15 Ağustos 1931 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 2

15 Ağustos 1931 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

— 2. YAKIT 15 Ağustos 1931 — den ve fazlletinden bahseder. Fasjluş yangınını tutuşturduğunu remzi kat eldeki membalar ayni adama (a-İbir lisan ile ifade etmek miydi? teş ve kılıç) tan bahsettirmektedirler. Yoksa onun taraftarlarından bir Sulh ve müsalemeti tavsiye eden, o-Jtakım (adamlar hakikaten kundakçı- nu bütün hareketlerinin temeli sayan)lık yaparak veya yapmak istiyerek bu bir adamın ayni zamanda ateş velsözleri söylemiş ve onları İsaya mı is kıhçtan bahsetmesi, onların kullanılinat etmişlerdi? masını İstemesi akılları şaşırtacak Bu suale cevap vermek için birkaç bir tenakuzdur.,, noktayı aydınlatmak lâzımdır. - İsari Bir adamın bu kadar (o temakuza'nın suallerindeki tenakuzu, her yer düşmesini akıllarına sığdıramıyıanlar|den fazla Mettanın İncilinde görülü Jsanın ateş ve kılıçtan bahset-'yor. Çünkü bu eserde o (kılıç) a ait mediğini, (o taraftarlarından © bazılsözlerle sulhü müsalemetin iyiliğine müfritlerin (o bunlardan bahsede-| ve fenalığa mukavemetten çekinilme- rek söyledikleri sözleri İsaya isnatlsine ait olan sözleri yan yana görüye-! ettiklerini iddia ederler. Bunlara göre|ruz. bu müfritler, kendi arzularını, hisle Buna mukabil (OLükanın incilin- rini, ümitlerini, hedeflerini, . ifadeldesulhü müsalemetin bereket ve seva etmişler (ve bü ifadeleri İsaya yüklelbina dair sözlerle karşılaşmamakta mişlerdir, yız. > Sonra bu ineilde - tazyik ve iti- Fakat bu iddiayı ispat oedeceklsaflara mukavemeti omeneden söz bir delil yoktur. ler de çok makıstır. Burada kala ka- Kilise Pol devrinden itibaren/la yanak meselesi kalıyor. - Yani sağ devletle uyuşmak yolunu (tuttuğun-|yanağına vurana öbürünü sun!, sözü. dan İsanın ateş ve kılıçtan (o bahse-| Fakat bir memleketin silâhlı düşmanı den sözlerini imhaya imkân bulsaydılinsanın yanağına tokat indirmez, göğ onları ortadan kaldırmak O hüsüsun!süne kılıç saplar. Bundan başka Lü- da tereddüt etmezdi. Kiliseyi, bulkada düşmanı osevmk emri de mev. sözleri o mahvetmekten meneden sa.Jcut, Fakat bu emir, kılıcı, mukad ik, bu sözlerin doğru ve mevsuk oldu.)des bir harpte, şerefli bir maksat ğuna kani olması idi. için okullanmağa mâni değildir. Her Fakat İsanın bu © sözleri doğru-'namuslu asker, insan olmak dolayısi- dan doğruya imha edilmemekle bera-jle hürmet ettiği ve kendisine (karşı ber onların gittikçe daha zaif bir a-İzerre kadar şahsi (O husumet besle- kis bırakmaları için elden gelen gayjmediği millet efradına karşı, kendi ret esirgenmemiştir. millet ve memleketi uğrunda hayat Metta incili İsanın bu sözlerini şöylve memat kavgası yapmaktan sakın- Tete naklediyor: maz. O halde, mesele, Lüka incili- “Beni yer yüzüne müsalemet gejne göre muhakeme olunduğu takdir. tirmeğe gelmiş zannetmeyiniz. Benide ortada tenakuz kalmiyor. müsalemet değil, fakat kılıç getirme-i Kılıç ve ateşe müteallik sözlerin ğe geldim.,, (Metta, bap 10, ayet 34).|İsa tarafından söylenmiyerek başkala Lüka inelli, (Kılıç) kelimesini hajrı tarafından ilâve olunduğunu söy- fifletmeyi daha muvafık bulmuş, o-İliyen münekkitlere verilecek cevap, nun yerine (Tefrika) veya (Muhale-çok basittir. Bunlara diyebiliriz ki: fet) kelimesini kullanmış ve İsaya şu|Mademki İsanm kılıç (ove ateşe dair sözleri söyletmiştir: olan sözleri (sonradan ilâve olunmuş “Yere (— müsalemet mi overmeğeltur. OO halde onun sulhperverliği de, geldim zannedersiniz? Size derim ki:İve fenalığa mukavemet etmemek hak Hayır, illâ ki muhalefet, (Lüka, 12.|kındaki sözleri de eski zamanlardan 51). beri (Pol) tarafından temsil olunan Lâka, kılıç kelimesini o bu suretle) sulhçülerin uydurmalarıdır. Hem bu değiştirdiği & ve onun daha hafif birliddis, ötekilerin iddiasmdan daha iz brakacağmı zannettiği halde bu kuvvetli olur. Çünkü ateş ve kılıç söz wa müvaffak olamamıştır. Çünkü Isajleri iki incil tarafından rivayet olun| nn (Kılıçlar satın almayı emrettiği|duğu halde sulhü müsalemet sözleri ni nakleden gene odur. yalnız bir incil tarafından naklolun. Tâka, bundan başka İsanın şu sö-| maktadır. zünü kaydediyor: Mesele o(Marklis Ün inciline gö “Ben yer yüzüne ateş salmağa gelire de tetkik olunabilir. Marküs, Isa dim. Bu ateş yanmış İse, daha ne is-'nın dağ başında irat ettiği mevize- terim?! (Lüka, 12 - 41). den, onun tavsiye ve emirlerinden Mettada bu son sözlere tesadüf et|haberdar değildir. . Sonra onun ateş miyoruz. OMettada, bunları hazfet ve kılıç hakkındaki beyanatını da hiç mek istemiş, fakat isabet etmemiş|duymamıştır. Onun tasvir ettiği İ- &ir. Çünkü (İsanın hasrileri o Ku-|sa tenakuzlardan uzak olmakla bara düsteki mabedi yakmağa teşebbüt et.İber İsanm şahsiyetindeki bütün kuv mekle maznun oldukları gibi (1) hi.lveti de tamamile silmektedir. ristiyanlar Neron devrinde, Romayı Marküs incili (bir insan tarafın tutusturmakla mazmun idiler. (2) dan söylenen bütün sözlerle onuh O halde Mettafın İsaya (o nitİtarafından yapilan;bütün işlerin mut sözleri hazfetmesi (odoğru değildi. İlaka biribirine uymasının pek mühim Meseleyi o bu şekilde tesbit ettik-|bir fazilet olduğunu da öğretmiyor. ten sonra mühim bir sual ile karşıla- Birçok filosofların kanaatleri ile gırız: hareketleri biribirine ouymazdı. Biz İsa kendisinden bu şekilde bah-|burada bunun sebeplerile uzun uzadı setmekle, yani sulh değil, kılıç getir.İya meşgul olacak değiliz. Burada diğini, dünyaya bir yangın o saldığını|bizi alâkadar eden nokta bir insan- söylemekle neyi kastediyordu? da İki zıt mefhumun çarpışmasıdır. Mesihin maksadı, dünyada kurtu Çünkü bir Otaraftan İsanmoen lığı olmak üzere (| saçlarını lüle VAKITın Tefrikası : 61 lüle kâğıt parçalarına sarıp bez Kamılerir O peni Kızılcık MAM la, hep ötekine berikine yardım Dalları irbekle gertiği , iin beli beşli bir liş de öğrenememişti. YAZAN ve silmenin yeme giren bir çamaşır inden on kat pis REŞAT NURİ çıkar, fazla olarak da elvan el Geceleri Gülsümün tavan ara-| van boyanmış, alı karasına karış- sında akşam tuvaletini yaptıktan|mış bulunurdu. sonra, elinde şamdanla, merdiven Bunca sene mutfakta ahçıla- den inmesi görülecek şeydi: Arkalrın peşinde sürttüğü halde bir yu-! sında küçük hanımlardan birinin!murta pişirmesini beceremezdi. dantelli dekolte gömleği, hava s0 Eskiden hiç olmazsa yumuşak ğuksa onun üstünde büyük hanr-/başlı o bir kızdı; koş dediğin ye- mm pamuklu zıbını, ayağında're güler yüzle koşardı. Fakat şim Karamusallı sütninenin makasın-Idi maazallah nemrut gibi bir mah dan çıkmış zıpka biçiminde birilük olmuştu. Cocuklüğunda me- basma don... selâ (o “Haydi Gülsüm şu sofayı ,, Bu tuvalet bazan baş süslerile|süpürüver dedikleri zaman, gerçi de zenginleşirdi. Meselâ Dürdane|ortadaki pisliği bir yandan bir ya Hanımın mektebe başlandığı gün-|na nakletmekten, fazla olarak et- den kalma zaman ile rengi beyaz-'rafı toza boğmaktan baska bir dan kanarya sarısına dönmüş birlşey yapmazdı. Fakat hic olmazsa papaziye hotozu takar, yahut da'güler yüzle can ve gönülden çalı- ertesi güne bir ondülâsyon hazır-İşırdı. Halbuki şimdi süpürgeyi) z HABERLER ispanyada sosyalis- lerle komünistler çarpışacaklar mı? Madrit, 13 (A.A.) — La Voz gaze-' tesi, milli amele birliği tarafından yazılmış bir tebliğ (o neşretmektedir. Bunda halihazırdaki vaziyetin devam! edemiyeceği ve icap eden tedbirler it- tihaz edilmezse (sosyalistlerin elle- rinde silâhlarile komünistlere muka- İbele edecekleri beyan ve ihtar edile rek deniliyor ki: Komünist tahrikâtçılar bu karga 'salıkları daha ziyade o serbesti elde jetmek için değil, dahili harpler çıka- irarak iktidar mevkiini ele geçirmek için yapıyorlar -— Birçok arkadaşları. mız alçakçasına öldürüldüler. Maa. mafih, taraftarlarımıza sükünu mu: hafaza etmelerini tavsiye ederiz. Du nunla beraber Bilbao © vak'alarından sonra vesayamız suya düşmüş oldu- fundan daima ölüm tehlikesine maruz bulunanlara kollarını O kavuşturarak mütevekkilâne ölüme intizar tavsiye- sinde bulunamıyacağımızı (söylemek icap eder. Biz, kuvvetlerimizi kar- deşler arasında olmıyan mücadeleler için muhafaza etmeği tercih edecek- tik. Fakat köşe başında tabanca darbe sinin kendisini beklemekte olduğunu bir kimseye tamaşacı vaziyetini tavsi- ye etmek ve bundan onu (beklemek mümkün değildir. Hükümete bundan sonra — vukuu mühtemel harekât hak kında bu aleni ihtarda bulunmağa lü- zum gördük. « Fransız-Rus müzakereleri Paris, 13 (A.A) — Salâhiyettar mahafil, ticaret nazırı M. Rollinin Fransız — Rus müzakereleri hakkın- da bu yakınlarda yaptığı beyanat do- layısile borçlar Meselesi halledilme- den Fransanın Rusyaya kredi açmıya İcağını söylemektedir. Avusturya akvam meclisine bir nota verdi Cenevre, 13 (A.A.) — Avusturya hükümeti Cemiyeti Akvama gönderdi ği notada Avusturyanın mâruz bulun- duğu iktısadi müşkülât hakkında de rin tetkikat yapılmasını istemiştir. Irakta kolera Tahran, 13 (A.A.) — Basrada müs- terli surette kolera hüküm sürmekte olduğundan hudut üzerinde lâzım ge- Ten tedbirler alınmıştır Muhammera den bütün yollar kapatılmıştır — Yol cular Mahammerede karantinaya tâbi tutulmaktadır. yüksek takvayı, feragati, ve fenalı- ğa mukavemet etmeği İstediği ve o- nun bu fikirlerle özlenen, beklenen ği söyleniyor, diğer taraftan da ay- ni halâskârm insanlığa İsyan kılıcını getirdiği iddia olunuyor. (Bitmedi) 70 Nerlonun incili, 26. 