— > — İstanbu! - Ankara trenleri Bir kariimiz yazıyor: ( Valat ) &vvelki gün Istanbuldan her gün Ankaraya giden trenlerin öğle- den sonra hareket etmelerinden şikâyet etti. Bu şikâyet Eskişe- hire kadar istasyonlara, yahut Ankaraya çıkmak üzere İstan- buldan giden yolcular için haki- kâten çok haklıdır. Bütün bu trenlerin hareket saatlerini öğle- | den sonraya toplamaktaki hik- met anlaşılır şey değildir. Bilfarz Ankara için akşamları saat yir- mide hareket eden posta Anka- raya erlesi gönü akşam üstü sardığına göre ne maksadı temin eder? Sabahleyin saat yedide, yedi buçukta hareket etse daha yi olmazmı? Yolcular, bahu- sus çoluklu çocuklu aileler göz göre gideceği yere giderler, varır. lar. z İreni olduğu için fiatlar da daha biraz ehven olur, Halk bu suretle de istifade eder, Bir gecede Ankaraya varmak istiyen mühim iş sahipleri ekis” pres alırlar. Saat ikide hareket eden postaya gelince, bunu ak- şam dörtte, yahut beşte hareket ettirmek mümkün olur. Ve bu suretle hareket eden tren ertesi günü saat dokuzda, onda Anka- | raya varacağı için maksat hasıl olür, Her halde şimendifer ida- | ” remizce bugünkü hareket tarife- ai sakatlığın islâbı lâzm- resmi olarak esnaftan para çok ağır olabilir. Bu ciheti aynca tetkik etmek ve gerek hülşimet gerek belediye nezdin- | de teşebbüsatta bulunmak her vakit mümkündür. Dün muharrirlerimizden biri belediyenin © esnaftan istediği cuma ruhsatiyesinin miktarf hak- kında bir fikir edinmek için ber- berlerle “konuşmuştur. Berberler evvelce cuma ruhsatiyesi olarak senede bir lira verdiği halde | şimdi senede yirmi beş otuz lira istemildiğini söylemiştir. Bununla beraber bu berber belediyeye senede esnaf teskeresi harcı, müayene ücreti, gibi muhtelif namlarla verdiği resim ve harçların yekünu on li- radan fazla olmadığı halde yal mz cuma ruhsatiyesi olarak ken- disinden yirmi beş otuz lira alın- mak istenilmesi doğru olmuyaca- ğın ilâve etmiştir. Muharririmiz bir kasapla da konuşmuştur. Ka- sap da senede kendisinden iste- nilen cuma ruhsatiyesinin seksen Nirayı bulduğunu, fakat esnaf arasında bazılarının ruhsatiyeleri yüz elli, iki yüz hira tutacağını nazaran Beledi- istediği | tabele resmi ! VAKIT 15 MART 193) MHarici i Çiftlik amelesi Lortlar kamarasına nasıl girmiş? Londra, 13 (A.A.)— M. Ver- non ,Hartshornun vefatını haber veren Londra gazeteleri hükü- metin daha geçenlerde âzasın- dan iki kişi kaybetmiş olduğu- nu yazmaktadır. Filhakika nazır- lardan M. Treyelyan vefat etmiş ve Lort Arnond'da istifa etmiş- ti. M. Hartshorn 68 yaşında bu- lunmakta idi. Kral atideki tayinleri tasvip | etmiştir. Lankastr dukalığı Şan- i sölyesi Lort Ponsonbay, hazine nazırlığına tayin edilen M. Att- Teeye halef olmaktadır. Nakliyat nezareti parlamento kâtibi umu- misi M. Con Parkinson, | İ İ İ .) Hindistan işleri nezareti parla- mento müsteşarı 'M. Henley,mü- tevefa Lort Russelle halef ol- caktır. M. Snel alelâde bir çiflik amelesi olarak hayata atılıp ni- hayet İngiliz Lortlar kamarası i âzalığına kadar yükselen yeği- ne adamdır. Ebeveynide kendisi gibi Nottinghamşayde çift sür- mekle hayatlarını kazanıyorlardı. | Mumaileyh, evvelâ kasabasının I mektebinde ve bilâhare Londra ulüme iktisadiye mektebile Hay- delberg darülfünmununda tahsil etmiştir. Mumaileyh sırasile çift- lik ameleliği, seyislik, sandalcıhk posta müvezziliği yapmış ve ni- hayet amele fırkasının O batiple- etmiştir. yenin yeni cuma ruhsatiye res- minde bir nispetsizlik bulunduğu anlaşılıyor. Bu nispetsizliği naza- rt dikkate almak :âvımdır. Cuma ruhisâtiyesi ne derece “ağır olsa yine esnafın Belediyeye verdiği diğer nevi resimlerin senelik ye- | künundan fazla olamaz. Olsa , olsa bu resirilerin yekünunun yedide biri derecesinde olması akıl ve mantık içabıdır. Bahusus Belediyenin o ruhsatiye o resmi koymasından (maksadı cuma günleri dükkânlarını kapat- mağa mecbur etmek değildir. i Sadece cuma günleri dükkân laçan esnaftan biraz fazla bir resim almaktır. Binaenaleyh ruhsatiye- nin ağırlığı neticesi olarak şimdi olduğu gibi bütün esnaf dükkân- larını kapatırlatsa cuma ruhsati yesi olarak Belediye on para resim alamaz. Yani evvelce aldı- ğını da elinden kaçırmış olur. Bu suretle Belediye ruhsatiye resmi koymaktan maksat da tamamile kaybedilmiş olur, ÇE Vr , Bi Zİ Lort | Ponsonbayin yerine geçecektir; | rinden biri olmak üzre temayüz | esnafı | Haberier | Makdonalt Meb'uslarından şikâyet edi İyor Londra, 13 (A.A) — Bu gece Northamtonda büyük bir içtima- da bir nutuk söyliyen M. Mak- | | | İ donalt, fırkasının huzıp zihniyeti- mava ve Der ' Hilâl vapurundaki yolcularla mü rettebat tamamen kurtarıldılar Kandilli Rasatanesi kin bittiğini söylüyor Cuma sabahı sis yüzünden Kefken- İde karaya oturduğunu haber verdiği- ıiz Haberleri İ karaya oturan Velfilt vapurundi tarılması müşkül görülmektedir. | ne sahip olmıyan âzasımı şiddet- 'miz Hilâl vapurunun yolcu ve müret-'parda bulunan benzinin başka İle tevbih etmiştir. Mumaileyh, (tebatı dün sabah kâmilen kurtarılmış lara aktarılması için yapılan & ! herkese kendi fikri istiklâlini | muhafaja etmesini tavsiye eyle- mekle beraber bızıp zihniyetinin mevcudiyetini ispat etmenin Jâ- nm olduğu zamanların gelmiş olduğunu beyan etmiştir. Muma- | ileyh, sözüne devamla demiştir ki: | “Amele firkası âzasından hiç j biri ne kadar ehliyetli ne kadar i zengin olursa olsun Avam ka- İ marasında arkadaşları tarafından ittihaz olunan kararlar haricine i çıkamaz. ,, Bilhassa, bugün Avam kama- rasında güç hal ile kazanılmış olan (173-168) j reye telmih eden M. i amele fırkası me: çok müödebbir olmalarını ve | meb'usların samimiyetine dikkat | etmelerini tavsiye etmiştir. Fev- | kalâde bir yök altnda bulunan i mazırların, gayri mesul âzanın İ alelekser manasız olan taleple- İ rile taciz edilmemelerini istemiş- tir. İçki istiyorlar! Boston, (A.A) — Mümessiller İ meclisi oazasından birçoğunun kabul ettikleri bir karar | suretinde kongrede içki memnu- İ iyeti kanununun ya tadil veya feshedilmesi talep edilmektedir. Harp tehlikesi artıyor | Moskova 13 (A.A) — Sovyet ! kongresi, siyasetini tasvip eden karar suretinde harp tehlikesinin artmakta olduğuna işaret etmiş ve hükümeti Sovyet Rusyanın müdafaa kabiliyetini kuvvetlen- dirmeğewe” Sovyet ihracatını işkâl eden devletlerden yapılan ithâlâti tahdide davet etmiştir. Reisicümhuru tenkit Vashington, 13 (A.A) — Her iki fırkanın terakkiperver mü- mesaisini bitirmiş olan mecliste | M. Hooverin yapamıyacağı şey- : İ ileyh hakkında oldukça vasi mik- yasta tenkidatta bulunulmuştur. Âyandan M. Lafollet, pek acı sözler söylemiş işsizlerin ve | kurakhik kurbanlarının elemleri- ni tahfif etmek hususunda kon- İ gre tarafmdan sarfedilmiş olan İ mesainin muvaffakıyetsizliğe uğ- İ ramış olmasııdan dolayı M. Ho- overi şahsan mes'ul add ini beyan etmiştir. Yine âyandan İ M. Morris, aşka”bir Rozvelte İ ihtiyaç var,, demiştir. iği kr-fdiremiyen filosof lâyıklı bir izdi-)lu ile kızına kalacaktı... sa bir mektup işi tenvir etti: Caize uzun izahata lüzum gör-)mek fikrinde idi. Lâkin bu emelilsevda çımasile kızım gönlün” || miyerek firarmı kısaca şöyle anla-İde boşa çıktı. Şimdiki çocuklar)kıca aborda etti. Fakat deli "|| teyordu: lâzrmdi. ” “Baba, “Tabiat her şeye galip.. Ona mukavemet kabil değil. Zevcimin KB İnezdindeyim. Beni mazur görü- MÜZ...» habını katiyyen © reddediyorum. Evlâdı sıkı zaptü rapt altına almalı Filesof gülerek: Çatlasan, patlasan ben seni barlar'dır. Hayvanların bile muhtaç olduk İ iki mukavelede imza edenler yal- ! kes alkışlıyacaktır. leri vadetmemesi için müşarün- | İlardır. Kefken tahlisiye efradı havada fir. tına alâimi görüldüğünden yolcuların biran evel kurtarılmaları için büyük| bir güyret ve fedakârlıkla çalışmışlar. Raket tertibatı vasıtasile vapurla ir tibat teminine muvaffak olarak yolcula m karayı (çıkarmışlardır. (Kefken İtahlisiye istasyonuna ayrıca Ağva İs. tasyonundan yardım edilmiş, can kur- taran sandalları gönderilmiştir. Gemi yolcuları ve mürettebat Kef- kende bulunmaktadır. 450 fon hacmin İde olan Hilâl vapuru kayalıklar üze- rine düştüğünden vaziyeti tehlikeli gö- irülmektedir. Tahlisi için Istanbul- İdan tahlisiye gemileri gitmiştir. Va- puru sahibi Kefeli zade Hamdi Bey de kaza mahalline gitmiştir. Diğer taraftan geçen fırtınalarda Karadeniz Sen Bris Löjurnal, gazetesin- | i de yazdığı bir makalede diyor ki: Yeni bir bahri itilâf busule gelmiş bulunuyor. Bu itilâf An- karada Türkiye ile Sovyetler arasında aktedilmiştir. Zaten bu itlâf Türkiye ile Yunanistan İ arasında geçen teşrinievvelin otuzunda aktedilen itilâfın ikinci bir kardeşidir. Mukavelenin mev- zau teslihatr babriyeyi şimdiki seviyede tesbit etmektedir. Her nız mevcut sefaini harbiyeyi ye- | nilemek için yeni harp gemileri inşa etmeyi ve satın almayi ta- ahhüt ediyorlar. Mukabil taraf- tan muvazeneyi temin için mü- nasip zamanda haberdar edile- ceği de mukarrerdir.Teslihatın tah- didi ve telifi prensiplerinin yeni bir tezahürü olan bu itilâfı her- Gayesi Sta- tüko'nun takviyesi gayesine ma- tuf olan bir uzlaşmağa karşı kim en küçük bir tiraz serdedi Fransız bütçesi Paris, 13 (A.A) — Meb'usan meclisi 120 reye karşı 460 rey ile bütçenin heyeti umumiyesini | kabul » etmiştir. Bu suretle, 50 milyar 753 milyon 630 bin 435 | franktan ibaret olan varidat ile İ l ! görmiyenler. Statüko Timanımızda boş benzin vapuru ril etmek üzere Köstenceye bir göndermiştir. ŞEHRİMİZDE HAVYALAR Şehrimizde havalar bir haf! ri güneşli ve güzel geçmektedir. arasında kocakarı soğukları İdevrede bulunduğumuz halde Şi soğuklardan eser kalmamış Şehrin birçok yerlerinde ağaçlar açmış, “yeşillenmeğe başlamıştır. Kandilli rasatanesine göre 2 geçmiş sayılabilir. Bundan ve şiddetli soğuk olmasına ihti: tur. . Yalnız o bafif soğuklar cektir. Dünkü hararet dereci ile 6 derece arasında tahavvül tir. Bugün rüzgâr mütevassıt te ve mltehavvijl istikametlerden cek, hava kismen kapalı olacaktır. müvazenesi Löjurnal, Türk - Sovyet deniz ibtilâfına ne diye “bilir? Belki yalnız bu Statüke' kendilerince şayanı memnun Ru: Karadenizde bâkim olma: Rüs kudreti nazarı itibara ca bu vaziyet gayet mantıki labilir, Fakat Sovyetlerle lerin olduğu kadar iyi mün bat beslemiyen milletler için © dukça rahatsızlık verici bir ziyettir. Basarabya cih müteyakkız bulanmak için mühimmesi olan Romanya haldedir. Halbuki, bizzat larla Ramanlar Ralkan ihzar için daha yeni A a birleşmişlerdi. Orada o za danberi... Arasıra birbirine fenk atan ve mali tazminat adi meseleleri bile b hakemetevdi için Yunanhlar ve Bulgarlar da saisine rağmen bu ibtil Lahey mahkemesine sevke vaffak olamaması işin oldu! şayanı istiğrap bir noktasıdır. Hakem usulü, tahdidi t beynelmilel iltahatlar! Bunlar 6 güzel formüllerdir ki ark: hem Rusya, hem Roman merbut Türkiyenin ve ve Rapallo misaklarının ü uz! y” y 50 milyar 742 milyon 81 bin 650 franktan ibaret olan masraf bey- ninde tevazün hasıl olmuştur. vaçla bu kararını kızında tanzim et intihabı analarına, babalara br rakmıyorlar. Gönüllerinin inciza-! bından başka bir şey düşünmüyerek alacaklarmı, varacaklarını kendile ri seçiyorlar... Cazibe körpe, güzel bir kızdı. dokuyan Almanyanın vaziyeti” gibi (o paradoksal (o vaziye” bulunur, , —— İ Umrani Bey tatlı bir (fili li fa da şirin görünmek kaç felsefe düsturu ezb na da çatmaya uğraştı. Hi lah Efendi ilmi varlık gencin malümatımı yokladı. ki karagöz oynatmak isten€” di — Kızını büyüt. Kendi boyuna| Ona da masebakı çok söz götüren|denin arkasmda da garsonluk etmiş oğlana ver-'ları terbiyeden insanlar nasıl vares| getir. Yabancı bir erkeğe kaçsım. avare meşrep bir delikanlı musak|boşluktan başka bir şey yok“ , mem.. Aslı, nesli, mesleği, maiteti|te kalabilirler. Hayvanı tabiatına Sonra izdivacını sana böy! namalâm bir “chevalier d'indus-terkedersen gem almaz hergele o- trie,, yi evime damat alamam... Baba kız hayli çekiştiler. İki ta-|yüt bak sonra söz geçirebilirsen raf ta sözünde ısrar etti. Mes'el halledilmedi. Filosof gocuklarına; fazla yüz vetmiş olduğunun cezası| boldu. Kızcağız yeise kapılarak <a nı çekiyordu. Tabit, serbest terbiye ona kıymış olmasın. Tavan arasın- lur.. İnsanlar da öyle.. Serbest bü- ejaşkolsun... Üç gün sonra Caize evden kay- le üç ke- 'lime ile haber versin... (Bitmedi) ... İTİZAR “Dünkü tefrikamızın iptidasına gi-)cudüne temas eden göğüsün harare| lerinde mekân tutmayı recek olan parça sehven konmamış ol- tile ısmdı. Öteki çok kadınla oyna- lâl etmek dercediyoraz. İduğundan bu parçayı Karilerimizin bu kısını (108) numaralı defrikamızın evvelinde okumalarını ri- nin sonu böyle pot geliyordu. Eski dan kuyularm dibine kadar aradı- ca ederiz: babalar kocaya verecekleri kızla” rmdân rey sorarlar mıydı? Kızı keyfine bırakırsan zurnacıya va-,cağımdan başka bir yerde kalma- | rir meseli tevekkeli söylenmemiş. mış bu toy kız nereye gider? İlet olmuştu. Bir çayda görüşürler; bir dansta sevişirler. Kız bir erke- ğin kolları arasında (sinirlerinin depreştiğini bissedince sarsıldı. Vü mış ve hatta yatmış kalkmış, sev- da damarları kaşerlenmiş bir gene ti. Ona deli filosofun bankalarda Umrani Bey tahsil ve m düşkün olduğu kadar sima€” idi. Kadınlara sokulmay istediklerine ilânı aşk edivermezdi. , çekingen, korkak bakışlar! “© izlemi u e hadi İZ ya gizlemeğe uğraştı vr < - | lar.. Yok.. Bir gece, iki gece geç: Bu mes'ele kapanır gibi olur ol- binlerce liraları yatan fakat herke! geçirişlerle avmı ağır ti kız yek... Hiçbir gece baba bu-jmaz ev halkını meşgul edecek birlse yoksul görünmeğe uğraşan cim-|düşürerek bombalamak diğeri çıktı. Caizenin kocaya veril-İri bir adam olduğunu söylemişler-'de fitili koyduktan sonra mesi.. Oğlunu istediği gibi evlen-İdi. Şüphesiz bütün bu servet bir oğlanı hulâlünde ateşlerdi.