Gi A VAKİT — 4 — VAKTT 19 ŞUBAT Halk mektepleri ne halde? Yeni harfler kabul edildikten | sonra ber yerde hâlk mekteple- ri açıldı. Halk içinde oküyup yazmak bilmiyenlere yeni harf- leri öğretmek için muallimler tayin edildi. Harf inkılâbıni mü- teakip bu mekteplöte kadın ve erkek birçok talebe alındı. Pek az zaman içinde bunlara oku- yup yazma öğretildi. Fakat halk mekteplerinin vaziyetini takip edenler bilirler ki ilk zamanlarda | görülen faaliyet ikinci senede biraz zayıflamış, ondan sonra da tedrici olarak bu hareketsizlik artmıştır. Bir baldeki bazı mek- teplerde muallimlerin kendi ken- dilerine odersanelerde oturduk- ları söylenmektedir, Acaba halk içinde artık her- kes yeni harfler ile öküyüp yaz- mağı öğrenmiş de balk mektep- Ierihe devama mühtaçolan kim- se kalinâmış mıdır? Eğer haki- küt böyle ise memhün olmak lâzımdır. Çünkü halk mekteple- riwini açılmasından istihdaf edilen | #weksat tamamön hasıl olmuş âtmektir. Fakat maalesef işin hakikati böyle değildir. Bir çok yerlerde balk mekteplerint devam etme- İcii icap eden vatandaşlar oldu- halde hükümetin gösterdiği olaylıktan ve fedakârlıktan isti- fade edilmediği anlaşılmaktadır. Hâtta bar vilâyetlerin valileri bü vağiyeti görerek Maarif v& kâletine müracaat öttikleri, halk mekteplerine gitmiyehleri deva- ma mecbür etmek için hükümet- 8 bir ceza tayinine lüzum gös- terdikleri mühakkaktır. Her türlü mâsarifi hükümete ait olmak üzere halk mekteple- rinde okuyup yazma öğrendiek için ceza tayin etmek! Bir vilâ- yet valisine böyle bir fikrin gel- mesi bile insana eza verecek bir şeydir. Ceza tehdidi altında halk mektebine giden bir kimse- den burada nasıl istifade edile- bilir? Fikrimizce okuyup yazmak bü- #usunda hâlki ceza ile tehditten ziyade okuyup yazmanın faidele- rini anlatarak teşvik ötmek dâa- ha ziyade miüessir ölür. Het yer- de şubeleri olan Türk ocakları bu yolda mühim hizmetler göre- bilir. Halk mekteplerinde mual- lim olan zevat da yalnız mektebe girerek dersanede tâlebe gel- mesini beklememelidir. Otlar da halk arâsında mektebe devam &debilecek kimseleri tenvit ve teşvik etmelidir. Bununla betaber Mahalli hü- kümetlerce yapılacak birşey var- dır. Her yerde geceleri kahve- © Ç hanelere devam edenler arâsin- çi dâ sik sık yoklama yapılabilir. Kâbvehânede olüranlardân oku- | yup yazma bilmedikleri halde hale mektebine devam ötmeyen- lere niçin mektebe gitmedikleri sorulabilir, Kendilerinden devam edeceklerine dair imza almabilir. Bundan sönra gene mektebe devam etmezlerse hükümetin emrine itaat etmemiş olmakla haklarında takibat yapılabilir. Bir de şunu kabul etmek lâ- zımdır ki harf inkılâbından son- ra Arap harflerile okuyup yazma bilenlerin hemen hepsi yeni harfleri öğrenmiştir. Bundan baş- ka yüz binlerce vatandaş da halk mekteplerine devam ederek oku- yup yazmağa başlamıştır. Fakat İ işler buradan ileriye geçememiş- tir. Bunun