20) Takilüsün tarihi. parmağının ucu ile iğrene iğrene gun bir hanımefendi o yelpaze sal- lar gibi ağır ağır iki yana kımılda tayordu. Bu hali gördükçe — Sinirli Ha hanımı adeta hafakanlar bo- ardı; versöne,.. Ay içim şişiyor. şimdi düşüp bayılacağım, O diye haykır dıkça o istifini bozmadan bıyık al- tından gülümser, başını bir yan- dan bir yana çevirirdi. Dayağın da artık tesiri kalmamıştı. Hanr- mefendinin mor damarlı incecik ellerile indirdiği yumruklar adeta masaj gibi geliyor ve vücudü büsbütün £ gelişip sıhhatleniyordu. Nadide Hanım Gülsüme vura- cağı zaman © artık eskisi gibi ka- Içmmıyor, bilâkis karşısında dim- dik, sımsıkı duruyordu. Çünkü kendisi ne kadar durursa hanme- fendinin o kadar fazla eli acıyaca- ğını, canı yanacağını tecrübelerile anlamıştı. Kızın yumruğa yumruk- la mukabele etmesine cemiyet ka- tariki müstesna olmak üzere Iraka gi-| ir halâsr temin etmeyi istihdaf etti! O — ayol karı... Azıcık canlanı! ona) Ermeni tÜst tarafı 1 inci sayfada) nistana dağılmış olan Ermeni- lerin o vaziyeti o mevzuubahsol- duğu zaman bunları Suryeye gö» türüp iskân etmeyi o vadettiler. Bu taahhütte (Vakıt) ta yazıldığı gibi zahiren insani bir maksat için yapılmış isede hakikatte Fran- sızların Suryedeki siyasi mevki- lerini tahkim etmek siyasetine istinat eder, Fransızlar Suriyeye hariçten pek çok ermeni götürmüşler ve mubtelif yerlere yerleştirmişlerdir. Yalnız Berutta şimdi elli altmış bin kadar ermeni vardır. Cebele de bir çok ermeni dağıtılmıştır. | Fransızlar bunlara arazi verdiler. (Halep)teki ermenilerin miktarını yirmi, otuz bin kadar tahmin edenler vardır. Bunların hemen ekserisi serseri gürubundandır. Fakat aralarında iptida ufak işlerden başlıyarak muamelele- rini büyütenler, tedricen mahalli ticaret hayatında mevki alanlar sık sık görülüyor. Tekmil Suri- yede mevcut olan ermeni nüfusu yüz bini çoktan geçmiştir. Esa- sen Suriyenin umum nüfusu iki buçuk milyondan ibaret olduğuna göre umumiyetle Fransız taraftarı olmaları tabii olan ermenilerin Suriyeye ait umumi ve siyasi hayat üzerinde ne mühim bir İ tesir yapabilecekleri (o kolayca İ tahmin edilebilir. Suriyedeki ermeniler henüz bertarafta ayni tarzda, ayn iserbest derecede hareket edemiyorlar. Meselâ ( Berut ) daki ermeniler kendi milli isimlerini ve hüviyet- lerini açıktan açığa muhafaza ediyorlar. Fakat (Cebel) deki Ermeniler Bogos ve Avram gibi asıl isimlerini İbrahim ve Ali gibi müslüman isimlerine tebdil ediyorlar. Fakat tabii bu hal uzun zaman devam etmiyecektir. | Şimdiki halde ihtiyatkâr ve biraz mahfi bir hayat ile yaşamakta ! olan Ermeniler miktarları arttıkça asıl isimlerini tekrar kullanmağa başlayacaklardır. Benim fikrimce Ermeni iskânı noktai nazarından Suriyenin en zaif noktası (Lüb- di) dır. Bugün bile esasen (Lübnan ) da Fransızları isteyen” bir kütle vardır. Bunlar Fransiz | papaslarının elinde yetişmiş olan ( Maroniler ) dir. Vakıâ şimdiki halde ekseriyet gene Fransız mandasının aley- hindedir. Eğer serbest bir (Ple- | bisit) yapılmış olsa bugün Fransız * #nunları müsait değildi. O da fizik-| ! , listifade ediyor, bir taş duvar gibi "yerinden kımıldamadan kendine sataşan elin cezasını veriyordu. Bazan Gülsümü acele bir işe süren Nadide Hanım onun ağırlı- ğına sinirlenerek: — Kız yürüyüversene... Ermeni gelini gibi ne kırıtıyorsun? diye söylenir. O inadına yürüyüşünü bir kat Idaha ağırlaştırırdı. Kadıncağız hid 'detle yerinden fırlar, yedek vago» nu süren bir lokomatif gibi iki eli- ile kızı arkasından itmeğe başlar. Evlâtlık o ağır vücüdünün bü- tün ağırlığile Nadide Hanımın in- cecik bileklerine yaslanır ve kadın- icağızı kan ter içinde barakırdı. Gerçi büsbütün durmak ta onun e lindedir. Fakat bu zahmeti bile Tü- zumsuz görüyormuş gibi (genc a- dım adım yürümeğe devam eder. Hanımefendi o vakit (o ayağından terliğini çıkararak kızın butlarına bir kaç kere indirir. O inatçı bir e- şek gibi gene tavrını değiştirmez. i edildiği hakkındaki Cenup hududumuzdaki meselesi idaresi o aleyhtarları ekseriyeti alırlar. Fakat bir müddet sonra Ermeni iskân ve teksif siyaseti ile Fransızların (Lübnan) da ek» seriyet almaları ihtimali kuvvet- lidir. Onun için Suriye milliyet- perverleri de Fransizlarin bu Ermeni iskân siyasetine karşı tamamen aleyhtar bulunmakta dır. Maamafih iktisadi vaziyet (Lübna) ın aleyhindedir. (Lübnan) Araplar ile iyi geçinmezler ise yaşıyamazlar. (Vakıt) da Ermenilerin Türkiye hududuna yakın yerlere iskân şikâyetleri gördüm. Benim bildiğim esasen Ermeniler hududa yakın yerler- de oturmak pek istemiyorlar. Çünkü çiftçilik onların işine gel- miyor. Büyük şebirleri tercih ediyorlar. Bu şehirlerde san'at hayatına sülük ediyorlar. Bununla beraber hududa yakın yerlere Ermenilerin duğrudur. Anlaşılıyor ki bududa yakın yerlere Ermenilerin sevk ve iskân edilmeleri kendi arzu- ları hilâfına vuku bulmaktadır. Lâkin Ermeniler arasındaki bir takım serserilerin kaçakçılık ve çapulculuğu tercih etmeleri, bu itibar ile kaçakcıhk ve çapulcu- luk için Türkiyenin cenup hudu- duna yakın yerlere gitmeği arzu etmeleri de mümkündür. Bu iti- bar ile Türklerin hudut emniyeti noktasından Fransızların Suri- yeye Frmeni iskânı siyasetine karşı hassas olmakta çok hakları vardır. Ermeniler ile Kürtler arasında müşterek hareket meselesine ge- lince, vakıa Suriyede toplu ola- rak ehemmiyetli Kürt nüfusu yoktur. Yalnız Şamda bir Kürt mahallesi vardır. Banun haricin- deki Kürtler müteferrik halde . şurada, burada yaşamaktadır. Fakat Ermeniler ile Kürtler ara- sında birleşme hareketi bir ta- kım tabrikçilerin teşebbüsleri ile vuku bulmaktadır. Geçen sene yazın Ermeniler (Lübnan) da bir kongre yapmışlardı. Her hal- de Suriyede bir Ermeni meselesi ! vardır ve bunun asılcan damarı | (Lübnan) da bulunmaktadır. Tür- kiyenin cenup hududuna taalluk eden Ermeni meselesi Suriyedeki umumi bir Ermeni meselesinin — parçası olarak mütalaa edile- ilir.,, Bazan küçük hanımlar dayana- tutuyor, o hamamdan çıkmış yor-iteki tesir ve aksitesir kanunundan! mıyarak haykırışmağa başlarlar: — Anne sen bu ayı ile uğraşa- bilir misin? Bırak Allah aşkına... Kalp hastalığına tutulacaksın. Maamafih Gülsümün bu hare- keti sade inattan değil, biraz da yesinden ileri gelmektedir. Konak ta geçirdiği yedi senelik hayat o- na anlatmıştır ki, ne kadar koşsa, kâfi görülmiyecek, daha fazla koş- sun diye döğülmeğe devam edile- cektir. Eh yenecek kızılcık dalları- nım yekünü değişmiyecek olduk- tan sonra boş gayretle niye kendi- ni yormalr?. ın Bir kaç sene evvel konakta giz- li bir facia geçmiş, zavallı Nadide Hanım kaç kere, sevdiğini elinden kaptırmış bir gelinlik kız gibi, başını yastığına gömerek sıcak hic- ran yaşları dökmüştü. Gene felâket Gülsümün eseri i- di. Hain kız ne yaptıysa yapmış, Bülent ile hanımninesinin arasına derin bir nifak sokmuştu. (Bitmedi) iskân — edildiği de -

Bu sayıdan diğer sayfalar: