25 Eylül 1930 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 2

25 Eylül 1930 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

a a a am e gerek sırası geldikçe söylediği SÜ YAKIT ın TELERAFvCTELEFON | irem HABERLERİĞİ rinde mükefik oldukları görül — ——..iyordu. Ve... yukarda hulâsasi — 2 — VAKIT 25 eylül 1930 Fırkalarda S.CF, İstanbuldaki faaliyet a LE M. Venizelos Meclis gurupu v çalıştığımız esaslar üzerinde ve avamfirip bir politikacılığ8 yel Uydurm il tavsamış gibidir Ankaraya seyahat ha- müzakereleri ( |asmak istenildiğinin tezahür ji Serbest Cumhuriyet fırkasında , m lr anlaşılıyordu. . Fırka İi dün de biç bir (faaliyet olma a er er zırlıklarına başladı LÜst tarafı £ inci sayfamızda) Sonra, Cümhuriyet Halk mâni Li y Atipa, 24. (Hususi) — M. Venizelos 9 — lera ve iflâs kanununun tadili) sı Hükümeti esasen rüşvete es ye i : Ankaraya gitmek için hazırlıkları başlar (kabil mi? ? kanunlar yapmamış, İcra ve ii e ndikezk, viliyeller Propaganda böy- | âi Herhalde bu ziyaret vukubulacıkar. | 79 — Ecnebi sermayesi celbi içinİkanununun tadilini düşünm a deki o fırka teşkilâtı o reislerine ? Eğer teşrinlevvel "ortalarına okadar tice- (karşe fırka ile Cümhuriyet Halk Fır. muamele, veraset ve kazanç yollayacakları O tahriratı Ankara- le mı: yapılır? ret ve ikamet muahedeleri ikmal edil. |kası arasında prensip ihlild/: var me-'ri üzerinde yeni esaslar arama da bulunan umumi kâtip Kütah- mezse M. Venizelos Ankarayı ziyaretin. /dır? ? inhisarları mümkün mertebe Bir evde 144 paket fes 1 — Hükümetin muhalefet karşı) ve memleketin menfaatine YE” ya meb'usu Nuri beye gönderme” | lerini bildirmiştir. Istanbul vilâyeti merkez ocağı Nazlı Handa faaliyetine devam etmektedir. Dün de ocak heyeti smail Hakkı beyin riyasetinde #kplanmış, belediye intihabat, işini görüşmüşlerdir. Dünku içtimaa Is- tanbu! meb'usu Haydar B. de işti-! rak etmiştir. Serbest fırka İstanbul teşkilâtı için propaganda yapan ve aza kay- deden faal unsurlara günde 5 lira ücret verilmektedir. S. C. Fırkası. nın İstanbuldaki kazâ“ ve nahiye teşkiklâtının her birinde böbyle fev| kalâde yevmiye ile çalışan bir kaç| kişi bulunmaktadır. Bu ücretli propagandacılar bil- hassa halk ile teması olan mahalle Ve semt kahyelerine devam etmek- irler. Evvelki gün Eyipte hükümet aleyhinde sözler söyliyen ve bu se- beple tevkif edilenlerden | birisi-! nin de böyle 5 lira yevmiye ile tu- tulan propagandacılardan olduğu anlaşılmıştır. İ ADANADA Serbest Cümhuriyet Firkası mü- messili Muştak Lütfi B. Vilâyete be yanname vererk Adanada yeni far) ka ocağının resmen teşekkül ettiği-! ni bibidirmiş, ocak yehetini teşkil eden zevatın listesini vermiştir. Fa- kat bu listedeki zevattan üçü ye- ni fırkâya intisap edemiyecekleri- ni ,Halk fırkasından ayrılmak iste- mediklerini, haberleri olmadan lis- ieye ithal edildiklerini beyan ve mahalli matbuatla da bu teveccühe teşekkür etmekle beraber, bunu red dettiklerini ilân etmişlerdir. Yeni fırka, bu üç zalın yerine kimleri göstereceğini düşünmekte-| dir. Bu şerait altında Serbestçiler| burada belediye intihabatına bile iştirak edemiyeceklerdir. MERSİNDE Mersinde Serbest Cümhuriyet fırkası teşekkü! etmiş ocak heyetini Fransız Bankası müdürü Cevat Ni- zami B, teşkil etmiş, merkez ola- rak Turing otelini göstermiştir. H. F. Mersin belediye namzetleri 85 püskül bulundu Bursa, 24 (Vakıt) — Orhan- gazide Tekke mahallesinde Ser- best fırka için halk arasında propaganda yapan mahalle muh- tarı Hüseyin efendi, şapkaların yırtılarak tekrar fes giyileceğini söylemiş, daha bazı muzır ve | i buraya gelen Jtalya tayyareleri, bugün çirkin oşeyler Ode uydurmuş, derhal yakalanmıştır. Karakolda isticvap olunurken bunları baş- kasından işittiğini söyleyince o adam da yakalanmış, evi aran- mış ve 144 paket fesle 85 püs- kül bulunmuştur. Ikisi de adliyeye teslim olun- muştur. Almanyada Darbei hükümet fehlikesi var mı? Berlin, 24. (A.A.) — Mareşal Hin. ! denburg Reichsbank'ın ecnebi memleket- lerdeki alon satışı dolayıslle hani olan heyecan ile bir derbei hükümet ihöreli- ni tevlir eylediği endişes karşısında Baş- vekil ile Dahiliye mazırınn yapmış ok dukları nikbinsne beyanatı teyit ederek Almanyada hiç bir darbel hükümet teh- İlkesinin mevcut olmadığını söylemiştir. LL AB mürekkep olmak üzere tanzim et- mişitr. Orada da H. F. namzetleri- nin kazanacaklarını o muhakkak mazarile bakılmaktadır. Niğdede mağlübiyet Ankara, 24 (Telefon) — Ser- best fırkanın Niğde teşkilâtmı yap- mak istiyen meb'us Galip B. te- şebbüsünde muvaffak © olamamış, dönmüştür. Z Bir tavzih Ankara, 24 (A.A.) —S.C.F. kâtibi umumiliğinden tebliğ olun- muştur: 18 eylül cuma günü S, C, F. Be- şiktaş kaza ocağının resmi küşa- dında iradı nutkeden Şükrü Beyin fırkamız namma söz söylemeğe hiç bir salâhiyeti yoktur. Kendiliğin- den söylediği nutkun fırkamız ef- kârı umumiyesini asla temsil ede- listesini, kuvvetli VAKIT in tefrikası: S0 Rüştünün kardan yegâne şi- kâyeti, geçenin sabah doğru olan saatlerinde idi. Öyle şid- detli ayaz oluyordu ki kendisini adeta donduracağını ve yüzünün derisini keskin bir usturasının bilâfasıla çizmekte olduğunu sanıyordu. . * # » Günlerden beri devam eden kar, hâlâ dinmişti. Evvelâ bafif- ten başlamış, sonra şiddetli bir | tipiye çevirerek her tarafı don- durmuş, köşe buçaklarda gövüs irtifama çıkmış, müteakıben ha- va sakinleşerek kar, lâpa lâpa yağıya başlamıştı. Rüştünün na- zarında kışın en güzel havası ancak buydu: Damlar bembeyaz örtülmüş, ağaç dalları kardan bir elbise geymiş, bir gün evvelki ayazın mızrak halinde olduklara taktığı buz salkımları, üzerlerine yağan şahsiyetlerden MALE MUHARRIRI: SELAHATTIN ENİŞ miyeceğini tasrih eylerim. Umumi kâtip: Nuri Bu hengâme içinde yeğane keyif- li olan şey, soba borularından sıkan beyaz dumanlardı. Vaktin gündüz olmasına rağ- men sokaktan ancak tektük ge- çenler vardı. Bakkal Yuvan usta bile kepeklerinin hepsini açma- mıştı. Yalınız kepenkleri açık olan yer, mahallenin kahvesi idi. Ve kahve şu dakikada semtin en sicak yeri idi. Camları bubulan- mıştı. İçeride soba tatlı tatlı ya- nıyor, delikanlılar iskambil, ihti- yarlar tavla domino oynuyorlar- dı. Burası, dişarısının karından ve sovuğundan azade, uzak ve rahat ılk bir hamam halvetini andırıyordu. İçilen cigaraların du- manları, sicaktan rehavet içinde ağır ve bati mullâkta yüzüyor- lardı. Yalnız arada sırada kapı açıldıkça dişarıdan giren soğuk ve ceyyit hava, bu dumanları karlarla şişkin bir şekil almıştı. dağıtıyor, kahvenin ilik mubitin- | den buzdan masum İri bir yel- de yalnız