gr p2 TREN — 2 — VAKTT 14 Temmuz 1931 - ? “Taymis,,in bir makalesi Borçlar işinde en ince nokta ne imiş? ingiliz muharriri bu meselede üç noktai nazarın çarpışlığını iddia ediyor “Taymis) in Türkiye muhabiri Tür- kiyenin vaziyeti hakkında uzun bir makale yazmıştır. Diyor ki; "Türkiyenin en mühim endişesi, ma- iidir. Zenginlik içinde (hiç yüzmiyen Türkiye cümhuriyeti, mühim bir ma- li buhran ile karşılanmaktadır. nun delâilinden biri bir haziran 1931 bütçesinin (yüz seksen milyon türk lirası olarak tesbitidir. Halbuki ge-'müşahit sıfatile takip etmektedir. İn.kuvvetini nefsinde toplıyan mevcut | | üellosunu muhtelif hislerle karşılı. Jyorlar. İtalya bangerleri ve tacirleri | Türkiyeyi daha fazla refah içinde Jgörmek isterler. Çünkü o sayede da- İha fazla ticaret yapmak mümkün olur. İtalya, diğer taraftan Fransız para: zunu iade etmesinden endişe ediyor. İngiltere bu düelloyu bitaraf hir Hiyanet mi Tenkit mi? (Baş maküledan mabaat| gün tatbik edilmekte olan iki derece li intihap usulü milletin hakiki iradesi- ni temsil etmek noktai onazarından kâfi olamıyacağı yine ilmi ile münakaşa olunabilir. İneşriyat ve münakaşa herkesin arzu) ettiği bir (tenkit) tir. Nitekim C, Ii. Fırkası da istikbalde tatbik edilecek programındâ bir dereceli sulünü kabul etmiştir. İ. Fakat bahsettiğimiz güzeteletin yaptığı şey bu değildir. Onlar buğün Bu-İsınin, İtalya zararına, Fransiz nüfu.| mevkii mer'iyetteki teşkilâtı esasiye| kanunu mucebince intihap edilmiş olan ve Türk milletinin (hâkimiyet çen sene bütçesi 222 milyondu. Vari- gilterenin en büyük arzusu Türkiyenin bir millet meclisini kasdederek adeta dat yüzde yirmi derecesinde tenakus!ewih içinde hoşnut olmasıdır. Türki.|istihfaf etmektedir ki bu tarzı hare etmiş oluyor. Masraf, milli müdafa- n da dahil olmak üzere kısılmıştır. Onun için geçen mayısta hükümet ile dayinler arasında vuku bulan müzakerelerin inkıtaa uğraması şayanı hayret değildir. Hükümet, 1935 senesine kadar her sene iki ingiliz lirasının tediyesini icap eden, sonra takasiti arttırın Paris itilâf- naâmesini tatbik edemiyeceğini söyle- miş. Murahhaslar Türkiyeye teshilât gösterilmesini kabul etmekle beraber milyon yede mali vaziyetin ıslahı, memleketi İdaha fazla memnun eder. Fakat Rus- ya ile bir şey çıkması aksi tesirler ya- ipar.Türkiye bu üçler devrinde, umumi yetle ecnebi devletlerle ve komşuları ile münasebetlerini ıslah etmiştir. İ- ra nile tahdidi huduttan başka hiç ibir mühim mesele yek gibidir. Tür. kiyenin Ararat dağı ile etrafındaki »- razinin, daha cenupta bir parça arazi mukabilinde, kendisine (verilmesine haheşkerdir. Böyle bir muvazaanın Paris itilâfnamesini ilga etmeyi red- kürt isyanlarmı azaltacağı O söyleni- detmişlerdir. İyor. Birkaç defa bu meselenin tesvi. Osmanlı borçlarına ait müzakerele- rin şayan: dikkat bir noktası onların kuvvetli derecede siyasi bir rengi ha- İz olmasıdır. Osmanlı O borçları ile çok alâkadar devlet Fransadır. Pa ris bangerleri, siyasileri ve diplomat- ları, bu borcu siyasi bir silâh olarak kullanmak istiyorlar. Türk hükümeti bunu biliyor ve bundan dolayı Paris ile Ankara arasında şiddetli bir düel- lo vuku buluyor. Türkler, Fransız. Jarın ancak siyasi müsaade umarak para istikraz edeceklerini ve onların bunları vermiyeceklerini söylüyorlar. Fransızlar ise türklerin kendilerinden) yara İstemeğe mecbur olacakları 74 «sam yaklaştığını iddia ve onun için eyi tertih ediyorlar. * Eenebi bir müşahidin bu İki dave; lâşikile muhakeme etmesi çok müş küldür. Çünkü ortada birçok muhte- lif hamiller vardır. Bunların birinei- si Sovyet Rusyadır. Rusyanm mümes silleri Türkiyenin ya hiç bir yardım görmeden, kendisini bu mali batak. lıktan nasıl çıkaracağını derin bir a lâka ile teki pediyorlar. Ruslar, Tür. kiyenin, garbi Avrupadan para İstik- yaz etmesi aleyhindedirler. Çünkü Türkiyenin çok kuvvetli, belki de çok müstakil olmasından endişe ediyoriar.! Ruslar 1922 de Türkiyeye para ve| mühimmat İkraz etmişler yahut ver. mişlerdi, Fakat bugün Türkiyeye pa- ra veya başka bir şey ikraz etmelerine İmkân yoktur. Bundan başka Ruslar, “Türkiyeyi şimali şarki hudutta rahat- ra edebilirler. üçler, Ruslarla mücadele etmek iste miyorlar, Fransa — Türkiye dır. İtal Bu ihtimal karşısında| ye olunduğu haber verilmiş ise de |Tahranda müzâkerenin betsetle İler- İlediği anlaşılıyor. Türkiye ile Yuna- Jmistan arasında anlaşma, bir emri vaki lolmuştur, O İki devletin o münasebet. jleri. geçen senelere nisebtle çok İyi- Jdir. Türkiye Balkan devletleri ile de İdostane yaşamaktadır. Irak kralının Ankarayı ziyareti türklerle ıraklıların İbirbirine karşı hislerinin çok değişti- İğini gösteriyor. Musul meselesi tama- mile unutulmuş gibidir. 1925 ile 1931 İvaffak olmuştur. Türkiyenin Akvam | Cemiyetine karşı vaziyeti değişmiş de- İğildir. Türkiye Cenevrede toplanan tesli- hat, iktsadiyat konferanslarına mu- rahhas göndermekten memnun olmak-|dan doğruya B. M. Meclisi la beraber akvam cemiyetine girmek arzusunu gösteriyor. Maamafih onun mevkiini feda etmeksizin akvam cemi- yetine girmesi için bir formül buluna- bilir. Türkiye mali meseleyi nasıl halle decek? Meselenin anahtarı odur. Türkiye, ecnebiler tarafmdan her hangi şekilde yapılacak mali bir kon. trola tahammül edemez. Fakat Türkiyenin hariçten (mali yardım temin etmeksizin refah kes petmesi de şüphelidir. Razılarına gö- re Amerika tarafından vuku bulacak bir yardım, meseleyi halleder. Onun için bunlar Amerikanın maliyecileri- nin Türkiye ile alâkadar olmasını ü- mit ediyorlar. Fakat bu ihtimal, uzak- tır. En fazla beklenen şey, Türkiye nin yavaş yavaş işini kendi elile dü; zeltmesidir. Bu, yapıldıkta Omsonra i düellosunun! Amerika ile Avrupanın mali yardımı ülker bir alâkadar müşahidi, İtalya-'iki tarafı da memnun edecek şerait ile elde eğilebilir.,, hamam, diye soruyorlardı. © © başı ağrıyor galiba,, dedikten son- arasında İngiliz diplomasisi çok mu-| ra ihtiyaten cebinde getirdiği gül sirkesi şişesini çıkarıyor. Mendilile İkızın İnıni uğuşturarak: — Kalk çocuğum... Bak seni hasta mı diye merak ediyorlar? Et- rafına bak açılırsın. Sen bana böyle mi söz verdindi ya? diyordu. Gülsüm için bu dakikada başı- YAZAN REŞAT NURİ Tek korkusu evlâtlığın zuhurt! kolunda kendisini tutamıyarak bir) gürültü çıkarmasıydı. Fakat bu-'nı koyduğu bu ana dizinden, avuç nun da çaresi vardı. Baktı ki kız| fazla meraklanıyor, yahut şirretlik #diyor, neşeli bir tavır alır: “Hay | Keşki bıraksalar da hep böyle yat- deli. İsmail neden ölecekmiş. Ben| saydı. Fakat Karamusallı Süt nine bakalım sahiden İsmaili seviyor mu|yi kırmamak için mutlaka başını sevmiyor mu diye senin ağzımı ara-| kaldırmak lâzım olduğunu anlıyor, dım,, deyiverirdi. kavuğunu hoplata hoplata pişekâ- Fakat buna hacet kalmadı.'rın karşısında çırpınan oynıyan ka Gülsüm süt nineyi ele vermiyeceği-| vukluya, yahut ellerinde fenerlerle ne dair ettiği yemine inanılmaz bir zennelerin yeni dünyaya aldığı: zam vefa gösteriyor, çocuklar ön sırada! parayı basmağa gelen mahalleliye, gülmekten kırılırken o arkada süt etraftan bağıran, gülen, el çarpan alnenin yanmda, yüzünü onun diz- ahaliye ürkmüş bir hayvan bakışı lerine kapamış uslu uslu yatıyordu. ile bakıyordu. fbtiyar kadının komşuları ara-| Belki bir yandan kulağına gi- Mora: der korkusu ile Gülsüm derdini her — Çocuğun bir şeyi var büyük|kesten sakladı. Yalnız nedense bu- larında tuttuğu bu sıcak yumuşak! ellerden daha iyi bir şey yoktu. ket serbestii tenkit tezahüratı şeklin de telâkki (edemez. Ve cümhuriyet imüsaade edemez. O Nihayet bu mevi| neşriyatı (hiyanet) tabiri ile tavsif etmekten başka bir çare görülemez. Mevzuu bahis neşriyatı yapan gâ- zetelere soralım. Bunlar henüz bir kaç ay evvel intihap edilmiş olan Bü- yük Millet Meclisinin © meşruiyetini tanımıyorlar mı? Tanıyorlar ise bu büyük meclisin manevi haysiyetini) ne gibi bir maksat takip ediyorlar. Millet Medlisi içinde bu gazetelerin lar olabilir. Fakat filân veya filân meb'uslar hoşlarına gitmiyor (diye hüriyet kanunları ile devletin mukad-| deratına hâkim vaziyette olan B. M. İMeelisi aleyhinde tahrik etmeleri mi lâzım gelir? Maamafih muhalif gazetelerin hep- si böyle doğrudan doğruya M. Meclisi aleyhinde efkârı tahrik eder görün müyorlar. Bunlar da dolaşık bir yöl- İdan ayni neticeye virmak istiyorlar. Meselâ (Yarın) gazetesi gibi bazıları da bütün hücumlarını C. Halk fırka- sına tevcih ediyorlar. Çünkü bunlar biliyorlar ki doğru-! aleyhine neşriyat yaparlarsa kanuni müeyyi- deler ile karşılaşacaklardır. e Günün birinde büyük bir adalet darbesine ma ruz kalacaklardır. Fakat ayni neşri. yat C, H. fırkası aleyhine yapılırsa kanuni cezadan masun akl dır. Halbuki begünkü B. M. ) nin yüzde 95 azası C. H. fırkası mensup olduğuna nazaran bu fırkayı çürütmek, ayni zamanda M. Meclisi azasını da çürütmek demektir. Hat- ta C, H. fırkasının manevi şahsiyetini lekelemek onların nazarında M. Mec Visini lekelemekten daha (o müessirdir. İşte bunun içindir ki bu gâzeteler de diğerlerinin açıktan açığa yürüdüğü suzca yürümektedir. Şimdi bütün bu izahattan © sonra yine salim ve bitaraf düşünen türk| efkârı umumiyesine soralım. İsimleri ni ve siyasetlerini tasvir ettiğimiz ga- zetelerin doğrudan doğruya ve yahut dini menedememişti. Fakat ona da bu hikâyeyi evvelâ ciddiyetle dinli- yordu. Fakat Gülsümün hanrmefen diye geldiğini söylediği gizli bir mektup biraz midesini bulandırdı. Sonra süt ninenin bunu kıza bir sır olarak saklatmasındaki hikmeti de şüpheli buldu. Bir an kendi kendi- ne “acap bu işte bir domuzluk mu var ki,, diye düşündü. Bir azdaha zihnini zorlarsa belki hakikati de keşfederdi. Fakat bu düşünce an- cak bir kibritin yanıp sönmesi ka. dar bir zaman devam etti, Ondan sonra tabii yine karanlık, Evet bu işte süt ninenin bir şeytanlığı vardı. Fakat üstüne farz olmıyan her hangi bir şeyi düşün- mek ve anlamak, onun hikmetince zararlı bir şey olduğundan ne bu i- ye arkasmı aradı, ne de kimseye ir şey sormak ihtiyarsızlığını yap» b. İhtiyar adam bu düşüncelerden sonra Gülsümün yüzüne dikketli deliller| Bu tarada| intihap < kıracak şekilde neşriyat yapmaâktan| hoşlarına gitmiyen bir takım meb'us-| İbu gazetelerin efkârı umumiyeyi cüm-| bu sırrı saklıyacağına dair büyük yeminler verdirdikten sonra.. lala SON HABERLERİ Muallimlerde aranılan vasıflal Müdürler kongresi mü him kararlar veriyor Ankara, 13 (A.A) — Lise ve muallim mektepleri müdür rinin bugünkü içtimamda | muallim mektepleri muallimleri; bulunması lâzım gelen vasıflar ve stajiyer muallimler meseli mevzuu bahsolmuş ve muallim mekteplerinden çıkacak gefi muallimlerin ne suretle yetiştirilecekleri ve mesleki sicillerinf sureti tanzimi meselesi görüşülmüştür. Stajiyerler için altı kişi bir komisyon teşkil edilmiştir. Muallim mektepleri muallimlerinin daha müsmir ve dabi faydalı olabilmeleri için düşünülen ve tetkik edilen tedbirler bf Gazi Hz. kanunları bu tarzı hareketlere asla) Cumartesi günü Is- tânbulu teşrifleri muhtemeldir Ankara 13 — Reisicümhur Hz. nib yazi geçirmek üzre Cuma günü akşamı riyaseti cümhur | trenile (o şebrimizden (Istanbula müteveccihen hareket buyura- cakları şayidir. Meclis reisi Kazım ve Başve- | kil ismet paşalar bazeratı mecli- sin tatilinden sonra İstanbula gideceklerdir. Baytar ve Ziraat | Bu iki yüksek mektep fakülte oluyor Ankara,13 (Telefon)— iktisat vekâleti yüksek Baytar ve zira- at mekteplerinin fakülte halinde idatesi için bir kanun lâyibası hazırlamıştır. Devlet memurları Vaziyetlerinin tesbiti için ken» dilerine sualler sörüluyor Ankara, 13 (Telefon) — Hü- kümet bütün vaziyet- İerini tam olarak ve bütün te- ferruatile öğrenmeye karar ver: miştir, Bunun için bütün memur- lara anket kâğıtları dağıtılacak, memurlar kâğıltaki suallererin cevaplarını eylöle kadar doldu- rarak mensup oldukları dairele- re vereceklerdir. Anket kâğıtlarında memurların menşelerine, yaptıkları işlere, mali vaziyetlerine dair Sualle i vardır. —— m — i Mütekastierle yetimler Ankara, 13 (Telefon) — tekaüt edilen memurlarla yetim maaşı alanlardan ecnebi memleketlere gideceklerin tabi olacakları mu- amele ve maaşlarını ne suretle hedefe dolaşık yoldan ve daha korku.| alacakları tesbit ediliyo; dolayısile B. M. o Meeli: eden aleyhtarane neşriyatı net) hareketi midir? pe , ehmet Asim dikkatli bakıp başını i virdi: — Ne diyelim ölenle ölünmez.. Ölen kurtulur. Biz kendimize ba- kalım. Allah gani gani rahmet eyle sin.. yarın ahrette bizlere şefa- ati dokunur inşallah,, dedi ve ken- dine düşen insanlık vazifesini bitir miş oldu. ... Gülsümün kaçmasına mâni ol- mak için alınan tedbirler artık kalk mış, kız kanatları kesilen tavuklar gibi serbest bırakılmıştı. Şimdi ar- tık sopa ile kovsan bir yere gidecek hali yoktu, Gündüzleri eski halinden farkı yalnız renginin uçukluğu, bir de es ki savrukluğunun son derece art- mış olmasıydı. İş görüyorum diye jotu ota suyu suya katıyor, cigara is kemlelerini, oturakları deviriyor, bir yığın bardak çanak kırıyordu. Bu kabahatler için onu döğüp söv- meğe kalkacak olurlarsa büyük ha- nım karşılarma dikiliyor: “Yoo. günahtır.. kaza bu.. mahsus yapma dı ya..,, diye onu müdafaa ediyor- du. Kendi hesabına Gülsümün bu alelâde bir (tenkit) midir? Yoksa cümhuri- yet rejimini tahrip edecek bir (hiyrif İ bir zelzele olmuştur. ana çe- seneden itibaren tatbik edilecektir. Yarın da saat 9 dan itibartf komisyonlar meselesi ve heyeti umumiye içtima davam edecekti Yeni bütçe Bugün Mecliste müjf keresine başlanac8” Ankara, 13 (Telefon) — let Meclisi yarın (bugün) öğ İ den sonra toplanarak 931 çesinin müzakeresine başlıyaci tır. Müzakereye (başlan evel maliye vekili Abd beyin cümburiyet idaresinin gi kizinci bütçesini teşkil eden yefi İ sene bütçesi hakkında izah vereceği söyleniyor. Bütçe encümenide mülbsl bütçeleri tetkike devam ediy Bunlardan darülfünun bütç meclise verildi ğ Muhtelit tedrisat Maarif vekâleti bu habefi tekzip ediyor Anakara, 13 (A.A) — Mas vekâletinden: 13 Temmuz tarifi “Son Posta,, gazetesinde Anka” hususi telgraf havasi olarak Maarif vekâletinin talebe te yüdü karşısında önümüzdeki defi, yılından itibaren muhtelit tedi satı liselere de teşmil edeceği yazılmıştır. Vekâletçe böyle tasavvur mevcut değildir. Italyaya seyahat kolaylaştı Roma, 13 (A.A) — Haricif€ nezareti, italya hükümetinm ö memleket arasındaki temasla! teshili maksadile italyaya gel€ cek Türkler hakkında konsolof” luk vizesini kaldırdığını Tüf kiye sefaretine bildirmiştir. Konya belediyesi hacizdef kurtuldu , Konya, 13 (A.A) — Beledi” yenin borcundan dolayı mallaf” na ve icar bedellerine kons” haciz kaldırılmıştır. Edirnede zelzele 1 Edirne, 13 (A.A) — Dün gec | saat birde 15 saniye devam edef günlerde yaptığı sakarlıklara içi den memnun bile oluyordu. Ne d sa bu çocuğa bir fenalık etmiş s8 lırdı. O da onun çanağını çöm ğini kırarsa bir dereceye kadar deşmiş olurlar, vicdanı rahatla! , Buna mukabil Gülsümün gindeki uçukluğu bir türlü affe: miyor, kız onu üzmek için kast! yüzünü boyuyormuş gibi sinirle” yordu. Arasıra: — Baksana süt nin€” /Ben bu çocuğun çehresini hiç be: nemiyorum.. Biz galiba fena bif sey yaptık?,, diye Ka usallı “1 nineye çıkışıyor, batt Acaba dattığımızı söylesek mi?,, diye La reddütlere düşüyordu. Bu meselede onu asıl öldür“ şey yaptıkları işin iyi mi fena © olduğunu bir türlü kestirip atai masıydı. Yoksa süt ninenin telkif”| leri ikinci derecede kalırdı. Onun her hangi bir fiil ve bi” rekete iyi yahut fena demesi için fiil ve hareketin insanlar arasmdf iyi yahut fena diye şöhret almış o ması İâzımdı. Bitmedi)