—?) — VAKIT 4 Eylül 1931 800 Faşist izcisi geliyor Salı günü CesareBattisti Va- puru çile italyadan © şehrimize 800 faşist izcisi gelecekdir. Bir eylülde Cinevreden hareket eden Cesare Battisti Vaporu iki sene kadar evvel de buraya gelmiş, faşist izcileri ve bu arada Sin- yor oMusolininin iki oğlunu getirmişti. a İİ bugün yine ayni bahis üzerinde durmak zaruretini duyuyoruz. Ne tuhaf... Kendisine atfedilen sö7- lere bakılırsa Zeki beyce takımının dört defn arka arkaya mağlüp © olmasının sebepleri şudur: 1 — Fena mevsimde seyahat, 2 Oyuncukarın zayıflığı ve takımın eksi liği, 3 — Antremansız bulunmak. Ve Zeki bey şu hükümleri veriyor: 1 — Gönderilen takımın bundan iyi, netice almasına maddeten imkân yok. tu. 2 — Takımımızın aldığı neticeler &- milin fevkında olmuştur. Fakat her; ne kadar kaybettikse de iyi hir tesir İraktık, Seyircilerin ve oyuncuların takdir ve muhabbetini kazandık. Bütün bu hakikatlerin (seyahatten evel malüm olduğunu anlatan bu söz- ler karşısında insanın elini alnına ko- yarak derin derin düşünmemesi ve he- Je dört Omağlöbiyetten sonra “ta- kımımızın aldığı neticeler ümidin fev- kinde olmuştur, cümlesine hayret ve teessüfle bakakalmaması imkânı yok- Ati — — — Tiyatrodaki muharebe nasıl olmuştu ? Nazırların ailevi vaziyetlerini tehzil eden revüler oynanırken ... Atina 25 (Hususi muhabirimiz ) zıyor) — Geçen hafla, siyasi iğbirar ve ihtirasat yüzünden © Perroğuet ti- yatrosunda pek kanlı (o hadiseler vu kubuldu ve bu arbedeler neticesinde za- vallr bir aktör sahnede iken üzeri- ne atilan kurşunlar ile öldü. Yu. nan tiyatrosunun halk — tarafından en ziyade beğenilen © ve alkışlanan İem sil eserlerinden biri de memleketin siyasi . ricalini tezyif eden revülerdir. Bu revülerde tanınmış — ricalin x ilelerinin hususi hayat ve halleri mer. © Tiyatrodaki . bu kanlı tecavüz ile hametsizce (o teşhir ve tehzil (o edilir. bunun mütemmimi olan düello teşebbü- İVe bu arada haysiyet ve şereflerine sü hâlâ yunan efkârı o umumiyesini de dokunulur. ve matbuntını şiddetle işgalde devam| Vakıa yeni Yunan matbuat kanunulediyor. & Şurası muhakkaktır ki, Yu. bu kabil revülerin namus ve haysiyeti nanistanda siyasi ağraz ve! İlekeliyen aksamını (o menetmiş İse delihtirasat © son zamanlarda — pek zi pek açik göz tiyatrocular, polisin İyade alevlenmistir. Muhalifler ve ga zünden kaçırabildikleri bu eserleri hal- zeteleri hükümetin kredisini kırmak &-| ka göstermekten (ve temsil eylemekten!çin şiddetli tenkit ve hücümlarına de çekinmezler. İşte geçen hafta Perro-'vam ediyorlar ve hiçbir fırsatı da (ev guet tiyatrosunda, Yunan ricali hü-|tetmiyorlar. z kümetinin bilhassa adliye nazırının şeref o ve haysiyetine ve hususi haya- itina dokunan böyle bir revü sahnede gösterilirken (bu tezyiflerden u“Bitaraflık tazminatı lenen birkaç kişi, ansızın sahnede bu lunan aktörler üzerine tabancalar MR Yunanis- ana reunu | | paris olduğunu yazmışlar bu meş riyattan münfail olan ve koyu bir kıra liyetçi olan Mihalis namında bir dok-; tor da, Yparisin şeref ve haysiyetini karşı güyet mülecavizane o açik mek tuplar, neşretmiş ve Yiparisi de düel loya davet etmiştir. Yunan ceza kanunu düelloyu şid- detle menettiğinden bu dilellonun ic- rasını men için Yunan adliyesi İyaris ile doktor Mihaleası tevkife mecbur ol muştur. gü | .. Dünlrü fırına Ustarah 1 İnci 1s İ desinden geçerken eteltrik teli koparak! üzerine düşmüş ve zavallı askeri kö- mür haline getirmiştir. x 2 — Yenipostane önünden geçen İs tanbul Fransız bankası posta memur larından Sadık efendinin başına rüzgü rın savurduğu bir kiremit parçası düş müş ve ağır osurette “yaralamıştır. Sadık efendi hastaneye kaldırılmış! tir. a 3.—Kasımpaşa vapur iskelesi kenarın a sandalımda yatmakta olan 60 yaşın da Rizeli Hüseyin, Kasımpaşa deresin den gelen selin tesirile kendini kurta- ramamış ve sandal devrilmiştir. Hü. seyin boğulmuştur. 4 — Beşiktaşta Ali ve Panayotun sandalları fırtına sırasında batmak ür| zere iken eiraftan yetişilerek kurtarıl- mıştır. 5 — Fatihte oturan 38 yaşında Gül. zar hanım keçi ve koyunlarını © evine götürürken kopan elektrik teli altında kalmış ve feci bir şekilde ( 9 keçisile birlikte kömür haline gelmiştir. Fırtınadan evvel Dün sabah Sarayburnu ve etrafını! oldukça kesif bir sis kaplamışsa da va. purlârın seferlerine bir zarar verme. miştir. Boğaziçi açık kalmıştır. Yal nız Kadıköy vapurları Üsküdüar önün- den Beşiktaşa geçmek ve oradan köprü, ye gelmek suretile seferlerini yapmış- lardır. Denizde fırtına Öğleye doğru fırtına çıkınca deniz üzerinde bulunan vapurları da bir hay- li sarsmış ve seferler kısmen intizamı- i kü politikasını tur. Mevsim iyi değilmiş, takım tamam değilmiş, antrenman yapılmamış, kay Yetmek ihtimali © kadar muhakkak) gylemeğe hacet yoktur. Polis müda- imiş ki birer ikişer sayılık farkla Ye-pale ettiği zaman, tecavüzde bulunan- nilmek bile ümidin fevkinde bir netice, , çıra kadem basmışlar ve sahne iie İde yalnız maktul ile yaral © aktör ve| Peki ama iyi mevsim niçin beklen- arkadaşları kalmışlardı. Bu hadiseyi memiş, takımı niçin tamamlanmamı$, muhalif gazetelerin (hükümete şiddet hele antreneman © yapılmasına hanzilje hücum için güzel bir fırsat ittihaz, sebepler mâni olmuş? Diye sorulsa Ve| ettiklerini söylemeğe (hacet yoktur. bu şerait altında, yenileceğini bile bi- Hata Atina polis müdürünün bu kan- le hangi takım, ne düşünce ile ecnebi yı hadisenin o vukubulacağını evvelden bir memlekette büyük ( bir seyahatin, haber aldığı ve mütecavizleri | bildiği mes'uliyetini üzerine alır dense bura halde lâkayt kaldığını ve bu cinayetin Kim ve nasıl bir cevap (verecektir?! önüne geçmek istemediğini yazacak ka İlk o hayret ve eseften sonra hünülg.r ;leriye varmışlardır. hakikaten ve cidden merak ediyoruz. | şiykümete ve Atina zabıtasına vi! Bir futbol takımının seyahatindeki , apulan bu şiddetli hücumlar, muhalif, ilk maksat Zeki bey de bilir ki kazan azetelere inhisar etmemiş Yunan ak- maktır ve hiç değilse kazanmayı ümit! fevka le ateş açmışlar ve attıkları kurşunlar İla iki aktörü yaralamışlar, bir diğeri. ii ni de öldürmüşlerdir. Atılan kurşun vermiyor lardan seyircilerin biribirine girdiği Yunanistandan gelen haberle- re göre, Macaristan, Yunanista- nın bitaraflığı zamanında zarar gören Yunanlılara vermek mec- buriyetinde (Olduğu tazminat taksitini, bu sene vermekten imtina etmiştir. Bu taksit 600000 altın frank- tır ve Ağustosun onbeşinde Yunanistana verilmiş olacaktı. Macaristan, imtinaa sebep '©- larak, Hover motâtorj ki harp tazminat tediyatımn taliki maddesini göstermektedir. Yu- nan hükümeti ise bunun harp tazminatı olmadığını, kendisinin bitaraf bulunduğu müddet es- nasında tebaasından bir çokla- etmek ve istemektir. Yoksa Rakibe yenilmek şartile tek- nik dersi vermek ve hele “seyircilezin ve oyuncuların takdir ve muhabbeti- ni, milit bir maçı kaybetmek pahas'na kazanmak her halde sevinilecek bir şey olmasa gerektir... . Giden kadro ile daha kuvvetli bir takım, hiç değilse dört oyunda da ay. ni müdafileri oynatarak yormaktan vazgeçerek daha yorulmamış bir mü dafan hattı yapmamız mümkün değil mi idi, takım teşkilinde bizzat oyun- cularm bile itirazmı ve oyundan çık- masını mucip olan hareketlerden vaz- gecilemez mi idi?.. Bu noktalar da ayrı bir yazıda tetkik etmek istiyoruz. REŞAT NURi O akşam konakta akla gelmez bir fırtına koptu. d Gece yarısma doğru herkes o- dasına çekilmişti. | Büyük hanım da yatmağa hazırlanıyordu. o Ka- pı hafifçe gıcırdadı, Gülsüm bir şamdanla içeri girdi: Nadide hanım: — Kız sen daha yatmadın mı? diye sordu. — Yatmadım hanm.efendi.. u-| yuyamıyorum. — Hasta mısın? — Değilim hanımefendi.. Size bir şey soracağım. | İhtiyar kadın hayret ve endişe! ile Gülsümün yüzüne © bakıyordu. Kızda bu gece garip bir asabiyet vardı, i törleri, tiyatro muharrirleri lâde içtimalar aktederek (bu tecavü- İzü şiddetle protesto etmişler ve hayat- larmın tehlikede ( bulunduğundan ba hisle, kendilerini (O ötekinin, beriki. İnin kurşunlarından sıyanet edecek ted birlerin Acilen alınmasını ve bu kabil tecavüzlerin tekerrür etmiyeceği hak- kında hükümetçe kendilerine teminat, İverilmesini talep eylemişlerdir. — Atk na polisi, bu cinayet akabinde derhal İfaaliyete geçmiş ve mütecavirleri ya- kalamıştır. Tiyatrodaki bu (tecavüz yüzünden (bir düellonun da vukürüna; dü bütüm Karadeniz İlmanlarine üğrE ramak kalmıştır. o Zira mühalif Z0?6 yacağı için ayal zamanda usun bir tet. teler, bü tecavüzün (perde arkasın- kik seyalati Şağmenk/ “Tb oöğabintiğni dan mürettip ve müşevviki Yurfan baş gihalarını muntazaman gazetemize mek İvekili M, Venizelosun sabık o muhafızı taylar ile bildirecektir. rının gördükleri Zararlara ait | bir tazminat olduğunu ileri sür- mekte ve bu tediyatın bususi bir mukaveleye merbut olduğu- nu bildirmektedir. Henüz bu mesele hakında bir hal neticesi bulunamamıştır. m Başmuharririmiz Başmuharririmiz Mehmet Asım bey dün yazdığımız veçhile intihap dairesi olan Artvine (hareket etmiştir. Yol — Neymiş o soracağım şey ba-! kayım? İdi ki: “Ben anlıyorum.. ben öldük- — Hanrmefendi:. bizim kücük ten sonra sizin küçük hanımı Mu- İhanımı Murat beye ( vereceksiniz rat beye verecekler. Eğer bumü ya İdeğil mi? İparlarsa büyük hanıma de ki “Has- — Allah kısmet ederse öyle ot sana