6 Kasım 1931 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 4

6 Kasım 1931 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

—a— VAKIT 6 Teşrinsani 1931 Adliyede : Dokuz yaşında bir çocuk! Annesi, dörtay evel kaybolan evlâdiının bulunması için müd- deiumumiliğe müracaat etti Meşküre isminde bir banım, dört ay evvel kaybolan dokuz yaşında ve Tahir ismindeki ço- cuğunun bulunması için müddei- umumiliğe müracaat etmiş ve çocuğu iki kadının sakladıkları hakkındaki şüphesini bildirmiş- tir. Müddeiumumilik, müracaat etrafında tahkikat yapmaktadır. Bir muharririmize Meşküre ha- nım, hıçkıra hıçkıra ağlıyarak, şunları söylemiştir: — Ben, doktor kaymakam Mehmet Ali beyin kızı ve Sah- ra topçu binbaşısı Tahir beyin haremiyim, Babam da, kocamda şehit düştüler. Kendim de Bak kan harbinde Çatalcada işte gör- düğünüz gibi sol kolumu kay- bettim. istiklâl mücadelesinde de Kocaelinde bir erkek gibi çalıştım, Âslen Istanbulluyum. Bandır- mada yerleşmiştim. Dört ay ka- dar evvel, böbreğimden rahatsız olduğumdan Istanbula geldim, tedavi için (o hastaneye yattım, Çocuğum için ayrıca para vermiye bütçem müsait değildi. Bunun için onu Sirkecide indiğim otel- de bıraktım, Ben hastanede iken, çocuk ortadan kaybolmuş. Has- taneden çıkar çıkmaz, arama- dığım, sormadığım yer kalmadı. İstanbulda aradım, taşrada ara- dım, bulamadım. Nihayet çocu- iz bir gün Sirkecide dolaşır- en iki kadın tarafından “sana biz evlât gibi bakarız, gel bizim evimizde otur!, diye kandırıldığını ve götürüldüğünü öğrendim. Bu kadınların isimle- rinide biliyorum, Gittim, onlara yalvardım, “Bana çocuğumu ves rinizl ,, dedim, “ Bizim nerede olduğundan haberimiz yokl,, di- ye inkâr ettiler. Fakat, ben on- İ ların. bir yere sakladıklarından eminim, Çocuğumun onların evi- me getirildiğini görenler var. işte baba yadigarı biricik ev- ladımı tekrar ele geçirebilmek ib ağrip Samiğorum. Yer yü- Zünde bunda iç bii €melim yökbğ.! Ke Angurya çiftliği cınaveti Müddeiumumilik idam ve tah- rik dolayısile bu cezanın hap- sn tahvilini istedi Istanbul Ağır ceza mahkeme- sinde, dün Angurya çiftliği da- vasının rüyeti son gelmiştir. Davada, Rıza ve Şerif isimle- rinde iki maznun vardır. Bunlar, çiftlik kâbyası Mehmet kâhyayı taammütle öldürmekle maznun- durlar. Davaya göre, Mehmet kâhya, Rızanın hemşiresi Emine- © tecavüzde bulunmuş, Rıza unun intikamını almak üzere Şerifle buluşmuş, Mehmet kâh- yanın yolunu beklemişler, karşı- laşma neticesinde Mehmet kâb- ya vurulmuş, ölmüş. Müddeiumumi Cemil bey, ci- nayeti sabit görmüş, idam tale- binde bulunmuş, ancak takad- düm eden vakaya işaret ederek, tahrik dolayısile cezanın hapse tahvilini istemiştir. “Karar, başka güre tbırakıl- safhasına Katilden mahkümiyet Hamal Halimi tehevvüren ök Poliste : Bir arabacı ağır su- rette yaralandı Dün saat 14 de Beyazitta ye- niçeriler caddesinde Sirkeciden Beyazıta gelmekte olan 18 nn- maralı Silivri kamyonu Aksaray cihetinden gelen çift beygirli Ahmet oğlu Alinin idaresindeki yük arabasına çarpmış, arabacı ve atlardan biri ağır surette yaralanmıştır. Beşiktaş - Fener maçı bugün yapılamıyacak Dün senenin ilk mühim lik maçı. nın bugün Beşiktaş ve Fener takım. ları arasında yapılacağını yazmıştık, Kaydedildiğine göre