sebebi de yeni harf- lerle okuyup yazma öğrânenlerin zibinlerini (o besliyecek neşriyat Yapılamamatıdır. Halk mekteple- Ee İriş Bu nasıl bayram ? Şekerli sdma, örücun bittiğini! müjdelemesine rağmen bayram;| İiçimizde zevk uyandırmıyor. Büs| tün tanıdıklarıma bu hissimi açtım.! Hepsini ayni tatsızlıktan sikâyetçi İbüldüm. Hangi siniftan olürsa öl- İsun yaşlılar gamlı ve Çöğuklar mahzün. Koltuklarmda bayramlık İcicilerini taşıyân yavrular bile an-| İlatrİmaz bir keder bulutunun arka sında gülüşlerinin çizgilerini müp- | hemleştiriyorlar, İ Etrafima hafızamın projektör- lerini de ifdadıma çağırârak ba- kiyörüm. Dâğişen bir şey vök, ya hat pek az şey değişmiş. Kalpaker- lar başı ile Mâhmut paşa yine hin- cahınç, örtülü çarşıda iğne atsâh İyere düşmüyor ve şekereiler teklem) tıklım. Fakat görünmez bir o alet memleketin havasinı boşaltihiş ibi) maneviliğimiz güçlükle nefes alı- yor. Nemiz var, niçin böyleğiz? Gamların böyle ruhtan ruha Mi ulaşa görünmez, fakat siyahlığı duyulur bir ağ gibi saran bu uğur- suz ve esrarlı şey nedir? Ufka bakan alınlarda darlığı duymuş ta lihsizlerin büruşukları var, Memlekölte satiki bülâşık bir İmanevi hastalık hüküm sürüyor. İBu hali doğuran #caba hangi $e- İbeptit? Öyle sanıyorum ki âcil teş- hislere mühtâç dertlerimizden bi- ri de işte bu umumi neşesizliktir. Arkatmızda müzinin hâarâbesi, önümüzde istikbalin yalçın kayalı- ğını gördüğümüz için mi böyleyiz? lAmma hör yehi nesil, mazi ile is- Itikbal arasmda Garih bir çizgi de İğil midir? Başka zamanlarda iz bıtakma- dan geçen, hissedilmeden uzaklâ- !şan bu gam havası, bayram gibi İsevinç günlerinde birden bire bür-! tün kar, kalın ve kba hatları ile gönül perdelerinde Beliriyör. Bön, kendi hesabima eğer elim- dön gelse yaklaşan bayram geriye jiteteğim. Buhu yapamadığım için sömurtuyoru'm. Onun eşiğindeyiz ve bir çoğumuz oha, sayisiz yöküş- ilardan sönra karşısına yeti bir dağ çıkış yötgün bir yoldu bezgin: liği ile bâkiyörüz. Yöllârda, hatta öh teha ve #x- pa soküklarda bile elli pâketli babalar görüyorum. Onlarda bile! İyavrularmın sevincini o düşünet bir zevk aydınlığı yok. Bütün bu sağıp döktüğüm < şeylerin bir ke- fe de sebeplerini düşüneyim de dim. kürşıma büyük, geniş, dallı badâklı bir ilim Mevzuu çıktı. Yal: tiz şüna inandım ki eski bayramlar artık bizi döyurmak şöyle dursun heyedanlandırmıyor bile. Cemiye ti içinden kavrayıp kaynatacak ye ni bayramlara bugün her vakitten çok muhtucız. rinden çıkanların ibtiyaçları şünülerek bunların mütalea zevk- lerini tahrik ve tevsi edecek va- sıtaların hazırlanmasına imkân bulunamamıştır. Memleketin , işin de bulunduğu bin bir törlü | ibtiyaçlâr katşisindâ bu cihetleri de unutmamak mecburiyetindeyiz. Mehmet Asm m Feyezah Fa&ıası (Üst tarafı birinci sayıfada) YUNANLILAR HEYECAN İÇİNDE Atima; 18 (Apo) — Tunca ve Mericin İtaşmasından dolayı, Yunan arazisi dahilinde Orestios ile havalisini seylâp basmıştır. Halk, müthiş bir kavf ve He- yecin çindedir. Felâketin önünü al mak için memurin aidesi tarafından sarfedilen müsai, feyezanın YÜK'ati 5- nünde akim kalmıştır. Peyezâtin şid- detinden dolayı Müstakmarasö 'neh- ri Üzerindeki köprü harap olmuş ve Garbi Trakya ile Makedonya arasmda- ki şimendifer ntinakalAtı kesilmiştir. Kavala ve Selânikteki Köprücü âs keri ükteri, Köprünün tamirine Ka- dar iki sahil arasında muvakkat bir köprü kurmak (ve mtinakalâtı temin için eniir almışlardır. DAVETLER Matbuat cemiyeti köngres'| Matbuat cemiyerinder Cemiyâtimizin fevkâlâde kor | gresi bayramın üçüncü Cumaârtesi günü saat on dörtte Türkocağı könförâns salöünda âktedile cektir. Asli azamızm içtimaa gelme- leti rica olunur. Ruzname: 1- Bulgaristan ziya” reti hakkında malümat, 2- Binâ meselesi. Bayramlaşma Misir konsolösü büğün bayrfatt münasebetile misafirlerini Mısır konsoloshanesinde kabul ede- cektir. Bayram günleri konsolos- hâne tatil edilecektir. Türkoğağında bayramlaşma: Bayramın ikinci gününe tese düf edön Cüma günü saat 14 ile 16 arasında Türköcağındâ bayramlaşılacaktır. Bütün ocaklı kardeşlerin teşrifleri rica olunu- yor. Bugünkü hava Kandilli rasatanesinden verilen malümata göte buğün havâ âçık ve arasita hafif bulutlu ölacak, rüzgâr İodostan &secektir. Dünkü hararet derecesi âzami 14 asgari 7 derece idi. Po Babasını döven bir evlât Unkapanında Yavuzsinan ma- hallesi bekçisi Mustafa ağanın oğlu Osman göçen akşam, tas niştığı Kiryakiçe isimli kadın yanma alarak eve gitiniştir. Oğlunun bü bürekötine fena halde kızan Mustafa ağa oğluna danılmiş, Osman da kadınla bir olup babasını dövmüştür. Polis Osman hakkında taki- bat ve tahkikat yapmaktadır. kim Nüfus işleri, iye mi devredilecek? Avrupada olduğu gibi Hüfus işletirinin o belediyelere < devri hükkinda Dahiliye (Vekâletinde | bir tasavvur mevcut öldüğü söy- | 73 Yer Şeker bayramı ()irkü günlü arife oldüğanu anlı yabilmek için ikindi topunu beklemeğe hacet yöktu. Şekerci dükkânlarima önündeki kalabalık hepimize (bayramın eşiğinde olduğumuzu atilatmıştır. Bu itibar ile ben bu bayrama şekör bayramı değil de şekerci bayramı denilnesini daha doğru bulüyörüm. Ev bark, fazla çölük çocuk sahipleri sayesinde (şekerciler kadar elbiseciler, ayakkâbicilar da bayram etmişlerdir. Evvelki gün elleri tıklım tık- lı paketlerle dölü bir âile babasına rast geldim. Havanm bukadar #oğük olmasına rağmen alamda ter damlaları toplanan bu Zük — Bön Ramazanı yödim, bay- rami da böni! Diyordu. Zopln İğne Hayır cemiyeilerinde Bayram imünasebetile da- gıtilan elbise ve hediyeler Dün Topkapı fukaraperver ce- miyetinde bayram münssebetile övar mektepletden 21, 22, 28, 31, 32, S1, 55inciilk mektepler talebesihden seksen altı fakir gocuğa bir takım lâcivert mektep elbisesi ile birer iskarpin, birer çorap ve mektepli kasketi tevzi edilmiştir. Bundan maada müsssesenin «çoöük bakım evine mensup ufak yaşta otuz çocuğa muhtelif elbiseler ve patik verilmiştir. Çarşı esnafından bamiyetli ba- zı zevatın tebrru ettikleri muhte- lif eşyada övâr —weiellelerin en fakit aciz ve fükarasına ve fakir çocukların annelerine tevzi edilmiştir. Bu tevziattan istifade edetler 40 fakirdir. Bâşteh fazla çöcüğu olan ci- vâtdaki bütün fakir ailelere de ayrica yârdim edilmiştir. © denberi yalnız babası ölmüş bu- İuhan fakir çocuklara eden bu hayırlı müessesemiz bu sene resmi ve hususi mazhar olduğu muavehetten dolayı muh- taç bulünân babalı çocuklara da yardım etmiştir. Bir hayır sahibide Mevcüt çö- caklân bayram harçlıklarına mae- dâr olmak Üzere het birinâ yir- mi beşer kuruş tevzi ederek sevindirmiştir. Tevzinttan ayrıca 180 aile is- tifade etmiştir. Uzün müddet Fıçılarda dinlenmiş fevkalade BOYÜKADA KAKISINI Tavsiye ederiz. Galata Beya- zıt sokak 3$ ve 37 p lenmektedir. | serer rana var 10 sre bap BermomEtUN Bap varmananun s0 eat Bican Efendi zit ölsün... Maruf B. — Allah emsali ke- siresile müşerref eylesin, elemsiz, kedersiz çoluğumuzla çöcuğütmüzla ve rülekası : Şeker Bayr — Etendim, çocukları berâber aldım şöyle gazete idarehanelerini dolüğayım de- Deri yardım | « Vilâyete Çocuklarını mektebe gön- dermiyenler tecziye edilecekler Vilâyet, Kaymakamlıklara ye- ni bir tâmtim göndermiş, hemen ber köye varıncaya kadar ilk wiektep açılmiş olduğundan mın takalâri dahilinde bulunan ve tab- sil çağına gelipte ilk mektebe devam 'etmiyen çöcuklarm sik sik köntrol edilerek mektebe devamlarının temini ve çocuk- larını mektebe göndermiyenlerin cezalandırılmasını emretmiştir. Sinema ve tiyatrolarda polis lâvhaları kaldırılıyor Ankaradan gelen haberlere göre Dahiliye vekâleti vilâyetlere gönderdiği bir tamimde, sinema ve İyatrolarda polis iskân ve memurine tahsis edilen lâvhalarm kaldırılmasını emretmiştir. Vazi- feten buralara gidecek resmi elk biseli memurlar ayakta vazife göreteklerdir. Dün vali vüavni Fazlı beyi gördük. Henüz böyle bir tami- min gelmediğini, fakat vekâletçe böyle karar ittihaz edilmek üze- re olduğundan malümatı olduğu- nu söyled", İTİZAR (Filesof) ve (Sonra) roman tefrikalarımız o münderecatımızın çokluğuna mebni bugün dercedile- İmedi. o Oküyucularımızdan özür Jileriz. kamb yo 1 ingiliz rası Kr. . TL imekabili Dölarf v. Pratk Üret Belg Urum Frank Leva Fiori Kuroü Sing Pezeta Mark Zıstı Fengö Kuruş 30 Leş i Türk (fa Çervonep Nuküt tlsteriin — Cöplite) 1Dölât CAmerikk) ÖPrank “Beiçika) İ20 Draaiti (Yoğün! o Pradk (Büz İso eva Betper) (Florin (Felemânk 10 Kuron (Çekoslovak | Silan | Avsitürşa) 1Peğeti fbphöyâ) 1 Rürypmarkl Alasya )/ izi “Lebistai 1 Pengö * Macaristan Aha Mecidiye Rüskonüt âmındâ ki — Acele etmişsin birader; pir da #ene Sonra hepsini muharrir yi İ dim, belki parrorlar Şöcukleri beğ On | © zaman alınlarinin terile patron P İ para verir diye! Alırlar