Gedikpaşa tiyatrosu — Yeni bir me- rak uyanıyor — Yakılan kütüpane Dn Gedikpaşa tiyatrosu.. İşte bende en büyük tesiri yapan yer. Yarım/asırlık bir mesafeden hayalimin adesesi bura- sn büyüttükçe büyütür. lerimin içinde ona büyüklükte bir eş #rarken Odeonu, Şatleyi zikretmek isti İ yorum da yine kani olamıyorum. On on iki yasında bir çocuk müdrike #ine orada görülen cunlarm nasıl bir tesir yapmış olabileceğini tahmin et. mek xor değildir. Anlarmıydım? elbet- te değil. Fakat umumi tesiri itibarile! bu tiyatroda geçirilen gecelerin, idrak Ye tahassüsümün tizerinde pek derin bir intibaz olduğunda şüphe yoktur. Bazı piyesleri isimlerile, hir çok ak- #ör ve aktrisleri 6 piyeslere ait rolleri- Ye hâlâ hayalimde görüyorum; Don Sezar dö Bazan, Katrin Hovart hâlâ « san'atkârların seslerile hareketlerile! zihnimde yaşıyor. Hele operetleri ta-! mamen tahattur ediyorum, uzun sene ler geçtikten sonra o san'atkârlardan! Bakiye kalanlar, kazaya uğramış biri “enkaz halinde İzmire gelip te bani Şirmi yaşlarında buldukları zaman ay. Mİ operetleri vermeğe başladıkları es- ada aradan geçen zaman sanki silin. piş ve bu kopuk zincirin halkaları ek. Jendikleri noktayı göstermeden tekrar Birleşmiş oldu. . ” o Mesnevinin her gece sadık bir karii Hafız Şirazinin baştan başa hafızı olan babamın bu tiyatro merakımı, sonrala- m tahlil ettikçe, hiç hayretle telâkki etmedim. Onda şark edebiyatına, sark! efkürma ifratile merbufiyetine rağ- men garbe ait medeniyet ve zihniyet! tecelliyatma edit bir inhimak vardı. Giyinişinde, y ışında pek bahir e Berler görünen bu inhimak ona kendi-! sinden pek çok daha teceddütperver ölan dedemden — biz büyük babamıza #ede'derdik — intikal etmiş olacaktı. Kış geceleri teyzezadesine çılgın bir #$k ile henüz on yedi yaşında teehhül eden büyük biraderimin saadetinin le- Zaizinde serbest bırakmak için yalnız! Beni yanıma alarak, önümüzde muşam- Bugün göz.| Yazan : Halit Ziya umda horos ve tavuklarıma bunlardan jda dinletir oldum. Kaç kereler beyaz tepeli tavuğumu birdenbire patlıyan: Ango kadının benim kızı, benim kızt. Soyuna çeker Angonun kızı Ango- nun kızı, Nakaratile ürküttüm, çılgın çığlık. ilarla ta uzaklara kaçırdım. Niçin bu nakarata onu muhatap edinmiştim, Angonun kızı, Ofeozanfer, Jirofle bir münasebet mi tevehhüm ederdim. Bu tiyatro geceleri beni tiyatro ik- taplarma sevketti, Fırsat buldukça, ar- tık kurşun askerlere feda edilemiyerek biriktirilen gündeliklerimden mühimi denebilecek bir sermaye topladıkça ya sahaflar içine kadar sokulur, yahut o vakitler Beyazıt camiinin dışında ser gilerini yayan seyyar kitapçıların ö- nünden geçerken, henüz elde edilmemiş! bir tiyatro kitabı bulursam bir define ye olmak sevincile eve koşar: im. Bu sırada neler aldım? Galiba (A-| kif Bey) (Zavallı çocuk) Ricaizade Ek: remden (Vuslat) bu zamanım keşfiya- yıyarak yere oturmuştum. Bir aralık kapı açıldı ve ben yavaş yavaş ri (Bu muhakkak beni tazip etmek için frr.