Evin hanımı — Yeni hiz- metçi daha gelmedi mi? Ahçı — Tam kapıdan gi- rerken eskisi çıkiyordu. On- da iki biletvarmış, beraber- €e sinemaya gittiler. Aşka dair Milliyet refikimiz, “Aşka dair ne düşünüyorsunuz?,, başlıklı bir ankete başladı. Şimdiye kadar bu suale cevap verenlerin hep eski ve Yaşlı üstat. lar olduğunu görüyoruz. , Canım, bu yaşlı © zevata böyle bir sual sorup da onları Müazzep etmekte mana var mr? Bu © suale cevap verirken onlar tarihi * kâdi- me ait bir hatirayı anmış gibi ol- mazlar mı acaba? ,Bu anketin muharriri bir bek- taşi bulup'ayni suali ona da so- racak mı acaba? *.. Karpuz ve kapuğu Denize girmekten © çekinenler veda, artık soyunup atlıyabilirler. Dünkü gazeteler karpuzun ilk mah sulü geldiğini © yazdıklarıma göre kabuğu da denize düşmüştür. Hemen Cenabı Hak o kabuğun ızın altına düşmesinden | ayı bizi korusun... Âsarı atika Asarı atika haber © verenlere » mükâfat verilecekmiş. O halde işsiz halka iş çıktı de- mektir. Artık hazinei Sili önün de nöbet bekleyip Bulgarlara $a- tılacak asarı atikayı haber verme ğe savaşırlar her halde. Bir tanıdık bu mükâfat haberi- ni almış, düşünüyordu! haber versem ri İğ Topin Iğne ZE ar e mam mM AE RN Kızlar çukura düşünce... Yazan ; Aleksandr Kuprin Gecelik misafirler gittiler. Şi dlmlenme ve iş saman, Etiler. Şimdi Müessese müdürü kadının odasın- © da beş kişi oturmuş kahve içiyor. Biri mEfsseseye İsmini vermi, Markovnadır. Altmışlık “İran gük boylu tombalak bir şey, aşağıdan yukarı doğru süzülecek olursa üst üş- te konmuş üç pelte topunu. andızır, Bunlardan ön aşağıdaki en büyüğü ye yukardaki en küçüğüdür. Etekliği, kop sesi ve kafsı.. Şurası gariptir ki sol. gun mavi gözleri bir genç kızın, adeta bir çocuğun bakışlarını andırır bir su » rette bakıyor. Yalnız alt dudağı mo- rarmış ve ıslak olarak sarkan ağı bir ; kocakarı ağzıdır. Yanında koca İzai Saviç oturuyor, sakin, sessiz kırçıl küçük bir ihtiyar, Müesseseye kapicı olarak girdi, 0 sırada Anna Marke;nz vekilharç idi. Eski kapıcı o zamandan beri karısının dü ve: 5 — VAKIT 7 Temmuz 1931 — Acemi eşkiya Karı koca tatil zamanlarını Fasta geçiriyorlardı. Bir gece kadın, durup dururken damdan düşer gibi sordu — Kocacığım, şimdi eşkiyalar ba- sıp da beni alırlarsa ne olur? Kocası hafifçe gülümsiyerek cevap verdi: — Canım, öyle bir şey olur mu? Kadın, garip bir israrla ayni ba-; his üzerinde duruyordu: — Lâkin sahiden gelirler de beni alıp götürürlerse ne dersin? Erkek cevap verdi: — Pek yeni ve acemi eşkiyalar ol- duklarına hükmederim. Oteldeki su! Nazik yolcunun biri yüksek bir e de bulunan otelde otel sahibine dedi Evlenecek hizmetçi Çallının tarifi Hizmetçi buhranı, yeniden hizmet- Ressam Çallı İbrahimin tablola- çi bulmak müşkülâtı o malâm. Tam)rı kadar sözleri, itiyatları da orijinal bu sırada evin. hizmeçisi hanıma mü-'dir. Bazan cümlelere bile kendine mah racaat etli, dedi ki: sus bir şekil verir, Kelimelerin gramer — Hanımefendiciğim, ben sizin|deki mevkiini değiştirir. Meselâ (Çal kapmızdan omemmunum. Fakat bip 11) onun isin; gibidir. Ve o kendisin- kısmetim çıktı. Evleneceğim. Deği | dan kendi yaptığı bir işten bahseder. için müstade edin, artık sizin evi br-'ken; rakacağım... İS — Yarabbi Çallı, gittim, gördüm. Bu teklif karşısında hanımın çok|Der, Bu: canı sıkılmıştı. Her halde bir sebep, — Ben gittim, gördüm! demektir. bir bahane bulup hizmetçiyi (o alıkoy-| Geçenlerde bir mecliste Çallıdan bah- mak istiyordu. Dedi ki: solunuyordü. Arkadaşlardan birisi: — Fakat kızım, evlenmeğe karar — Durun, deği, size Çallıyı tarif vermeden evel iyice, etraflıca düşü-| edeyim! nüp taşındın mı? Zira oher izdivac — Haydi! saadet vermez. — O sıfatı isim ve ismi zamir ye! Hizmetçi cevap verdi: rinde kullanan yegâne adamdır. — Evet hânimefendi, iyice düşün- Tren kacınca düm, taşındım. Fakat her halde ev- Karı İle koca e yetişmek için — Yavrum ne yapıyorsun. kardeşinin bütün bebekle» Nik hayatında sizden daha mes'ut b t ki: etti oluyümmdğim: anla ii — Burası pinarlara, çeşmelere w rini o Iki arkadaş, bir akşam evelki balo i #aklır. Halbuki ben fazla su içerim, mt kalanları - | İstasyonda ağız kavgasına başla- ayan çiğ- hakkında konuşuyorlardı: İdılar. Her ne kadar zahmet olursa da nemiyecek olduktan sonra — Nasıl, senin yanımdaki pek fındıkçı bir şeye benziyordu. Nasıl, sana epey sıkıntı verdi mi? — Hiç birisi mühim değil ama tam Kadın cevap verdi: eve gideceğimiz sırada kendisini bü) © | Sen ğe beni yolda deli gibi koş lamadım, iturmasaydın, istasyona daha geç gele Serlevha cektik, Öteki treni bu kadar bekleme- Kadın güzelliği hakkında anket ya ii e EM an pan gazetelerden birisi muharrir (T.) vallı hayv veni kil Beye de fikrini sormuş, cevabını neyi Küçük çocuk annesinin yeni kür. retmiştir. künü görünce hayretle sordu: CT.) Bey verdiği cevapta güzel bir), — BUNU sıkarmcıya kadar kim bi kadını hilkatin özene bezene * vücude| paz” ağir me kadar ği bana içecek su bulur musunuz? Otel sahibi gülümsiyerek cevap ver di: « — Neden zahmet olacak, biz her za mân yangın tehlikesine karşı kâfi mik tarda su bulundururuz. Çabuk düşme Maca sınıfta 55“7,9- 14 -— Tahtadan daha fazla süratle ye- re düşen cisim nedir? Talebe cevap verdi: — Taş efendim. — Taştan daha çabuk düşen? — Demir, efendim. kadın). © Erkek diyordu kir — İşte senin ahmaklığın olmasay- idı, muhakkak trene yetişecektik... insan otomobile niye biner? Yüksek ses Adamın biri mezat memuru olduğu için “bağıra bağıra konuşmağa © alış mıştı. Bir gün 'yine (bağıra bağıra telefon ediyordu. Bitişik odada bulu. nan bir adam sordu: — Nedir, ne oluyar, bu adam neye r? — Efendim Ankara ile konuşuyor. Diye cevap verdiler, Adam: getirdiği — bir manzumeye benzetiyor, 'den daha çabuk? — Ayol telefone etsin me diye güzel saçları o manzumenin serlevhası mz hi ağzma götürerek ge- a üşteğiler ve nihayetikendisini yoruyor? Dedi. A a eş ii| © — Bir daha babandan böyle bal|içlerinden bir tanesi cevap verdi: Hareket merâklısı güzel gözü en güzel beytine teşbih e- diyordu. Bir gün bir mecliste bu teşbih mev zuu bahis olurken genç ve güzel bir' hanım (T.) Beye: . * m en fazla hoşuma giden kısım bu oldü. Dedi. Bu sözü söylerken genç hanımın, saçları biraz karışmıştı. (T.) Bey gül setme, ağzına biber koyarım. — Borsada hazı şirket eshamı.. Konuşuyorlardı: — Şu Sadr; Etem, harekti pek s8- ven bir muharrirdir, — Ben zannetmem; yerine roma» nında. bile. çıkrıkların »dütduğundan bahsediyor. Hem sen buna nereden hükmettin? — Monşer, Akşam gazetesinin ede biyat anketine bile Adada eşek üstün- de yürürken cevap vermiş. icat! İki kumar meraklısı konuşuyorlar — Öyleyse hanrmefendi, dedi, ser lerhanızı biraz düzeltir misiniz? Hararetli bir münakaşa İki arkadaş hiddetli hiddetli imi: nakaşa ediyorlardı. Birisi: — Eğer ben-haklı değilsem, ben başımı keserim, dedi, Ötekisi dedi ki: — Eğer ben haksızsam, şu cep def- terimi param parça ederim. Birincisi itiraz etti: — Heh, senin defterin bomboş. Bu iki genci dinliyen bir: üçüncü delikanlı söze karıştı: — İyi ya, ikimiz de evsafı biribiri- ni andırır şeyler üzerine bahse giriy di: — Şu Mehmet Bey akılk adamdır : vesselâm; Monte Karloda rulet partile rinde kazana ".x bir makine keşfetti. — Bari bu sayede epey (kazandı — Krzanmaz olvı ıı. şimdiye ka dar bu makineden on tane sattı, Tuzun tesiri Kadın — Doktor kocamı içmekten menetmek için bir toz verdi. Ben de bunu kahvesinin içine koydum. — Ey, faydası görüldü mü? — Artık kocam, ağzına kahve koy vi ir. Maamafih bunu;bana ne yaparlar düşünsenize! atlatmağa muvaffak olmuştur. Karşı-İne diyebilirim? birisi so-İsındaki dört şahsın vicdanları da pek Madam Anna sözünü kesiyor: birr Tm de mere be.'rahat değildir. Maamafih cümlesi ms- — Fakat Mösyö Kerbek.. kız sin- raber gaddarcasına döver. Sermayele-|Zideki Tekeli ve kanlı sergüzeştleri mesini rlşte basmıştır. i m TU Çeviren : M. Gayur |Tin arasında onun bir sevgilisi mutla- lek icbar) addederek vicdan azabı çek) (| İzai Saviç tekit ediyor: : i ka bulunur. O sevgili; başvekilharem memeğe çare buluyorlar. — Evet orası muhakkak., Bundaht patentesi altında kaldı. Bir işe yarıya- dayağından daha ezalı olan muhabbe- Herkes kahvesini kaymakla içiyor.| başka eve girerken rizası ile girdiğine bilmek için az buçuk keman öğrendi, tine katlanmak mecburiyetindedir. Di-| Yalnız Kerbek fincanına (obenediktin/dair bir kâğıt imzaladı. . Şimdi akşam olunca dans havaları ça- ğer vekilharç sermayeler arasından se|koymağı tercih etmiştir, Oraya birl | Emma Eduardava kalın sedasile lar veyahut sarhoşluklarında göz ya- çilmiştir. İsmi Zoçyadır. Sermayeler/lüttu mahsus olarak gelmiş gibi bir|söze girişiyor: $r dökmek hevsini besliyen bazı küçük| onu, (küçük vekilharermız( diye çağr|duruşu var.. Patron kadın tatlılaştırİ - — Hem de burada ona evin çocuğu memurların arzusunu yerine getirmek Tırlar. Sıska bir “şeydir. Kıvranarak|mağa çalıştığı bir sesle diyor ki: gibi bakıyoruz... ç için bir matem havası gıcırdatır. gezer ve şehlâ baktığı: — Canım Foniç... meselyi dallan- Kerbek can sıkıntısını gösterir bir Odada iki kadın daha oturuyor. Yüzü pembedir. Aktörler ve bahu- dırmağa ne hacet. Bir söz söyleseniz|tavırla diyor ki: Bunlar başvekilharç ile müavinidir.) suş komikleri çok sever. Emmma Edu-|kâfi.. t — Mesele orada değil. Kendinizi Başvekilharç Emura Eduradovna kes. ardovnaya karşı hadsiz bir rabıta gös- Kerbek yarım bardak benediktin|benim yerimde farzediniz.. Vazife vazi- tane renginde saçlı üç kat çeneli kırk! terir, Beşinci şahıs atlet yapılı bir â- yuvarlıyor üzerine aheste aheste bir İsİfedir ve vazifede hulf etmek fena ne altilrk bir kadındır. Hâin bukışı gözle dam olan zabıta memuru Kerbektir.İki yudum kahve içiyor, Sonra sol elis|tice verir. a etrafı siyah çizgilerle çevrilmiş| Kerbekin yelpaze gibi yayılmış kızılİnin orta parmağı ile bıyıklarını dü. Madam birdenbire ayağa kalktı ve ee rengi yüzünün alt kısmı|bir sakalı, uyku süzülen mavi gözleri, zeltiyor ve gözlerini masaya dikerek, kapı tarafına doğru terliklerini sürü- e İKE şeklinde basıktır. Rurgu in/az nezleli ince bir sesi yardır. Vaktile| ellerile likayt bir işaret yapıyor: yerek polis memuruna dedi ki: bi kav Arı Üzerine papağan gagası) zabıtai hafiyede bulunmuş ve bileği- — Ah madam Anna. bilseniz neye — Mösyö Kerbek yeni tadilâtımızı zi Tilmuş durur, nin kuvvetile isticvap esnasındaki gad|maruz kalırım. Genç kız iğfal edilmiş! görmek ister misiniz? o müessesemizi Anna Markovnanm bir iki seneye|darlığı sayesinde bütün haydutları)ve.. nasıl diyeyim. bir şey... Haneye| büyültmekteyiz... kadar işleri bırakarak müessesenin bü| susta durdurmuştu. celbolunmuş.. şimdi ebeveyni onu ara-| © Fem söylüyor hem de gözlerini ma tün haklarmı yarı peşin yarı taksitli Vicdanı rahat değildir. İki senejtiyor.. O başka bir eve kaçıyor.. ve nil nasız manasız kırpıyordu. Kerbek aya para mukabilinde bu kadına devrede-| evvel altmışlık zengin bir kadınla evle|hayet izini sizin evinizde buluyorlar.) ğa kalktı: ceğini herkes bilir. Bunun için serma-İnerek bir müddet geçince kadını boğ-| Yani benim dairem dahilinde... sonra yeler bu kadma hürmet ederler ve ken disinden korkarlar, Zaten içlerinden /Bitmedi) Ben İğne dini özenen m5