gı üi Hapisanelerde çur Hint meselesi ruyen kuvuetler Yuvarlak masa konfetansı Hindin Adliye istatistiklerimize naza,|*iYasi şeklini tesbit için müzakereleri- ran memleketimizde vasati olarak ne devam ediyor. Son gelen telgraflara yirmi yirmi beş bin arasında mah- bakılırsa Hindin istikbalde malik ola. pus vardır. Bunlar muhtelif vilâ-! bileceği federal esas kanununun prog yetler, kazalar hapishanelerinde! ramı tesbit edilebilmiştir. İ dağınık bir haldedir. Bu mahpus- İki meelisle idare olunan bir kuvvei lar için hükümet senede yalnız teşriiye tesis olunacak ayan yüz yüz el (800,000) lira kadar tayın tahsisa-|!i meb'usan iki yüz elli kişilik olacak-| tı. verir. Mahpuslar vilâyet ve kaza- ti" lar hapishanelerinde . dağınık biri O Meb'usan ve ayanın nekadar zaman halde olduğu için bun'arın muha da değişecekleri ve saire gibi tali me. fazası da ayrı bir meseledir,. Her Stil uzunca tafsil- “oğm. : bunlar muh küçük hapishane için ayrı ayrı gar; telif kanunu esasilerden toplanmış ve diyanlar, ayrı ayrr muhafız jandar-! meclislerin teşekkülü ile meşrüt bir ta maların maaş ve ücretleri yekünu Sm tali kayitlerdir. ; ! mahpuslara verilen tayın parasına Asıl şayanı dikkat olan cihe” Hin. ilâve edilirse mahpusları muhafa- din bu kanunu esasiye malik olduktan za etmek işinin hükümete bir buçuk sonra bi: intikel devresi geçirmesi © ve milyon liraya mal olduğu anlaşılır. bu intikal devresi ödnasinda Londraca Bu kadar masraf ve zahmet mu) tayin eğilecek valii umuzainin vâsi sa- kabilinde devletin elde ettiği neti- lâhiyetlere malik olmasıdır. Valii umu cenedir? Yirmi, yirmi beş bin mah| iye verilen salâhiy-.ler gözden geçi- pusu cemiyetten tecrit etmek... rilirse Hindin yeni kanunu esasiyi ka: Halbuki başka memleketlerde| bul ile ne kazanacağı bir türlü anlaşı hapishanelere devletin O sarfettiği Tamaz. Filkakika valii umumünin salâ paralara mukabil mahpusları muh- kiyetleri İs nalbi kıra": salahiyetle- telif şekillerde çalıştırmak suretile!" arasında hiçbir fark yoktur. Veli birçok maddi faideler elde edil- umumi memleketin müdafaasnıdan mes mektedir. Acaba o başka memleket!ul olacak binaenaleyh elinde istediği lerde müracaat edilen usulleri bi-|£ibi Kullanacağı bir askeri kuvvet bu. zim memleketimizde tatbik etmeğe mâni olan şey nedir? Muhtelif vilâyet hapishanelerin- deki mahpusları iki üç büyük mer-! keze toplıyarak çalıştıracak surette tesisat ve teşkilâtımız olmaması.. Eğer hapishane meselesi vakti le bu şekilde düşünülmüş olsaydı bugün hükümet mahpuslar için her sene en aşağı bir bucuk milyon li- ra sarfelmezdi. İhtimal ki bu mha- pusların çalıştırılımasından bütçe- nin varidat kısmına mühim bir ra- kam bile kaydederdi. Farzedelim ki memleketteki yirmi, yirmi beş bin mahpustan ya risralil ve hasta olsun. Bunların me saisinden istifade edilemesin. Hiç şüphe yoktur ki geri kalan yarısı! sağlamdır. Bunlar istenildiği gibi © çalıştırılabilir. Bir mahpus günde bükümete yarım liralık iş görmüş © olsa on bin mahpusun yevmiye ka- zancı beş bin lira eder. Bu da se nede en az bir buçuk milyon lira demektir. Hükümetin mahpuslar © beklemek için kullandığı gardiyan - ve jandarma masarifinin iktısat €- dilmesinden (o mütevellit kazanç bundan ayrıdır. Şüphesiz mahpusların bu yolda çalıştırılmaları için tesisat ve teşki- lât yapmak birinci derecede bütçe meselesi, ikinci derecede teknik teşkilât selesidir. Bir kerre bu me- © sele hükümet için başarılamaz iş- lerden değildir. Fakat hükümet is- terse bunu herhangi bir ecnebi şir- kete de yaptırabilir. Hükümet mu- © ayyen miktarda mahpusu ücretsiz amele olarak teslim etmek şartile bir ecnebi müesseseye iki üç mer- keze modern tesisatı havi hapish, neler yapmak imtiyazmı verebilir. Bu suretle vücüde getirilecek mü- esseseler hükümetin kontrolu ve muhafazası altında işletilebiilr. İlâve edelim ki memleketimiz- de beyhude yere çürüyen insan kuv vetleri sade hapishanelerdeki yir- mi, yirmi beş bin mahpustan ibaret değildir. İstanbul, İzmir gibi büyük şehirlerde bir o kadar serseri var- dır. Bu serseriler meşru kazanç va- sıtaları olmadığı için fırsat bulduk- ça her türlü fenalıklara sebep ol- maktadır. İçlerinde hırsızlığı, yan- kesiciliği san'at yapmış olanlar çoktur. İşin garip olan tarafı zabı- tanın bunları ekseriya şahsan tanr- dığı halde bir şey yapamamasıdır. Bunun sebebi de kanunun serseri olarak teb'idine cevaz verdiği bu muzır mahlükları sevkedecek va- sıtaya malik olmamasıdır. Onları çalıştıracak yer bulamamasıdır. Binaenaleyh izah ettiğimiz şe- kilde müesseseler vücude getirilir- se büyük şehirlerde serseriler de buralara sevkedilebilir. Bu suretle İikan ve namuslu halk tabakası bu muzır mahlâklerm şerlerinden ve zararlarından kurtarılmış olur. landuracak; valli amumi rünasebatı hariciyede olsur. federasyona dahil ol- mıyan «Zer Hint hükümetleri ile olsun münasebatı müstali''en idare edecek İyani memleketin takip edeceği siyaset ivalii umuminin dolayısı ile Londranm siyaseti olacak; valii umumi bazı ah-| ide mes'uliyeti üzerine alarak istedi “ibi kareket edecek. Bu şerait dahilinde rıutasavver iki| İmeclise ne vazife düşecek? Olsa olsa kıt'anm bütçesi için uzun ve neticesiz münakaşalar yapmak ve valli umumi- nin arzusuna göre kanunlar tanzim ve tasdik etmek değil mi?? Mutasavver kanunu esaside diğer bir nokta daha calibi dikkattir, Mes'ul kabinenin istifası için sülüsanı ekseri- Yetin ademi itimat beyan etmesi şart- Ür. Hintte muhtelif tabakalar arasın- İdaki ihtlâf düşünülürse meclisin ko- İlay kolay sülüsanı ekseriyetle bir ka- rar veremiyeceli hissolunur. Her mem İleketteki nısıftan bir fazla yerine sülü İsanr ekseriyet konulması sir? bu müta Teadan ileri geliyor. G ü veçhile birçok (ünaka- şalarla v> birçok ümitlerle öç” * yur varlak masa konferansı neticede Hint lilere lâfzi bir kanunu “sasi vermekle kalıyor. Bu kanunu esasi Hint münev verlerini memnun etmez ve başlıyan ih tĞ1 günden güne büyümek istidalını gösterirse aslı şaşılmamalıdır. M. Gayur EE) > İk AURA SATIN b Yazan: Salih Murâr ARZIN İÇİ SOĞUYACAĞI YERDE NEDEN ISINIYOR? Radyom hararet hâsıl eder. Kaya- ların hemen