v e 6 — VAKIT 7 ŞUBAT 1937 — David Goilder Yasamı iren Nemirovski. 'Başmı göğsüne eğmişti. Bir an, deniz ve rüzgârm, firtmanın sesinin uzaklaşıp, müphem bir mırılı hal» me geldiğini duydu. Sonra, birde b re, yahud; çocuğunun: İ —Iİmdat!, Yetişin!.. | Diye bağırdığını işitti, Aya”a kalk| *, şiddetle sendeledi, sonra İleri -| zanmış elleriyle, havayı, boşluğu tır- maladı, yere yuvarlandı. OTUZUNCU VE SONUNCU KISIM Biraz sonra, derin bir su gib; ka « ranlıklardan sıyrıld. Kamar a yatakta, sırt üstü yatıyordu. B | başnın altına paltosunu katlıyarak koymuş, gömleğini açmistı. Ünce kendisini yalnız zannetti, Fakat ba- gını çevirdiği zaman küçük yahudi eo! tuğunun sesini duydu: — Mösyö. Ge'der kımuldandı. Çocuk üstüne iğidi: — Mösyö, nasıl, hraz sçildeniz mı? Golder uzun bir müddet, sanli ko- müşmüyı unutmuş gibi dudakların kımıldattı. Nihayet, — Yak! Dedi. Çacuk elektriği yakmea de -! yin derin inledi, kımıldandı, sonre, İçini çekerek, götsünün üstünde ağır. Jaşmış ellerile kalbinin yerini aradı.) fakat elleri düşüyordu. Ecnebi bir li maniz birkaç kelime söyledi, sonra ta-| mâmen kendine gelir gibi oldu, gür- Terini açtı, şayanı hayret bir sarahat- le: İ — Git, dedi, bana kaptanı çağır. Çocuk koştu, gitti, Golder yalnız. kaldı. Vapurun her sallanışmda in. Yiyordu. Fakat hava yavas yavaş duru! yordu. Pencereden gündürün ilk ışıl» ları göründü, Golder gözlerini kapsdı. İriyarı sarhoş bir gemici olan! kaptan içeri girdiği zaman, Colder uyuyordu. Yunanlı: — Ne o, dedi, öldü mü? « Golder, ona doğru ölü yüzünü çe- Yirdi, mırıldandı; — Vaputu durdurunuz! Kaptan anlamıyordu. Golder da « ha hızlı tekrar etti: — Durdurunur, « ıladınız mı, va- püru durdurunuz? | Gözleri, yarı açık kapakları alim dan öyle bir humma ile yanıyordu Xi, kaptan, aldandı ve sıhhatte bir ada » ma hitap eder gibi: , — Deli misiniz, dedi. — İstediğiniz kadar para verece-| ğim. Bim lira! Yunanlı kaptan homurdandı: — Haydi.. kaçırmış. başlıyor. Al Jah belâsını versin, bunu da ne diye! gemiye aldım! Golder mırıldanıyordu: — Karn.. Burada yalnız başıma mı geberdiğim; İstiyersunuz, köpekler? Sonra gene ecnebi lisanla bir şey- ler söyledi. Yahudi çocuğu sordu: — Gemide doktor yok mu? Fakat kaptan çoktan gitmisti. Çer cuk Goldere yaklaştı: * — Biraz, dedi, sabrediniz. Nerdey. pe İstanbula geldik. Fırtına durdu, vapur daha hızlı gidiyor. İstanbulda tanıdığınız kimse yek mu? Aileniz - den filân birisi? — Ne?. Ne?. Gelder anlamıyordu, Nihayet an - Jar gibi olda, tekrar etti ve sustu: — Ne Çoruk devam ediyordu: — İstanbul, büyük bir şehirdir. O yada tedari edilirsiniz. İyi olursunuz, korkmayınız. Fakat çocuk, Golderin can çekiş - mekte olduğunu anlamakta gecikmes 41. Golderin göğsünden, ilk defa ola. yak ölümün boğuk hırıltısı yükselmiş! « Bu hal, bir saat kadar devam etti. Bunun'a beraber (o çocuk gitmiyordu. Can çekişen bu adamın başucunda dn yayor, gırtlağında, havanın derin ve boğuk bir gürültüyle yuvarlanmasın: dinliyerdn. İçinden de düşünüyordu: — Bir dakika daha, Sonra. duza- #ak. O zaman bırakır, giderim, Ya rabbim. Bu adamın ismini bile bilm- yorum. Sonra yere baktı. Orada, Golderin, igi ingitiş liralarıyla dolu etiydanı var âr. Çecuk Iğildi, cüzdam aldı, seti! baktı, içini çekti. senra, eni. zin İzi, ağır ve golian ölmüş sine iii ! liyordu. Nakleden: fa. avucuna sıkıştırdı. — Kimbilir? Ölmeden evvel belki kendine gelir. Belki bu paralar: ba - na verir. Kimbilir? Öyle ya, onu bu» raya ben getirip yatırdım. Yaluızdı.. Tekrar beklemiye başladı. Akşam! yaklaştıkça, deniz sakinleşiyorda. Vapur sallanmadan ilerliyordu. Rüz gâr düsmüştü. Çocuk: — Gece güzel olacak, Dedi. Elini uzattı, Golderin nabzr- nı tuttu. O kadar hafif varuyordu ki, bilek saatinin sesi daha hızlı ge- Fakat Golder henür yapı - yordu. Vücut kolay kolay ölmez, ya- wyordu. Gözlerini açtı. Konuştu. Bu- nunla beraber, göğsünde, hara, ay- » korkunç hırıltıları yapıyor, lAkayt bir sel gibi hançeresinden akryorin. Çocuk, iğilmiş, onu dinliyordu. Gol « der, birkaç kelime rusça söyledi. Son ra, birdenbire yahudite (Okonuşmıya başladı. Çocukluğumun bu unu*u'muş, lisanı ani olarak dudaklarma gelmiş- ti Çabuk söylüyor, garip irklar, kes limeleri (o aralıyordu. Zaman zaman duruyor, elini yavaş yavaş boğarma götürerek, oradan göre gözükmiyen bir ağırlığı kaldırmıya uğraşrtordu. cam gibi olmuştu, yaşıyor, yanıyordu. oAlnmdan müte madiyen ter akıyordu. Çocuk terini silmek istedi, Golder inledi: — Bırak. Zahmet etme. Dinle. Pa- riste, Ober sokağında 28 numarada noter Senton'a gideceksin. Ona: “Da vid Gelder öldü, diyeceksin. Tekrar et bakayım. Bir daha tekrar et. Se » ton. Noter Seton, Ona, barulumda ve cüzdanımda ne varsa hepsini ver. Ve, kızıma dikkat etmesini söyle. Sonra, Tubnigen'e gideceksin. Dur. Nefesi darlaştı. Dudakları kıs 6 Şubat 932 pırdıyor, fakat çocuk bir şey duvmu-)| yordu. O kadar iğilmişti ki, Golderin | ter kokusunu, 3lü nefesini hissediyor. | du. Nihayet Gelder: — Kentinantal oteli. Yaz, diyebil- di, Jon Tübingen, Kontinantal oteli, Çocuk, cebinden alelâcele bir zarf | çıkardı, arka tarafma ki adres yaz »! dı. Gelder, biten kesilen sesile emret» te — Ona da “David Gelder öldü, dersin. Kızıma dikkat etmesini rica| ettiğimi, kendisine emniyetim olduğu» nü söylersin, ı Durdu. Gözleri dalıyor, karanlık - larla doluyordu. — Hayr. Yalmz bu. Bu kadar. Böyle iyi, | Çocuğun kendisine uzattığı 'kâğı- dı gördü: — Ver, dedi, imzalıyayım, daha tyi.! Çocuk kâğıdı eline tutuşturmakla beraber: — Kabil değil, diyordu, imzalıya «| MAYSINIZ. Bununla beraber Gelder imzaladı. ve mırıldandı: — Üstümdeki bütün paraları sana veriyorum. Fakat bütün söyledikleri» mi tamamen yapacağına yemin st ba- — Yemin ederim, — Bizi işiten allahın huzurunda! — Bizi işiten allahın huzurunda! Golderin yüzünde ani bir takallüs oldu ve ağzınm İki tarafından elleri ne kan srmıya başladı. Hırıltı din- di. Çocuk yüksek sesle ve haşyetle söylendi: — Beni duyuyor musunuz müâsyö? Pencereden giren bütün ziya Gol- derin geriye sarkan başma vuruyor « du. Çocuk titredi, Artık bu esfer srm- du. Cürdan açık olarak Gelderin eli. nin altında kalmıştı. Çocuk süratle) cüzdan! çekti, paraları saydı, cebine koydu, sonra, adresleri, kuşağına sok- tu. Düsündü: — Acaba artık öldü mü? Elini açık gömlekten içeriye doğ « ru uzattı fakat parmakları e kadari titriyordu ki kalbinin çarpıp çarpma»! dığımı anlıyamadı. Bıraktı, ve, saki onu uyandırmaktan korkuyormuş gi- bi ayaklarımın ucuna basarak kapıya doğru geri geri gitti, sonra, arkasma dönmeden, kaçtı, gitti, Gelder yalnıs kaldı. Golderde ölülerin donmuş harç Günün Muhtırası Takvim — Pazer 7 Şubat zinc | ay 1932 30 Ramazan 1351 Senenin geçen günleri 36 kalan günler 393 Güneş — Doğuşu 7,30 Hanşı 17.5 Namaz vakltleri — Sabah 720 Öğle 1224. ikindi 1452 Akşam 1730 Yatır 1841 imsık 530 Hava — Dün eceklik azami 7, &sgpari nakıs $ olarak kardedilmiştir. Bo gün rüzgir poyrardan şiddetli esecek, ve hava kapalı olacaknır. Kar yağacakitır. Radyo İstanbul — 18 den 19 a kıdır gramofon, 1930 dan 2030 a kadar Mukbule hanımın iştiraki'e alaturka saz, 7030 dın 21 e kadar gramefon vasıta» #ile opera, 21 den 92 ye kadar Kemal Niyazi bey ve arkadaşları tarafından saz, 72 den 2230 « kadar tango erkestası. Viyana — (5182 m 20 kilovan) İl org or estrası — 1208 serfonik konser — 1240 Kere — 1630 konser 18,45 odı meşikisi — 21,45 Berlinden na il Lahti — (1796 m: 54 k'ioratn) IT Koro — ITAD piyıns konseri — 21 konser. Budapeşte — (850 m. 23 kile. vat) 15 konser ve hafif musiki — İ7,İ5 konser — 1845 amele korosu — © caz konseri — 23 Tsigan orkestası Roma — (4 m 75 kilowt 18 konser senlemik — 23 komedi. Varşova — (1411 m. 158 kilorat) 18,15 #lnrmoni konseri — 15.26 halk şarkıları — 16 şeri — 18.43 konder — 2115 balk kenseri — 23.10 piyano re sitalı — 24 dans mueikisi, Bükrşe — (8905 m. 16 kilovan 1148 dini kore — 12 orkestra — 1910 Orkestra — 2i opere Praga — (486 m. 60 kilarağ 20 akordeon — 2820 eazbant Moskova — (1481 m. 40 kilovat) 2020 rıdro gazetesi Kambiyo Frensiz Frangı 1 İngiliz Hiram Ke. Ve 1 Türk Niran Diner Çervoneç Kürüs Nukut 10 Frank (Eransız isterim Cİnyitie 1Dolar (Amerika Mrt Jhalya l Altın Mecidiye Bankenot ketsizliği vardı. Bununla beraher ö » Tüm onu, birdenbire, bir dalga gibi sar mamıştı. Sesini nasıl kaybettiğini, ha raretinin azaldığını, ne biçim bira » dam olduğunu tamamen hissetmişti. Son dakikaya kadir gözlerini, bakışmı muhafaza etmişti. Batan gü. neşin denize nasıl düştüğünü, soyun nasıl parıldadığını görmüştü. Ve içinden, ölüm İlerledikçe daha müphemleşen va hafifliyen hayaller geçmişti. Bir an, Joys'un etine, saclar rma dokunduğunu zannetti, Sonra, bu hayal ondan uzaklaştı ve Gelder, karanlıklara battıkça kayboldu. Son bir defa olarak, uraktan gelen bir çıngırak sesj gibi, kahkahası duy. du, ve kaybetti. Markus'ü gördü. |Üst tarafı 1 inci sayıfada muyla değil yalnız Çine fakat bü -| tün dünyaya meydan okumuştur. Bundaki sebepleri münakaşa elmi » yeceğim. Yalnız mösyö Sato'nun Ce-' miyeti akvamdaki bir sözüne işaret edeceğim: Onun ifadesince Çin kuv » vetlerine hücum için Japon baluiye «| lilerine emir veren Şanghay beynel- milel bahri kuvvetler kumandanıdır. Mamafi Mösyö