—-4 — VAKIT 4 ŞUBAT 1932 —— Dün gece camilerimizde dini bir ihtifal yapıldı ( üst tarafı 1 inci sayıfada | sı vakti camiin içi ve dışı görü lecek bir manzara teşkil ediyor- du. Her taraf lebalep dolmuştu. Zabıta izdihama mâni olmak için tedabir almış ve cami kapılarına bir çok polis memurları ikame edilmişti. Bizazt polis müdü- rü ve müdüriyet erkânı tedbir- lere nezaret ediyorlardı. Camiin dışı bile daima içeri girmek istiyen kesif halk taba- kasiyle örülmüştü. Yatsı okun- duğu vakit ancak ön saflarda bulunanlar namaz kılmıya imkân bulabildiler. Ortadan itibaren saf teşkil etmiye ve namaz kıl- mıya biç bir imkân yoktu.Küçük büyük, erkek, kadın halk büyük bir vect ve huşu içinde Kur'anın tilâvetini ve mevludü bekliyor- lardı. Ihtiftal yapılıyor Namazdan sonra müezzin mah- felinde yer alan maruf hafızları- mız Burhan, Yaşar, Sultan Se- limli Rıza, Beşiktaşlı Rıza, Fahri Zeki, Nuri, Kemal, Sadettin beyler ilk olarak üç defa tekbir tirdiler. Türkçe okunan tek- | ir şuydu. Tanrı uludur (2 defa) Tanrıdan başka Tann yoktur Tann uludur (2 defa) Hamd ona mahsustur Tekbirin bestesi aynen muha- faza edilmişti. Bu tekbir halk üzerinde çok müessir oldu. Al- lahın büyüklüğünü kendi öz di- lile anlıyan balkm bilhassa mü- teheyyiç olduğu görülüyordu. Mevlit Tekbirden sonra Mevlide baş- landı. Mevlüdu sırasıyla Hafız Yaşar, Sultanselimli Hafız Rıza, Zeki, Fabri, Sadettin, Kemal, Rıza, Beşiktaşlı Rıza, Burhan beyler okudalar. Bü Sureler u müteakip Hafız Yi B' “Tebareke, ii evreli Arapça sonra ' Türkçe olarak okudu her sureyi hafızların bir ağızdan tekbiri takip ediyordu. Bundan sonrü Hafız Zeki Bey “inna fetahnaleke fethan. mübi- na,, suresinden bir parçayı ev- velâ arapça sonra Türkçe olarak okudu. Türkçesi şu şekildeydi: Müşfik ve rahim olan Allahın iş- miyle.. Senin için büyük bir zafer kükmet. tk. Ta ki Allahın eski günahları affet peşi İçin vesile olsun, sana fbsanlarda bulunsun ve seni tariki müstakime hi- dayete eriştirsin ve kuvvetli müzaharetini Yasan eylesin Müminlerin (kalplerinde sökün ve imanmı takviye eden odur. Sultanselimli Hafız Rıza Bey in, suresini arapça ve Türkçe, Hafız Burhan bey “Eve- lem yalemu,, suresini ârapça ve Türkçe, Hafız Kemal bey “inna enzelna,, suresini hutbe şeklinde Arapça ve Türkçe olarak oku- dular, Leylel kadir Bundan sonra Hafız Kemal Bey “inna enzelna,, © suresini nefis bir belâğatla makamsız olarak Türkçe şöyle okudu: Müşfik ve rahim olan allahın ismile başlarım.. Biz Kur'anı Leşlei kadirde inzal ey» ledik. Leyleikadirin ne olduğunu kim bi- lir. Layleikadir bin « efdaldır. Bu e İlakın izniyle melekler Allahın ber eterini götürmek Üzere nazil olurlar Bü gecenin selâmeti fecrin tultuna İadar imddat eder Hafız Nuri bey “Haşer,, sure- sini Türkçe ve makamsız olarak okudu. Okuduğu kısım şuydu: Müşfik ve #ahim olan Allahın ismiyle başlarım. “Glorya'da Ey müminler. Alihan korkunuz. Her nefis yanın kenditine ne müntazır olduğunu görsün. Allaktan korkunuz, çünkü Allah her yaptıklarınızdan haberdardır. Allahı fera- muş edip te Allahada kendilerini vunut- turan insanlar gibi olmayınız. Onlar fa- sıktırlar. Eğli cehennemle ehli cennet müssvi olamaz. Ehli cennet bahtiyardır- Eğer Kor'anı bir dağ üzerine inzal edeydik Allahın korkusundan dağın alçal- dığı ve yandığı görülürdü. Biz bu me selleri irat ediyoruz ki insanlar düşün- sünler. Ol Allahı taalâ kendinden başka Alleh olmyan Allahtır. Alem meri ve gay mer'iyi bilir. O, müşfik ve rahim- dir. O bir hükümdar: mübarek, rehakir, muhafız, alim ve pürşan olmaktan münehzehtir. All gine kaliktr. Her şer miştir. Hafız Fabri bey “allabülahy,, suresini evvelâ Arapça sonra Türkçe ve makamlı (okudu. Türkçe okunan kısım şuydu: Allah yegâne Allahtır. Dalma zihayat ve İayetegayyi Kendinden başka Ak lah yoktur. Gevğeklik ve uyku ona asla arız olmaz. Semavsım ve sizde ne var- sa Allahındır. İzni olmaksızın anın na- muna kim şefaat edebilir. Hskiki ve z4- hir ne varsa bilir. Bundan sonra Hafız Saadettin Bey “Ya eyyühel müzzemmilâ,, i suresini Türkçe ve bir hitabe ! şeklinde okudu. Şöyle başladı: Peygambere hitap Bundan müslümanların bu mübarek ve kotsi gecenin şeref ve kotsiyeti bür- metine maili fevz ve felâh bakkı gufren olmasını cenabı ollahtan di- ler ve size süreyi okumayı müşfik ve rahim olan allahın ismiyle başlarım. Ey ehrama bürünmüş Peygamber ge- ce kalk. Gecenin yarısını ve daha faz- İssıni ibadetle geçir, Kur'an tilâvetile sana ağır sözler vahyedeceğir. Rabbin Ismini zikir et ve kâmilen ona teveccüh eyle Allahtan başka Allsb yoktor. Arı vekil ittihaz et, Seni tekzip eyilyen a3- nıyayı ana havale #yle Ve onları bir az” mühlet'ver. Bizimonlariçin ağır zincir. lerimiz ve bağırsaklarını yakacak kızgın ateşimiz, azabı elimimiz vardır. Hakkınız- da selâmet için size Peygamber gönder- dik. Nasıl Şemunadı bir Resul gönder dik, Şemun Resole isyan eti. Biz de 0- ma müthiş surette tedip eyledik. Size en zahmetsiz olacak veçhile Kur'an okuyu- poz, İbadet ediniz, zekât vetiniz. Allaha güzel bir ikrazda bulunursunuz. Verdi- Pinizin kiflesini Allahın nezdinde tekrar bulacaksınız. Bunu müteakip Beşiktaşlı ha- fız Rıza bey (Ha. Mim) suresini Arapça ve Türkçe makamla o- kudu: Müşfik ve rebim olan Allahın is- mile. H. Mim. Kitap hakkı için zenn- ederim. Biz kâfirlere ihtaratta bulunmak için sana Kur'anı Leylet mübareke de inzal enik. O gece rabbinin rahmetine bir alâmet olmak üzere tanrıdan verilen emir Üzerine resvller günderildi. Bu sureyi hafız Burban bey ve arkadaşları tekbirle bitirdi- ler. Dua Hoca hafız Faik Efendi bir dua okudu. Dua şöyleydi: Hak Celle ve Alâ hazrederi cümle- mizi muhafaza eyleye ( Amin sesleri) 6kudoklarımızın sevabım Peygamberimi- 7e, eskaba, ervaha, Süleyman efendi ru- kuna vâsil eyleye. Bileümle şüheda, siel- busus vatan uğrunda fedıyi can eden İstiklâl şehitlerinin rohuna vâsl eyliye. Akraba ve taslökatımızdan ve cemii mü- minin ve müminat ervahına, hükümeti cümhuriyemize hayırlı selâmet Ve şanı şerefini Ali eyliye, kudret ve satvet ve emnüselimetini müzdat eyilye Dua Bundan sonra Hafız Yaşar | bey de şu duayı okudu: Yarabbi sana bamdüşükran olsun, okunan Kür'anı ketimi dergahında kabul eyle yarabbi ecrü ve mesubâni Peygam- berimizin ruhuna hediye eyledik vâsıl eyle yarabbi. i dünya dordukça nümüzdeki yoktan var et- | martesi akşamı gösterilecek Cemiyeti Akvamın Hikmeti vücudu? ( Başmakalemizden mabaat | İ tn 15inci günü Tokyoda bulu- Mançuriye geçecektir. Binacna- leyh komisyonun yeni hareket İ proğramı tatbik olunabilirse ra- poru ancak gelecek mayıs içti- mamda Cemiyeti akvam mecli- sine gelecektir. İlâveye hacet voktur ki Çin top- raklarında filen hali harp devam ettiğine göre bu da mümküm olmıyacak, Haziran ve Temmuz aylarında bile komisyon raporu- Du veremiyecektir. Tabii Cemi- yeti Akvam tetkik kumisyonun- bu mes'eleyi ciddi surette görü- şemiyecek bu hususta şöyle veya böyle kati bir kararda vermiye- cektir! Fakat beri tarafta Japon ordu- ları, donanmaları en son sistem vesaitle mücehhez olarak hare- kete geçmiştir. Çin şehirleri ka- radan ve havadan tahrip edil mektedir, Japonya bunları res- men ilânı harbederek yapmadığı nacak, bir mani zuhur etmezse | oradan Nankine, Nankinden'de i elçiydi. dan beklediği raporu almadıkça | için Cemiyeti Akvam da resmen haberdar vaziyetinde bulunmı- yacaktır. Onun için Japonlara karşı da bir şey yapılmıyacaktır, Tbtimalki Cemiyeti Akvam mec- lisi uzak şarktaki harp sabnele- rinden haberler geldikçe arasıra Çin murahbası feryadüfigan ede- rek Cemiyeti Akvamı vazifeye davet ettikçe meclis toplanacak, Cin,Japon mes'elesi görüşülecek «Acaba ne yapalım?» diye düşü- nülecek, bir çok hatipler hara- retli sözler söyliyecek, fakat hiç bir zaman meclis vazifesini yapmıştır didirtecek bir iş göre- miyecektir. O halde Cemiyeti Akvam de- nilen bu büyük beynelmilel mü- essesenin hikmeti vücudu nedir? Cemiyeti Akvam meclisi bizzat daimi azasından olan bir devlete söz geçiremezse cihan sulhünün muhafazasını (omasıl yapabilir? Bundan sonraCemiyeti Akvama dahil olan memleketler bu mü- esseseye nasıl merbut kalabilir? Dahil olmıyan memleketler ce- miyete girmek için içlerinden nasıl bir arzu hissedebilir.? Mehmet Asım ŞAN berkarar eyle yarabbi, Karada ve deniz- de düşmanlara karşı muzaffer eyle ve mukaddes vatanı düşmandan kurtaran Ulu Gazimiz Mustafa Kemal Hazretle- rini sıhhate daim eyle. Yarabbi sevgili vatan ve milletimizi dalma mansur ve muzaffer eyle yarabbi. İlâhi Bundan sonra tekbir getirildi ve he- fız Burhan bey tarafından Türkçe ilâbi okundu : Elveda gitti mübarek Ramazan Nurla bulmuştu alem yeni can Elveda gitti mübarek Ramazan Bundan sonra getirilen tek- birlerle ihtifal nihayet bulmuş addolunabilirdi. Hafızlar gittiler Halkın bir kısmı dağıldı diğer bir kısmı ibadet etmek için ca- mide kaldılar. Dini ihtifalde bulunanlar Dini ihtifal, her kadir gece- sinde mutat olduğu veçhile şeh- rimizde bulunan ecnebilerin de alâkalarını celbeder. Bilhassa bu alâka bu gecenin bususiyeti ile artmıştı. Ecnebilere tahsis edilen- kısım tamamen dolmuştu. Başta sefirler ve konsoloslar olmak üzere birçok ecnebiler merasimi sonuna kadar takip etmiğlerdir. radyonun neşriyatı Camide radyo tesisatı yapıl- dığı ve üç oparlör konolduğu için dün geceki okunan mevlüt cu- Müellifi : Nizamettin Nazif Acuzenin Definesi | Ressamı : Münif Fehim Mehmet .. Kancık Mehmet .. Alacağın olsun benden /.. Yl Binaenaleyh bu hali havsala- sına sığdıramıyordu. Hem o bu- raya bir elçi sıfatiyle gönderil- mişti. Anlaşılıyordu ki kendisini gönderen adamın şahsına değil makamına hiyanet ederken, be- raberinde bulunsaydıda sonra bu işi yapmış olsaydı kafası esilir, mesele biterdi. Fakat işin iç yüzü böyle değildi. Bu bir kudreti temsil ediyordu, bir Mademki paşanın son vazıyetine iştirak etmek istemi- yordu hiç kimse onu icbar edemezdi. Derhal müdahele etti: — Ağayı bırakınız dedi Çe- kiliniz. Ağayı bırakınız! Rehalılar hemen çekildiler. Herif yüzü koyun yerde kalmış- tı. Aptülhalim onu kolundan çe- kip ayağa kaldırdı. Kara sorguç kopmuş, alnından sarkıyordu, Yüzü gözü şişmiş, hele sol gözü mosmor kesilmişti. Bir dudağı patlamış, çenesinden kanlar sı- zıyordu. Velhasıl pastırması çık- mıştı. — Gel arkamdan! Hiç ses çıkarmadı, itaat etti. Aptülhalim önden, o arkadan dışarıya çıktılar, aşağıya indiler Vezirle beraber gelenler hayvan- larını ahıra bağlamışlar, bir ke- narda çene çalıyorlardı. Fakat, Sorguçluyla beraber gelenlerle atları kapı yanında alesta duru- yorlardı. Çavuşlarını bu halde görünce hayretle bakıştılar.. Galiba bir azda korkmuşlardı. Karayazıcı: ve kür'an memleketin her tara- fında dinlenmiştir.. Şehrimizde halk bir çok yerlerde ezcümle Beyant cıvarındaki piyanko ba- yilerinin radyoları önünde ve kesif bir halde toplanarak ibti- fali dinlemişler ve takip etmiş- lerdir. Halkın hissiyatı Halk dün gece çok mütehas- sis kalmıştı. Kadın erkek bir çok ağlıyanlar: Bugüne yetiştiğimize ne mut- lu, kendi dilimizle okuyur, allah kelâmını anlıyoruz. Ne bahtiyar insanlarmışız... Diyenler ve bu sözleri yanındükilere bağıra ba- ğıra söyliyenler vardı. camide yer bulmak üzre erken- den gelindiği için halkın bir kıs- mı iftarını camide yapmıştır. Kaç kişi vardı? Bir hesaba nazaran Ayasofya camii 40 bin kiş almaktadır. Dünkü kesafeti ve kapıda ka- lanları düşünerek Ayasofya ihti- falinde bulunan cemaati 40 bin- den fazla tahmin edenler vardı. Bugünkü mukabele Bu gün Hafız Yaşar bey Kadı köyünd Osman ağa camiinde Türkçe mukabele okutacaktır. Akşam da Hafız Burhan bey üç arkadaşile beraber yine ayni camide Türkçe mukabele oku- yacaktır. Cuma günü Cuma namazından | sonra Hafız Sadettin bey Süley- maniye camiinde Türkçe hube ile beraber kuran tilâvet edile- cektir. Ankara 3 — Ayasofyada ya- pılan dini merasim burada ve bütün Anadoluda ehemmiyetle takip edilmiştir. Sofya 3— Ayasofya camiinde dini dinlenilmiştir. Milton : Lustracılar Şahı — Getirin ağanın atımı! dif* haykırdı. Hemen doru atı çektiler. -—- Bin bakalım! Sorguçlu bir zıplayışta atı8$ atladı. l — Açın kapıyı! Nöbetcilerle mızraklılar derhal mandalları kaldırdılar; kanadı biri açıldı. Sorguçlunun hayva şöyle bir şahlandı, yıldırım gibi İ kapıdan fırladı, Diger üç atlı arkasından fırlamışlardı. Her de onlar da kapıcıbaşı gibi d şünmüş olacaklardı. Nöbetciler kapıyı gene sk sıkı kapamışlardı. o Karayanf merdivenleri çıkmıya başladı.B8' şını sallıyarak gülüyor, kendi kendine mırıldanıyordu: — Herif haklı.. Ben de olsa öyle yapardım.. O anda yukardan atılan bif nara kulağına ulaşmıştı. Dwrdi Kulak kabarttı, Vay anasını! Bi nara daha atılmıştı, Ve akabit" de kalın bir sesin ala bildiğin*. küfrettiğini işitti. Aceba get” ne vardı? Ne oluyordu? Hemef üst kata fırladı. Ses mazgalla” dan geliyordu. Merdivenin 409 basamağına ayağını basmi j Hüseyin paşanın iki mazgal ari” sından uzanıp ard arda narsl attığını işittik; — Canı cehenneme < gitsi deyyus! Yirmi seneden beri yediğin ekmek gözüne dizin& dursun melün ! (Bitmedi) Matbaamiza gelen eserler: — — Mektep ei Bu baftalık edebi mecmuanın yedi d sayısı çıkmıştır: A. Fuat, Azize zi, Kenan Hulusi, Hikmet Münir, 1s Şevket, Niyazi Hüsnü. Tenkit, bikâye, kronik... Bugün ki MELEK SiNEMASINDA Pek büyük bir takdiruyandı! MONTE - CARLO BOMBALAR ALTINDA| Bir harikadır. Mümessilleri : | JEAN MURAT | Ve KATHE - de NAGİ UFA Darülbedayi Temsilleri Saat 15 - 30 da tenzilâtlı #ine yalnız talebelere ve suyari Saat 21,30 da stmbul Belediy Şehir Tiyatres/ Ilk musikili LI komedi Nakili : L Galip TN sed Bayramın bir, iki ve üç günleri matine ve suvare. Fiatlarda zam yoktur. # Raşit Rıza Tiya ğ (Şehzadebaşında) ş Bugün gündüz 230 da m4 (Taş Parçası) ve kömedi. A Nuri beyin. Akım saat 21,30 e mirhane Müdürü) drım 5 Nakleden * Vedar Ürfi bey. Şehzadebaşı Ferah Sinemadi , Bu gece 9,30 da ramazanın “ Bestekârı : Hasan Ferit, münaseberile 5 saatlik mütemadi loca m gündüzden tedarik © İ Teli, 21359 Verilecek gala iç! lerinizi bugündö” Ve tedarik ediniğ k a vi