ği Mandalardan nasıl vaz geçilir ? M. Litvinot Conevrede bir | ziyafet veriyor | Cenevre, 4 (A. A) — Cemiyeti ak vam meclisi mandalardan feragat hu susunun tâbi olması lâzım gelen şerü- İt hakında müzakerede bulunmuştur. Bu müzakere esnasında M. Flandin Fransa hükümetinin Şark memleketle rini mandadan kurtulma yoluna koyacak surette siyaseten teçhiz için| mandalar komisyonunun tekliflerinden mülhem olmağa hazır bulunduğunu söylemiştir. Bu meselenin tekikinden evel Hoer moratoryomununalâkadar diğer devlet ler hakkında olduğu gibi Yunanistana| da tatbiki yüzünden çrkan Yunan, Bu! gar ihtilâfı hakkında bir münakaşa a- çılmıştır. o Malüm olduğu üzere Ho- ver moratoryomu Yunanistanın Bulga- ristana karşı (olan taahhütlerini ye rine getirmesine imkân bırakmamıştır. Cemiyeti Akvam meclisi Yunanistan ile Bulgaristan arasında ihtilâf çıkma sina sebep olan bü mesele hakkında M. Flandinin raporu üzerine Cemiye ti Akvam maliye kongresinin fikir vel mütaleasmı sormağa karar vermiştir. Cenevre, 5 (A.A.) — Bazı mahafil| ve hususile Japonlar Avrupa ittihadı tetkik komisyonu içtimalarınm Akvam| cemiyeti faaliyetinin alması icap eden umumi şekli kaybettirdiğini tahmin e- diyorlar. Maamafih M, Leroksun açılma merasiminde irat edeceği nü-| tukla bu meseleye temas edeceğini ve bu bapta yapılacak tenkitlere evelden mukabele edeceği şimdiden söylenebi- lir. M. Litvinof bir öğle ziyafeti vörecek Cenevre, 4 (A.A.) — Rus hariciye komiseri M, Litvinof Sovyetler birliği hükümeti ile tabii ve muntazam müna sebetlerini idame eden memleketlerin hariciye nazırları şerefine yarın bir öğle siyafeti verecektir. *#hey ada'et divanının güm- rük birliği hakkındaki kararı Tâhey, 5 (A.A.) — Beynelmilel dai-| mi adalet divanı vücude (getirilmesi düşünülen Avusturya, Alman gümrük birliğinin Cenevre protokolu ile teli- fi mümkün olmadığına yedi muhalif reye karşı 8 reyle hükmetmiştir. Bu kararın lehinde rey veren 8 hâkimden yedisi gümrük birliğinin Satmt — Ger main muahedesinin 88 inci maddesi ah kümile de telif edilebileceğini beyan etmişlerdir. Bu kararm aleyhinde rey veren ve aralarında İngiliz hâkimi M. Hurst ile “Amerikan hâkimi Kellogda bulunan 7 fza müşterek bir beyanname imzala- mışlar ve bu beyannamede Alman — Avusturya gümrük birliği (o projesini hem Cenevre protokolu ile hem de Sa. int — Germain munhedesinin 88 inci| maddesile telifi mümkün olduğu m taleasmda bulunduklarını — bildir: lerdir. ingiliz kabinesi tamamlandı Londra, 4 (A.A.) — Milli hükümetin teşekkülü esnasında münhal bırakılmış olan makamlara alt yeni tayinleri gös teren liste kral tarafından tasdik edil- miştir. Bu liste şudur: Posta nazırı M. Ormsby Gore (Mu- hafazakâr), Tekaüt nazırı M. Tryon (Muhafazakâr), Münakalât nazırı M. Pybus (Liberal), Adli müşavir M. Jo-| witt (Amele fırkası), İskoçya Tort avu- katı M, İnskip (Muhafazakâr), Müs temlekât müsteşarı M. Hamilton, Do. minyonlar müsteşarı M. Malcolm Mac Donald, Hariciye müsteşarı M. Eden (Muhafazakâr), Hava işleri müsteşar! M.. Philip Sassoon, Dahiliye misteşa- rı M. Stanley, İskoçya müsteşarı M.| Skelton, Harici ticaret müsteşarı M. Hilton Young, Hazine maliye kâtibi M. Elliot, Bahriye nezareti parlimen to kâtibi M. Lori Stanhope, Maörif nezareti parlâmento kâtibi M. Kings! ley Wood, Mesai nezareti parlâmento| kâtibi M Milner Gray, Ticaret nezare| ti parlâmento kâtibi M. Binbaşı Wil. am Lloyd George, Harbiye (o nezareti| ! 931 ' Alman bubranı ve 13 dam İflâsı ile Alman buhranının âmi müdürü, bankasını 13 sene 13 gün işletmiş ve 13 Temmuzda Son Alman bahranmda kapanmış) olan (Darmstaedter und National bank) ım akibeti iyi günlerinde olduğu kadar fena günlerinde, bir tek ada- mmm, onü Oo yaratarak 13 senedenberi bütün manialara rağmen yaşatabilmiş! olan (Jakoh Goldşmit) in taliine bağ. Midi. Bu 13 rakami ile meşhur banger Goldşmitin iş hayatı arasında garip bir münasebet varder. Filhakika, türk çe yazıldığı takdirde isminde 13 harfi olan Jakob Goldşmit (Danat) ismi ve. rilen bankasını tam 13 sene 13 zün idare etmiş ve onu 13 temmuz 1981 se nesinde kapatmak mecbüriyetinde kal- bulunuyor. Goldşmitin şayanı dikkat olan ta rafı da şudur. Diğer bütün bankaları, demokrat usullerle idare e dildiği, yani başlarında müteaddit mildürler olduğu halde, Goldşmit ban kasını otokrat bir sistemde (yani tek başma idare ederdi. Şüphesiz şmit bângerlerin en cesuru idi, ve en genci idi. İş başına da idi ve bugün ancak 49 yaşı Goldşmjtin babası Hanovrlu iğne ip lik satan fakir bir adamdı ve çocuğu! nun darülfünün tahsiline devam etme- sine para (o bulamıyordu. o Goldşmit 15 yaşında tahsilini bırakmak mecbu: riyetinde kalmıştı. Runun üzerine staj yapmak © üzere Oppenheim bankasına girdi. Tesadüf olacak “bu (bankayi (Darm'eaedter Bank) satın almıştı. Ye ni idareye Goldşmit alışamadı, müdür leri ile kavga ederek ayrıldı, . Berline gitti İşte bilâhare eline geçireceği bu banka ile onun ilk teması oOböyle ol muştu. Berlinde, Gokişmit (o dostlarından Veçsler isminde birisinin bankasında bir iş buldu, fakat oradu da çok kal- madı.. O zamanın en büyük banka mü dürlerinden birisi (oOolan “Hildenhei- mer Bank) müdürü (Teeser) in nazi-| rı dikkatini çekti ve ondan aldığı ser- maye ile müstakillen işe başladı ve dostlarından Jül Şvarç isminde birisi ile ortak olarak (o Şvarç ve Goldşmit şürekâsı bankasını (tesis etti. banka (O (Damat) ile birlikte yükselme ğe başlamıştı, Goldşmit derhal fanliyete başladı ve fevkalâde muhayyelesi © sayesinde müthiş işlere girişti. Büyük resmi ban- kalarla boy ölçüşmeğe kalkan hususi ilk banger, ve mali vaziyet hakkında raporlar neşri usulünü ihdas eden © dur. İşte bu aralık, Almanyanm en vük İsek bankalarından olan fakat, muha- İfazakâr usullerle £ idare edildiği için İş yapamıyan (o Nationalbank kendisi- ne bir müdür arıyordu. Goldşmiti intihap etti, Genç banger ayni banka. da kendi ayarmda birisini daha bul- muştu. Bu, bilâhare Reisbank müdü- rü olacak olan doktor Hialmar Şaht idi, Fakat (iki cambaz bir ipte oyn yamıyacakları için anlaşamadılar ve Şaht çekilip gitti. Biraz sonra, Gold- geçtiği zaman 96 yaşm İşmitin faaliyeti neticesinde National. bank ile O Darmstaedter Bank birleşe- rek (o Darmstaedter und Natlonalbank ve kısaen Danat bankası ismini ald» lar. Bu hâdise 1922 senesinde oluyor- du, Goldşmitin cesur fakat müdeb- hir politikası bankayı (o buhranlardan kurtarıyordu, hatta bu aralık en bü- yük kârlarını 19 ediyordu ve meş- MAZIrI M. Foot, Posta nazır muavini M. Graham. Eski bir sefir taksi şoförü oldu Saint — Sebastien, 4 (A.4.) — İs panyanm Lâheyde sab'k sefiri olan kont Dalel Carball - Y - Pratde Crade- re, İşsiz vakitlerini geçirmek (icin Pariste taksi şoförlüğü yapmaktadır. Mumaileyh, dostlarına demiştir oki: satın aldığım bir taksi ile on beş gün- denberi Pariste çalışmaktayım. Bu ye ni hayattan memnunum. Mesaime sa-! at onda başlıyorum. Öğleyin arabam| la klübüme gidip yemeğimi Yiyorum! ve saat 13 ten 19 a kadar tekrar başlıyorum. o Akşam yemeğinden son-. işe mali kâtibi M. Duffcooper, Maadin ra da tiyatroya gidiyorum. Ihur Stinnes tröstünün bile hakkından İ Alman) Gold.| "Bonoların dağıtılması | inden olan Danat bankası kapatmıştır gelmişti, ve plânsız çalışan bu tröstü Goldşmit tasfiye ederek (yerine bir başkasın ikame etmişti. Artık (Danat)| Almanyanın dört mühim bankaların- dan birisi olmuş, Goldşmit de Almanya nın para kıralları arasına katılmıştı. Yüzlerce şirket kendisini meclisi idare| lerine aza yapmışlar, hatta, Köprülü| zade Fuat Beyi olduğu gibi, (o Heidel- berg darülfünunu kendisini fahri dok- tor yapmıştı. İntihabatta Hitlerin muvaffakıyeti ve binnetice çıkan siyasi karışıklık” ar bütin Alman bankalarına meş'um bir darbe vurmuştu. .Bu (arada Da. nat da vardı. Çünkü Goldşmit birçok ecnebi sermayesile (o çalışıyordu. Ma&- mafih büyük bir itidalle mücadeleye atıldı fakat tam vaziyeti kurtaracağı| -asının birçok parası olan No bu iflâs edince bu İdarbenin tesirinden kurtulamadı ve 13 04 ayak hiyeş gevv Epznuura) bur oldu. zaman devam ediyor Gayrı mübadillere bono da- ğıtılmasına devam edilmektedir. Şimdiye kadar iki buçuk milyon liraya yakin kıymette bono da- ğıtılmıştır. Ufak kıymette bonolar gön- derilmesi için maliye vekâletine yapılan müracaata henüz cevap gelmemiştir. Maamafih komisyo- nun elinde Şimdilik kâti miktar- da ufak kiymette bono bulun- duğu için tevziattaa o müşkülâta tesadüf edilmemektedir. Bonolara karşılık gösterilen Anadoludaki Yunan emlâki ya- kında satılığa çıkarılacak ve liste birkaç güne kadar ilân edi- lecektir. Yalan değil Gittikçe Serveti Funun ismi büyüyüp Uyanış ismi ufalan haf- talık mecmuada bir sayıfa var ki üstünde şu mealde bir başlık yazılı, “San'ata yeni başlıyan- ların sayıfası,, Bu sayıfada Hay- İda bir takım emirler vermesi dar Rıfat beyin tercüme ettiği bir hikâye var. Birisi bir bu yazıya, bir de bu başlığa baktı: — Eh, dedi, yalan değil! , Ne vakit alacak? Gazeteler yazdı : Habeşistanın padişahlar (o padişahı ünvanını haiz olan yeni hükümdarı mem- leketinde meşrutiyet ilân etmiş, Bakalım, ne zaman geri ala. cak? : Bravo Karagümrükte Şerife hanım isminde bir kadının evinde esrar sakladığı anlaşılmış, müsadere edilmiş. Bravo, kadın olduğu halde esrar saklıyabilmiş demek, Toplu İğne Elhamra sineması GEORGES BANKROFTJİ tarafından temsil edilen FIRTINA filmi ve Paramostüun alâkabahş MA- GAZIN'I ile bu hafta büyük muvaf fakiyet kazanıyor. ün saat 11 de tenzildili matine (Vakır) an Tetcikası Hz. No. 1:37 ISA |, ömer Rızs Mabedin içi bir mahşerdi Sarraflar, çobanlar, 8 sürü sürü hayvanlar satıcılar vesaire ba Mübedin kalesi Romalı askerlerin elinde ise İsanın mabede girdikten son| ra orada birkaç gün kalması ve ora- tama- mile uydurmadır. Bu iddiaların tari hi bir esası olamaz. O halde en makbul rivayet ârt e dım 61 inci senesinde olduğu gibi milâ dın 21 senesinde de mabet kalesinin ya- hudi muhafızların işgali altımda bus lunduğu söyleniyor. Kale yahudi muhafızlar elinde oi- duğu İçin bunlar, halis namı ile ma- bede giren vatanperver — ihtilâleilere karşı bir harekette bulunmamışlardı. İsanın parsız ve yoksul bir adam olduğunu evvelee izah etmiştik, o Bu- nun sebebi İsanım parasız © yaşamak! azminde olması idi, Çünkü kutsi i İnanal lar para görmiyen, paraya bakmıyın ve para kullanmıyan adamlardı, “Telmud,, da şu sözlerle karş'laşı. yoruz: “Nahüma niçin mukaddes adamla- rin en mükaddesi deniliyor? Çilnkü bü tün hayatında para yüzü görmemişti... Sonra Babil Telmadında şunları oku-| yoruz: “Haham Menaheme mukaddes adla-| mm oğlu denilirdi. Ona niçin bü un-| van verilmişti? Çünkü ömründe mes- kük bir paraya bakmamıştı.., İ Isa da ayni şekilde hareket ediyor| ve bilhassa Essenlerin (tesiri altında bulunuyordu. o Bunlar arasında tica-| ret namına bir şey yoktu. Bunlar istihsal ettikleri her şeyi (o toplıyarak yığarlar ve herkes oradan ihtiyacı nis betinde alacağını alırdı. Essenler ara- sında şahsi mülkiyet yoktu. o İsa da, arkadaşlarını para taşımaktan, herhan gi vesile ile ücret almaktan meneder- di. Çünkü bir işçinin yegöne-İstihka-; kı, karnmın doymasından ibaretti. paraya kul olmayı, şeytani bir hareket, ve bu hareketi Allahım e- mir © ve İradesine muhalif sayardı. 0- nun için (İsa, safraflara, banger- lere düşmandı. Yahudilerin Kudüsteki mabedi, şarkın ve Yunanlılık âlemi- nin her büyük mabedi gibi bir büyük milli o hazine idi Daha doğrusu, bu mabet, aşağı yukarı, milli bir banka idi Mabedin hazine odaları içinde yi- ğın yığın servetler, kıymetli madenler, meskük paralar, sonra zenginler tara- fmdan tevdi olunmuş (paralar, dul- lar ve öksüzler tarafmdan emanet e- dilmiş mevduat vardı. (Yahudiler k çinde hiçbir kimse servetini mabede e- manet etmekten çekinmezdi. Onun ki çin mabedin hazine odaları, yahudi ser vetinin toplandığı yerdi. Tosetüs, mabedi, yahudi serveti nin en büyük hazinesi saymakla bu ha- kikati, dosdoğru ifade etmişti. Yahudiler, o mabede yığdıkları pa- raları, âtıl bırakmazlar, bilâkis bun- ları daima işletirlerdi. Onun için mü badele senetleri, bonolar, hatta şahsi çekler, elden ele geçer ve paralar te- vakkufsuz tedavül ederdi. Yahudiler (o Arasinda ikraz ve is- tikraz işlerinde faizin memnu olması, yahudilerin ticari muameleler netice- sinde elde edilen (o kazançlardan hisse almalarma mâni değildi. e Sonra fak zin memnu olması, yahudi olmıyanlar dan en yüksek nispette faiz almağa mâni Olmiyordu. Bundan başka faiz sayağı bir takım behane ve hile- lelerle bertaraf edilerek yahudilerden de faiz alınıyordu: Yunanlılar ile Romalılar ârasında para o ikraztile meşgul olanlar, işlerini idare için kö leler veya üzat edilmiş adamlar kul- lanırlardı. Yahudi sermayedarları da ayni şekilde (hareket ediyor ve para işlerini idare için yahudi olmıyan bir takım (adamlar kullanıyorlardı. Fakat kâhinler (o ve hahamlar buna itiraz ediyor ve “kölenin eli, efendisi- nin elidir,, demişlerdi. Josefüs, asilerin mabetteki evrak ve defterleri yaktıklarını anlatır. ©- İsa, Iduklarını ve bu borçların İbütün bütün Şırıp çağırıyorlardı kirlerin