Sato'nun neyi söyle -! mediğini siz de biliyorsunuz değil mi? Bn mevzuu o bahsolan bahri kuvvete; ler kumandanı bizzt amiral Şiyozava»| dır. Çok garip mesele değil mi?,, Mösyö Şen sözünün bu noktasında mükedder bir tavırla tebessüm etti; — Fazla rsrara hacet yok. Japon » ların tarzı hareketi ancak iki suret - le izah edilebilir: Ya delidirler, yahut "zun urun hazırlanmış bir pragram tatbik ediyorlar. Halbuki Japonla » rm deli olmadığını hep biliriz. Şozunati'lerin iki yüz elli sene sü- ren fcodalite istibdadından sonra Ja» ponlar bir #htilâl yaparak mikadoya kuvvet İdariyeyi verdiler. Halbuki| bunun asıl manası feodalite yerine sizin askeri diktatörlük dediğiniz ş*| yin kaim olmasıdır. Japon hükme » tini perde arkssından idare eden Lu askeri kuvvettir. Nar bir an tevakkuf ederek ma- sası Üzerinde duran Sun Yat Sen'in heykeline baktı ve devam etti: — Çinle ilk defs 1994 harbi, sonra Rusyayla 1964 harbi bu suretle hazır. Jandı. Bu sefer üçüncü bir harbin sırası geldi. Bundan maksatları ne « dir? Bahri muhiti kebire hâkim ol » mak. Mançuri meraddı iptidaiyesi! dolayısyla ve Çine hâkim bir mevki. de bulunduğundan Japonyaya 1 xımdır. Japonya burasmı bir mahreç! İ gibi kullanır bundan başka Ameri - karla olacak müstakbel harpte bah rf karşılaşmaların Amerika suları yerine çin sularmda olmasını Japon. ya tertih eden Bir nokta'daha var: Japonya Babrj muhiti kebire . hükim tralyanm istilisma muvaffak olaca» | ğına kanidir. Ne Koranm ne de Man. çurinin İklimi Japonların ahvali sıh- hiyesine yumuyor. Çin çok kalabalrl' Dün İstanbulda senenif en soguk günü (Üst tarafı 1 inci senıfada| | İ vam etmiştir. Evvelki gece nakıs altı derece olan bararet dün da- | ha farla azalmış, nakıs sekize ka- dar düşmüştür. Dün bazan tipi İ halinde yağan kardan ve soğuk» | tan sokaklarda yürümek çok müşkülleşmişti. Kaldırımlar üze- rinde biriken ve ezilen karlar | yaya yo'cuları çok rahatsız edi- yordu. Şshrin ötesinde beris.nde bastoü satanlar çoğalmıştı! Araba hayvanlarının ayakları- na da kaymamaları için çuval sarılmıştı. Karın dön hemen hiç kesilme- den devam etmesi herkese üç #ene evvelki mütbiş kışı hatırla” tıyordu. Manmafih Kandilli rasat- hanesine göre kar bugün de de- vam etmekle beraber 1929 daki gibi fazla ve sürekli olmıyacak- tır. Yarından itibaren havaların düre'mesi ve karm kesilmesi muhtemeldir. Dün sabah yediye kadar ya- ğan karın miktarı yedi santimet- redir. Yeşilköy askeri rasat merke- Çehreler, müphem şekiller suyun Sebi sinden verilen malümata göre hmda görünüyermaş gibi gözlerinin) önünden gelip geçiyorlardı. En son olarak bir sokak parçaer, aydınlık bir) dükkân, çocukluğunun geçtiğ; dük « kân, kırık bir aynanm arkasma diki. len bir mum. Akşam. Yağan kar ve kendisi kaldı. Dudaklarınm Üstün de tıpkı, eskidem olduğu gibi, bir su ve den İerretiyle eriyen karm tadmı hissetti, bir sesin kendisini “David, David, diye çağırdığını duydu. Bu sa, karanlıklar, alçak sema ve, vugün rüzgâr şimalden kuvvetle esecektir. Kar ihtimali azdır. Dün bu senenin en sojuk günü idi Elektrik cereyanıda sık sık kes diği icin tramvay seyrüse- karım şiddetiyle eriyordu, birdenbire! bir köşe başını dönmüş gibi kırılıp, kaybelda, İ Bu, dünyadan ona kadar giden, son ses oldu. RENE NEMİROYEKT (BiTTİ) Japonlar ya delidirler! Yahut uzun zamandır hazırladık- ları programı tatbik ediyorlar i gitmez. tır. Yeni gelenler rahat yerleşem* Fakat vâsi çölü Avustralya öyle © ğil, Bundan başka eğer Japonya #| merikayı istilâ edecek olursa iğ kanın Japon muhacirlerine karş rettiği kanunun acısını çıkarmış ai” caktır. İşte bütün bu sebeplerdei layı Japonlar uzun zamandanberi zırladıkları bir plânla Çine tanri etmişlerdir. — Efkârı umumiyeyi nazari ad — Öna kim aldırır? Japonyays gi karşı gelebilir? Çinde asla olmıyan ve kendi selâmetini dü ye mecbur olan Fransa mı? Yok kuvvei bahriyeleri (o Vaşington e” kavelesi mucibince azalmış ol31 üssülharekeleri Çinden çok uzak ol” İngiltere veya Amerisa mr? Hayır bu üç devletten hiçbiri sr” etseler bile bu sırada Taponyanın b reketine karşı gelemezler. Bunü > ponlar da biliyor. Yalnız bir tek ümidim var. Bebi İngiltere ve Amerika beynelmilel ye” kuku müdafaa için birleşirler. İS. ponya en yeni sistem teşkilâta mi olmakla beraber eski feodalite ZÜ niyetini muhafaza etmiştir. Bu der dalite başmdaki askeri kuvvet yaf kuvvetten anlar. İngiltere ve Amer” bu haksız Şanghay tasrruzuna yaf müdahale edebilirler. Eu onlara ticart istikballerine tehlikeyi (o belki anlatacaktır. i bu iki millet nihayet vaziyeti K9“ rarlarsa belki bu çektiklerimiz bf Filhakika Japon kuvvetleri anl ne kadar yürüyebilirler. Onlar” lâhları bizimkine karşr müthiş Manmafih ümidi kesmiyorum. Şart ya varan en dokuzuncu ordu mağlüp olmamıştır. Ve heyecanli ii rattan mürekkeptir. Her taraftan nüllüler, vatanı müdafaa için , yorlar. Askerlerimizden hoşlanMi”. yan köylülere gelince onlar d8 vuk, ördek, domuz, sebze, yemiş 9. tiştiriyorlar. Milletimiz uğradığı a arruza olanca şiddetile nn miye hazırdır. Belki vatanpe i hissi sair noksanları kapatır. du ! feri birkaç defa inkıtan uğrf” mıştır. l Denizlerde Den'zlerdede tekrar şiddeti bir fırtına ve tipi başlamıştır. © Bu yüzden dün vapurlar ge Boğazdan dışarı çıkamamış!fii Fırtına: bilhassa Sinop ve guldak civarında şiddetlidir. Karadenizde bulunan vap”! lar limanlara iltica ster Şafak, Kemal, İnkişaf, puf Anado'u, Koemine, Cide vap” ları Ereğli limanındadır. Yaldır Şark, Bursa vaporları Ereğ' barınamadıkları için denize 89” mışlardır. Seyrisefain vapurla fırtınadan İneboluya oğram3! lardır. Bartınla İnebolu a109) da kar bir metreyi balm Bu bavalide yirmi seneden bu kadar şiddetli ve kış götülmemiştir. ge Kastomonu, Ereğli, Sinop. Ya gat, Konya, Muğlada şiddetli © fırtınaları devam etmektedir yp” Evvelki gece Ankara def caklık nakıs on sekize ks“. döşmüştür. Geçen sene Anka da en fazla suğuk nakıs 16 rece idi. a 23 derece soğuk . Metrepoloji müessesesinin ye yanına nazaran bugün Tai nin en soğuk rohtası aşağı 23 derece ile Kar. sıcak noktası 6 derece ile 7 yolyur. Gemlik, 6 (Vakıt) — Üç # dür kar yağmaktadır. Yi yolu işlemiyor. i