— VAR » Em leme Iraktaki | i isyan. Mahiyeti ve sebebi hakkında ırak başvekili malümat veriyor Şehrimizde bulunan Irak Baş- Baş- vekili Nuri Sait Pş. dün Tokat- lıyan ötelinde dinlenmiş, hususi bazı ziyaretleri kabul etmiştir. Nuri Sait Pş. Irak hududunda yeni bir Kürt isyanı çıktığı etra- fında gelen telgraf haberleri hakkında bir muharririmize be- yanatta bulunarak demiştir ki: — Bu hadise ehemmiyetli ve esaslı bir şey değildir. Bâğdat- tan hareketimden bir kaç gün evvel hadis olan bu mesele hak- kında o zaman bir tebliğ neşret- miştik. Barzan şeyhi Ahmet, öte- denberi komşusu olan aşiretler üzerinde nüfuz göstermek eme- lindedir. Kendisine tabi adam- lar da diğer aşiretlere mensup adamlara adavet gösteriyorlar. Bir kaç gün evvel şeyh Ah- medin adamlarından bir kısmı bazı köylere hücum ederek yaktılar ve yağmada bulundular. Tabii hükümet kuvvetleri mü- dahale ettiler. Arada vukubulan çarpışmada her iki tarafda zayi- at kaydetti. Kuvvetlerimize men- sup 13 asker, bir zabit 3 veya 4 polis şehit düştü, 10 kadar yaralanan oldu. Buna mukabil asiler 20 maktül, bir okadarda yaralı verdiler. Ben henüz Bağdatta iken Bar- zan şeyhi hadisenin kendi riza- sile olmadığını adamları tarafın- dan yapıldığını, binaenaleyh ken- disinin mesul tutulamıyacağını iddia etti, Bu iddia üzerine ha- dise mahalline bir heyet gönder- dik. Heyetin yapacağı tahkikatı müteakip vereceği raporu bek- liyoruz Tahkikat neticesinde ha- dise müsebbipleri taayyün ede- cek ve tabii kendilerine lâzım gelen cezalar verilecektir. Hadi- se Türk hududunun cenubunda, İmadiye kazasının şimali şarki- sinde Barzan köyünde olmuştur. Barzan şeyhine geçen sene Yaptığınız harekâtı o müteakip Türkiyeden bazı kimseler iltica etmişlerdi. Irak bükümeti bu hal üzerine Şeyh Ahmed'e na- sihatta bulundu. Bunun üzerine bu mülteciler dağıldılar. bir çoğu Irana geçti, ve eskiden olduğu gibi toplu bir halda kalmadılar.,, Nuri Sait Paşa Irak kralı Fay- sal hazretlerinin Surye Krallığına intihap edileceği hakkında da demiştirki: — Bu haber henüz mevsimsiz- dir. Malüm olduğu veçhile Sur- ye'de iki sene evvel neşredilen kanunu esaside hükümet şekli Cümburiyet olarak tespit edil | miştir. Binaenaleyh Suriye iğin Krallık meselesi şimdilik mevzuu- | bahs olamaz. Maamafi netice Suriye'de yapılmakta olan inti- habattan sonra anlaşılabilecektir. Papazın kızı evlenirse.. . 50,000 Ingiliz lirası, mükellef döşeli ev ve küçük çiftlik ne olacak ? Londrada meraklı bir hukuk davası rüyet ediliyor Son zamanlarda Londrada ga- rip ve meraklı bir hukuk mese- lesi ortaya çıkmıştır. Clementson namında yaşlı bir protestan pâa- pazının Newliyn isminde çok es- ki bir dostu bundan birkaç sene evvel 78 yaşında olduğu halde ölmüştü, Vasiyetnamesi açıldığı zaman mükellef ve mefruş bir evden, ufak bir çiflikten ve na- kit olarak 50,000 Ingiliz lirasım- dan ibaret servetini rahibin yir- mi beş yaşındaki kızma bıraktığı bayretle görülmüştür. Fakat ih- tiyar bunu bir şarta tâlik etmiş- tir. Buda kızın ömrü müddetin- ce evlenmemesidir, Esasen evlen- me taraftarı olmıyan kız bunda bir fevkalâdelik görmediği için mirasa konmuş ve rahat bir ha- yat sürmeye başlamıştır. Zengin- liği şayi olunca kız muavenet istiyen yüzlerce