Darülfünun ve Türk inkılâbı Darülfünun inkılâp karşısında vazi Mi Yapmış mıdır? — hayli zaman vard ki bunun için söyleniyor. Kimi yapmıştır ki- füme mamıştır. Kimi de evvelâ, darül Bumuzun inkılâp vazifesinin ne mu öğrenelim diyor, Bu itirar münevverler hesabına en Ma dikkat edilecek, üzerinde düşünü- in, Yeğüne meseledir, On bir senedir bie üste yapılan hamleler üst üste ye erler karşısmda darülfünunun Malgy;> vazifesi nedir sözünü tek bir m ruhiye ile ifade etmek milmkün- * Bu, hayatı görmiyen hayatı an- a Sorbondan, Berlinden gelen kita- metni sanan insanım kapalı ruhu 9 Zekâsını ve inkılâba bağladığı Şu derecesini gösterir. & Eğer yüz softayı, yüz faşisti, YÜZ ai, ç isti, Ayrı, ayrı bir kenara çeks© ne, © hepsine nasıl bir hayat istiyorsu VZ, deseniz size verilecek cevaplar Erüpa ayrılacaktır. Biribirini sah & tanımıyan yüz softa aşağı yukarı YNİ şeyleri iyecek, i rken su içerken ve aptest ederken ma WI hareket edeceğini, de anlatacaktır. Faşist te, komünista te öyle- Hele Bunlardan bir mütefekkire rasgelirse- Z Size derhal bir kıymetler mecellesi racaktır, Türk inkılâbnm karşısındaki vazi- ihl darülfünun yalnız bütçeden de- il, hayatın seyrinden, ilimden alacak tr. Eğer bizim darülfünunumuz haya Börseydi darülfünunu vazifesi ne ol Uğunu daha evvelden idrak etmiş © Tardu, Hayat nazariyelerden daha kur- Vetlidir. En iyi nazariye hayatı en iyi anlatabilendir. İnkılâplar kitap ve na Zariye için (o yapılmış fanteziler değil, bizzat hayatın hamleleridir. Ce| MİYetle meşgul ilim adamın, darülfü ünün yegâne vazifesi hayatı tesbit €tmek ve onu nazariyelere irca etmek- tir Bugün türk inkılâbı o mevcuttur. “erleri vardır. Bu eserlerin en tipik Şeklini, türk inkılâbında türk eaminsi nm hamle iradesi ve zekâsmı bütün ha- yatile temsil eden büyük Gazinin nu- tuklarından, meclis kararlarında bulu- Tuz. Türk münevverinin bu mihrak eta İmda hayat ve şuurunu bulmak, beylik tabirile hayatlaşan yeni bir cemiyet faaliyetinin yeni, (ahlâk, lisan, iktısat) ! çıkarmak vazl- » türk inhi yapmış i protesto kıymetlerini meydana | fesini yapan bir darülf lâbına karşı kendi vazi Sayılır, Talsbemiz Ali Tu eitli. Mülk mücadelede darülfinsn va: Zİfesini yaptı demek türk ( inkılâbını bek iptidat bir şekilde görmek olur. Sadri Etem ni KÜÇÜK ( HABERLER * SAKARYA TAHTELBAHRİ xi İtalyada yapılan harp çemilerimizden| > arya tahtelbahrinin ya denize in- İrildiği verilmektedir. ; 4 İKİNCİ MİLLİ SANAYI SERGİ: — Nisanda Ankarada açılacaktır. Sanayi müesseselerimiz sergiye iş Take şimdiden hazırlanmağı başlami$” rdır, Tefrika numarâsı * 59 Romanya k miralayla I Rome Romanya Kıraliçesi Helen Deyli Ekspresin Viyana muha- biri Romanya kraliçesi kraliçe Helen hakkında son derece şa- yanı dikkat bazı malümat ver- mektedir. Bu malömata göre kraliçe Helen, boşamış bulundu- ğu kral Karolun yerine Roman- ya ordusu zabitlerinden miralay Skellelti ile evlenmek üzredir. Bükreşin bütün sosyete âlemi, bu dedikodu ile meşgul olmak- tadır. İki taraftan verilen malümata göre kraliçe Helen, kral Karola yazdığı bir mektupta, araların daki talâkı ilgaya taraftar olma- dığını v. bu vadide vuku bula- cak teşebbüsleri reddedeceğini bildirmiştir, Romanya Yabudilerinden olan dilber Madam Lupeskonun Ro- maoyada bulunduğuna dair inti- şar eden şayialar Bükreşte tek- zip olunmuştur. Ma'üm olduğu üzre, Madam Lupesko kral Karolun Pariste bulunduğu (sıralarda arkadaşı a ONAN NA, KA enizsizlik icin yegâne deva ün munl Si ya Memieket Haberleri İzmirde bir sabıkalı ile polıs arasinda İzmirde sabıkalılardan Artivinli Ha- san kendisini tevkife gelen polis me murunu kama ile öldürmek istemiş po- iis müdafaa halinde sabıkalıyı vurmuş.) tur. .... Paris, 16 (A.A.) — Meclis, 2081929 tarihinde Türkiye ile Fransa arasında|3 üncü sayısı çıkmıştır, tle baktıktan sonra cevap ver- Lahersin değil mi?.. ede ip etihba tarafından tertip edilmistir. MA AE ıraliçesi bi evleniyor ! e n kıralının eski dostu madam Lupeskonun Bükreşte bulunduğuna dair bazı şayialarda vardır e ve çocuğu Prens Mikael Madam Lupasko idi. Kral Karolun validesi, krali- çe Mari, geçen hafta son defa olmak üzre kral ile kraliçeyi barıştırmak için çalışmış, fakat bu teşebbüsten de bir netice çıkmamıştır, Müt a HEME A a Nörasteni, zaliyet ve &LİK 5 * SIROP DESCHLENS, PARIS aktedilen ticaret ve seyrisefair mu /kavelenameşinin tatbiki dolayısile güm rük tarifelerinin tadiline dair olan ka- İnun lâyihasını bir eye karşı, 410 rey Jile tasdik etmiştir. —— Matbadmeza gelen eserler; RESİMLİ HİKÂYE Resimli Ay matbaasının neşriyatın- dan Küçük Hikâyeler kolleksiyonunun Valanten hayretle sord — Ne dediniz. > asılsınız?.. Ne İş yapıyorsunu Fr. | Doktorlar arasında — $— VAKİT 18 ŞUBATIO3I Lİ | İnsanın ismi ahlâkı ü zerinde tesir eder mi? Geçenlerde Pariste yapılan bir m hâkemede garip bir had's: vukubu / muştur. Mesele şu idi: Dr. Fahrettin Kerim bey | Belçikalı bir adam, Mıdam Veni tenkide cevap veriyor namında olan karısını sadakatsizlikl, 12 şubat tarihli gazetemizde İstan: ittiham etmiş ve kadın bu ittihamı ved bul “Seririyatı mecmuasından alınmış| detmemişti. Yalnız Madam Venüsü bir makale vardı. Bu makalede asabi.) 9vukatı müekkilini müdafan ederke; ye doktoru Aziz B abiya mütehas- | mâdâmın kendi adası olan #lihenin za sist ve Trp fakültesi seririyatı akliye aflarından örnek alarak bir zevce sı profesör azrejesi Fahrettin Kerim Be fatile vazifesine sadık olamamasının ni yin “Esrar istimalinden mütevellit ru.|727! dikkate alınmasını rica etmişti hi tagayyürler,, atlı tezini tenkit et) Dikkate şayan olan nokta, mehketi mişti. O zaman bu yazıya Viyanada!!€isinin, mülâhazalar derme; bulunduğu için cevap vermiyen Fah.|ederken bu müdafaayı kabul ettiğini v. rettin Kerim Bey dün bize su yazıyı.) isimlerin insanlar üzerinde tesir ed gönderdi: © — Jeeğine zahip olduğunu gösterin «5 Erken bunamanın sebepleri i ——a | İ 1927 senesinde ikinci Milli Türk) Tıp kongresine tebliğ ve geçen sene Pa. mecmuasında r ve almanca mecmualar tarafından alâka ile ikti bas edilen mütevazı müşahedelerden| ibaret “esrardan mütevellit ruhi teray yürler,, ünvanlı travayım hakkında Vi- yanada bulunduğum geçen hafta içer- sinde bir doktorun İstanbul seririyatı mecmuasında neşrettiği makalenin kıs-|” men gazetenizin