di Z 5 — VAKIT 8 Teşrinevvel 1931 au Haftanın Filmleri Sinemalar, bütün kuvvetlerile ha- rekete geçtiler, en iyi filmlerini çıkar dılar. Melek, bütün filimlerinin en kuv-i vetlilerinden olan ve Avrupada, Ame rikada büyük muvaffakıyet kazanan “Yanık Kalpler, filmini oynamakta. dır. Burada Marlen Dietrich'i, Gari| Kuper ve Adolf Menju ile görüyoruz. Adolf Menjuyu (birçok kimseler beğenir, birçokları (sinirlenir Ne olursa olsun bu artist şüphesiz en iyi) artistlerden ve bilhassa en şıklardan-! dır. Bu film “Küçük daktilo, nun muvaffakıyeli yanında bir ikinci mu vaffakıyet olacaktır. Opera sineması ise, Fransız (espri) sinin yüksek bir eseri sayılabilecek olan Azais isimli bir filim oynuyor, Bu filmde Fransanm en gözde komi- ki Maks Derli oynuyor. Esasen zais'i, piyes halinde yüzlerce defa oy- namış olan bu üstat komik, fik sesli filmi olan bu filmde mai iş bulunmaktadır. İnce bir ran; ea yaptığı nükteler, ihtiyar da von Vurtz rolünde yaptığı gaflar, in- sanı, bütün manasile tanı hir keyf” içinde — bırakmaktadır. Meselâ, eve alelacele gelince: | -- Bönjur karıcığım, Diye kızına sarılışı ve: — Bonjur kızım, Dişe de dan matmazı ği zaman: — Bu da kim. — Kızınız. — Ha, Süzet mi? i Diye tecahülü, basi raber o kadar yerinde ki. lan Glorya, çok güzel bir el (Gece sevdaları) mi cumartesi şili mu (Sarı odanın esrar) sile birle recek. Sarı odanın esrar- ga siniz. Ne diye bahsedelim. i Artistik, (Viyanada bir kız ee Le ) isimli, uzun isimli bir film Oy yor, Niçin: (Senesinin. “e İni ünde. yaşımda. isimli. saçlı ve gel, rn beyle mat b lacak şey nd yil ize mücesesenin (He livutta © izdiraç) ismile geçek Sev filmdekine benzer bir sale) nesi var ki güzel. Sonra, kadın başi yol, geçen sene gördüğümüz ve he gumuza giden (Çikoş) (o filmindeki Taymen. Mei İstanbula o (Monmartr sevdaları) filmi ile (Meg Lemonniye) A takdim ediyor. Çok şirin biz kiz bem de artist, Yanında da Anri Ga- ra var. Majik de güzel bir fransız opere ti olan o Arthur filmini pazartesine kadar gösterdikten sonra alman ar- Conrad Veidt'ın ilk sözlü filmi 2) Gizli Kavu Kayığın osazlara süründüğünü mükemmel ( işitiyorum. Tam üze rime doğru geliyorlardı. Bir sırığın gazları yan tarafa açtığını görür gör- mez derin bir nefes alarak derine da- ha derinlere mümkün olduğu kadar daldım, mümkün olduğu kadar su bekledim. Kayık üze Havasızlıktan göğsüm Boğulmamak i- it olmakla be- çin başımı mecbur oldum. — Her tarafı aradı! ok. eye ancak iki adım ilerde fa- kat bu deaf diğer taraftan geliyordu. O halde suyun kenarlarına yakm bir yerde olmalı. Buradan daha ileri r demiyeceğiz. Ben tekrar derin bir ık bulamadık bu: nefes alarak (suyun dibine daldım. Kayık uzaklaştı. t İtiyadın sevkile (o mendilimi çıka- np yüzümün çamurların silmek istedim. Bu kadar meşekkate zağmen karısmı öpüşü, ve ol i el Vurtz diye Yahsedii 88. iler içinde olan o (Son bölük) ü göstermeğe başi lyacaktır. Şimdiye kadar birçok filmlerde gö- rüp beğendiğimiz Conrad Veidt bu filmde de çok muvaffak olmuştur. Fil-| min mevzuu Napolyon müharebelerine aittir. Conrad Veldt filmde bir ak man yüzbaşısı rolünü (yapmaktadır. Film yalnız 13 mevcudu — kalan şi bölüğe kumanda eden bu yüzbaşı ile işgaline memur edildiği (O bir değir. mende oturan genç bir kız arasında geçen bir macerayı anlatan çok kuv- vetli bir eserdir. Ustte: Azaisten bir sahn. Vayl. Altta: Üget Düflo, Sarı odanın esrarı Sarı Meşhür profesör oStangerson il ile birlikte Sen - Jeneviyey ormanı! içinde bulunan Glandiye şatosunda! ikamet etmektedir. Şatoda bir lâbora-| tuar bulunup < onun yâkininde de MI, Stangerson'un odası bulunmaktadır. Bu, pencereleri demir o parmaklıklı sart bir odadır. Kapı, içerden sür gülüdür. Duvarla odöşeme üzerinde bir erkek elinin kanlı izi, MI Stam- gerson ölüm derecesinde yaralı olarak bulunmuştur. Polis müdüriyeti “nayetin keşfi için meşhur detektif Frederik Lar- sanı göndermiştir. Fakat genç gazete muhbiri Rultabil de cinayeti örten muammayı halle çalışmaktadır. Ve hallediyor. Katil, bizzat polis hafiyesi Larsandır. Gazeteci bunu | Yıldız kendimi (gülmekten mehnedemedim. Mendil (o sırsıklamdı. Her müşkülâta (rağmen karşı sa-| hile Rusların (aksi istikametine geç- meği düşündüm. Ve harekete koyuk dum. Rusların seslerini el'an işite| biliyordum. Onlar sahile yakın bo- gulmuş (bir cesedin sudan çıkacağı- nı bekliyorlardı. e Birisi ıslık çalıyor, bir zabit kayığa binerek kumandayı eline aldı. Sorüyordu: — Nasıl bir şahıstı? Birisi bir zabit diyordu biris; de bir piyade (o bir diğeri de (o zekâvet göstermek için (o bir tayyareci diyordu, o Bunların bü muhaverele - rinden istifade ederek sazlıkların bir kısmınt yüzerek ilerledim. İçimde yeniden kurtulmak ümitleri (cunlan- mıştı. Yalnız su bu kadar merhâmetsiz- ce soğuk olmasa! Vücudümün bütün azası soğuktan sertleşti, Fakat bu kadar fazla ıslık çalmalarına aklım E. A. Dupon, Atlantik Bizzat Göcünüz | a mm (ARTİST) Mecmuasının dördüncü sayısı bügün çıktı, Gittikçe güzek leşen bu mecmuanm bu sayısında güzel resimler — hilhassa kapak — olduğu gibi, en mütenevvi, en İyİ ya zılar da vardır, Birkaç tanesini sa” yalım mı? Fakat yerimiz yok. Bizzat görünüz. üyor amma, gazeteci sözüne kim inamr, herkesonunla eğleniyor, fa- yagi Titanik faciasının (İçinde saat bes: at dakika bedakika (yaşadım. Hadi seden evvel ( transatlantik yolcuları. nm geçidikleri lâkayit hayatr sinema- ya kayit için bütün © kalbimle çalış! trm. Buz parçası ile müsademe es masında (vukua gelen © hercümerci vücude getirmek © “için santlerce su tufanı altında kaldım. Artistler, figü- ranlar, operatörler, hepsi benimle teşriki mesai ettiler ve Atlantiği vü <ude getirdik. Bu filmi gören her- kesin (fikri dostlara kendilerine lâ- yık bir sinema filmi (ve bir hakikat elek ynonr. pr blu j LU | 1 Vi e, Yanık Kalpler'de Marlen Dietrich ve Adolf Menju. Ortada: Konru" Odanın Esrarında, Meg Lemonniye Monmarir Sevdalarında kat, bunu bizzat polis hafiyesj de İtiraf edince, bu sefer herkes hayret ten donup kalıyor. Üret Düfle o bü filmin baş rolü: nü oynıyor. Fakat bütün İstanbul zan- mederiz ki Rultabil O rolündeki gence bayılacak, Büyük. alman reğisörü ve (Varil #t6s) nin reğisörü. E.A, Dupont, bi- 76: “İnsan her yaptığını sevemez, di- yor. Vücüde get eserler arasın») da bilâ münakaşa © tercih ettiğim Atlantik ile David: Golder'dir. Bun - dan 2 sene evvel vukubulmuş olan bu haile bende (Öyle bir tesir bırak: mıştır ki bunu sinemaya almaktan nefsimi o menedemedim, Hayalim hakikat oldu ve bü filmin vücude ge tirilmesi için geenSay zarfında de havlamağa yetmiyordu. . Bii başlamaz mı ya?» Tekrar o kamışlar ârasma sokul- dum. o Ancak tufunarak © ilerliyebi- liyordum. Fakst Simdi © kamışlık da kuvvetim gibi nihayet bulmuştu. Rus- lar hâlâ eski yeri arıyorlardı. Kayr- ğın acık bir saha üzerinde yüzdüğür| nü gördüm. On metre ilerdeki sahi- le yetişebilmek için © son kuvyetimle suyun dibine daldim, sahile yetiştim. Kuvvetim hakikaten bitmek üzere idi ki matradan bir yudum daha rum çektim, - BİF yudum rum ateş gihi damarlarıma Yayılmıştı. — Bin müşkülâtla o birkaç adım daha ilerli- yebildim, artk o fazla ileri yidemi- yordum. o Hatta âyaklarımı sudan çıkarmağa muvaffak O olamadan sa- hile uzandım. Olduğum yerde uzanıp (kaldım. Rüzgür esiyordu. Bir müddet (sonra günes çıkmağa başladı. o Güneşin ha- raretile o kendime gelir gihi oldum. Sudan ayaklarımı çıkardım, o Ruslar hâlâ arıyorlardı. O Fakat benim bu- raya geldiğime ihtimal vermedikle-| ri için benim civarıma uğramamışlar» dı, tasvir edebildiğim hissini bana telkin etmektedir. Viyanada bir kız sevdim Zabitlik hayatından sıkılan mülâ-i zim Vergenthin, hayatında bir baş kalık vücude getirmek için seyahate karar verir. Bütün sevgililerine veda eder vel pek ateşin bir tabiatta olan Markiz Savigliyaniyi | teselliyide yaverine havale eder. Son defa olarak (arkadaşları ile parka gider ve orada küçük bir ti yatroda (İlk defa olarak sahneye çi- kan bir artistle tanır. Bunu bir aşk takip eder, Fakat Franz için baş- ka bir izdivaç düşünen genç kıza gi. der (ve kendini ona kendini mesle.! Güneş (o şimdi garp tarafma geç mişti. Ruslarda aramaktan vaz. geçmişlerdi... Su civarına nöbetçi bı. rakmışlardı. — Ben bu &trada bacak. larrmı (o ve vücüdümü oğdum. Jler türlü belâdan O kurtulmuştum. Hiç olmazsa soğuğa karşı dabiraz mu. a saammanarımaanmmmmma Yalnız sanayi için. Hakşinas o münakkif, vatandaşım gö- zünde hec xıman bu sıiatı muhafaza edemiyor. İşaretlerinin gördüğü müsa- mahadan kuvvet (alan o, geçenlerde neşrettiği o bir yazısında, sinemayı; doğrudan doğruya o sanaylin teşviki. ne ve siyasi propagandaya âlet-olmak üzere kullanan o Sovyet Rusyası mem- leketine misal gösterdi. Fakat bu şe kilde (mecburi bir sinema nroğramt nm düşünülüp (tatbik edilmesi, ancak Rusyinın idaresile | telif edilebile- ceği (için, daha mazbut fikir sahip. leri; onu o sinemacılıkta “yapılacak bazı daha mutedil o yeniliklere davet İettiler. “ROCKEFELLER,, in hayatın si- nemaya alacaklar. Filmlerin o şimdi- ye kadar tarihten bize göstermediği kalmadı. “Nerön,, ü — (Napoleon) u bir matine dağılırken; (o herbirisine "dair üçer cilt okumuş kadar yakından tanıdık diyebiliriz. Lâkin bu, tarihle. rin en mevsuku olacak, Filmi, bitirdik. ten sonra asıl kahramnma © göstere <ekler, Baş rolü temsil edecek olan (GE- Örges Arlisse, — şahsi o iktidarm. dan sarfmazar (Rockefeller) € pek benzemek istidadındadır. Günün fıkrası: Sesile uyutan bir İpnotizmnemn, /sesli filmler (çıktıktan sonra, daha lasri bir şekilde çalışmak üzere çevir. diği filmin — kendisinin de bulundu ğu — İlk gösterilişinde bütün seyirci- lerle beraber uykuya daldığını ve bu sihirli uykudan uyandırabilecek yine kendisi olduğu için hazin bir yardım. sızlık içinde o gün bugün hâlâ uyu - makta olduğunu söylerler. Ne dersi. niz! Zinde te ine çalışmak en bi hâmi olarak takdim eder, Kızm ba- basına 10,000 mark vererek bir mak- buz alır. Bu para kızın konserve. | tuvarda çalışmasına sarfolunacaktır. Franz genç kızla izdivaç arzusunda olduğunu bildirmek o maksadile baba. smın yanına gittiği zaman babası ona, sevgilisinin o babasınn o makbuzunu gösterir ve kızm o kendisile olan mik nasebetinden dolayı aldattığını söy- Ter. Buna muğber olan Franz genç kız. Ia münüsebetini keser, Harp genç adamın o ailesinin ser. vetini o mahvettiğinden (Franz çalı. şarak o hayatını kazanmağa mecbur olur. Bir stüdyoda iş tedarik (eder, Bir gin ona zabit rolünde bir artistin yerine oynaması teklif edilen Franz kabul eder ve sevdiğinden başkası ol. i mıyan ve yıldız derecesine yükselmiş bulunan genç (kızla karşılaşır. Bu müessir tesadüf o zamana ka dar hiç çevrilmemiş bir sahnenin fil me alınmasmı temin eder. ile tüfeğimi bulmuş getiriyorlardı. Ertesi gün ağrıyan vücudümle bir rumatizma nöbeti geçirdim. Rus İçi ne yaptığım bu gezinti bu rumatiz. madan başka bir zarar iras etmemişti. Bir de elimizdeki bu mühim geçidi i Ruslara kaptırmıştık. kavemet göstermek lâzımdı. Yavaş yavaş akşamın Karanlığı gökmeğe başladı. Sisler yükselmişti. Takatsiz, ağır ağır sahili takip ederek bir çalılığa girebildim. Bura- da karanlığa kadar beklemek istiyor: dum, Beni bu halimle bir çocuk bile istediği yere sürükliyebilirdi. Kok, İarımı ,dizlerime kavuşturmuş oturu- yordum. Soğuktan dişlerim hiribiri- ne çarpıyordu. Kalkıp yürümeğe te- şebbüs ettim. Mümkün olmadı. Ted. riei surette çalıların arasi zifiri ka. ranlık olmustu. Zorla yerimden kalk. tım. Bana doğru kalabalığın yaklaş. tığmı duyuyordum. Almanca kelime ler işitiyordum. Bunlar bizim ileri karakollarımzıdı. Bizim (mevçilere doğru gidiyordum. “Bizim a<kerler ça lılar arasında terkettiğim dürbünüm . Düşmanın on kıt'asınin izi peşinde Casuslarımızı düşman tarafına ge çirmek için ancak iki geçit noktası e limizde kalmıştı. Birisi Grodiççe ek yarında, diğeri de bataklıki; mm. takada (o Baranoviçi yakınında bülu- nuyordu. * Mevzi muharebesi başlamış olduğundan, Ruslar ( yerleştikçe be- nim de casuslarımı Rus tarafına ge- çirmekliğim o derecede müşkülât kespediyordu. Bu geçitlerden birisinde casuslarım dan birisile ( şayanı dikkat bir vak'a yaşadım. Esas mesleği artist olan 9119 numaralı bu casus, müruru zaman- la köprücülük, fabrika ve demiryol. ları için mütehassıs olarak yetiştirik (Bitmedi)