yg — 6 — VAKİT 10 Haziran 1931 100 de 100 Aşk Yazan: Jean Sasserre Çok sıcak bir gün, West End cad- desinin bir ucunda, bir doğum evinin kapısında, merdivenlere oturmuş bek- liyorum. Yanımda Alhertina Rashın dansözlerinden Marion ile Helen Francis Halligan isminde bir çocuk! var, İki saatten beri, içerde, doğurmak üzere bulunan tanıdık bir kızadn ha. ber bekliyoruz. Bu kız, eskiden bir dansözdü. Ma. rion ile Helenin üç senedir arkadaşı idi. Bu üç kız, Hallingan içlerinden bi risi ile evlenene kadar, biribirlerinden ayrılmazlardı. Şimdi, bu izdivacın neticesini bek- liyoruz, Hava © kadar sıcaktı ki ceketimi ve boyun bağımı çıkarıyorum. Arada sırada, ilerdeki eczaneden gidip soda a- lıyoruz, getirip kızlarla beraber içiyo- ruz, Kızlar söyleniyorlar: — Zavallı, kimbilir ne kadar ezi-! yet çeker? Koca, müteessir oluyor, bu işte ken disinin de kusuru olduğunu anlıyor, fakat teessürünü de gizlemeğe çalışı- yor. Amma, kalpsiz, görünmemeğe dikkat ederek. Halbuki iyi kalpli çocuk tur, Halligan, sahne kızlarının arzu et- tikleri koca tipinin mükemmel bir nü munesidir. Bir bankada kâtipti. Karı sma, küçük bir ev ve bir ford otomobi- Ti verebilirdi. Bu kâfi değil miydi? | Dansöz kızlar alelekser makul kim- gelerdir. Sahne onlara az çek bir söh- ret verir. İşçi veya amele kızları olan bu dansözler, sahneye çıkınca hiç ta. nışma ihtimalleri olmıyan kimselerle tanışırlar ve birden bire birçok içtimai tabakaları aşmış bulunurlar. Fakat başları dönmez ve şaşırmazlar. Müyo- ner çocukları veya meşhur bir artist veya Rus ressamlarile gezmeğe gitmek çok eğlenceli bir şeydir. Lâkin sonuna kadar bu böyle devam edemez. Milyo- nerler küçük dansözlerle evlenmezler. Büyük artistlerle | Rus ressamlarının da iyi koca olarak şöhret buldukları vaki değildir. Geriye ne kalır, aras karamelâ şekeri gönderen ve lütfen bir daveti kabul edildiği zaman kendi. mi cenneti âlâda zanneden delikanlı! İşte bu, iyi bir koca oalbilir. Onunla evlenilir. Francisj çoktandır tanırdım. Onu tiyatronun önünde artistlerin kapısın-| da beklerken görürdüm. Sevgilisini beklerdi. Bazan sevgilisi başkalarile gezmeğe giderdi amma, Francis darıl- mazdı. Nihayet, kız, bir gün bize * şanlandım,, dedi. Bu haber kimseyi mü tehayyir etmedi. — Acaba kız mı? Helen ile Marion beklemekten bık- mışlardı. Eski arkadaşlarını hem kıs- kanıyorlar, hem de ona acıyorlardı. Onları Francis ile beraber görürdüm, kızlar, arkadaşlarının kocasına sami- mi bir arkadaş hissile merbut idiler, Halbuki hep beraber gezmeğe gittikle ri diğer çocuklara o kadar samimiyet göstermezlerdi. Önümüzde bir otomobil (o durdu. Solgun yüzlü birisi indi. Bu, tiyatro- nun kostümcüsü idi. — Yeni bir haber yok mu? Bir otomobil daha. Bir daha.. Şim- di tam on iki otomobil bekliyoruz. Hem ne halde, kaç defalar sarhoş, ve kendilerini gizli, kaçamak deraguşlara terkeden bu kızların hepsi, sabırlı ve vakur bekliyorlar, (bekliyoruz. Hep memnunuz. Aramızda hakiki bir sü küt var. Pek nadir bir süküt, Birihiri- mize karşı çok mazikiz. Kadınlara hürmet ediyoruz. Nihayet kapı açılıyor. Arap bir dadı çıkıp soruyor: — Çocuğu bekliyen siz misiniz? Hep bir ağızdan bağırıyoruz: — Evet. Evet. — Peki öyleyse. Bir centlmen doğ vel du. ri zaman, bakire mi idi? Zannetmem. Dansözler evlenmek isterler. Ve â- ralarından çoğu da evlenirler, fakat papasın önüne nadiren bakire olarak giderler. Bununla beraber, sahnede, zanne- dildiğinden daha gok bakire bulunur. i ge —13 — Francisin karısı acaba evlendikle.| Nakleden: la. Yirmi beş yaşında, bir Amerikalı dansözün, ancak İki veya üç âşıkı ol- muştur. Ayni yaşta bir darülfünunlu talebe kızın muhakkak Iki misli âşıkı vardır. Bunun yegâne sebebi, sahne kızlarının vakitlerinin şaz olmasıdır. Çok çalışırlar ve sert çalışırlar. Va. kitleri azdır, her Ogün © provalarda, studyolarda çalışırlar, akşamları da sahnede. Geriye gecenin bir kısmı ka- lir. O zaman da içki içer, sarhoş olur. lar, sabahları da uyurlar. Kaç defa karanlıkta kulağınıza şu fısıltılar gelir: — Biliyor müsun. Sen ilksin. 1. nanmıyor musun? Sana yalan söyleme ğe mecbur değilim.. Kendimi metet- mek için de söylemiyorum.. Ben serbes tim. Yalnız bilesin diye söylüyorum. Seni seviyorum... Bil. Hayır, hayır, ö- tekiler öyle değildi.. Vakıa onlarla be- raber bulundum amma, bir şey olmari dı.. Neden mi7 Sebebini pek iyi bilmi- İ N : |yorum.. istemiyorum. Bir arkadaşımın çok sevdiği bir genç vardı. Onun ilk olmadığına çok teessüf etmişti de bel- ki de ondan.. Mem, korkuyordum da. Ama sen, başka. senden korkmuyo- rum.. Bu baygın ses kulağınıza gelirken, avucunuzda titriyen bir göğsün sert liğini de duyarsınız. Şimdi de Park caddesinin kibar ev- lerine girelim ve şu asil ailenin kızını bir köşeye çekip, en âdi kelimelerle, bir hamal gibi teklifte bulunalım. He- men sorar; — Peki! Ne zaman? — Yarm, ne zaman gelirsin? — İkide, fakat sizde olmaz. Bildiğiniz bir adres söylersiniz. — Hayır, der, orası olmaz. Bir de. fa gitmiştim de şantaj yapmak istedi. Daha iyisi 8... lere gidelim. Her 7 man oraya giderim, emniyetlidir. Meşhur artist acentesi (George White - Jorj Vayt) daima bakireler al angaje etmekle şöhret bulmuştur. Ya- Yan da değildir. Her revü Için ayrı ar- tist alır. Yalnız bir revü bir sene siir- düğü için, aradaki zamanda.. (Bilmedi) SBULMACA O 7491011 w Mesan» ai >il - Kup >. son süs “a mi) amp A-|4w- ü> e, tejğje LD AMNDMULW iL) Z -Jw ği mez Le» win ipuAp <a AgOKYV am > ze Dünkü bulmacamızın hal- ledilmiş şekl 12345 6 78 91011 Evo aNRwWN Bugünkü bulmacamız 1 — Durgun (5), devam (5) 2 — Tuhaf (8), icar (4) 3 — Cani (5), doldurmak (4) 4 — Hop (3), rumca yeni (3) i 5— Bir Afrika nehri (3) elyaf (5) 6—. İ biri besteliyen (4) 8 — Çok mükemmel (5) 9— Mülki taksimattan beri (7), yep mak (3) 10 — Ara (3), bir kömür (3) 11 — Su (2), ayrılık (7) İden buşka bir şey Harici Fi aris r | Aksiyon katolik teşkilâtı niçin dağıtılmış ? italyada başka bir hükümetten direktif | alan fırka! Roma, 9 (A.A.) — Eenehj gazeteler) Corpus Domini âyini münasebetile di- ni alaylar tertibi hususuna İtalya hü- kümetinin müsaade etmemiş olduğunu! yazmaktadır. Bu haberler Otamamile asılsızdır. Dini alaylar tertibinden vazgeçilmesini hakikatte ruhani kamlar emretmiştir. Maamafih, ister ruhani makamların, verdikleri bu emrin zamanında tebliğ! edilmemiş olmasından ister kilise ida- relerinin bu emri dinlememiş olmala- rmdan dolayı bü dini alaylar halkın, akseri ve mülki erkânın iştirakile tam bir sükön dahilinde yapılmıştır. Bu kabilden haberlerin ortaya çil karılmasından maksat kilisenin hakika ten zülme (ve tazyike maruz kaldığı birçok memleketlerde takip edilen hat- tı hareket ile İtalya hükümetinin al dığı vaziyet arasında bir mukayeseye zemin hazırlamaktır. Halbuki kilise. nin tazyike uğradığı obu memleketler hakkında meshebi hukuku iade eden İtalya hükümetine karşı (o sarfedilen sert ve şiddetli sözlerden hiç biri ağıza bile alınmamıştır. Aksiyon katolik teşkilâtmın siyasi bir fırka mahiyetini hiç bir o vakit ha iz olmamış olduğuna dair olan iddia da yanlıştır. Bu teşkilâtm hususi bir bayrağı ve mümeyyiz alâmetleri var. dı. Bunlar İse siyasi fırkaların hu- susi vasıflarını — teşkil etmekten baş- ka bir mana ifade edemezdi. İşin en vahim ve mühim ciheti şu- dur ki aksiyon katolik O teşkilâtmı İdare edenler faşizmin en yaman düş! manı olan ahali fırkasının başında bu Vananlardan veya azası olanlardan ibaret idi, Diğer taraftan bir sendika şeklini iktisap etmiş olan aksiyon katolik teş-! kilâtı dini terbiye ve din propaganda» sı ile hiç bir alâkası olmıyan bir takım hareketlerde bulunuyordu. o Aksiyon kâtolik teşkilâtına dair gençlik mah- fellerinin dağıtılması devletin meşru müdafaa hakkında müstenit bir tedbir değildir. o Bu şe rajt dahilinde her hangi diğer bir hü- kümet de ayni surette hareket ederdi. İtalya da ecnebi bir o hükümetten mâ. yani Vatikan hükümetinden direktifler! Alman nazırları geri döndü Şekersmülâkatı Almanyada ümüdü uyan- dırırken Fransada asabileştiriyor Londra, 8 (A, A.) — M, Bruning iile M. Kurtius saat 6,18 de Londradan, Suthamptona hareket etmişlerdir. M.! Kurtius Röyter ajansına beyanatta bu lunarak her ikisinin de Şeker mülâ.| katından çok memnun kaldıklarını ve! orada gördükleri hüsnü kabulden fev Ikalâde mütehassis bulunduklarını söyle miştir. M. Kurtius Şeker mülâkatının| beynelmilel teşriki mesai için faydalı olduğunu ilâve eylemiştir. Alman nazırlarının hareketinden biraz evvel Avusturyanın Londra sefi.! ri Baron Frankeştayn gelerek Alman İmazırları ile ciddi mülâkatta bulunmuş tur. Nevyork, 8 (A. A)—Nevoyrk T mis gazetesinin Vaşingtondan istihba rına nazaran M. Hoverin müdiranı Şekers mülâkatının cemahiri müttehi- deyi alâkadar etmediğini iş'ar eylemek le beraher hükümetin bu mülâkata ta- mamen seyirci kalmadığı muhal tır. M. Borahın geçen cumartesi gü Alman tamiratının tenzili lehinde â- yanda söylediği nutuk cemahiri müt- tehidenin noktai nazarına tercüman ol| maktadır. M. Horahın bu nutku ai manidardrt. | Çünkü mumaileyh öteden beri höy| Bir boynuzlu hayvan (4), tek-|le bir tadilin şiddetle muarızı idi, Bimezkür mülâkat aleyhinde cephe al ay) i folabilir, Rayhspost gazetesi de diyor ve emirler almakta devam eden kuvvet li bir teşkilât vücuda gelmişti. o Bu vaziyet İse gayet manasız o ve garip! bir gey idi. Yer yüzünde mevcut hü-| kümetlerden hiç biri böyle bir vaziye.e)| karşı göz yumamazdı. Siyasi vahde'i. ni ve istiklâlini elde etmek için asır- larca müddet mücadele mecburiyetin de kalmış olan İtalya hükümeti ise nun eveliyetle tecviz edemezdi. | Vatikan, 9 (A.A.) — Papalık maha- fili katolik teşkilâtmın yeni bir camla| halinde toplanmasına mahsus bir lâyi- hayı tetkike Kardinal Marşettinin memur edildiğine ve bu yeni (o teşkilâ- İri “apalı"" makamın. değil fakat Lor.| dinal Kuriyeye tâbi olacağına odair sayi olan haberler tekzip etmektedir. Elyevm cereyan etmekte olan siya- si müzakereler hakkında gayet sıkı bir! ketumiyet muhafaza edilmektedir. Bu| nunla bezaber bu müzakereler memnu niyeti mucip bir netice vermediği tak- dirde Papalık makamının en son had- de kadar ileri gideceği söylenmekte.! dir. Birçok kardinalların Bardinal Pa- celli tarafından takip edilen siyaset a- leyhinde bulunduklarına (dair ecnebi memleketlerde çıkan haberler de kat'i surette tekzip edilmektedir. Vatikan, 9 (A, A.) — “Osservatore Romano,, gazetesi şu tebliği neşretmiş tir: İtalyan genç katolikler cemiyetine! mukayyet bir çok gençlerin, katolik aksiyonu tarafından takip olunan siya setin aldığı veçheyi protesto için mez kür cemiyetten ağır tehditlerle cebren istifa ettirildikleri haber alınmıştır. Bu vak'alar hakkında elimizde bulu- nan deliller, İlalyanm birçok yerlerin de de mümasil tazyiklerin yapılmakta Blduğünü 'dâlr aldığımız haberlere bizi inanmağa sevkediyor. Bu keyfiyeti'der hdi neşretmeği vazifemiz icabından o- larak telâkki ediyoruz. Esasen Vatikan dan bildirildiğine nazaran şiddet hare ketlerine devam olunmatadır. Ezcümle dün, bir kilisenin önünde gençlerle u- zun müddet konuştuğundan dolayı bir papas polis komiserliğine götürülmüş ve kendisine katolik gençler arasında memnu bir içtima aktettirmiş olduğu söylenmiştir. etfkârı umumiyeyi tinde bir tebeddül vukua getirebile ceği hakkındaki sözleriği Viyana, 8 (A. Tağblat gazetesi dan bahsederek diyor ki: “Şeker mülâkatma davet olunan- ların listesi göz önünde tutulursa bu mülâkat esnasında Avrupanın büyük iktasadi, askeri ve siyasi meselelerinin görüşüldüğü fikri hâsıl olur. İngiliz devlet adamları yalnız başlarına Al manya lehinde kat'i bir şey yapamız- lardı. Yalnız Cemahiri müttehide ile Fransa cihan buhranma çare bulabi-! lirler. İngiltere, Fransa - Almanya mu! karenetini hazırladığı takdirdedir ki| Şeker mülâkatınm tarihi ehemmiyeti s Viner! mülâkatın- ki: “Almanyayı infiratta bırakmağı İs| tihdaf eden siyaset nihayet bulmak ü- zeredir. Buhran İngiltereyi de mütees sir etmiştir. İngiltere (artık herkes için teşriki mesai saatinin çaldığını an tamıştır.,, Berlin, 9 (A, A,) — Siyasi mahafil, Şeker mülâkatından sonra öğrenilen ne ticeler hakkındaki intibalarını pek sak İryamıyor ve Fransız matbuatımin va yeti tetkik ederek Paris gazetelerinin Yiyecek Toptan fiatlar Et - Sebze - Meyva 0-588 1098 K. Keçi 3s 0 Öküz 24,84 - #188 K. İnek: 9730 - 9588 MW 51.20 kuruş. Peynir — Beyaz yağı 650” K. 20:99 kiloluk teneke: yağı kiloluk tenekesi 200-700 kuru$: Caneriği: Okkası 28-30 K. Ebi 13-17-32 kuruş Taze soğan: (Demeti 40-500 sarımsak: ? Nane! pera Kırmızı turp; 30407 Dereotu: 30 40” Maydano# para. Bakla (Yerli) â.4K. Be 6 10-K. Arakaı3-5.5 K otu: 2-3 K Pancar 4“İ Yaprak : | Yerli ) okka İSİ uruş, Ispanak! 4-5 K (Yerli) 16-19-13 kuruş Tazete: (Adana) Barbunya; SDK. yer iasali Yerli Çalı 18-20 22 kuruş. Enginarı (Yerlij* adedi ss8 K. Turla enginan, 2-3 K Sarımsak: | Okkası ) 15 K. vE iYerli) adedi 2-3: 4-5-6 Domates: Okkası 100 K. Moyva kiraz: 25 30.35.45 50 kuruş 97:30.2540-50 55-60 kuruş « Arpa - Fasu' Yumuşak Gnkara) ri Oğlak Dans; 3 | kurus. çi vi (Polatlı! 83 Sivas)7,10K. F Ufak (2K. Fındıkiçlı 88 K yüzde 10 morfin İznik 895 K 250 K Tiftik Oğlan Poludı rahisar 100 K. Kastamonü 78K. K. çorum Çay, kahve, pirinç, şeker” patates, sabun Çay: Cava) okkası 260 - #Odi 240-800, (Hindiye ) 970-400, (Sİ 200-400, Kahve: (Muhtelif tp! 105 K. Pirinçi (Bombay) 37-45 34-05 (Lindiye) 36-37,5 ( Range 29 Rizon ) 36,5-37 K. Şekeri, Yeri) 95.50-38.90 (£en küp 48,31 3585 K. Sade yağ: (Urfa; M 014153 (Erzurum: Kars) 100-19; »n) 190-135 WVejetalin: (Esstra ekstra ) gt ) 61-02 (Yemeklik ) 56 ) 56-60 (Yemeklik 54-58 luk) 45-64 K. Patatesi ( Bars İf 18.50 (Baş kelle) 14-150 (Ort 10-TI K. Sabun : ciye ve ticaret nazırının ve bankası müdürünün de iştirak olmasına büyük bir ehemmiyet ” mektedir, Şekerde bu derece b başlıyan müzakerata devam İçi metin tam bir serbestiye muh ğu şu zamanda Rayhiştağın İ$ decek olması biçimsiz telâkki Ol tadır. Berlin gazeteleri, bugün ranım bazı memleketler taraf müstakillen ittihaz olunan teğ izale edilemiyeceğinin ve bu beynelmilel bir teşriki mesai lüzum olduğunun Şekerde aç” laşıldığını ehemmiyetle kaydı Alman hükümetinin pek tediyatın tehirini talep etmesini zar olunabilir. Sağ cenah met se müttefikan Şeker mülâkatı" ği li hiçbir neticeye varmadığın! * tadır. Beynelmilel hastaneler k' Viyana, 8 (A, A.) — Bu milel 11 inci hastaneler kongr**” muştur. Alman nazırları bondri | 0 Londra, 8 (A, A.) — Bu 8k manya sefaretinde verilen M. Brüning ile M. Fon Kurti bulunmuşlardır. Davetliler * bilhassa M. Makdonald M, H ve ile M. Baldvin ve Sir Osten Çı” nazarı dikkati celbetmekte İdi ten sonra 400 kişinin iştirak *' kabul resmi yapılmıştır. Petrol vapurunda yan, Norfolk, $ (A, A.) — Pe bir vapurda iştial neticesindi İmaenaleyh bu sözler tadil aleyhinde|miş olmalarını Almanyanın maksadi-İgın çıkmıştır. Bütün şehir bulunanlar arasında ilk ayrılıktır. M. Borahım nutkunda en ziyade e- hemmiyet verilen kısım Avrupada si lâhların tenzilinin na nail olduğu suretinde telâkki edi- yor. Mezkür mahafil, M. Brüning İle Amerikada tadilât!M, Kurtyusun M. Makdonald ile yalnız lar vardır. Hasar beş milyon ile örtülmi ar m duman tabaka Birçok ticarethaneler İtfaiye askerleri arasmda aleyhinde bulunanların hatlı hareke-| Almanyanın iktisadi vaziyeti hakkın-;min olunuyor.