iĞI. | GÜZEL SAN'ATLAR NİN MÜSAMERESİ BEYA- | NINDADIR | — Vay Hafız Necip Efendi de bu- rada ha? Hocam sen de müsamereye ? ukları Şatonun Çocuklar; —1— Değirmencinin çocuğu, üşümek orde. 15 yaşlı yürüyordu. Rüzgür ve güneşten kan aa ediniz, diyerek kar kucağıma al-İlar kimde bulunur?! muş, yanık yüz ni al pe ie , Gazeteci esnafından birkaç dost & cuktu; birçok fikir bu sl © Johan, onu sahilden epeyce ileriyelrasımda ve sokak ortasında geçen beji Büyüyünce kibritçi olmcakti. İk adar nasıl taşıdığına baktı ve Vik')mükülemeden çok geçmedi ki. sabika| retia destları onun ME Bu wİtoryanın teşekkür ettiğini duydu. Sen-Jalay köşkü demekle maruf mahalli aci! sıkmuıya cesaret edemiyecek! » dahalra Otto dönerek dedi ki: be dahit olduk. Dainiz evvelce de tesa-| #ursuz san'atından dolayı on. — Eh! Sen sandalı beklersin. “is-İdüfen böyle cemiyetlere dahil olmuş fazla hürmet be imei Mİ takip edilmi ne bunün?.. tum. Ne yalan söyliyeyim bu müsame| Ormanda gözlerile kaş bi'l © Viktorya cevap verdi: “Johan., Vejre gibisine hiçbir vakit tesadüf etme-| e Dr hi türlü törlüjğüve etti: “Evet, sandalı beklersin!,İmiştim. İçeri girer girmez derunuma| liyor, dillerini anlıyor, > kaldı. Ötekiler yumurta top/bir hasret ve meraret çöktü. Sanki bi- ee “gemi unundan! amak için ellerinde sepetlerle adanınİ2im medreseyi kaldırıp buraya getir. Gi ea içine doğru gittiler. Bir an düşündü,/misler. Küçük, küçük kubbeli hücre. vw çaya en bütün 480) durdu: onlarla beraber gitmeği ne ka.(ler. kalın pervazlı duvarlar; bütün eş ei Tikbaharda özlerini sağar. 'dar isterdi? Sandalı, sadece karayajkâl ve taksimat tamamen ee ve, kaşın, adeta bir baba gibi, köklerini! çekmek kâfi idi. O kadar mı ağırdı?|Gayri ihtiyari etrafıma peşi zl kardam çıkarır, dallarının kalkınmasr) Cok ağır değildi. Ve kuvvetli bir hare|9Ptes İbriğini araştırdım. Kalbimden ketle sandalı karaya çekti. öyle geldi ki hoca şurada hemen aptes| e e Çocukların yaklaştrken gülüştükle |t920l€ bir ezan oku! : deni Duvarlardaki san'at asarı birden bi- rini ve konuştuklarını işitti. Hele du- re gözüme çarptı, beni İkaz ekti i | il çarptı, beni b tekitler gi” run! Onu da pek a götürebilirlerdi. Süplinnallahi derken güzel sin'at- Yuvaların yerlerini biliyordu; onları,) eld m olduğu tahmin igagılarından sert tüyler fışkiran vah İni len Minleğiz ! urduk! anı l ayine çikar imam — Nasıl hoca efendi hazretleri re-| Bir defa da bir (hermin) e rasgelmiş- e lim miş İ ti. Sandalı tekrar denize indirdi ve ö) |“ emi ilmüş teki sahile doğru çıkmıya başladı. Bir! Celle duvardaki vee a müddet sonra sesler duydu: (Dön, ge- muşambaları göstererek) İşte ban zl z t : 2 : i — (Zavallı say'atkârı rencide etme- - ride bekle, Kuşları ürkütüyorsun?,, işa diye asılmış parlak bir kumaş denile-| Z i — mek icin) Fakat hir şey anlıyamadım. Sildi, ve sanki her inci köpüğün anla — Sise herminin yerini gösterecek) | payın, kübik eserlerdir. Son as- «cak bütün bir hayatı vardı. Göldejtim. dedi. Bekledi, ve ilâve etti: Son-| çı, tekimülâtmdan nümünedir. uyun tam düştüğü yerde balıklar çok/”2 Yılanların yuvalarını tüttürürdük.|— Güze, pek gözel efendim fakat u; ekseriya ağı elinde orada durur. yapip kibrit var? jbunların altına ne resmi oldukları ya- du. Büyüyünce dalgıç olacaktı, İşte bu. Kimse cevap vermeyince döndü, 65-| yılan tefehhümde sühület hâsıl olur, nu yapacaktı. O zaman bir geminin gü bi yerine yanaştı, sandalı karaya çek-| Meselâ bizim gibi geemiler; insan res- vertesindem denize dalacak, garip orti. jmini deniz aygırı, ağaç resmini deniz manların sallandığı meçhul lurallık; (Büyüyünce sultandan bir ada satın|zanneder.. “inde gezimecek, ve en dipte mercan alacak, içine kimseyi sokmıyacaktr. A- Serbest şiir diye bazı eşerler görü- bir şate bulaacktı. Pencerenin birin-'dayı muhafaza için bir zırhlısı da ola- yor, banların kıymetini bir türlü anlı. 'en Prenses edecekti:'caktı, Köleleri gelecekler ve: yamıyordum. Meğer bu hastalık diğer ala). “Asaletmeap, diye hitap edecekler, 'san'atlara da sirayet etmiş. Me ei eridnm sağrılduğnı divibir gemi Batmak üzeredir. hörede fee “Yalniz bir sey haşuma gitti. Kıyafıt m labası bağınyarda: “Jahanl seni|kayaları” ve içindeki * çocuk:İlerde evza ve etrürda hiç yadırgamü:| am “Gebehsinter.; —dedi.İdim. “Asaletmeap, »todam istiyorlar; çocukları sandalke daya götürmen lâzım... imdat diye bağırıyorlar, o Giyin i GİYinmeler ve konuşmalar tamamen G ve. gili. a amg 9# ilhenüz kurtarmak kabildir, aratarında) dainizin kıyafet ve ifademe mutabıktı. Düyük verilmişti. beyazlar giyinmiş bir kız var, Gök gil Anlaşılan bu güzel san'at saliklerinin| rültüsünü andıran bir sesle emir veride dainiz gibi akçe ile araları pek iyi| esi trafını sarmış mu' papasın etrafın Mi onları sıraya dizmişti. Bu eski taş ocağında garip şeyler oturdu. : Gölün kenarina saptı. Değirmenin curkları dönüyordu. büyük, sağır edi ei bir gürültü içinde kaldı. Buralarda kendi kendine yüksek sesle konuşarak dolaşmak adeti idi. İlerde değirmenin suyu dümdüz dökülüyordu; kurusun, ona İşaret (Köşk), yeşil manzara arasında bir şatoya, evet, yalnızlık içinde vim “Kurtarınız,, çocukları birçok se değildi. vi vlamesi ve —— bo-|neler sonra tasavvur ediyordu. Viktor) © Güya orada güzel san'atlar birliği bir çek yuvarlak eme a ik min yıl dönümünü değil; sırtlarındaki sap bir bina idi. Misafir olduğu zaman! *svapların sakizinci, onuncu devre se. lar köşkün yuvarlak kulesinde bir bay. neviyelerini: tes'it içim toplanmışlardı. rak dalgalanırdı. Ahali ona ( de Soytan esnafı da tıpkı gazeteci esna. di. Ötede, bir tarafta köy, >. İ zihi elleri açık her rasgelen bir şey anla verdi; GA Manda, vi İikram etti; erkekli dişili iltifat ettiler, —— 8 evi m etrafım; sardılar, yedirdiler içirdiler. ay alk zi öd Cenabıhak cümlesinden raz1 olsun. Bddai Hafız Necip yeatpary epurtezed yeşg eprepn ya kendini kurtardığı için terekiller şederek ayaklarına kapandı. “Tesekkü- re hacet yok, vazifemi yaptım, dedi, kırallığım içinde istediğiniz yere wer. bestçe gidebilirsiniz., Ve şatonun kapı- Yarını açarak onlara altın tabaklar j. çinde yemekler wmarladı, 300 esmer i ogğ.m İ Mecidiye kruvazörü zabitlerin- | den birinci mülâzim Etem Rıza | beyin iki kızı dünyaya gelmiştir. * arakları. tozlarda yuvarlanıyor, ağlıyordu, zira onu sevi.) meler giymişlerdi. Adaya yanaşınca a- hançkırarak vaklırında hafif iskarpinler olan Vilrİyordu. “Burada kalmama tahammül i te taşımak icap etti, esasen daha'ediniz, asaletmaap, O ca z ikizler için sıhhat ve saadet era rağ birini olayım... riyelerinizdem Sanan i ve ebeveynini tebrik e- /üzerine münakaşa elmiyeceğiz, na (mecburiyeti kafiye) deriz. Müdürün içinde bir mücadele başlı. yor. Nihayet dindarlık kafası terbiye. cilik hissine galebe çalıyor, Cetvelleri geri aldı. Troçke ve Vesterhg; sonra