| sat kaçırmıyan Ziverdi, — Yine mi geldin? çekil oradan di- yorum, sana.. dı ve ben kapımın önünden kaydırılar! rak ileriye sürülmüş oldum. Artık Zi- vere hücum etmek lâzımgeldi, fırlaya- rak kalktım ve karşımda babamı gör. düm, Onun bir acip gülüşü vardı. Bü ne. vi gülüşü ben pek #yi bilirdim, onün arkasından mutlaka bir ceza gelirdi. Benim de o gülüşe mukabil, nasıl tabir etmeli, donuk bir gülüşüm vardı, öyle bir gülüş ki cezanın önüne geçmek is ter, sanki: “Ne lüzumu var? vazgeçse niz daha iyi olur. İşte anlaşıldı, bir daha yapmamaklığımı istiyorsunuz de- il mi? pek Âlâ bakınız ben derhal razı oluyorum..,, derdi. O bir kelime söylemedi, diz çöktü bunlara birer birer baktı, (Macerayı aşk), Esrarı aşk,) Garibel aşk), daha bilir miyim, bu aşk kelimesine izafe e- dilebilecek neler varsa hep orada... Hep gülmekte devam ederek: — Bunlar ne olacak? diye sordu. Sesimde bir kuruluk vardı. Neden sonra cevap verdim: — Teelit ettirece- ğim. — Evet ama, dedi; ben bunların içinde (Mektebe aşk) göremiyorum. Ve hepsini birden bir deste yaptı. Bereket versin kıt'aca (büyük olan İ toprağı dahilinde bir tıydı. Sonra nihayetlerinde birer (Aşk)| Temâsa» henüz bunların arasına ka kelimesile biten garip serlevhalı faet.)»MDAMIŞtı. Onları kucakladı, hep böy alar. Gedikpaşa tiyatrosu sade bende le odadan çıktı. Ben, yerimde mıhlan: değil, herkeste bir tiyatro merakı uyan» mış, ağlamağa da karar vermiyerek, dırmıştı. Dört bes mütercem piyesi|düruyordum. Bunların nereye gittiğin- görüvermekle kendisini bir piyes yaz.|de şüphe yoktu, sonra Dilhoş dadım. lü acibeler çıkarmıştı. Bunlardan ben-|dan İşittim, çamaşır kazanının altında de küme küme birikiyordu ve, itiraf)öyle bir is çıkarmışlar ki... etmek lüzumunu duyuyorum, bunlar.| (Babama, o tiyatro meraklısına bu dan hiçbirinde Güllü Agobun terelime)sedit kararı aldıran ne idi? Bunu ha- ettirerek oynattığı oyunlardan duydu.|kikaten mektep aşkının sönmesi teh- gum zevke müşabih bir lezzet alama.İlikesine karşı mi yapmıştı? Yoksa ona yordum. Bu sırada olacak, sahaflar İ-İbüyük biraderimi on yedi yaşında ev- çinde bir dükânda (Temaşa) silsilesinillendirmek kararını aldıran şu aşk ke buldum. Bu silsile kâmilen tercümeliimesine husumetinden mi?.. edilmiş geylerden mütegekkildi. Hatta| © ftiraf eğörim, buna © kadar müte aralarında Viktor Hügodan Ernani bi-jsssif olmadım. Belki de © acip gülüşü le vardı. takip etmek Jâzrmelirken nasılsa yak Bu silsileyi bulduktan sonra bütün! mız kitaplara tevcih olunan bir ceza ile evvelce alınan şeylerin hepsini birdenİçin içinden çıkışıma memnun idim. kıymetten düşmüş gördüm. İşte o ta- İşte bende edebiyata meftuniyet tey rihten itibaren evvelâ müphemiyet göl-|« eden Amillerden en müessiri olan İ gelerile örtülü sonraları günden güne ha fener çeken bir uşakla, Saraçhane- en kalkar, o uzun yollardan geçer, vuzuh kespeden gayet kuvvetli bir ka- naatla hüküm verdim ki-bizde temaşa Gedikpaşa tiyatrosunu