Fenerbahçe İs. tanbul mıntakasıma müracaat ederek, son Yunan maçları dolayısile oyun- cularından bir kısmının maça iştirak €demiyecek vaziyette olduğunu bil -! dirmiş ve maçın tehirini istemişti Bu yüzden maçm bugün yapılamıya. cağı anlaşılmıştır. Diğer maçlar bit- tabi yapılacaktır. Fenerbahçede Fenerbahçe spor kulübü bugün ye- ni futbol sahasının açılma resmi mü. nasebetile kulüpte bir toplantı tertip etmiştir. Saat 14 te sahada bir maç yapılacak saat 16 da kulüp merkezin- İ stadlarından birinde de çay verilecektir. i | Kısa Haberler | Beyoğlu sulh mahkemesi — Sıraselvilerde bir binada bulunmakta olan Beyoğlu sulh mahkemesi birkaç güne kadar isükldl câddetindeki “Büyük pös- tahanenin Üsr kana taşınacaktır. Himayei etfal balosu — Hi- mayci etfal cemiyeti kânunusani içerisin de bir balo verecektir. Hekem mahkemelerinde — Türk « Yunan muhtelit hakem mahke- mesi dün sekiz davaya bakm Mah- keme, iki gün evel vefar eden Türk v1 Naşit beye börmeten beş dakika İtalya sefiri Baron Pompeo Aloizi Ankaradan şehrimize gel- miştir. $ Tokyo darülfünunu profesör- lerinden M. Takesi Şumura tet- kikatta bulunmak üzere şehrimize gelmiştir. $ Samsun italyan konsolosu M. Niniti Romadan, Adana Fran- sız konsolosu Andre Bonflard Paristen memuren Berline git- mek üzere şehrimize gelmişlerdir. $ Selânik belediye reisi M. Karişyos Oamvakas şehrimize gelmiş ve Selâniğe dömüştür. $ Yunan sefiri M. Polihronyadis dün Ankaradan gelmiştir. dürmek, bekçi Mehmedi yarala- maktan maznun Arap Rafetin muhakemesi dün İstanbul ağır ceza mabkemesinde (bitmiştir. Maznun, 18 yaşını bitirmediğin- den, mahkeme, 6 sene 5 gün hapis kararı vermiştir. “Repüblik,, aleyhindeki dava Müddeiumumilikçe (Fransızca “Repüblik,, gazetesi o aleyhine açılan müstehcen neşriyat davası, Istanbul ikinci ceza mahkeme- sine verilmiştir. Dava, gazetenin açık muhabere sütunundaki bazı tanışma tekliflerinin yazılış tar- zı müstehcen görüldüğü için, açılmıştır. Sporcular Diyorlar ki: | Üst tarafı Linet sayıfamızda | Oralarda nakil vasıtaları bizim- le kıyas edilemiyecek derecede | boldur. İ Eğer bizdede behemehal mer- | kezden uzaklaşmak zarureti ha- sıl olursa Şişliden Zincirlikuyu- ya giden yolda münasip yerler bulunabilir zannındayım. Bunu taraftar olarak söylemiyorum. Yalnız merkezde yapmak kabil değilse söylediğim yerler bile Yenibahçeye mureccahtır. Ulvi ve Şakir beylerin fikirleri Galatasaray kulübünden Ulvi ve futbolculardan Şakir beyler şunları söylüyorlar; — Yabancı memleketlerin en ufak bir kasabasının bile bir stadyuma sabip bulundukları şu zamanda İstanbulda elân bir stadyum yapılamaması fena te- sirler yapıyor. Gençlik bedbin- dir, birgün asri, her türlü kon- foru haiz bir stadyumda spor yapmak müyesser olacağını bir türlü havsalası almıyor. Eğer genç- liğin hararetile kımıldanmak ih- tiyacını duymasak, bu kötü şe- rait altında bir dakika bile spor yapmaz kahve peykelerine, ga- zino köşelerine çekilip pipomuzu cıgaramızı, tellendirirdik, Avru- padaki, Amerikadaki sahaları düşününüz. Sonra Taksim kışla- sı avlusunu gözünüzün önüne ge- tiriniz. Bir zaman evvel Avrupa ufak bir ampul bulunduğu için spor sa- hasının berbatlığı hakkında va- veylâlar koparıldı. Halbuki bizim stadımızda değil ampul, kaldı- | rım taşı hatta katır nalı bulmak | pek güç değildir. Sporda uğradığımız muvaffa- kıyetsizliklerden dolayı muahaze ediliyoruz. Sporcuya insan gibi çalışmak imkânını temin edemi- yenler, onu muahazede de hak- lımıdırlar?..,, Stadyumun nerede yapılacağı bahsine gelince; bizce seneler- den sonra ancak sahip olacağı- mız bir stadyumu Yenibahçeye atarak metrük kalmasına sebep olmakta mana yoktur. Hem bu iş artık tamamen teknik bir iş olmuştur, Şimdi ayrıca stadyum inşaasile Ouğraşan mütehassıs mühendisler vardır. Bu işi sade- ce belediyeye bırakmak birçok paraların beyhude yere ziyan olmasını mucip olacaktır. Nedim beyin fikri Eski kalecilerimizden Nedim bey şöyle söylüyor: — Stadyum, herkesin gidebi- leceği kolay bir yerde olmalıdır. Karşı yakada yapılacak stadyu- ma gitmek için bir takım viran sokaklardan geçmek icap ede- cektir ki, bu memleketimize ge- len ecnebiler için herhalde iyi bir tesir yapmaz. Hem stadyum meselesini bize bıraksınlar biz, kendimiz muvafık bir yer bulu- ruz. Aksi takdirde stadyumu Ka- dıköyündeki hale benzetecekler- dir. e anama irtihal Şehrimizin maruf tüccarların- dan, ve Girit eşrafından Ali | Vafi Beyefendi Şişli sıbhat yur- | dunda kendisine yapılan müda: | valtan sonra rahayap olamıya- rak dün öğleden sonro irtihal etmiştir. Bugünkü cuma günü saat İde | Kuruçeşme camiinde cenaze na- mazı Bedeleda Kuruçeşme kab- ristanında medfeni mahsusunda | vediayı haki gufran edilecektir. Cenabı hak ailei kederdidesine | sabrı cemil ihsan buyursun. İda muhteşem çadırlar İrıyordu. İrr ile ihtişama gömülü kunmuş seccadeler, Tarihten Sayıfalar Semerkantte büyü | bir dügün ..y e Timurun tornnu Oluğ bey nasıl evlendi ? Ulu Timur han fütuhat o hırsınıkubbenin altmda vezirler, mabel kudretine tamamile ramettikten son- ra torunu Oluğ Beyin düğünü; man etli. Semerkant esasen bir düğ yeri halinde idi. Dünyanın servet ve| ganimetleri altımda ezilmiş esniyordu. Cenk meydanlarından dönen halk gü zel elbiseleri, geniş maiişetleri içinde bir düğün halkını andırıyordu. Artık cenk kurdu inine (çekilmiş dünyayı terhis etmiş bulunuyordu. Uzun yıl lardanberi doğuyu, batıyı güreştiren, boğuşturan sahipkıran yine emir vs ku| mandası altında zevk ve şetarete çağı riyordu. Vergileri hoş görmüş, lütü ve ihsanlarımı denizler gibi akıtıyordu.! Azametinin gür sesi eriştiği milletler aşiretler, oluslar arasında dargınlığı yasak etmiş, kavgayı menetmişti, Heri kıt'a her yurt, bütün âlem gülecek ve oynıyacaktı. Semerkandin o haricinde bir mil- lik bir mesafe düğün ve donanma yeri olarak ayrıldı. Bu sahrada Jâlezarlar gülistanlar, tarhedildi. bütün bu urlıklar bittikten maiyetin- deki padişahlara, beylere düğün yerine çıkmalarını buyurdu. Da vetliler için ofağının sağında solun- kuruldu. Her çadır davetlinin haşmetile mütenasip- ti. Baştan a; ziynete gömü sonra hanlara, ğa mücevherata, zeybü atlarla, silâhlarla kız) lar cevahirler arastte leblerini #ndr- Hintten, Çinden, Rumdan iğtinam edilen uçsuz bucaksız nefâis hep teşhir olundu. Bundan sonra mü zeyyen günbetlerile, cevdhitli urbala- arabalarile bü yük Timur gâhına geldi. Burası cemiyetin tam ortasında| bulunuyordu. Altınla, cevahirle do- incili elmaslı ran dalyeler Göklere doğru uzanan inci ve elmasla dokur- muş otağın önünde iki murassa boy«uz göze çarpıyordu. Bu manzara bu Şe kilde İskenderin çadırını tanzir edecek ti. o Otağın önünde azim bir kabul sa- lonu kuruldu. İçeriye doğru birçok kubbeler görülüyordu. Bu kubbelerin herbiri ziynet ve ihtişamm O gayesine vâsıl olmuştu. Bazısı baştan başa altın ve gümüşle gayet ince işlenmiş, bazısı yakutlarla, zümrütlerle dokunmuştu. Hasılı servet ve ihtişamın san'at ve me üzerine serildi. haretle sarmaştığı müthiş bir israf ve ibzal âlemi çalkanıyordu. Altın kubbeler, gümüş merdiven- lef, kıymetli taşlarla örülmüş enfes perdeler gözleri kamaştırıyordu. Bu perdelerden birisi ta Bursadan nakle- dilmiş harikulöde bir haşmet ve san- at eseri idi. On arşm © uzunluğunda yekpare ve dikişsiz olup üstü taşlarla nakşedilmiş Oav, kuş, cenk lerile müzeyyendi. o Hazinei hassaları için bu nefis eseri ta Bursadan getir- resim- İmişlerdi. Tam önlerinde kırk sütunlu bir çadır kurdurdu. Bu heybetli tanzime memur < olanlar iplerle, ma- karalarla yükseklere tırmanıyordu. Bu çadırı “isiyordu. ler, çavuşlar, k *İmayunun lardı, i Şehir halkı bütün kıymetli ei künü sahraya çıkarmış, büyük MX görebileceği yerlerde çadırları ii muşlardı. Dünyanm her tarafından sürü yip getirdiği / san'atkârlar bütün W etlerini döktü. Semerkant ps /çuları bile pamuktan muazzam bir nare vücude getirmişlerdi. Pehii lar, hokkabazlar, (şarkın bütüt ve fenni, zeybü ziyneti galip önünde san'at ve kudretini gö eği Alimler, gi aray başka bir ihtişam, başka bir bahşediyordu. Her âşık maşuku ile, her dest hibbile serbest, hür tekellüfsüz Bir sürur tufanı bu müs” herkes Dağ gibi takımlarile düğün şairler, ve eğlendiriyordu. mürâassâ havası içinde çalkanıyordu. Timur han bir azamet ve ihti la çıkarak karargâhında hazırla! mahalle oturdu. Düğünün başlamasını emretti. şil meydanlar üzerinde gümüş emdi lı sakiler taraf taraf kadehleri ge meğe başladı. Bütün mogol ve aslanları artık şarap kokuları İ$ korkunç heybetlerini yumuşak vir Hi liğe vermişlerdi. Herkes oynryaji pulât vücutlu tatar (süvarileri kesilmişlerdi. e Dünya sankı DIE # ve heyecan olmuştu. Matrap vur sazlar çalıyor, cihanın musiki ü9” ları muhiti gaşyü mestediyordu. lerce padişah kızları, yüzlerce si bu sürurun ilâsına vakfı hizmet yordu. Herkes oynadı, Timur han” tün etrafıma kadehler sunuyor, kem ne de sünuluyordu. Etrafını kard e bir kabul nüvazişine garkediy© Bir tarafta kadınlar açık ve se İbir tarafta erkekler hür ve külfets Ulu hakan bu coşkun sürur âlemi k de taze hayat (buluyordu. Nih kendisini tutamıyarak Oo raksa ki etti, Kâinat alkıştan titredi, biribi” girdi. Her taraftan inciler, elmâ' yağmur gibi ayaklarına yağıyordu. Bu âlem bir Türk sahipkırann tişamlı ve sevinçli bir günü oldu. Nakleden: H. Fs pi Darülbedayi Temsilleri © Bugün gündüz i KS a rn saat 21,30 da ! kalbin Sesi Piyes 3 perde 1 Tablo Yazan: A. Bisson hn İ Tercüme eden: m. Alen İLİNİ Yakında: DOKTOR IHSAN, BU GÜN Melek ve Elhamra Sinemalarının En büyük kahkaha muvaffakiyeti Milyon Peşinde ANNABELLA ve RENE LEFEBVRE tarafından Ilâveten: Mickey Mouse ve Paramunt Jurnal halihazır düny# havadisleri, i Melek'te saat 11 de Elhamrada saat 10,45 te tenzilâtlı matinelef* ei i |

Bu sayıdan diğer sayfalar: