—? — VAKIT 6 Teşrinevvel 1931 Istanbulu Tenkit! Mi Dr. Nevzat B. çok dikkate şayan bir makale neşretti | Avrupada senelerce tetkikat yapmış olan doktor Nevzat bey son çıkan belediye mecmuasında “İstanbulda yapılması ve ıslâhı lâzım bazı işler, isimli bir ma- kale neşretmiştir. Nevzat B. bu yazısında belediyeyi tenkit ettiği gibi, bugün varidat menbaları arıyan belediyeye bazı yeni va- ridat yerleri göstermekte, ıslahı icabeden işlerini tesbit etmekte- dir. Nevzat beyin bu şayanı dikkat yazısından bazı parçalar alıyoruz: “Boyacıların kahve ve lokanta larda ayakkabı boyamalarının men'i, berber dükkânlarında traş | olanların hariçten görülmemeleri için bu dükkânların dışarıya na- zır cephelerine buzlu cam kon- ması, dilenciliğin kat'i surette men'i, Ayasofya camiindeki kah- velerin kaldırılmasını yazmış, bu maddeler zabıtai belediye tali- matnamesine zeyledilerek tatbiki cihetine girilmişti. Fakat aradan aylar geçtiği halde meni en ba- sit olan bu maddelerin tatbikat sahasında en ufak bir tesirine dahi şahit değiliz. Halâ şehri bütün dilenciler istilâ etmiş bir haldedir. Halâ Ayasofya metha- linde o kirli kahve duruyor, ta- rihe ve san'ata karşı balâ hür- metimizi göstermiyoruz. Belediye- ye ayrıca bazı varidat menbaları da gösterelim! Bir hayvanat bahçesi, bir şeh- rin en mutena bir zineti, fikri terbiyeye ve ilim ve tarakkiye en badım müesseselerinden biri ! olmakla beraber aynı zamanda en güzel de bir varidat menbar dır. Hamburgta hayvanat bahçesi yalnız rehber ve duhuliyeden se- nede 300-400 bin lira varidat te- min etmektedir, Çok fakir olan | Istanbul belediyesinin bir varidat ocağı olması dolayısile her türlü fedakârlığı göze alarak bu gibi | müessesata sahip olması lâzımdır. Rumelihisarı şehri tezyin eden tarihi, Türk tarihine ait bir abi- dedir. İstanbula gelen seyyahlar | bu yeri de ziyaret ederler. Lâkin ben iğri, büğrü taşlı sokaklarda yıkık, çukur kaldırım ve yollarda yürümeğe alışmış iken bu kale- nin içindeki pis, dar yollarda muvâzenemi güç zaptedebildim. Gözlerim harabeler görmeğe çok alışmış olduğu halde bu kaleler- deki o bakımsızlıktan mütevellit perişaniye tahammül edemedim. Buraya gelen ecnebiler, seyyah- lar nasıl bu yollarda yürü Sesil Kolomp ! Yazan: Jacgues Ls Guerche — İZ Sesil tasdik etti. O ana kadar Pi- yer bu husustaki mesaisini gizli tut-| müştu. Fakat genç kıza hir şey söy-| Jemmesine rağmen, Sesil mesaisinin &hemmiyetini anlamıştı. Bunun için, Piyerin Kendisine bu sırrı tevdi etme anlıyordu. Piyer: — Tabii, diye devam etti, söyliyeceklerim aramızda Babam ve ben, bütün usulün muvaffakıyetine Sesil mırıldandı: — Hiç endişe etmeyiniz. — Artık tecrübe devrelerini geçir-! dik. Birkaç haftadır kuyu tesbit edici maddeler var. bütün kalacaktır. ümüdimizi bu bağlıyoruz. Pek | cek koçlardan 5 şine 290, dişi | koyunlardan 5 şine 260 lira,, İ lerinden daha ipti İ Şehrin basının haber verdiği mali müşkülâ. sinden, ne kadar itimat gösterdiğini|tı hatırlamıştı. Sesile de bunlardan bahsetmek istedi. bini açmak istiyordu. etti, ğunu bilmiyor. da ötekiler var zannediyor. bu fıçıda ko-| sonra ilâve etti: Hayvan ı sergisi hazır- lıklarına başlandı Teşrini evelin 26 sında Beşik- | taşta açılacak olan hayvan ser- gisinin bazırlıklarına başlanmıştır. Bu sene verilecek mükâfat 4,500 liradır. Sergi (At, Sığır, Koyun, Eşek ve Katır) olmak özere dört şubeyi havidir. Dağıtılacak mükâfatların mik- tarı şudur: At şubesinde teşhir edilecek aygırlardan 5 şine 1010, kısrak- | lardan 4 düne 940, taylardan 4 düne 690 lira. Sığır şubesinde teşhir edilecek boğalardan 5 şine 530, ineklar. den 5 şine 520 lira. Koyun şubesinde teşhir edile Eşek ve Katır şubesinde teş- hir edilecek eşek ve katırlardan | 4 düne 130, katır yavrulu kis» raklardan 3 üne 130 lira mökâ- fat verilecektir. nasıl gözleri bu manzaraya ta baml edebiliyor. Hisarım çerçevelediği O bahçe içinde yıkık, harap köy kulübe- | beş alti ev- den mürekkep bir mahalle var. Her taraf eski ayakkabılar, te neke kutular, eski süpürgeler, paçavralar ile bir mezbele halin- de, Halbuki bu hisarın kismen olsun ilah ve tamiri kabil ve mubafazası mümkündür. Ancak 100-150 lira kiymetinde olan kulübeler belediye tarafin- dan istimlâk edilip yıktırılmalıdır. Ve burada önden arkaya doğru | tarasa halinde gözel bir bahçe ' vücuda getirmelidir. Bu bahçenin en yüksek bir noktasına askeri müzeden tedarik edilmiş tarihi toplar konmalı, bisarın dıvarları tamir edilmeli, kulelerin içine bi- rer merdiven yaptırılıp üzerlerine mahfuz birer sahanlık-inşa ettir. melidir. ve en yukarıdaki kulenin dibine temiz bir gazino yaptırabilir. Bu şekilde bu tarihi yer ziyarete de- ger bir hale getirilmelidir. Ziya- retçilerden deufak bir ücret alın. | malıdır. Şehrimizde umumi apteshane- meselesi en yakın bir zamanda balli icabeden hususattan biridir. her tarafında müayyen bir model altında bir tarafı ka- dınlara, diğer tarafı erkeklere mabsus ve modern apteshaneler yapılmalıdır. Bunlar belediyeye | hiçte ehemmiyetsiz olmıyan bir- | de varidat temin ederler. Şehri- mizin umumi yerlerinindeki-kah- | vehane, pastahane, birahanelerin- ekserisinde apteshane yoktur. He- le kadmlara mahsus helâsı olan yerler nadirdir. Bundan başka vesaiti nakliyede kontrolları azalt- malı, tramvaylarda mevki fark- larını kaldırarak aktarma temin edilmeli ve vesaiti nakliye ücret- Deniz cihetinde soldaki | Nakledeni fa. ler. Bir taraftan da başka şeyler ha- zırladım. Eğer ümit ettiğim netice yi alırsam, şiprimizi piyasaya çıka. rabileceğiz. Durdu. Daldı. Bir gün evel ba. Zira, birisine hal Fakat devam — Burada kimse bu fıçıda ne oldu- Memurlar, burada gibi alelâde maddeler) Sonra birçok tafsilât (o verdikten — Görüyorsunuz ya. Hem baba-| YAK İn TY Türk-Yunan dostluk Li Dün Atinada çok samimi ve büyük merasimle teati edildi Atina, 5 (A.A) — ismet paşa M. Venizelos, Tevfik Rüştü bey, M. Mihalakopules, Türkiyenin Atina sefiri Enis bey ve Yuna- nistanın Türkiye sefiri M. Polyeh roniadis, Yunan hariciye nezareti umam müdürlerinden M. Mav- roudis, siyasi işler müdürü M. Georges Melas, Ankaradan gel- miş olan bariciye vekâleti umum müdürlerinden Cevat ve Kemal Aziz beyler bu sabah saat 10 da hariciye nezareti binasında top- lanmışlar ve saat 11 e kadar içtima halinde kalmışlardır. Bun- dan sonra Yunan hariciye neza- reti erkânı ile- Türk ve Yunan matbuat müntesiplerinin bekle- mekte oldukları başka bir salo- na geçmişlerdir. Bu iş bittikten sonra M. Venizelos, ismet paşaya hitaben şu sözleri söylemiştir: “Gün geçtikçe daha fazla kuvvetleşip sağlamlaşan Türk Yunan dostluğu bu musaddak | suratlerin teatislne muhiaç de- ğildi. Çünkü bu mukaveleleri milletlerimiz ço': evelden ruhla- rile tasdik etmiş bulunmaktadır. Her halde bu muamele ve rasi- meyide yapıp bitirmiş olmakla bahtiyar bulunuyoruz.,, ismet Paşa şu cevabı ver- mişti, “Bütün dünya halkı da söylemiş olduğumuz sözler- den sonra artık herkes dostlu- ğumuzun samimiliğini öğrenmiş bulunuyor. O Bununla beraber Türk - Yunan mukavelelerinin musaddak suretlerini teatisi ifa» sından büyük bir memnuniyet karşısın- duyduğumuz ehemmiyetli bir ba- | reket ve merasim mahiyetini ha- iz bulunmaktadır.,, M. Venizelos, ismet paşa ve diğer nazırlar kadehlerini kaldı- | rarak Türk - Yunan dostluğunun sağlamlığı şerefine içmişlerdir. Bundan sonra ismet paşa, M. Mihalakopulosa doğru dönerek Yunan Hariciy& nazırının siyasi basiret ve kıyasetinden takdirle bahsetmiş, M. Mihalakopulosla birlikte çalışmış olmasından do- layı teşekkür etmiş ve demiştirki: «Sizin şahsınıza itimadımız var- dır. Sarfettiğiniz gayretlerden do- layı duyduğumuz. takdir ve hay- geti mak mecburiyeti beni ne kadar müte essir ediyor. Bana ancak siz hu hu- susta yardım edebilirsiniz. Genç kızm gözlerinde alevi parladı: — Baha, dedi, emin olabilirsiniz. Her şey burada bizzat (siz başında imişsiniz gibi olacak. — Biliyorum matmazel Sesil, kat size söyliyecek ( bir şeyim duha var, Piyer yazıhanesine doğru yürüdü, cebinden bir anahtar çıkardı ve: — Size şifahen verdiğim izahati, buradaki dosyalar ile tamamlıyabilir siniz. Bu anahtarı almız. Size lâ zım olacaktır. Ve çıkardığı bir dosyayı kendisine gösterdi. Sesil dikkatle gözden ge | çirdi ve: — Tamam, efendim, dedi, anla- | dım. Peki bu anahtar? — Sizde kalsın. Bende bir tane yakında istediğim vaziyete girecek- İm hastalığı, hem de sonuna kadar'daha var. Ben yokken lâzım olur. çe in iğ ili Öğ iğ une al. ui iile idi. bir gurur Fa-| Sizin şahıslarınız dostluğu» | muzun kuvvet ve metaneti için fevkalâde teminat şeklini almış- br. Sihhatinize içmekle bahtiya- | rm, M, Mihalakopulos verdiği ce. vapta teşekkürlerini bildirmiş ve Tevfik Rüştü beyefendinin 1927 | senesinden itibaren kendisi için çok kiymetli bir mesai arkada- şı olduğunu ilâve etmiştir. M. Mihalakopulon rahatsızlığı hase- bile Cenevredeki © kıhniklerden birinde bulunduğu sırada Tev fik Rüştü beyin gelerek hatırını İ sormuş olduğunu (o batırlatmış, Türk-Yunan anlaşmasının esas” larını işte o zaman Tevfik Rüştü İ beyle birlikte kurmuş olduklarını beyan ederek demiştir ki: “Bu esaslar 1927 tarihinde sıyasiyata ait menfaatlerden değil, fakat politikadan uzak bu'unmakta o- lan M. Venizelos tarafından da | tasvip edilmiştir. O zaman başla” mış olduğumuz eserin bugün ta- | mamlanmasına şabit (olmakla bahtiyar bulunuyo- rut, memnun Ve TUZoy, M. Mihalakopulos sözlerini bi- tireceği sırada kadehini kaldıra- | rak Tevfik Rüştü Beyin sıhhatine içmiştir. . M. Venizelos “TEviik Rüştü Beye hitaben şu sözleri söyle- miştir: ismet Pş. nın M. Miha- Jakopulos hakkinda sarfetmiş ol- duğu sözler benim de size karşı duyduğum hisleri ifade etmekte” dir. ismet Pş. nn M. Mihalako- İ pulosa söylediklerini ben de ay- nile size söylemek istiyorum.,, Tevfik Rüştü B. şu cevabı vermiştir : «Başvekillerimize teşekkür et- memiz lâzımgelir. Çünkü biz ha- riciye nazırları onların çizmiş olduklan siyaset yolunu takip- ten başka bir şey yapmış deği- liz. Yalnız bunu samimiyet ve | derin bir kanaatle yapmış bulu- nuyoruz.» Tevfik Rüştü B. kendilerine beyanatta bulunmasını isteyen gazetecilere şu cevabı vermiştir: “Bu dakika hayatımm en mes- ut anım teşkil etmektedir. Bu cümle bütün fikir ve duyguları- Bir aydanberi, yö yazıhanede görünmüyordu. Sesilin yardımı ile,” ba bubeti dolayısile üzerine ri baaşrmıştı. Düt Piyer) gay- işle- nn an Liyona gitmiş, vade (alabilmiş ti, başka taraflarda da işini yoluna) Jkoymuştu. Babası da artık © nekahat devresinde idi, istikbal iyi görünme ğe başlamıştı. M. Emil artık yalnız başma y yebiliyordu. Vakıa sağ 9 sürüyor ve bastonunu lr ise de daha beterinden korktuğu için, bu kadarı onun için bir nimet idi, Nihayet doktorlar kendisine işile meşgul olabileceğini söylediler. O zaman Piyer ile uzun uzadıya gö- örüyorsun ya, baba, Tormiye ler ile anlaştım. Bize verdikleri al kol parasını vaâdeden üç ay sonra al- mağa razı oldular. Yani yeni şipri- mizi piyasaya çıkardıktan tahminen bir ay sonra. | Devlet ricalimiz Yunan meclisinde hararetle karşılandı Atina muhalif matbuatının mutaleaları Atina, $ (A.A) — Gazeteler, mubalefet fırkası reisi M. Çal darisin ismet Pş. ile olan mülâ- katında, bütün Yunan siyasi fır- kalarının Türk - Yunan mukares net siyasetini tasvip ettiklerini söylediğini yazmaktadır. Muhalefet gazetesi olan imera ismet Pş.nın yapmış olduğu be- yanatın Türk - Yunan dostluğunu sağlamlaştırmak suretile sulbu takviye ettiğini kaydediyor. Muhalif gazetelerden Proia da stadyomun istiap edebileceği mik- tar olan altmış bin Yunanlının Türk - Yunan uzlaşma ve banışık- lık siyasetini en samimi ve en muhteşem bir surelte tastik et- miş olduklarını yazıyor. veya ve hariciye vekilimiz unan milli meclisinde Atina, 5 (A.A; — Yunan meb'usan ve ayan meclisleri bu gün saat 17 de ismet paşa ve Tevfik Rüştü beyi kabul etmek üzere Meclisi milli halinde top- lanmıştır. Localar hıncahınç dol- muştu. (o Parlemantonun kapısı önünde bir efzun kıtasile muzika Türk (o vekillerini (o selâmlamış, meb'usan ve ayan meclisleri raisleri kendilerini selâmlamış- lardır. Misafirler, riyasete ait kapıdan maçla aalınıma. gisaslarian bi tün meb'üslar ayağa kalkarak şiddetli ve devamlı bir surette kendilerini selâmlamışlardır. Mu- halefet fırkası reisi M. Çaldaris ve diğer bilimum muhalifler de bu tezahüre iştirak etmişlerdir. Riyaset kürsüsünde reisin sa- ğında ismet paşa ve M. Venize- los solunda ise Tevfik Rüştü B. ile M. Mibalakopulos otumuşlardı, Meclis reisi M. Lapulis Yunan- ca bir nutuk söylemiş ve bir meb'us nutku Türkçeye tercüme etmiştir. ismet paşa Hz. bu nut- ka cevap verdikten sonra salonu terkederken meb'uslar tarafından şiddetle alkışlanmıştır. Dünkü ziyaretler. Alina, 5 (A.A — İsmet paşa ve Tevfik Rüştü bey saat 18,30 da Olimpiya tiyatrosunda veri- lecek bir konserde hazır bulun- duktan sonra Türk sefaretha- mesinde akşam yemeği yenilecek, Ve yemeği bir suvare takip edecektir. ismet Pş. ve Tevfik Rüştü B, her tarafta alkı sıl oldu da bunu yapabildin. Lormiyeler öyle kolay kolay her şe- ye razı olmazlar. — Fakat Dütriyölerin şöhreti az bir şey mi baba? Böyle mazisi olan bir müessese için her şey kolaydır. — Yazık ki ben de bu şöhreti ida- me etmek istiyordum. — Öyle ama baba, ben bu şöhteti eksiltecek bir gey yapmadım. M. Dütriyö oğluna, gurur ve uy. sallığın karıştığı bir nazarla baktı: — Peki, dedi, öyle olsun, M. Dütriyö yumuşak görünmek istemezdi. Fakat Piyer, böyle bir kelimenin kıymetini bilirdi. Hastalığından beri, M. luna, şu mahut izdivaç bir tek kelime, bir telmih mıştu Babasının inadını bilen Piyer, bu devrenin kısa olacağını, onun tekrar hücuma geçeceğini bildiği için, bu siikünetten pek memnundu. (Bitmedi) Emil, oğ- hakkında