kali vk v5 ein e Şa DA Ti 2 — 6 — VAKTI 11 Nisan 1932 Verem mücadelesi Cemiyeti çalışıyor Üçüncü faaliyet senesine giren İs tanbul verem mücadelesi cemiyeti sessiz ve mütevazı bir sürette çalış - makita ve mesaisinde muvaffakıyetle ilerlemektedir. Cemiyet bu müddet zarfında, istih daf ettiği gayelerden üçünü tahak - kük ettirmiştir: 1 — Heyeti vekile kârariyle mena. fil umumiyeye dahil cemiyetler meya nma girmiştir. 2 — Veremin, frengi, sıtma ve tra hom gibi bütün memlekete şamil bir mücadeleyle önüne geçilmesi hakkın. daki teklifi, sıhhat vekâletince kabul edilmiştir. 3 — Türkiyede ilk defa olmak üze re bir halk sanatoryomu tesisine ka- rar verilmiştir. Erenköyünde tesis edilen sanater. Yom, 6 mayıs cuma günlü açılacak, sy nı günde hasta kabulüne başlanacak tar. Hastalardan günde iki yüz yet - miş beş kuruş ücret alınacaktır. Bu ücret içinde ilâç, tahliller, o röntgen muayene ve filimleri de dahildir, Sanatoryom bu sene için 30 yatak- Irdır. İlerde genişletilecektir. Bura - da tedavilerini arzu edenler bü gün - den itibaren Cağaloğlunda (o Hilâli »/ ahmer merkezinde < İstanbul verem mücadelesi cemiyetine o müracaat ve isimlerini kaydettirebilirler, Cemiyet, bü hayırlı şefkat müesse sesinin tesisi işinde büyük yardımda bulunan Hilâliahmer cemiyeti umumi merkezine, nakt! ve ayni teberrüntia bulunan banka ve ticarethanelere ve sair bütün hayır sahiplerine teşek - kür ediyor. Zonguldakla Istanbul arasında telefon Zonguldakla İstanbul arasında bir telefon hattı tesis edilecek- tir. Telgraf fen müfettişlerinden Mümtaz B. bu işle meşgal ol- mak ve icap eden tetkikati yapmak Özere Zonguldağa git- miştir. Turing kl üp ne yap tı? Şehrimize geçen sene ne kadar seyyah geldi ? Her vilâyet merkezinde temiz bir otel Turing ve otomobil (o kulübünün) dünkü kongresinde okunan faaliyet! raporuna göre, kulübün 991 senesi blânçosunda varidat miktarı, teber 7 rüler ve hususi varidat çoğaldığı için, geçen seneye nazaran fazladır. Bu- na mukabil kulübün resmi tahsisatı) yarıya inmiştir. 931 senesinde resmi! membalardan alınan tahsisat 5400 li- radır. Seyahat acentelerinden ve vapur kumpanyalarından da bü sene ancak 4557 lira tahsil edilebilmiştir. Bunlara mukabil rozet, plâk ve Trip- tik satışlarmdan temin edilen hasılât geçen senelere nazaran çoğalmıştır. Kulübün malt vaziyetini düzelt « mek için belediyeden ve Halk fırka -| smdan yardım istenilmesi düşünül - mektedir, Sabrk müzeler müdürü, İs - tanbul mebusu Halil Ethem Bey de varidat temin edecek bir teklifte bu - lunmuştur. Kulübün idare heyetinde müzakere edilmekte olan (bu teklif, tarihi bazı türbe ve âbidelerin eskisi gibi müzelere veya Evkafa merbuti - yetlerj bâki kalmak şartiyle ecnebi - lerin ziyaretlerine açılması, bu sey - yahlardan alınacak ücretlerin de kw lübe varidat kaydedilmesi şeklinde - dir. Kulüp 931 senesinde Türkiyeye ge- Jen seyyahların miktarı hakkında bir istatistik hazırla ımıştır, Buna göre sene içinde kafile halinde gelen sey - yahlarm miktarı 7500 dür ve 90 se - mesinde gelen seyyahların yarısı ka - dardır. Suriye ve Rumeli şimendifer « leriyle gelen seyyahlar 11,136, deniz yoluyla ve müteeddit postalarla gelen seyyahlar da 990 senesinin 25 binine mukabil 23,243 tür. Sene içinde o muhtelif vasıtalarin gelen seyyahlar bir sene evvelkinden 3000 eksik olarak 42000 dir. Kulüp bu sene propağanda neşri - yatına büyük bir ehemmiyet vermiş .sından Meh: ve müteaddit afiş, bröşür ve risale - ler bastırmıştır. Evvelki kongre mukarreratı muci- bince kazalara mân; olunması için Ga- latada Voyvoda caddesine “Şoför dik- kat,, levhası koydurulmuştur. Bu levhalar şehrin diğer yerlerine de konulacaktır. Kulüp sene içinde Avrupada top - lanan ve turizmi alâkadar eden bü - tün içtimalara iştirak etmiştir. Ayrıca, bir otelcilik mektebi açıl « ması için hükümete müracaat edil - miş ve beynelmilel otelcilik teşkilâ - tiyle temasa girişilmiştir. Kulüp her vilâyet merkezinde hiç olmazsa beş, on yataklı güzel bir otel açılmasını istemektedir. Kulüp tarafından yapılan teşeb - büsler neticesinde İtalyadan ve Yu - nanistanla Almanyadan otomobili seyyah kafilelerinin şehrimize gel « meleri temin edilmiştir. Rapor ve blânço okunarak kabul e dildikten sonra yeni mürakabe heyeti azalıklarına Tevfik Salim Paşayla sa- bık mülkiye müfettişi Müfit, müder - ris Macit, Yunus Nâdi, Sadettin Fe -| rit Beylerle Nâkiye Hanım seçilmiş 1 ler, Reisicümhur Hazretleriyle Baş « vekil İsmet, Meclis reisi Kâzım Pa - şalara ve Dahiliye vekili Şükrü Kaya Beye tazimat felgrafları çekilmesi alkışlarla kabul edilerek kongreye ni- hayet verilmiştir. oİetimadan sonra kulüp azaları şerefine (o Perapalâsta bir çay ziyafeti verilim$tir. Bir istifa ve bir tayin Belediye ihtikâr komisyonu azasından Galip Bahtiyar Bey, ticaret odasında raportörlük va- zifesi aldığından, komisyondan istifa etmiştir. Yerine, daimi encümen karariyle Beyoğlu aza- met Ali Bey tayin olunmuştur. Vergi nasıl Alınacak ? Söylendiğine göre Müvazene vergisinin istisnaları olmıyacak, eski tekaüt kanunu üzerinden maaş alan mütekaitler, yetimler ve dulların maaşlarından, barp maiüllerine yapılan tediyattan, hidematı vataniye terbininden maaş alanlardan bir ay zarfında aldığı maaş ücreti veya yevmiye yekünu 20 lira ve ondan aşağı olanlardan dahi vergi tahsil olu. nacaktır. Muvâzene vergisinin tatbiki çu şekilde cereyan edecetir. Maaş veya ücretin yekünu üzerinden evvelâ yüzde on nisbetinde mü- vazene vergisi kesilecek, bilâhara gene maaş yekünu üzerinden kazanç vergisi katolunacak ve kazanç vergisi kesildikten sonra geriye kalan mikdar üzerinden buhran vergisi tahsil slunacaktır. Müvazene vergisinden sonra bususi bir müessesede çalışan yüz lira maaşlı bir memurun müvazene, bubran ve kazanç vergisi katiyatından sonra eline geçecek para şudur: Maaş Katiyat 100 1U o Müvazene 7 Kzanç 6 30 Buhran 2350 20 Pul 76 50 Müessesat memurları- nın alacağı miktar. Yüz lira alan bir devlet me- murunun da bu katiyattan sonra eline geçecek para şudur: Maaş Katiyat 100 10 Müvazene 5 Kzanç 6 50 Buhran 70 20 Pal 7830 , (ön emi J Ledi Klerkin 1 Besteleri Ingiliz sefirinin zevcesinin ef son eserleri, Tötonyadhki konserde çalınacek ; Nisanın yirmi üçüncü günü ; saat dokuzda Tötonya Alman kulübünü mevsimin son konseri verilecektir. i Bir çok nefis musiki eserlerini VE araya topliyan programda, İngiliz fi nin zevcesi Ledi Klerkin en son besi lediği bazı parçalar da vardır. Bu ps” çalar taganni olunnrken, İngiliz konsoldii su Me V. Hug piyanoda refakat eğe” cektir. Konserde madam Rita Mahmut ve N. İhsan H. muhtelif parçalar ni edeceklerdir. Örkesira, Her Şnayder (tarafından İdare olunacaktf| Dr. B. Gündel viyolonsel çalacaktır. Bu müssmerenin, senenin en gö müsâmerelerinden biri olacağı maktadır. “Tötonya,, daki temsil — Önümüzdeki perşembe günü akşadffi da Tötonya kulübü salonunda Tosi pehovenin “üç ikiz, isimli üç perdelik komedisi, Almasca olarak oynanacakun. Yunan opereti gitti Uzun müddettenberi Fransız tiyatrö sunda temsiller veren İkonomu Yun operet heyeti, evvelki akşam son ted" silini vermiştir. San'atkârlar, dün Yur nistana gitmişlerdir —— e — Darüşşafaka içinrozet dağıtı istiyen talebeye Kurban bayramın birinci güsü D venet arzusunda bulunan erkek ve kız allim mektepleriyle resmi ve basusi lise ler talebesinin kutu almak Üzere hüviyet rakalariyie birlikte nisanın 14 üncü günü saat ondan, on altıya kadar maniye merkezine müracast etmeleri riliyor. Evlenme Cerrahpaşa hastahanesi eczacı Daimi Feridun beyin kım Yümniye harım Bursa pazarı sahibi Nazmi beyin evlen meleri dün Beyoğlu nikâh deiresinde yâr ynlmıştır. Saadet dileriz. a 5055050005500 05050 ez — 56 mumu TARİH FI KİTARI mmm, oldu. Fakat Gupta hakimiyeti iade edilemedi. Bilhassa Harşadan son- ra Hindistanda irili, ufaklı hükümetçikler kendi kaldılar. Bu zamandan sonra şimali Hindistanda Raçput denilen Türk bey « lerinin eline geçti. , Altmcr asırda R Çalukyalar Maharat kabilelerini bir « leştirmiye muvaffak oldular, ve bütün Dekkanr ihtiva etmek üzere kuv “ vetli bir kırallık kurdular. Maharatlar Dravitlerdendir. Sakalar ve Hun « larla beraber gelen Türk kabilelerine karışmışlardır. Bu devlet zamanımda medeniyet hayli inkişaf © etmişti. | Acantada meşhur yer altı mabedinin duvar resimleri (Fresk) leri bu devre âittir. " Çolukyalar oDekkandaki hakimiyetleri iki asır fasılayla on ikinci asra kadar devam etmiştir. Dekkanm daha cenubunda da Dravitlere mensup iki Türk devle » ti daha vardr. Bu devletlerden o Dekkanda baştan nihayete kadar Dra * vit kavimler yaşıyordu. Bu günkü Haydarabat mıntakası şimalde Dra- vitlerin Telugu, cenupta Tamul veKamara şubelerine mensuptur. Dekkandaki devletler müslüman Türk istilâları ile (on üç ve on dör- düncü) asırlarda ortadan kalktılar. : Bunların içinden yalnız bir tanesi, Vivaynagar Dravit devleti iki a- sr müslüman Türklere mukavemet etti. — Müslüman Türklerin idaresinde Hint — Hindistanda Tansevar racası Haraşanın ölümünden sonra Hindis tan parça parça küçük devletlere bölündüğü için istilâcıların Hindistana hücumları gecikmedi. Emevi halifesi Yezit zamanımda (712) de kumandan (Mehmet bin Kasrm Hindistana tecavüz etti. Fakat bu tecavüz (o (İndüs) te mevzii muvaffakıyetler & temininden başka bir netice vermedi. Ve müslüman « kk bu Arap taarruzu ile Hindistada yayılmadı. Hindistanda müslü - manlığın yayılması ancak Türk islâm fatihlerinin Hinde akınlarından sonra — Hindistanda müslüman Türk hakimiyeti (1001 den 1857 ye kadar sekiz buçuk asır devam etmiştir. Bu devir üç kısma ayrılabilir: 1 — İstilâ, teessüs devri: 1001 — 1526. 