—— 5— VAKITI4 MART 19/3— Nihayet hakikati anladılar! Memleketimizin keyif verici zehirler için b Arat umumi müdürlüğü şı şe) merkez olduğunu soyliyenler bugün > ie bunun aksini kabul ediyorlar Zirai tedrisat, zirai teşkilât ve) | teşekküller, hudut ve sinai nebatlar nakliyeler, tütün, afyon ve (hayvan yemleri şubeleri, ziraat makineleri ve TicARET VEİKTİSAT HAYATI e. Kaç ihtisas şubesine ayrıldı Ziraat vekâleti yeni bir teşkilât vücude getirmiştir. Buna nazaran ve kâletin muhtelif kısımları ihtisas şu- belerine ayrılmış, her biri bir müte | hassısın İdaresine verilmiştir. Ziraat Vekâleti | Mersin pamukları Bu seneki ihracat geçen dört ton morfin ve heroin Frans: dan kaçırılmıştı. Başka memle- Geçen senelerde Cemiyeti Ak- vam mahfiiyle Onun irşadı seneden fazladır Mersin ticaret ve sanayi oda- | $ımın ihracat ofisine yolladığı aldığımıza göre esnaf mürakipli- ği tarafından esnaf cemiyetlerine bir rapora Şubat ayı içinde Mer. | tevzi edilen tescil varakalarının sin limanından 846,122 liralık | doldurı'arak iadesine başlanmış 13,260 balya pamuk ihraç edil- | tır. miştir. Bu pamukların kilosu 31,9 kuruştan satılmıştır. Ibracat mevsiminin başından, | ya, aydanberi yapılmış olan ihracatın yekünu 4,247,774 lira- hk 71,604 balya pamuktur. Aylık ihracatın kiloda vasati kiymeti, son Kânunusanide 28,5 kuruşa düşmüşken şubatta 31,9 kuruşa yükslmiştir. Mersin limanından bu sene şimdiye kadar İngiltereye 31,364 balya pamuk ihraç edilmiştir. Halbaki geçen sene 11,139 bal- ya ihraç edilmişti. Binaenaleyh bu sene İngiltereye yapılan ihra- catta bir ziyadelik olduğu gibi Almanyaya yapılan ihracatta da 3,131 balya fazlalık vardır. Portakallarımız ve Ruslar Rus tacirleri Dörtyoldan 34496 sandık ve 17466 paket portakal daha almışlardır. Küçük esnafın tescili Bazı tacirlerin şikâyeti Bazı tüccarlar müşterek bir istidayla ticaret odasına müra- caât ederek kazanç komisyonla- rındaki ticaret odası azalarının komisyan içtimalarında bulunma- dıklarından ve bu yüzden ken- | dilerine fazla kazanç vergisi tar- bedildiğinden şikâyet etmişlerdir. Ticaret odası bu hususta tetki- kata başlamıştır. Yol parası Ikametgâh itibarile namlarma yol parası tahakkuk ettirilen bir kısım mükellefler için ayrıca ti- caretgâh itibarile de mükerreren tahakkuk yaptırıldığı hakkında belediyeye şikâyet edilmiştir. Be- lediye riyaseti şubelere gönder- diği bir tamimde mükelliflerin bu gibi şikâyetlerine meydan verilmemesini bildirmiştir Sanayi birliğinin içtimaı Sanayı birliği umumi heyeti Küçük esnafın ticaret ve sa- | dün Nazmi Nuri B. in riyasetinde Dayi idaresine kayt ve tescil e- | toplandı. Teşviki sanayi kanunu dilmeleri hakk.nda oda umumi İ tadilâtı, tarife ve bankalar hak- meclisinin verdiği kararın tatbi- | kınkaki meseleler etrafında gö- kine başlandığı yazılmıştı. Haber | tüştü. amini aletleri seksiyonu, bağ, meyva, sebze) dairesinde hareket deden Ka- ve fidanlıklar seksiyonu, haşerat ve! hire polis müdürü Russel pâşı hastalıklar mücadele seksiyon, zirai) ötedeberide, Mısıra kredi, zirai mahsulâtın gümrük o ve| bütün keyif nakliye tarifeleri, zirai borsa ve pa- zarlar, zirai vergiler mevzuları seks) siyonu, ziraat san'atları seksiyonu.. Yapılan falimatnamede her sek.| aleyhinde propagandaya vesile siyon şefinin ve bürosunun vazifeleri| ittihaz ediyorlardı. Son postayla ayrı ayrı tesbit edilmiştir. Bu şubelerde vazife alanlar Aziz,| paşanın yeni raporundan bahse Abidin, Mehmet Ali Tayyar, Akif Se| den bir başmakalesinde şu sözleri lim, Raşit Rakım, Hikmet, Recep ve Nihat Basri Beylerdir. Taksim bülvarında- ki ağaçlar Cümhuriyet abidesinden Har- biye mektebine kadar imtidat eden bülvarın bilhassa Taksim bahçesile Harbiye mektebi arası kısmındaki çinar ağaçları, sene- lerdenberi bakımsızlıktan ve bu- danmamaktan gelişi güzel büyü- mekte, ve bu caddeye bakan evlerin hem nezaretlerine hail, hem de güneş ibtiyaçlarma en | gel olmaktadır. Esasen şehrimizin en güzel ve mamur bir caddesi olan bu sa- hanın kiymetli zinet eserleri olan bu ağaçların sık sık budanması | eeeeememeemmerremarsssumaaararmassssammsasayasaıan | esrar yepiştirilmiş ve bu süretle bu ağaçların inkişaf temini ha- yatiyeti namına bir zarurettir. Bu husvsta belediyemizin na- zarı dikkatini celbeder ve içinde Şevket,| söylüyor. ketlerdende buna benzer kaçak» cılıgın vuku bulması çok muhte- meldir. Kaçatçılar çilt dipli çu- valar, gizli gözleri mahtevi mâ- Türkiyeden Mısıra kaçırıldığını | salar kullandiktan başka motör- iddia ediyor ve bunu Türkiye | lerin demirleri içine, çimento çuvallarına o zebirler (doldurup kaçırıyorlar.,, Esrar kaçakçıları esrarı bam- başka şeylerle karıştırarak ka- çırmanın yollarını bulmuşlardır. Bundan başka diplomasi imtiya- zat da bu gibi kaçakçılıklara alet ittihaz olunmaktadır. Geçen sene Yunanlılardan müteşekkil bir çete, mürteşi bir memurun yardımile, İskenderiyedeki Itak yan konsoloshanesinin hâkimine ait mühürleri kullanarak esrar dolu beş bavulu İskenderiye gümrüğünden geçirmişler ve $0- förlük eden bir polisin yardımile kaçırılan verici o zehirlerin | gelen Taymis gazetesi (o Russel Mısırda keyif verici zehirlere müptelâ olanların azaldığı anla- şılıyor. 1930 la 1931 senesinin ilk haftalarında Türkiye, bunun meşru ticaretin merkeziydi. Fa- kat bir sene mukaddem Türki- ye bükümeti İstanbulda nankolik mevat imal eden fabrikalardan birini kapatmış, diğer iki fabri- kayı şiddetli bir (o kontrola tabi | ie gekkilekiseii tutmuş olduğu için bu madde pa ” lerin Türkiyeden gayrimeşru bir | Beer bi kiş kaça : > | kapların tabanlarma esrar dol- surette ihracı nihayet bulmuştur. dini (Taymis) bu suretle Türkiyeden! Genceli İçkale lee SELE veri yele hica şiddetli kotorol altında bulundu- i > ? z gu sırada kaçakçılar çöl yolunu ğın yapılmadığını tesbit ettikten | totuyorlar. Verilen en son malü- sonra şu şayanı dikkat malümatı — mata göre Sinadan Mısıra giden Met senesinin ilk altı ayında develerin sırtına mühim miktarda bulunduğumuz budama mevsimi | Mısıra esrar kaçırılmak istenil- geçmeden bu ameliyenin sür'atle | miştir. Fakat kaçakçıların hilesi icrasini belediyemizin himmetin- | de meydana çıkarılmış bulunu- den bekleriz. ! yor. —çğ....—.—ş.—...... e... — 78 mazmun TARİH 5T, KİTAPI mma Cemiyet hayatı : , Eski zamandan orta zamana geçerken ahlaki kıymetler yerlerini (riya hiyanet, sefalet, açlık, cehalet) e terketmişti. Kanunlar kuvvetlilerin hesabına zayifleri ezmek için teşekkül © etmi bir makine belini almıştı. Alanlar ve Avrupa istilâları Alanlar, yayik, (Jral) ırmağının membaındaki dağlık mıntakada yaşı- yan Türklerdir. Alanlar, Hun'lardan evvel krallık teşkil etmişlerdi. İki de» fa Medya'ya girdiler. Alanlar Karadeniz Şimalinden Garbe de akın etmiş- lerdir. Alanlara Hintte Ganj ırmağı kenarında da tesadüf edilir. Hunların Garba gidişleri zamanında Hun hücümuna uğradılar ve mağ lâp oldular. Hunlara tabi olmıyanlardan bir kısım Tuna havzasında yerleş ti. Makedonyada Roma ordularını mağlüp ettiler. Oradan Cermanyaya geçtiler. Orasını istilâ ettiler. AlanlarTunadan itibaren Süevleri, Vandal- İarı da beraber hareket ettirmişlerdir. İki üç asır kadar Akdenizden Atlâs sahillerine kadar olan geniş kıt'ayı Siğnediler . — Avrupada Türk-Hun imperatortugu — Hiyung'un (Şimali Hun) devletinin o inkirazmdan sonra Garba Şekilen Hunlar Hazar denizi, Yayik;İtil ırmakları arasındaki havzaya yer İsştiler bir hükümet teşkil ettiler. Buna Garbi Hun devleti denir, Bu devlet IV inci asrın nihayetinedoğru Garba doğru genişlemiye baş- adı, Bu istilâda Hunlar (kendilerine tabi diğer Türk kabileleriyl ebirlik te ilerhiyorlardı. Hunlar Şarki Avrupa kavimlerini bilhassa (Ostrogot)ları hâkimiyetleri Aİtma aldılar. Ural dağlarından Tunaya kadar hâkim oldular. Mağlüp ka- Yimlerin kaçısı diğer kavimlerin de muhaceretine sebep oldu. . Bunun ü- 2erine Avrupa kavimleri birbirine karıştı. Attila : hı, Hun reisi (Muncuk) Boncuğun oğludur. (395) de doğmuştur. (Attilâ) dö Zamanlar da Romaya tahsil ve terbiye için gönderildi. Muncuk öl- Şükten sonra bir müddet devlet amcası Rua tarafından idare edildi. Rua İdükten sonra Attilâ Türklere reis oldu. O reis olmak için lâzım gelen bü- tün vasıfları haizdi. aş atilâ Roma ve Bizansı yakındantanıyordu. Ssaslar teşkil eder: 1 — Türk ordularını para mukabilinde başka detletlerin hesabına ça menetmek. Attilâ'nın siyasi plânını maa TARİF EU, KİTABI mmm 70 sm 2 — Türk kavimlerini toplıyarak milli birlik vücude getirmek. 3 — Elindeki milli orduya istinat ederek İslâv ve Cermenleri idaresi al- tına almak. 4 — Bizans ve Garbi Romayı da istilâ ederek Avrupada büyük bir dev- let kurmak, 5 — Daha sonra Çini, Hindi, İranıistilâ etmekti. Attilâ az zamanda Tunadan Termopile kadar sahayı zaptetti. Bizans'la (Margüs) müahedesini imzaladı. Bumüahede Bizans'ı maşlüp eden Attilâ nın güzel eserlerinden biridir. Bu müahedeye göre Bizans Belgrat havalisinden bir kısmını Hun'alra terketti, Bizans'ta asker olarak istihdam edilen Hun'ları iadeyi Bizans kabul etti. Ve bilhassa Hun'ların düşmanlariyle ittifak etmemeyi teahbüt ve her sene mühim mıktarda vergi vermeyi kabuletti. Attilâ imparatorluğu Yayik ıwmağından Ren nehrine kadar genişletti. Orlean barbi ne Roma ne de Attila için netice vermedi. Sonra Roma'ya yürüdü. (453) te öldü. Buda şehrinin bulunduğu eski yerde, Hun paytahtında, (Etzelburg) da öldü. Hun medeniyeti: Hun medeniyeti zamanında yabancıların bile nazarı dikkatini celbede- cek bir haldeydi. Binalar ahşap olarak yapıldı. Attilâ'nın sarayı bile ahşaptı. Burada tah ta çok, taşı az olduğu için mimeridekereste kullanılırdı. Hun edibiyatı inkişaf etmişti. Bilhassa harp edebiyatı. Hun'larda orta oyunları tarzında temsil edilen san'at eserleri ve sahne sam'atkârları vardı — Asyada — Çin membalarının, hua, Yunan eserlerinin Akhun ve Eftalit, A- rap tarihlerinin Heyatile dedikleri ak Hun'lar 424 tarihinde yurtlarını terkettiler. £ Siridirya ve Efganistana, Garbi Türk eline yayıldılar. Son- ra Pencabi de zaptettiler, İki devlet teşkil ettiler. o Şimali Hun devleti, Cenubi Hun devleti böyle teşekkül etti... Ak Hun'lar bir zamanlar kumşuları İran, üzerinde demüessir oldular. Fakat bir zaman sonra (625) te hâkimiyet Tukyü Türklerine | geçti, bir taraftan da Sasan'ilre kuvvetleniyorlardı İki kuvvet arasında kalan Ak Hun devleti Sasan'ilerin Tukyu'larla ittifakmdan sonra ortadan kalktı. — 5inci asırda Avrupa — Roma impa-âtorluğu yıkıldıktan sonra bir çok krallıklar teşekkül eğ 1. Bu krallıkların bazıları zahirdeBizans imparatorluğuna (o merbuttu. Fakat hakikatte hemen, hemen mustakil devletlerdi.