— 4 — VAKIT 29 Ağustos 1930'— Ağrı dağında Asiler ne halde? Tedip hareketi bir iki güne kadar başlıyacak Ağrı dağındaki eşkıyanın te- dipleri için hareket yakinda başlıyacaktır. Son hafta içinde o civarda seyahat yapan bir zat, İzmirde çıkan Hizmet refi- kimize âsilerin hayatı hakkında şa mulümatı göndermiştir: * Âsiler şimdiki halde Ağr- dağının takriben 3500 metresin- de çadırlar içerisinde oturmak- tadırlar. Bu çadırların 25i be- yazdır. Diğerleri kıldan mamul ve siyah renktedirler. AÂsilerin en fazla korktukları tayyare bombardımanı ile topçu ateşidir. Dağda çok büyük ve saatlerce imtidat eden mağaralar vardır. Âsiler, tayyare sesi işidince ve yatop ateşiyle karşılaşınca dal- ma bu mağaralara iltica ederek kendilerini korumaktadır. Süp- han dağındaki âsilerde aym vaziyettedirler, Onlannda en gmin melceleri, karanlık ve kor- kunç mağaralardır. Buradaki eşkıya, geçenlerde cenup hudu- dundan geçmiş ve içerde Kürtler esir ettikleri Türk De- ferlerine bir miktar para ver- dikten sonra ekseriya kendileri ile beraber çalışmağı teklif et- mektedirler. Barı neferleri de: — Arkadaşlarınıza söyleyin, bizimle niçin harbe giriyorlar ? Oolar müslüman, biz müslümanız. Sonra düşünsünler ki , bir Kürt bin Türke bedeldir. Bir Kürt epeyce Türk öldürmeden ölmez.. Diye propağanda için barı sözle ve fikirle doldurarak salı- vermektedirler. Tabii bu gülünç lâkırdılar askerimiz özerinde hiç bir tesir yapamamaktadır. Güya din namına harekete geldikleri zannını uyandırmak için de bazı efradın şapkalarındaki güneşliği keserek kendilerini salıvermiş- lerdir. Bayraklarının rengi de yeşildir. Üzerinde (Inna fetabnaleke fet- han mübina) bunu müteakip te (Elcenneti tahtezmlalüssüyuf) iba- releri vardır, Şark hududunda havalar soğu- mağa başlamıştır. Dağların yük- sek kısımlarında soğuğun dere- cesi çok fazla olduğu gibi Kü- çük ve Büyük Ağrı dağları ile Süphan dağının zirvelerinde kar vardır. Bazı yerlerde ise yaş sebze , patlıcan ve saire henüz yetişmeğe başlamıştır. Deveran eden bir rivayete na- zaran Ağrı dağında 15 saat ka- dar imtidat eden çok büyük bir mağara vardır ki, buraya giren- ler mağarayı ileriye kadar takip ederlerse diğer taraftan İran arazisine çıkmaktadırlar. Âsiler ekseriya bu mağaradan istifade etmişler ve hâlâ da ediyorlarmış. Şimdiki halde göze görünen ser- gerdeler , ordumuzdan matrut Bitlisli Ihsan Nuri ile Şeyh Re- sül, Şeyh Abdülkadir, Nail ve Mamodur. Bunlar Ağrdağı havalisinde çalışmaktadırlar, lerin giriş- tikleri muharebelerde aile efrat- larının ve karılarının da yardım etmekte oldukları görülmüştür. Geçenlerde şeyhlerden ikisi bir fetva çıkararak âsilere ve o havalideki Kürt kabilelerine dağıtmışlardır. Verilen fetvada, Türk tayyareci ve zabitlerinin öldürülmesinin vacip ve eşya ile kürlamnın zâptedilmesinin helâl olduğunu bildirmiştir. Kürtlerin dağlarda askeri ta- imleri de yaptıkları söyleniyor. Fakat sıhhat derecesi pek kes- tirilmez. Son zamanlarda her gün 20-30 tayyaremiz âsileri bombardıman etmektedir. Burada gün bir buçuk saat farketmek- tedir. Taarruzlar daima sababları yapıma ve Kürtleri pek fena e sokmuştur. Tayyare taar- ruzları son zamanlarda biraz tatil edilmiştir. Yalnır mühim olanı şudur ki, Kürtlerin istihba- rat şebekeleri çok kuvvetlidir. Ermeniler söz vermiş 15000 Ermeni Kürtlerle birlikte aley himizde harekete geçmeğe andetmişler Essiyase gazetesinin Irak mu- habiri tarafından verilen malü- mata göre İrakta vuku bulan son Kürt hareketi dolayısile bu harekete kimlerin iştirak ettiğine dair tahkikat yapılmış, neticede 15,000 Ermeninin Türklere karşı kürtlere müzaharet etmek üzere bu harekete iştirak ettikleri an- laşılmıştır. Bu on beş bin Erme- ni, Kürtlerin müstakil bir devlet Italyan- Sırp Münasebalı pek pek gergin bir halde imiş Atinadan bildirildiğine göre İtalyanların bazı Sırpları Triyes- teden uzaklaştırmalarından dolayı Sırp-Italyan münasebatı pek zi- yade gerginleşmiştir. Belgratta ğü ve galeyan pek büyük- tesis ettikleri anda onlarla bir- likte Türkiye ile harbedeceklerini temin etmiştir. Irak hükümeti, kürtlere kürtçe ile tedrisatta bulunmaları, idare ve adliyeye Kürtlerin tayini için vaitlerde bulunmuş isede Kürtler bundan memnun olmamışlar, da- ha fazla şeyler istemişlerdir. Kürt hareket halâ devam et- Lei DNA mekikli. A A AA Iran maslahatgüzarı Dün akşam Ankareya gitti Bir baftadanberi şehrimizde bulunan Iran maslâhatgüzarı Sâit Han dün akşam Ankaraya git- miştir. Mumaileyhin O hükümetinden yeni talimat aldığı ve bunu Ha- riciye vekâletine götürdüğü tah- min edilmektedir. SÜTUNLA A S AN Aletlerin günahı! Güç inanılır bir imbik hikâyesi okudum. İzmirde ispirto inhisarı memurları, şehrin bütün eczanele- rini basmışlar ve ne kadar imbik bulmuşlarsa hepsini alıp götürmüş- ler, İnsanın rüyada görse hayra yor» mıyacağı bu hikâyenin mevzuu, üstünde konuşulacak, hatta gürül. tü edilecek bir davadır. Ben, ina- nılması güç dedim. Fakat zihnin zor kabul ettiği hikâye, eğer bir va kıa ise, artık düşülecek hayretin derecesini siz düşününüz!... Allah vermesin, inhisar idaresi- nin bu mantığı öteki idarelerce de kabul edilirse yandığımızın resmi- dir. İmbikleri kaçakçılardan değil, cezacılardan toplryanlar hangi hak la bu işi yapmışlardır.? Buna akıl erdirmek güç. Galiba imbikten ra- kı çekilebileceği düşünülerek bu yalçın harekette bulunmuş olacak- lar. İyi amma imbikten rakı çekil diği gibi, herhangi bir bıçakla da adam | öldürülebilir. Şimdi polis ve emniyet idareleri de ayni mantıkla harekete kalkışırlarsa, mutfakları» mızda sovan bıçağı kalmaz. Bir berberin ya ahlâksızlık, ya delilik yüzünden usturalarını cinayet aleti yapması akla gelebilir. Şuhalde bütün berber dükkânlarını basarak usturalar, makaslar, crmbızları top lamak ta bu düşünüşe göre mubah hatta vazife olacak. Misalleri ço- ğaltmak kabil, fakat neye yarar? Eczane, halkın en kıymetli var. lığımı, osıhhatini emanet ettiği bir yerdir. Sırası gelir, aile esrarını da o müesseselerin sahiplerine tev- di ederiz. En korkunç zehirler om ların elindedir. Bir damlası birkaç kişiyi öldürmiye yeten tehlikeli i- lâçlar, onların elindedir. Bir imbik mi onlara emanet edilmiyor?.. Ra- kı çekilir inhisar idaresi zarar eder diye mi bu acı hareketlere giriş'li- yor? Birkaç kuruş halkm sıhhatinden de mi üstündür? Sonra idare kulla- nacak başka hiç bir çare mi bula- mamıştır? Evet imbikten rakı çekilir, .o- van bıçağı ile de adam öldürülebil- diği gibi. Fakat imbik ve bıçak ba- sit aletlerdir. Ancak kullanan eller. dir ki onları hayır veya şer vasıt ları yapar. Eğer bir eczacı mesleğinin Kutsi- yetini çiğniyerek “mai mukattar,, alacağı imbikten rakı çekmişse on: kanun yer Müessesesi xa patılır, br EA, kapısı üstüne de cinayeti, bir ibret levhası halince asılır. Bütün eczacıları şüphe ve kir altında bırakmıya lüzum mu var? Böyle bir hak kime verilelilir? Cu- rmü, aletler değil şahıslar işler, Bu- nu bilmeli ve tedbirleri ona güre CENNET EEE Yezen' Ömer Tuza EE FEDAYİLERİ Sinan nasıl öldürüldü ? Sinan yatağının çarşalına sarılmış ve uçuruma atılmıştı — 123 — Hiçbir kimse Şeyhül Cebelin bu|sabık şeyhi kefenliyerek uçurumâ derece lütfuna nail olmamıştı. Aslat! dedi. damlarını hep uçurumlara yuvarlı-| O Yeni başdai, selefinin abasını yarak ve hep işkence ve ölümlere!'sırtına aldı, sarığını başıma geçirdi. teslim ederek mahveden, onların Sinanı yatak çarşafına sardı ve onu kör itikadından, ve kör ihtirasın-Isırtladı. Yeni şeyh önde, yeni baş" dan istifade eden bu katil bugünkü|dai arkada bir kapıdan geçtiler ve zaafını bu kelimelerle ifade etmişti parmaklıksız taraçaya vardılar. Demek ki vaziyet son derece tehli- Sinanın cesedi buradan aşağıya keli idi. Demek ki hasımlarım hü-|yuvarlandı. cumundan kurtulmağa bir çare) (Daha sonra bunlar ikisi tekrar yoktu. Bunu ancak başdailiğe ka-|Sinanin odasma döndüler, onuü dar yükselmiş iki kişi anlıyordu.|kan içinde yüzen yatağını topladı” Ötekilerin hepsi henüz şeyhin yı-İlar, onu da uçurumdan aşağı attı kılmaz ve yenilmez olduğuna kani|lar, idiler. İki fedayi şeyhin huzurundan çıkarak dailerin talimatını dinle- mişlerdi. Bunlar kaleden gizlice çıkacaklar, taşlar ve kayalar ara- smdan süzülerek düşman karargâ-|; hmma girecek, her ihtimale karşı Salâhattinin askerleri kıyafetine girecek, yakalanırlarsa orduya ilti- hak ederek esrarkeşlerden intikam almağa geldiklerini söyliyecekler ve bir fırsat kollryarak kumandanı istihdaf edeceklerdi. gizlice çıkıp gitmişlerdi. Onlar gittikten sonra iki başdai bir köşeye çekilerek Cebeli kurta” ig bir çare düşünmeğe başladı- lar, Düşman Kime gönderi- len iki fedayi muvaffak olmazsa sabahleyin Emir Zeyduna ne cevap verilecekti? Harp mi. edilecekti? Harp olursa kale bir müddet mu- kavemet edebilirdi. Fakat bunun mukabilinde fedayiler e mahvolur- du. Bunlar > mahivoldüktah sonra kale muhakkak sukut ederdi. On- dan sonra mezhebin yeniden tesisi fedayilerin yeniden toplanması uzun sürerdi. O halde başka bir çare düşünmek lâzım. Birinci baş- dai ikinci başdainin kulağına eğil- a ve bir şey fısıldadı. İkinci baş- ai: — Muvafık! dedi, İkisi yerlerinden kalktılar. Ya- vaş yavaş ilerlediler. Bahçeden köşkün içine girdiler. Her yerdeki muhafızlar onların karşısında yer lere eğiliyor ve ela açıyorlar» dı. Nihayet iki başdai h arem dai» İaşıyordu. Birinci başdai bir işaret» le onu çağırdı ve kulağına eğilerek sordu: — Şeyhimiz yalnız mı? — Evet, yalnız. Bu akşam kim» seye iltifat etmedi. Kendisi çok dü- ortaya koymalıdır. Seyyah rn sas sü a a ME Aa A0 AA şünceli ve çok neşesiz, — Uyuyor mu? — Zannetmem. . . Belki de ken- dinden geçmiştir. — Biz şeyhimizle görüşeceğiz, sen buradan çekil ve harem kapı- İki fedayi bu talimatı alarak rind. Her şey olmuş bitmişti. Yeni şeyhül Cebel Tavus yeni başdaiye emretti: — Daileri topla! Yeni başdai dailrei toplamak için çıkmış, Tavus parmaklıksız t8- raçada selefinin yerinde oturmuş” tu. Bir dakika sonra iki müheykel muhafız gelmişler ve kylübelerine girerek durmuşlardı. Dailer işi farkında değillerdi. Bunlar yerlere yatarak içeri girmişler ve mevkile- e oturmuşlardı. Yeni bunların başında idi, Şeyhül Cebelin bir işreti üzerind herkes ayağa kalktı. Şeyh te ayak” ta idi. Tavus bütün cemaate vak'a» yı şöylece anlattı: — Aziz dailerim; dedi. Kudret Wi selefim şeyhül Cebel Sinan bu gece imamımız tarafından davet olundu ve onun davetine icabet et» Mİ e ei muş onu imiz Ni fedayilerimizle hembezm olmuştur. Yakında bepimiz de ons kavuşacağız. Selefim Şeyhül Cebel gok biliyorsunuz ki, beni veliaht ilân etmişti. Kendisi bizim &lemimiz- den ayrılarak hazreti imamın hu zuruna ve ebedi cennete hareket etmeden evvel mukaddes sarıkları- rı, mukaddes abalarmı ve mukad- des yüzüklerini bize teslim. ettiler. Ben de bu dakikadan itibaren bu makamı işgal ediyor, veliahtliğime başdaim şeyh Hasanı tayin ediyo” rig Haydi mukaddes yüzüğü öpü- nüz Sinanın öldürülmüş oldi resine vardılar, ve içeri girdiler.|bir kimse aklına getirmemişli, Şeyhin odası önünde bir kadın do- Cari davetine nail olmak ne bahti- yarlıktı? Bütün dailer derin bir hir şu içinde mukaddes yüzüğü öp” müşler, ve yeni şeyhül Cebelin Hu- zurundan ayrılmışlardı. Buularm her biri dışarda fedayilerden yeni şeyh nama biat aldı: Yeni şeyh daileri savdıktan son ra kadınları davet etti, Evvelâ şey” — karıları kabul olundu: Yeni şeyh onlara vak'ayı anlat” tı: — Selefim olan şeyh bu gece İsında bekle. Bir kimsenin halveti-|8€maya uçtu. Orada imamımızs Aşk la ğa (Get sütunlarına geçip geç- mediği meçhul. Kulaktan kulağa duyulan bir habere göre Istanbulda bulunan idarelerden birisinde birkaç ha- nım kıza yol verilmiş. Gene anlatılışa göre bu kır- ları memuriyetlerinden mahrum eden sebep, ceplerinde sevgili resimleri ve aşk mektupları çık- ması İmiş, Şayet, bu usul taammüm ede- cek olursa çalışan evli, bekâr, kadın, erkek birçok genç me- murlara yol görünecek demek. O takdirde tekaüt yaşına gir- miş olanlara gün doğacak dese- mizi ihlâl etmemesine dikkat et! Nöbetçi kız derhal çekildi. İki kavuşacak. Bundan böyle siz yeni şeyhül Cebelin karıları ve cariyele başdai şeyhin yanına girdiler, Şeyh risiniz. Mukaddes yüzüğü öpünüz. uyuyordu. Birinci dai kamasını çek İti ve ilerledi. Kapkara elbisesile ve kapkara sakalile yerde uzanan Si- nanın üzerine atıldı. Kamasmı şey- Kadınlar da sabık şeyhin sema“ ya uruç ditiğine inanarak yeni efen dilerine biat ettiler, Bunları kam dırdıktan sonra haremdeki sürü sü- hin kalbine sapladı. Sinan gözleri-|rü ceriyeleri kandırmak bön değil- ni açtı ve bağırdı. Fakat kalbinden di. Harem erkânı bir kaç “ Bi-lzarfında bunlarm eriği rinci dai, şeyhin sarığını aldı. Başr-İseyhe biat almışlardı. Çiz Onün ali Sinanım öldürülmüş Mile hissini fışkıran kanlar sesini boğdu. na geçirdi. yeni eni şeyh nizel Toplu İğne mukaddes yüzüğü kendi parmağı.İbir kimseye vermemek için onun na taktı. İkinci dai Sinanm siyah|yatak odasınm kilitlenmesini ve abasını aldı ve onu arkadaşın &ır-| kendisine başka bir oda hazırlan tına verdi. Onlar bu işleri görür.Jmasmı, her yerde bayram yapılma” ken Sinan bir leş gibi yatryordu.sı ve köşkün içinde ayin icra edil- Birinci başdai sarık ile abayı velmesi için emirler vermiş, ondan yüzüğü başına, sıstıma ve parma.Jsonra yeni başdaisile başbaşa ve” ğına geçirdikten sonra ikinci baş-!rerek sabaha kadar Emir daiye baktı: İnun katline dair bir haber gelme?" — Seni şeyhül Cebelliğin veli-'se ona gönderilecek cevabı hazır , ahtliğine ve başdailiğine tayin edi-lamıştı. z / yorum. Benim elbiselerimi giy vel, (Bitmedi)