F | b | sa 6 — VAKIT 3 Kânunevel 1930 —— Asmalımesç e İzi Matmazel Jorjet ; ressam sakallıya gelince onu her halde tanırsın ! it Jik iki yazıların hulâsası |kaları için lüzumsuz görünen merakı: Petrogratta sabahleyin otururken "1 tatmin için hayretimi mübalâğa ede- birbirini müteakip iki otomobilli kadın vek izhar ettim, sarılıp öpüştük, uzun geldi. Dikkatimi çektiği için takip et.|uzun konuşmağı başka bir güne bıra- tim. Onların Asmalımescit, 74 numare |karak etraf ile meşgul olmağı karar da oturduklarını öğrendim. O akşam, Taştırdık. macar gazeteci arkadaşım Randi beni| (o Bandi, yerde, alçak bir masa üzeri- isim gününe çağırdı. Asmalımesçit, 74/1€ kurulmus sofradan birer şarap da- te oturduğunu öğrenince hayret ettim Etti İetikten sonra Jorjete er me l ve gittim. Sabahleyin gördüğüm kadın.) | Nerede oynuyorsunuz, yeni mi lardan birisinin delâleti ile odasını but, “eldiniz? a İ — Dün akşam geldim, Gardenbarda oynamak istiyorum, fakat daha bir kon Yabancı kadın, oda k: tti- cı kadın, a kapısı zannetti. turatım filân yok. fim camekâlı kapılardan birisini açtı, i bir dar merdiven gözüktü, O önde, ben| | 5 Mukavele yapmadan neye geldi- iniz? arkada çıktık. Küçük yeşil bir ka İ ş Gid Jorjet sinirlenerek cevap verdi: açtık, | at İçerden, “01... diye sesler bizi kı — liye sorunuz. şıladı. e Lili cevay vermeden ortaya Bandi Burası genişçe bir tavan arası idi. e NX Kemer gibi kavis yapan tavan pek al.) — Yok, dedi, gene sizi dinliyecek de- çaktı. Yerde alaturka minderler, bir ta giliz. Sonra bana dönerek: rafta bir sedir, duvarlarda san'atkâra- ne yapılmış resimler vardı. — Canım, bırak, sonra sana Anlatı- Sedirde, sabahleyin o yanımdaki ka. |tım.. hem. a bak seni takdim etmeği dinla"öpüşen öteki kadın, ve'hiri saka). unuttum. Jorjet, sana bahsettiğim ga- İh iki yabancı oturuyordu. Bandi, ceke. Zeteci aşkadaşım işle bu. diye beni tini çıkarmış, öteki kadının yanına u.|Jorjele, sonra da Liliye takdi metti. zanmıştı, Beni görünce ayağa kalktı, (o Kadınlar, bana daha ziyade alâka ve: göstermeğe başladılar. Her halde ben — 0!. dedi, Lili Uray ile ne çabuk)den, mukavele yapmaları için, Garden- tanıştın? bar müdiriyeti nezdinde tavassutumu Yanımdaki kadının ismini ba suret istiyeceklerdi. le öğrenmiş oluyordum. Bandiye vazi- EY yeti anlatmadan evvel arkadaslarımı ta.) o Saat 5e geliyordu. Şeyh Memduh mıttı, Genç kadını göstererek : bir köşede genç ressam Mikloşa “Oscar — Matmazel Jorjet, dedi, artist.. Mikloş, ressam.. sakallıyı her halde ta: nırsm, Şeyh Memduh. Nasıl tanımazdım. Onu görmiyeli üç sene olmuştu. Fakat bu biribirine — karışmış sakal ve ihmalkâr giyiniş için- de, üç sene evvelki genç, elbiseleri, kra yatları en şıklar tarafından kopye edi. len Şerh Memduhu nasıl tanıyabilir. dim. 0 beni çoktan tanımış, fakat kendi- sine has “eynigue,, tabiatile hayretimi görmek istemişti. Onun bu küçük, baş x ın Tefrkası : 24 Kadınsız Memleket Cesim bir kap buldular içerisine “su soda ve eter doldurdular, İçine İtalyanı soktular. Su o ande sabun köpüğü ile örtüldü. Sonra yalnız! su ile yıkadılar, kuruladılar ve tek- , Yar çarşafına sardılar. O da müste- rih ve memnun bir halde akşama » kadar diğerlerile içki içti. MİNİ Maamafih Aşton yalnızca bü- » yük otla dolmuş yatağına uzanm:* tı. Maamafih düşünceleri alt üst i- “di. Parkerin telgrafı, Alboniden ge — len cevap, Kolgardiye gitmek hsk- | i kararı, bir izin almak için o ve Kravleyden Parker hakkında Wilde, in “Dorian Gray, eserinden ha- Vilâyette İbrahim Tali B. Avdet ediyor Birinci umumi müfettiş Ibra- him Tali B. dün Bursadan şeh- rimize gelmiştir. Ibrahim Tali B. öğleden son- ra vilâyete gelerek meşgul ol- muş ve şehrimizde bulunan Van valisi Bekir Sami B.le görüş- müştür. ali B. üç gün sonra Ankara tarikile Diyarbekire gidecektir. Bir tebliğ Bundan sonra belediye ve bu- susi idareye ait tahriratta “İstan- bul vilâyeti ve Belediye reisliği, diğer hususat içinde yalnız “İs- tanbul vilâyeti,, yazılması tebliğ edilmiştir. ermesi maras eski iptilâsından vazgeçmemişti. Jorjet, elimde bu şişeleri görünce: — Ne o, dedi, iz de alıyor musu- nuz? —Hayır, dedim, üç sene evvel az kal sn Şeyhin yüzünden alışacaktım, fa- Jkat.. — Ne çıkar, ben de alırım.. hatta, Li- li de aşağıda varmış, şimdi getirecek. Lili aşağı indi. O zaman Bandi, türkçe olarak: —Dinle, dedi, yanımızdaki kadın is- mini mahsus söylemiyorum ki kendisin- den bahsedildiğini anlamasın, fevkalâ- de bir san'atkârdır. Yalnız garip bir iptilâsı var, erkeklerden hoşlanmaz. Her gittiği yerde kendisine kadin bir arkadaş bulur. Kendisi Atinada aşağı İnen kadını tanımış ve arkadaş olmuş- lar. Safonun memleketinde bir ay ka- dar beraber ayni barda çalışmışlar, fa- kat berikinin mukavelesi bitmiş buraya gelmiş. Yalnız, bu arkadaşlık onun ba- zx» hususi işlerine, tanıdığı kimselerle serbestçe görüşmesine mâni olacak ka-| dar ilerlediği, ve yanımızdaki kadın! İkıskançlığı hırçınlık derecesine çıkardı! ğı için haber vermeden buraya gelmek istemiş. Tam vapur kalkacağı zaman, bu, haber almış, geri çeviririm ümüidile| vapura koşmuş, israrlarının o beyhude olduğunu görünce, vakit te olmadığı için, eşyalarını, öte berisini orada bı- rakarak aynı vapurla buraya gelmis. Şimdi yanında parası da yok, mukave-| lesi de yok. Atinadan eşyaları gelince! ye kadar, Şişlide tanıdığı ve Berlinde ayni mektepte okudukları, eski arkadaş ilarımdan S. hanımda birkaç günlük misafir... — Kendisi Alman mı? — Evet, ismi Fransıza benzer amma, namı müstear. Yoksa İyi bir aile kızı- dır. Yalnız, bu garip tabiatı sehebile ne ailesi yanımda, ne de mektepte dura- | ve “beyzi,, şekildeki hüviyet kart- miş. — Ha, şimdi mesele anlaşıldı. Bandi “hangi mesele, diye sorunca, ona bildiklerimi anlattım. : — Ah, diyordu, ben böyle bir ölüme| © piş Konuşurken, Jorjet, Şeyh'Mem- ee duhun bıraktığı şişelerin içerlerini bir Nihayet, vaktin geç olduğunu beha- kibrit çöpü ile temizlemiye uğraşıyor- ne ederek gittiler. Odada iki Okadmla'da: Bandi ve ben yalnız kaldık, ve ancak ol o— Aman, dedi, hiç te bir şey bırak- Zzâman, Şeyh Memduhun oturduğu kö-| mamış,.. şede, iki tane küçük ve sarımtrak Şişe- Ve şişelere birer parça votka koya- nin bulunduğunu farkettim. Bunlar ko-| rak çalkaladı, içti, şeleri idi. Demek, Şeyh Memduh, raretle bahsediyor, Dorian Gray'in ken| bi! di resmini yapan ressarır — katledişini anlatırken: ler içeri girdi. (Aşton) bayılmıştı. Bir saat sonra baygınlıktan ayıl dığı zaman sükün bulmuştu. Yata- ğmm başında duran (Kravley) sordu: — Nasılsınız? — İyiyim fakat ne oldu? — Hiç... Amerikalı sizi ıslak İçarşafta sardı, âsabınıza ihtilâç geldiği sırada bittesadüf burada i- miş uyanır uyanmaz kendisini ça- ğırmaklığımı tenbih etti. (Kravley) odadan çıkktı ve az sonra Amerikalı ile avdet etti, Amerikalı (Aşton) a İtayanın meselesinden dolayı hâlâ gülmek hevesinde olup olmadığını sordu. (Aşton) gülmüyordu. Amerikalı delikanlının nabzına baktıktan son ra ıslak çarşafları çözdü. Bir çeyrek saat sonra Aşton, Kravley ve Amerikalı otelin ye- Yzan: Peter Bolt oraya geldiği kadın üzerine fikrini teksife çalıştı. Fakat muvaffak ola madı. Meyhanedeki hâdise müte- madiyen gözlerimin önüne geliyor- du. Bu hâdise pek aptalcasına bir seydi. Fakat tahamül edilemiyecek kadar komik idi. Gayri ihtiyari gülmeğe başladı. Dayanamıyor- du. Kendisini teskine uğraştı. Du- daklarını ısırdı, Nihayet öyle bir kahkaha koyverdi ki kendisi bile korktu. Kalkarak lâvmananın ö- nündeki aynada yüzüne baktı. Yü- zü kıpkırmızı idi. Gözleri dışarı fırlamıştı. İçine sızılar veren asabi | Dişlere dikkat | | Dişlerden ziyade diş etleri | Dişlere gösterilmesi lâzımiğelen iti-! na kadar, belki ondan daha fazlası diş etleri hakkında ( göserilmelidir. Zira,, İdiş etleri dişlerin hem muhafızı, hem de meskenidir. Mali tabiide, diş etleri; İle dişler arasında mikropların barmıp) ta bir takım hastalıklar vücuda getir- İmesine mâni olan, diş etleri ile dişler a rasında tabiaten mevcut olan çok sami İmi sıkılıktır. İşte herhangi bir sebeple (meselâ fena tatbik edilmiş bir sun'i, diş veya hıfzıssıhhaya ademi itina) bu! rabıtai kaviye zail olaeak olursa; ya- ni, diş etleri ile dişlerin araları açılıp| ta orada bir ceyp teşekkül edecek olur- ağızda zaten mevcut olan mikroplar, — oralarda birikecek olan mevaddı ta. amiye bakaysını yiyerek — Oralarda barmır ve fenalıkların envaımı yapabi-. lir. Ve bu halden hem diş etleri ve, hem de dişler müteessir ve mutazarrır. olur. Böyle bir halde diş müteessir ok| mayıp ta yalnız diş eti mutazarrır ve) hasta bulunacak olursa yine binnetice| zarar dişe de dokunur; çünkü mesken harap olünca sakini olan diş artik mev Kiini muhafaza edemez. İ Onun içindir ki diş etlerine de son derece itina etmek lâzımgelir. Avrupa ve Amerikanın umumi diş kliniklerinde dişlere ait vesaya arasın- da diş etlerine de mühim mevki ayrıl. mıştır. Dişlere ve diş etlerine ait itina- ların nelerden ibaret olduğunu bu sik tunda peyderpey yazıp anlatmağa çalı şacağız. Diştabibi Suat İsmail "Türk Anonim Elektik Şirketi Mühim ilân Elektrik şirketi, o memurinin 1930 senesine ait krem renkte larının 1 Kânunisani 1931 den | itibaren iptal edilerek 1931 se- nesi için muteber olmak üzere “Yeşil,, renkte ve “Yuvarlak, şekilde kartlar tebdil edileceği muhterem müşterilerine arzeder, Mezkür kartların baş tarafın- da şirketin ünvanı yani “Türk Anonim Elektrik şirketi,, ve eğri olarak büyük harflerle 1931 iba- resi yazılıdır. Bu vsafa muvafık olmayan | kartlar usulüne gayri muvafık addedilerek hamilleri heman po- | lise ihbar olunmalıdır. Şirket, | müşterilerin işbu ihbarnameye riayet etmamelarinden tevellüt edebilecek olan neticeler için her mesuliyeti şimdiden reddey- ler. Müdiriyet Ferah sinemasında Cemal Sahir 8 Kanunuevel pazartesi (Ramon) piyesini temsil edecektir. Bu pılmıştır. Üsküdar Hâle sinemesında (Bir fahişenin hatırav) her gün gündüz saat 3 te gece 9 da Cuma günleri 2 de 4 ve 9 da, Gelelecek program: Bonamo Vahşi memleketlerde | gayet saftı. Semada en güzel yıl dızlar parlıyorlardı. Kolgardi da- hilinde veçhesini bulabilecek ka- dar ışık vardr. Bir müddetten beri Aşton gayri ihtiyari surette kendini cezbedecek evin etrafında bir müddetten beri dolaşıyordu. Saatin kaç olduğunu anlamak için saatini çıkardı. Evle- İrin çoğu ve meyhanelerde ışık kal- madığı halde vaktin henüz erken ol duğunu zannediyordu. Aşton hiç kimseye rasgelmemiş- ti. Zaten korkmuyordu. Hayatını tehlikeye soktuğunu biliyordu. Fa- kat onca bu kadın hayatından çok ikıymettar, çok mukaddes bir şeydi. Evlerden uzaklaşarak serin kumun içine uzandı elleri ateş gibi yanıyor du. Düşündü, sinir rahatsızlığındarı dolayı projesinin az kalsın berbat — malâmat almak için müracaat etti kahkahayı tutamıyordu. Acmın te-İmek salonunda beraberce çay içi-Jolacağını düşündü. Eğer Amerika- 'ği hileler; Parkerin evini uzaktan|sirile kıvranırken elbiselerini par-| yorlardı. görmesi ve nihayet Amiral Nelson|çalıyor ve ölürcesine gülüyordu. - daki harikulâde hâdise kendisi için) Odanın kapısı açıldı. Birçok kimse Gece kamersizdi. Fakat hava * İk orada olmasaydı ve onu tedavi! etmeseydi şimdi kadının evi yanın) da bulunamıyacaktı. Şimdi o kadı- yeni eser İçin bir çok fedakârlıklar ya: | istanbışıl.dördüneü icra memurluğunds” - Sıdıka hanımın borç aldığı 7 liraya mukabil birinci derece © minat irae edilen © boğaziçind? yeniköyde güzelce Alipaşa mi” ballesinde kapalı bakkal sok#” ğında cedit 307-309 No. elyev" bir bap hane 50 fira bedelle ke" za âyni mahallede Mollaçelebi mahallesinde köybaşı sokağınd# cedit 302 No. bir bap hane lira bedelle keza ayni mahalle de cedit 204 No: elyevm kârgif bir bap dükkânın 16 şar hiss* itibarile üçer hisseleri 85 hir# bedelle : 45 gün müddetle yap” lan müzayedelerinde bedeli me” Kür ile talibi” uhdesinde olu? bedeli müzayedeler haddi lây" kinde görülmediğinden bir 39 müddetle temdidi . müzayedeY* konulmuştur. Cedit 307-302 Ne. hane Meryem H. ve Ahmet © fendi haneleri ve Besim Bey 4” sası ve tarik ile mubat 90 arşı" terbiinde araziden 42 arşını b#“ ne ve 40 arşını bahçe ve sekif arşın bir katlı mutfaktır. Möf temilâtı: Dört oda bir mutfak bir evaltı bir merdivenaltı kö” mürlük iki helâ bir kuyu bir 89 fadır yük ve dolap olup cedd€ ye nazır ikinci kattaki odan” önünde şahniş vardır. Yasef © fendi kiracıdır. İkiymeti mubaf” menesi 1200 Ir:dır. Cedit 30 numaralı hane Alet efendi * rası hamam balç<si Mehmet © fendi hanesi ve (öy başı cadd€ sile muhat | 75 arı terbiind? arazi üzerine mebnidir. Möşi© milâtı bir papuçluk üç oda bif mutfak ve bir merdivenaltı mürlük bir sofa bir helâ ufsf bir tarasa mevcut olup mi .nenin validesi sâkindir. Kıyme 1200 liradır. Cedit 29 numaf* kı dükkân hamam yolu babf* si ve Ahmet efendinin arası “ Köybaşı caddesile muhat eli? 87 arşın terbiindedir. Dükkân” zemini beton mermer tezgâh © mekân ve rafları havidir. K€ penkleri ahşaptır, arkası bir lı mutfaktır, mutfakta bir k vardır, dükkânın üstünde bir ** fa bir tavan arası m Elektrik vardır, kıymeti 900” radır yüzde beş zamla talipler" kıymeti muhammenelerinden Yö” de on nisbetinde pey akçeler gi teslimi vezne eylemeleri ve 931 tarihinde saat 16 ya temdit ihaleleri icra kılınacağı” i dan müşterilerin bizzat vey” bilvekâle müraca ni görecek, onunla ko: Bunun nasıl olabileceğini du fakat olacağını muhakkak diyordu. a” Büyük bir liğen getirdile” ile dolu idi. İtalyanı içine dl lar. Su beş on saniye sonra g köpüklerile örtüldü. Herif “la ile adamakıllı yıkandıktan ark üye i bim İsilindi, gene çarşafa sarildi. rahattı, Sükün bulmuştu. Güli ve diğerleri ile birlikte o dâ igiY du. Aston büyük otele yala na geldi. Yatağının üstüne ) eri” Kafası karma karışıktı. P evi” telgrafı, Albaniden çekilen. gi bu şehre gelişi, izin almak ii arif tip ettiği hileler, nihayet **, yek uzaktan gördüğü evi, Am Büt” son meyhanesindeki vak'a» ” - bunlar zihnini altüst ediyord”