X pi Si * —— 6 — VAKIT9 MAYIS 1931 . Memlekette Diyarıbekirde son senenin zer'iyatı VAKIT | l ! İ İ mükemmeldir — ee Diyarıbekirde hastaneler, sıhhat işleri-Feyzi beyin yeni değir- menleri açıldı “Otomobillerden şikâyet ediliyor İ Hususi Diyarbekir den: Diyarbekir, Çermik, Lice, Osmani- ye, Kalp, Silvanda sen ve ilk bahari zer'iyat miktarı 455,000 dönüm buğday! muhabirimiz- ve 255,000 dönlüm arpa olduğu anlaşıl| Yi gibi ekmeklere malik değildi. Fakat! mıştır. Bu seneki zer'iyat miktarının! geçen seneye nispetle 50000 dönüm fazla olduğu mıntaka ziraat dairesin- ce tahakkuk etmiştir. Mülhakatla bir. Jikte Diyarbekirde ilk bahar için son bahardan hazırlanan nadaslar tamami le ekilmiştir. . Diyarbekirde her nevi sebze meli zulen yetişirse de bezelye, enginar, bö rülee ve saire gihi sebzelerin zer'i &- det edilmemiştir. Tecrübe olunsa bu feyizdar arazide bunların da yetişe- bileceği tabiidir. Nitekim Diyarbekir! nümüne çiftliği sebzecilikte turfanda» cıiliğa ehemmiyet vererek umumiyetle yetiştirilerek tamimine çalışılı-| yor. Meselâ geçen sene enginar, bezeli ye, karnabahar, kereviz, bu ve bunun Zibi sebzeler zer'edilip sıcak yastıklar! da çalışmak suretile yetiştirilerek fen ni ziraatte olduğu gibi sebzecilikte de halka rehber olmuştur. Diyarbekir caddelerinde otomobil- Ter: Her medeni şehirde otomobillerin umumi caddelerde süratle gitmemesi usul ittihaz olunmuş ve bu sayede pek çok olması mümkün kazaların önüne geçmek imkân: elde edilmiştir. Maale-i sef burada otomobiller caddelerde a- Tabildiğine süratle gitmekte ve alâka darlar bu hususta hiçbir alâka göster memektedirler, Netekim, geçen gün süratle giden hir otomobil zavallı bir çocuğu carpa-i rak kafasından yaralamış ve kanlar içinde yere yuvarlanan yavrucak ora- ya yetişen komiser Hamdi Bey tara fmdan hastaneye kaldırılmış, şoför de maâkinesile beraber karakola. götürül müştür. Bu gibi hususat hakkında he lediyenin alâka göstermesi çok sayi) nı temennidir. Diyarbekirde sıhhat işleri: Burada muvazenei umumiyeden İs dare olunan 90 yatiklı nümune 20 ya taklı kuduz idarei hususiye tarafın- dan acılmıs emrazi zöhreviye hastane! Jeri vardır. Nümune hastanesi son s tem cihazlardan müteşekkil rontken) bakteriyoloji lâboratıarı olduğu gibi operatör, dahiliye, göz, kulak, nisaiye, cildiye ve roniken mütehassısları var- dir ve teşkilâtı tamamdır. Bu 90 yata ğın (80) i Ucretsiz, onu ücretlidir. İu- susi oda İstiyenlerden günde iki lira! tedavi ücreti alınarak maliyeye t Iim kılınmaktadır. sertabibi ve göz mütehassıs Doktor Bürhanettin Bey diğer arkadaşları gi bi gayet naziktir. Bütün doktor beyler! hastalarına bir baba şefkatile hakmaki tadırlar. Müfettişi umumilik mıntakasın in ki vilâyetlerden gelen hastalar derhal kabul ve tedavi edilmektedir. Sıhhat ve içtimai muavenet vekületine merkut Diyarbekir kuduz tedavi müessesesi Nümüne hastanesi daimi varmış fakat onu da her nasilsa mıslar, Feyzi Beyin değirmenleri: Diyarbekirde son zamanlara ka. dar İrancala veya İstanbul o ekmekle: ak şehre yedi kilometre mesafede Pirinç: çizade Feyzi Beyin son sistem fabrika sının çıkardığı unlar Amerikan ve Rus unlarından nefaset ve safiyetçe geri kalmamakta, mahduden yapılan ve İs tanbal ekmeği namile satılan ekmek. ler çok güzeldir. Feyzi Beyin fabrikasını mahdumu Edip Beyin (o deliletile (© gezdim. 55 o beygir kuvvetinde motörle mü- cehhez dört cihazlı olan bu fabrika makineleri beş çeşit olmak üzre günde yüz çuval un çıkarmaktadır. Makine. lerin icabında daha fazla istihsalâtta bulunacağı tabildir. Devrek genç ve mü- nevver ellerde inkişaf ediyor Devrek hususi muhabirimizden: Devrek 303 senesinde kaza olmuş! ve o zaman (Hamidiye) ismile tevsim edilmiş ve bilâhare Devrek ismi veril miştir. Bir vakitler Kastamonu ve Be- luya ve elyevm Zonguldak vilâyetine merbut dahil bir kazadır. Dört sene! evvelsine kadar vilâyet merkezine yol suz ve pek arızalı olmasından dolayı on saat mesafede olan Devrek; cüm huriyet'n feyizdar güneşi sayesinde bugün otomobille 1,5 saatte gidilmek- te ve diğer kazalardan en yakını bu- lunmaktadır. Dört yüz küsur kerpiç siyah topraklı harap evleri dar ve ka çalırdı. ! Iran şahı akrabalarından bir vali! hakkında birçok sikâyet o mektupları İ Vali, sslen kibaş ve iyi bir adamdı! Yalnız tembellik ve sefahat önün ahlâ- kınt bozmuştu, Çok kihirli olduğu için) mezdi, bulunursa derhal en büyük cezalara! çarpılırdı. Tavus kuşunun gururu vi Vininkinin yanında fazilet, kaplunbağa ların yavaşlık ve tembelliği, onunki.) nin yanında hümma verici bir faali. yet gibi kalırdı. O ancak zevk ve se-| fasını düşünür, meşhur adamlar sel rasına geçmek icin içi yanardı. Viye nazik bir ders vermek istedi. Ve, ona on iki hanende, yirmi dürt sazende| altı aşçı ve dört müsahipten o mürek-; kep bir heyet gönderdi. Heyet şahın talimatı mucibince hareket edecekti, Filhakika, o sabah, vali uyanır u- girdiler. İki saat mütemadiyen çaldı-i Tar. Üç dakikada bir: Ağzından dökülen incidir, Valilerin en gözdesidir, Şüphesiz emsali yoktur, Herhalde halinden memnundur. Nakaratı söyleniyordu. Bu bittikten sonra müsahiplerden birisi 45 dakika süren bir nutuk söy- ledi, diyordu. Methiyeden sonra yemeğe Yar, Yemek üç saat sürdü, sa, birinci müsahip: —— Voltarie'den: fa, — Mutlaka haklı bir sey cek, Diyor, sözün ortasında ikinci müsa- hip: — Hakkı var! Diye tasdik ediyordu. kahalarla gülüyorlar, onu, tebrik ediyorlardı. Yemekten sonra saz ve methhiye tek: rar edildi. O gün pek hoş geçti. Vali, şahım,! hüsnü idaresinden dolayı kendine diti-| fat ettiğini zannediyordu. İkinci fena değildi, üçüncü gün! Şah, gayet akıllı ve tedbirli idi. Va'gıktı, dördüncü tahammülfersa, beşin ci gün bir işkence oldu. Nihayet daima hakkı olduğunu ve- ya olacağını dilemekten ve daima: Şüphesiz emsali yoktur, Her halde halinden memnundur. Nakaratını duymaktkan, her yanmaz, sazende ve hânendeler içeri Ayni saatte, ayni nutku, ayni methi- | yeyi işitmekten usandı. Bereket versin ki kendine verilen | dersi anladı, ve şaha, heyeti geri al- ması için istirham etti, O günden itibaren çalışmağa başla Ve daha çok bah- dı, daha az eğlendi. tiyar oldu. Zira, daimi zevk. zevk değildir. Okuyucularımızdan Jolide Hf. ye Hakkımda hiç de Udtufkâr olmuyan | mektubunuz “Yakıt müdüriyeti,, bana Nutukta, bilhassa valide bulunmu gerdi. Yazıların ve imzam için yösler yan faziletleri ona atfederek methedi| diğiniz.. alâkasızlık, o şiddetle, benim Mektubunuzda — oturdu-| belki de acele İle unutmuş olduğunuz âdresinizi bildirirseniz, size daha bir çok şeyler söylemek arzuma bir fırsat Vali bir şey söylemek için ağzını aç| hazırlamış olursunuz. Hürmetlerimle, alâkamı uyandırdı. fa, ranlık sokaklarile iktisadi ve içtimi, Memleket MHMaberleri mühim bir varlığa sahip olmiyan sö- nük ve bakımsız bir kasabadır. Salta! © Hafize Suzan Hanım şehrimizde aranıyor ! nat devirlerinin bin bir ihmali vüztn- den birçok emsali gibi geri kalan Dev rekte bugün ecümhuriyet güneşinin nuru feyizlerinden İlham alan ve bize yüksek ümitler dolu parlak istikballer vadeden yeni bir nesil yetişmeğe bas Jamıştır. Bu yeni yetişen kıymetli nesi li, memleketin her köşesinde olduğu gibi yüksek görüşlü ve değerli idare adamlarımız ve tam bir feragatle ça- lışan genç muallimlerimize borçluyuz. Elyevm iş başında olan belediye vari- dat temin edemiyerek başladığı birçok! işlerde bocalayıp durmakta Tahir Bey isminde genç ve çalışkan bir fen me- muru kasabanın sokaklarını kaldırım. larını plânın haritasını yapmaktadır. Bolu vilâyeti dahilinden koparak Karadeniz Filyos iskelesinde nihayet- lenen Filyos ırmağı kasalanın İçin den yeçmektedir. Birçok — şelilelerle çağlıyan bu irmak — beyaz kömür — den çok yazık ki arasıra di- rek uakletmehien aşka istifade edi- lemiyor. Buş yere ahıp gidiyor. Kasabada asayiş iyidir. Halk eks seriyetle kömür havzasında amelelik etmekle temini maişet ediyor. Bu has) valide maden ocakları halkı tembelli- ğe serketmiştir. Ziraat ve ticaret iler. lememiştir. Kaza dahilinde fazla mik tarda da frengi mevcuttur. Bunun İri mütehassısı bakteriyolog doktor Ze. çin hükümet Çaycuma nahiyesinde bir kâj Reyin tahtı idaresindedir. Müdür) dispanser açmış ve mütehassıs hir dok kalem, İâboratuar, hasta odalatından mürekkep olan hü tavsanhane, vejşor göndermiştir. Devrek oldukça yoksul hir muhit. müessese kira İle tutulmuştur. Bu mül gir, esseseye Diyarbekir, Elâziz, Siirt, Bit Devrekte dört sene evvelsine kadar o dis, Van, Hakkiri, Mardin, Urfa vitâ-İyi. eezane yoktu. Ethem Bey isminde yetlerinden gelen hastalar kabal ve te) çene ve müteşebbis bir eczacı gelerek davi edilmektedir. Lâboratuarı münta| bu yokluğu kaldırdı. Burada serbest zam ve yeni ölet ve edevat ile müceh| doktor olmadığı gibi hükümet doktor- hezdir. luğu da uzun zamandır münhaldi, Fa Muhasebel hususiyeden idare olü-)kat bugün Devrek genç ve çok çalış nan emrazı zöhreviye hastanesi mem- kan bir doklora kavuşmuş uzun Zi lekete pek büyük hizmetler ifa ediyoriman çektiği bu mahrumiyeti uu İma iğ» ve mütemadiren frengi ve belsoğuklu! tur. Devreğin bu sene açılan Yenice ğu hastalıklarile mücadele etmekte. (ile eski ve tam teşekküllü Çaycuma dir. Çok nazik ve faal emraz: zöhrevil isminde iki nahiyesi vardır. Yalnız şi- hastanesi tabibi doktor Azâh Bey) mendifer iskelesi olan Yeniceden Ziya mastanenin her tarafını gezdirdi. de Çayeumadan bahsetmek lâzımdır: ti hükümetin malıdır. Ufak biri Devrek kadar büyük olan Çaycumu- bnn olduğun biraz darcadır. Ya-ldan da Filyos ırmağı geçmektedir. 2 r ve hastanenin her) Halkı çalışkan ve uyanıklır. Çaycuma tarafı tertemizdir. Bu hastanede mü-'da muntazam bir İlk mektep bir dis- tehassıs bir dektor bir kâtip iki hade me bir de kadın hademe vardır hem-'yan bir ırmak vardır, Geçen gire yoktur. Bundan evvel bir hemşire kadar burada bir yatı yi seneye panser güzel bir istasyon daima çağiı. > İzmirde Fransız konsolosu iken | bilâhara terfian Fas fevkalâde komiserliğine (tayin edilen M. Artür Ginin zevcesi Hafize Suzan! Hanımın macerasını İzmir gaze- telerinden naklen yazmıştık. Etrafında hayli alâka uyandı- | ran ve dedikoduyu mucip olan | bu mesele henüz tenevvür etmiş değildir. Yeni haberlere göre İzmir zabıtası, Süzan Hanımın beraberinde akrabasından Fazıl Bey isminde birisile yabancı bir kadın olduğu halde Bandırma ta rikile İstanbula geldiğini tesbit etmiş ve burada Şişli civarında bulunması muhtemel olan Su- zan Hanımın derhal İzmire sev- kedilmesi için İstanbul zabıtası na müracaat etmiştir. Diğer taraftan bir habere göre de Hafize Suzan (Hanım, M. Ginin zevcesi değil, metresidir. M. Gi İzmirde konsolos iken Suzan Hanımla tanışmış ve bir müddet İzmirde beraber yaşadık tan sonra beraberce Fasa gitmiş lerdir. Suzan Hanım birkaç ay evel Fastan İzmire gelince M. Gi ile rabıtasını o kuvvetleştir- mek için bir çocuk meydana ge- tirmeğe karar vermiş ve hamile olduğunu M. Giye yazmıştır. Fakat kendisinin çocuğu olmadı ğından başka bir kadının yeni dağan çocuğunu benimsemiş ve kendisi fakir ve kimsesiz çocuklarını ren bu mektebe bu wcuz kasabada cok ihtiyaç vardır. Burada büyük ve müs mir bir sây ile çalışarak muhitine fe yizler saçan (Gençler birliği) adında kıymetli bir teşekkül vardır. İyi bir te isadüf olarak Ankara — Ereğli hattı Çaycuma nahiyesini baştan başa kat'e derek Zafranboluya geçiyor, Çayev- ma halkı Devrekle iktimt ve ticaret| /hasusunda rekabete başlamışlardır. | istemiştir. Lâkin Suzan hanımın bu sahtekârlığı, beraber ortadan kaybolduğu Fazıl Beyin zevcesi tarafından zabıtaya haber veril miş ve bu ihbar üzerine arandı- ğını hisseden Suzan Hanım or- tadan kaybolmuştur. Suzan Hanım hakkında tevkif müzekkeresi olmadığına göre İs tanbul zabıtası Suzan Hanımı bulduğu takdirde sade adresini tesbit ederek İzmir zabıtasma bildirecektir. İzmir zabıtasının müracaati üzerine Suzan hanımı aramıya başlıyan zabıta dün geç vakte ka dar hiç bir ize tesadüf edeme- miştir. Çocuk meselesinin gazetelere aksetmemesi için Suzan hanımın akrabalarından bir hanım tara- fından İzmir gazetelerinden biri ne süküt hakkı olarak mühim bir miktar para verildiği de söylen- mektedir.. İzmir gazeteleri emlâk ban- kasını tenkit ediyorlar izmir gazetelerinden naklen em'âk ve eytam bankasının ora- da iskonto muamelesine nihayet verdiğini yazmıştık. Bu mesele izmir piyasasında çok büyük tesir yapmıştır. Em- lâk bankasının bu kararının va- kilsiz olduğundan bahsederek bankaya hücum etmektedirler. Gazeteler bu vaziyet karşısında bankaların en fazla iş yapacak» ları zaman bu zamandır. Böyle | bir zamanda bilhassa Milli ban- kalarımıza büyük vazifeler teret- tüp etmektedir. Bu malüm bir hakikat iken emlâk bankasının birdenbire iskonto muamelesine nihayet vermiş olması, iyi düşü- nülmeden verilmiş bir kararın neticesidir, Diyorlar. .söyliye-i Ötekiler de kendisile kimse görlişmiye cesaret ede.) valinin söylediği veya söyliyeceği far- Çünkü bir sözüne itiraz edecek! 70dİ!dIği zarif nüktelerden, dolayı kahi bu derece ,g.Jince bir zekâya malikiyetinden dolayı | gün Üzoleva Bulgar! f « TA. mükabili Dolar : Frank Liret ai Belta 2 Drahm. | Gn Prank | N | is. Deva Merin Kürnn - | Sing | Pezeta Mak | 2000 “m Pehgö * ev — Kaluş ! Türk ras Dinar 2 Çervoneç Kura | tos | Nukut 'lsceriin — Clagihlar Dolar CAmerika) (20 Frank Fransız 20 Tiren Titalya Ofrank Pelçika) 0 Drahml (Yunan! 9 Frank (isviçrel 1 Florin (Felemenk? 10 Kuron (Çekoslovak! , Siling Avusturra! 1 Pezera İhpasya) 1 Rayşmark| Almanya) | # Zleri “Lehistan ! » Pengö Macaristan | Yuzosloryaj Mecidiye Rankoner | “Toptan Meyva, Sebze Et fisti Yaprak: (Yerli) okkas Bakle: (Yirii)10.11 19K. (izmirli Ispanak: 3-35 K. Pırasa: © Kabak :(4dıns)40-45X Tazefasu'” 100.110 Enginar: Adana (adedi) E | Maydanoz: (demeti) 40 pars reotu: 10-40 para, Kırmızı turp” 40 50 para sarımsak: 50 - G0 Taze soğan: Güpıra. Nane: Mİ Can eriği: 50 K. Malta eri 83-40 K. Peynir beyaz: “0 - Kaşar taze: 100 - Balkan: Et: (kilosu) karaman 74256. 70,235 K. Kıvırcık 70 K. Hasır 50 K. Muhtelif cins kuzu 70 K 43.60 K. Danu 4k. Manda Malak 46 kuruş, (OoBULMAC/ 2345674910 NDEL ik Pi Sean FN al >g Dünkü bulmacamızın ledilmiş şekli 123456 789 Bugünkü bulmtu Soldan sağa ve yukarıda” 1 — Meraklı, gizli (#0) £ - Muvakkit (4) i 3 — Hastalık (11) 1 ç.. ve Kone, Me 146) 15 — Uçkaç (7) 6 — Gem (5) / 7 — Renk (3), halk (8). © 8 — Geçen (7) güç ©) * — Reziller (6) i 19 — Saz elini Keller di — Sokan örümcek (. Gi yü SEE EAA EE