diğer muallimleriy Tefrika numarası : 82 Bi Yazan “ğa cepbesinde .. müellifi “Garp cepbes Erik Maria Remargne Z Düşme geçgbiliyor. Şifahi imtihanda beklemek zama- nında bir iskambil partisi başlıyoruz. Arduda en iyi öğrendiğimiz şeylerden biri İsakmbil oynamakta lt bundanİBğer iskambilden imtihan etseler içi: yanında misimizde cihan şampiyonları çıkardı. reddecek ol. © içimizden biri şifahi imtihana da Zaten muallimlerin kismi azamı İran etmiyecek kadar dirayetli, * $a İskambillerini devrediyor, Villinin yaman bir şansı var, O ka dar seviniyor ki imtihan için bütüm İ Vilü manlesef tahriri imtihana iki | detname vermiştir. vet olununca kâğıtları bırakıyor imti-| yor. Filhakika Villi de cevabını bula-İda ehliyete bakılmaz. Öyle yapılmasa handan çıkar çıkmaz oyuna devam elrak yakayı sıyırıyor. Sonra hemen ar-)mütehakkim haris ihtiyarlar ne olur. diyor. Yahut emin olduğu bir arkada-İkadaşlarının yanına koşarak o bağırıJlardı? yor: ii Lİ VAKIT 15 MART 1931 — ıP Avrupa Malından Daha AGLAM daha V/CUZ Büküsüz (Vâater) Düz, çizgili, renkli, ince Kıvrak (Ekstra) kalın bezler, perdeler yaza Katlı (Reror) mahsus elbiselik ve sair hez- iplikleri ler imal olunur. her türlü çabukluk ve kolaylık gösterilir /iRAAT BANKASI ADANA MENSUCAT FABRIKASI Posta Kutusu (67) ADANA —————— KUÇÜK HABERLER (iemleket haberleri —| : a * GİZLİ ASARI ATIKA — Bir an. İzmirde bir börekçi bir tikacı tarafından müzeler müdürlüğü. belediye memurunu vurdu ne bir ihbarname ile müracaat edile Evelki gün İzmirde Kastelli eadde|rek İzmitte 90 sene evel yapılan bir sa. sinde seyyar bir börekçi olan Ali Rıza|r87'n altında 200 kadar mermer heykel isminde bir şahıs belediye zabıtası me-| bulunduğu ve icap ederse o hafriyat murlarından Nihat Efendiyi vazifesini) masrafına da tarafından iştirak edile yaparken hançerle ve ağır surette ya- ceği bildirilmiğir. ralamıştır. Sebebi memurun börek tap-| HİLALIAHMERDE — Üsküdar lasını kaldırım üzerinden kaldırması) Hilâliahmerinin Yeni mahalle nahiye si intihabı yapılmış ve idâre heyetine mütekait bahriye kaymakamı Mustafa, Nuri Hasan, Muhsin, Hüseyin Beyler seçilmişlerdir. * YENİ BİR HASTANE — Sıhhi ye vekâleti evkafa ait bulunan Çapa- daki tütün depolarını hastane yapmı. ya karar vermiş ve Evkafa müracaat İetmiştir. Bu depolar icar mukavelesi bitince Sıhhiye vekiletine verilecektir, Yeni hastane (700) yataklı olacaktır. hakkında ihtarıdır. £ Hadiseyi müte akip kaçan börekçi bilâhare yangın-ye- rinde ve bir kovukta saklı | olarak bu- Tanmaştur. Bursadaki ipekçilik mekte- binin kabul şartları İstanbul ziraat müdüriyetine, Bursadaki ipekçilik ve böcekçilik mektebinin kabul şartları bildi- rilmiştir. iktisat vekâletinin hi- mayesinde bulunan mektep bu sene 19 nisanda tedrisata başlı- yacaktır. Mektep gündüzlük ve parasızdır. ilk tahsilini yapmış olanlar imtihansız alınacaktır. Tah- sil müddeti ilkbahar ve sonba- harda olmak üzere 4 aydır. 100 talebe ahnacaktır. Verilen malâmata göre, 42 sene evvel te'sis edilmiş olan mektep şim- diye kadar 1698 talebeye şeha- ———————— İsviçrede kış müthiş Bernden bildiriliyor: Kırk seneden- beri İsviçrede bu seneki kadar kar yağ- mamiış ve bu kadar soğuk yapmamış- tır. Bütün memleket derin bir kar ta- bakası altında gömülüdür, Bernde kar tabakasının derinliği bir metreye ya- kandır. Çocuklar ve iş adamları mek- tebe ve iş mahallerine ski ile gidiyor. lar. Bâl de tlenaret durmuş (o gibidir. Dağlık yerlerde vaziyet © çok fenadır. Raylar üzerinde biriken kardan dola- yı iki katar yoldan çıkmıştır. İnsan- ca zayiat yoktur. Bazı yerler halkı. na güçlükle yiyecek irilmektedir. hadetname alamazsınız. demde bile uzlaşmak imkâm yok... Bu sefer Villi canlanıyor; onun ka-) (o Mektepten kirisi kırıyoruz. Diğer vaatince eski bir muharip hiçbir vakit parti üç ay sonra imtihan olacak, Lüğd mağlüp olamaz. Cevap veriyor: vig içimizden dört kişinin imtihan su- — Sınıfta kalmıyacağıma bahis tu-/allerini yazdığı halde o devreye kaldı. Ne yaparsın! Bu cihanda eskiler yeni. Muallim başımı sallıyor. Villinin ya lere hâkimdir. Sırasını beklemek umu manlığını bildiğinden saburane bekli-İmi bir kanundur. R kanunun tatbikm ».. — Altmış bir? Ben kazandım!.. Bir tetkik edelim. Ne oldu? Ve Raynersmah ile Vesterhelttan| © Harbi takip eden aylar esnasrada saat geç kaldı. Bir akşam evvel Kari ta adamakıllı sarhoş olmuştu. Holeys. İmna mevzuu yazıp Yazmıyacağını ken dine hayrelle soruyor. Vini Ağameli; bir tavırla (evet!) işareti Yaparak ye. rine oturuyor Lâdrviğin hazırlamış ol! duğu tahriri mevzular! cebinden çıka. k önüne koyuyor. Sonra mahzu> henüz İçki tesiri ile ağır o. eğerek tatlı hir uykuya da. Müdür siyah elbisesini | asabiyetle sekiştiriyor, Troçke din dersi okunmt yan mektep fikrinin eski müteassıplar e nasıl tesir bıraktığını biliyor.) rara! Kayet güç bir vaziyete sokmuş|bir tavırla tur. Müdür homurdanıyor: İn başını yer: — Fakat buna adeta şantaj der-Jhryor. Fakat henüz o kadar kendini tep vlğ y lyamıyor ki sırası gelince âz kalsın ında ulüma tabiiye cevabı. Hepsini ayni zarfa doldur Alber bir hareket yapıyor. Fakatidin imtihan Vesterhalt tâkayıt bir tavırla diyor kizİne ve — Ne derseniz deriniz. Kelimeler mus, Alber son dakikada zararın önü. üç bellediklerini unutuyor. Tam © elinde mükemmel bir oyun varken almanca şifahi imtihavına cağrılmasın mı? Kâ. Şiş meyus bir nazar atarak diyor i: — Bu partiyi kaybetmektense sınıf ta kalmasını tercih ederim. Maamafih biraz düşündükten son- ra iskambilleri cehine koyuyor, Ve di. erlerinden hile yapmaksızın kendisini'ziyane sözünü keserek o atiden mah. bekliyeceklerine dair söz alıyor. Netice de... edebiyat sualini unutmuş. Holers man sıkılarak diyor ki; — Edebiyat en mühim derstir. Eğerne yarıştıramıyacağını anl numara kazanamazsınız bu sene şe-'dar haşin ve nankör mah paraları alıyor. bütün bir cihan, resmigeçitlerden, zi- Tabintile imtihanda hepimiz muvaf- yafetlerden, mutantan sözlerden, üâza- fak oluyoruz. Müdür bizim gibi haşa-|metli hareketlerden mürekkep bir ci rılardan yakayı sıyıracağı şevkiyle bi-'han, gözümüzün önünde kayboldu, Bu zi son bir tıraş ediyor, “Şimdi, gördü-|cihan parça parça olmadı, yılılmadı, #ümüz elemli tecrübelerden sonra ha-|mukavemet göstermiyerek eridi; deh- yata yeni bir kuvvetle atılacağımızı,|debesinden mahrum kalınca hakikati büsnü niyet sarfedersek âtimizin par.| meydana çıktı. Acınıcak ve sefil bir lak olacağını, söylüyor. Villi müsteh-|sey olduğu anlaşıldı, © debdebe, darat, askeri ihtişam âle ölmesini bile bilmiyordu. Kisveler p soyuluverince altından elde edilecek Bizimle çelkârları yaplaşmak için döğüşen bir sil 1yor. Bu ka-/rü hilekâr küçük tacirler cikti, Alman Tüklarla son (Bitmedi) rum kalmamaklığımızın bir mucize ok|mi, duğunu matırlatıyor. Bunun üzerine müdür nutkunu kısaltıyor.