Randıman niçinazdır? Dükümet çalışıyor, fırka çalışıyor. Senelerdir devam eden kesif bir sây var, Fakat bu uzun süren çalışmaya mukabil aldığımız randımandan hiç birimiz memnun değiliz. Daha iyisin, brax daha düzgününü, hatta kendimi. zi bataktan kurtarmak istiyoruz. Dev- let adamlarımızın çalışmaları, fırkanın! işle alâkası dünyanın hiçbir yerinde- ki devlet adamının çalışmasından, dün| yanın hiçbir yerindeki fırkanın alâka. sından daha az değildir. Sakarya har- bine giren genç İsmet paşanın, günden güne nasıl şakaklarınım ağardığını ve senelerin yüzünden asırlar gibi asıla- rak geçtiğini hep gördük. Genç adami rın bu kadar iş yükü altında ezildi; ni başka hiçbir devlet adamında gör- emeyiz. Bu süye mukabil Gazi ve baş-| vekil) bugünden memnun değildir. Niçin? Bunun cevabını, dört yüz el- Mi sene evvel gören bir hakikat adamrn-! dan dinleyiniz, Makyavel diyor ki: “Bazı hastalıklar vardır. Başlangıç ta tedavisi koloj, teşhisi güçtür. İlk za| manlarda tedavi cdilm, zaman ge çerse teşhis kolay ledari müşküldür. Pei” işleri de büyledir. Fenalıklar cv en keşfedilir, Defi çaresi derhal bu Olunur. Fakat dert kendi haline bırakı- © dua artık onun ildcı yoktur... | Bugün karşılaştığımız, mütemadi-| yen yenmeğe çalıştığımız dertler, hakika her gün biraz daha göze gö lecek, halk tabakaları arasında hisse dilecek ve teshis konacak bir hale gel- di. Herkesin gördüğü, üzerinde isabet- Je konuştuğu mew'elelerden bir tanesi tur ki imparatorluğun körlük, ve re aveti karşısmda burünkü manzarayı almamış olsun! Hangi meseleyi alırsanız bunun kö-| künü iry orluğun kör ve yalnır kendini düsünen hotkâm politikasında bulursunuz. Teselâ, fabrikamız yek. Ziraat mem-! leketi olan Türkiyede istihsal düşkün. dür. İstihsal tanzim edilmemiştir. Pupların acısını bugün derinden du! yoruz. “Tetkiki bile güç olan bu düşmanlar! rı yenmek için döğüşeecğiz. Muhakkak) muvaffak olacağız. Buna süphe yek.| Fakat bize randımanın azlığından bah- sedenlere cevap olsun diye bu satırları lanmış olan bir çiftçi de zan yazdım. | SADRİ ETEM altına alınmıştır. /(M. Müsolini tayyarede Siziyo'oji kitabı Meba divanda tek- rar sörüşülecek Rasim Ali B. in yazdığı Fizi- yoloji kitabı yüzünden çıkan münakaşadan sonra fakülte mec- lisi tarafından Rasim Âli B, ve kitabı hakkında verilen kararın Darülfünun divanında müzakeresi esnasında müderrislerin iki gu- ruba ayrıldığı ve kararm tekrar fakülte meclisine yollanması ka- rarlaştığı yazılmıştı. Divanın bu kararı evvelce yaz- er esastan ziyade usul olmuş, bir mü- derris hakkında böyle bir karar verilebilmesi için teklifin fakülte reisi tarafından yapılması lâzım- geldiği; halbuki müderrisler mec- lisinin müzekkeresinde bu cihe- tin tasrih edilmediği ileri sörül- müştü. Tıp fakültesi müderrisler meclisi dün toplanarak bu me- seleyi görüşmüş, neticede diva- nın arzusu veçhile müzekkerede istenilen tadilât yapılarak Rasim Ali B. hakkında ittihaz edilen kararın fakülte reisi tarafından yapılan teklif üzerine verildiği tasrih edilmiştir. Şimdiki halde bu mesele gene Darülfünun divanına gelmiş bu- lunuyor, Mes»'enin divanda tekrar mü- zakeresinin pek hararetli olacağı şimdiden tahmin edilebilir. Bir tayin Çanakkale (o sabık Okomiseri Muharrem Beyin Sırt vilâyeti ser komiserliğine ta; edil: haber e Di — Bu zat Istanbul zabıtasında dâ çalışmış ve polis katili şerir Hrısanlosun vöcudünü muhiti- mizden o kaldırmağı wwwaffak i bir paçavracı, Graf Zeplin Kahireden kendi mem- leketine dönüyor Kahire, 11 (A.A) — Graf Zep- ln Filistinden Kahireye dönmüş şehrin ufukları üzerinde bir saat kadar dolaşmış ve yere inerek | 30 dakika kadar kaldıktan son- ra Fridribshafene Oavdet et mek üzere tekrar havalanmıştır. Kral Fuadın bir mümessili ile ingiliz fekalâde komiseri, başve- kil ve nazırlar Dr. Ekeneri se- selâmlamışlardır. İnfilâk edici maddeler Marsilya, 11 (A.A) — Şehrin cenubu şarki havalisinde ' infilâk edici maddelerle sık sık sui kast- ler vuku bulmasından “ve balık tutmak için istimali memnu infi- lâk edici maddeler küllanıldığı bir çok defalar görülmüş olma- sından dolayı zabıta sanayie ait hususatta kullanılmak üzere infi- lâk edici maddeler bulundurul- nası hakkındaki nizamnameler | ahkâmını sıkı bir surette tatbika başlamıştır. Mahalli polis memurları bu nizamname ahkâmı bilâfına ha- reket etmiş olan hirçok kimseler hakkında zabıt varakaları tut- muşlardır. italyan tabiiyetinde bulunan dükkânmda 25 kilo miktarında infilâk (edici maddeler bulundurduğundan do- layı tevkif edilmiştir. Toprağı kazıp işlemek için, müsaade almaksısın, dinamit kul- Roma, (A.A) — M. Müsolini ile M. Balbo bir tayyareye bine- rek Ostiyadan Gaete gelmişler ve orada Breziliyadan dönen izcilere geçit resmi yaptırmış” lardır. M. Musoliniye bava tarikile ya tığı bu seyahatte 16 tayyare akat etmiştir. H. Kellog ne demiş? Paris, 11 (A.A) — M. Kellog, matbuat (omüntesiplerini kabul ederek bazı beyanatta bulundu- ğu sırada geçen 10 sene zarfın- a devlet adamlarının bir harp çıkmasının önünü almağa cihan tarihinde şimdiye kadar görül düğünden çok daha fazla gayret etmiş olduklarını söylemiştir. M. Kelloy, sulhünen belli başlı i mazarile baktığı M, Briyanı metbü sena etmiş ve beyanatına şu sözlerle nihayet vermiştir: sonsuz bir *— M. Briyan, nüfuza malik bulunmaktadır. Bu- gün dünyada harp tehlikesinin mevcut bulunmaması vasi mik- yasta onun sarfetmiş olduğu mesainin sayesindedir. Fransız reisicümhuru Tunus, 1l (A.A) — Fransız fevkalâde komiseri, Fransız rei- sicümhuru O(M, Dumerg ile Tunus beyinin şereflerine bir ziyafet vermiştir. M. Dumerg ile Tunus beyi Tunus askerlerinin yaptıkları ge- çit resmini halkın alkışları ara- sında seyretmişlerdir. Merasim bittikten sonra M., Dumerg, büyük harpte ölen Müslüman, Fransız, italyan ve musevilerin hatırasını ebedileştirmek için ya- ılmış olan abidelere birer çe- İLE emi Reisicümhur, e ye: ini yazlık Elmersa sa- sayanlar am beyi ile birlikte yemiş, ondan sonra Kartaca ha- rabelerini gezmiştir. Arnsvutluk kabinesi Tiran, 11—(A.A.) — Hükümet “ Ayın on dördü ,, Cemal Reşit Bey eserinin tahrif edildiğini söylüyor — | Konservatuvar (o muallimlerinden Cemal Reşit Beyden dün bu mektubu aldık: Muhterem Efendim, “Milletler şar- kısı,, namile Niste çevrilecek bir fi- İmde Türk musikisini temsil için inti- hap olunan Hüdadat Şakir Hanım azi İmetinden evvel “Ayın on dördü, atlı Türk şarkısını iki odefa birlikte tek- İrar etmiştik. Hüdadat Şakir Hanımın sesindeki hüsnü edayi ve müttasıf ol İduğu musiki meziyetlerini bu vesile ile maal iftihar takdir eylemiştim. Bu filmi dün akşam Glorya sinemu- sında gördüm ve dinledim. oMalüm- dur ki “Ayın on dördü,, şarkısınm yal nız “armonize ve orkestre,, edilmiş o- lan “neeompagnement ,nı bana sit ve “melodi,, si bütün halk şarkıları gibi tamamen milletin musiki serveti meva»| nına dahildir. (Akompanyöemanının iç racındaki san'at müşkülâtından kurtul mak için mi, yoksa garplılara alıştık. ları şark (o “kamlotlarından,. yeni bir nümune göstermek havesile mi bilmem) bir müddet te İstanbulda muzikacılık- la geçinmiş olan Furlani isminde biri eserin “armonize,, ve(orkestra)etti aksamını kâmilen tayyederek ye. rini bir takım alaturkaya benzer name lerle doldurmuş » olduğunu anladım. Şarkı bu şekle girince artık eserimle müşabeheti ve benimle hiç bir müna- |sebei kalmamış iken sinema perdesin- de bana matuf ve ismim sarihen mex- kürdur. Böyle bir musiki ucubesinin namı. ma izafetini — hukukuma (vaki olan tecavüzden kat'ı nazar — haysiyetime de münafi görüyor ve “Glorya,, sinema sında dinlediğim şarkı ile eserimin ara smda isimden o başka hiç bir rabıta mevcut olmadığını alenen beyan etme-| iğl kendimce zaruri addediyorum. Şu İtashihimi muteber © gazetenize aynen derç buyurmanızı o lütüfkârlığınızdan rica ederim efendim. Türkiye seyahati tahakkuk etmiyor mu ? Bulgar o kıralile kıraliçesinin Ankerayı ziyaretleri haberi ta- hakkuk etmemektedir. Bulgar sefiri M. Parulof bu hususta he- müz bir malümatalmadığını söy- lemiş ve demiştir ki: — “Kıral Hz.nin bir müddet sonra böyle bir seyahat ve zi- yaretleri muhtemel olabilir. Fa- kat kıraliçe Hz. ile birlikte ya- kında Türkiyeye geleceklerine ihtimal vermiyorum. Çünkü kı- raliçe Hz. henüz daba Bulgaris- tanı gezmemişlerdir. Memleket dahilini gezmeden barice seya- hat ihtimalini mümkün götmiyo- rum. ,, İçki aleyhtarının konferansı Şehrimizde bulunan Berlin da- rülfünunu felsefe profesörü ve maruf içki düşmanlarından Her Ştroger dün gece saat dokuzda Galatasaray lisesinde bir konfe- rans vermiştir. Profesör konferansında içki iptilâsının içtimai ve sıhhi tabri- batından, gençliği bu tehlikeden vikaye için alınması lâzım gelen tedbirlerden bahsetmiştir. İ Bulgar Kıralı | Kooperatifçilik cemiyeti Darülfünun tarafından bir ko- operatifçilik oOcemiyetinin tesis edileceği yazılmıştı. Haber aldığımıza göre, Darül- fünun emaneti, bu cemiyeti tesis edecek olan heyeti yakında iç- timaa davet edecektir. Bu heyete, Darülfünun hari- cinde, Ticaret mektebi âlisi iktı- sat muallimlerile diğer mütehas- sıslar ve bu işte kendilerinden istifade edilecek zevatda dahil olacaktır. meb' usan meclisi ile kendi ara- “sında çıkan bir ibtilâf neticesi olarak istifasını vermiştir. İtimatname takdimi Madrit, 11—(A A.)— Ispanya bükümeti nezdine tayin olunan Tez sefiri itimatnamesini rtişa maznunları ——— Muhakeme i mayısta başlıyacak Maznunlar mevküfen muha- keme olunacaklar Barut işinde yapılan irtisa tet- kikatını Ankara müstantikliğince ikmal edilmiştir Şimdi maznun- lardan Nesim Mazelya EF. nin Berutta öldüğüne dair vaki isti- lâma gelecek müzekkere bek- lenmektedir. Bundanmaada Avrupada olduğu anlaşılan maznunlardan biri hak- kında da lüzumu (muhakeme kararı verilmesi çok muhtemel- dir. Bu takdirde kanunu mah- susu mucebince mesele ile alâ- kadar görülenlerin mahkemeleri mevkufen Ankarada yapılacak- tır. Mabkemenin bir mayısta başlaması oOçok muhtemeldir. Dosyada kendisine bin kü- sur lira verildiği gösterilerek ismi geçen profesör Tevfik B. namındaki zatın kim olduğu benüz (o tesbit (o edilememiştir. Maznunlardan biri bunun İs tanbul (O Deftardarlığı © maliye müfettişi olduğunu söylemişse- de tahkikat Istanbulda bu nam- da bir müfettiş olmadığını mey- dana çıkarmıstır. — ——— Ticaret odasında: Kongre yarın Her mıntakanın ihtiyaçları görüşülecek Mıntaka ticaret odaları kon- gresi yarın saat l4de ticaret odasında toplanacaktır. Kongreye Istanbul civarındaki vilayetler- den seçilen murahhaslar iştirak edecek celse ticaret müdürü Muhsin B. tarafından açılacaktır. Kongrede her mıntaka mu- rahham kendi muhitini alâkadar eden istihsal maddeleri hakkın- da mutalâalar serdedecek ayrıca istihsal kiymeti hakkında Hakkı NezihiB. tarafından hazırlanan ra- porla diğer iki muhtara müzakere edilecektir. Trakya murahhasları da Şark şimendiferlerinin nakliyat husu- sunda tüccare gösterdiği müş- külâttan vefiyatların indirilme- mesinden şikâyet edeceklerdir. Murabhaslardan bir kısmı dün şehrimize gelmişlerdir. Mütebaki kısmı da bugün gelecektir. Hakkı Nezihi B, Şehrimiz ticaret odası rapor- törü ve yüksek ticaret mektebi müderrislerinden Hakkı Nezihi Beyin İzmir ticaret odası kâtibi umumiliğine tayin edileceği kuv- vetle söylenmektedir. Bu takdirde Izmir odası kâ- tibi umumisi Turgut B. ya ikte sat vekâleti emrine alınacak veya Cümhuriyet Halk Fırkası tarafından meb'us namzeti gös- terilecektir. Maarifte : Fethi Galatasaray oUsesi (o müdürü Fethi B. Maarif vekâletinden gelen bir emir üzerine Ankara- ya davet edilmiştir. Fethi B. ilk tahsilin Türk mekteplerinde ya- pılması hakkındaki kanunun tat- biki için vekâletten talimat ala- rak şehrimize dönecektir. iye le Çatalca yangını hakkında malümat Çatalca yangını hakkında jan- darma kumandanlığına mahalli jandarmasından tahkikat raporu gelmiştir. Yangın yazdığımız gibi Osman Ef. nin benzin deposun- dan çıkmıştır. 2 otel, 1 furun, telgrafhane,müftülük, hilâlishmer merkezi ve 23 dükkân yanmıştır. Kadın birliğinde “ Görüyorsunuz, çok kala- balığız. Gene azdılar diye yaz- mayınız.,, Bu cümleyi evvelki gün kadın lar birliğinde bir Hanım, bi gazeteciye söylemiş. Bu Hanım Efendi neden bu tavsiyeye lüzum görmüş, bilmi- yorum, çünkü hiçbir gazetede: — Azdılar! Şeklinde bir baber çıkmamış- tır. Gene ayni içtimada bulu- nan başka bir Hanım, yukarıki Hanıma şu cevabı vermiş: “— Artık © yazmazlar; konuştuk, tatlı yedik.,, Gazetecilerin ağına bir par- mak bal sürmek istiyen bu Ha- nıma da teşekkür lâzım... » Iki namzet İstanbuldaki devlet dairelerin- den bir tanesinde kâtiplik eden ve son günlerde meb'us namzetli- ği için Ankaraya mektup yazan bir zat geçen gün vapurda ar- kadaşına dert yanıp diyormuş kit — Azizim, ismim gazetede çıkar çıkmaz *şin, dostun mum” melesi değişti. Nerdeyse tavsiye mektubu istemeğe başlıyacaklar, Bir başkası, bir komisyoncu da mek'us olabilmek için şu sebebi ileri sürüyor: — Efendim, bendenizin şimdi işgalettiğim yazıhanenin bende evvelki sahibi de ciyevm meb“ ustur.,, tatlı /» me YSA FSPESI SEYE SSU Toplu İğne Eski silâhlar Amerikada pek fazla rağbet — varmış » Amerikada mülhem bir mü. seseden ticaret odasına geleli bir mektupta altın ve gümü kakmalı eski tüfenklerle, kam vesair silâhlar satın almak istet diği ve bu kabil esleha üzerind vasi mikyasta ticaret edileceği bildirilmiştir. Ticaret odası bu mektup üz€! rine alâkadar müesseselere m racaat etmiştir. Eski silâh satan müesseselerin (adresle! Amerikaya bildirilecektir. 75 kuruşluk maaşla! Toplan verilmesi hakkın: emir gelmemiş Eytam, Eramil ve mütel maaşlarından 75 kuruşa kaö istihkakı olanların birden vel mesi hakkındaki emir hef”| muhasibi mes'ullüğe bildiril” miştir, Istanbul mubasibi mes'ulü met B. bu hususta demiştir #”. — Biz yeni emir almadı için ancak 40 kuruşa kadar aşı olanlarla, bu aylıklarının seneliğini (o vererek alükalaf kesiyoruz. Hemen hemen pi kuruş maaşlı kimse kal gibidir.» dank ge lee Mm Nafıa Vekâleti bu Tam Nafıa Vekâletinin va: daha geniş bir 2 ifrağı ve bu vekâlete ( vekâleti) namı verilmesi ak da Ankarada bir mevcuttur, Bu takdirde halen “ez kâletine merbut elektrik, SN gazı, su işleri idareleri gibi d esseseler iktisat vekâleti? edilecek ve münakalât ii KE SESE EO STEYR Sene az e İp Ki nin seyrisefain, posta V* ve telefon gibi üç si bulunacaktır.