hepsinde biraz radyom igörülüyor. İçerde ne. kadar oradyom mevcut olduğu malüm değildir. Arzın ısınmasma bu radyom tozları sebep olduğu gibi güneşten gelen kudretin bir kısmı da arzda kalıp neşredileme- diğinden dolayı dereceli hararetin böy le de artmast ihtimal dahilindedir. gi | Spor hareketleri (Üst tarafı 1 İnci sayıhamızda| det ortada oynayamıyor. Bu yüzdan çok iyi bir oyuncu olan Kemal Faruki oyunun kısmı azamında takımına mik fit olamıyor. Son saha Fenerbahçe ile Istanbul- spor arasında yapıldı. Şampiyon takım Kadri, Şekip, ve Niyaziden mahrum olarak çıktı. İstanbulspor kuvvetli ra kibi karşısında çok muvaffak oldu.! Ancak iki sayı ile mağlüp oldu. Hatta birinei golü kendi kendilerine almasa idiler belki beraberlik bile temin edebi. leceklerdi. Fenerbahçeden Mehmet Re şat çok iyi oynadı. Istanbulspordaa| Fahri birinci golde büyük hatası ol- mâsina rağmen Fikreti serbest bırak-; madı, Romen Misakı için tavassut mu edeceğiz ? Atina, 15 — Avala ajansının ihbarına nazaran Romanya hü- kümeti, Romanya ile Rusya ara- sında bir dostluk, hakem ve ademi tecavüz misakı akti için tavassut etmesini Türk hariciye vekili Tevfik Rüştü beyden rica etmiştir. Tevfik Rüştü bey dos- tane tavassutunu vadetmiştir. Ruslar (Sv) sin sandık portakal alacaklar Ankara, 16 — Bir müddetten- beri portakallarımız için başlıca mabreç olan Rusyanın portakal piyasasında böyük durgunluğu mucip oluyor, o portakallarımız çürümek tehlikesi geçiriyordu. Fakat dün Ruslar hükümete mü- racaatla seksen bin sandık por- takal alcakları bildirmişlerdir. —— Ziraat kongresinde mü him bir rapor Ankara, 16 — Ziraat kongre sinde faaliyette bulunan baytar- lar encümeni tarafından mühim bir rapor hazırlanmıştır. Bunda ezcümle memlekette hayvan ye- tıştirilmesine Ve istimlakine ait mübim maddeler ve çok kıy- metli görüşler vardır. Memleketin bazı yerlerinde hayvan nesli azalmaktadır. Bun- da en mühim amillerden birisi nakliye masrafıdır. Erzurumdan yirmi beş liraya alınan bir sığırın İstanbul © mezbahasına (Okadar yalınız masrafı (30) lirayı tecavüz etmektedir. —a— DENE YAZAN : BE Rıze Ali Mısırda muva ftakıyet gösterel Kaysı azlederek yerine acemi Mel medi göndermekle büyük bir siy? hata yapmıştı — Muaviye dünya adamıdır. Öy le yapabilirdi. Fakat ben yapamam. — O halde sizin muvaffakiyet yüzü görmemnize imkân yoktur. Ba na öylegeliyor ki bundan böyle nek betten nekbete, mağlâbiyetten mağ) lübiyete uğriyacağız. — Neden bu kadar betkinsin? (Allahtan ümit kesilmez. — Siz Iraklıları bilmez değilsi- niz. Iraklılar yoruldular. Ikaklılırın harareti söndü, Ve bilhassa tizin madı. Onların bir taifesi — Merak etmeyiniz! Mehmet haber yok mu? — Ben onu Mısıra gönderdin rasının idaresini ona verdim. — Benim de Antakyadu işimi © dikten sonra Mısıra gitmeme m İetmez misiniz?.. | — Gidebilirsin kızım. Leylâ Hazreti (Ali) ye veda o akaşm karargâhta misafir kaldi sonra ertesi gün sabahleyin yol& v5 İmiştı. Leylü, gidiyorken, Mehmedifiği İlraklılar üzerinde nüfuzunuz kal-İtik meramına nail olduğunu ve? k bir ülkenin valiliğini İgünkü vaziyete soktu. Kimbilir başinı d ka bir taifesi yarın size ne tahmil leskisi gibi mütevazı mı idi. Yoksağa edecek. Onun için ya bu fırsatı ga-'rorlanımış mı idi Ticaret hariciye “kon gesi) toplanacak Ankara, 16 — Milk tasarruf ve iktisat cemiyeti tarafından bir ticaret hariciye kongresi toplan- masına karar verildiği söylen- mektedir. Cemiyetin faaliyeti âzami istifadeyi temin etmektedir: Zima ği Ziraat kongresinde Ankara, 16 (A.A) — Ziraat kongiresi dün akşam ve bugün öğleden sonra aktettiği iki içti- mada zirai kredi, ağaçlama 2iya- feti,” tötüncülük hakkındaki ra- porları müzakere etmiş ve encü- menler tarafından bu hususta izhar edilen temenniyatı tasvip etmiştir. eli Ali B. gel.yor Ankara, 16 (Vakıt) — Jetan- bulda fırka teşkilâtım yapmıya memur olan Ali B. (Afyon) - Istanbula müteveccihen buradan hareket etmiştir. ymm Bir şeyh yakalandı Gaziantep 14 — Burada Çınarlı ca- mii civarındaki hanesinde gizli âyinİruyotken ona bir gencin kendisini gör jyaptığı anlaşılan Hanifi baba isminde|mek istediğini haber vermişler; Ali, o! bir kadiri şeyhi 8 müridi İle âyin ya'İnun getirilmesini emretmiş ve “onun! pârken yakalandı. Romada çıkan (Ciornal D' İtalya) |anlamıştı. Leylânın bu kederli sırada > gazelesi Menemen hâdisesi münasebeti| gelmesi, Aliye son derece teselli ver- le Şu mütaleayı dermeyan ediyor: “Haklakt; Menemen hâdisesi o kadarlonun Şamda çektiklerini, daha sonra mahalli bir mahiyeti haizdir ki ecnebi| Kudüsten, Antakyaya nasıl gittiğini | İ nimet bilerek mevkiinizi tahk etmeli yahut bu işten vazgeçm siniz. — Vaziyet bu kadar fena mı? — Belki dala fena... — Neden? İyor mıydı, yoksa büyük adam Mısıra gönderili muvaffakiyt Zildi. (Ali) nin Mısır valiliğinde lettiği Kays, makamının tam eri İFakat nedense Ali, ondan şüpheli ti. Kays, Mrsırda emniyet ve tesis etmiş orada vaziyete bihi kim olmuş, Osman taraftarlarım& kunmamış, herkesin işile gücile m olmasını temin etmişti. Fakat Muuviye, Kaysi kazanmak hi #iyerek onunla muhabereye giriş Ali, Iraklılarla, ve Kays Mısırhii! igelecek olursa Şam iki ateş arasındâ”. — Bu adamlarla görüştün mü ?|lırdı. Muaviye, (Kays) ile muhabet — Bunlar karmakarışık bir tasİderek ve (Kays) 1 kendi tarafına kım sözler söylüyorlar, benim ak-'narak bunu mâni olmak istedi. İrem öyle şeylere ermez. Muaviye, yazdığı ilk mektuptâ © — Bunların hepsine tedbir düşü nürüz. Fakat verdiğim sözden ge-| ri dönmem. Bu mesele üzerinde ko muşmuyalım Ezter!, — O halde ne istiyorsanız onu yapalım. — Küfeye avdeti emrediyorum. — Hay, hay. * — Iraklılar. arasında yeni bir cemaat türedi. Bunlar (Hüküm Al- lahındır) diyor ve senin hakeme razi olmana itiraz ediyorlar. Bun- lar da bir gaile teşkil edecek, Kim cak ve kimbilir sizi ner liyecek?.. — Bunlar bu kadar mühim mi? — Ben öyle görüyorum. ta kendi tarafına iltihak etmeyi ettik sonra bütün Irakr ona ği yordu, Kays, mektubu aldıktan sonra aviyenin teklifini son derece ri reddetmiş, Muaviye bundan cesar' larak ona ikinci bir mektupla mü at etmiş, fakat Kays bu sefer ona Eşe i döndü Sebe eği det kullanmak mecburiyetinde N , geri döndü. ve UnUİve Muaviye ondan çok meyüs aradı. Onu buldu ve Ali ile geçen'tu. Bu adamı elde etmek mümküf muhaverelerini ( anlattı. Onun De mıyacaktı. O halde onu başka bir yaptığını anlamak istedi. hareketle Mısırdan attırmak lâ — Sebe oğlu bu yeni taife ile! Çünkü (Kays) Mısırda bulundukç4 Me sını (Ali) nin elinden almak mü — Görüştüm.. olmazdı. — Ne diyorlar?.. Muaviye buna karar verdikten — Bunlar külliyetli bir cemaat*| 2 her yerde Kaysı methetmeğe DE tir. BR yeğin Mai Maş ve onun kendinle ftAL gif sar Şebt gibi adamlar var, Bunlar, yytemişti. ; (Hüküm yalnız Allahındır) diyor: Onun bü sözleri bütün Şamlılar lar. Maksatları şu, bu adamlar on- nan intişar etmiş, her mahfelde$ larm deye gi y. her yerde herkes Kaysın lehinde nun üzerinde mün: a ecek»! ler ve kendi içtihatlarını söyliye- e er bize seklerdir. Bu itibar ile bu işte, ilâ- Pulunmaması Kays lehinde söyle hel li sözlerin en kuvvetli temeli idi. gin De yam €“| o Miuaviye daha ileri giderek ( mişlerdir. Bunların hepsi (Ali) ye ndan yashiğai bir mektubu h9 heryer dönmek için emir e MA iye vermişti. Kendisi hükümet merkezi ola Mg C rak intihap ettiği Küfeye gidecekti, İnin bundan haberdar olarak Kay Çadırlar sökülüyor, yükler devele:| heye düşmesi idi rin sırtına yükleniyor ve hareket baş)” |,” . di) KİR Muaviyenin istediği olmuş, CAN Bir gün Ali; çadırına çeklimiş öter): mdaki casusları duyduklarsı z mişler, ve (Ali) korkulara . Ali, Kaysın Muaviye ile bir duğuna dair aldığı haberlere bik dü şart inanmış ve hemej la; Laylâdan başka bir kimse olmadığım, czadeleri ile lame agir N medi çağırtarak onlarla konuşmi — Çocuklar, ne yapalım? , Cafer oğlu cevap vermişti; — Şüphe içinde kalmak doğr » mişti, Ali, ona neler yaptığını sorarak matbuat tarafından zikredilmeğe bile)ve oradan harp sahnesine nasıl geldiği) fildir. Kaysi hemen azlediniz. değmezdi. M, Kemal Paşa tarafın-İni anlamış, sonra onun hâlâ Marküsü — Fakat siz Kaysin Muaviye dan tesis edilen rejim sekiz sene zar-İgörmediğini anlıyarak ona rica etmiş. birleşmiş olmasını. kabul ediyor fında Türkiyede o kadar kökleşmiştiri ti: ki, Türkiyede teşkilâtı bir muhalefet ten bile bahsetmek imkânsızdır. nız şunu da söylemeğe ihtiyaç vardır:İda benim yanımda kal. Vücuda getirilen muazzam (eserlere rağmen Türkiyede halk kütlelerinin|tifnde ederek Antalyaya kadar gitsem! nuz? — Kızım artık beyhude yere yorul| — Siz onu hemen azlediniz. “ Yalİma! Gel seni Küfeye götüreyim. Ora. hindeki ittihamlar yalansa kalkar” iraya gelir, Doğru ise Muaviyeye — Çok iyi olur. Fakat fırsattan is. eder. — Peki onun yerine kimi il yi siyasi terbiyesi; noksandır. Bu siyasilve Marküsü bir daha sorsam muvafık|lim?!.. terbiye fikdanı merkezi olan İzmir omıntakasında mahsus olan iktisadi buhran şüphesiz/kat et. Kendini bir tehlikeye maruz br bazı hâdiselere sebep olabilir.,, ile bilhassa ihracatlolmaz mı? Yine Cafer oğlu cevap verdi? * — Mehmedi gönderiniz. — Peki! Haydi Mehmet hareket! (Biti — Bunda bir beis yoktur. Fakat dik rakma ,