dostluk misakinı imzalıyacak» ür. Bir kaza Buradan giden italyan tay- varelerinden birisi Atina- da düştü Ankara, 24. (Hususi) — Istanbuldan havada akropatik nümayişler yaparlarken 9 numaralı Italyan teyyaresi 5 numaralı tayyare İle çarpışmış ve bu müsademe neticesinde $ numaralı tayyare parçala- Darak yere düşmüş tayyareci Morçini telef olmuştur. Adapazarlılar Halk fırkası binasını kendi isteklerile yaptırmışlardır. Adaparari 24 (Vakıt) — Bu- radaki Halk Fırkası binası hal- kın ve şehrin arzusu ile yapıl- mıştır. Çeşmelerde su vardır. Hastahane ihtiyacı ise müem- mendir. Bir muhalif gazetenin bunların hilâfına yazdığı yanlar yanlış halkı cidden müteessir etmiştir. Bir italyan tayyaresi düştü Milâs 23 ( Vakit ) — Leryos ile sabillerimiz arasında bir İtal- yan deniz tayyaresi, moföründe busule en sakatlık yüzünden denize düşmüş ve râkipleri bo- ak üzere iken halk tarafın- an kurtarılmıştır. Tayyare bat- mıştır. J. Guro Boston'da Paris, 24. (A.A) — Ceneral Gours- ud Boston'a gitmiştir. piumaileyh, ocada beynelmilel sabık muharipler federasyo- nu kongresinde Fransa hükümetini tem- sil edecektir. z j Çek istenilmiyecek Atina 24. (Hozusf) — Türkive sefi ri, Yunan hükümeti tarafından vaki olan teşebbüs üzerine (Türkiyeye gidecek Yunan tabassından 400 liralık çek talep edilmemesine muvafakar etmiştir. Apka- ra hükümetinin de buna muvafakat ede- ceği tahmin edilmektedir. ğunu i İhtimalile ikinci bir kahve daha ısmarladı. Bu Henüz kahvesini bitirmişti ki kahvenin kapısı açıldı. Üstü başı kar içinde bir adam içeri girdi. Rüştü, yürüyüş ve gocuğundan bunan Yunus olduğunu anla makta zahmet çekmedi. Yunusun neşesi yerinde idi. Gözleri parlıyordu. Rüştü, tec- rübe itmişti. Mezarlığa gömülmek üzere bir ölü geldiği zaman bunu daima Yunusun gözlerinden (anlardı. sında kabine vaziyeli nedir? Ve... bütün bu esaslara irca edilebilcek daha bir çok söz, sor- gu, tereddüt ve teminat cümleleri. Samimi bir hava içinde ilk cel- seyi dolduran bütün bu mevzular gâh meb'usların dilinden, gâh İs- met Paşanın ağzımdan birer birer gözden geçirildi, her tereddütlü nokta üzerinde ısrarla duruldu; ser best görüşmeler, hararetli münaka- şalar oldu. Bir kısım meb'uslar için vaziye- tin psikolojisi şu idi: — Yeni bir fırka var, Gâh ten- kit, gâh itham ediyor. Ve... onu fırsat edinen bir çok gizli unsurlar da müsait buldukları o muhitlerde alabildiklerine tahrikât yapmak gayretine kapılıyorlar, Biz, sahiden bu tenkit ve itham- lara lâyık vaziyette mi bulunuyo-! ruz, yoksa demagoji mi yapılmak isteniyor? | Ve... gene bu haleti ruhiyeye hâkim bir kanaat vardı: — Biz ne yaptıksa bilerek yap- tık, memleketin menfaatlerine en uygun bularak yaptık. Hiç bir za- man için şaşırdığımıza, hatada 1s- rar ettiğimize kail değiliz. Eğer ba- zı kanunlarda hatalar var ise, bile bunlar henüz göze gelebilir hata- lardır. Tashihi zamanmı muhalif- lerimiz de bizden evvel idrak etmiş) Paşanın, gerek bütün fırka vaziyette değillerdir. Hatta, tenki- de mevzu teşkil edilen bir çok 4ey-! ler var ki bunlar üzerinde - çalış- mıya başlamışız bile... 4... İsmet Paşanın gerek her nokta- ya cevap teşkil eden uzun izabatı, bir halde bulundurmak imkânları. nı derpiş etmemiş vaziyette di. Birinci celseyi işgal eden beri zular arasmda kabine meselesi gelip geçerken anladık ki, İsmet Paşa Reisicümhur Hz.nin ve TE kiye Büyük Millet Meclisinin eki madını bir defa daha teyit ve ei betmiş olmak için istifaya ks vermiştir. Vi İkinci celsede hatiplerin biri” cidekilerden ayrı bir hususiyeti mevzularında değişiklik yoktu. iki hatip Serbest fırkanın diline ladığı kanunları mevzubahis lerken kanunlardan ziyade tatbik vaziyetinde bulunan elem?” lardan ve bir kısım keyfi h lerden şikâyet ettiler. Hatta: — Çok geniş hakkı takdir v8” Dedikleri de oluyordu. DE bir kısım da, Cümhuriyet firkası teşkilâtının dal viyesine taraftar (görünüyor! Fakat, her söz söyliyen meb" temenni vaziyetinde de, müdafs? vaziyetinde de gördüklerini, işittik lerini istediklerini (o anlatırlark! i tam bir aile samimiyetini muhaf3 za ettiği görülüyordu. : Gene bu içtimam vâsıl olduğü neticelerden birisi de gerek İsmet daşlarının Mecliste ve fırkada çok i serbest bir münakaşa tarzına şid detle törüftar olduklarım arilâşil masıdir, sl Yeni kararlar Ankara, 24 — Halk fırkası bü” iyade i Beyi ve bütün yeni bir şekilde idare edi Heh Yeon mazbatası frene cektir. Dokuz kişiden mürekkeP e lumumi bir merkez olacak ve mer Fethi — Beyin © intihap mazlıemn muhtelif faaliyet şubeleri b batasmın Millet Meclisine ne su- retle geleceği Meclis koridorların- da münakaşaya vesile teşkil eden bir mevzudur. Fethi B. bir an evvel rey sahibi olsun diye “tayyare ile! getirilsin!,, “otomobille Sivasa, o- radan da trenle Ankaraya gönde- Bu Sahir Bey adeta telâşla demiş ki: | — Fethi Beyin mazbatası trene binemez! göz kapaklarının altında görünce gayrı ibtiyari sordu: — Hayrola ağam. Ne Yunus neşeli neşeli sırıttı: — Kalk, kalk.. dedi. otur- mak para vermiyor. Kazma kü- reğe yapışmak lâzım. Şimdi Ve ellerini sobanın Üzerinde biraz ısıtmakla beraber ilâve ettiz — Senin ısındığın yeter gay- ri. Biraz da ben isınayım. Sen de odadan şu kazma küreği al da gel, Mezarlığın yolunu tu- talım.. Ve kendi kendisine söylendi: — Allahın mübarek kulu... Koca yolda başka 'gün bulama- dında ölmek için böyle karlı İ gün mü seçtin? lunacaktır. Halk fırkasında müfetti$” likler ve mutemetler tam#” men ilga ediliyor. Fırka lâtmda çok mühim bir yenilik olarak bundan sonra esnaf ©€ miyetleri teşkilâtında ve me” lek cemiyetelri intihabatmd8, fırka namma namzet göste” z kti Bu mubavereden beş dakik$ sonra her iki adam, ellerindeki kazma ve küreklerini, caddey9 serili olan karların üzerinde 8” rüterek yürüyorlardı. Kar mütemadiyen yağıyordu” Mezarlığa. vardıkları vakit, gece evvelki tipinin karları XÖ” şe ve bucaklara doldurdukları"! görmüşlerdi. Her taraf bakirdi Hiç“bir yerde bir tek ayak isi yoktu. Bu bembeyaz saha içinde egâne siyah noktalar, selvi dak Li idi. “Yağan karlar altınd# sandukalar beyaz ve m birer hörgüç şeklini almışlard” Bir çok taşların üstündeki ya” lar, kalın kar tabakası altınds örtülmüştü. Karın irtifa bir çok yerlerde bele varmakta, bari yerlerde dizi geçmekte idi. Me” zar açmak için yalnız toprağ” kazmalayıp O küreklemek değil üstelik bu diz boyu karıda ber” taraf etmek lâzımgeliyordu. K#” rın başrü neşri, mezarlı tasını ielecakdı Hm nokta kabili hafir eski mezarlıktı, has” gi yere daha henüz etleri inbilâ) etmiş ve tabutu çürümemiş 5l0 gömülü idi? (Bitmedi)

Bu sayıdan diğer sayfalar: