Yazan Balkof, beni kahvenin dip ta- Tafmda kiiçük bir odaya götürürken: — Ortada henüz bir şey yok, diyordu. 'Tam randevu (saatinde gelmiştik, Fakat Eromi daha gelme, mişti. Her (zaman kalabalık olan kahvede de (kimseler yoktu. Sessiz-i İik insana tesir ediyordu. Gece ya rsmi beş geçiyordu. Fakat Kroml daha gelmemişti. Halbuki randevula- rma dakikası dakikasına gelmek 4- deti idi, o Acaba ne olmuştu. Uritzki hin intikamını almak için (şehirde bulunan ecnebilere (bir taarruz fikri de (aklımdan geçmiyor değildi. On beş dakika odaha geçti. Artık bekliyemezdim. Muhakkak (surette Kromi ile görüşmekliğim lâzımdı. Bi- naenaleyh o her şeye rağmen İngilte re sefaretine gitmeğe karar vermiş İlm. Bu tehlikeli bir işti ama, mü hakkak lâzımdı. Gitmeden evvel Bal ikta bulunmasını tenbih ettim. Iâodiya hududunu geçmesi kâfi idi. Sokakta kimse yoktu. Fakat Vla- 'dimirski Prospekte yaklaşınca kaçışan İnsanlara rasladım. Kaçanlar ilk ras geldikleri açık kapıdan içeri giriyor lardı. Birdenbire yıldırım gibi sürat. e içinde asker dolu bir otomobil, peşinden bir, bir daha geçtiler. Me- seleyi anladım. Çeka bir yerde baskı “yapıyordu. Sefârete doğru acele ace Je ilerlemeğe başladım. ; Tam köşeyi döhünce, sefaretin önünde, yerde ya tan maktul askerler görditm. Sefaret| hane çevrilmiş, kapısı kırılmış, bay rağı yırtılmaştı. O aralık birisi seslendi: — Ne o, Relinski yoldaş, seyret- meğe mi geldiniz? — Ne zamandır böyle bir manza- ra görmek isterdim, koştum amıma ye- tişemedim. Dedim. Benimle konuşan, sık sık hana çekada tesadüf eden bir asker. di. Ben Kromiyi Balkoftu beklerken|, olup bitenleri anlattı. Çekn: Sidney Relli isminde birini arıyormuş. Onu bulmak ( ümidile sefarethaneye gel mişler, fakat içerde bulunan kırk ka dar İngiliz muhalefet etmiş ve ateş « mişler. Kromi de merdiveni müdafaa ediyormuş, nihayet varulmu$, ölmüş. Alelökser bir ( facianm olduğu £€ ce rahat uyunur, Asil uyanış fena- dm. Ertesi (ogünvuyanınca bütün ima- disatın bir bilânçosunu yaptım. Ar. tik İngiliz söfareti diye ortada bir şey yöktu. Kromi ölmüştü. Ingiliz dost Tarım dağılmışlardı. Çeka izimin üze, rinde idi. Vaziyet (fecidi, Fakat cal Moskovada ne oluyordu?. Her hal de asıl orast berbattı. Binaenaleyh 0- e geçirmiştim. Ben Kromiyi beklerken, o G. nin evinde ve J0 numa ıda: taharriyat yapılmıştı. Misafiri vadis almağa Kızlar çukura düşünce .. Yazan : Aleksandr Kuprin Müaâmâfih kızının istikbalini temin için Mütemadiyen para toplamaktan baş- ka bir şey düşünmez. Küçük (Bertin Arabası var, ingiliz mürebbiyesi var dır. Kendisi her sene memaliki ecnebi- Yede bir seyahat yapar. Kırk bin ruh- Telik elması mevcuttur. Bu elmaslar nereden kazanıldı sormayınız77.. Zam. ki bu söylediklerim farazi Yat üzerinedir. Anna Markovnanın kı- Znin saadeti uğruna neler yapabileceği ne tamâmen vakıfım. O Farzediniz ki mümkün olsun: Sevgili Bertin küçük Pârmağındaki yaracığı tedavi için An. ha evlâtlarımızı en fena hastalıklarla aşılamüğı ve bütün kızlarımızı ve kız kardeşlerimizi en âdi fuhşa sürükleme Ee hasırdır. Böyle olmakla bü kadını canavar addetmeyiniz. Onu sevkaden his esasr arıyacak (olursak validelerimizin bize karşı gösterdikleri fedakârıkları ibda eden yüksek his ile aynidir. H.M S. Hauteclocave Haşmetpenahın casusları — '* DİJLERE © DİKKAT Diş macunları nasıl olmalıdır? -—. ii Fakat bu temizlemenin tesadüfen kaldım. Gelirken) dişler zerine müzir tesirleri olabilir; Nakleden : çıktı. Ben evde Pravda (gazetesini getirmişti, Her) yani, bu t v , emizleme fena vasıtalarla byte taharriyat yapılmıştı. o Dor yapılıyorsa Yayla desti öleceğiie ma) e yi zarrat tevlit eder ve dişleri bozar. | — Uritskiyi burada öldürdüler.) Moskovada da Lenine sulkast (o yapıl muş, vaziyet kötü. Dedi, Gazeteyi okudum. Doğru idi. Çeka, İngilizler tarafından ha- zırlanmış büyük bir suikast tertibatı Böyle fena şerait altında yapılan temizlemenin dişler üzerinde yapnca- gı fenalığın derecesini takdir etmek için evvelemirde kullanılan fırçaları ve saniyen de diş müstahyaratm: (macun, toz, sabun veya su) tetkik etmek lâ- İkeşfetmişti. £ Birdenbire (o taharriyat si yapılan yerler ourasında o Şeremetef şımdır. Çünkü muhtemel olan bu fe Pörenlok süresini — gördüm. Bağek|mabdın, müsebbibi. bunlar, OlMLE Fırça denince biz burada fırçanın ne-| den yapılması lâzemyeleceğini yazacak değiliz; sadece fırçanm kullanma tar — Mühakkak Moskovaya dönmeli-İzından bahsetmek istiyoruz. Fena va döndü. Artık her şey bitmişti. yim. ziyetlerde ve istikametlerde kullanılan G. Bunun © sebebini pek alâ anleİfırça dişlere her zaman için fenalık yordu Fakat okurtulabilmem İİve mazarrat verebilir, Dişlerin yumu çin pekaz şansem vardı, Mukabil halşak kıllı ve elâstikt ufak fırçalarla a reket başlamıştı ve Ruslar (o amansız mudi bir istikamette fırçalanması lâ davranıyorlardı. zımdır. G. odada dolaşıyor ve: Diştabibi: Süat İsmall — Moskovudan kat'i haberler al- emet PEY mış değilim, diyordu, fakat umumi Ladin Için köprü komisetine mühim! vaziyet O açıkça meydanda, Moskova EİN, yermek ve nöbetçiyi de razı et- ya gitmek, kendini aslanm ağzma at- mek lâzımdı. mak demektir. Üstümde epeyce para vardı. Bolşe Ben de öyle düşünüyordum. Yal vikler. ; evdeki rubleleri bulamamışlar nız vaziyeti bizzat (o görmekliğim lâ - dı. Adamlarımın firarı için birçok pa- zımdı. Hem, Petrogratta, Moskova-|"* sarfettiğim halde üstümde yine pa- dan daha çok tanılıyordum. Binaena-'ri vardı. Ikinci yolu tercih ettim. leyh burada tehlike daha çoktu. Bu suretle vesika göstermek” vaziye — Evet, dedi G., oradaki dos |indemde kurtulmuş olacaktım. Bol İlarınız emindir aruna, o çekanın ne geviklerin Petrograddan — Moskovaya kadar kuvvetli olduğunu biliyorsunuz.) asUğumı haber aldıklarını zannedi- Kime | ermiyet edebilirsiniz? lin A ey aga Nihayet Moskovaya 40 kilometre) oç, de yeni kıvafı slslermek, bae mesafede Kline denilen istasyonda du ini ölçek 4 ei — si rup gazeleler almağa, okuduktan son- ye aakoyada Ay im, eterate n uğu gibi, her gece ye ra gidip gitmemeğe karar verdim. rimi değiştiriyord Esasen vesikalar ve pasaportlar Kline ü Şi ii um, şehrinde munyene ediliyordu. yle zannediyordum ki bütün Pet- “> rogradm gözleri bende idi, bana ba- eeisi kıyorlardı. Cebimde bir kolt tabanca Yeni kıyafetimden (o memnundum. |vardi, hayatımı pahalıyâ mal etmeğe İ Beni kimsenin tanıyahileceğini zannet-azmetmiştim. v Sakalım müthiş uzamış ve, Mik > gün şafakla beraber kağ heybetli bir şekil almıştı. Saçlarım dalcıklım. Yavaş yavaş, © da Bütün çoğalmıştı. Sık sk da yıkanmıyor.'gün kalmak üzere kendifhi alıştırmam ayi A lm kirli Sl Md Bazan tamıdıklara rasgeliyor tı, He; ümumiyem en in ay-İdom, © Faj Bl iyor” km EZ” değil WEE cek deme; | RŞUYöR m adi beni taniyabileceğini zanstmiyordunu, Beni ilk tanıyan adami Nevekl İ Rusyayı mümkün mertebe cabuk!Prospektte rasladım. Yüzü bana ya. İlerketmek istiyordum. Plârlarim suya/bancı olmüyan birisile karşılaşmış düşmüştü. Artık eski teşkilâttan ha-'tım, O da beni tanır gibi oldu. Şüp- yır kalmamıştı. Rus hükümeti benilheli bir bakışla baktı. Geçti, Sonra| "idama (mahküm etmişti ve hükünu, ya|döndü, “yanımdan hızla geçti, tekrar kalandığım yerde fatbik ( edilecekti.ldönüp bana doğru Yürüdü. Hızlı hız| Rusyadan kaçabilmek için iki yol var-lr yürümeğe başladım. o Fakat iyakl jar: sesleri yaklaştı, onları duyayordum, 1 — Finlândiya trenine ( Petrograd.|kalbim çarpıyordu, sonra bir fıştltı: İdan biner ve hududu Viborg «warında| o — Sidney Georgeviç, İgeçebitirdim, Bu yolu, ekseriyetle mu- dedi. Cevap vermedim ve başımı | "hacirler ihtiyar ediyordu. Finlândiya|cevirmedim, fısılı deyam etti: ilen denki eğime salik adl alkz vt 5 — VAKİT 4 Ağustos 1931 -— Ziraat bankası Köylüden para yerine buğday almıya hazırlanıyor Dün bir içtima yapılarak fiat meselesi görüşüldü Ziraat bankası idare meclisi köylüden alacağı olan para ye rine buğday almağa kat'i suret- te karar vermiştir. Fakat alım fiati henüz tespit edilmemiştir. Fiatin tesbitinde esas olmak üzere ticaret borsasından malü- mat istenmiştir. Bu mesele ile meşgul olmak üzere > şehrimize “gelen umum müdür Şükrü B, dün bir müddet bankada meşgul olmuş, öğleden sonradd Şükrü beyin evinde bir içtima yapılarak fiat meselesi görüşülmüştür. Bu içtimada ban- kanın umum kâtibi Suphi beyle muamelât müdürü Süheyp Niza- mi B. bulunmuşlardır. Ticaret borsasından verilen fiat istatis- tikleri esas ittihaz edilerek bir alım fiati tespit edilecektir. Harici piyasalar ne halde? ibracat ofisinin harici piyasa. lar hakkında hazırladığı haftalık rapora göre bütün piyasalar, Londra konferansının muhtemel mali ve siyasi neticelerinin te- sirleri altında durgun ve kararsız bir halde geçmiştir, Buğday, bü- tün hafta içinde sakin ve sukula meyal bir vazıyet muhafaza et- miştir. Beynelmilel | siyasi ve mali bareketlerin tesiri altında bulun- mak itibarile, 18 temmuzda yük- | selmeğe başlıyan pamuk fiyatla- n.2İ temmuzdan. itibaren yeni- den “düşmeğe başlamıştır. Almanya yün için en büyük müşterilerden birisi olduğundan Almanyadaki mali bulran yün piyasası üzerinde de tesirini gös- termiştir. Cenevre konferansının verdiği neticelr dolayısile afyon fiyatları düşkün ve kararsız bir haldedir. Halen yüzde 12 morfinli af- yonlara 7,5 şilin istenmektedir. Kuru meyve piyasâsı, bilhassa Alman mali buhranının tesirleri altında durgun geçmiştir. Mar- silyada