9 Ağustos 1930 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 4

9 Ağustos 1930 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Memleket haberıeri © (Memieket pabereri)Saklı bir define | Mutemet mi.. Mütegallibe mi? İzmirde çıkan “Hizmet., refi- kimiz Alaşehirde cereyan eden bir hadiseden bahsetmekte ve oranın mutemedi Rasim efendi- nin eli bayraklı bir mütegallibe olduğunu yazmaktadır. Mutemet sıfatını azami derecede suiistimal ederek halka yaka silktiren bu zat katil Mehmet isimli bir adamla beraber Dereköyde şi- mendifer kompartımanını basarak Forbes kumpanyası direktörüne » kendisini (ihtilâsından dolayı işinden azlettiği ve diğer bazı sebepler için - silâh çekmiş, döğ- müştür. Hizmet mutemedin mazi- sinden de bahsetmekte böyle bir adamın nasıl mutemet yapıld. Bı sormaktabır. ya Aynı müessif hadiseden bah- seden “Yeni Asır,, bu hadisenin bir kaç ay evvel cereyân etti- ğini, bu kahramanın halâ mute- metlikte bulunduğunu, yazarak hadiseyi tafsilatıyla hikâye etmek- te ve “evvela mülbakatta firka mutemetlerine lüzum olmadığına işa- ret eylemiştik tabil söyledikleri- miz boş değildi, birçok yerler- İzmir hapisanesinde iki hadise daha! İzmir o hapisanesinde © gene kanlı hadiseler olmuş, Tireden getirilen Hüseyinle teyzezadesi Tevfik arasındaki miras mes- elesinden devam eden kin Tev- fiğin Hüseyini demirle şişlemesile neticelenmiş, Bergamalı Hasan da Halil isminde diğer bir mahkâ- mu gene sivritilmiş demirle e Feci bir kaza İzmirde o Kızılçulluda Yusuf isminde 13 yaşında bir çocuk tren altmda kalarak parça parça olmuştur , V Burhaniyede müthiş bir fırtına oldu Geçen pazartesi günü Burha- niye civarında müthiş bir bora olmuş, mübim hasarat yapmıştır Fırtına esnasında ceviz bü- yüklüğünde dolu yağmış, üzüm ve zeytin mahsulgne büyük zarar vermiştir. Müthiş bir cinayet Geçen hafta Bergamada Yu- karı kövünde feci bir cinayet olmuş Mehmet isminde bir Ef, ayni köyden Ramazanı kız kar- deşinin namusuna tecavüz etti- ğinden dolayı tırpanla kafasını kesmek suretile öldürmüştür. Bir kadın tevkif edildi Yazıldığına göre Izmirde Te- pecikte Yiğitler mahallesinde oturon sabık rüsumat memurla- rından Galip EF, zevcesi Ayşe H. bakir kızları ötekine beriki- Anadolu gazetesi yazıyor: İzmirde, Göztepede bir evde Sarnıç ve beton bir sandık için- de gizli bir define bulunduğu metruk mallar (Müdürlüğüne haber verilmiş ve metruk mallar Müdürlüğü memurları ile polisler ve definenin bulunduğu yeri haber veren zat Göztepede gizli define olan evde taharriyat yapmışlardır. Define bulunduğu haber veri- len ev ramvay caddesinde (675) numaralıdır. Bu numara evin eski numarasıdır. Şimdi Manisa Meb'usu Yaşar beye ait olan bu evde kiracı sıfatile bir musevi oturmaktadır. Bu mes'ele hakkında yap- tığımız tahkikat neticesinde elde ettiğimiz malümatı aşağıya ya- yoruz : Geçenlerde Yunanistan'da A- tina'da at yarışları yapılmış ve yarışlara İzmir meb'usu ve iş bankası umumi müdürü Celâl Beyin atları gönderilmişti. Ko- şulara giden atları Atinaya gön- deren zat; orada koşu seyircileri arasında bir Türk kadım ile ta- nışmıştır . Bu kadın Bursalı Hacı Ömer Efendi kerimesi Naciye Hanım namında olduğunu ve Yunan lunduğunu baber vermiştir. De- fineli ev vaktile İzmirin çok zen- Ermenak; İzmir'in istirdadı esna- sında bütün mücevheratını, para- sını ve altınlarını bu evin sar- nıcında beton olarak yaptırtığı bir sandığın içine koymuş, Üze- rini kapatmış ve sarnıca kimse- nin girmemesi için ağzıni gayet dar bir bale koymuştur. Atina'dan gelen Türk gen- ci; derhal Metruk Mallar Müdür- lüğüne müracatla tahrriyat yap- sarmicm ağrmın insan giremiye- cek derecede dar olduğu anla- şılmıştır. Sarnıcın ağzının geniş- letilmesi ve suyun altında haki- baten beton sandık buluşup bulunmadığının tesbiti için suyun boşaltılması lâzım gelmektedir. Metruk mallar müdürlüğünün bu gibi işler için masraf yap- mak üzere tahsisatı bulunmadı- dığından hiç bir şey yapılama- miş ve ihbar eden zatın parayı verdiği takdirde derhal işe baş- lanacağı kendisine bildirilmiştir. Fakat bu zatta masraf etmeği kabul etmemiştir. Bunun üzerine sarnıcın ağza kapatılmış ve mühürlenmiştir. Masraf için para bulununca de- fine taharri edilecektir. Mührün bozulmmaasına dikkat edilmesi için ev sahibi ile kiracıya lâzım gelen tenbihlerde bulunulmuş, aksi takdirde hakkında kanuni taki- ne peşkeş (ettiğinden tevkif | bat yapılacağı bildirilmiştir. Bakalım sonu ne çıkacak? Kl İlâhi su kuşu! o dünya Üzerinde oldukça enteresan addolunabilecek bir tip vardır: İşsiz adam! Aman yarabbi, bu işsiz adam neler yapmaz, neler düşünmez! İşsiz adamin musallat olduğu insanlar da vardır ve bunların başında gazeteciler gelir. Geçen gün bir mektup aldım. Bu mektup, geçenlerde güzel san'atlar birliği gezintisinde bu- lunduğu anlaşılan bir işsiz tara- fından gönderiliyor. ğını anlıyamadığım bu mektupta benim Hüseyin Rahmi Beyin helvasını yediğimden tutun da, bu mektubu yazanın beyaz tenli, güzel ve şuh bir kadın olduğun- dan, benim başıma konmak iste- İrinin ettikleri ilde deği yip imkân ve fırsat bulamadığın-İdir. peni. a ng dan dem vuruluyordu. Altında bir imza vardı: Martı kuşu... Kendine kadın süsü veren bu işsiz erkek kim bilir kimdi? İlâhi su kuşu... * Acı dil,., u gâvei zalim'in de ne acı bir dili var! Bundan bir müddet evvel şekerci Ali Muhittin Beyi gücendirmişti. Şimdi de şeker gibi şirin san'atkârımız Bedia Muvahhit Hanımı darılttı. Toplu İğne Çinde vaziyet Çinde vaziyetin yine fenalaş- mış olduğu alınan malümattan anlaşılmaktadır. Çin talebe ve amelesinden mürekkep olan ko- münist partisi faaliyete gelmiştir, Bu parti iptidasında Kuzmokta- nın idaresinde teşekkül etmiştir. Çan Kay Şek şimal kuvvetlerine galebe çaldıktan sonra Anup milliyetperverleri ile komünistle- rin arası açılmıştı. Komünistler köylü arasında bolşvizim (lehine bir hareket tevlit ile burjuva emlâkine vaz'iyet edilmesi için |kimsel. uğraşiyorlar. Ceneral Çan Kay ibtilâlcıların (Otaraftar (o bulma- larına yol âçmaktadır. Haber verildiğine göre usat Almanyada tahsilini ikmal etmiş olan jene- ral Çumzso idaresindedirler. Japonyada feye- zanlar Tokyodan bildirildiğine göre Kyoto beldesi civarında yağan şiddetli yağmurlar neticesinde bir çok kasabaları su basmıştır. Fu- şimi civarında iki bin ev su altında kalmış ve yedi bin kişi mektep binalarına iltica etmiş- lerdir. Mahalli felâkete sevkolu- nan askeri kuvvetleri inzbatı temin etmekte ve halka erzak ve bavay dağıtmaktadır. Fukuş Iyama mıntakası su altında kal- mıştır. İnsanca telefat bildirilmemek- tedir. Binlerce hektar pirinçlik su altındadır mahsul heman tamamile mahvolmuş addolunur. Bir çok yerlerde erazi inhidam vuku'a gelmiştir. o Telefat (o mühimdir. Hatutu Hadidiye tamamile be- zulmuştur. —— 4 — VAKIT 9 Ağustos 1930 — CENNET FEDAYILERİ Ber&.-E Sultan aya ğa kalktı.. Haldunun sırtını okşadı, alnını öptü ve çadırdan uzaklaştı — 109 — Söyliyecekler, bu şerait altında me- likeyi o kurtarmak, haysiyetimizi! ve mev'ut olan zaferimizi feda etmek demektir. Ordumuzu Ku- düsü teshir etmekten ve büyük bir harp neticesine vardırmaktan| men etmek ise bizim için müm- kün değildir. Fakat biz hem melikeyi feda etmiyeceğiz, bem- de zaferimizi kazanacağız. Bu iki maksadı temin edecek bir karar ittihaz etm:k fikrindeyiz. Çönkü vaziyet Hıristiyan reisle- anlarsınız, — Bunun için de çok teşek- kür ederim efendimiz! — Bu bizim £vezifemizdir. Sen ise Haldun, sıhhatine itina et. Kendini toplamağa gayret et. Çünkü bu günlerde senin kab- ramanlığından (istifade (etmek b Sultan ayağa kalkmış, Hak dunun “sırtını okşamış, onu alnır- çıkmıştı, hareketin asıl saiki yağma ve ga retten başka bir şey değildi. Garp- ten gelip şarkı ziyaret eden ve ara yerde Kudüse uğrıyan hacı olan hıristiyanlar memleketlerine dön dükleri zaman şark ve islâm mem- leketlerinin akıllara heyret veren servet ve refahmdan bahsediyor- lardı. Büyük küçük herkes şark memleketlerini süt ve bal akıtan nehirlerle, en kıymetli madenler ve mücevherlerle dolu hazineler- den; en nefis meyva: ağaçlarını ye" tiştiren bahçelerden ve mermer sa” raylardan ibaret zannediyordu. Bu etmek onu yağma ederek zengin“ leşmek mümkün iken fakrü sefalet içinde yaşamak doğru olur muy- du? Bunun için bir ehli salip hazır lamaktan ve bununla her sınıfın şerir ve habislerini toplıyarak şar- ka saldırmak eri muvafık hattı ha- reket idi. Bu hareketi din ile teyit etmek, bu hareketi din perdesi al- tında ve din taassuplarımnı körükli- yerek ilerletmek, onun muvaffaki- dan öpmüş ve çadırdan » # Ld Kudüs muhasara olunuyordu.' Burada eden bir asırlık istiyan devleti ancak bu şehrin hangi sevkle söylenmiş bu bir tarihi hakikatti. Piyer Lermit, başı açık ve yalın da Avrupayı dolaşari bın aleyhinde tahrik ediyorken zamanım papaları Ehli salip harbine iştirak erin geçmiş gü yetini temin ederdi. Onun için şark hiristiyanl İbmiyetind tahrik edilmişti. Bütün bu iddinla- söz. değil, yordu. Arap devletinin zaafı, şark kilisesinin istihdaf ettiği muazzam imparatorluk için bir ümit vermiş, fakat milâdın on birinci > asrında gar.) muzaffer Türk -silâhlarının: şafk o mukadderatına hâkim olması onun ilân etmişlerdi: bu ümidini kırmış, onu yeniden ye* edecek!se düşürmüştü. Türkler, otuz sene ları ne zarfında Asya devletlerini teshir olursa olsun, bunların hepsi affedi- ettikten sonra bir taraftan Marma» İecek, onların müstahak oldukları'ra kıyılarına kadar, diğer taraftan bütün dini ve dünyevi cezalar ber. Kudüse kadar ilerlemişler, şarki taraf olacaktı. Papalarla beraber) Roma imparatorluğunu O temelin- bütün papazlar bunu neşir ve ilâniden sarsmışlardı. İstanbulun ken- etmişler, bunu duyan hırsızlar, şa-İdisi sukut tehlikesi geçiriyordu. kiler, kundakç ılar, katiller fevç| (o Vaziyet bu merkezde iken Fi- fevç toplanarak kâfirlere (yanillistinde bir hiristiyan devleti müslümanlara) karşı harbederekletmek hiri âlemine tesis hıristiyanlık biraz Kind kartla miş Ba ae np agandalarl en istemi; i. Bun! larm içinde bir tek temiz adam,|ji ye e e bunların içinde irtikâp edilmiş bir| sadan hareket eden (60) bin salip- günahın vebalinden beri bir kimse yoktu. Fakat bundan sonra bunlar ölecek olursa, kilise, beşeri ve ilâ- hi adaletin bu kaçkınlarmı birer şehit olarak taziz ve tebcil edecek ti, yaşıyacak olurlarsa onları en büyük mükâfatlara lâyık görecek- ti, Çünkü bunlar, salip üzerinde terki can eden Allahın oğlunu,|. çi Fransız topraklarını aşmadan on beş bine inmiş, fakat Almanyadâ bu rakam iki misline çıkmış, bun ların hepsi, Mesihin ilâhi ruhunu temsil ve herkese neşrettiğine kani oldukları bir kaç keçi ile bir kaç kazı önlerine katmış ve onların ar- kasından yürümüşlerdi. Bunların canlarmı feda ederek kurtarmağalilk hedefi, Avrupada yaşıyan ya" gidiyorlardı. Bundan böyle bunlar|hudiler, yani Allahım oğlunu haça onun siyanetine emanet olmuşlar-|çeken canilerdi. Yahudilerin bir dı. Onun icazkâr kudreti, bunların çoğu (Ren) şehirlerinde yayıyor uğrıyacağı her müşkülü bertaraf|Ve büyük servetler edinmiş bulunu- edecekti. Nehirler, bunların ayak-|Yorlardı. Salipçiler bunlardan ras ları altında açılarak onlara yol ve-| geldiklerinin mallarını yağma et- recek, en müstahkem şehirlerin|tikten sonra binlercesini kılıçtan surları, onların bir hamlesile yıkı-| geçirmişler, yahudilerden geri kas lacak, güneş semada durarak onla-|lanların bir kısmı hemen hiristiyan rın kâfirleri ifna etmelerini seyre-|lığı kabul ederek canlarını kurtar” decek ve onlar işlerini bitirmeden| mak isterken bir kısmı evlerine'a* gurup etmiyecektir. (1) teş vererek, kendilerini ve çocuklar Din namı altında vukubulan bu|rını. nehre atarak salipçilerin elim (1) Gibbon: Romanın inhitatı ve su-den kurtulmak istemişlerdi. kutu. Cilt 4. Sa. 196. (Bitmedi)

Bu sayıdan diğer sayfalar: