101 kişi ile mülâkat... Dinsizler Metropoliti Abdüllât Necdet Beyin dedikleri karşı bir Salâhattini E i yyubl gibi -l pm da ateş ve zehir Piakürüyek rl — Zembillinin torunu! KE Ebüssüut efendinin hayrül hale. tı! — Muhiddini Arabinin iktnetsi! — Modern yobazlardan... > kafası ti İ halam er zn ize İ İriye sürmüş ki Halife Abdül hamit TI bile işin bu derecesini fazla görüyor. Doktoru hapsedecek ve yahut sürecek, Fakat Doktor A. Necdet atik dav yandı, sürülmeden kaçtı. İlkin Cezaire savuştu. Temcit gazetesini Türkçe, A. z * Mİİ |rapça, Berberce ve bedevice Talâ' Beş şampanya kadehini kaldır » | yaldu. me (ayakta ) Fransa hükümeti bu neşriya: Abdüllât ÇLat; arapları; anmak ; kadi, namadi öm Mim va Mn ! ve kendisini kovdu. Danimar. © şayan bir tiptir. — Akıllı mıdır, budala mıdır? — Hem akıllı, hem budala, Alim mi, cahil mi? — Hem âlim, hem cahil, Kendisi gençliğindı i Beş vakit na, inde gâyet sofu idi. maz şöyle d elli rekât iş ş60, ursun, geceleri hague'da onu Türkçe, Hintçe, neşre başladı. Danimarkal, i dar gürültüye aöl a Lan ni mülklerinden k ) eler ovdular, Ol si ) Makinelerini gene gi; 2 tutardı. Bıyık ve Mi Me ei Götü ve Teme gz voçkühere İpar, Çek mille zetesini habeşice, Arapça, ve Türkçe çe sağ emeli kürei arz üze- iç e E Asıl şimdi bir inkilâp oluyor. mer a e eda nasılsa doktor, me Büchnerin tn gi karal Mir aa kütir.| Madde ve kuvvet, ini tesadüfen oku eta #itiremakii. Sehit bir Ba p maz mı? O günden İtibaren kendisi sa. bain a dl GSS, yordu. Ta pıtıyor. O kocaman ve şöhretli din ada. Tryrla büyüktü: Hak dizi kabul e. bir dinsizlik kazaskeri, kardinalı, leri Küreimek, #öckile; İbik ge San eee Din lehine olan bir Se vweti din aleyhine sarfedilmeğe > Ml ar bank yl ve yolda) boYİYOE. Şimdiki gaye: Iki milyar beni, ii ne için hir) ASEMİ dinsiz etmek. Bunun için 142 e. ai in varmak rg) Yazdı ve 142 eder tercüme etti, ,, in I ya li Lek İslâm âlemi doktorun imzasmı havi ve tam bir ihtisas edindi. Çünkü) “Ağıt parçalarına Bayri müslimleri tedavi ve irşat böyle e a olurmuş. Şiir tahsil etti. Felsefe tahsil etti, mi etti. Munşeret ve e Seray Hamit devrindeyiz; Tıbbiye, z ir şaheser Mican ME bütün talebesi, yeni yetişenler. tnamei Doktor Al e İrürkler, tetikhal nesli. Sa det. Müelliflik tahsil çe Nesİtoru göklere çıkarıyorlar. ml e Ti Mütereimlik tahsil etti: gene ei da aleyhte, Hele Mn e z Map ii paldır küldür çevir.) intüler..... e ihdas etti: “Temcit,, (pi. iri e in, lâvı yok). ne idealist, ne mücadele Mal Iblis, Harut, Karut, Akre <i m Ak sair medreseler yo- Ne buyu; € tapımıyorlardı. O de- . vuzsunuz? Meşhur hieviyeci şir E bl Br üzel Ma Sea Tl yl ibi medreseye astılar. Altında kanı ei plan dna N . Altında lr, re A Necdet, var mı idi? Pek hatırlamıyorum. — için, betekraz Dinsizlik, küfür, ilhat cephesine Abdüllât Necdet; Fir'avn, Yezit, Me A YIK zi ali İİ DİR Yazan: S S Van Dayn Bu sözler genç kadının üzerind müsait bir tesir husule getirdi. Bu. inek vi Brzna: Ömer Fehmi e eldiyenleri evine bizzat nu anlıyan Vans ilk suali sormakta) O — Hüdai gecikmedi, ai — Evvelâ şu eldivenlerle çanta! Meselesini halledelim, Müddei umu|ma minin zihnini karıştıran bu şeyler m da Bensonun evinde bu- Mis Senkler sıkıntı çekmeden Sevap verdi: — Mösyö (Benson beni Meğe Gan” a dah sonra iyor, Vans böyle ni ba ölse Marka — Mis Klerin evine 'nici vap vermedi. etmişti Loktanta-Izi ee yalar Beneomun si eve giderken ya-/ğını da lötfen izah edin. i: Yolda pişman oldum. Ara bayı durdurdum. Acele ile adl v0 miştim. Bu senle ayar karla» eli, on a N imi içerde unutmuştum.|rarımı telâfi ri . yaksi hareket ettikten sonra farkı mere m b Yardım. Param çantamda kalmış nacağı aklıma geldi " Saya gitmeğe mecbur oldum. Mis Klerin yüzü h fifçe ik yeniden İle maske Emi € gittiğini anladınız mı?levime gideceğimi söyledim. Ben! Sı m — atını asan müddei umumt ce|ce saat 12 de evime dönmeyi ve bir bu za-)alay yardımda bulu!trander de keyfiyetten haberdar ımıdırlar? | — Şüphesiz! Jkumpanyasının “Dakahliye,, vapurun) bindi, İstanbula şanla, şerefle, tantana| ile, debdebe ile girecekti. . — İşte istediğim rejim geldi. Mesi- hat ve Patrikaneler, hahamaneler gibi bir lâdini kilisesi kuracağım, memleke- ti yola getireceğim, büyük adam oldu- #umu otuz milyon vatandaşa tasdik et. tireteğim ve.... milyonlar kazanaca- #ım. Vapur limana “girdi; ve ne gelen rar, ve ne de giden. Doktor matbaasını yüklendi. Kaba Sakal mahallesine gitti, orada bir bina yaptı, Temcit gazetesine devam etti. Ne soran var, ne soruşturan. — Ben filânım, Bana bunca hizmet- tiği mukabil bir büyük elçilik veri Cevap yok: — Öyle ise bir orta elçilik. Cerap yok, — Şimdilik bir haşkonsolosluk. Gene cevap çıkmayınca: — Öyle ise beni dahili işlerde kul lanmak niyetindesiniz. Otuz senelik hizmete mükâfaten bir valilik. Cevap yok, — Haydi bir mutasarrıfık. Cevap yak, — Müvakkaten hir kaymakamlık. 3 — VAKIT 9 Eylül 1930 Etibba Odası intihabatı Eczacı ve diş tabiplerinin Etibba odasina kabülden sonra doktorların ek- ez seriyeti kay. “©” bettiği, idare öğ heyetinin kâ milen doktor lardan mürek- kep olmasının şikâyetleri mu- çip olduğu, bi naenaleyh in- tihabatın tec- didi için riya » Zeyfık Salim Pş seti bir takrir verildiği yazılmış- tı. Bu mesele hakkında Dün bir muharririmiz Etibba odasi reisi Dr. Tevfik Salim Pş. ile örüş- , Cevap yok. Dinsizlik metropoliti kö- pürmüş. Din ve hükümet (yani kahine) Merhum cevaben; — Doktor A, Necdet hize bir ziynfet versin de..,, Doktorun sevincini düşünün. Enfes yemekler, Beyoğlundan garsonlar. Sak! sonya takımları. Günün diktatörü ken- dinden ziyafet isterse bu me demektir? e Paris sefiyliği, İzmir valili- Sihhiye ve ba; azırlığı... â- yk tal Sar ea Yemek yenir. Yemiş esnasında Ta- İât Bey şampanya kadehini kaldırır. ayakta: — Doktör yaman' bir doktordur. Doktor bir inkılâpçı ve müceddittir. müthiş bir şairdir. Doktor mühim bir siyasidir. Doktor meşhur hir müelliftir. Doktor bir inkılâpçı ve müceddettir. yor, hem estağfürullah! diyordu.) — Pek âlâ, Beyefendi, siz diyorsu- nuz ki doktoru bir yüksek memuriyete tayin edelim. Yoook. Bu, olamaz. Bör- le yaman bir adamı felsefesinden, dok- torluğundan, şiirinden, © eserlerinden nasıl ayırabliriz? Memleketin irfanı namına günah ve yazık olur. O, höcre sinde oturmalı, kitaplarını yazmalı, gençliği bir projektör gibi tenvir et- melidir, ..8.: Doktor (ki cömert değildir) hangisine (yansın? o Hem memuriyet yok hem ziyafet masrafı di Üste gitti. Geçende kendisine Yalovada rasgel- Gözlerini aşağı yn Si. ddetten beri b Ci bir mü en beri ba- na kur yapıyordu. Fakat bunda bir suiniyet bulunabileceğini aklıma ge tirmiyordum. İdarehanesine gittim. Ricamı bildirdim. O akşam kendisi ile bir yemek yersem bu hususta görüşebileceğimizi söyledi. Ne de- mek istediğini anladım. Fakat o ka dar naçar vaziyette kalmıştım ki belki kendisini kandırırım ümidi i- le razı oldum. — Yemekten sonra kendisinden muayyen bir saatte ayrılacağınız! er verdiniz mi idi? ş — Evet nısfılleylde behemehal san'atıma âşık bir kadınım. Her ge az teganni ile meşgul olmayı âdet edinmişimdir. — Çok akılâne bir tedbir. Huyu nuzu bütün dostlarımız biliyorlar. — Evet hatta bazıları benimle bile (Bu sırada doktor hem başını eği: indirdi de-) müştür. Tevfik Salim Pş. şunla- rı söylemiştir. — Evvelâ; riyaseti, intihabın tecdidi. için bir takrir verilmiş, değildir. Ford Taksi inhisarı iç.n müracset edilmediği söyleniyor Şehrimizdeki Ford fabrikası mümessillerinin belediyeye mü- racaat ederek tek taksinin ka- bulü. takdirinde kendi göstere- cekleri mo..clin kabulü hususun- da teşebbüsatta — bulundukları yazılmıştı. Hatta bu teklif kabul | edildiği takdirde Ford fabrikası İ nin faaliyetini arütacağı ve fab- | rikanın tevsi ; edileceği de ilâve edilm'rti. Dün Fort “fabrikasına müracaat ettik. Bize şunları söy- lediler. «Tarafımızdan emanete ve hükümete böyle bir müracaat İ vaki olmuş değildir. Yazılanlar- İ dan haberimiz yok!» ŞA Ea ğin havvarisi, karıştırıcılığın ahi baba sı sen... Şu Jâyik devirde olsun neye bir baltaya sap olamadın? — Bir telim eksik ama © telin han- gisi olduğunu daha teşhis edemedim. — Bununla beraber sen, doktor, bir “tip” sin. — Evet bir “tip” im şüphesiz... — Tasdik ederim, Çömez de. yetiş- tirdin. Kısır değilsin. Fakat yirmi kü- sur Senedir anlayamadım: akıllı mısın, hebenmeka musun, âlim misin, kara ca hil misin? Celâl — Peki yemek yemeden bir kaç saat evvel neden maktulün evine gittiniz de birlikte çay içtiniz? Kadın şaşırdı. Maamafih sürat- le cevap verdi: — İdarehaneden ayrıldıktan son ra yemek yemek vadinde bulundu” ğum için pişman oldum. Tekrar idarehaneye döndüm. Vazgeçtiği- mi, gelemiyeceğimi söyliyecektim. Fakat kendisini bulamadım. Eve tım. Güldü. Bana bir fincan çay ik madığına beni ikna etti, Akşam da! yemek yedik. — Siz yemek yemekten caydı- ğınızı söylediğiniz zaman nişanlını zın kıskançlığından bahsettiniz ve kendisini ölümle tehdit ettiğini ba- tırlattınız. “Bu bir blöftür!,, cevabı nı verdi değil mi? Mis Kler büsbütün şaşırdı: — Evet! diye mırıldandı. — Miralay Ostrander sizi Ben- ederler. Mösyö Pfif ile Miralay Os- değil mi? Bensonu evvel bana kendisinden sakınmak-' ram etti ve bunda hiç bir tehlike ol ki İacağrımı zannedi ratın yirmi hazirandan beri emri- me amade durduğunu söyledi. tekrarlanacak mı? Oda reisi Tevfik Salim Pş. buna imkânı kanuni olmadığını söylüyor Ikinci olarak, eczecı ve diş- tabibinin iltihakından sonra dok- torlar (o akalliyeti (o kalmamıştır, odada ekseriyeti gene doktorlar teşkil etmektedir. Üçüncü nokta da şudur: Etib- ba odası bir kanuna tevfikan teşekkül etmiştir. Bu kanuna gö- re Eczacı ve diş talipleri, heyeti idareye değil, ancak haysiyet divauma birer aza intihap ede- bilirler. Diştabiplerinin azası in- thap edilmiştir. Eczacılar İçinde talimatname bekliyoruz. Gelince Eczacılar da haysiyet divammna bir aza seçeceklerdir. Etibba odası idare heyeti intibabı iki senede bir yapılır, Bu müddetten evvel tebdili için kanunun bazı tassihah vardır. Şimdiki balde idare heyetinin kanunen tebdili için hiç bir se bep yoktur.,, er 08) 0 ve AA KAMAN Radyoda vaziyet Şirketin İiips şirketi ile alâkası nedir? Dün radyo merkezinde şirket müdürü Hayrettin Beyle görüşen bir muharririmiz şu izahatı al- mıştır: Malüm olduğu üzere Filips şirketi ile aramızda bir muka- vele yapılacaktı. bu mukavele tanzim edilerek 31 Ağustosta tastik edilmiştir. Tastik edilen mukaveleye na- zaran Filips şirketi bize bir banka gibi para verecektir. Şir- ketimiz gene eskisi gibi müsta- kildir. Alacağımız Obupara ile teşkilâtımızı daha vasi bir mik- yasta genişleteceğiz. Bu suretle halkımıza daha çok müfit ola- CAĞIZ Tahmil ve tahliyeciler Dün Tahmil ve tahliye cemi- yeli umumi heyeti toplanmış ve Mehmet Emin, Cemal, Ali Re- sul, Hasan, Ahmet, Beşir, Ö- mer, Abdullah, Ahmet, İsmail, Muharrem, Davut, Beyleri idare heyeti azalığına intihap etmiş- lerdir. Bu intihapta kâmilen C.H. Fırkası namzetleri müttefikan rey verilmek suretile kazanmıştır. ğ — Miralay ile Benson pek sami- mi dost idiler, halbuki, değil mi? — Geçen haftaya kadar öyle i- di. Miralay, Benson'un sözünü tu tarak spekülâsyon yaptı. Benden fazla para kaybetti. Sonra Bana Bensonun sırf kendi menfaati için herkesi aldattığını, felâkete sürük- lediğini söyledi. Lokantada rasgel- giti dediler, evine giti. 'Anlağ- diği zaman selâmlaşmadılar bi- — Âlâ şimdi şu masa üzerinde“ i kıymetli taşlara gelelim? — Onlar beni teshir için tedarik edilen hediyelerdi. Alçak herif iki üç taş parçası için kendisine ram © iyordu. Mücevhe- — Yirmi haziran... Markam işi- tiyor musun. Yirmi bir haziran Pfif- in senedindeki vadenin hitam bul. duğu tarihtir. Pfif paraları veremi- sonla birlikte yemek yerken gördü! yecek ve mücevherler müsadere o- Junacaktı. Peki Mis Kler Benson — Evet çok korktum. Miralay mücevherleri lokantaya da getirdi tanıyordu. Bir kaç gün! mi? (Bitmedi)