27 Ekim 1930 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 3

27 Ekim 1930 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

-—————— Muhittin Pş. 101 kişi ile Hin Dünyada olup biten şeyler | 3 — VAKIT 27 Teşrinievvel 1930 mz mülâkat... Celâl Nuri ile mülâkat Bey hakkında Abidin Daver 12 lendi, kendime zer srmiyorum. Şu Yüz bir hömmiy». nin biri ben olmam lâkin ne yapayım? “Cümhuriyet,, İn bâş muharrir muavi ni Abidin Daver B. beni günün mesele si hâline koydu. Onun içindir ki, ken. dimle bir mülâkat yapıp bu silsileye ithal etmek lâzım geldi. A. Daver B. gazetesinin ilk sahifası na resmimi geçirmiş. kale yazmış: Celâl Nuri neden. Niçin, ne hak ile, ne sebebe mebni gâzete oku vor? Bir medeni insan, bir meb'us hu- susile bir muharrir bu inkişaf asrında gâzete okumak olur mu? Görüyorsu- nuz: Çelâl Nurinin gazete okumaması günün meselesidir Türk-Yunan müna- sebafı, cenubı Amerika ihtilâlleri, Çin kargaşalıkları ve... Kulunuzun gazete okumadığını. Böbürlendim gurur getirdim. Bunun sebebini sormak için on dört yaşındaki “VAKTT,, namına gidip Celâl Nuri ile bir mülâkat yapmak vazife idi. Bakalım bu gazete okumiyan gazete ci gu cürüm ve günahını örtmek İçin neler veneler diyecek. Tramvaya atladım, C. N. nin evine gitim. 135 basamak merdiven! Miraç.. Çık babam çık; merdiven tükenmek bilmiyor. Nihayet şakult çeyrek kilo- metre yol aldıktan sonra C. N. Reyin dairesine vardım. Celâl Nuri Felemenk peynirinin içi ne yerleşmiş kurda benziyordu: Bir, iki bin kitap içinde bir Celâl Nuri. Lâ- kin -gariptir!. bütün bütün maküs bir manzaraya şahit oldum: C. N.nin etra fr gazete dolu... Her türlü gazete! İstân bul matbuatı şöyle dursun Kayseride, Muşta, Vanda, Kiliste çrkan gâzeteler.. Memleket haricinde çıkan türkçe gaze teler.... Alel acayip mecmualar, mecmu AİŞE ve ağir iie Hale bunlar ne? dedim. i taktı. Okud retledi, ve: Ek — Gazete okuyorum, dedi. — Haini siz gazete okumaz imişei miz? — Yeni başladım, Abidin Daver Bey Efendinin tenkidi üzerine düşündüm, düsündüm, aklımı başıma topladım, me hak verdim ve o gündenberi Türk dili ile münteşir bütün güzetele- Tİ yalnız gözden geçirmeğe değil, tet- kik etmeğe, tahlil etmeğe başladım. » Hayret! Hem şöyle böyle okumak değil. Bunları oküyor, kenarlara Şerhler yazıyor, sonra bir hir cilbentle Te yerleştiriyor... Karğıda esmer, zayıf, şirin biri otu- Tüyordu. Ben bu adami bileceğim... Aca da kim? Gözüm kendisini ısırıyor. Ha! EV 2. e koca bir mal (buldum. Sabık meşhur adamlardan es. vi Istanbul meb'usu Numan usta, Onunla beraber şöyle düşünüyorlar; — Ey Celâl! Nezaket. Zarafet... İn elik... Nükte... mazntn.... bunların dev ri coktan geçti. Malümatını tazelendirmek istiyor mu sun? Yeni çıkan gazeteleri öku. C. N. Bey İzmirde çıkan bir gazete. yi okudu. Sonra Balıkesirde intişar e den birini okudu. Usta söyliyor: — Aferin! Daha bir hafta bu edebi. yata devam edersen diplomanı eline ve ririm, a Onları biraktık. Ötekilere müracaat ettik. Celâl Nuri okuyor. Usta dinliyor ve sonra: — Aferin! Daha bir hafta bu edebi! yata devam edersen imlâ üslüp deni. len nahoş, boş ve itibari şeylerden kur tulursun. Etrafına bir kaç bin cilt ki. tap biriktirmişsin de ne olmuş? Dokuz doğurarak yazdığın bir eserin mlirek. kep parasına yetişecek kadar satış yapa mıyorsun; halbuki alabildiğine küfre. den biri kalemi ile anahtar sahibi olu- yor. Aldı Celâl Nuri: — Doğru! Ustabaşı... Şu kitapları satar mısm? — Satamam. Kitabm modası geçti. Onlara metelik veren yok. — O halde bunları yakar mısm? — O da güç! İlim dumanından belki muazzep olanlar bulunur. Onun için. Pek âlâ... Ona kitaplarını defetmekle| ne yapacaksınız?? — Her ne olsa belki alışkmlıklar onlara elim uzanır. Sonra yazacağım yazılar yavan düşer. — Yazı mı yazacaksın? — Evet! Asıl şimdi yâzı yazmayı dim. Abidin Daver Beye çok teşekkür. Beni irşat etti. Beş sene hukuk oku. dum ne cinayet işlemişim! Otuz sene. di bir, iki gazetesini okurum: Temps,| Times. Ne aptal imişim! Bir miktar kü für öğrenseydim şimdi modaya muva- fık bir baş muharrir olurdum. Usta ku zum usta şu kitapları bir hana gönder. — Külhan da kabul etmez. Çünkü kitabın kâğıdın kâlorisi az. Ben kitapların cins ve nevine bakar ken C. N, Istanbulda çıkan iki gazete nin tetkikine deyam ediyordu. — Doğru: Mü'- Cihanın medeni cereyanları: Bana ne? — DBitaraf havadis: Öyle şey olmaz. (Ait tarafı 6 net sayıfamızda) —— Kahir sefirimiz Habeş impe- retorunun tetviç meresimine iştirek ediyor. El-Abram gazetesinin verdiği malümata göre Türkiye Cümhu- riyeti yeni Habeş imbaratoru Hilh Silayesi (Ros Tafari) nin tetviç merasimine iştiraka karar vermiş ve Türkiyenin bir mera- simde Mısır elçisi Muhittin Pe. tarafından temcilini tensip et- miştir, Muhittin pg, 21 Teşrini- evvel günü Kahireden hareket etmiş bulunmaktadir. bulmamaktadir..... Şehir meclisi —— Azs huzur heklerini nasıl alacaklar Yeni şehir meclisi bu ay ba sında toplanacak ve içtima bir ay sürecektir, Meclis bundan sonra tekrar Şubat içinde 15 günlük bir içti- ma aktedecektir. Cemiyeti belediye, azası şim diye kadar her celse için beş lira hakkı huzur alıyorlardı. Bu | itibarla bu hakkı huzurların 8€- nelik yekânu 1200 lira kadar tutuyordu. Yeni meclis azasma e va Ncretin kli irilecektir. Senenin diser çlirmde meli sin toplanmayacağı pazarı dik- kate almarak her içtime 10lira- dan hesap edilerek biray içinde Sü lira verilecektir. pa içinde hergün toplansıanlar, top lanmasınlar bir ay için bu pa rayı alacaklardır. Liman Şirketi İsminin değişmesi muvsfık görülmedi Limam i sinin şirketi sermayesini çoğalması ve” mesi ei dün fevkalâde bir iç tima âktedilmiştir, Içtimada Maliyevekâleti namına defterdar Şefik ve Iktisat vekâ- leti mamınada ticaret müdürü Muhsin B. ler hâzır bulunmüş- lardır. Evvelâ şirket sermayenin 500 bin liradan bir buçuk milyon liraya. çıkarılması o hakkındaki teklif müzakereye konulmuş ve ittifaka “yakın bir ekseriyetle kabul edilmiştir. Şirket isminin değiştirilmesine gelince heyeti umumiye buna muvafakat etmemiş ve şimdiye kadar olduğu gibi İstanbul liman işleri inhisar ismini muhafaza Hardingin hey Esbak reis'cümhur hakkında çıkarılan iskandellar Amerikanın esbak reisi cüm- huru M, Harding 1923 senesinde tesemmüm neticesinde ölmüş, o zaman onun namına bir abide dikilmesi takarrür etmişti. Abide 160 bin İngiliz lirasına yapıldığı halde onun küşat resmine işti- İ rak edecek bir kimse bulunma- mıştır. Sabık reisi cümhu Kuliç bu merasime iştiraki reddetmiş, şimdiki reisi cümhur M. Huver daveti süküt ile karşılamıştır. Bunun sebebi, Hardingin ölü- münden sonra onun namına iza- fe olunan sürü sörü iskandallar- dır. Son zamanlarda kuvvet bulan bir rivayete göre Hardingin zevcesi, kocasinımn haysiyet ve şerefini korumak için onun ölü- münü tacil etmiştir. Çünkü, Har- dingin hayatı bir az daha uza- rm da kepaze olacak ve gayri İ meşru çocuğu Nan Brutton ile