— 4 — VAKTT 25 Ağustos 1930 ZATIN Ufak sanayi erbabile alâkadar olmalıyız ! —i— Bizde, eski hükümetler ma- halli unsurun bu ihtiyacatını hiç düşünmemiştir. Filvaki akal liyetler kendi aralarında ve sırf kendilerine ait olmak üzere usta yetiştirecek teşkilâtlar yapmışlar, elde ettikleri san'atları yekdiğe- rine öğretmek suretile kendi ırktaşlarını hayata hazırlamışlar. dır. Hatta bugün bile bunu re- yülâyn tesbit etmek kabildir. Şişli ve Maçka cihetlerindeki bütün inşaatın her nevi teferri- atını Rum ve Ermeniler yapar. Kendilerinden adam bulunma- dıkça Anadoludan gelme Türk rençberlerini de yalnız hamal- lıkta kullanırlar. Halbuki mem- lekette Ohâkimiz diyebilmemiz için memleketin iktısadiyatına sahip olmaklığımız lâzımdır. Es- ki devirlerde Türklerin memle- ketteki mevkii başkalarının ser- vet ve refahının bekçiliğinden başka birşey değildi. Para on- larda, refah onlarda ve her türlü medeni konfordan ari bir bek- çilikte bizde idi. Bugün Bulgaristanın kendi si- mai ibtiyacatına kifayet ettikten sonra birde harice mutahassıs amele göndermekte olduğunu göğsünü kabarta kabarta anla- tan Bulgarm bali hiçte gözümün surlardan bir kaç mutahassıs yetiştirecek, Ne büyük teyakkuz değil mi? Biz ise aman ecnebi sermayesini kuşkulandırmıyalım diye çekinir dururuz. Şurası â- şikârdır ki ecnebi sermaye, pa- ra kazanacak yere her türlü şe- rait ve kayuda riayet etmek su- retile de gelir. Para kazanamı- yacak yere ise hiç bir nezaket ve cemilekârlık hatırı için dahi olsa gelmez... * Yukarda Bulgaristanda icrai san'at edebilmek için, çırak kalfa ve ustaların diploma sa- hibi olmalarının kanuni bir mec- buriyet olduğunu söylemiştik. işte bu kanuni mecburiyet Hü- kümeti, Ticaret ve sanayi oda- larını ve esnaf cemiyetlerini için kurslar akşam saat altıdan sekize kadar olmak üzere tertip edilmiştir. Ancak derlere devam etmiyenler için veya bunları devam saatlerinde serbest bırak- mıyanlar için şiddetli cezayı nakdiler vardır ve bu suretle devam kat'i şekilde temin olun- maktadır. Hükümetin açtığı mektepler daha ziyade sanayi muallim ustaları yetiştirmek içindir. Me- selâ Rusçukta mevcut olan doğ- ramacı mektebi, yetiştirdiği san'at muallimlerile bugün Bulgarista- nın 37 noktasında tâli mektep- lerde vücude getirmiştir. Bunların işleri bugün Avrupanınkinin ta- mamen aynidir ve artık Avru- padan Bulgaristana mobilye ve- saireye ait hiçbir şey gelmiyor. Kunduracıık, terzilik ve saire bususlarında da Bulgaristan artık Avrupaya karşı müstağni vazi- yettedir. Ticaret odaları ve esnaf ce- miyetleri ise daha ziyade gece san'at mektepleri açıyorlar. Var- na ticaret odasından aldığım malümata göre mezkür oda ta- rafından 1920 senesinden 1929 senesine kadar açılan korslar ile devam edenlerin adedi berveç- hi atidir: Bulgaristandaki diğer ticaret odaları ve esnaf cemiyetlerinin açmış oldukları mektepleri de düşünecek olursak bu suretle memleketin bu müddet zarfın- da kazanmış olduğu müfit un- surlar hakkında ufak hir fikir edinmiş oluruz. Bulgarlar, oyukarda dediği- miz gibi tahsili ancak hayatta işe yaramak ve gençleri hayat mücadelesine hazırlamak şek- linde anladıklarından yakında - dadi ve lise gibi doğrudan doğ- ruye hayat mücadelesine faidesi olmayan ve yalnız memlekete “yazı proletaryası,, ve politikacı yetiştiren müesseseleri haddi as- gariye indireceklerdir. Bunların yerini ameli ve mazari ticeret, ziraat, ve san'at mektepleri ala- san'at mektepleri açmağa mecbur; caktır. etmiştir. Bu mekteplerde talebe- ye kendi san'atlarına ait nazari, ve ameli malümat verildikten maada az çok ticari dersler de gösterilmektedir. Çırak, kalfa ve ustalar bu mekteplere muayyen bir müddet İevam etmek mecburiyetindedirler, Gündüz işine mani olmamak Kendisinin bu hususta izaha- tini dinlediğim M. Peyef ga- yet haklı olarak bu idadi ve li- selerin gençlerin eline bir mai- şet vasıtası vermedikten maada onların gayet kirli ve kendilerini pek yüksek görür bir şekilde ha- yata atıldıklarını ve bu gibi genç- İlerde bilâhare kazanabildikleri SÜTUNLARDA SEYAHAT Sıhhat yolu Berimsediğim başlık, yeni çıkan bir kitabın adıdır. Sayıfalarının yekünu ikiyüz elliyi geçmiyer, küçük yarı'ı bir ki- tapçık... Fakat elinize ald biraz karıştırdınız mi, eserin cevap verdiği sahanın genişlilği, zihni- nize hudutlarını yayar. Sıhhat yolu, memleketin sıhhi vaziyetini kucaklıyan bir başlan- A YE, d CENNET. -— Yazan: Ömez Fuza EE mmm FEDAYİLERİ İki kardeş hareket ettiler İkisi de plânlarını hazırlamış, yapacakları hücumü kararlaştırmışlardı —121— dan, Iraktan, Musuldan. Mısırdan, — Kabul ettik! Cezire diyarından, ve sair ii “Dedi. Sultan devam etti: memleketlerinden Mescidi Aksay! — O halde bu seferin kuman-|ziyârete gelen yüz binlerce insan Bütün cemaat birden: gıçla işinin yoluna giriyor. On- |danları kuvvetlerini hazırlasınlar | orduyu teşyie çıkmış ve onun zafe“ dan sonra, sağlam bir vücudun |ve hazırladıktan sonra hareket et-'ri icin dua etmişti. Çünkü bu beli” hangi sebeplerle, ne vakit, na- |sinler. Biz ise sahilde kalan firenkeye, firenk istilâsı gibi, bir asırlık sıl hastalandığını herkesin an lerle meşgul olacağız: Haydi arka hyabileceği bir dille söylüyor. Eserin bir kısmı var ki daba ziyade diğimiz zümreye hitap etmekte- /onun yanında idi. dir. Bu tarafını okadar kıy- metli saymasak ta olur. Çünkü onlar için bir çok istifade yolları değil, bir kaç asırlıktı ve ondas daşlar bu akşamki düğün şerefine! beterdi. verilen ziyafete gidelim. Zeydunun Humuz yolunu inti- Melike hareme gitti ve Zeydun|hap etmesinin sebebi, bu yolun Me- bugünlerde “elit » de- |Sultanla beraber yürüdü. Haldun,|like için kurtuluş yolu olması, Hak dunun Berut yolunu intihap etme" — Harem, deminki halinden!sinin sebebi ise, bu yolun ona Mer bambaşka bir halde idi. Memleke-|rureyi tanıtması ve sevdirmesi idi. tin bütün uzamasınm kadınları,Haldun bu yolun her adımında Salâhattin hanedanının bütün pren| Mesrureyi yaşıyacak ve onun ha” vardır. Her dilden anlıyan baş- İsesleri Melikeyi karşılamışlar ve|vasını kokiryacaktı. Nihayet esrar ları, bir hekim kitapları fihris- |onu tebrik etmişler, onu sofraların) keşlerin kalesini yıkıyorken onun tinde kendi dertlerine çare bula- Ky muganniyelerin saz çal| gençiğini zehirliyenlerden, bilirler. (Sıhhat yolunun asıl şükranımızı kazanan tarafı halk tabakasına hitap eden, onlara intir daireye götürmüşlerdi. Me-|kam alacak ve bu intikam ile onun like bütün bu yıldızlar içinde bir)ruhunu şadedecekti. ay gibi idi. İki kardeş birlikte hareket etti” Gece eğlence içinde geçmiş, ni-İler. Yolları ayrıldığı zaman Cebe dertleri ve çarelerini göstersen |hayet Zeydun harem dairesine vellin etrafında birleşmek üzere ay” yerleridir. Bir başka iyiliği de sade derdi ve ilâcı izah etmek- le kalmamasıdır. Her şeyden evvel hasta olmamayı, dert kazanmamayı asıl bilen bilhassa bu noktalarda epey durmuş illetler üstünde projek- törünü israrla dolaştırmıştır.. eser İlanan kuvvet Melikesinin yanına götürülmüş;irıldılar ikisi de plânlarını hazırla" Haldun, Mesrurenin ruhile bem-|mış, esrarkeşlerin kalelerini nasil bezm olmuştu. zaptedeceklerini O kararlaştırmış” ve lardı. Masyat kalesi her tarafmdan Bir ay sonra Cebele karşı hazır-|muhasara edilecek; onlarm hariçle hareket ediyordu.İbütün münasebetleri kesilecek, on” On bin asker, esrarkeşlerin yuvası-|dan sonra onlara teslim olmalar! nı tahrip edecekti. Bunların yarısı|bildirilerek, teslim oldukları tak” Zeydunun kumandasında hareket) dirde kalenin bütün sekenesi esire” edecek, Humuz tarikile ilerliyerek| dilecek, ve Sultanın emri dairesini Sıhhat yolunun iyi tarafların- | Cebeli muhasara edecek, diğer ya-|hareket edilecekti. İki kardeş; Ce“ dan biride küçük ârızalada, /rısı Haldunun kumandası altında/bel şeyhinin sarayında birleşecek” varlı umumi müesseseler istifade edebildi. Urfa meb'usu Refet Beyin himmetile meydana ge- len, eser hem resimleri, hem daha etraflı izahları, ile bu zorluğu yenmiştir. « Sıhhat yolu, bugünün aile kütüpanesinde en kıymetli bir kitap olmağa lâyıktır ve ola- caktır. Seyyak A a ŞAR miktara kanaat hissi olmadığını söylüyordu. Mumaileyhim ifade- sine göre böyle boş tabsil almış olanların hepsinin gayesi yüksek memur veya meb'us olmakmış. İşte Bulgarlar bu haleti ruhi- yeile ciddi surette mücadele etmek için (hazırlanmaktadır. Bütün gayeleri gençleri memle- kete nafi ve müstabsil bir ha- le koymaktır. Her halde bu komşumuzda görülüp öğrenilecek faideli şey- ler vardır. Alâkadar ve mütehassıs zeva- tın bu mesele ile daha ziyade meşgul olmalarına, işin ehem- miyeti değer. Hikmet Gemal Berut yolundan yürüyecekti. İkillerdi. moda olmuştu. Uzun saç pek tutmuş değildir. Uzun bıyık me- raklılarıda azalıyor; son günler- de gazeteler, kısa etek modası- nın da tekrar avdet ettiğini ya- zyorlar. Bizden dua. Allah, kısa etek modasını tekrar ihya eden- lere uzun ömürler versin! Otomobil ve toz! peki gün, bir zabıtai beledi- ye memuru Ortaköyden Be- şiktaşa gelen bir otomobili dur- durup şoföre çıkışmış : — Neye bu kadar hızlı sürü- yorsun ?. diye. Şoför, 30 kilometreden fazla sürmediği iddiasmda, Memur ise arabanın numarasını alırken de- miş ki: — Baksana, sen yoldan ge- çerken tozu dumana katıyorsun! Mâhi memur efendi ne tuhaf mikyas bu böyle? Bizim cadde- lerimizde toz, süratin delil ve mikyası olur mu hiç?... Belediyenin o sulamadığı bir caddede toz kaldırmak için oto- mobilin süratle gitmesi lâzım gelmez: Bir iki acem eşeği rah- van gitse göz güzü görmez! Topin İğne v hemen her gün rastladığımız 3 önünden gitmiyor. Mumaileyhin San'atın Kusr Diploma i k an, kardeş, Cebel şeyhinin sarayında| (Haldun, Berut yolundan; Zey” isehatına (göre Bulgaristan kac | &29vi gdedi. alanlır, | haller de imdada yetişecek ilk | irleseceklerdi. rn Hişes yolan > ilğili | nunları kendi memleketinde iş | Mimet heykelirmş © 1 it tedavi çarelerini göstermesidir. dun zevcesine, Haldun hem-|ve nihayet dış kalenin .etrafınds “ “Sisad “Yerli “ve “ecnebi bütün Kundura 2 795 Bir hâşere sokması, bir hayvan |şiresine veda etmiş, Sultan Salâ- vaziyet aldılar. a sef Bulçar kullan.) Jİ 95 736 ısırması, bir nezif, bir” burun | hattin orduyu teşyi etmişti. Bütün) —-Zeydun buradan bir elçi heyeti ossesatı ga Kilitçi 3 46 Be bi bir kılçık |balk, bu seferden fevkalâde mem- göndererek kalenin teslimini iste“ mağa icbar etmektedir. Bu mü- | Makine motörcüsü 3 Lu eli Ş Kayık,“ bir kılçi nun idi. Çünkü bu sefer sayesinde,!di. esseselerden herhangi biri bir | Marangoz 2 31 batması i gibi hallerde hastanın gizli kamalardan, esrarengiz zehir-| (o Şeyhül Cebel: gene kenarı par” ecnebi mutahassis getirmek za- | Sepetçi 3 ” yanlış işler yapmasına mâni |lerden, ölümden yılmaz fedayiler-İmaklıksız ve ölüm uçurumuna n8* rureti karşısında kalırsa evvelâ | Derici (Debağ) 6 138 olmak için ne lâzımsa harırla. den, her cinayeti pervasız irtikâp zer mahut taraçada, elçileri kabul mahalli ticaret odâsına firaca- | Dilge. marangoz z — mıştır. Bence eserin en faydalı, |eden eşkıyadan kurtulacaktı. Şam-|etti ve: R at ediyor. Ticaret odası talep ray e a çi | €n iyi tarafıda işte bu nokta- G emet li, bi edilen mutahassısın Bulgaristan- Alektrik motörcüleri || 1 14 larıdır. Basit bir yanma vak'ası ei | Onun bu sefer aldığı cevap çok da bulunup bulunmadığmı tet- Sn 1 12 karşısında bütün bir ailenin (e) U pA e şiddetli idi: kik ediyor ve ancak bulunmadı- emel e - apışıp kaldığı az mı vakidir? Kısa etek — Katiller ve esrarkeşler şey” ğına kanaat getirdikten sonra | acı 3 si Vaktile “ Hilâliabmer , halkın İsim hayiabderi; ies biyiktan mp Biz b — muayyen bir müddet için müsa- | menekeci 1 5 bü noksanmı teşbis etmiş ve U uzun saçtan ve uzun etek- ei yatı inme bb teslimini ade veriliyor. Fakat bir. şartla: | Berber 5 28 âcil vak'alarda kullanılsın için | ş., hoşlanmam. Buna rağmen İistiyoruz. Maksadımız bu melânet ig am kendisine ve- | Araba yapanlar 1 EA imdat o lâvhaları (yaptırmıştı. | gekikanlılarda uzun bıyık, kadın- Jocağını kül etmek, dünyayı sizin en müddet zarfında yerli un- © 737 Fakat bundan ancak geniş du- | Jarda uzun saç ve uzun etek | #errinizden kurtarmaktır. Cevabı” nızı bekliyoruz. Şeyhül Cebel bir müddet dü şündü, simsiyah bir yılan gibi ye” rinde kıvrıldı; sonra birdenbire 8* yağa kalktı ve cevap verdi: — Emir Zeydun ile kardeşi bi” zim kalemizde misafir kalmışlar, bizimle ekmek yemişler ve her tür” lü izzet ve ikramı görmüşlerdir. A“ caba onlar bu geçmiş günlerin hak” kını unutuyorlar mr? Biz onlara bir fenalık etmedik ki, onlarla aramız” da bir dava olsun. Siz kumandan!” nıza dönünüz ve bizim ona kar$' ancak hürmet ve muhabbetle müte“ hassis olduğumuzu bildiriniz. (Bitmedi) Rus şairleri Rusya maarif komiserliği ihtiyaç içinde olan şairlere yardıma karar vermiştir. Şairler memur sınıfına ithal edilecek ve kendilerine muntazam maaş verilecektir. Büna mukabil mevzuu Sovyet hüküme* tince verilecek esetler yazacaklardır. 500000 Franklık mü- kâfat Cemiyeti Akvam, sulhu müselemet namına en güzel &ser yazana Franklık nakdi bir mükâfat . verecektir. Bu müsabaka eylül nihayetinde kaps” macakur. Cihanın bütün müharrirleri mü” sabakaiştirak bakkınmalik trleyara,