—#i m Wemmuz'193) » O saatte donanmış bir Yapranun üst katında levha üzerine büyük bir tek kelime keloğ... nın üst katını iki ilânları süslediği üstünde iki kişi , hem ke- #ne demek yahu? bir kelime... #“rakı ismi olacak! p öylemi bilmem, fakat vapurdan girer k tepördiyot, kloro- li gelir gibi oldu ve dü #ettiğim bir tanı- . ae urda, dedim, insan bi. bayılabilir, hastala- ik attığın yerde Evep verdi: — "anlıyorsunuz; vapur ec- Fârmakoloz diye tashih ©” “ma, eczadan eser ni yegâne uzun saçlı wıklı olan zat Fazil di. Izgârndan korunmak orta kat kamara- na gelenlere rumca, ansızca, Latince ve iakoloğ kelimesinin diyordu. ;#m: #masya müverrihi hoca Ef. de bu gezinti de diyordum, şimdi he- , #limenin (Parmak) ve âelimelerinin birleşme- ötude geldiğini söyleyi- myo çekiyorlar... ol «gi bir sesle, tenezziihün ığılakikadan beri her şe- düşündü, son- | İ | Ahmet Polis Haberleri Neden oldu? Cebinde rakı şişesi bir ceset Dün sabah Eeşiktaşta ıbla- mur köprüsünün altında bir ce- set bulunmuştur Yapılan O tahkikatta isminde birisine ait ol- İ doğu anlaşılmıştır işa bir genç bağırıyordu. | Bu “armakoloğ kim? Diye | mn ki: ın babası sağlığında, iler namma ibtifaller ların önüne düşerdi. iriler namma yapılan toplantıların önüne dü ek meraklısıdır. n ; * * Hediyelerin bir kısmı kağıttan şeylerdi. Bir genç, ya- di hanıma diyordu ki; | — Bütün muhallebici dükkân. şöyle bir levha görülü- “Bütün tatlılarımız halis şe- mamüldur.,, da şu şekilde bir lev- ir: “Bütün hediyele- surette ilân edilenleri sedin üzerinde 32 kuruşluk bir rakı şişesi çıkmıştır. Ahme- din sarhoş olarak köprüden ge- çerken yere düşüp öldüğü tah- mia edilmektedir. Maamafih işin içinde bir kasıt ve cinayet ol- ması ihtimali nazarı dikkate alı narak ceset morga nakledilmiştir. iki küstah Türklüğe hakaret eden İki ermeni dün tevkif edildi Agop ve Kevork isminde iki ermeni Pangaltıda hükümet ve bazı zevat aleyhinde tefevvühat ta bulunurken yakalanmışlardır. Küstalrermenilerin ilk istiçva bında tevkiflerine lüzum gözü müş ve tahkikatın mevkufen ce reyan etmesi kararlaştırılmıştır Kandilli faciasının sebepleri Dün Kandillide Vahit B. is- minde bir gencin 'sevdiği Fele- menk bankası daktilolarından Belkıs Hanımı öldürdükten sonra beynine bir kurşun sıkarak inti- har eltiğini yazraştık. Kandilli polis merkezi tarafım dan yapılan tahkikata göre bu âşk faciasına; Belkıs hanımın ailesinin Vahit Beyle evlenme- sine müsaade etmemesinin sebep olduğu sarahaten tahakkuk et- miştir. iki gencin cesedinin bu- | Tandüğu çınarın dibinde bazı ya- kı mış mektup izlerile kızın va- lidesi tarafından yazılan bir mek- tup görülmüştür. Bu mektup ta Eelkıs hanımın hiçbir yakit Vahit Eeyle evlen İ mesine müsaade edilmiyecektir. Kâydedilmektedir. Diğer taraftan Belkıs hanı- mın son zamanlarda banka kadaşlarından bir genci sevdiği söylenmekte ise de bu bir riva- yettir. Bir kavganın neticesi Galatada sandıkcı Hasan ve Selâhattin isminde iki kişi kav- ga etmişler, Hasan eline geçir- diği bir ekmek bıçağile Selâhat- tini sol böğründen ağır surette yaralamıştır. Yüzmek bilmiyen bir çocuk suda boğuldu Gülcemal vapuru dümencisi Necip Efendinin oğlu 10 yaşla- rında Rasim dün Galatada şarap iskelesinden denize girmiş fakat yüzmek © bilmediğinden boğul muştur . Bir amele ağır surette yaralandı Haydarpaşa İstasyonunun i tamir edilen kısmında çalışan Tahsin isminde bir amele dün kırılan bir latadan yere düşerek ağır surette yaralanmıştır. de vardı. Bunlardan bir kısmı için birisi: — Hasan kuvvet şurubu diyor- du, herkesten fazla Masan beye yaramış, onu şişmanlatmıştır. Arkadaşı ilâve etti: — Faydasımn faydası da en çok kendisine dökünuyor... * Bu gezinti vapurun mütemadi düdüklerine, cazbandın sürekli Çalişma tağmen yine oldukca sessiz geçecekti. Şayet gece Kadiköy iskelesine çıkan paşa zade bir farmakoloğ kendinden geşip: Voöyvol diye bağırma- Zeplin İğne saydı... bulunan | bunun | i ÇİLE RİYA i Hayatta en büyük zıya nedir? Bir bahanenin avakıbi Karşıyakada bir ikamet — Kay- seriden İzmire bir kol — Necat ihtimallerinin iflâsı Sahilde kumları eşerek aranan teselliyet — Heyhat | hayatımın en büyük acısı, —53— Yazan : Halit Ziya İ Beni İstanbuldan çağıran hastalıkini gördükçe gülmek vesilelerini her- haberi tamamile uydurma bir Behüne taraf efliyen bir şefkat havası (le mu| İdeğildi; annemin İzmtire gelelidenberi hat olduğumu dikkat ettikçe zavallı.) alnında çizilen endişe çizgisinin mana gımın daha sarih bir ifadesini bulmuş; #i, onan günden güne artan yalnız kal olurdum. Sabahları ona veda ederken,| mak, karanlık odalarda saatlerce dö- akşam avdetimde onu daha iyi bulmak İşünmek, kimse ile görüşmemek, ancak ümidile avunmağı çalışarak, çıkar. Jailenin etrafımda deveran eden Koca k#/drm; akşam Karşıyaka vapurundan çi Irıların, dalkavuk kadınların gevezeliks| kınca birden bire eve avdet ederek sa- İlerile oyalanmak, beni gördükçe ışıl-| bahleyin icat olunan ümitlerin boşal dıyan sözleri mutadden derin bir ©e| çıktığına şahit olmamak için ya uyan min gölgeleri ile sislenmek kabilmden!bir sevran yapar, yahat deniz kenarın arazı ile teeyrüt ediyordu. Muhakkakida bir kakvede bastonumun ucu İle hasta idi, onu için İçin kemiren bir şey)kumları eşerek fevkal'memul bir hâdi ler vardı ki onun ismini hekimlerin an «e zuhurunu beklerdim. Bir akşam vi-| cak bir dudak hurması, gözlerini önle'ne böyle düşünürken, tahliline lüzum rine indirmesi ifham ediyordu, Rir 4-| ralrk tebdili havadan bahsolumdu: Ra- dos, Berut, Mısır tezkâr edildi; hiçbiri ne muvafakat etmiyordu; hele İstan. buldan bahsolununca şiddetle muhal fet etti. Orada kalan eski hayatın ya- digârları fle, yahut, kendisinden sak. lanan sevgili kardeşinin oraya gidil'n- İce artık tahakkuk edecek olan acısıile görülmiyem bir ihtiyacın sevkile, içtim. içtim; tahammülümün pek çok fevkine çıktım; ve birinci defa olarak eve sar hoş avdet ettim. İ Herkesten evvel bu habamın nazari! dikkatine çarptı, hiçbir muahaze keli-| mesi söylemeden beni yukarıya çıkmak tan alıkoyan bir işaretle aşağıda, ân- nemden uzak bir odaya götürdü, se- karşı karşıya gelmeğe nefsinde - kâfi kuvvet bulmuyor mi Bir aralık babamın onu sevindiren bir teklif; oldu; Rumelinin muhtelif| taraflarında gezdikten sonra nihayeti Pergyamaya gönderilen eniştemin ya- ima gönderilmek. Kız İle beraber |bulunmak onu memnun etti, ve uzun! İhir mevsimi orada geçirdi. Avdetinde hekimlerin müttefikan hükmü bu ika- metin aleyhine sudur etti, Ve karar ve İrildi ki İzmirde havası en mutedil, se ması en müşemmes olan Karşıyakaya götürülecek... l İ Bana çocuk gihi sevindi. Zarif, kül dirin üzerine oturttu, başımı okşıya- rak, ancak o zaman ağzmı açtı: — Bir az burada istirahat et de.dedi. Bu kifayet etti; başıma temas eden 6 el, bana şefkat hissi veren o söz o za mana kadar birikmiş acılarımın ©0$- masına sebep oldu; sedirin kapandım ve uluya uluya ağladım. An-i nemin asıl matemini işte bu gece bu- rada tutuyordum. Bir akşam onun odasına girdim. O hiç hareket etmiyordu, gözleri kapa- Lıydı, Yalaz ince birer kalem halini! çük fakat hoş bir köşk... Onum her ta- alan soluk parmakları çarşafın bir ke rafı memnen bir tebesslisile dolaş, narında bir derüni ahengin midrahı gi- ir. kendisine bahceve ve güneşe karşı'bi K'mildamıyördü. bir oda intihap etti: onun yanımda bir; Sakitane kanapeye, onun ta yata-| küçük odayı bana gösterdi: iğının karşısma oturmuş, bekliyordum. !Bir aralık fevkalâde bir hâdise oldu: ! — Burada da, ta yanı başımda y1-; ii A tarsın.. dedi; beni münkün mertvbe) Oo Annemin gözleri hep öyle kapalı i- ken sesini, sanki bir rüyanın ârfâsin- yakın bulundurmak istiyordu. Onun a sıl sevinci aileden, babamın ailesinden,; dan, örtülü, sisli bir sesini işittim: İo muhitten uzak kalmaktan tevellüt| Haliti.. dedi, orada mısın? -—- Evet, an ediyordu, zannederim. nel. bir dakika durdu, sonra yine w Marizane bir alınganlıkla küçük| sesle sordu: — Haniya sen bir şarkı bir nazardan, bimâna bir kelimeden tur) söylerdin. Onu bulamıyorum. Bana o- lü türlü İstintaçlar yapa yapa onda a-)u söyler misin? Ama pek yavaş, yal- deta bu Âlemden bir tevehhüş hissi pey|n'2 ben İşileyim... ida olmuştu. Yalmız kendi ailesi Arası. Hangi şarkı idi 07.. İkimiz beraber na gittikçe onun değiştiğine dikkat e-aradık, nihayet buldak, bulduktan son; derdim. ra dudaklarında bir memnuniyet teves| Kayserinin bir marufiyeti tarihsye|sömü dolaştı, elile bana: — Geli, de İye malik olan Haer Bey ailesinden Je di. Bir iskemle alarak ta yatağının ne İlen annemin vefat etmiş bir dayısın.narma kadar gidip oturdum, elini u- dan İzmirde kalan akrabası vardı ki.izatti ve elim; aldı, parmaklarını par- İzarafeti edaları ile, halisiyeti vicdan: | maklarımın arasma geçirerek: — Hay ları ile, bilhassa eski taşra asılzadegâ-|di, onu hana söyle... Ama yavaş, pek nında an'ane olarak muhafaz edilen) yavaş. kibarane hayatları ile her ikimizde pek| Ö zaman mırıldanarak: söyledim :| İmumis, pek müferrih tesirler yapardı. Hali nrz'inde acırsın sevgilim din.| Bu muhitin İçinde iki üç günlük misa|le Bent İferet annemi eski şetareti mes'udani| © 4 Benim rı/hı reodrum seven ölsün ne iade edercesine hayır aver bir Şifa) mü seni. |mukaddemesi teşkil ederdi. Fakat an-| © o yakit gözlerinin kenarından yek. vo eydi se İM Si, diğerini takip eden xeri yaşların do İda tevakkin r, a i İsında bir parmağını #ikağına dayız - nuk, getgin yanaklarının: yeşile dönen ray derin düşüncelerine avdet ederi. rengi üstünde yuvarlandığına dikkat eği ; lord da b ettim; parmaklarını parmaklarımdan İle manti bir sifa mükdddemesinin (99rok Tulumu elim istra plarma da: vdeteidiretime inasâMefikat “Meyank!|ha ziyade mağır almakla missade etmek istemi k. bana işaret etti: — Günler geçtikçe artık inkâr edilemiye. N , İcek bir hakikat olmak üzere görüldü) HaYdi. artık giti, demek istedi. | ... ki onun için bir necat ihtimali kalma- İ mıştır. Bugünden #onra geçen elem günle rini, nihayet o müthiş acının götleri Bu hakikat yavaş yâraş, burula oy-Jarkasında kalmış bir tabut şeklinde ta) İrula sakulan bir kızgın şiş aersi ile ru hakkuku gününde tasvir etmiyeceğim:| İhümün ieine girdikçe, ben daha onu ya |edemiyeceğim.. tağında serilmiş görürken , malemi- © günden sonra artık Karşıvakaya nin ıstırabile kıvrânıyor.. nefsimi ha'dönemedim, zâten Artık beni bırakımı. yatm dağdağaları atâsında yuvarlan-İyat ailenin elinde iradesini kartetriş| İmağa salıverirken göğsümün üstündejbir vücut uysallığı İle nefsimi salver- Htazyik eden ve beni nagehân haykır-|miştim. Oradan oraya beni alıp götü: İmağa , acımı harice taşırmağa sevkey/rüvorlardı; nihayet kendime bir -hü- İliyen bir ağır taşın Oesayi osikletivilçat yayineya kadâr seri merhale ©la-| İduydum. İrak, yine bir aşk tedavisi sayahatin- Yazifeden başka bitün © iştigaller den avdet eden Süleyman Beyin yanı- bittabi seyranlar, eğlenceler Harmüş na, Güztepe köşküne gittim. | |tu. Btrafımm bana takayyit eden, be| Halit Ziya: Uşşakisae| .* üzerinej” Münakasa ! Her gün gazetelerde ökursumur.. ..dairesi için münakasa ile şu kadaf er zak alınacaktır. Şu almacaktır, bu almacaktır.. So nunda bir kelime. münakasa ile. Bu münakasa kelimesi zanediyo- rum ki mütemadiyen devlet alış veri. şinde bir nevi aldanma mulkeabilidir. Hem nasıl bir aldanma.. kanunj ve nizami... Devlet müesseselerini müteahhitle, veyahut pazarla karşı karşıya “koyan kapı münakasa değildir. Münâkasa bir eski zaman mantığı, ve bir eski zaman aldanma usülüdür. Ahnacak her malım dünyada bir mali. yet fiatı vardır. Bunun haricinde bir iş yapmağa çalışmak, daha ücuz bir mal almaya çalışmak mahdut ve dar pazarlarm işidir, Mahalle bakkallından bir aşağı beş yukarı eşya satın alır gibi beymelmi. lelleşen pazarlardan münakasa ile mal almak münekiin değildir. Aldanmamanın yegâne çaresi der. let namına alış veriş yapanların köh- ne pazarlık, köhne münakasa usulleri yerine biraz dünyayı tanımaları, mese lâ maliyet fiyatı hakkında bir fikir sa. hibi olmaları Hizimdir. Devletin kanuni mevzuatı arama giren bu, münakasa kelimesini (mali. yet) fiatı ile değiştirmeli ucuzun ve pa. halının zararından ancak böyle kurtu. luruz. » YENİ REJİMİN MÜREBBİSİ Yeni rejimin mürebbisi ne yapı- yor? Belki pek çok şey, fakat ben müreb- bi ve çocuk deyince gözümün önüne şu mânzarâ geliyor: Polisin ve jandarmanın ve mevkii iktidarın cümhuriyet idealiüden uzuk- laştığı gün tek başma, eümhüriyet ve rejim için döğüşecek sinsi ve passif ge ri kütlelerin safları karşısında bir mar tir olmayı göze aldıran çocuklar, genç ler bir darbede yenilik bayrağını açı- yor, biç olmazsa onlar birer (Sparta. küs) rihi gözümün önünde canlanıyor. Yeni rejimin mürehhisi yarmın ge niş nikbinliği içinde bu karanlık endi- seyi kendisine ideal istandardı addet- melidir. Her şey olmuş, ve yarınki çocuklar için mücadele bitmiş farzedenler şüp- hesiz ki bugünkü genci ideal için dö- ğüşecek insan diye yetiştirmeyi kiç öl mazsa İkinei plâna koyarlar. Mürebbinin düşeceği en büyük teh- like budur. Nasıl cemiyeti akvamın sözlime uyup orduyu inkâr eden sulhe kavuşa- mryorsa, günün siyasi kudretine daya- nip her şeyi penbe gören mürebbi de işini yarım yapan insandir. ... Orta mekteplerin tarih derslerin- den dönenlerin çoğunu galiba istiklâl harbini ve Lozan tarihini Bilmiyenler teşkil ediyor. Çocukların ellerindeki mektep ki. taplarmda, Lozanın tarihini, milet meclisinin ne zaman toplandığını Si vâs kongresinin ne zaman açıldığım, hilâfetin lâğvmı baştan başa ters ra. kamlarla anlatan ne kadar çoktur ©) Terbiye merciinin her şeyden ev. vel inkılâp terbiyesinin daha gok İz- landırılması için inkılâp terbiyesi İti- barile umumi vaziyetimizi biraz dala yakından bilmesi lâzrmgelir. SADRI ETEN (*) Tallın ve Terbiye Heyetinin ka bul ettiği mektep kitaplarının — tavih yanlışları haklanda 23 kânuruteni 941 tarihli Vakatte “Gençiere inkildiı sami öğretiyoruz. makalesinde tafsildt tar dır. Pul buhranı Son günlerde şehrimizde dam- ga pulu buhranı başlamıştır. Şebrin muhtelif yerler nde bil- hassa beş kuruş'uk pul biç bu- 'unmamakta halk pul tedariki çin çok müşkilât çekmektedir. Söylendiğine göre bura sebep defterdarlığın bayilere iki yüz liralıktan aşağı pul vermemesi ve evvelce bayilere bıraktiğı ©$ iskodtöoyu kaldırmasıdır. ân dolayı bayiler pul alamamektar dırlar.