mektup almış ve yüksek bir kazanç temin eden bir takım işlere girmesi hakkın- da müteaddit tekliflere maruz kalmıştır. Fakat kız bunlardan hiç birine kulak asmamış ve böylece birkaç sene geçinmiştir. Abiren kızın nişanlandığı öğre- nilmiştir. Bu haber ölen ibtiyarın akrabasının kulağına gidince bunlar derhal vasiyetnameyi neş- rettirmek için adliyeye müracaat etmişlerdir. Fakat Ingiliz kanunu bekâr kalmak mecburiyetini mu- tazammın her hangi bir şartı vasiyetnamebin feshini icabetti- recek esbabı Kanuniyeden ad- detmediği için davanın kız tara- fından kazanılması çok kuvvetli görünmektedir. Yunanistanın şartları Müzakerata girişmek için Bulgarların miğracaatına Yunanlılar cevap verdiler Atina, 21 ( Hususi j— Yunan kükümeti, iki hükümet arasında mevcut muallak meselelerin halli ! için Bulgar başvekili tarafından Yunan hükümetine tebliğ edil- mek üzere buradaki Bulgar se- firine çekilmiş olan telgrafa ce- vap vermiştir. Yunan hükümeti, cevabında,şeraiti atiye dairesinde müzakerata girişmiye Oâmade bulunduğunu bildiriliyor : 1 — Yunan - Bulgar mesailini tetkike memur Yunan hariciye memurları, fazla meşguliyetleri dolayısile merkezden uzaklaşa- ZİN | miyacakları cihetle, müzakeratın Atinada ceryanı, 2 — Muayyen bir zaman zar- fında iki hükümet arasında iti- lâf hasıl alamadığı taktirde mu- allak meselelerin o bitaraf bir hakeme havalesi. 3 — Müzakerat neticesinde “Bulgaristan, Yunanistana karşı borçlu çıkacak olursa, Atina hükümeti borcunu tediye busü- sunda Pulgaristana ber türlü teshilât gösterecektir. Şayet Yu- nanistan borçlu çıkarsa, Bulga- İ ristan hükümeti, alacağının Yu- İ Vakıt Knilerimdeği | sn oturanlar eski lamba istiyorlar Bostancıda karlimiz Rifat B. ya: R Birkaç gün evvel Büyükadaya elektrik cereyanı verildiğini ve bu münasebetle bazı merasim yapılarak lüks lâmbalarının nasıl indirildiğini, onların yerine elek- triklerin nasıl yakıldığını gazete- niz tafsilâtile yazdı. Bende her gece Bostancıdan bu rurlu ışık- ları görmekteyim. Belediyenin büyük bir himmetine mazhar ol- dular. Elektriklerini güle güle yaksınlar, Bunları yazmaktan maksadım; bu hayırlı işten dolayı Belediye- ye teşekkür etmek değildir. Bu, Adalılara düşer. Ben, şu müna- sebetle Adadan arta kalan lüks lambalarının Bostancı'ya verilme- sini rica ediyorum. O Bostancı ki Anadolu yakasının en güzel bir sayfiyesi olduğu halde Bele- diye'nin bakımsızlığı yüzünden en hücra köy köşeleri manzarası gösteriyor. Burada Bostancının nelere ihtiyacı olduğunu ve Be " lediyenin halktan yalnız vergi toplamakla iktifa ederek, vazife- lerini biç bhetirlamadığını tadat ve tafsil ececek değilim. Bilirim ki bermutat bütçe ve tahsisat mes'elesidir. Fakat, Ada'dan arta kalan bu lamkalar için de bütçede yeri yoktur, tahsisat müsait değildir diyemezlerya? Belediyenin arta kalan bu lâmbaların köyümüze verilmesini istemek olsun hakkımız değilmi. Bu hakkın teslimini vazife değil, fazilet addedeceğiz. Sesi kadınları bayıl- tan bir adam! Larence Tibbett isminde bir Amerikalı müganni nin şarkisi kadınlar üzerinde fevkalâde bir tesir yapmakla şübret almıştır. Ehiren bu adam ( Baltimor)da ( Kübanın aşk şarkısı ) denilen şarkısını söylerken altı kadın heyecanından bayılmış, iki yüz kadında san'atkâra yaklaşmak için hücum ederek galabalık araemda ezilmişlerdir. müganni- yi muhafaza için yirmi polis ile iki yüz kadar gönüllü muhafızın müdahalesi lâzım gelmiştir. Yunanlılar gene yenildiler Atina, 20 (Hususi) — Dün Vi- yananın profesyonel Wacker ta. kımile Olimpiyakos takımı kar- şılaşmıştır. Wacker çetin bir maçtan sonra Ü-2 galip gelmiştir. —— nanistana ödeyeceği (tamirat borçlarından tenzilini kabul ede- ceğini taahhüt etmelidir. 4 — Yunanistanla ticaret mu- kavelesi aktetmemiş olan dev- letler mevaridatından alınmakta olan on misli gümrük resminin Bulgar mevaridatından almma- ması talebine gelince, Yunan hükümeti, diğer devletlerin haklı itirazlarını mucip olacağı cihetle, bu talebi is'af edemiyeceğini bildirmektedir. Yunanistanda Ermeniler Atina, 20 (Hususi) — Buradan Kafkasyaya nakledilecek olan Ermeni muhacırların sevkine ne- zaret edecek olan sovyet mümes- sili gelmiştir. Bu günlerde Batu- ma sevkedilecek ilk Ermeni ka- | filesi vapura bindirilecektir. Acuzenin Müellifi : Nizamettin Nazif Definesi Ressamı : Münif Fehin Ben, bu güne kadar ne yaptımsa | namusumla yaptım ! —45— Paşa sedirin birine yan gelip yas- landı. Bir müddet bu şahane eşyayı İmrenen nazarlarla seyretti, Sonra: — Nasıl... — dedi — Vadini yerine getirdin mi? — Elbette sultanım.. .— diye siri tarak söylendi yahudi karısı — El» bette.. . Ve elinde tuttuğu mendilin uçları» nı açarak bir anahtar çıkardı: — İşte odasının anahtarı. Derviş paşa anahtari aldı: — Ya odası? — O da nah işte şu! Kapısını gör“! dünüz mü? Keranm elini uzattığı tarafta kı - lâptan işlemeli bir perde sarkıyordu. Derviş paşa arifane sıntt — Memnun oldum hatun.. İnşal - lah altımda kalmayız... kendisi midir? — Kera namusuna tecavüz edilmiş gibi, cali bir teessürle yerinden fırla- dı: —Kat'ıyyen kabul edemem paşa... Ben buzüne kadar her ne yaptımsa namusumla yaptım... Paşa cevap vermedi; yavaş yavaş yerinden kalktı. Perdeye doğru yü- rüyü, Bu sırada bahçedeki köpek gene u- Tumıya başlamıştı: — Biri geldi galiba. — diye mırıl. dandı Kera — Acaba kim gelebilir? Pencerelerden birine doğru yürü- dü: — Kapıyı arkanızdan kapatmış - tam. Siz içeriye girdikten sonra dr- şarıya kimse de çıkmadı... Köpek saldırıyordu galiba ki zin» cirinin şıkırtısı yukarıya kadar geli» yordu; ve muttasıl havlıyordu. Derviş paşa mütecessiz bir nazarla Kerayı süzmiye oObaşladı.. Perdeye yanaşmışken, elinde anahtar geriye döndü: — Biri mi geliyor dedin? — diye homurdandı.— Kera perdeyi açmış, şimdi dışarıyı gözetliyordu: — Evet.. Evet... Biri gelmiş ama. Acâp bizzat| — Kim bu Kera?. Bu gelek” Başmı kapıdan uzattı, 459” ledi, Kapının kalkan mandalındat 9 4 sesi işitince heyecanı bir kat daha mıştı. Fakat kapı açılır açılmaz gürültü az kalsın ödünü pal tr. şiveyle avazı çıktığı kadar bağ” başlamıştı: Rabbim! Ne pis ağızlı bir ne küfürbazdı bu adam! Arasıra genç kızın ince sesi de tiiyordu. Galiba onun sual vap veriyordu. Derken kapı Ki Merdivende ayak sesleri, gı başladı. Paşa kafasını kapıdan çekti. — Beni bir yere sok, Sakls Fakat Kera ona cevap (over&” gi Çünkü tam hu sırada merdivenit © sahanlığında gene o kalın ve yn sesin haykırdığı işitilmişti: — Nerede 0? Artık Derviş paşanın hiç kalmamıştı, Muhakkak kadınını larından biri gelmiş olacaktı! nım büyüğüne çattım!,, diye dü$ ken Keranın neş'eyle yanından dığı gördü. Vay canma. Bir tuzak mıydı ba bu? Dışarda bir koşuşma oldu. anlıyamadığı bir lisanla, bağı” haykırarak, gâh gülerek konuşu Bir başka kadın sesi daha bahse * tı. Derviş paşa heyecan ve boğulmak derecesine gelmişti ki nın kapısı arkasma kadar ira dı. Soluk benizli bir adam, sırıtarak içeriye daldı. Arkasından da Kera yi Ekle onu göstererek: Hayaranım bevhüdeymis D — dedi — Oğlum Alfonsoyu size dim ederim... Venedikten yeni e Evet bu gelen Alfonsonun tâ Gemisi limaan erkenden gelmis Hem yalnız da değil.. Bir de kadın var. » Köpek hâlâ havhiyordu: — Acaba bu kim? Fıskiyeli havuzu geçti. Çardağa doğru yürüdüler... Paşa işkillenmişti, Kadımm bhak- tığı perde arasına gözünü uydurdu: — Herifin dünya umurunda değil. Babasının evindeymiş gibi salına salı- na dolaşıyor. » .Perdeyi okapıyarak, manidar bir bakışla Keraya gözlerin; diktiz — Tanıyamadın mu sen bunu? — Hâyır ama. — Bir baktır bakalım. Uğursuzun biriyse icabma bakalım. . Kera, ellerini birbirine vurdu. Ka-, pının eşiği üstünde hemen o anda, yerden biter gibj beliren (enfes bir. cariyeye ; — Seyfa.. — dedi — Bahçede bir erkek dolaşıyor... sınlar... Kiz henüz dışarıya bir adım atmış! tr ki, bahçe kapısının tokmağı, üst » üste üç defa, fakat dehhaş bir şiddet- le vuruldu. Öyle ki binanın iç; güm - | bür gümbür öttü, — Vay anasını bel Bu ne hal Ke- ra? Derviş paşanm birdenbire zevki, neş- esi kaçmıştı? Paşa o devrin zenpe « restlik alevlerini pek iyi bilenlerden- di. Ya kadının kardeşi, âşığı veya kocası, takımını başına toplayıp bir baskın vermiye geldiyse?. O debdebe. Mi Subaşılığın bir lâhza içinde ne ha- le gireceğini düşününüz... Değil mi ya? Herif bahçede sulına salına do « laşmaktan çekinmemişti bu bir. Ikincisi. Kera kendisini tanımıyor. du ve bu anda dışardan gelecek kim- sesi olmadığını söylüyordu, bu iki.. Kapmm böyle dehhaş bir şiddetle vurulması... | liydi.. Anahtar bilâihtiyar elinden seride | düştü. Ya buna ne mana verme ONLAR ERMiŞ disiydi. ma, terezin binbir tarakta bey ğu için, bu vakitlere kadar mekik dokumuştu. g Kera, bir sanye sonra da paşa” İ Juna tanıştırdı: — Bizi çok seven subaşı . ri — dedi — Alfonso elini göğsüne bast paşayı mükellef bir rükü'la gelis, dı, Ve doğrulur doğrulmaz, da” düşer gibi: — Haberiniz var m? — dedi Padişah öleli iki gün olmuş. Kera ile Derviş paşa bir ağ hayretlerini ifade ettiler: — Anaa! — Aaaaaa! — Nasıl? Bilmiyor mudunnf? Derviş paşa, tabli yeni bir $€9 İrendiği için değil, çok sıkı saklı haberi bu kelkenez suratlı Bir de kadın var.) Ahçılara «öyle de kim olduğunu anla-| bu kadar çabuk nereden öğren 8 ğini kestiremediği için hayret? müştlü, Keranm ağzından > ret nidasının içindeyse, bir 5 garip ümitler sezen insanlar... kolay gizlenemiyen neş'esi ahe l yordu. (Bil nesil, Darülbedayi Temsilleri | Bugün akşam İstanbul j sait 21,30 da ŞehirTiydlf, g l Vasfi Rıza ve Bedia M. Talebe gecesi. Yakında: MAY A Ekmek fiatı | Istanbul Belediyesinden : amel MURADINA Vodvil Yazan: Ğ, Feydau Tercüme eden: vi Un 93 öncü çarşamba gününddn ar ekmek yedi kuruş Ve iranca buçuk kuruştur. Kalm bir erkek sesi, püsüzlü di