inzivaya çekilmek mecburiyetinde kalacaktı, Bu gayri meşru çocuk, Har- dingin, eskiden evinde hizmet- gilik eden bir kadından olmuş- tur. Hardingin 1921 de terki tes lihat konferansını açtığı zaman madam Harding, bu gayri meş- ru çocuk meselesini bertaraf et- mek ve bu suretle kocasının 4- leyhinde tehdit vasıtası olarak kullanılan bu işe bir nihayet vermek istemişti, . Bunun için Madam Harding, kocasının gay- ri: meşrir “çocüğünd "gönderdiği mektupları toplatmış, bu hare- ket Hardingi son derece müte- essir etmişti. — Çünkü Madam Harding bütün bu mektupları toplamak için bir takım hafiye- ler kullanmıştı. Bunu müteakip Harding karı- sile birlikte seyahate çıkmış ve Alaska yolunda: ölmüştür. Ma- dam Hardingin, kocasının son dakikaları — hakkında söylediği sözler M. Mine şu şekilde zap- tetmiştir: — Harding ile yalnızdım. O. na ilâcını vermek zamanı gel mişti. - İlâcını verdim içti. Bir lâhza yastığına dayandı, sonra miş olsaydı kendisi âlem maza- | keli açılamıyor , Hardingin gayrimeşru çocuğ! gözlerini yumdu... Kendisi yir- mi dört saat daha yaşamış ol- saydı rezil olacaktı... i Bu sözlerin tarihi bir kıymeti yoktur. Fakat bu sırada Nan Harding namında bir çocuk ! mektebe devama başlamış ve babasının ismi olarak «sabik Amerika reisi cümhuru Harding» diye kaydettirmiştir. amin. Anması. nde. de bin Amerikpda da komünist Şikago Tribün gazetesinin verdiği malümate göre Amerika”! da komünizm hareketinin ma: hiyetini. tetkik eden heyet, yak nız müttehit hükümetler dabi- linde 400000 kadar komünist bulunduğunu tesbit etmiştir. Bunlar bilhassa Nevyork ile Losangeleste yaşıyorlar. Ame- rika mebuslarından M. Fiş bunla- rın henüz bir tehlike teşkil et- mediklerini fakat birçok (o sana- iyi tehdit ettiklerini, söylemiştir. Bir kehanet o Harbi kaldırmak için çalı Ingiliz cemiyetinde bir konferans irat eden meşhur İngiliz muhar- rir ve mütefekkiri Vels, birka çse- ne sonra yakın şarkta harp vu-. kuundan endişe ettiğini söylemiş- tir. Bunu müteakip Vels, ilerde harbin menedilebilip edilemiyeceği meselesini o mevzuubahs (etmiş bunün ilerde mümkün olabilece- ğini, bunun için zihniyetlerin de- ğişmesi lâzım geldiğini ilâve et- miştir. merkezine iner Ko”- boşaltır dolar ları da bankaya yatırırdık. Dört sene içinde ellişer bin (larımız olmuştu. In sanlar tuhaftır, Paraları arttıkça hırs ları da genişler. Meteliksiz günleri â unutmuş, milyonlara kavuşmaktan dem A vurmağa başlamıştık. Arkadaşım, gec? leri iskambil kâğitlarile uzun uzun meş H tl Dü ! gul olur ben viski :, dim... Bu kâğit- aya a üşeş larla galiba o fala filân bakardı. Ba nr rel ii Çok eğlemceli bir bale gecesi dört — On sene evvel yirmi dört yaşında he ik boyunu birakmak ve zenizin bir kişi danstan yorulmuş ve otelin tarasa|cebi delik bir gençtim. Bir çok hemşeri Pope il aş yara “nda “kelâmiyat,, 3 dalmıştık. Aramızİlerim gibi ben de altın srtmasına tutul taklrkk tehlikesi olurdu. da daha o gün tanıdığımız bir Ameri-Jmuş dağlara düşmüştüm. Kendim gibi Mak yür og A GAL am ğer kalı zengin vardı. Alnında geniş bir bi|biri daha bana arkadaş oldu. sarp, ka mA İslüptük. Ertesi günlü üy- Şak yarası parlıyan bu içi adam, çok|yalık bir yerde ırtmızda taşıdığımız İlmağı karar verdik. Herkes islediği li konuşuyor ve etrafına tuhaf bir/odunlarla bir klübe y-ptık, Gündüzleri Beş iki en İl eelriyerin. girik Aamlaşı eler. fim kayaları ze İyl şans temenni ederek uyrılacağı- ı Kafalarımız zaten haylı dolgundu.)ile nit zerrelerini doldurur, geceleri) miz İİ sklaşmi çimizden biri o yara İzine bakarak sor|o kklübede uyurduk. Bir akşam çok MA) “uk get, yahi'dedi, duha özen: “fa. du; detli yağmurlar yağdı dere müthiş su si yekaştsiii ta'yek; Bari şöyle bir o- — Bunu nerede aldınız? rette taşlı karşıki aağların çıkılmaz te yan çevirelim. Amerikalının yüzü birdenbire değiş) pelerinden kayalar yuvarlandı. Yeni “en kumardan hoşlanmazdım. Hem yengindeki gözleri uzak mazi bir.tufan olüesk, yakaf kıyamet ape. bilmezdim de. Kâğıt oyunlarına hiç ak gibi küçüldü. Sonra: | cak sandım. ir ermediğini gözlerim. O. yerden iki — Ha! dedi o mu?.. Bu uzunca bir) (Meğer hu bir nimet. Bir kaç gün son|tahta lr ma alarak bunları mikâp hik yedir, Muzika, içki, dans daha ca-|ra sular çekilmiş kumsalda fazla altın|şekline soktu ve kurşun kalemile işli- “İD enine lâzüm, çıkmağı başladı. Uzatmıyalım dört se-| yerek bir çift zaf Yaptı. Herkes itiraz etti: ne böylece çalıştık. Çok sıkmtı çektik.) © — Gel işte, dedi bunlarin oyniya- — Jerden, ti. Ye Biz hikâyeyi tercih ederiz. Öleki| Serserilerle vuruştuk. vücudümda gö-|lrm. bıktık, Harver hikâyesine böyle & » rülmiyen daha dört yara var. Amma) OO kadar yalvararak bakıyordu ki, da boşuna değil, her hafta birimiz nahiye vanamadım. Ufaktan oynamağa başla, bi gözlerime baktı ve: — Hayatıma! dık. Aksilik bu ya hep ben kazanıyor. dum. Gülüşüyordük. Sonra oyun büyü | dü “sentler,, "dolara Yükseldi. Dostu) o Cevabını verdi. Ben bu hayatıma ke mun çehresi sararmış, alın derisi bü-İlimesinin mânasını ölünciye kadar st | ruşmuştu. Cebindeki yüz yirmi doları|na hizmet ederim gibi bir şey zannet- verdikten sonra, çek defterini çıkardı.|tim. Zaten doğrusunu İsterseniz biraz Bunu görünce: v da korkmuştum. Si. sarı suratı, bem — Şakayı büyütmiyelim. Artık Y€-| yeyaz dudakları ve fıldır fıldır dönen ter! İ e X gözlerile arkadaşım kor; bir male Dedim. Kızdı. Beni korkaklıkla, ta-| yay, olmuştu. 4 özeni k hee ittiham etti. Bende kız) o e giz Öyle ise haydi oyniyalım dedim, Dedim. zarları fırlattı. Kazanırsa Tekrar başladık. Aksilik hir kere)Paralarmı geri alacaktı. Bu kör olas başlamasın. Zarlar civalı imiş gibi|?âr oyununda 7 5 ...aek mümkün ğ hep ben kazanıyordum. Arkadaşımın) Zil ki. Ben atm: imxaladığı çek kagıtları önümde gittik. | Eğ'ip baktı: çe kabarık bir yığın haline giriyordu, o — Düses! ş Kocüman bir viski şişesi daha açmış Diye haykırdı, Sonra acıbir sesle tık, Hem içiyor hem öyniyorduk. jilâve etti: Meğer bizim arkadaş müthiş bir ku) | — Hayatım kazandın! marbazmış. Gözleri zarlardan başka Bunu söyler söylemez, tabancasını hiç bir şey görmez olmuştu. Bunun ne korkunç bir hastalık olduğunu o ak-!Kit birakmadan ağzına boşalttı. şam anlamış ve oyuna tövbe etmiştim. Şaşırmıştım. Zavallı dört senelik mih Uzatmıyalım. Yavaş yavaş bankada |net ve belâ arkadaş: en münasız bir ki elli bin dolar da benim tarafa geçti,|sebeple kendine kıymıştı. Fakat belâ- Çekleri iade edip etmemek mücadelesi|ya bayın ki, bunu anlatmak, hakimle | bardak'iri buna inandırmak ta mümkün değil. içimde bilyürken o, koca bir di. O akşam daha sabah olmadan ken- viski daha içtikten sonra: — Daha oyniyalım! Dedi. — Oyniyalım mı?. Ama nesine? Diyecek oldum. Durdu kudurmuş gi; serserilerin hücumuna uğradım ve bu gördüğünüz yarayı aldım. ... kaptı ve bir harekette bulunmama va- | di klübemden bir katil gibi kaçarken |

Bu sayıdan diğer sayfalar: