6 Haziran 1931 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 5

6 Haziran 1931 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

? ” EREN ENR. sa Sidik yıldızları ve moda Greta Garbo na sıl kumaşları sever Meşhur yıldız bir elbiseyi beğenince çocuk gibi sevinir, beğenmediği bir ko stlilmü de taş çatlasa sırtına giymez Migillemşüphe yok ki meşhur sinema| hassastır. Holivuttaki meşhur terziler 4, Zarının giyi: işleri moda âlemin-'ona kumaş ve biçim beğendirmek için ia "İYük tesirler yapmakta, cereyan.Jepey müşkülât çekerler. ay Wandırmaktadır. Bazr balolarda ia Ve konserlerde bir takım hanırıla- gâne şey onun zarafeti Bu yıldızın elbiselerde aradığı ye- değildir, rahat Ky, Sadüf edilir ki bazı meşhur yıldız) olmasına fazla ehemmiyet verir. #iyinişini taklit etmektedir. Hatta bu noktaya o Yi e, ari kıyafetlerile pek beğenilenler) iskarpinlerini ayağında! ir tanesi de Greta Garbodur, o C.Z. ii —15— dimağ şedit bir mücadeleye gi-)kükredi. Mt paerdi. BA mücadelede, elinde kuv| o — Yalan sö Nayman İzzettinin galebe çalacağı; £ Ve belindeki kaktı, Prens dedi ki: dının üzerine yürüdü. — NN A, riyetinde o kaldığıma Wi, akat bazı esbabr ferka 1 ediğini de yaptıriyor... Lena bir an şaşkın! Ma mukabele etti: dini topladı ve mukabel İş > Manasız muhavereleri bıraka.) o — Beni öldürmeğe € İstiyorsunuz? siniz! My *nsin kaşları çatıldı. Yusuf İzzettin beya: vi İki mavi da avi damarı ş detlendiğine alâmetti. Boğar)di: Söylendi: epsini bilmek isterim. sabırlı bir sükünla cevap ver|hakikati #nlamağa çarı | Adamtnrmdın bire İçeri tesir ederek yava ir İngiliz cas müteessi- âde insa-jtuyor mu? Alnına kan Mk “iş - Hi ti, Tena < Y, Sorunuz... Cevap vereyim... e : Dük Prens kadının kendisi ile eğisöyledi. Bu adam Lena ei, * dikte, "ih, aska anlaşılıyordu. Söylediği!Yadı. * birini v &İ “Pi en İbirine uymuyordu. Verdi Pren lar yekdiğerini nakzediyordu.| kadına döner. içizmekte emsalsizdir... kadar ehemmi- Üyük yıldızlar arasında, şüphe-İyet verir ki ayakları rahat etsin diye n daha büyük seçer. Bir çok kadınların, ayakları kü- üyorsunuz! nçerini çekerek ka- Lenanın rengi Azizem; sizi buraya getirimek atmıştı. Prens acı acı güldü: | — Ne 07. bü oyuncak sizi korku- ıktan sonra ken le etti: cesaret edemez- Z dişlerini mey- e bulacağız! w döntü ve han şça bir iki söz nın yanına gel- Pek çabuk farketti. Kadının!di. Bir eli ile bileklerini kavrıyarak rinin uydurma olduğunu #- büktü ve hançeri göz kapaklarına da. ek dedi ki Hakikati söy. Ufak tavsiyeler Dıvar kâğıtları Birtakım evlerin oda duvarları kâ- gıt kaplıdır. Aradan zaman geçtikçe üzerine toz konması, yahut cigara du- maalarının tesiri yüzünden bu kğıtlar bozulursa kirlenir, Böyle kâğıtları te mizlemek için bir fanila parçasını çav dar unu suyuna batırmalı, bu kâğıtla- İri onunla silmelidir, bir şeyi kalmaz. Sobaları temizlemek Bazan kirlenmiş bir madeni ocağı| veyahut sobayı temizlemek bir ev kadı nı için bir dert olur. O zaman siyah kur şun tozu ile halis ispirtoyu karıştırıp bir macun yapar, onunla silecek olur- sanız kirleri, pasları bertaraf etmiş ©- Tursunuz. Çay yapraklarından istifade Çay pişirirsiniz, sonra çaydanı te- müizlerken içindeki çay yapraklarını süprüntü diye bir tarafa kaldırır, a- tarsımız. Halbuki bu yapraklardan istifade etmek mümkündür. Bunları bir kaba,| yahut büyük bir şişeye koyar, üzerle. rine kaynar su dökersiniz. Bu kabı ve ya şişeyi bir saat bu halde bıraktıktan sonra adamakıllı çalkarsınız. Elde edi len bu mayi cilâlr dolapları, pencere camlarını, aynaları silmek hususunda kullanılır. Meyvaların rengi Bir sofrada duran meyvelerin renk lerindeki cazibeyi kaybetmeleri güzel liklerine ve iştihaaver olmalarına ha- lel verir. Onun için bu meyveleri 8of- raya koymadan evvel bir müddet içer- sine Jimon sıkılmış su içersinde muha- faza etmek bu mahzurun önünü alır. Yeni perdeler Yeni perdeleri yeni o battaniyeleri yıkamak da bir meseledir, Onun için böyle yeni perde veyahut battaniye'e. ri yıkamadan evvel bir gece tuzlu suda dolu bir leğende iyice ıslatmalıdır. Bu tuzlu su onun kirecini alır ve bu suretle çamaşırda bir hayli sabun tasarruf edilmiş olur. ye sokmalarına mukabil Garbonun, a- yağına büyük iskarpin giymesi garip değil midir? Bu şirin yıldızm garip garip huy-, ları da vardır. Bir elbisey; bir kostü- mün kumaşını beğenirse çocuklar gibi sevinir. Artık neşesine payan olmaz. Sonra, beğenmediği hir elbiseyi © Holivut © riyorum. Eğer beş dakikaya kadar bü tün hakikati söylemiyecek olursanız al nınızda, yanaklarınızda, ellerinizde bir takm lâtif resimler © yapacaktır. Bu suretle orijinal DİF manzara pey- da edeceğinizi temin eylerim, Lena zangır zangır titremeğe baş- İladı. Yusuf İzzettin iyi hesap etmişti. Lenanm her şeyden #İyade letafetini muhafazaya çalışacağını anlamıştı. Al man casusu İfnledi: — İnsaf! merhamet! Prens tevap vermedi bile.. Cebinden İsaatini çıkararak baktı. Kadın tekrar etti: — Acıyınız!. Merhamet ediniz... a dört dakikanız kaldı.. | — Eğer söylerseniz yüzünüz kurtu- şmişti. Bu dana koyan bir tebessümle cevap ver-İ yur. Lena (o hüngür hüngür ağlıyordu. — Ne ders'n'z mwan'tt. Sizi öldürt! prens manzarayı keyifle seyrediyordu, mek mi? Onunla elinize ne geçer? Biz| dedi ki: — Uç dükikanız kaldı. Ve türkçe bir emir verdi. Lönanm ellerini tutan adam fazlaca sıktı, genç Kadın diz üstü düştü. Prensin kat'i se dası duyuldu: — Iki dakika kaldı. Az sonra bir buçuk dakika ve bir! İdakika kaldığını da söyledi. Lenanın! — Bu adama lâzım gelen talimatılartık cesareti kalmamıştı. Bağırmağa İtin nihayet sabredemiyerekiverdim. Kendisi yüzde bıçakla resim)|başladı: | kadının hırçınlığın Bostancıdan Suat İhsan yazılıyor: | imzasile! Vattın kadınIk sayfasnda: (İngiliz jkadnlarmın bütün dünya kadınların dan niçin daha mesut olduklarını ve onlarda aile temellerinin hangi se- beplere istinaden kuvvetlendiğini rüyorsunuz. İngiliz kadını her şeyden evel zev- cinin tam arkadaş olduğunu takdir e- der. Onlarda fazla hayal, çılgınca aşklar olmadığı için daima kendine hâ kim olark düşünür, İ Kızlarımız ise evlendikelri ozaman zevelerin Üzerine ufakcı bir ianet etti mi çılgın, ne yaptığını bilmez uçurum- dan uçuruma yuvarlanmıya, amede bir tip karşınıza çrkar. Sanki İngiliz erkekleri sadım mıdırlar? so zevcelerine Olmıyanı belki da- ha çoktur. Fakat kadınlar düşünceli erkeğini o her hangi ufacık bir sebeple üzmek istemezler; kocalarına karşı da-| ima samimi, dürüst, ciddi ve vazifeşi. nas bir anne ve arkadaş olduklar his- sini verirler, Halbuki şarklılar ateşli ve birden. bire feveran eden insanlar o oldukları (fiçn bence çılgımca seven çiftleri birbir-| lerile evlendirmemeli, o Çünkü arala. ma girecek olan şiddetli (o kıskançlık, cinayetlere, intiharlara © sebep olabi- lir. Burada bir sual terettüp edecek: |Peki, sevmeden saadet olur mu? hak- ısrar etse beyhudedir, Greta Garbonun en fazla sevdiği el bise son zamanlarda oynadığı (Roman ce) ismindeki filmde giydiği elbisedir.) Bu elbise kırmızrmtrak kadifeden yapılmış ve kolları kürklerle süslen- miştir, zarif bir tuvalettir, Işin garibi şurasıdır: Perdede, :*- virdiği filmlerde © kadar şık, zarif gi- yinen Greta Garbo, hususi hayatında gayet sade giyinmektedir. Kostümlerin| en sadesini seçmektedir. Meşhur yıldız böyle sade bir elbi- se giyerek sisli gecelerde sahilde dolaş . He; yy gim.. Oh, ellerimi Obıraksın. Bilekle- rim kırılıyor, Pren hademesine kadının bilekleri. ni bırakmsını emretti, Kadın mosmor ellerini öne getirdi. Bilekleri üzerin- de hademenin parmak İzleri duruyor- du. | Prens dedi ki: — Sizin nihayet akıllıca (o harekete karar (verdiğinizden dolayı memnu. num. Rien ederim bu sefer sırf haki- kati söyleyiniz. © Yoksa şaka edecek! vaktim yok... Lena muti bir surette haşını eğdi. Yusuf İzzettin kısa bir emir verdi. Ha demeden biri gidip biraz sonra elinde defter ve kâğıt bulunan bir stenograf ile avdet etti. Lena Darbe titrek bir sesle itirafata başladı. Sık sık tevak- kuf ediyordu. dar tam süküt Alman casusları hizmetine denberi yaptıklarının hepsini — anlattı lr ve mes'ut bir aile için tam fakat i£-| Anketimize gelen cevaplar Bir hanım birbirlerini çok sevenler evlenmeli diyor (Kadın, erkeğin kusurunu görmemeli erkek a göz yummalıdır. ratlı olmamak Şartile bir aşk. Böyle bir ailede samimiyet, hürmet, şefkat, aşk hepsi mevcuttur. o Yalnız kadınla” rımız kocalarının ufak tefek kusurları nı görmemeli, (Meselâ onlar sinirlen- dikleri zaman kadın biraz (mutedil, erkeğin daimi yorgunluğunu (nazarı itibara almalı, (Kadının da bazı ku- surlarını erkek görmez ve onun İircin- lıklarına kulak asmazsa (belki bizden de samimi aileler birbirlerini hakike- ten seven ve hürmet eden çiftler vcut Şapka Bu senenin zarif bir modeli Resmimiz bu sene moda olan bir kadm şapkasını göstermektedir. Bu şapka yumuşak İtalyan hasırın. Kenarları gayet dik- kıvrılmıştır. dan yapılmıştır. katli enli kurdelâ mavi satenden Etrafma çevrilen yapılmış Kurde- ânın düğümlendiği yerde şapka da ette kıvrılmıştı ve bir tarafı düğümlenmiştir. bir tehlike idi. Binnenaleyh kadin ol. masına bakılamazdı. Bir saat sonra Lena kapalı bir arabada Yedikuleye götürüldü. Orada bir kurşunla öldürül dükten sonra denize atıldı. SEKİZİNCİ BAP DOKTOR BODE İLEMÜLAKATIM Ben kendi başıma gelen hâdiseleri nakle devam edeyim. Türkiyedeki va- zifem nihayet bulmuş demekti, Mütte fiklerin arazisine avdeti son derece öz- lüyordum. Fakat bu bapta asla acele etmiyordum. Acele etsem fena hare. ket etmiş addolunacaktım. Bir vesile. nin zuhuruna intizar ettim. İşte o sıralarda doktor Bode ile kar şılaştım. Doktor (o Bode mukaddema söylemiş olduğum veçhile Alman casus teşkilâtının . Balkanlardaki — reisi idi, Kaymakam Von Lersner benimle bera İber bulunmak vesilesini asla kaçırma» dığından beni doktor Bodeye prezante Yakalandığı sıraya geldiği zaman ar- tık nefesi kalmamıştı. Prene memnun) bir tavırla emir verdi: | — Ben avdet edinceye kadar hapsediniz.. Hemen Sultan sarayına gitti, Ora da saltanata sadık olanlar ile bir oda- onu Darbenin idam edilmesine karar veril. İdi. Lena Darbe çok şeyler görmüş işit da müzakereye başladı. Neticede Lena nun ateşli etti. Doktor Bode beni yemeğe davet et- ti. Yusuf İzzettin tarafından tevkif edilen Lena Darbenin yerine istihdam edecek birini aradığı muhakkaktı, ye- mek gayet tatlı geçli. Fakat her göz- lerimi indirişimde Alman baş casusu- ızarlarla beni süzdüğünü fark ediyordum. (Bitmedi)

Bu sayıdan diğer sayfalar: