— 4 — VAKN 27 Nisan 1932 | Cihan müvazenesinde Rusyanın mevkii Meşhur İlalyan muharriri Ferrero Rusyanın cihan milvazenesindeki mev kü hakkında mühim bir makale yaz — muştı. Bu mühim makaleyi hülâsa € - diyoruz: Rusya on yedinci asrın sonlarına kadar, Avrupayla temas etmeden Ya - şamıştı. Fakat Rusya on sekizinci asırda "Avrupa devletleri arasında bir mev - ki kazandı. Onun Avrupa siyaseti âliyesi ilzerin dekirolü bu asrın sonuna kadar tâli bir mevkideydi. oOOnun Avrupada si- yasetinde büyük bir nüfuz kazanması, 'Avrupanm en mühim devleti sayılma- #1 on dokuzuncu asra isabet eder. Rus- yanm bu mevkii kazanması, Fransız İhtilâli kebirinin neticelerindendi. Fransız ihtilâli kebiri, Lehistanın ortadan kaldırılmasını kolaylaştırmış, Fransanın dahili 7a'fı bu memleketin taksimine mukavemet edememesini İn- taç etmişti. Lehistanın taksimi üzerine Avus - turya ve Prusyayla hem hudut olan Rusya, orta Avrupanın bu iki devleti üzerinde tesir icra ettikten başka bü- tün Avrupa üzerinde nüfuzünü hisset- tirmişti.. Napolyonun imparatorluğu 1812 de yıkıldığı zaman Avrupanm büyük mo- narşileri 1515 te Viyanada toplanarak Avrupayı yeni bir esas üzerine kur - mak istediler. Bunun netizesi varak Rusya 1815. ten 1914 senesine kadar Avrupa mü- vazenesinde en büyük kuvvet oldu. Rusya (1815 ten 1570) e kadar Cer - man Âlemine müznharet etmiş, fakat 1570 tun sonra Cerman âlemi fazla! kuvvet sahibi olduğundan Rusya ya - vaş yavaş öbür tarafa © meyletmiye, Fransaya yaklaşmıya başlamıştı. Ni - hayet 1891 de Fransa cümhuriyetiyle Rusya imparatorluğu ittifak ettiler. Ve yirminci asrın başlarında İngilte- renin itihakiyle bu ittifak kuyvet peyda etti. .,; Umumi harp bu müvazeneyi altüst etti, Sulh müahedeleri Baltık devletle - rini vücuda getirmek ve Lehistanı fh « ya etmekle Rusyayı on yedinci asır - daki haline döndürmek istedi. Fi'ka- kikn sulh müahedeleri Rusyayı Bal - tıktan, ve Lehistanla orta Avrupaya hem hudut olmaktan uzaklaştırdı ve! neticede bütün dünya müvazenesi bo- zuldu. Çünkü Rusyanın çekilmesi, Avrupa devletleri arasında askert bir mürazene tesisine mânidi:. Bir ta. raftan Almanya, Alman kavmleriyle muhat bulunuyor ve bunların hepsi ona karşı incizap duyuyordu. Alman milleti, Rusyanın tazyikinden kurtul. muştu. Almanya, Avrupanın, en çok makineleşmiş milletiydi. Ger. Gi bu millet 1914 te olduğu kadar kuvvetli değildi. Fakat komşuları için eskisinden daha müthiş bir tehli- keydi. Fransayla İngiltere ona karşı gelmeleri için son derece sıkı müna - sebetler tesis ve İtalyanm müzahare- tini temin etmeleri lâzımdı. 1919 müahedesini yapanlar bu ne- tlcenin pek farkmda değillerdi. Onlar | Amerikayı Rusyanm yerine koymak istiyorlardı. e Halbuki Amerika buna razı olmadı, Bu suretle Avrupa askeri noktal nazardan müvazenesizlik içinde kaldı. Fransa, Lehistan, Çekoslovakya ve Yugoslavyayı Almanyaya karşı ha - zırlamak istiyorsa da bu devletlerin ittifakı mühim bir mâna ifade etmez. Sonra işte Lehistan (karışıklığı için! “Almanya, Rusyayla anlaşabilir ve bu taktirde bu yeni müvazene teşebbüs - lerinin hepsi bertaraf olur. İş bununla bitmiyor. Çünkü bu- gün Avrupa siyasetinden çekilen Rus- ya, Bu siyasete tekrar dönmek isti - yor ve bunun için çalışıyor. Fakat bu mesainin muvaffak olup olmıyacağı apayrı bir iştir. Rus ihtilâli neticesinde Rusyanm Avrupadan çekilmesiyle kaybolan as- kert müvareneyi telifiye imkân yok - tur. Bir harp çıksa müvazenesiz - Jikte tehlike melhuz değildir. Harp .gıkması ve çıkmaması ise Cerman â - leminin elinde gibidir. Halihazırda demokrasi müessese - leri halkın sulh lehinde fikirlerin; iz- har ederek hükümetler üzerinde tesir icra etmelerini temin ediyor, Fakat Rusyanın fikri; Avrupadaki eski mev- kilimi istirdat için bu demokrasi müies- seselerinin yıkılması ve ihtilâl dikta- törlüğünü tesis etmektir. Bu itibarla Avrupa sulhü Rusya - sız ve Rusya aleyhinde teessüs etmek- tedir. Rus ihtilâlinin dünya için en mü - him neticesi budur. İşlerini bitiren Muh- telit mahkemeler Türk- İngiliz ve Türk - Italyan muhtelit hakem mahkemelerinin işlerini bitirdikleri (o yazılmıştı. Artık kat'i surette tatil edilmiş olan bu mahkemelerin bitaraf reisi Danimarkalı M, Hamerich- le Ingiliz ajanı Mr. Oven Vels bugün memleketlerine dönecek- lerdir. Türk - İngiliz mahkemesi lagiliz hâkimi Mr. Hill birkaç gün evvel İngiltereye gitmiştir. M. Hamerich dün bir muhar- ririmize şunları söylemiştir: — Türk-ltalyan ve Türk-Ingi- liz hâkem mahkemeleri artık ta- rihe karışmış bulunmaktadır. Bu mahkemeler kendilerine verilen bütün meseleleri ballettikleri için tasfiye edilmiştir. Mahkeme bü- rolanda ellerindeki dosyaları tanzim ve idari bazı işleri ta- mamladıktan sonra kapatılacak- tır. Her iki mahkeme şimdiye kadar 700 dava rüyet etmiştir. Iki mahkeme arasında en çok müracaat karşısında kalan ve daha fazla dava rüyet eden Türk - Ingiliz mahkemesidir. Istanbulda yedi sene“ kadar kalmıştım. Bu güzel memleket- ten ve burada bulduğum sami- mi muhitten teessüfle ayrılıyo- rum. İlerde Istanbula seyyah 8- fatiyle tekrar gelmek isterim. Istanbul! plânını Mimar Yansen Yapacak Istanbul belediyesi, şebrimizin imar plânının, Avrupanın maruf mutahassısları arasında bir mü- sabaka açarak, müsabakayı ka- zanan şahsa yaptırması o ta- savvurundaydı. Fakat belediye ahiren bu fik- rinden sarfı nazar eylemiş ve Ankara ve İzmirde olduğu gibi Istanbulun © plânının da mimar Yansene yaptırılmasına kati su- rette karar vermiştir. Mimar Yansenle bu bususta görüşülmüş ve mutabık kalın- mıştır. Mimar Yansen bir müd- det sonra şehrimize gelerek bu işle meşgul olacaktır. Gürbüz çocuk Çocuk haftasının dördüncü İ günü de muhtelif mıntaka ve mekleplerde tertip edilen eğ- lencelerle geçmiştir. Bugün Halk evinde gürbüz çocuk müsabaka- sı yapılacaktır. Müsabakalarda kazanan çocuklara kıymetli he- diyeler verilecektir. Bugün Halk evinde ayrıca doktor Ali Şükrü B. annelere bir konferans verecektir. Greta Garbonun yeni filmi Holivuttan gelen (haberlere nazaran “Greta Garbo,, Piran- dellonun “Beni istediğin gibi, giyen başlıca rolü almıştır. ilm yapılıncıya kadar Greta haftada 300 bin Frank alacaktır. Filmin rejisörlüğü Fiç Moris ta- rafından deruhte edilmiştir. Poliste : Bir tehdit Tütün deposunda bir hadise oldu Dün Beşiktaşta hacı Remzi beyin tütün dnposunda bir hadi- se olmuştur. Tütön ameleligi e- den Ali ve Mehmet isminde iki işçi dün Remzi beyin dedosuna gitmişler ve kendilerine iş veril- mesini istemişlerdir. Bu müraca- at tetkik edilmiş fakat depoya yeniden iki işçi almağa imkân görülmediğinden red cevabı ve- rilmiştir. Menfi cevap Ali ve Mehmedi kızdırmırmıştır. İki ar- kaşına bıçaklarını çekerek de- poya hücum etmişler ve usta başı İdrisi ve amele Aliyi tehdit etmişlerdir. Çok geçmeden ba- dise yerine zabıta gelmiş ve mü- tecavüzler hakkında takibabata başlanılmıştır. Bir çocuk pençereden düştü ağır yaralandı Fatihte baba Hasan maballe- sinde yaver sokağında 7 numa- ralı evde oturan Refika hanımın 4 yaşındaki oğlu Necmi dün e- vin üçüncü katında oynarken pencereden dışarı sarkmıştır. Küçük çocuk bir aralık müvâa- zenesini kâybetmiş ve baş aşağı sokağa düşmüştür. Başından a- gır surette yaralanan küçük Nec- mi etfal hastahanesine kaldırıl- mıştır. Balta limanındaki çete yakalandı Geçenlerde balta limanında bir çiflige dört kişiden mürekkep silâhlı bir çete hücum etmiş ve çiflik sahibi ile karısına taarruz- da bulunmuşlardı. Jandarma ta- rafından yapılan tayibat netice- sinde faillerden Osman, laz Ah- met, diger Ahmet yakalanmışlar- dır. Kaçak Tevfiginde yakalan- wası için tedbirler alınmıştır. Sokakta bulunan yarali Evvelki gece şebremininde A- ziz isminde bir şahsın sokak or- tasındaağır yaralı olarak bulun- duğunn yazmıştık. Bu adamın ne suretle ve kimin tarafından vurulduğu benüz tavazzu etme- miştir. Zabıta, tahkikatına ehem- niyetle devam etmektedir. Bir adam birdenbire öldü Fındıklıda Koço efendi ismin- de 25 yanlarında bir adam dün birdenbire sokakta ölmüştür. Ce- sedi muayene eden zabıta dok- toru, ölümü şüpheli bulmuştur. Morga kaldırılmasına lüzum görmüştür. > ""” GLORYA'da 1 # Bugünden itibaren $ Mevsimin en güzel filimleri $ herkes tarafından görülebil- mesi İçin Tenzildlı Figlar Umumi Duhuliye 30 kuruş Balkon Lüks 55 kuruş Bu haftaki programda mevsimin en yy yy Ma 8 büyük muvaffakiyeti, rekorları kıran ve (La Bande a Bouboule) 40.000 kişi tarafından alkışlanan film Bubulun Çetesi İ MiLTON al tarafından ünün gg Eg yy yg yy yg yg gg yy i | | Kalpte Karısının (Fransaya (o gelip kendisinden intikam almak iste- diğini de ilâve ettim. Burnöl bir ele geçerse, yani karisiyle kar- şılaşırsa vahomlacağından emin- | kontun di. Zira, alçak, asıl Gürcüstanda evlendiğini bilmiyor ve bu hususta malümata sahip bulunmuyordu. Kendi şatosunda- ki sirkatleri de, hep, karısının üs- tüne yükleniyordu. Sonra benim desti izdivacımı talep etti. Ben- de kendisine bir şart koştum. Karısını ortadan kaldırdığı tak- dirde onunla evlenecektim. Bu esnada boğuk bir hırıltı işitildi. | Bornöl, bağlı olduğu sandalyesinden kurtulmak için fevkalbeşer bir hareket yapıyor- du. Elena devam etti: — Zavalh kadın, eğer onu bulsaydı, aynı gün öldürecekti, Fakat bulamadi. Hatta, bir çok paralar sarfederek hususi polis hafiyeleri tuttuğu halde gene bulamadı. Sonra da gelip bana, Kastelmeyran gibi âsil bir kim- senin cinayet yapamıyacağından bahsetti. Franoy: İşte, dedi, bunları ben bilmiyordum. Şimdi vazıyet ta- mamen (anlaşılıyor. £ Demek, artık, katil için ancak gün- düzleri faaliyette bulunmak ka- bildi. Doğrusu bu « hususta Buröl ipi iyi hesaplı hareket etmis, Amcasının madam Elena ile çıktığı bir sırayı intihap et- miş. Son kasaları da aşıracak. Kuvvetlidir. İkisini de taşıyabi- lir. Fakat bütün hesaplarına rağmen, tali, yoluna gene bir zavallı şahidi çılkarıyör. Bu, ka- yıkhanecidir; ve“üçüncü”cinayet oluyor. Ve herkes taharriyatla meşgulken, o, Patrisin odasına çıkıp silâblarını bir vazoya ko- yuyor. Hepimiz, katilin cesedi, karanlık dehlize kadar sürükle- diğini (o zanmetmiştik. o Halbuki, kan lekeleri cesedin bulunduğu yerden iki metre öteden ancak başlıyordu. Artık, izi tamamen ele geçirmiştim. Nehrin bu işte mühim bir rol oynadığına ka- niydim. Binaenaleyh Patris ka- babatlı değildi. Bunun üzerine nebrin sahillerinde bir tetkika çıktık, ve nihayet, hakikati keş- fettik. Kastelmeyranın, madam Elena ları davet edip te kendisi yarım saât kadar geç geldiği günün ve -cinayetin oOolduğu sabah, ceryanın aksine, nehrin üzerinde bir değneğin ilerilediği görül müştü. Değnek yavaş yavaş ile- riliyormuş. Tabii katil, elinde kasaları taşıyordu. Bu değnek de bir periskoptan başka bir şey değildi. — Bir periskop mu? — Evet efendiler. Bir peris- kop. işte bunun için gözcülerin vucudu tamamen lüzumsuz olu- yordu. İşte bu periskop bizi, Kont Hz. nin yeni satın aldıkları av arazisindeki köşke götürdü ve orada bütün çalınan kasaları, dalgıç elbisesini ve başka bütün delilleri bulduk. Eğer möstantik efendi, isterseniz, sizi hemen oraya götürebilirim. Şunu da ilâ- ve edeyim ki, bizim mahut yeğen bütün cinayetlerine rağmen ara- dığı evrakı bulamamıştı. Bu ev- rak yerine başka evrak konul- muştu, ve katli, asıl evrak ola- rak onları zannetmişti, Nakleden : f& Binaenaleyh, artık Markinit yaşamasına lüzum yoktu. O ortadan kaldırılabilirdi. Ve 9€ tekim buna da teşebbüs etti. Katil bütün mümanaatıma men salondan çıkarıldı. Müsta” tik. — Efendiler, dedi, hep ber#” ber köşke gitmeliyiz. Fakat Marki müdahale eti Yeme zamanı gelmişti, sofr# çoktan kurulmuştu. Esasen herkesin karnı da açdi sofrada, Elenanın solunda otw ran Franoy sordu: — Madam, geri kalin en 809 esrarı da siz izah edermisiniz? — Yani şatodan nasıl kaçd” ğımımı demek istiyorsunuz? — Evet. — O halde bir az sabredinif mösyö Krapot, yemek bilsif gösteririm. Kahveleri de içdikten sonra bef birden Elena Marki tarafında kapatıldıktan sonra ortadan hafi” kulâde bir surette kaybolduğ'! odaya gittiler. Elena: — Işte, dedi, Marki oradf ben de şuradaydım. Marki k£ pının anahtarını çevirmişti. — Ve anahtarı cebime koy” muştum. — Yaklaşımız biraz mösyö Kropot, ve bu eski kilidin vid lanma bakınız. Bu, merhum ko camın bana tevdi ettiği sırdı. Bu serseri tesadüfen öğre miş, hatta amcası bile bilmiyo muş. Üst vidalara biraz tazyil yapılınca, kilit kendiliğinden açi dıyor, ve istediğiniz kadar ları . çeviriniz, kapı kapanmıyof? “ Marki beni takip ederkem * odaya girince burayı taf yik ettiğimi hissetmemişti. Kapf yı da kilitlediğinden emin olar; artık dikkati başka tarafa vefi diği için usulcacık buradan çık tım, gittim. Tekrar salona döndüler. Adli yeciler köşke gitmiye hazırlan yorlardı; d'Oviyak küçük, Mişe dizlerine oturtmuş soruyordu: — Bir amcaya malik olduğu dan memnunmusun? — Çok. Fakat benim bir © eniştem var haberin varmı? — Buda kim? — Jan. Sonyayla evleniyor! bilmiyor musun ? Elena gülüyordu. — Bütün bu hadiseler arasi da size söylemiye unutmuş! Fakat fazla sözede lüzum y0” bir kere bakınız, vaziyeti anli sınız, Hem bunun için polis »* fiyesi olmıyada hacet yek, gil mi M. Larşe? Bir pencerenin önünde S yayla Jan konuşuyorlardı. tig genç kızın ellerini avuçlari” almıştı, arasıra onları dudaki8' na götürüp öpüyordu. SON beam halebi, ARKADAŞLARI I mayıs pa- zar günü akşamı Beşistaş yeni si- nemâ salonunda Hanımlar terzihanesi wodvil 3 perde v 9 mayıs pazartesi akşamı; Kaf Süreyya sinemasında KILIBIK v perde, ZOR NİKÂH molyerden 1 Kadıköy Süreyya sinemasındâ £ Raşit Riza tiyatro” Bu akşam 21,00 da ( Lokum?“