zenginlere ne kadar borçlu ok rikı ak tmda © nim, inim inlediklerini gö” teriyor. o İkraz ve istikraz muamelel€ rini kaydeden defterleri o yakmakta maksat, salacaklıları » feleo'uğratmak ve onların borç tahsiline imkân bulr# malarını temin etmekti. o Bu suretl€ asiler, bütün borçluların muzaherti ve yardımına nail olacaklar ve fakirl€ ri zenginler aleyhinde ayaklandırıcak lardı. Isa o mabede girdiği zaman onuf bütün akvam için bir ibadethane değil bir (haramiler mağarası) © olduğunü görmüştü. o Mabedin içinde (o paralsf” İ masaların üzerinde (o mütemadiyef İtmliyordu. Para keselri şakırdayığ duruyordu. Duyulan sesler, biribiri le boğazlaşan, biribirine karşı bağ” Tıp çağıran, sarraflarm, ve tacirl& rin naraları idi. Altın, bakır, gümüğ isikkelerin mermerler Üzerindeki şa gırtısı, o bü naralarla karışarak ort lığı velveleye boğuyordu. Bunların eskidenberi yaptıkları bi idi. İsa bunları ne diye Allahım evini haramiler yatağıma çevirmekle ittihâm letmişti?.. Bunu anlamak için sarrafların ka serlerin resmini o ve putperestlerin K lâhlarını (gösteren resimleri taşıyaf meskükütı kabul ettiklerini ve bunlar” mabedin hazinesine yatırdıklarını hs” ırlamak icap ederdi. Yahudilerin (takvaperverleri sr smda bundan daha çirkin, bundan di ha müstekreh (o bir hareket tasavvuf olunamazdı.. . Bu paralar içinde kay” serlerin resmini taşıyanlar bulunduğ gibi İran hükümdarlarınm resimleri?” taşıyanlar da vird Keyserlerin 005” mini taşıyan omadalyonlar; hakiks” te Roma meskülkütı arasında İdi, Halbuki yahudiler, bu medalyof ların Kudüse getirilmesine ve mab& de yakın bir yerde asılmasına mâni İolmak için neler yapmamışlar, ortalıği İyerinden oynatmışlardı. £ Bunlar Pi letin bu medalyonları kaldırması içim imha olunmayı bile gö ze ulmışlar, oPiletin tehditlerine kar” şı, şeriatlerinin - “çinğnenmesine razi olmaktan ise, koyun gibi kesilmeyi tef cih ettiklerini söylemişlerdi. (Bitmedi) ——————— : . . .. ingiltere diktatör- .. |. lüğe gidiyor ekili (Üst tarafı 1 sayıfada) la beraber, bugün bütün İngiltere m4 hafili maliyesi, onu muahaze etmeki# dir. Bunlara göre isterlinin haysiyeti" ni düşüren odur. Fakat Almanyanın kömür rek beti ve gemilerin gün geçtikçe daha fa In benzin kullanmaları İngilterede kö mür sanayiinin düşmesi, sonra Hindis tan piyasasının aşağı yukarı kapam ması yüzünden mensucat sanayiinin, adeta müzmahil bir hale gelmesi, bu piyasanın daha fazla İtalya ve Japoh- yaya açılması, İngilterede modası geç miş büyük malikinelerin o eksilmeme si ve gayri münkeşif bir halde kalma" sı mukabilinde en ağır vergilere maru? kalması karşısında o İngilterenin mw tibarını muhafazaya çalışan mister Montagu Norman bir şey yapmağa im kân bulamamıştı. Montagu Normanda görülen en bü yük kabahat, “onun Fransız maliyeci- lerile meşgul olmamasıdır. — İngiltere maliyecilerinin anlatışlarma göre İn giltere devlet bankası müdürü umır misi, Fransa maliyecilerinin son de rece hotgim olduklarını söylemiş, bu söz Fransada son derece sui tesir bi rakmış ve neticede Fransızlar İngil- tereye karşı son derece sert davran mışlardı. Hatta mister Norman, yalnız A merikanın yardımı ile İsterlini kurtar” mayı kurmuş, bu da Fransızları o nun bu vadide tasvir ettiği vekayi, £-|dan son derece soğulmuştu.