işaret ettim, Fa kat Serez seyahatinden sonra ne tiyat Telgraf Haberler! Heyecan devam | Vekiller heyeti edivor hadise Atina, 7 (Apo) — Dün Bulgar sefiri köse Ayvanof Yunan ha- riciye nazırını ziyaaetle Yunan - Bulgar hudndunda vuku bulan son müsâdeme hadisesini görüş» müştür, Bulgar sefiri bu müsademeden mafih tahkikat neticesinde Bul gar hükümetinin sui niyeti olma- dığının anlaşılacağını bildirmiştir. Bulgar hariciye nazırı ise, Yunan Yunan neferinin öldürülmesi şayanı istğ- rap olduğunu (O kaydeylemiştir. Maktül Yunan neferini Yunan toprağından, Bulgar toprağına sürüklüyan (Bulgarlar, Yunan askeri tabibinin maktülün cese- dini muayene etmesine muvafa- kat etmemişlerdir. Yunan zabitleri tanzim ettik- leri raporda Yuan neferinin Yu- nan toprağı dahilinde katledilği- ni ve sonra bulğarlar tarafından kendi wopraklarna sürüklendi- ğini kaydetmişlerdir. Dün Yunan ve Bulgar hudut zabitleri, buluşarak hadiseyi gö- rüşmüşlerdi mukarrer iken kar tipisi yüzünden bu mülâkat vuku bulmamıştır. Yunan efkârı umu- miyesi bu kanlı hadiseden dolayı pek müteheyyiçtir. Atina, 7 (Apo) — Dün Togiliz sefiri, Yunan Hariciye nazırını ziyaretle Yunan - Bulgar ibtilâfa- tının dostane bir şekilde halle- dilmesi teşebbüsünde bulunmuş- tr Sofya İngiliz sefiri de Bulgar bükümet nezdinde ayni teşebbüs- te bulunmuştur. Italya sefiri de dostane bir teşebbüs ile İngi- liz sefirinin teşebbüsünü tekit eylemiştir. Bundan birkaç gün evvel de Fransız sefiri ayni me- doleyı beyanı teessür etmiş, maa- | Daha kavi bir yükselişle kapı açıl Bulgar-Yunan hududundeki | İ ! | | Dün arazi kanunu ve vali lerin tevsii salâhiyetleri meselesini görüştü Ankara, 7 (Telefon) — Vekil ler heyeti bugün toplandı. Mali- ye tarafından i kanunundi yapılan tadilât lâyihası üzerine müzakere cereyan etti, Bundan başka idarei umumi yei vilâyet kanununda valileri» tevsii mezuniyetlerini oteminef yapılacak tadilât projesi de mü zakere edildi. Hükümet tarafın” dan hazırlanan bu lâyibaya n# zaran (valiler, (o maiyetlerindeki memurların azil ve tayini için salâhiyet sahibi olacaklar, valiler ve kaymakamlar, fevkalâde ah valde zabıtai adliye vazifesini göreceklerdir. Bu hususta ceza usulü muhakemeleri kanununda tadilât yapılacaktır. Vergilerdeki tadilât etrafında Ankara, 7 (Telefon) — Ver gilerde yapılan tadilât lâyihası- nın esbabı mucibeleri ikmal edi- lerek bugünlerde Başvekâlete verilecektir. Muamele vergisi lâyihası Mec- lise sevkedilmiştir. Âdil ve Daniş B.lör Ankara, 7 (Telefon) — Yeni heyeti teftişiye reisi Adil, yeni polis 4 üncü şube'müdürü Daniş B.ler Istanbula hareket ettiler. Ankarada 20 Maliye müfettişi Ankara, 7 (Teleton) —20 Ma- liye müfettişi Ankarada teftişata başladılar. Teftişlerini bayrama kadar ikmal edeceklerdir. Ankara, 7 (Telefon) — Maarif vekâleti talim ve terbiye heyeti reisi Ihsan B. önümüzdeki Pa- zartesi günü saat üçte Türkoca- ğında ibdat hareketler unvanlı bir konferans verecektir. Bu konferansın, radyo ile her taraf- ne kardan, ne yağmurdan yılmıyarak| san'ati o zaman birkaç munsıf ve müyjri kaldı, ne çocukluğumun şatır ve — © zaman araba pek nadir bulunannevyer himmet erbabının isrini takipjmes'ut devresi kaldı, hatta ne Fatih! | alde bir teşebbüs yapmıştır. — mm tan dinlenecektir. yiynetlerdendi — yürümekten yorulmt- yarak Gedikpaşaya kadar giderdi. A-! wi yılmıyan, yorulmıyan, ertesi sabah! grkenden Fatih yokuşundan tırmana:| Wağını düşünmiyen bendim; hatta ekse- xiyet üzere oraya bir an evvel yetişmek) helecanile muşamba fenerin on on beş! Adım ötesinden giderek babamın: — Halit!.. Yine kendini #in!. İhtarı Jâtifekârma Yurdum. Ne gecelerdi o geceler!,, Madam 'Anganun kızı, Orfeozanfer, (o Jirofle! Yirofla, Ta bel şuh teranelerini silin- mez bir yadigâr olarak bırakırlardı. Asımın bana öğrettiği şarkıları kaybet-| muhatap © Ealbim sızım sızım sızlıyor. Baban Senin üzerine ölümü yordukça fe- malaşıyorum. Taşıyorum... Filesof — Hafıza H. ninemiz yormak ne demek? Bu mastarın manaşımı biliyor musun? Hafıza H, — Ben mastarı asta- Bu resimdeki bacakları en mülanazin ve en gözel bzlayorum. İsim ve adres: —......... | | İsma en müsamahakâr gözlerin bile ta“) pir. arkadaş olan Ziver de kalmadı. kle bağlıyordum. Bu işi rahatça/raları ayıklıyabilecek miyim? etmekle müyesser olabilirdi. askeri rüştiyesile onun sevgili arkadaş İlerde edebiyat hatıralara taallük!ları, ne Saraçhane başımın geniş bah-| leden parçalarda, hususile Darülbeda-İçeli şirin evile tavukları, ne de Haet| yie sit mülâhazat arasında bu basiti Halil Efendinin ailesine bahtiyar birl sözleri tafsil etmek azmindeyim. yhayat yapmaktan mütevellit neşesi..| Bu kitaplar bende yığm teşkil etİHatta benimle hiç geçinememekle be- mişti, dedim; fakat perişan, manzarâ-İaber eksik olması hiç arzu edilmiyen hammül edemiyeceği bir yığın... Şek-) ” ri itkie bi i len zevki taltif edemiyen şeylere karşıl Yemieketin Metinde: mitkiş bie, snsb isyan ederdim, hâlâ da öyle. Bunları)'*t kasırgası öönmeğe başlıyorda ” teclit ettirmeğe karar verdim. Saklan.|9. bunları hep birden sürükliyecekti, dıkları yerden çıkardım, birer birer a,| Vukuat öyle müzdehim bir cereyan ile yırdım, sıraladım, dağmık olanları ip-|tevali etti ki, bilmem, bunlar âit hatı- Halit Ziya: Uşşaki zade hayet felâket te baş gösterdi. Oğ- lan bu hale uğradı Bakalım neti- cesi ne olacak?.. — Neticeyi söyledik ya.. Ya u- nutacak, ya ölecek.. Mutlak bu iki- sinden biri Çelebi — Baba bir üçüncü ih- timal var. Niçin onu söylemiyorsu- nuz? rı ne bileceğim, Senin gibi seksen medresede ookuyup ta neuzü- billâh dinimi imanımı kaybederek! (o Filesof — Bu dediğin, kadın kıpkızıl ortaya çıkmadım... bulunduktan sonra düşünülecek Filesof — Ah yobaz kafalı ka-işeydir.. dım.. Başında sarığın eksik.. İlmin! (o Çelebi — Bir ihtimal şeklinde yok ama çok şükür imanın var.lolsun bunu tasavvur memnu mu- Tıpkı kahvedeki Sadık hocayaldur? Jbenziyorsun. Sıkışınca