ölüm döşeğinde beddua et- lacak Gülsüm.. Gece yarısı (o bunu ti.. Evlâtlarının hayrını görmiye- sormağa mı geldin?.. sin.. Onlar da benim' gibi birer bi- ge rer gözünün önünde ölsünler,, Bü- e cevap vermiyorsun... yük hanım yırtıcı bir çığlık kopa- Kız titiremeğe başlamıştı. Bu rarak düşüp bayıldı. © © sözü değiştirerek (başka bir Birkaç dakika sonra bütün ko nak halkı o Nadide hanımın oda — Bir ölü ölmeden evvel bir smda (toplanmış bulunuyordu. Ge vasiyet ederse onu yerine getirmeli celik entarilerile yalmayak odala- değil mi hanımefendi? Irmdan fırlıyan damatlar ihtivar — Evet Gülsüm.. kadını ayıltmağa uğraşıyorlar, kü- — Hasta ölmeden bir gün ev-'çök hanımlar: “Söyle katil. anne- vel bana bir vasiyet ettiydi hanı me ne yaptın?,, diye çığlık cığıa mefendi... Gülsiimün üstüne atılıyorlardı. Kız Ne vasiyeti? evvelâ catkm bir cehre ile susuvur, — Söylemeğe korkuyorum bü- inat ediyordu. Nihayet kaynanası- yük hanım.. Jr ayılımağa o muvaffak olan Büyük hanım daha fazla Feridun bey, sert bir sesle; korkuyor, - tüyleri diken diken o-! “Çekilin.. onu bana bırakım,, dedi; | l | İallim mektebi muallimliğine, Bolu or. -— Hanımefendi hasta bana de-| nı kaybetmiştir. Bilhassa deniz üze rinde bulunan kayıklar tehlikeli daki. kalar geğirmişlerdir. Fırtma, şehir dahilindeki (birçok telgraf direklerini yıktığı gibi o gerek Anadolu ve gerek Trakya cihetlerinde ki telgraf direklerini de tahrip ettiğin den öğleden sonra geç vakte < kadar Trakya ve Anadolu ile muhabere imkâ nı hasıl olamamıştır. Bugün hava nasıl olacak ? Dün azami hararet 28, asgari 16 de idi. OX e A6 emilim e üzer Sek e T7'melre süratle esmiştir. Bugün de hava bulutlu ola-| Icak, hafif yağmur yağacak ve rüzgâr mütehavvil esecektir. Orta mektep muallimleri (Üst tarafı | inci sayıfadal ce hanım Erzurum kız muallim mekte bi muallimliğine ayni mekteplen Na- ciye hanım Antalya orta mektep mual Timliğine, Bursa lisesi muallimlerin- den Hamdi bey Adana lisesine, ayni mektepten Celâlettin bey Üsküdar lise sine, Bursa kız muallim mektebinden Faika hanım İstanbul kız muallim mek tebine, Bursa kız muallim mektebin. den mezun Zehra hanım Bursa kız mu-| ta mektebi muallimlerinden Velit bey Sinop orta mektebine, ayni mektepten Arif bey Tokat orta mektebine, Gülsüm © kaçınmadı; madı, yalnız kirpiklerinde ren iki damla yaş ağır ağır büyü- yerek gözlerinin bütün siyahını kapladı. Sakin ve umulmıyacak kadar düzgün bir lisanla: — Hanımım ölmeden bir vasi yet etti. Büyük hanıma O bir şey söyle, dedi. Onu söyledim.. İster- seniz beni de öldürün. Gülsüm bu beni de sözünü bir maksat ile mi söylemişti; ( yoksa! rasgele ağzından öyle mi çıkıver-| mişti? Bu esnada büyük hanım derin derin inlemeğe başlamış olduğu i- işin kızi odadan çıkardılar ve cezs-| sını ertesi sabaha bıraktılar, Fakat o sabahı beklemeğe lü- zum görmedi. Tavan arasmdaki yatağının o kenarma oturarak ka- birkaç saat dalgın dalgın dükten sonra mumunu yak- i lwyordu. o Fakat merak korkuya hanımların osualini bir kere de galebe ettiği için yalancı bir sükü-o tekrar etti, cevap alamayinca a- netle: İsabiyetini venemiverek kızın — Söyle kızım. korkma, dedi.| yüzüne iki şiddetli tokat attı, tı ve toplanmağa başladı. Birkaç parça eşyası o vardı. bunların o hepsini bir bohçaya ko- yup götürebilirdi. o Fakat kendisi- İni hırsız diye polise ( tutturmaları! |kaç dakika caddede rak Sa Budalalık Fransız papas mek- teplerinin memleketi mizde propaganda yapmasına mukabil!, Fransızlar bıze mali müsaade de bulunabilirlermiş! Fransada çıkan “Revue Heb- domadair,, mecmuasında Rene Valande o imzalı bir makalede, Türkiyedeki Fransız mekteple- rinin istikbali hakkında bir sürü garip sözler söylenmektedir. luharrir, Türkiyenin bugün- tetkik ettikten soma Türkiyenin, Fransız mek- teplerindeki opapasların yerine lâik Türk mnallimleri getirmek istediğini anlamış. Fakat, bu muharrire nazaran, bunu yap- mak için biç bir sebep yokmuş, çünkü Fransız mekteplerindeki papas hocalar Türk milletin'n teşekkül etmesine ehemmiyetli yardımlarda bulunmuşlarmış !1! Bundan sonra muharrir, Türk bükümetinin bu hususta karar vermek üzere olduğunu, Fran- sanın buna müsaade etmemesi lâzımgeldiğini ileri sürüyor ve Fıansa hükümetinin bu gayeye irişmek üzere vesnite malik ol- duğunu ilâve ediyor, Türkiye, Fransanın mali tesiri altında imiş ve Fransa isterse Türkiyenin papasları mekteple- rinde ipka etmesine mukabil mali bazı müsaadatta kulunabi- lirmiş. Yani bir kelime ile, Tür- kiye, para mukabilinde, Fransız papaslarının, hudutları dahilinde propaganda yapmasına müsaade- kâr davranabilirmiş. Doğrusu, biz bu noktai naza. raaiyecek Bİr SO? bUlamiyoruz. lu kiz muallim mektebinden Semahat hanım İzmir kız muallim mektebine, ayni mektepten Fatma hanım Çamberli taş orta mektebine, Bolu kız orta mek tebinden Güzin hanım Kırşehir orta mektebine, Gazipaşa orta mektebinden Şefika hanım Ankara kız orta mekie- bine, Bolu kız muallim mektebinden Feride hanım Silifke orta mektebine, Uşak orta mektebinden o Tayyar bey Tarsus orta mektebine, ayni mektep- ten Necati bey Muğla orta mektebine, İzmit orta mektebinden Muhsin O bey Gazi Osmanpaşa orta mektebine tayin edilmişlerdir. İsmet Pş. enstitüsü müdürü Ankara, 3 (Vakıt) — Balıkesir kız orta mektebi müdürü Münir Hayri bey Ankara İsmet Paşa kız enstitüsü ve An kara kız orta mektebi müdürlüğüne ta sessameeasenanaresensasanazes ölmeden ev» bir resim ve (hatıra kabilinden © bir iki eşya vardı ki bunların (okendine ait olduğunu her zaman ispat edebileceği için bir paket O yapıp eline aldı. Yavaş yavaş merdivenden inmeğe başla dı. o Arasıra ayaklarının altında tahtalar gıcırdadıkça duruyor, et- rafı dinliyordu. Aşağı taşlıkta lalanın oda Kas pısı açık kalmıştı. o Karanlıkta o- nun boş kerevetine, sönmüş kı- rık mangalına bakarken gayri ih- tiyari gözleri yaşardı. Kapıyı o açtığı zaman gökyü- ağarmağa (başlamıştı. Bir yürüdükten a (karşıdan bir fenercinin gel diğini gördü ve yüksek evler arasın da henüz karanlıktan kurtulama- mış dar bir soknöa saptı. NETİCE “Taşhan,, ın önüne geldikleri zaman şoför otomobili yavaşlata- rak: — Nereye emrediyorsunuz? di ye sordu. Sade hanımının vel verdiği zü (Bitmedi)