Türk ocakları Türk ocüğı kurultayı türkoçağının halk fırkasıma ilhak kararinı tasdik etti; Hamdullah Suphi Bey sefir olu- Yer, Ocaldarıp levhaları tarihin tarik hafiraları arasına karşıyor. halk fırkasına devri haberlerden sonra ângi, sinsi bazt düşüncelerin ortaya a- ıldiğımı gördük. Bwdüsüncelerin bazan bir Fikir, bir lim meselesi: gihi konuşulduğuna $a-| hit olduk. Rir fikir ve İlim çeşnisi taşıyin bu sinsi telâkkiler şu şekilde formüle ediliyordu: — Türk ocağı bir-hars müessesesi. lir. Onu siyasi telâkkilerin üstünde utmak Tâzımdır. Bu “ör görünüşte bir hakikat tesiri| Jünkü deniyordu ki Türkçülük siyasi bir gaye de ildir. Filhakika hü sözler senelerdir o ka/" iair çok tekrar edilmiştir ki tekrarlar)” nm yaptığı telkin ile insan bir katle karşılaşmış gibi olur. Halbuki, i- leri sürülen bu mantık kökünden yan lıştır. Niçin diye sorarsanız işte ceva M şhir. İctimai hedef, içtimai hare- ket yoktur ki sonunda politikaya ipti kal etmesin, hangi içtimai gaye varılır ii, tahakkuk icin kendisini siyaset sa- hamna atmış olmasın! Türk ocağı, tükçülük cereyanı da bunlardan ayrı değildir. Türkelük cereyant evvelâ hir fikir ve san'at harekeli olarak meydana çıkı, Hangi, memlekette sosyal hare ketler bir fikir ve sam'at cereyanı ola- rak meydana çıkmamıştır? Türk ocağı bir'fikir ve san'at cere- yanı İcin kanal olduğu zamanda bile; bir siyasi fırkadan farklı değildi. Prar rümi, hedefi olan bir fırka idi. İmpa- ratörlük içinde Türk ocağı siyasi prog | famını zaman, zaman tebdil. ederek! tam bir fırka şeklinde yaşadı. Gerçi bu fırka siyasi bir tesekkül olarak isim al) mamıştır. Kakat Türk camiası hakkın-| da kâhi (Turancılık) kâh (memleketçi- lik). hedeflerini işaret ederek yapmıştır. Imparatorluk içinde diyasi Ter takip eden yalnız Mtihat've terakki, hürriyet ve itilâf fırkaları değildi. Si- yasi damga taşımıyan fakat biribirile mütemadiyen cidal yapan üç fırka yân yaha yasıyordü! 1 İslâmetlar: du şiirden siyasete kadar bir sistem .itinde memlekete istikamet vermek İs- diyorlardı. Bunların şairi Mehmet A- kif, mütefekkirleri Naim Bey, siyasetçi Teri kâh ittihat ve; terakki, kâh hürri- yet ve itilâfta ver tutan zatlardı. Mese Ti Abbas Halim püşa' ile, Mustafa Sab ri hoca bunlarm tipik politikacıları din” 2 — Osmanlılar: bunlar tanzimatın iktrsnt ve fikir siyasetine tiraftar olun Tavdı; Bunlarm mütefekkiri Ziya Gök Alpin tabirile — Rıza Tevfik, şairleri Teyfik Fikret, siyasetçileri de Ali Ke mal, Cavit Hey, (Hunlar, biribirinin a“ leyhinde Hulunmamakla beraber #iva- si hedefleri ayni şeydi. Osmanlı kafası mi İaşıyan iki baştı). 8 — Türkçüler: Bunlar, son, Za- manlarında İttihat ve terakkiye İama- mile hâkim olmuslardı. Ziva Gök Alp İttikat ve terakki: namı” altında Türk ocağının siyasi gayelerini tahakkuk et tirmek istiyordu. Türkçülüğün memleketçi cephesih. de, faal siyaset adamı olarak Talât paşmyı, Dektor Bahaettin Şakiri görü- yoruz. Türk ocağı İftihat ve terakki dev- rinde siyasi hedeflerini gizlemiş değil. di. Fakat, ittihat ve terakki yarından fazla islâma, ve Osmanlıcı unsurlar» İtürlü itirazlar haki.|18 irupa ittihadı meselesi milletler cemi İve bu tesanüdü . müessir, İle getirecek çareleri Sebilürreşat etrafın 1 alar Arasındâ Gc Kahkahalarla defnedilen bir aşk Bir hayal -- Bir şiir hevesinin sekri—Nedimle beraber Hâmitle beraber — Tapınacak bir mabut bulmuş — | bir meczup — Bir delilik —30 — Yazan : Halit Ziya Beyaz İri bir merkep. Üzerinde ei rin, müşahedelerin, misallerin, hulya- tıkları sorulmıyar: ise hak. 7/ mini zarif ve ince çocuk halile Tarın bir an içinde öyle meveudiyetime anda ia sam rini a da (Küçük ayaklarında siyah parlak tahakküm ediveren bir feveranma tu- Hakikatte Avrupa ittihadr işi, azim pinler, diz kapaklarına kadar görünen taldum ki bir dakika, beni aşk dedikle- tahavvüller seçirmiş ve mühim tadili. bacaklarında yine siyah çoraplar, be.'ri heyecanın kuvvetine ramolmak için ta uğramış bulunuyor. M. Briandın!79? kisa bir etek üstünde al bir ceket, kifayet edivermişti, lasıl fikri bir İ a, daha doğrusu her şeyden evvel, 'Ben de bir çocuktum; ve çocuk ruhu-| Avrupa müttehit hükü./” metleri vücuda getirmekti. Onün bu RE — | -—-SŞIYASETİI Avrupa ittihadı meselesi A Eri A MESELESİ ortaya çıkar çikmaz si hadı meselesi ortaya çıka rkıçmaz si-* iyaset âleminde öyle bir gürültü kop. tu ki Avrupa ittihadı meselesi adeta gölgelerde kaldı. Avrapa | ittihadile meşgul olan siyasiler (o memleketle. rine döndükleri zaman onlara ne yap- /havalandıkça arkasına biraz daha ka- munbu garip hadisesini tahlil kudreti! teklifi ve b uteklifi izah eden muhtr.| yi” beyaz bir till örtü altında gür cos ne malik olamıyarak dergâha atıldım, rânt, * kafa sallamakla > karşlanmıştı. kun sarı sağlar.. Bütün bu teferriinti!tam iç kapıdan geçecektim, bir korku İDevletler esas itibarile bu fikri kabul bir rüzgür hamlesinin içinde birden he/ile durdum. Ya onu görürsem... ! etmekle beraber hemen hepsi de türlü Vİ umümiy esile gördüm. Siması nası)! © Ancak onu görmek için oraya kadar serdetmisirdi. Bu İti- Onu bilmiyorum, onu hiçbir zaman gelmişken bence pek melüf olan bu ye ır en nazik ve en meharetli Jisan- ilemedim, hiçbir zaman yakından ve re girmek kuvvetini bulamadım, imiş olmakla beraber © onların <esaretle bakamadım Ki onu öğrenmek 'dan baktım. onu uzaktan şeyhin arka- delület ettiği açık mana“ ; devletlerin! “© bilmek imkânen: bulmuş olayım. Bel sında hususi bir mevkide oturmuş gör Avrupa ittihadı fikrini gayri #meli ve Xi biraz söbü bir çenesi, biraz genisçe düm. Gördüm mü?.. Buna görmek de- tehlikeli » telâkki ettikleri © ve bundan vir alnı vardı, gözleri belki maviydi, nebilir miydi? gözlerimin önünde bir dolayı ittihat projesinden memhun « elki yesil, Yalnız fazla sarı kirpik'e/sis vardı, oda bir ince bulut altında » madıkları idi; | | İrinin arasından birz yumuk, biraz ka şıldıyan bir sarı yıldız gibiydi, Bunun üzerine proje mühim bir ia- panık bir bakışı vardı; örtülü bir pen: Oradan kaçtım, tekrar evin önüne havvill geçirmiş, ve bu tahavvülde/<<TERin arasından kayan bir ziya iz celdim. fakat buradan ayrılamıyarak devletler tarafından ileri sürüleri tey) gisine benzer bir bakış. saatlerle, âyinin hitamına kadar, dola- razlar âmil olmuştu. Yavaş yavaş A Bir cuma günüydü. Dedemin kona-| şarak onu bekledim. Nihayet o tekrar| ının karşısında mesi dergâhmm A'göründü, beyaz merkebine bindi, yine yin saatiydi. Ben övin kapısndan hes) gülerek Ialasma bir şeyler söyledi, tek İnüz çıkmıştım, o da yanında Jalasile be| rar önümden geçti. Bütün bu sahne yaz merkebile geçti, hemen atladı, gü!kalbimde bir pençe ile, gözlerimde her Tümsiyerek lalasma: — Gördün mü İn/sevi bulandırıp hiçbir şeye vüzuh ver Ta, gi geç kaldık... il miyen la ile cereyan etti, | vi ivetinin! Ve sıçrıyarak, bir dakika evvel içer O kaybolduktan sonra kalbimin pen il am aa alemde Tae ilde bulunmak hevesile, merkeple lalmst- çesi gevşedi, açıldı. ona bedel azim bir misyonun tâli bir komitesi gelecek ma. orada kendi hallerine bırakarak, uç/sevinç, çılgın bir mesti ile koşmak, nerk yisin 15 inde raporunu verecektir. Fa. eri sahralara gitmek. ibadet ihtiyacile kokt bu kömite Bit Avrapa İederas- Yalnız o kadar. Kimdi? Hususile na- np tutuşurken - birdenbire tapınma yonu için yahut bu federasyonun ka./“!ldı? bilmiyorum, yalnız bu şimşek gö: mevlâsını bulan bir sermediyet meftv-| nünu esasisini hazırlamak için çahsma üşü kifayet etmişti, kalbimin bir pen: nu sandetile ciğerlerimi saadetin bol maktadır. Önün mesaisinin hedefi hir <© icinde sıkıldığına vâkıf oldum. İhavasite doldurmak istedim. Avrupa müttehit devletleri vücuda ge-| , Bir dâkika mebhut durdum; Gözle-| . Ruhumun kendisine bir teveccüh ib- tirmek değildir. Artrk hedef Avrupa Yimde bir bulanıklık. dergâhım kapısı-| resi bulamamış ne kadar ihtiyaçları devletleri arasında tesanüdü ilerletmek 'u bir sisaltında gösleriyordu. Ne yap varsa şimdi bir kıble bulmuş gibiydi. ve faal ha. mak lâzımdı? bırakıp gitmek. Bunu) mesnevi sahibi gibi ben de bir secde 0- d iyeline verilmis, milletler cemiyetinin bu işle meşgül olan komisyonuna (Av- 'upa. birliğini tahkik kolmsvonu) namı rerilmişti. Avrupa ittihadına ait bü tün işler bu komisyona havale edilişi Cemiyeti akvam ——— Nişanda nelerle moşgu! olacak? Cemiyeti Akvam komisyon ve komi- telerinin nisan ayında vuku (o bulacak mühim içtimaları şunlardır: 1 — 13 nisanda müfehüssişlar ikin ei komitesi içtima ederek markaların menşei meselesini ve Cemiyeti o Akva- mın mati komitesile Birlikte Avrupa it- tihadı komitesine takdim edilmek üze- re zirai kredinin mali ve hukuki cihet- lerini tetkik ve bir rapor < tanzim ede- cektir, 2 — 13 nisanda 9 uncu içtimamı akte decek olan merkezi ve daimi” Afyon komitesi, mukaddema içtima eden İs- tişari afyon komitesinin raporu üze rine Türkiyede imal edilen morfin ve eroyin meselesini de tetkik edecektir. İstişari afyon komitesi tanzim ettiği ra porunda Türkiyede morfin ve eroyinin fazla miktarda imalinden miltevellit tehlike üzerine Cemiyeti Akvam mecli- sinin nazarmı dikkatini celbetmiştir. 3 — 29 nisanda hususi bir komite iç tima ederek harbe mâni olmak için is timal edilecek. çarelerin takviyesi hak -İkindaki mukavelename metnini sureti katiyede tesbit edecektir. İktisatcılar bugü toplanıyor Türk iktisatcılar birliği bugün ikinci içtimamı yapacaktır. içtimada Hamit Sadi B. “Türk ticaret tarihi,, Nizamettin. Ali B. de “beynelmilel iktisadi buhra- mn sebepleri, hakkımda birer konferans vereceklerdir. sanüsaensasanan esasa ar seranesame sansa elimi tuttu: — Ne oluyorsun? dedi, ba yılacaksın, ellerin buz gibi; hasta mi- sn? Başı! evet! dedim. — Haydi se- ni eve gölüreyim,. dedi. Muvafakat ettim. Evde yapılacak bir iş vardı. Der hal odnmu kapandım, evvelâ ona bir mektup yazdım, sonra babasına bir u- zan şeyler karaladım, birinciyi ikinci nin içine leffettim, ve. Ne zaman bu hikâyeyi tahattur et- sem kendimde muhakkak bir cinnet tohumunun mevcudiyetine hükmede- rim. Hayatımın birçok hadiselerinde Bu yapmadım, birden, > okuduklarımdan,İlanacak, boynuma hâkimiyetinin zindi- i düşümcelerimden, bu çocukluk çağının! rini dolıyacak bir mabut bulmuş olu- temin edecek bir istikamet verilecek hüYal rüyalarından ruhumda nekadur! yordum. ve bu iktisadi tesnmit yanında siyasi müterskim tahassüsler varsa hepsi, 'ü! o Öyle mecnünâne bir Sermestinin) isler ve meseleler tâli bir mahiyette >UMundan fazla zaptedilmiş hir buhar) dalgasına nefsimi teslim“ etmistim ki, kalacaktkır, |siddetite patladı. sahralarda: dolaşarak, göğsümü serin! Komisyona bu vadide birçok teklif.) , Sesini işitmiştim; Talasına sitemkür|rüzgârlara açarak, haykıra haykıra: er vüku Ye bunlütın hepsi mi) tebessümünü görmüştüm, bir güvercin), Men bende şüdem,bende şidem, ben hiyet itibarile # If olraaktan— cik.) maze mıçrayışımı dikket eoiiseimem “e şiielem mamıştır. Bu teklifler, şarki Avrupa) YÜZÜNÜ. ne gözlerini. düşünmemiştim, © Men bende-bepâyi” tü. derefKenda| da buğday meselesi, daha zengin men,| JÜşönmeğe lüzum hissetmemiştim, dü-| şüdem leketlerin daha fakir memleketlere kro.|şönmeğe lüzum hissetmemistim. dü.» Her Bende ki âzdd şeved, sâd gevtd! di açması, beynelmilel elektrik tesisa. Şünmeğe lüzum hissetmemiştim görü-. Men'sâd ber anem ki türâ bende tı yapılması, Milletler cemiyeti tara-|lüp anlaşılan şeyler kifayet etmiştiz. şüdem fından yazılan raporfar dairesinde bü2ihvimin içinde Nedimin beyti allı ye-| | Piyecektim. tün dünyaya şamil olan iktisadi huh- #fiH. mavili sarılı bir serit gibi dalga- Böyle bir çocukluk deliliğine başlı- 'yan hikâye bittabi ancak bir delilikle (bitebilirdi. Bakınız nasıl?.. İki ibi i ilanarak çözülüyordu: ranın tetkiki gibi şeylerdi. |“ pirdelikkerimm gir dir lale handeşi ir ndzörün tekellümü, bir hoş ed Selekler My si PEr İten birinin kızıdır ve her cuma merke- Bu esaslar dairesinde bir takım iş“ ler yapmak mümkündür. l Milletler cemiyetinin yeni teşkilâtı en esaslı faaliyetini iktisadi saha : mz gösterecek İse de onu nsiyasi işlere hiç! , Sir saniye gözlerimi yümdum. ONU bile dergâha gelir. Derrâha gelmek te temas etmiyeeğini söylmek doğru 0- a ei ik v sini) z Besi çin takip olunacak yegine yol Tilki- amaz. Zalen bu zamanlarda iktesaİ ger iha fe köpieni giden yola dal, (lik caddesinden sonra tam benim arısı etyihm iç kapısma giden yola dali, Evliyazade Lzet Beyle buluştuğu- le le ni maz onun evinin altindaki, köşedeki i Saba İ ÜNÜ 0 Hübüp eder gibi reftârınız ne halet- hepte li aramaktır. tesanüde iktısadi müşküllerin hallini İ dan terekkiip ettiği için Türkçü ittihat çılar Türk ocağını siyasi olmıyan İe şekkül şeklinde islâmerlikla, Osmanlicı| ” lıkla karşı muhafaza ediyorlardı, Netekim, imparatorluğun o mağiübi- yetini müteakip en çok tahribata wire yan ne islâme; teşekküller, ne de os; mânlertesekktller oldu. Rilâkis Türk çü teşekküller emperyalistler tarafın- San takibata uğradı. Çünkü onun siya- ı diyatın nerede bittiğini o ve si tin nerede başladığını tayin etmek im İl tir ” e m altında siyasi fanliyetlerde buluna i geçmesine muntazır olmak işten değil cağı muhakkaktir. | deep nesini seherdenmi gez di. Bir saniyelik bir müşahede. Hatta deruhte edeceği meseleleri tetkik Kimbilir me kadar birikmiş ele sersemlik içinde teneffüs elmeki, Mes'pt beynelmilel bir teşekkül vücudü getire. gayri mantıki olduğu halde tabii birlolmak için bü kafiydi. Mes'nt ve me- siyasi meseleler siyasi vaziyet üzerin. masmı tavsiye etmiştir. © kahrı içinde kıvranıyordum. Ne bekli de tesir icra edecektir . M. Marinkovisin bu sözleri Lend- yordum, ne bekliyebilirdim? riwkoviç bugünkü mesai ve faalisetle.|fından ifa oluman mühim hizmetler; şeyter söylüyordu, kulaklarımda bir in bir Avrupa birliğine doğru gidecs!bu münasebetle derkâr edilmişti, . EL tekanıklikla. dinliyor gibiydim, gözleri. Fatorluğu gibi bir biyWolduğunu ilâve|iktısadi tesanlt dereynn is€ daha, hel lebicinin önünde durdu, durur gibi ol- etmiş sonra (İngillete İmparatorluğa-| niz müspet bir şekil İŞ du, gözlerimi kapadım, başka bir şey n sızdır. Onun içi abu yeni teşekkülün iktisadi tesanüdü kuvvetlendirmek sta- Gerçi yeni teşkilât Avrupa: için- bir) gg i müşahede bile değil, onun sarı sacları- kanunu esasi o hazırlamıyacak, fakut e nı dalgalandıran rü bir iye n eek, bunun neticesi olarak ortaya, bir nesvünemanm © mahsulüdür) diyerek! yus.. İlk sevinç gönünden sonra artık takım siyasi meseleler çıkacak ve bu'bunün hir ideal olarak isfihdaf olun-! mahiyeti meçhul bir füturun bir yeisin Bu komisyonun kânunusani ictima-|ra matbuntı tarafından #hanimiyetle) Bir gün, bilmem kaçıncı defa, yine! ında Yugoslavya hariciye nazırı M. Ma/kaydolunmuş ve küçük devlerler farp- orada muntazırdım, İzzet Bey bana bir ğini söyledikten sonra. onun tasavvur|hasıl Avrupa ittihadı projesi artık sulmin teveccüh. noktası. hep sokaktı. ve arzuw ettiği birliğin İngiltere İmpa'ya düsmüş gibidir. Onun yerini alan Bir aralık bir'beyaz merkep ynhal mun cezası #rasmenki birlik temamile tahattur etmiyorum. İzzet Beyin eli is etmese emen emaeem seen armaeMA9eN sanane erer samsara en mem emare masama Whedefi vardı, #rürkiye hakkında düşünceleri var- Yani siyasi bir fırka idi. Bugün Türki E yerli eöğrafyı malik bir hükü vardır, Bu hüleümetin prozramını ya- pan halk Serkasıdır. Ru fırka * ğını İslâm. aldığı vaziyeti, hakikaten hayata tatbik! etmiştir. "Türk odağının Osman'ı impara torluğunu göre -2izdiği siyasi: progra. mdan daha g aha vazıh, daha sol! bir program r. Hedefe yakla Şan halk frkasığı halde ayrı bir teğekkölün mevendiyeti için İki fırka- nın bedellerde, Sayrilmş olmus lâzrmgelir. yahut ta daha $ol, daha İleri, idenle daha yakın olan- Ja el ele vermesi Tcap eder, Hedeflerin bir'olduğunu inkâr eden Kimse yök-| tu “0 Mide Burlim if Korarı gayet iğ. bii, görmek. lâzımdır. | SADRİ ETEM; | Bican Ef. — Bunlar neye döğüsü-! Oo Maruf B. — Hayır dünkü dostlar... Muhalif. gazeteler! “Kalemle yapn- imudıklarını yurırakla yapmıya kalktı. Jar, dar. | Bican Ef, — Bu adam kimdir? yorlar, eskiden bir birlerine düşman- Uklari m sar? 1 mn em 21 Bini id dedir Desan tans vana sean TEEN EEE SENE Nar m a MA e mmm Bican Efendi ve rüfekası : Kalem mi, yumuk mu? bu tohumun filizlendiğine şahit ok dum. Delki yalnız ben değil, herkes az gok böyledir; bütün fark tohumun a3 veya çok kuvvette olmasından ibarettir Çare buldum. Mektuplar, daha doj- mektuplardan biri sahibinin eli- oldu; fakat on beş yaşında on iki vaşmda r on Ş bir çocuğa talebi İzdivaci ancak omukad- der olan neticeye vâsıl olabilirdi. Bilmem kaç günlük tahammül olun miyacak bir intizardan sonra dergâhm şeyhi, Şevkullah Efendi, gelip. beni görmek istedi. | Bu mülâkatı tafsilâtı ile anlatmak mümkün değil, zira 6 tafsilâta cerey& nı esnasında bile vüzeh ile vâkıf olamaı dım. Hulâsa edeyim: Mektubun sahibi gelip dedemi ziya- ret elmiş ve pek tuhaf olan bu mek- tupları ana okumuş. Onlar hakikaten kimbilir ne kadar tuhaftı. Öyle ki ts bidayetinden itibaren O Kahkahalarla başlıyan bu mülâkat kahkahalarla de“ am etmiş ve kahkahalarla bitmiş. Nihayet... Şeyh Şevkullah Efendi de nihayet sözünü bir kahkaha ile bitirdi, ve bu da kikada anladım ki ben sadece bir mec nun Âmişim. ş Hayalimde bu kahkaha büyüdü, ev velâ aile evini, sonra hükümet konağı nr, daha sonra bülün İzmiri doldurdu. O günden sonra uzun bir müddet ne zaman hükümet konağının önünden geçsem bütün pencerelere bütün vilâ- yet memurlarının üsüştüklerini ve be nota uzaklara kadir kahkahalarla teş vi ettiklerini, görür gihi olurdum. Hayatta beni en ziyade korkutan. ve en yiyade bende elem hisleri bıra kan gülüne olmak acısı beni bu cin” | net buhranından kurtarmış oldu. Hnlit Ziya: Uşşakizade i Maruf — Bu cihan boks gasp dur ki şimdi Roman Yazıyor, yumi tan kaleme geçti. Var kıyas et