YY i — 4— VAKN 2 MART ı Eee TT Türk neferi Büyük Fransız şairi (“Mubarebe! meydanı, isimli şiirinde, son demleri-! nin geldiğini hisseden bir neferin son iyilik olmak üzere yağmurluğunu yar ralı düşmanına verdiğini söyler, Fran» sız omuharibinin seciyesinde hayal. den bir ülviyet takan şiir yıllarca dil, lerde gezmiş, akuyan gözleri gururla! parlatmıştır. Şür hakikaten güzeldir ve etraftan| topladığı sevgi haklıdır. Hatta onu! türkçeye adapte edenleri bile hatırlı.) yerüm. Bizim şairlerimizi imrendiren ve adapteye sürükliyen şey, bana öyle! geliyor ki kendi varlığımızı, o varlığın! içindeki cevheri tanımamaktan ileri ge- liyordu. Ne köydeki tarla, saban ve; balta türkünü, ne harpteki meydan, si-. per ve hücum türkünü (bilmediğimiz. için böyle imreniyor, başka sanihaların markalarını taşıyan eserler üstüne| kendi etiketimizi yapıştırıyorduk. Dün bir vesile, hafızamda kimbilir ne zamandır örselenmemiş bir hatıra- yı silkerek bu manzumeyi bana tekrar düşündürdü. Bir vesile evet... Hem de nerden ne- : reye... Yunan meclisinde bir nazır iza- , hat verirken, Edirne hudut karakollu- sındaki Yunan askerlerini o boğulmak- tan. kurtaran türk neferini millet kür- süsünde şükranla andı. Son şu vak'a bana işte o Fransız şiirini, “Fransız gururunu,, hatırlattı. Koca bir memlekete yıllarca fahir| vasıtalığı eden, her toplantıda tekrar. lanan, avuçları alkıştan çürüten o şi- irle bu hakikat arasında ne büyük, ne derin bir fark var! Fransız şairi öleceğini anlıyan bir! ırktaşına son deminde iyilik ettiriyor. Bunda fevkalâde ne var? Zaten öle-i cek değil mi idi? Şu halde varlığından şyortaya koyduğu, gözden çıkardığı kıy-)* y, met nedir? Muharebe meydanında son nefesini verirken iyilik eden Fransızla, daha dün kendi topraklarında bin türlü zul-| munu gördüğü Yunan askerini kurtar- mak için canını ölüm tehlikelerine atan şu türk neferleri arasındaki farkı gör- memek kabil midir? Biri öleceği için kaputundan, biri kurtarmak için canın dan geçiyor. Fakat zaten Mehmetçiğin © Yüzü ne zaman güldü ki?.. Onun nasibi © unutulmaktan başka nedir? Dövüştel ve sulh içinde hatta köyünde ömrü baş- tan başa bir harika olduğu halde taş- sız, mişansız bir mezar altında yalar. "Ama onu bu kadar büyüten, ülvileşti- ren de feragatindeki bu varılmaz, bu erilmez mertebe değil midir?.. Nerde bizim şairler? Seyyak e e Ticaret âleminde ihracatımız Geçen ay içinde oldukça fazla idi Tanzim edilen istatistiklerden anlaşıldığına göre şubat ayı zar- fında ihracatımız artmıştır. Yalnız 6 şubattan 15 şubata kadar İs- tanbuldan beşyüz elli bin kilo arpa, 41 sandık afyon, 169 çuval fin- dık, 160 balya tiftik ihraç edil- miş ve izmirden de Avrupaya 274,751 kilo incir, 111907 kilo pamuk, 219279 kilo tütün ve iki buçuk milyon kilodan fazla zey- tin yağı gönderilmiştir. Bu bir hafta içinde fındık ih- racatı da canlı olmuş ve Gire- sundan 27 bin, Trabzondanda 54 bin kilo fındık sevkedilmiştir. ——— 0 O. Gardenbar kapandı © Gardenbar evelki gecedenberi kapanmıştır. Sebep olarak istih- lâk vergilerinin çokluğu göste- rilmektedir. 981 ingilterede dikta- törlük ———-— (Üst tarafı 1 inci sayıfada | bi bulunuyordu. o Mosley. ile Snovden arasında ibtilâf “hasıl olduğundan Mosley © istifaya mecbur olmuş ve fırka içinde Snovden ile mücadeleye devam | etmişti, Mosley'in amele fırkasından istifa ederek yeni bir firka teş- kil edeceği geçen haftadan beri söyleniyor, ve Londra gazeteleri buna işaret ediyorlardı. Hatta Londranın haftalık Observer ga- İ zetesi son nüshasında Mosleyin mart iptidasından itibaren ame- le fırkasından (o ayrılarak kendi siyasetini tervice başlıyacağını ve bunun için ingilterenin sanayi merkezlerini dolaşarak (kendi İ prensiplerini ve fikirlerini telki- ne başlayacağını söylüyordu. Mosley'in en esaslı fikirlerin den biri; ingiltereyi cezri bir ha- reketle kurtarmaktır. Ona gö- re ingiltereyı bugünkü iktisadi ve mali buhrandan kurtarmanın yegâne çaresi, bir diktatörlük tesisidir. & Kendisi, geçenlerde Makdonalt hükümetine bir muh- tara takdim ederek bu fikrini müdafaa etmiş ve ingilterenin ancak bir diktatörlük sayesinde bugünkü vaziyetten kurtarılaca- | ğını mufassal bir surette anlat- mıştır. Mosley bu wubtarayı yalnız imzalamamış, onunla birlikte yene amele fırkasına mensup meb'uslar bu fikirlere iştirak ettiklerini bildirmişlerdi. Mosleyin bu hareketinin sebe- bide maliye nazırı Saovden ile arasındaki ibtilâfın temadisinden başka bir şey değildir. Snovden, henüz serbest ticaret taraftarıdır. Halbuki bu “fikir, amele firkasının içinde de gün- den güne za'fa uğramakta, amele fırkasının sol canahları ve diğer grupları serbest ticarete muha- lefet etmektedirler. Onun için Snovden za'fa uğramış bulun- makla beraber fikrinde israr etmekte olduğundan, sonra diğer taraftan bütçeyi tevzin etmiyerek elli altmış milyonluk bir açık bırakacağını söylediğinden vazi- yet Mosley ile arkadaşlarının daha şiddetli bir harekete geç- melerini intaç etmiştir. Mosley ile arkadaşlarının en mühim umdelerinden biri, ingil- terenin ber türlü fedakârlığı ih- tiyar ederek ve bu fedakârlığı bütün sınıflara teşmil ederek mütevazin bir bütçe vücude ge- tirmesidir. (Mosley) in diktatörlük yap- maktan maksadı, ingilterenin ik- tısadi menafiini temin edecek hattı hareketi bir'komitenin tas- vibine iktiran ettirdikten sonra tereddütsüz bir surette tatbik etmektir. Şimdiye kadar Mosley ile Soovdeni barıştırmak için mü- teaddit teşebbüsler vuku bulmuş, fakat bunların hepsi akamete uğramıştır. Bu yeni fırkanın ne derece muvaffak olacağı hakkında şim- diden söz söylemeğe (imkân yoktur. Ö.R. « ———— Ankara telelonu Ankara-İstanbul telefonu ev- İ velki gece Eskişehirde bir di- regin yıkılması dolayisile bozül- muş bu yüzden muhaberatın inkıta öğleye ki üş, Sonra mubabere te | Çanakkalede BİLİYOR MÜJUNUZ Salih Murat Yazan Arzın yaşı nasıl tay.n edilmiş? Uranyom denilen bir cevaer var ki bunün atomlari radyom gibi | patlayıp kurşun: atomuna inkılâp ! dilecektir. Piyanko bu sene bü- ediyor. Beher saniyede yahut beher asırda patlıyan atom ade- di malumdur. Kayalarda metcu- diyeti anlaşılan vasati oranyom | ve kurşun miktarlarından arzın yaşını hesap etmek imkân dahi- line giriyor. Bu hesaplara bakı- hırsa arzın yaşı bir buçuk mil- yon . asır kadardır. Fakat bu miktar kayaların yaşı olup arzın yâşı bundan daha büyük belki sekiz on milyon asırdır. Arzın kışrında en çok hangi unsurdan var? Havadaki gazlardan biri olup hayatımız için ehemmiyeti ma- lüm olan oksijen gazıdır. Arzın kışrındaki kayaların hemen yüz- de ellisi oksijendir. Bu nispet arzın içinde bu miktarı muhafaza etmez. Arza kül halinde bakılır- sa belki'en çok bulunan unsur demirdir. Maamafih buda bir spekülasyondan ibarettir. Divanı Harpte ÖRFİ İDARE KALKTI | Örfi idare kalktı Menemen, | — Balıkesir ve Manısada idarei örfiye buğünden itibaren kaldırılmıştır. Seyahat serbestir. Bugün bir kısım mahküm An- karaya nakledilecektir. Menemen köylerinde bulunan sitâhler İzmir, 1 — Menemen dahi- linde (o ve; köylerinde yeniden silâh * tahafriyatına * başlatmıştır. Dündenberi sekiz tabanca ve dört muhtelif silâh bulunmuştur. Silâhların sahipleri hakkında ad- liyece tahkikat yapılmaktadır. Divanı harpten ( salâhiyettar bir zatın bana verdiği malümata göre divanı harpte yirmi dava kalmıştır. Bunların hak- kında yapılan tetkikat netice sinde sekizinin mahalli adliyesi» ne nakli, (oOon ikisinin divanı harpte görülmesi kararlaştırıl- mıştır. Bu on iki dava azami salı gününe kadar bitirilecek tir. Divanı harp bugün Manisa jandarma kumandanı Kemal ve kâtibi Hamdi Efendilerin muha- kemesine başlayıcaktır. Bir şeyh daha tevkif edildi Şeyh Asım isminde bir zat tevkif o edilerek (Menemen) e getirilmiştir. Seyriserainde, Ecnebi kumpanyalarla rekabet İngiliz, Hidiviye ve Mesajeri maritin kumpanyaları ile Seyri- sefain fir rekabet devam etmektedir. Bu yüzden Seyrise- fain fiatları yüzde yirmi tenzil etmiş, Mesajeri kumpanyası da bundan evvel enderiyeye haftada bir posta Yaparken şimdi seferlerini on beş günde bir defaya indirmiştir. Sait B. dördüncü şube müdür muavini oldu Dördüncü şube müdür mua- | vini Mebmet B. Trabzon polis mektebi müdürlüğüne, onun ye- rine de polis müfettişlerinden İstanbul mektebi nizamat mu- allimi Sait B. tayin edilmiştir. Sait B. evvelce de bulunduğu iştir. | 2 inci şubede vazife görecektir. 'Maarif GEDEN piyankosu (Üst tarafı 1 inci sayıfada | olan talebe yurtlarının tesisine, yüksek tahsilleri esnasında mu- vaffakiyet gösteren fakir talebe- nin Avrupaya gönderilerek tah- sillerini ikmal etmelerine sarfe- ve rağbet görmüş, biletlerin çoğu satılmıştır. Henüz Anado- | badabi şubelerden tam malümat alınamadığı için ne kadar bilet satıldığı adeden tesbit edileme- miştir. Dün çekilen numaraların başlıcaları şunlardır: En büyük ikramiye olan doç otomobili 34450 numaraya, pul- luk 4365 numaraya, bis'klet 40687 numaraya, hereke batta- niyesi 68631, 27269 numaralara, fotoğraf makinesi 44016 numa- raya çıkmıştır, 60973, 37485, 39132, 46969, 29849, 52685, 5535, 72404, 4472, 3180, 46244, 1054, 64221, 70709, 58152, 20919, 53724, 18634, 11344, 22964, 44791 numaralar birer boyun atkısı | kazanmışlardır. 65402, 17872, 23925, 47355, | 22081, 47217, 63222, 45698, 6798 numaralar birer Kütahya surahisi kazanmışlardır. Dün çe- kilen diğer: numaralarda spor çorabı, fanile, para çantası, esans, kıravat, kolanya, sürme, mektep | PE mendil kazanmışlardır. Reisicümhur Hz. si #ell tarafı birinei sayıfada) teriz. Henüz bu yaşa gelmiyenleri aza namzedi telâkki etmek ve onları bunu! Günün Siyaseti “Sulh ve müsalemet,, mümkün mü? Arnavutluk kralı Zogoya Viyanada yapılan suikastın müteşebbisleri tarm- fından baklelen neticeyi vermememi AV rupa sulh ve müsalemetinin bir müddet daha devam edebilmesini temin etmis” tir. Eğer kral Zogoya atılan kurşun hedefine isabet etseydi bu kurşun 1914 temmuzunda Sırplı Prençipin tabanca İsından çıkan kurşun kadar mühim ne iticeler verebilirdi. ... Yugoslavya ile İtalya arasında de- yamedip giden anlaşmamazlık er g€ç Avrupa sulhünü tehlikeye koyacak hir jyakradır. Jikisi de Avusturyanm mira" beam istifade eden bu iki komşu dev- let 1918 sulhünün kendilerine tayin etti iği hudutlardan gayri memnun oldukla- irı gibi birbirinin hareketlerinden dalma şüphelenmektedirler. Bugün Belgrat ve Roma arasındaki münasebat ile 1914 teki Belgrat ve Viyana arasmdaki mü inasebat birbirinin tamamen aynidir. ... Şarkta Lehistan cenupta Yugoslar- iya garpta Fransa harbi umuminin ken- dilerine kazandırdığı ülkeleri kaybet- mek endişesile titrerken vasatta Maca- !ristan Balkanlarda Bulgaristan cenup ti İtalya Versay müahedesi ile ona mülhak muahedenin haksız kayitlerin- den şikâyet etmekte, cermanlığa gelin- ce 1918 de boğazına geçirilen zenciri kırmak için mütemadiyen silkinmekte- dir. Bu vaziyette olan bir Avrupanın değil ittihat etmesi hatta uzun kısa, bir müddet bile sulh içinde yaşaması imkân sızdır. Şu halde Cenevre müzakerele- ri Akvam Cemiyeti misakları hakikati anlamıyan halk tabakasına karşı gös terilen numaralardan başka ne ; glabi: göre hazırlamak lâzımdır. Pırkamızın yüksek mefküresini ve programının e saslarının bütün vatandaşlara anlatma Midir, Reisicümhur Hazretleri, bir o milli muallim heyeti, milli inkılâp heyeti ad. dettikleri Cümhuriyet halk fırkası men suplarma daima daha ziyade ve daha müteyakkız çalışmalarını tavsiye bu- yurmuşlardır. Bundan sonra Türk o- cağını ziyaret #tmişlerdir. Ocağm iç tigal sahaları azanın alâka ve Fââliye- ti hakkında izahat almışlar, ayrılırken ((Konyanm kıymetli ve güzide gençle- rile karşı karşıya bulunduğumdan ve! kendilerini her vakit olduğu gibi şen ve şatır bulduğumdan çok memnun ve müteşekkirim) demişlerdir. Fırkada ve ocakta azalar büyük zi- yaretçiyi hürmetle alkışlamışlardır. > DEHAKÂR S EMİ L JANNINGS tarafından idare edilen en müessir ve en mükemmel eser YALAN AYRICA: Büyük Tayyare Piyangosu Z inci Keşide 1 MART 1931 dedir Büyük ikramiye 35000 iiradır 15.000, 12.000, Liralık ikramiye Ve: 25.000 Liralık bir - ? ir? sskgsb M. Gayur Devler hankası İŞTİRAK TAKSİTLERİ KESİ MEĞE BAŞLADI Devlet bankası tesis heyeti . yarm on buçukta Ankarade toplanacaktır. İçtimada hususi encümenin, süsk- ripsiyone İştirak edecek bankalar hak- kımda hazırladığı esaslar müzakere e dilecektir. Banka hisselerine iştirak etmiş olan devlet memurlarmın mart maaşların- dan ilk taksiti kesilmeğe başlamıştır. Tesis heyeti azasından Sanayi ve Maa- din bankası müdürü Saadettin Bey de bu münasebetle dün Ankaraya gitmiş Jtir. 10.000, 8000 mükâfat vardır