fiyatlarda bir değişiklik olmamıştır. e Belçika - Holanda İhlar yardım ediyorlardı arama, Kı.) o — Korkmayıniz, ben bir dostum. ul devriyeler de gözlerini dört açıyor. o Ve bir adres söyledikten sonra ilâ Bununla beraber bu yoldan kaç)ve etti; — Yarım saat sonra orada buluş 3 — İkinel yol daha kısa idi. Biyejlım. İostror köprüsünü geçmek kâfiydi. (Bitmedi) bahsedebilirim. Fakat onların haya tından keşfettiğim Şeyleri “tasvirden KANSIZLIK Fransız teyyarecileri teşekkür ettiler Geçenlerde memleketimizi zi- yaret eden Fransız teyyare filosu kumandanı ceneral Dögoystay- yare cemiyeti umum reisi Füat beyle, cemiyetin İstanbul şube- si reisi Fehmi beye iki teşekkür telgrafı yullamıştır. Telğırafta tayyarecilerin şeh- rimizde gördükleri büsnü kabul ve misafirperverlige çok müte- şekkir oldukları bildirilmekde ve ! asil Türk milletinin saadeti ve Türk teyyarciliginin - yetleri içun en har temenniyatı- mızın kabulünü rica ederiz de- nilmektedir. Ayasofyada tezyinat Tetkik ve tamir edilecek Ayasofya camiindeki mozaik- lerin ve mümesili otezyinatın tetkik ve tamiri için Amerika- daki Bizans enstitüsü teşeb- böste bulunmuştur. Bütün bu iş, enstitü tarafından yaptırılacak- tır. Bu enstitü, Bizans devrine ait eserlerin tetkik ve tamiri ile meşgul olmaktadır. Taymis gazetesinin yazdığına göre, bu hususta lâzımgelen müsaade alınmıştır. Bu mesaide, senelerce müzelerimizin müdür- löğünü ifa eden Halil Etem R.in ve âyni zamanda Venedikte Sen Mark kilisesi mimarı Sinyor iginin ihtisaslarından istifade e- dilecektir. da durgundar. ingilterede mua mele ve talep bilâkis hararetli olmuştur, Bunun sebebi ise in- gilteredeki eski stokun tükenmiş olmasıdır. Dördüncü transit umumi konferansı hakkında bir rapor Paris beynelmilel ticaret odası, Cemiyeti Akvamın 26 teşriniev- velde Cenevrede toplanacak olan üncü .muvasalat ve transit Hela konferansında bal ğe vensiyonların tasdik ve tatbiki meselesini müzakereye karar ver- diğini şebrimiz ticaret odasına bildirmiştir. Beynelmilel Ticaret odası kon- feransa verilmek üzere hazırla- nan raporun bir suretinide Oda ya göndermiş ve Odan bu hu- sustaki mutaleasını sormuştur. Gümrüklerimizde alman bazı tedbirlerin tenkit edilmekte ol- duğu bu rapor Odaca tetkik edilmektedir. Raporun tetkiki İ neticesinde icap eden cevap ve- rilecektir. Nörasteni, zallyet ve Chlorose. yele Ke İL İN nir SIROP DESCHJENS, PARIS misiniz? Ağlıya ağlıya sesi kısılan bu küçük kızm Oönünde çömelmiş olan — 27 — beraber; e İâcizim. İçini dehşet kaplıyan kâriinlbu memur iri parmaklarını oynata. ağrnı hayretle — açtiracak © hakikatilrak: “Mirimini yavrum! ağlama ci- , küçük © bir işaretle ortaya atrwereceklcim!,, diye onu eğlendirecek hareket Çeviren : MGayur |kimsede büyük bir'san'at kuvveti lö-iler yapıyordu. Bu: çok dokunaklı bir Boris Şobaşnikof homurdandı: — İzımdır. Herkes © kelimelerde, sayha-'sahne idi. Halbuki ayni adam yarım — Yavaş gel... tehlikeli bir dönellarda, jestlerde dehşeti (aramak itilsant evvel #azile başında bir - adamı in, çi yadındadır. Meselâ bir vahüdi katilin. mükemmelen pataklıyordu. Ah! dün. — Affedersiniz ben Leşbih etmiyo-|İmı bir terhip zindanın birindeki biri yanın ne kadar muaddal ve omuğlâk rum, Tamim ile meşgulüm. Maksa-İkıtalı o ele alalım. Şüphesiz mevzuu olduğunu ihata edebilsek!.ne © mwim- dım ana muhabbeti membamun hiçbir| bahis olan memurlar para ile dizine kalkün. Bir konyak daha içer (misiniz vakit kurumadığını göstermekti. Buldar kana batan cellâtlardır, Masmâfih Lihonin?.. »u hayvanlarda da görmüyor muyuz?|böyle hadisatm tasviri kalbe değil ba: Lihonin teklif etti: İNice hayvanlar vardır ki yavruları uğ|şa elem verir. — Senli benli konuşmamıza müsaa- runa hayatlarını feda ederler. Ne ise Size bir hadise Anlatayım. ( Birjde eder misiniz” bu mvezu ile camız! fazla sıkmıya-İ)gün Sinyi sokağın! takip “ediyordum. yım. Beş yaşında bir çocuğun etrafında ka|zum yok... Sthhatine azizim. Size bir Lihonin israr etti: labalık bir halkın toplandığını gör: İmisal dara irat edebilirim. - Bir fran- — Hayır hayır. devam ediniz. Şu dakildüm. Annesini kaybetmişti. “Yahutluz klâsiği idama mahküm hir ada. kada parlak bir fikir serdedeceğinizilannesi onu kaybetmişti. — Yavrunun Ö- mın tahassüsalını tasvir etmiş; eser hissediyorum. nünde bir polis memuru çömelmişti. parlak, tannan, kuvvetli maamafih — Gayet sade bir fikir. ( Biraz) Ona tatlı bir sesle sualler © soruyor kıraati beni bol bol sıktı. Ne isyan evvel profesör (buranın hâyalını tas Nerede ikamet ettiğini, ismini, babu'ne de teheyyüç duymadım. Halbuki ge vir kaydi ile mi bu muhitte yaşadığımı) sının anneşinin adımı soruyordu. Za- çenlerde Fransada idam edilen bir ada bana sormuştu. £ Ben İse ona cevaben)vallı adamcağız terliyor, üzülüyor. mın nasıl idam olunduğunu gazeteler görmek ile müşahede etmenin ayrıldı. Kasketi çarpılmış, bıyıklı iri Yülde okudum. Müddelumumi (muavini İgeyler olmadığını söylemek istiyorum.İzü iyilik, merhamet ve kudretsizlik| giyinirken çorap giymediğini görmüş! (Ben Simeondan ve Anna Markovnadan) ifade ediyordu. Duha ne yaptı © bilir|ve sormuş: “Çoranlarınızı unutuyorsu- sö pey Ür a vE — Pek alâ! fakat kucaklaşmağa Tü) nuz?,, mahküm cevap ver “Zahmele değer mi?,, anlıyor mu sunuz? Şu iki ibarecik beynimi alt üst elli. Bu manasız ve kıymetsiz hadise lerden size yüzlercesini yadedebilirim. Bunların her birisi o bir harikulâdeli- jgi haizdir. Maamafih bir tamim yap- Imalıyız. Hepimiz hayatm en karakteris 'tk noktaları yanından körcesine ge çeriz, Bunları topleyahilmek için bir artistin geçip bakması lâzımdır. O va- kit ohayatın o kilçilelik kırıntısı gü neşte pırıldar ve hepimiz o bağrışırız; “Ah ne doğru! ah ne sahih! ben onu görmüştüm fakat dikkat etmemiştim... Cihanm en şuurlu ve en samimi muharrirleri olan rus muharrirleri şim diye kadar umumhaneler meselesine el vuramadılar. Neden? Burasmı tesbit biraz güçtür. “Belki (o nefretlerinden, yahut pervasızlık o edemediklerinden, belki de neşriyatı müsteheenede bulun mak töhmeti korkusundan... Veya mi nakkit meslektaşlarımızın hücumları. dan.. San'atkârm eserdeki tavsifatını kendi hayata imtıhak ettirmek hak- kmda bir temayül (mevcuttur. Kirli çamaşırları karıştırmak umumi bir itt yatır, O Bitme) e