Bizi —6—VAKIT 7 Kânunuevvel 1931 Madam Destol : Eyvah diye inledi, |: gitmişler. Şimdi ne yapalım ! > 6 7 — Gidip yatayım, dedi, Nelli- Toz uyuyor mu? — Ayaklarının ucuna basa ba- sa ilerledi ve kızını kapadığı oda-| nm kapısını açtı. Masanın üstünde bir mum yanı-| yordu. Birdenbire madam Destol haykırdı: — Kaçmış. Koşunuz, geliniz, bakınız, kaçmış. — Biriç masasındakiler koşuş- tular. Açık pencere, genç kızın nereden kaçtığını gösteriyordu. Valne hemen dışarı koştu, bir müddet sonra döndü, geldi. Nesi fes nefese: — Sandalı alıp kaçmış, dedi. Madam Destol: — Eyvah, diye döğünüyordu, bu alçak herifle buluşmak için parise dönmüştür. Kabahat biz- de. Onu göz önünden uzak bı - rakmıyacaktık. Fakat buradan bu kadar kolay kaçılabileceği ki- min aklına gelir. Valne ne biçim köşkünüz varmış.. Hadi, hemen Parise dönelim! Belki vaktinde yetişebiliriz. Neye: vaktinde (o yetişeceğini madam Destol tavzih etmemişti, fakat hepsi, bilhassa Valne bunun manasını anlıyordu ve muztaripi Yeni bulmacamız | 2 4 -ş'a 7891011 Moris Löblandan: fa. ; mi dakika başbaşa kalmış.. Aman ne fecaat.. Nelliroz'dan bunu hiç de ümit (etmezdim. Nedelilik,| 8 ne delilik! Ah bu zemane gençle-| 9 ri!,, Bizim zamanımızda genç kız-|10 lar böyle bir şey yapabilmek için!11 evlenmeyi beklerlerdi. Madam Destol burada Dee İ bire durdu. Valneye daha fazla! (o Yukardan aşağı: itirafta bulunmak © istemiyordu.| (o 1 — Erkek ismi (4), vakti bildirir İ Sonra, birdenbire: (4). — Benim iyi Valneciğim, dedi, . Nelliroz'u kurtaracağız ve onu si- a — Sarhoş (4), anasırım müfredi ze vereceğim. Saf fakat böyle ted birsiz hareketlerle kendini tehli- keye atan bir çocuktur. Siz onu müdafaa edersiniz. O da sizi se- ver.. Beni dinlediğinden daha iyi sizi dinler. Size onu veriyorum, anladınız mr Valne? — Ah madam Destol beni min- netlar ediyorsunuz. Hayatta en büyük emelim de (zaten budur. Oh, işte Parise de geldik. Filhakika Parise gelmişlerdi. Otomobil süratini azaltmadan s0 kaklardan geçiyordu. Bununla beraber Trokadero meydanına gel- dikleri zaman saat 2 olmuştu. Madam Destolle Valne asan - sörü beklemeden merdivenleri çık! tılar, kapıyı çaldılar. Yarım da- kika sonra, Viktorin kapıyı açtı, 3 — Kenar (3), nota (2), başma bir (T) gelirse, iplik olur (3) 4 — Güldüren (5). 5 — Harareti söndürür (7), yürü kelimesinin aksi (3). 6 — Yemek (4), kafa (4). 7 — Omuza alımır (3), ciğereinin urktaşı (7. 8 — Söz dinlemek, muti olmak (6). 9 — Birdenbire (3), (Br) damarda dır. (8). 10 — Tokat (5), yardım (4). 11 — İmam cübbesi (4), bina yap- mak (4). Soldan sağa: 1 — Kamer (2), hayvan ölüsü (3), yemek (2). ( BULMACA | Zavallı Çin muharriri! İLİ aiknirini bil de İLİM dak e İk ae ni madam Destol'ü görünce: — Ah, madam, madam, diye inledi: — Ey, ne var, ne oldu?. — O adam geldi madam.. — Ey! , — İçeri. girdi., kapısından girdi. -— Aman yarabbi! — Kendisini gördük madam, matmazel zile basıp beni çağırdı, odaya girdiğim zaman oradaydı. Sonra matmazel bana gidip yat - mamı söyledi. Fakat ben yatma: dım, dinledim. — Peki bu adam kim? — Çay ziyafetine de gelmişti. Uzun boylu, esmer, şık birisi, — A, o mu, ben de görmüş - oluyorlardı. Gaz sobasını söndürmiye bile unutarak paldır küldür merdiven» lerden indiler. Acele (inerken, Valne elindeki gaz lâmbasını sön- dürdü, karanlıkta kaldılar. Güç halle kibrit bulup lâmbayı tekrar yakabildiler. Şoförleri uyandırmak için bir hayir uğraştıktan sonra hareket edebildiler, Yolda, madam Destol: — Yarım, diyordu, saat 12,40. (Şoföre) çabuk, daha çabuk.. Madam Destol'ün otomobili, Valneninkini takip ediyordu. Bir- denbire Valne, henüz uyku ser - semliğini kaybetmemiş olan $0fö- matmazelin rüne bağırdı: tüm de Nelliroz'un bir arkadaşı — Yanlış yola gidiyorsun;| zannetmiştim. Peki şimdi nere- dön!., deler? Şoför, lâkayt, cevap verdi: El — Sahi yanlış mı efendim.. — Yanlış diyorum, sağa sapa- Matmazelin odasmda. Madam Destol, peşinde Valne ve hizmetçi kadın, Nelliroz'un caktın, dön... odasına koştular. Kapı açıktı. Döndüler. Madam Destol çıl| İçeri girince madam Destol: gın gibi olmuş: — Eyvah, diye inledi, gitmiş - ler.. Gitmişler, şimdi ne yapalım. Hemen polise haber verelim. Valne itiraz etti: — Olmaz, sakın. Sonra bir rezalet koparsa nasıl önüne geçe- riz. Bizzat hareket etmeliyiz. Nelliroz bu Barntofla nereye gi- debilir? Bu herif nerede oturu * yor? Biliyor musunuz? Viktorin atıldı: — Madam, dedi, masanın üs- tünde o adamdan gelen mektup duruyor, zarfın üstünde bir adres var. Telefon ederiz. Valne on dakika uğraştıktan sonra, Baratof'un otelini buldu. Görüştü. — Telefondan, Baratof'un dı - şarı çıktığını yahut da uyuduğunu söylüyorlar. Çalmışlar, çalmıslar, odasından cevap veren olmamış. iy birdenbire yumruklarını sıktı: — Bir bu eksikti, diye döğü- nüyordu, bir bu eksikti, hiç böy- el zamanda yalnış yola sapılır mı? Fakat bir müddet sonra, bu saptıkları yolun da yanlış bir yol olduğunu anlayınca, madam Des- tol az kalsın ağlıyacaktı, Otomo- billeri durdurup indiler ve aran - mıya başladılar. Nihayet tren hattını bulup vaziyetlerini tesbit ettiler, tekrar otomobillere bindi- ler. Otomobillerin doğru yola çı « kabilmeleri için tren hattımı geç - meleri lâzımdı. Valne'nin otomo- bili hattı geçti, madam Destol'ün otomobilininse hattı geçerken arka tekerlekleri patlamasm mı? Artık bu sefer, madam Destol ne yapacağını şaşırmıştı. Hiç bir şey söylemiyordu. Mamafi kızı- nm hatırası, kadıncağıza büyük bir cesaret veriyordu. Derhal ken- dini toparladı ve Valneye: (Bitnserli) Valne, dedi, ben sizinle gele - Doktor am Hafız Cemal Dahili hastalıklar mutahassısı Sıra numarâsı beklememek İsti. yenler, kabineye müracantla veya telefonla randevu saati almalıdırlar. Cumadan maada her gün öğleden sonra saat 230 dan 5 e) kadar İstan Üç silâhşorlara dönerek ilâve etti: Siz beklersiniz, lâstikler tamir olunca da derhal gelirsiniz. Şimdi artık doğru yolu bulmuş lar, otomobilin bütün huzile gidi-| yorlar. Saat biri yirmi geçiyordu! bulda Divanyolunda 119 numaralı hu- Madam Destol: susi kabinesinde dahili hastalıkları — Allahım, diyordu, saat 1,20.! muayene ve tedavi eder. Teleton: İs Yani kızım bu herifle bir saat yir.| tabul 2 2398 2 — Avucun ortası (3), yapmak, işlemek (3), atın ayakkapısı (3). 3 — Canlı su (3), mesafe ölçülerin. den biri (3), anlaştırmak (3). 4 — Fiil (2), bir azamız (3), harbe giren hayvan (2), 5 — Nihayet (3), katırın anası (2), 6 — Anlaştırmak (3), dolaplarda bulunur (3) 7 — İçilir (2), köpek (2), bir mey- ve (3). 8 — Güzellik (2), apartman daire. lerinde bulunmaz, evlerde (bulunur (3), aymın evi (2). 9 — Kanuna karşı gelen (3), haya» Ti kocaman adam (3), yüzde bulunur (8). 10 — Etrafı devretmek (3), en bü. yük (3), en yakın akraba (3). 11 — Nota (2), kabul etmemek (3), sual edatı (2). 200 yaşında Bir Balina 6500 kiloluk balık ölü olarak Londraya getirildi Şimali Amerikadan Londraya ölü bir balina balığı getirilmiştir. Çok büyük olan bu hayvan su- reti hususiyede yaptırılmış mu- azzam bir kafesli kasa içinde ve tabnit edilmiş olarak nakledil- miştir. Balık noel yortularında burada teşhir edilecektir. Iki sene evvel tutulan bu canavarın yaşi 200 seneden fazladır. Şim- diye Kadar dünyanın biç bir ta- rafından İngiltereye bu kadar büyük ve ağır bir koli günderil memiştir, Çünkü balığın © uzunluğu 46 metre ve ağırlığı 6500 kilodur. Balık vapurdan dünyanın en kuv- yetli vinçlerinden biriyle indiril- miştir. Yalnız bu tahliye ame- liyesi 120 İngiliz | lirasına mal olmuştur. Hayvan tahnit olunur- ken diğer dahili uzuvlarile be- raber yüreği de © çıkarılmıştır. Ayrı bir o muhafaza derununda ve ispirto içinde getirilen yüre- ğin ağırlığı 1200 Jibere ve bü- yüklüğü ise içine altı, yedi kö- pek balığı girecek derecededir. Hayvanım ağzı rahat rahat bir siğiri alacak kadar geniştir. did Ni aç Çin hükümetinin eline geçince tüy ürpertecek işkencelerle öldürüld Ameri! a edebiyat âlemi, muharriri e lilere teslim eden ingilizlere lânet ediy vi € MP7 Solda : Çinli muharrir Kong » King , sağda : Çinli muharri”” işkence yapanlar ve öldürenler “Kong King,, Çin muharrirle- rinin en ileri gelenlerinden ve beynelmilel şöhret sahibi olan- larındandır. “Kong King,, Çinde takibata uğrıyan bir muharrirdi. Bir çaresini bularak Çinden kaç- | Londra gazeteleri bu itöbİÜ. lara karşı kanaat verici bir vap veremiyorlar, Onların bütün dedikleri yi mubarririn, İngiltere aras ii barınması doğru olmıyan hir tabrikâtçı olduğundan peri Keçi sütü Gandiye ikram İİ? bunu bulmak | Paris, 24 — Gandinin tere , rapi Ce meihalini yazan maruf müellifi Romain Rolland re gölü sahilindeki ikame! i da birkaç gün misafir olmas! Gandiye yaptığı davetin şe edildiğini haber aldığı rai kalâde memnun olmuş, laf çok müşkül bir mesele ile ”. şılaşmıştır. Çünkü Gandi peri Avrupada da devam etmekt* keçi sütü içmektedir. Ha bu mevsimde keçi sütü te hakikaten meseledir. we Vakıa İsviçrede en iyi a keçiler vardır. £ Fakat ye kış mevsiminde asla ipl Buna rağmen Rolland be! gok yere birçok çarelere baş tan ve birçok köylülere beli caatten sonra nihayet er cağı külliyetlice paranın * # sağda: Amârikanın en meşhur romancılarından Teodor Dray- sır, solda: Bu sene Nobel edebiyat mükâlatını alan Sinkler Levis mış ve İngiliz arazisine iltica etmişti. Çin hükümeti, bu mu- harririn takibine devam ederek İngiliz polisinden bu O muharriri teslim etmesini talep etmiş ve İn- gilizler de bu mubarririn tehli- keli bir adam olduğunu ileri sürerek onu tevkif ve Çin hükü- metine teslim etmişlerdir. Muharrir Kong King Çin hü- kümetinin eline düşdükten sonra törlü türlü hakaretlere ve işken- celere uğramış, bunu müteakip | onu öldürmiye sevkedilen 15 kişi Çin muharririne (tabancalarını çekmişler ve onu öldürmüşlerdir. Hadise her tarafta, bilhassa amerikada derin aksülâmeller uyandırmış ve mulharriri teslim eden İngiltere aleyhinde büma- yişler vukuunu intac etmişlir. Amerikanın en tanınmış mu- harrirlerinden yüz dört kişi İngilterenin hareketini protesto eden bir beyannameyi imza et- mişler ve İngilterenin takibata z giy uğrıyan bir muharriri teslim et- | nan müteveffa Dimitri Yor£ mekle onun duçar olduğu ıstı- | fendinin uhdesinde buluna eş raplara sebebiyet verdiğini söy- | (1) Beyoğlunda kâtip mu desi, lemişlerdir. İ mahallesinin yeni mahalle ©” ii Ingiltere aleyhindeki bu pro- | ” mite İcin m testoyu imza edenlerden Ameri- | Mimmineli bir bap Me kalı MENEM arasında bötün 2) Kesalindaa İmer dunyada tanınmış olan zevat dı va * al vardır. Bu sene nobel mükâfat- | vetemineli bir bap esini dellaliye ve ihale pulu müylee a” $ mubarririn ve Gandinin için iki keçisini sağmıyf , olan bir köylüye rasgele, Artık Gandi misafir ke “ irane köşkte aç kalmakti tulmuş demektir. Hintli hil sö? günü Parise gelecek ve go ancak birkaç saat kaldık di ra Cenevreye giderek K* villasında misafir olacaktı”. Sf Beyoğlu dördüncü > sh makemesinden: ğa yet < Terkesine mahkemece li i : Ack artırma suretiyle nı alan Sinkler Levis bunların arasındadır. z olmak üzere 10 kânunsani Sonra Amerikanın en maruf | Ss4ş 15 de eatılneaktıri eri muharrirlerinden olan Teoor Talip olanların kıymeti * pi Draysır da bu protostoyu imza n yüzde onu nispetinde gör etmiştir, tahsiben mezki d Eİ ın süntta Beyoğlu dördüncü ale mahkemesinde hazır bulun rözlt malumat almak 831 — $2 numara ile mahke ne müracaatları Jüzumü * Bütün bu zevat, Çinli muhar- ririn uğradığı feci akibetten In- giltereyi mesul tutmakta ve ona karşı çok şiddetli tabirler ku'lan- maktadırlar, ii