2 — İsti ve azamet devri: 1526 — 1707, 3 — İnhitat, Hindu aksülâmeli, Avrupalıların bilhassa İngilizlerin istilâsı devri: 1707 — 1857, Gazneliler devrinde Hint : Hindistanda müslüman Türk hakimiyeti (Gazneliler devrinde tees- süs edebilmiştir. Gaznelilerden Sewuüktekin İnduse kadar Kâbil vadisini zaptetti. o Gazneli Mahmut (998 — — 1030) Afganistandan Hinde 17 hücum yaptı. o Hindistana hâkim olan Racputlarm ordusu mukavemet edemedi çünkü hareket ve manevra kabiliyetinden (o mahrumdu. Mahmu maa m TARİH EU KİTABI mma | 53 m Bu zamanda Anadolu şehirlerine ve köylerine bir hayli insan iskân | olunmuştur. e Şarktan gelen kabileler bölünerek toprağa raptedilmişti. Bu suretle kabile tesanüdü, kabile Hayatı yerine yeni bir hayat vücu- de getirilmesi isteniyordu. ! Din! hayat : Selçuk develeti olsun Anadoludaki diğer devletler olsun (odin husu- sunda pek hürriyetperver idiler. İ Anadoluda teessüs © eden devletler müslüman ve sünni idi o Yalnız şehirlerle köyler arasında bir fark (hasıl olmuştu. Şehirler islâmlığı şartlariyle kavradığı halde köylüler, kabileler halâ Şaman akidelerini de taşıyorlardı. Bazı Türk sofuları kabileler arasına girdiler. Onlara islâmlığı anlayabilecekleri (| şekillerde (anlattılar, bundan Şiy'iliğe benziyen akideler, telâkkiler çıktı. Anadoluda bir çok tarikatlar türedi. iklısadi hayat : Selçukiler devrinde (Anadoluda o refah başlamıştı. Antalya, Alaiye, Sinop İimanları vasıtasile hariçle münasebet teessüs ediyordu. o Dehilde de kervansaraylar inşa edildi. Hatta hükümet yollarda soyulan kervans | ların bedelini tediyeyi taahhüt etti.. Anadoludan şap, tuz, hububat ke * yeste tiftik gibi ham maddeler ihraç ediliyordu. Aynı zamanda kumaş, halı da ihracat eşyası meyanında idi. Anado Ju kumaşları o Mısırda pek makbuldü. İlhanlıların (o Anadoluya yerleş" meleri (o Anadolunun iktrsadi vaziyetini bozmadı. o Şarkla olan münase- betini (bir az daha takviye etti. Tebrizle Yumurtalık limanı arasındaki kervan yolu (o ehemmiyetlendi. o Sivas gayet mühim bir ticaret merkezi halini aldı. j On üçüncü asırda Sivasa Cineviz tacirleri gelmişti. Bu asrın sonun da Sivasa bir de Cineviz konsolosu gönderilmişti. | Anadolu limanları Kırım, Mısır, Suriye limanlarıyle de mühim mü- | nasebetlerde bulunuyordu. o Ön dördüncü asırda Anadeclunun garp larmdaki (o beylikler, deniz ticaretinde büyük inkişaflar o göstermişler, büyük ticaret filolarma malik olmuşlardır. Bu beylikler Avrupayla tica | ri münasebetler tesis etmişlerdir. 3 Fikir ve san'at hayatı : ; Onikinci asrın son yarısında Anadoluda fikir ve san'at hayatı inki” şafa başlamıştır. £ İktisadi hayatın inkişafiyle muvazi olan bu hareket —— fikir terbiyesi almış devlet reisleri tarafından himaye ediliyor * — 4 On üçüncü asrın eserleri ya farisi, yahut arabi yazılmıştır. Bu devir” de bir çok fikir adamı, şair yetişmiştir. Celâlettini Rumi bu zamanda ys” samıstır. o Konyalı Sadrettin, Kermanlı Evhadi, Ferganalr Sadettin, Mw” hiddini arabi bu devirde Anadoluda büyük şöhret kazanmışlardı. ğ Fikir hayatmın inkişafı on dördlincü asırda da devam etmiştir. | kağ ei ili : X 4 4 allak di dil ide