“Dünkü mühim maçın tafsilâtı F. G. muhteliti beklediğimiz oyunu oynıyamadı, aksadı ve şüt atamadı ( Üst tarafı 1 inci sayıfada | €ak tek yer kalmamıştı. Saat birden ikiye kadar da ayaktakiler biribirle- rimin arkasında saflar teşkil ettiler. Manzara sağlı sollu anlı şanlı, hım <ahınçtı ve stada geldiğine geleceği- ne pişiman olan seyirellerin yarısını! acmacak bir hale getiren yağmur f: cifası da bu saatte başladı. Gök y zü birden karardı ve gök gürültülü, alâimüssemalı feci bir su (tabakası bardaktan boşanırcasına inmiye baş ladr. İki betbaht ve berbat tribünün saçakları altında yer bulamamak fe. lâketine uğrıyan ve kenar mezbele- İiklerde tek ayak üştüne maç seyri. ne hazırlanan biçarelerin halini bu dakikadan itibaren tasavvur etmiye| imkân yoktu. Faciaya karşı ilk is yan hareketini duhuliye tarafı ve bit- tabi çok haklı olarak yaptı. Sahaya atılarak karsı tarafı istilâya koştu. Fakat karşı taraf esasen tam komple Olduğu için gene yağmur altında kal- dı, çamurlara bati, sulara odaldı ve öylece durmrya mahküm oldu. Şimdiye kadar şehre rahat bir; stadyum vermiyen belediye ile, halk- tan para çekerek halkın rahati için tek bir şey yapmıyan stadyum idare- sinin kulakları acaba bu (manzara karşısında çınlamış mıdır, biz buna bile emin değiliz. Yağımır aşağı yukarı saat üçe ka- dar slirdü, sahanın vicış vicik olma- sma da pek az kalmıştı, sonra arası- ra serpelemek üzere durur gibi oldu. Fakat yağmur bu sefer rüzgârla sey- rini değiştirmişti, sıkı bir poyraz başladı. Yaz manzarası yarım saat İçinde kış manzarasına dönmüştü. İşte, dün ey stadyuma gitmemek saadetine mazhar olan kariler, maç bu halden sonra saat üçü yirmi gece başladı. Saat üçte takımlar gelmiş. lerdi. Üçü on geçe Yunan takımı kır. mızı formaalrr ve ellerinde küçük bi- rer Türk bayrağile sahaya çıktı. Yu- nanlilar; © bayrakları açarak © ve sallıyarsk halkı selâmindıla arka sıra ayakta... Mülizim sert bir kumanda verdi: — Doldur ve kapa! Divanmharp reisi bana yaklaştı, çantayı açtı, Kararı tekrar okudu. Ben son cümleyi işittim: “Karar baş kumandan Alexeyev tarafından tas. dik olunmuştur! Sanki bu kelimeleri çok uzaktan işitiyordum. (Hazır bulunan insan kalabalığını benden çok uzaklarda görüyordum. Tüfekler (omuzlara yerleştirildi. Bu manzarayı seyretmekten kendimi menedemedim. Namlularm yuvar. lak, kara ağızları bana çevrilmişti. Divamharp (otesi işaret verdi. Havada uçan bir mendil görüyor. dum, Bu anda kalbimde müthiş bir sre duydum, Bir an evvel «teş etse ler diye düşünüyordum. Başımı ge Tİ dayadım. Jeneral divan'harp relsi ile bir şeyler konuşuyordu. Divanı: harp relsi başmı sallıyordu. Müşkü- âtin ayakta durabiliyor ve İeneral | ruşile Yunan santraforuna ve Yunan eler içinde (55 Maçtan bir enstantane Bu nezaket karşısında halk kendile rini sürekli; alkışlarla karşıladı. Bun- dan sonra beyaz forma giyen G. F. muhteliti sahaya çıktı. Fotoğraf al. malar, nutuk söylemeler ve müte kabil selâmlardan sonra uzum boylu Macar hakemi düdük örttürdü. Ta. kımımız şu şekilde tertip edilmişti: Kalede Avni, müdafaada Burhan, Vahi, hafta Mitat, Nihat, (o Meşat, muhacim (hattında Niyazi, Kemal Faruki, Zeki, Fikret, Rebii, İlk dakikalarda takım kendisinderi beklenilen şeyi verecek gibi göründü. Oyunun siklet merkezi Yunan kale. siydi. Fakat sahanın kayganlığı mu- hacim hattrmızın şüt kabiliyetini ber- bat etmişti. Sık sık çekilen sağlı sol. lu şütler kalenin hayli uzağından ge! “iyor, zikzaklar yapıyordu. İlk on beş dakikada sayılacak derecede fır. sat kaçırdık. Bu arada Zekinin bir pasile kale yakininden bir gol yap- mıya muvaffak olan Kemal Faruki. nin sayısı (ofsayt) e kurban oldu. Yirminci dakikada manzara değişme. den müdafaamız aksamıya, hatlar delinmiye, paslardaki insicam bo! zulmıya başladı. Yunan taktmı bil hassa havadan ve kafa ile iyi aklar yapmıya muvaffak oluyordu. Vahi yirmi dakiak kadar feci şekilde bo- caladı. , Bunun neticesi olarak mu- hacim hattına (yardıma gelen haf. Tar ile, Kemal Faruki dolayısile mu- hacim hattımız tazyikin; derhal kay- betti. Bereket ki Yunan sol açığı sık sık ofsayde kalıyordu. Otuzuncu da- kikada aleyhimize çekilen bir korner Yunan sol içinin güzel bir kafa vu. santraforunun hesaplı bir kafa vuru- şile de kalemizin içine girdi. Yunan. Ilar ilk sayılarını yapmışlardı. Hay. Ni alkışlandılar. Bunu takip eden on dakikada iki taraf da hiç bir şey yap- mıya muvaffak olamadı, “Düdük ötlü, birinci devre bitti. İkinci devre Sant dördü yirmi geçe edeni Doğan Yıldız le reise hâkıyordum. Koilarımı 2 gaçlan çözdüler, sevkitnbii fi ağaca tutunmak istedim, muvaffak olama- dım, hemen çukurun kenarına, toprak üstüne yıkıldım. Reis diyordu ki: — Çabuk bir araba getiriniz! Yanıma yaklaşan bir doktor nabzı. mı muayene ett, (o Burnuma keskin bir koka tuttular. Bir parça kendi! me gelir gibi olmuştum. Reis: Yürüyebilecek misiniz? diye sordu. Başımı salladım ayağa kalk. mıya teşebbts ettim, yalnız mümkün olmadı. Bir müddet daha oturmamı söylediler. (Etrafı kalabalık sar mıştı. Birisi osu verdi. Yavaşça a. yağn kalktrm. Mihaniki bir tarzda dizlerimdeki toprakları elimle temiz. ledim. Bir zabit sigara verirken; — Çok cesur adamsmız! diyordu. — Relse beni niçin vurmadmız? diye sordum. Yoksa bana daha fazla işkence yapmak mı İstiyorsunuz? Saşkin bu tarzda mı emretti? Takımımızın muhakkak iyi bir netice alması lâzrmdı. Bu defa rüzgâr da lehimize esiyordu, Yunan müdafnası- nım karşıladığı vuruşlar geriye doğru zikzaklı hatlar çiziyordu. Başlar. gıçta, gene ilk devrenin mısfında ol duğu gibi oyuna hükimdik. İyi oy- nâmamamıza rağmen bu faikiyet âşi- kârdı. O kadar ki tehlikeyi sezinliyen Yunan takımı O yavaş yavaş bütün hatlarile müdafaaya çekiliyordu. Bu- na rağmen haflarımızla müdafaamı- zın fazla ilerlemesi arada (bir pas| alan Yunan açıklarının önünü ser best bırakıyor top iki saniye (içinde kâlemizin önünü hoyluyordu. Yunan muhacimlerinin sürat itibarile bizim haflarla müdafiler, çok faikiyetleri) vardı. Takımımız bu devrede Reş dm yerine Mitadı, Mitadın (yerine Cevndı vermişti. Bu suretel Vahinin kısmındaki aksama Mitatla takviye edilmiş oluyordu. Fakat takım, bir defa bozulmuş, asabileşmiş ve uzun zaman muvaffak olamamaktan doğan bir hıncı çıkara- mamak vaziyetine düşmüştü. Rüzgö- TIR Yârdımına rağmen bu devrede iyi denecek tek bir şüt göremedik. Fikret- le Rebiinin tek yer değişmeleri, Zeki- nin atılgan ve arzulu oyunu hep bo- şuna neticeler veriyor, bu sefer Ni- yazi aksıyor ve yorülan Kemal yerin- de sayıyordu. Maçın neticesine yir- mi dakika kala hiç umulmadık — bir anda Yunanlıların sayısına muhabei le ettik, Zeki hayli uzaktan ve sAĞI ayağile bir şüt çekti. Vuruşun ye gâne iyi ciheti kalenin boş tarafı he- sap edilerek vurulmuş Bu dakikadan itibaren şanssızlığın gi- derebildiği ve takımin daha birkuç sü» yı çıkaracağı ümidine kapılanlar oki du. Fakat nafile. Yunan müdafa: ası iyi çalışıyor, mağlâbiyetten kur- tulmak için topu ikide bir oyun hari) <i vurarak hesaplı Oynuyor, hakemin! bile ihtarını mucip olacak derecede sebepten dosj layı, Size bilâhare anlatırım, Yolda idam kararının niçin infaz olunmadığını — anlâmiştım. Baş kur! mândan Alexeyevin yerine jeneral çe tayin olunmuştu. dam ka rarımı Alexeyev tasdik iği mevkiinden çekilmiş ME İREM miş. Bu kararda salâhiyotar. olup ol- madığında şüphe hâsıl olduğundan idam tehir olunmuş. Şu halde haya» trmi tesadüfe © borçluydum. Dün reisin idamını okuyan sesi bugün lehime mülâyemet kespet-i mişti, Göşterdiğim kahramanlığa heri kes bir hissi hürmet duyuyordu. Tek-| İif olunan bir milyon rubleye karşı a olmasıydı.) Kaleci tutamadı ve stadyum çınladı. istihkarı hayat etmekliğim hassaten zabitan üzerinde büyük bir tesir. hir! sil etmişti. Rels diyordu ki: — Ancak bu suretle siz; muvakkâ-! ten ölsün ölümden kurtarabildim. — Siz alman mismz mösyö? — Evet, Rigalıyım. Almanları vel Almanyayı severim. Fakat ne yapar) Im ki fena zamanlardayız. İrkılâbın önjinü almanın imkân: yok. Fakat şunu da söyliyeyim ki maalesef siz idamdan tamamen kurtulmuş değil Rus takımı — Türkiyeye gelmek için hazırlanıyor Moskovadan gelen haberlere göre, bütün Sosyalist Sovyet cümhur'yetle. ri ittihndı futbol kulüpleri arasında Moskovada seçme (müsabakalara; başlanmıştır. Bu müsabakalar neti. cesi seçilecek takım Türkiyeye gün- derilecektir. 12 teşrinievvelde Sovyet Moskova takımile Ukrayna muhtelit takımı 2- rasında birmaç yapılmış, birinci dev- rede oyun Moskova takımının hâki miyetinde devam etmiş ve 3 —I Mos- kova takımının galibiyetile meticelen- miştir, Ukrayna takımının attığı yegâne gol de Moskova aleyhine verilen bir cezadun istifade edilerek kazanılmış- tır, İkinei devre sıfıra karşı bir gali- biyetle Moskova takımı lehine netice- lenmiştir. Mühtelif klüpler arasmda (yapı lan müsabakalarda kazanan takımlar) arasınd 14 teşrinievvelde son bir seç- me müsabakası yapılmış, yeni gelen habere nazaran Türkiyeye gidecek en kuvvetli takım seçilmiştir. Bir ve iki numaralı Sovyet ittiha-! dmın muhtelit takımları oarasında yapılan bu son maç 3 — 1 galibiyetle iki numaralı muhlelit (takım lehine neticelenmiştir, Ankara lik maçları Ankara, 30 (Telefon) — Bugün, lik maçlarına devam edilmiş, İmalâtı harbiye — Gençlerbirliği birincileri arasmdaki maçta 3 — 1 İmalâtı har. biyeliler galip (gelmiştir. Ayrıca 10100 metrelik bir bisiklet müsabaka- sı yapılmış ve İmalâtı o harbiyeden Turgut birinci, Mustafa ikinci gel- miştir, Sonbahar at koşuları Ankara, 90 (Telefon) — son bi har at koşularına devam edildi. İlk koşuda prens Halim beyin (o Riçhanı, İkinci yarışta gene Halim beyin Ha. kanı, üçüncüde Osman efendinin Ceylan ismindeki atı birincilikleri ka». zandılar, ağır taç atıyordu, Oyunun neticesine kadar (geçen müddette üncuk'şu hadiseler “oldu, kalecimizin ikinei defa olarak güzel bir kurtarışı müteakip Yunan muha- cimlerinin tazyiki neticesi yerde kalı- şı ve sahadan çıkarılışı, Kemal Faru- kinin ayağıma krapf girerek on daki- ka kadar oyundan çıkışı, Umumi hüküm Maçın seyri burada bitiyor. Acaba tam bir sadakatle tafsilât verebildim mi? Bunda çok şüphe ediyorum. Çün- kü maçı çamur içinde kayan bir tüm- seğin üzerinde ve sekiz on kafa aral sında ıslak ve berbat bir halde takip edebildim. Stadyum İdaresi (gazeteciler için bile maçı tamamen görmiye elve. rişli bir yer vermemişti, Oyuncularımız Takım, mevcut oyuncu kadrosu. ua göre iyi bir şekilde tertip edilmiş- 6, Oyuncularımız büna rağmen iyi oynıyamadılar. Hücum hattımızı en kuvvetli tarafı olan son kısım, mu- tadım hilâfına zayıf ve beceriksiz gö- —5— VAKIT 31 Teşrinevvell931 —— Satılık kâgir bina No. eski 258, yeni 384, Topkapı caddesi, Ereğli mahallesi, Şehremini, (tramvay istasyonu güzergâhmda) tahminen 533 metre murabba arsalı 3 odalı eski karakol binası, bedeli 8 sene 8 taksitte verilmek şartile tahmin edilen kıymeti 2893 lira, satış açık arttırma 16 T. sani 931 Pazartesi günü saat 15 te Defterdarlıkta. (M-170) (3409) İLÂN Türk Anonim Elektrik şirketi iyi tenvir ve evlerde kullanılan cihazlar hakkında alâkadarlara bir cemile ol mak üzere ve mükemmel malümat a“ labilmeleri için, bir mutahassısın her gün saat 16 dan 18 e kadar Metro ha- nında 2 inci katta iyi tenvir dairesin- de müşterilerin emrine âmade bulun- duğunu muhterem ahaliye arzeyler. rünüyordu. Belki yağmur altında kalan saha, bu işte haylı müessir olu- Yordu. Fakat kabahat sadece yağ murda değildi, umumi ahenk bozuk» tu. Muvaffak olanlar arasinda Av- niyi, Burhanı, Zekiyi, Kemali, Re sadı, Mitatı, ve Fikreti sayabiliriz. Bizce takımı iyi netice almaktan me- neden en kuvvetli sebep şüt atamama mız ve attığımız şütlerin kaleyi bul mayışı olmuştur. Yunan takımı Dün gördüğümüz Yunan muhteli- ti kuru havada nasıl oynar, bilmiyo ruz, fakat dün iyi ve muvaffakıyetli bir oyun (gösterdi. Kalecileri, sağ müdafileri, satrhafları çok iyi idi. Muhacim hattmda sol açığın sürati fevkalâde idi. Fakat bu hatla göze çarpacak derece ala nyoktu. Yalnız kafa vuruşları, bir de tutuşları çok güzeldi. Hakem Oyunu idare için Macaristandan gelen hakem mümkün olduğu kadar dürüst ve bitaraftı. En küçük hata- ya göz yummuyor, derhal düdüğünü çalıyardu, Oyun üzerinde de mafiz- di. Yalnız son kısımda Yunan kale- si önünde lehimize yapılan. bir el yu- Tuşunu göremedi yahut gördü de va- kit bulamadı, iel Bakalım, yarınki maç ne metice verecek? A.S, Izmirde koşu yeri yapıldı İzmir, 29 (A.A. — Buca at koşusu meydanındaki Pist mükemmel bir ha- le ifrağ edilmiştir. 13 teşrinisanide başlıyacak olan at koşuları yeni pisi- te icra olunacaktır. izmirdeki futbol maçı İzmir, 29 (A.A.) — Bugün Alsan cak spor sahasmda hasılatı malül gaziler menfaatine olmak Üzere Hüs- nü Emir Paşa hazretleri tarafından İzmir spor ve K.S. K. takılamları için konulan kupa maçı icra edildi. Oyuna öğleden sonra başlandı. Neti- cede İzmirspor birinci takımı güzel bir oyundan sonra K. 8, K. birinci ta- kımına 1 — 3 sayı ile galip geldi. O- yundan sonra galip takıma taraftar. larının alkışları arasında kupa ve rildi. siniz. Sizi Dinyester nehri sahilin deki Kamiyeneç Podolski şehrine gönderecekler (taliinize karar orada verilecektir. Maks Vild. Jeneral Bros silov orada bulunuyor. Orada istih harat emrinde bulunacaksınız ki si- zin için her zaman tehlike mevcut demektir. Reisin son telâffuz ettiği iki keli. meyi tashih ettim: “Maks Vild değil, bana lütfen Lübko deyiniz. Reis gülüyordu. Kamiyeneç Podolşkide kalebent Kırmızı İstasyon .binas önünde! kadınlar, çocuklar sepetleri yanında oturmuş treni bekliyorlar. Beni sün- gülüler arasında gören halk bize doğru gelmeye başladı, Muhtelif su- aller soruyorlardı. Muhafız zabiti Şuşkinin maiyetinden birisidi. Hiç kimse ile konuşmıya müsaade etmi. yordu. Beş muhafız askerin içinde, son gece benimle hapishanede konu- şan asker de vardı. Bu adam idam e- dilmediğimi öğrendiği zaman kalben sevinmişti. Bana diyordu ki: — Gördün mü babacığım, benim duam nasıl kabul oldu? Senin halâ. sın için bütün mukaddes ruhlardan imdat diledim. İşte sen yaşıyorsun! — Doğrusu sen İnsanı iyi teseili ediyorsun. Fakat benim daha fazla yaşıyacağımı zannediyor musun? — Senin ne olacağını kimse bilmi. yor. Fakat sana bir şey söyliyeyim. Sana banyo ettirdiler ya, işte bu ban- yo meselesi benim hiç de hoştma git- miyor, iyi bir alâmet değil! İdam olu nacak kimseyi bizde evvelâ banyo ettirirler. Diğer askerlerin dikkat etmediği bir sırada bununla bu gib; şeylerden konuşuyorduk. Malüm ya rusça bil. diğimin farkına varmamaları lâzım, Mülâzim İstasyon memurları ile konuştuğu sırada yanımda bir asker. le ahaliden bir ikisi siyasetten bahse. başladılar. Bir aralık ahaliden biri. si diyordu ki: “İnkılâp yapmak 'lâ. xım, bu suretle herkesin malikünesi ahali arasında taksim olunacak, Birisi de ona cevaben * — Aç oğlu nç!.. Zannetme ki sana tarlamdan bir karış arazi veririm, Sen çalışma, tembel tembel yat! son ra ben sâna kazandığımdan vereyim, yok oğlum yok nerede w bolluk! E. ğer bir şey koparmak İstiyorsan en. ginlere yanaş! —Bitmedi—