şubat tarihli nüs- hasına nakledildiğini avdetimde gör- düm. Gönlüm arzu ederdi ki o makale-| nin altında İstanbul seririyatı sahibi- nin tamamı müdafaa eden haşi de iktibas edilsin “zaman bu kanaatimizi teyit etmiştir. Toptaşı ve Bakırköy derslerinin telkinatına sadık kalan Fahrettin Kerim bu temayı müdafaa eder neşriyatta bulunmuştur... in ten- kidinden bu tezinin iyice anlaşılmadığı! görülüyor, yoksa her erken bunama es-| rardan olur diye bir tez zannetmem| ki Fahrettin ortaya atmış olsun. Bi zim Bildiğimiz esrar kullananlarda er- ken bunama sendromunun çok görülü. şüdür, - Istanbul Seririyatı,.) » Münakkit söylemediğim şeyi (Baş-| haş şurubu len çocuklar gibi) ba- na izafe, söylediklerimi tahrif (ben er. ken bünamanın sebebi yalnız esrardır demedim, diğer sebepleri de saydım. Makalem esasen erken b va sebep- leri arasında esrarın rolü dür), keşif| iddiası gibi. isnat (hayatımda henüz keşif gibi bir şerefe nail olmadım, e- serimde benden evvel bu tema üzerin- de çalışanların isimlerini hürmetle zik- rettim.) etmiştir. Fazla olarak İstan- bul seririyatındaki makalede tecaviz. kâr ifadeler kullandığı için kendisile en iyi anlaşacağımız ve görüşeceğimiz| yer etıbba divanı haysiyeti olacaktır. Tecavüz ve tenkidin ayrılması ve bil- hasan mevzuun tahrif edilmemesini tes) min etmek her münevver Türk için bir vazifedir. Ben bu vazifemi doğrudan doğruya mesleki adalet divanında ifa edeceğim ve ayrıca mecmuâda İlmi ma- külemi teyit ve cevabımı vereceğim. Bu meselenin bü suretle ayni sütunda tavzihini rica ederim. Mazhar Osman B. , ten- kitlerim şahsi değil diyor Mazhar Osman Beyin tenkit makaleleri münasebetile | Tıp fakültesi müderris muavin- lerinden Dr. Behçet Sabit B. bir gazeteye beyanatta buluna- rak, bu tenkitlerden çok teessür | son kat bu ri izaleye kâfi gelmiyor. Bereket versin Tjadene tesadüf e- gi yurak babacasına soruyor; ler lemesidir. Hâkim, hükmü takrir etmeden evvel: “Madam, Venüs ismini taşiyor, onun kocasına da Merkuri yani Utarit de mek icap edecek, demiştir. Hâkimin bu sözü söylemesinin «e bebi, erkeğin Utarit namındaki ilâla benziyen tarafları bulunmasıdır. Çün- kü erkek, karısı kendisini bırâktıktsin sonra ona bir mektup yazarak onün üzünden 1600 franklık bir zarara uğ radığını, ve bunları verirse malıkemeye müracaat edeceğini emiştir. Mahkeme, madam Venüsü beş frank tazminata mahküm etmekle iktifa «. mişt Darülbedayi Temsilleri 2130da İSTANBUL: BELEDİYESİ İ Bu akşam saat Fermanlı deli Hz. l Komedi 3 perde i Yazan : Müsah'p zade Celâl B. | ıl Bu akşam üniformalı zabitana biletlerde tenzilâr vardr i i itibaren açıktır çocuklar Kişe hergün ssat 13 ten Aln yaşına kadar yatrova kabul olunmaz a eioi 23 Şubat pazartesi'günü aks. | şamı mevsimin en son karagöz balosu, maskeli ve maskesiz. een eren sene tes Mama duyduğunu, Mazhar Osman Be- yin kime cahil diyorsa tasrih etmesi icap ettiğini söylemiştir. Behçet Sabit Beyin bu beya- natına karşı me düşündüğünü dün Mazhar Osman Beyden sor- duk dedi ki; — Şimdiye kadar anlamak is- tiyenlerin vazıhan anlıyabileceği kadar fikrimi söyledim. Yeniden birşey söyliyecek değilim. Hele şahsiyattan ka'tiyen tevekki etti- im için velev cahil de olsa kim- seyi teşhir etmek ne haddımdır, ne de aklımdan geçer. Benim tenkidim “akademik, tir, yani tıb fakültesi hocalarının heyeti umumiyesinin gayretleri mabsulünu tenkide matuftur. Şahisleri değil fakülte usul, tarz ve teşkilâtını kasteder. bakıy a elini omuzuna ko — Bana bak Tjaden.. Kafatasmın arka tarafında ara sıra sızılar duyuyor musun? Kulakların bazı zamanlar y- Zulduyor mu Tijaden tatn vaben diyor ki: Yazan “Garp cephesinde müellifi Erik Maria Remargu€ vwrum. Somda beraberdik çamurun içinde oturup ta Litinin gün İderdiği börekleri yemekliğimiz hatırın da değil mi? hatta Gorg onları posta tirmişti. O sıralarda böyle bir işe te' kolay değildi ya! donuk bir tavırla diyor kiz — (Siz) ha?. Valanten kendini bir türlü toplıya- mıyor. Bir müddet karşısındakine ba- kıyor o süslü elbiseli adamı süzliyor- du. Sonra nazarlarını kendi üzerine çe virdi ve homurdandı: “Vay maymun! iherif vay!, Vâlanten hesabina o müteessirim. İlk defa olarak İçtimai tabükat arasın daki farkı ihata ediyor demektir. Şim- İdiye kadar hepimiz o askerdik, Fakat iperrasız ve terbiyesiz herif insanı ye e Yüzü paçavra gibi kül rengi... Villi diyor ki: — Hey bana baksana. Harp bitti, Biraz yıkansan olmaz mr? Tjaden resmi bir tavırla anlatıyor: alnız karnım aç olduğu Zaman — Bugün olamaz. Cumartesi. Cu-İlar böyle şeyler duyarım. O vakit ts | martesi hamama gideceğim ve bitleri-'te pazarlık midem ateş gibi yan ii temişletedeğim, Ne fena acıdır ox. Nişanlıma geline Hayretler içinde kalıyoruz. Tinden)çok güzel değil bacakları bir az ap 9 |hamamlanacak Yoksa ağustosta) Gözleri de kayıyor, Buna bed, A is iyanında mermi patladığı zaman uğra.İkalbi var babası da kasap, indir. rine koyuyerince netice bu oluyor. Di-jdığı sarsıntıdan aklına zasf mi geld Kasap mi? anlamağ Ğ KU Villi şüpheli bir tavırlar elini kulağını) Tjnden bize fazla tafsilât — Bırak fantn Valamteni. Bözişle| valarak serayori gecikmiyor. Si ri babalarının topladığı ile Wtihar e — Galiba ne dediğini anlamadım. — Zama i r. Bu da diğeri zibi bir san'atdir.| Cumartesi günü ne yapacaksın?.. | Bir bi kayar e am mizi üyor. Yalmız| o Tiaden mağrurane cevap veriyor: İlk etmek lâzım ve ediyör.! — Gidip ham <ağım.. Çünkü! berse kasabın i İcumartesi aksa nlanıyorum, mii | Villi, ona nadir bir hayvan görmiş eder bir tavırla ce ile ge! girişmek Öteki — Evet. Şüphesiz. Valanten bu hatıralarla bütün bü. esiyor. Ve diyor ki: 0 sıralarda 7 allı vuruldu, Fa. e» gitmiş idin. O sefer sağ kolu- ger) mesleği arübacrlıkin bacının kolunu kaybetme Şimdi başka bir w O vakiltenberi İkat sen git İnu kaybetti: İBöyle bir er* si acıklı oluyor YA ulmuş olacak başlıyoruz. vermekte değil, Yurmak için fedakâr. » Herkes açlıktan ge yeceği “bulunur, Hem jde nişanlanmak ile evlenmek arasında (Bitmedi) İder Villi de benim gibisö, daha sert bazı tabirler memnw.| Nihayet Valanten diyor kiz — Amma da desilarmış!, san'at b sen mere“ Öteki müphe' ra dedi ki: — Size ras&* num, Nasılsmiz ba de idin?» ” m bir ceva p verdi. Sön- yöiğime çok 7 kalım Laher?. Diğeri Valantenin yüzüne bir müd,