ee 4 — VAKIT2 MAYIS 1932 y İngiltere, iktısadi ve mali müşkülâttan kurtuluyor perverliğinin (Tületin) gözetesinin husus muha-| Biri Londradan yazıyor: Geçen yaz nihayetinde, Sosyalisz - pain takip ettiği müsrif politika neti - b mahvolup da, Harbi umumi - beri ilk defa mukaddes bir ittihat yerini bıraktığı zaman İn - maliyesinin vaziyeti pek fenay- 18 milyar franklan fazla| “vardı; #caret müvazenesi gün| bozuluyor, maliye ve sanayi “Sonsuz bir uçuruma yuvarlanı - Bugünse, manzara, tamamen aksi şayanı hayret derecede bir İngiltere maliyesinin naka - devresine girdiğini gösteriyor. Bü- lar boş lâflar değildir. Ra - var Ve 1931 — 1932 senesinde i beri ilk defa olarak İngilte - sağlam bir şekilde kapan - bulunuyor. | 15 martta yapılan son istatistiklere hazinede henüz “2, milyar -| fazla bir açık vardı. Fakat vel mali senenin nihayetine kadar kat'i bir surette ileri sü - di ve netekim de öyle oldu. Ingiliz mükelletinin rolu TF İhgilterenin mali ve iktisadi vazi - petinİn düzelmesi o kadar nazarı dik - çarp'yordu ki, İnsanım buna mü - “diyeceği geliyor. Fakat bunu “mücizeye veya sadece İngiltere etinin aldığı tedbirlere atfet - doğru döildir. (Meselenin asıl ramanı olan İngiliz mükellefi. büyük bir hakkı, onun bu işte oy- rolün büyük bir ehemmiyeti » İngilterenin mali ve iktisadi , düzelmesinde devlet adam wn da kabul ve tastik ettikleri gi- Bİ, İngilizlerin ve İngiliz vatanperver. Klan tetkikat neticesinde bu tereffüün (piyasaya az mıktar ün e bn iği tır. Limon ee kk ellerinde bulunan li- monların yüksek fiyatlar tuta bilmesi için memaliki ecnebiye- den ithal ettikleri limonlarm leket ihtiyaca göre celbet- esine (fasıla vermişlerdir. erir er mıkdar- “ ye a ve yalkselmiştr... ? isan ayı kontenjanında 250 pe kilo ——— mayer Istan- eti lime bir lin Gömün önüne geçmek için bundan ma- ada Ankaradan da limon kon- tenjam temin etmiş fakat bun- lardan Nisan ayında 267 bin kilö limon çekilmiştir. Ma: ayı içinde alaz istanbula 1501 i en verilmiştir. Binaenaleyh limon tacirlerinin az kontenjan verildi- ği hakkındaki şikâyetleri varit | görülmektedir. | Buna mukabil toptan limon fi- atleri 500 adetli sandıklar 200 k an 900 kuruşa kadar ol- di halde perakende olarak yüz paradan aşağı limon alına- mamaktadır. İzmir mıntakasının tütün zeriyatı İzmir mıntakasının tütün zer- | iyatı başlamıştır. Zeriyatın mik- | > geçen senekinden noksan- Bunun sebebi de, geçen se- neden müstahsil elinde satıl- mamış tütün bulunmasıdır. Limon kaçakçılığı tahkikatı Limon kaçakçılığı hakkında tahkikat yapan gümrük müfet- i dün Hayda mrü- e iki erki işten & çek- tirmişlerdir. Teftiş heyeti, bu hususta ke- tum davranmaktadır. Mali ve iktısadi vaziyetin düzelmesinde, devlet adam” larının da kabul ve tasdik ettikleri gibi, ingiliz vatan- 2 ok aa e mükâellefinin oynadığı n skeemizei rdır tur. ingiliz 'Uk bir i va liğinin çok büyük bir dahli olmuştur. “Labour Party,,, yani amele par- tisinin memleket sarfiyatı için yapıl- ması icap eden iktisat ve büyük feda- kârlıklar karşısmda çekilip de emin bir iktisadi siyaset takip ederek hari- ce emniyet telkini için yerini, Mösyö Makdomaldın riyaseti altındaki milli bloka bıraktığı zamanlar başlanmış 0- lan tasfiye tedbirleri, hatırlardadır. Efkârı umumiyenin mahküm etti - ği sosyalizm karşısında bütün parti - ler rüesasınm yardım — ettikleri yeni hükümetin ilk işi, altın ihracatına am- bargo koyup, altın mikyasını terket - mek olmuştu, Vakıa, bir çok kimsele - rin senelerdir (odüşündükleri bu tedbir, İngiliz lirasının sükutuna se- bep olmuştu. (o Fâkat aynı tedbir mil- li paranın sonsuz bir uçuruma yuvar. lanmasına da mâni oldu. Fransız ve Amerikan yardımı Aynı zamanda, : bütün İngiltereyi müteessir eden şiddetli bir iktisadi siyaset takibi, işsizlere yapılan yar -| dımda büyük bi riktisat, aynı işsizler sandıklarının mütemadiyen yaptıkları istikrazların lâğvi gibi alman tedbir - ler, büyük Britanyanm, bü müşkül va» ziyetinden katiyyen sıyrılmıya azmet-i miş olduğunu gösteriyordu O zaman Fransa bankasiyle Ame - | Üst tarafı finci sayfada | kilin evinde, sonra bir aralık ta Melek sinaması sokağında Ruf otelinde (oturmuştur. (o 978de tekrar dönerek yeni çarşıda 63 numaraya yerleşmiştir. Defterde katilin, 930 senesinde Galatada Bursa otelinde oturduğu, Beya” lundaki Turkuvaz birahanesinde bulaşıkçılık, Ooo Fl pilaji- da garsanluk etiği balında da haberlere tesadüf edilmiştir. Turkuvaz müdürü ve garson- ları poliste Zabıta derhal faaliyete geçmiş ve mesaisini. bi! bu kayıt- lar üzerinde teksif etmiştir. lik olarak Tukuvaz müdürü M. Pu- riçis birahane (garsonlarından bazıları morga davet edilmiş ve serserimin ocesedi (kendilerine gösterilmiştir. Gene polis müderünün ifade- sine göre hepside bir sene ev- vel birahanelerinde bulaşıkçılık eden “Yuryos Büplik,, i tanımak- ta güçlük çekmemişlerdir. Bunun üzerine ikinci şube memurları serserinin sabıkası olup olmadı- ğını polis defterlerinden tetkika başlamışlardır. Bu tetkikin neti- cesi henüz alınmamıştır. Şu hâlde? Polisin edindiği bugünkü ka- naat şudur: “Yuryos, bir serseridir. Her nasılsa polisten gizli kalan mütesddit suçları vardır. Yenicami merdivenlerinde zabıta Memurünü görünce yüzünü göstermeme- ye çalışmış, bu vaziyet karşısında ken- disinden hüviyetini soran memur Osman rikanın ihtiyat federal bankaları, İn » Efendinin karşısında suçlu birinsan ürkek- giliz parasına kat'i yardımlarda bulu- nabildiler. Zira İngiliz buhra- nınm başladığı günden beri bu bankalar, İngiltereye karşı büyük bir sempati göstermişler, ve en küçük bir itimat gördükleri takdirde ona yar dım etmiye kara vermişlerdi. Bu yeni, vaziyet, İngilterenin ikti- sadi şeraitini hemen hemen fâni olarak! değiştirerek memleket, sanayi ve ikti- satdiyatma yeni ibr ümit verdi. Bun- dan başka, milli hükümet, here şeye rağmen iktısadi ve sınai menfaatle- ri temin ve müdafaaya matuf ted- birler alarak 1925 senesinden beri de- vam edegelen İngiltere bankasiyle Londranın tahripkâr taleplerine mü -| malümat verdiği söylenilmiştir. i kavemet ve bunların menfaatine mem- leketin menfaatini feda etmemek si - yasetini tutmuştu. Bununin beraber, İngiliz sanayici - leri altın esasına müstenit olan Ster - inin müşkülâtmdan kurtularak muay yen bir seviyede nisbi bir istik - rar bulmuş olan parayla harice kar - şı daha kolay rekabet edebilmelerine rağmen kat'i surette (memleketin ik- tâsadi salâh: için elzem olan ihracat tezayüdü sür'atle vuku bulmuyordu. Milli hükümet, ihracatın yeni bir hız alabilmesi için ithalâtın tahdidiy- le, ticari müvazeneyi temin hususun - da, bütün ecnebi ithalâtına, kıymetle - rinin yüzde onu nisbetinde bir tarife tatbik etmiye karar verdi. Serbest mübadelenin sonu Bu suretle mart ayından itibaren seksen senedir İngilterenin tatbik et- tiği ve bizzat kabine azaları arasında bile bir çok şiddetli müdafileri bu - lunan serbest mübadele sistemi niha- yet buluyordu. o Bütün diğer tedbir - ler gibi, bu tedbir de büyük bir mü - manaata uğramadan tatbik edildi Vakıa .bu yeni gümrük duvarları - nın yükselmesinden beri hiç bir ista - tistik neşredilmedi. Bunun için bu! tedbirin verdiği netice | hakkında hiç! bir malümat yoktur. o Yalmız İngilte- Te sanayiinin bu usulden istifade et - miye başladığı ometicesini şimdiden çıkarabiliriz. Zira, senelerden beri kapılarını kapamış bir çok fahrikalar, bilhassa “Lancashire,, de tekrar açıl - mışlardır. Bir çok sanayi merkez - lerinde, yeniden ameleler alınmıya başlandı ve uzun zamandır bir hafta çalışan, ve bir hafta boş oturan ame - leler, şimdi “fazla mesai, yapmakta : dırlar. Bu hu: , bir misal olarak, geçenlerde gö: üğümüz bir alomin- yüm fabrikatörünün sözlerini zikre - debiliriz: Fabrikatör, bir çok seneler - den beri ilk defa olarak, hariç fabri - kalar tarafmdan rekabet edilemiyecek liği duymuştur. Yakalanmaşından, cürüm- lerinin meydana çıkmasından korkmuş, kaçmıys başlamıştır. Facia bu suretle başlamıştır. Katilin, zabıta elinden kur- tulmak isteyişi, sâdece işlediği fiillerin meydana çıkacağını düşünmesinden ileri ir iü pa rivayetler Zabıta, caninin. hüviyetini bu suretle tesbit ederken, dün bazı rivayetler dolaşmıştır. Haber re- fikimizin kaydettiği bu rivayet lere göre Morgta teşhir edilen cesedi yeniden tanıyanlar olmuş ve bir zatın zabıtaya müracatla maktulün hüviyeti hakkında bazı saaanassama anane saman sanane bir fiatla tekliflerde bulunabileceğini söylemektedir. İngiliz lirasının osukutu ve yeni gümrük tarifelerinin tatbiki neticesin- de İngiliz sanayiinin aldığı inkişafa bir başka misal de; son İngiliz sanayi sergisidir. “Birmingham,, şehrinde büyük sanayi müşhirleri toplanmıştı. Meşherler, açılır açılmaz, bir çok ec- nebi bilhassa İskandinavya tacirle- ri, mühim siparişlerde bulunmuşlar. dı. Nihayet, oteleilik sanayii bile dirilmiye başlamıştır. Şimal taraf - larmda bilhassa Hastingsde, bu sene otelciler, geleceklerini tahmin ettikle - ri seyyahlar için tesisatlarını değiştir. mektedirler. Kazanç vergisi cibayeti Ana hatlarını yazdığımız bu mali ve iktisadi tasfiyede, tekrar edelim ki, en mühim âmil, hükümet tarafmdan muayenetine müracaat edilen İngiliz halkı olmuştur. Buhran içinde kendilerinden ka - zanç veya gündeliklerinden fedakâr - lk istenilen halk başka ağır. bir fe - dakârlık olarak kânunusani ayı i- çinde ve defaten senelik vergilerinin dörtte üçünü, kazanç vergisi namı a! - tında hükümete vermiştir. Hem de vergilerin nisbetleri müt- hiş bir surette oarttırıldıktan sonra| bunun ehemmiyetini anlamak için şu rakamlara dikkat etmek lâzımdır; İngilterede, evli bir adamm varida- tından 275 İngiliz lirası müşahhas mas| raf olarak kabul olunur, bu miktardan vergi alınmazdı. Bu rakam, 27511 - radan 150 liraya tenzil edilmişti, Yani mükellef eskisinden 125 lira daha faz- Jası üzerinden vergi verecekti, Bun - dan başka, vergi alinan miktarı bazan bir İngiliz lirasında “7 — 6 d.., mikta- rına kadar yükselen yeni bir resim da- ha ilâve edilmişti. | Bununla beraber, halk ağzını açmadan bunu verdi . Bazı mükellefler mühlet istediler. müstesna vaziyetler (haricinde vergi Bu malümata göre iki kıymetli me- murumuzun canımı yiyen ve $imdi mum- yalaşmış bir halde morp masasında ya- tan ceter, Ermeni Taşnak teşkildtmin hafi fedal şebekesine mensüp Bayburl cam göz “Cevo, ya aittir. Cam göz'diye tanılan “Cevo, umum! harpten evçelki Ermeni ve Taşnak teşkil içinde meş- bar “Saçlı Serkis,, in adamlarındandır. Umumi harpte (Erzurum meb'usa meşhur Karakin Pastırmacıyanın kuman- dası altındaki çeteyle şark cephesindeki kolordularımıza O karşı muharebe etmiş ve Taşnak fırkası tarafından Van ve Bitliste yapılan katlilmların hepsine işti- rik etmiştir. Cam göz Cevayı Baybürma tanımıyan kimse yoktur. Ve o üst üstü kazandığı omuvaffakıyetleri neticesinde Taşnak komitesinin hafi Tero teşkilâtının reisi olmuştur. Morgda yatan cesedin Ermeni teşkilâtı reisi camgöz Cevoya ait oluşu iddiası ne dereceye kadar doğrudur? Bunu bilmiyo- ruz. Zabıta, bu cihetleride bit- tabi tahkik edecektir. Zabıtanın dünkü O tabkikatr- na göre serserinin karanlık bü- viyeti aydınlanmışlır. Bu Yoryus Büpliktir. Türkuvaz birahanesi- nin bulaşıkcılığını yapmıştır, ve birahane müdürü onu derhal ta- Dımıştır. Türkuvaz müdürünü ziyaret Arkadaşımız dün geç vakit birahane müdürünü de Türkuvar- da görerek görüşmek istemiştir. Bu ziyaret şöyle olmuştur: Tamirat münasebetiyle kepek- leri kapalı bulunan Türkuvaz bi- rahanesinin, ufak ve tek bir ampulla yadınlanan geniş salo- nünda arkadaşımızı ufak tefek, yaşlı bir adam karşılamıştır. — M. Puriç burada mı? — Evet, — Kendisile görüşmek istiyo- rum... — Kim diye haber verelim?. Arkadaşımız yiyen: bildir- miş ve yaşlı ada! un en beee ay hr in ğu apartımanın dairesine giren merdiyemterden yakart çiktıştir. Bekleyiş bir kaç dakika sürmüş- tür. Bu sırada arkadaşımız yu- karıdan mırıltı halinde gelen bazı konuşmalar duymuştur. Bir kaç dakika sonra aşağı inen memurları hiç insaf göstermediler, © kadar ki, bugün, Brikstori hapisane - sinde, vergilerini vaktile veremedik » lerinden elli kadar Londralı hapis yat maktadır. Bu teferrüntı yazmaktan maksâ - dımız, İngiliz halkınm gösterdiği fe - dakârlığı ve sarfettiği cehtin büyük - Jüğünü göstermektir? istikbal ne vadediyor ? İstikbal ne olacak? İngiliz mali po- litikası, henüz tereddüt içinde bir mev zudur. Bütün kabine azası, İngiliz Hrasını muhafaza hususunda mütte - fiktir, Fakat kullanılacak vasıtalar hakkımda aralarında Otam bir ittihat yoktur. Maliye nazırı Mister Na - ville Chamberlâin, vaziyet müsait o - Yur olmaz alirn esasına avdet taraf - tarıdır. Bu hususta İngiltere bankası ken - disini teyit etmektedir. Diğer taraftan Mister Waller Run- ciman, İngiliz parasının ticari müba - delelere daimi bir müvazene verecek bir rayiçte istikrar peyda edebilmesin- den endişe etmektedir ve bu hususta da kendisiyle madenciler, dokumacı - lar, vapur şirketleri, ithalâtçr ve ih - racatçılar hem fikirdirler. Zira bun- ların artık İngiliz bankası müdürleri- nin durendişliklerine «ski itimat ları kalmamıştır. . Tarifelere gelince, liberallerin gü - rültülerine ve hükümeti, milli bir şe - kil zevahiri altında ebedileştirecek o - Tan bir himaye politikası takip etmek - le ithamlarma rağmen, hükümet bu gümrük resimlerini bir ticari mübade. le silâhı olarak kullanmaktadır. Bun- dan hir ay kadar evvel, ecnebi matbu- alın kendisine overdiği bir ziyafette Mister Runcimayu o ecnebi devletlerin İngiltereye verecekleri gümrük imti - yazatına mukabil, İngilterenin de karşılık olarak kendi gilmrüklerinden imtiyazat vereceğini açıkça söylemiş - ti Camgöz şerir kimmiş, nihayet anlaşıldı! yaşlı adam, boynunu çarpıtıp” ellerini oğuşturarak, garip tavur ve hareketlerle mösyonun bir a5 evvel dışarı çıktığı (ocevabıni vermiştir. — Peki, Siz demin burads olduğunu söylemediniz mi? — Evet amma çıkmış işte. — O çıkarken sizin görme menize imkân var mı? — O halde, madam Pariçi göreceğim... — Madamı mı?, Fakat madam yalnızdır bu saatte ziyaret ka” bul etmez.. Birahane müdürünün yukarıda olduğu halde kendisini kabul et* medi gören arkadaşımız, çaresiz, bu yaşlı adamı istiçvap etmekle iktifa etmiştir. Ve yaşlı adam, zabıtanın tahkikata uymıyan sözler söylemiştir. Muhavere şöyle olmuştur: —Türkuvazda çoktan beri mi çalışıyorsunuz ? — Beş buçuk senedenberi-.. — Alâ... kuzum, ben sizi ta“ nıyacak gibiyim... Buradan baş” ka bir yerde çalıştınız mı? — Çoook... Her yerde... Be ğaziçinde, Tarabyada falan fi" lân.. — Meselâ Bebek te?! — Tamam... Orada da... — Isminiz? — Teofil... — Burada ne yapıyorsunuz. — Birahanenin dahili işlerine bakarım.. Müstahdemlerle filân meşgul olurum. Alâ... Yoryus Büplük isminde bir bulaşıkçınız var mıydı? v — Yoryus Büplük mi ?.. Beyle bir kimse bizde çalışmadı.. Hiç batırlıyamıyorum... : Halbuki be- nim bilmem lâzım... Ha... ğ saat 2,5 te bir polis EE gelir WLPorç1 müdüriyellen istiyor” larmış, müdür hastaydı... Fakat buna rağmen gitti.. Onads murgda bir ölü göstermişler.. “Bunu tanır mısınız?,, diye sor” muşlar.. Mösyö “Tanımam!,, de miş... — Halbuki bu ceset “Yoryus Büplik,, inmiş... Mösyö Puriç de müdiriyette bunu tanıdığını söylemiş... — Vallahi beyim, Mösyö mü” düriyetten döndüğü zaman, bize olan biteni anlattı... Kendisin” den bu isimde birinin birahan€“ de çalışıp çalışmadığını sorduk” larını, kendisinin de böyle bif isim hatırlamadığı şekilinde bif cevap verdiğini söyledi... Hes müstahdem işleriyle asıl m olan benim... e Defterlerimizde böyle bir adamın ne resmi »* ismi var... Moharririmizle konuşmaktan çekine M. Puriçin hareketini garip bulduğum gibi, isminin Teofil olduğunu sövüğe” bu adamın ifadelerini de dikkate ş999" gördük. Zabıtanın serserinin hüviyeti! Yoryus olurak tesbit de istinat esi noktalardan biri de caninin Türk avi biruhanesinde çalışmış olması ve Ge! birahane sahibi tar#fından tanınme# M. Puriç, anlaşılan polis müdürlüğü döndükten sonra adamlara etraf İ hat vermemiş! Türkuvazın emektar mutu Teofil efendisin milessesede şan böyle bir sdamm ismini hatırls ması da aceba izaher vermekten Ç© diği için mi? a Iki şehidin ailelerine yardı! Şeker tüccarı Hayrettin beji teşebbüsüyle (o hamiyetli sola tüccarları aralarında 200 toplamışlardır, Şakir ve Yemi Hakkı beylerin ailelerine “ef€, ceklerdir. Bundan başka si memurları da maaşlarından pi defaya mahsus olmak üzre miktar para yerecekler e lanan para iki şebidin 4 arasında taksim olunacaktır