| vadi yg Gazetenin baş muhavriri, ken. disine beş yüz mısralık © uzun bir für okuyan meşhur traşçılardan bir şairi zorla dinledikten sonra: — Şüriniz fena değil, dedi. Yal- MAZ, çök uzun. © O Şair derhal çaresini buldu: li bir kıfayı göndereyim... $ Başmuharrir bey bunu muvofık ii balda: 5 — Hay hay. Gönderiniz. Yal- : İp “ün olmasın! Hanımla hizmetçi arasında: Kanlı var, kim 0? hiz unutmuştur! Erkek — Biraz acele etseydik eydi NE izenine yetişirdik .. r dın — Sen bu kadar ace. etmeseydin, altı trenine tam İktinde gelirdik! Açacakmış ama. Salamon, Mişona anlattı: >> Dun yece oyle bir hovardalik Sim ki. sormn. > ro be, Neler yaptin? — Bezin koraşunun kızı Perla ile m Yittik.. Yemek yedik, dans ettik. “a © Coştum, oyle coştum ki.. Ne olur aç dedim bir şişe şampanya Peri Sonra, kafalar dumanlaninca iy Ya Haydi, dedim.. oteldede yide ti, gs opkin kiz: Yiderim ama, de » Sişe şampanya daha açarsan! yutkunarak söze karıştı: Oldu olacak, aç bel. dalaman ellerini, kaşlarını kaldır. 5 Ağamaaam.. Perlanin bir şişe » “a. başka verecek parası yoktu!.. gr a bakayım, şim- e öc rleri ne yapacaksın? e Pençered taca- Annem, o herifin "getirdiği © Yenmez dedil. — O halde size yeni yazdığım “ : İz, dediğim gibi Kıbanız ço w- İğ i a. ğ reden anladı- Unutulmuş ğ me? — Kızım, mutfakta bir deli $ belli. Boynun- j da benim bo- — Vallahi bilmem efendim, ba. 5 Ma ait değil, Belki eski hizmelçi- İ Beyfendi hiz- metçi kıza ses- lendi: — Pervin... — Efendim.. — Nışanlın bahçe kapısı- nın etrafında dolaşıp duru- yor.. (Haydi, i gitte konuş... — Nışanlım $ olduğunu ne- — Belli kızım yun bağım, a- yağında benim çorabım var!.. ane f ü any Saga yyl R i ml zl yi yy m, Vİ Şem e Şeker Bayramı Üç günümüz, kuşlar gibi kanatlı geçti, Bu yıl şeker bayramımız pek tatlı “çti! Hem .Şirinli geçti, hem de Ferhat'ı geçti, Bu yıl şeker bayramımız “pek tatlı geçti |. My Zevç — Kahve benim uykumu kaçırıyor... Zevce— Aman öyleyse benim kahvemi de sen iç kocacığım!. ye ny RX Şarkısı ig yag yg Dudağı bir akideydi, öptüm, bayıldım ! Bir busede kollarına düştüm, yayıldım ! Kendisi bir içim suydu, içtim, ayıldım! Bu yıl şeker bayramımız pek tatlı geçtil Misafirin Bastonu Misafir, ar- kasından istas- kadar bastonunu ko- yona şa koşa geti- ren ev sahibi- nin oğlunu gö- rünce: — İlâhi yav- rum, dedi, ne zahmet ettin... ben gelir alır- dım!.. Çocuk boy- nunu büktü: — İşte ba” bamdaa onun için beni koş- durduyal,. » Çimdik agg li | | Ihtiyar kadın — Leylâyı görenler, benim kızım oL E hiç zannetmiyorlar... Erkek — Torununuz mu zannedi; asena sase even n mm NE Kaman 8 KAMAN MAN K Iki dost, Balat çarşısında karşı- Jaştılar: — Ovo bonoz diyoz Mişonaçi.. — Bonoz diyoz Salamon.. . — Ne var ne yok? Nasil yiyiyor iş- Ter?.. Madam Mişonaçi nasil? — İşler çok fena, Madam Mişona» çi dersan işlerden daha fena! , — Yeçmiş olsun.. Hasta mi? — Sorma be yozum. Ben, omrum- de boyle hastalik yormedim.. Sali yu- nu doktor İzak yeldi, baktı. Ursuz oğlu ursuz, aldi yirmi beş kuruş vizie' A A üçük Hikâye: Fırsat Bir dakika durdu çatal kaşıdı: — Yeçen hafta, bezin Buharaçinin evinde ziyafete yitmiştik, Ah bir yor sen Salamon, ne ziyafet, ne ziyafet. Omrumda boyle sofra yormudim. Ne var, ne yok, hepsi yumuğştendi. Boys le yüzel bir sofrada insanin iştahi a - cıliyor. Ev sahibinin madam soyle » di: Benin kari, tam dort tane kofte, yedi yalanei dolma, İki börek yemiş! Ama, ne vakit ki elmalar, armutlar, portakallar yelmiş, madam Mişonaçl. sakalını ta, defoldu, yitti!, (oOAma, benin kasİ de de fenalik başlamiş.. Aman, za »| zi yene hastal. di. Sen me söylüyorsun?! kari kendinden yetmiş. Bir saat boy» le baygin kalmiş!,, , — Aman be kuzum, niçin vermedin biraz karbonat be kuzum, içsin, akl) başine gelsin!. — Karbonat mi?.. Neyla vereyim? — Bir kaşıkla! İ Mişonagi uzun bir kahkaha attı: — Bir kaşiklan mi?.. Yulerim se nin aklina!. — Neden yülersin hakayim?., — Elbet yulerim be Salamon. O karişiklik içinde masanm üstünde bir tek yumuş çatal, kaşik, biçak kalma» il 11 Şubat 3d 1932 VAKIT'in ilâvesi | yn i O dert! İlk baharlarını çoktan geçirmiş W iki hanımefendi arasında: N — Kaç yaşındasın? — Ben mi?, Şey. o İskarpinim & i kaç numaraysa o yaştayım! — Yani?, — Otuz dört.. Öteki hayretle bağırdı? i — Aman hemşire o kadar sıkı : ayakkabı giyme çok fenadır! aSAMMRS2880CES2233352 em. Dikkat ! Deli kanlı genç kıza yalvardı: & — Müsaade ediniz de ayakları. İ niza kapanıp size aşkamı anlata - yım. i — Aman, dikkat ediniz, par. $i maklarımda nasır var! & kema ZAAAAERIAİLIZILIN, Muharrir — Müsaade ederse- niz size yeni yazdığım bazı mi- zahi hikâyelerimi okuyacağım.. Müdür — Dur, hizmetçi so- bayı yaksın da öylel.. Armut Hanım, ziyafet için kocasınm aldı. gt armutları muayene ederek söyle - nir: — Yazık. Bunlardan ikisi biraz | bozulmuş.. — Aman, bozulmuş diye sakm af mıya kalkma. Bana ver, ben yerim! — Yok, yok.. Bozulmuş dedim ama o kadar değil! ğa Geveze Handan hanımın boş boğazlığın » dan şikâyet ediyorlardı. Biri dedi kis — Bu kadın kadar geveze mahlük görmedim... Kulağına ne gitse, Diğer bir hanım sözün arkasmı ge tirdi: — Ağzından çıkıyor! RR — Allah allah... şük bir kol saati taşısan olmaz mı? : ii Yahu, kü.