her lâkır:| | Filesof — Hayalhanenin geniş- dıda dini dedikoduya sermaye ya-iliği nisbetinde tasavvurlarda bu- dıda dedikoduya sermaye yapıyor-İlunabilirsin.. Fakat kuruntu ile pıyorsunuz. Nasıl olmuş ta biribiri- hakikatin arası ne kadar açıktır nizle karı koca olmamışsınız.. bilir misin? Ve olmıyacak şeyle- — Senin de her lâkırdındaki ser-'ri düşünmekten insan çok tehlike- mayen imansızlıktır. Evimizin için-|lere uğrıyabilir.. İnsan her şeyden Filesof — Hangisi o? Çelebi — İclâl ile evlenmek. vak'aları üzerine sıhhıye müdü- riyeti halkın kesif bulunduğu muhitlerde tifo aşısına ehemmi- yetle devam etmektedir. Dün bilhassa OGalatada hamallarla sandalcılara ve Sen benuva mek- tebindeki talebeye aşı yapılmış- tır. Beşiktaştan kasımpaşaya ka- dar olan mıntakada herkese aşı yapılacaktır. Istanbul cihetinden bazılarındaki çocuklara da aşı yapılmıştır. Bundan maada mek- teplerde dezenfekte edilmektedir. cak fiillerinde müspet olmiya ça- lışmalıdır. Çelebi — Ah babacığım bir sevdazede aşkta felsefe kaideleri- ne tâbi olamaz... Aşk müsbet © lumca aşklıktan çıkar... Onda en e vel kaim olan şey vehim ve he yaldir.. Filesof — Evet oğlum evet aşk illüziyondan ibarettir.. Cinnete an- dırışı bu cihetendir. İnsan sevdi- ğini maddiyet fevkinde görür.. Bu|dilerini aldanış devam ettikçe aşk aşktır. gösteremiyorlar.. Müfettişi umumilikler projesi Ankara, 7 (Telefon) — Dabili- yenin hazırladığı müfettişi umu- mihkler projesi ikmal edilmiştir. Kanuna göre hükümet istediği zaman bu teşkilâtı tatbik edebi” leceğinden ayrı bir lâyihaya lü- zum yoktur. Iki kişiyi kurt parçaladı Trabzon, 5 — Birkaç gün ev“ vel Divranoz yolu üzerinde bir çocukla bir genci bir kurt par” çalamış ve cenazeleri defnedil tir, taraftan devam etmesinden türlü facinlar cilvelenir... Bütütn eherr miyet aşkın bir hayal olduğunu pi lip ona mahiyetinden fazla değ€” vermemeğe muvaffak olabilmekt€” dir. , Çelebi ağlar gibi bir sesle: — Baba bu kuvveti bende nr#" maymız... Belki içinde yaşadığımı” bu âlem de bir illüziyondur. Fakst en akıllılarımız bu vehimden ke” kurtarabilmek > . Hayat, her şel Vücutları temasmdan doygunluk!aldanıştan ibarettir. Hep aldan!* geldikten sonra hayal söner... Faslaldanış... Lâkin bu aldanışlar” kat o zaman tabiatin bu iğfalinde-İöyle ıstıraplı tatlılıkları var « ki maksadı hasıl olmuş bulunur... Aşk işte bunlardan biridir. İatır3f" Artık gözler, gönüller diğer hayal- lerin peşinden koşmağa başlar. On- lar da maddileşince diğer idealler|Güzel bir ziyafetten sonra sız lezzet olmaz değil mi bab» — Ah çocuğum daha oy peyda olur.. Hercailik denilen şey|ağrısına tutulmak mı istersin?» işte budur. İki sevdalının arasın daki bu hayalin inkisarı alelekser|burluğa benzetmeyiniz.. Aş ayni zamanda vukü bulmaz.. Bulhayal olduğunu (söylüyor ide bet bereket kalmadı. İşte ni-level fikirlerinde ve onlardan doğarİillüziyonun bir tarafta sönüp diğer — Yok babacığım yok og kın dun” (Bitmedi)