Tüyler ürpertici 5 Hid Otomobil altında kalan bir çocuk öldü, annesi çıldırdı Daha evel ayni çocukla karşılaşan bir başka otomobil duvara çarparak pey SLANAŞE YAN ka Factadan sonra Dün Tapanede çok feci bir “tomobil kazası olmuştur. Bir otomobil parcalanmış bir çocuk ölmüş, bir kadın çıldırmıştıs. Hadisenin tafsilâtı şudur : Şoför Osmanın idare ettiği otomobil, sâat 13 te Topaneden Fındıklıya doğru sür'atle gitmek- tedir. Salıpazarında otomobilin önüne bir çocuk çıkıyor. Çocu- ğun çiğnenmesine ramak kal mıştır. Şoför derhal firenlere sarılıyor, tutturamıyor, direksi- yonu sola çeviriyor, bu tarafta kömür depoları vardır. Otome- bilin depolardan birine çarpa- rak parçalanması muhakkaktır. Fakat çoför, her ne pahasına olursa olsun çocuğu kürtarma- ğa kara vermiş bulunmaktadır. Otomobili hır'a depoya çarpmış İçeriye girin: tr. Müsademe ne- ticesinde otomobilin ön kısmı tamamen İ.urdehaş oluyor. Oh, diyeceksiniz değil mi? oto- parçalandı amma, çocuk kuartuldul, Hayır!, Ölümün bir an için, havayi Desimi gibi etrafını sardığı ço- &uk, korkudan gözleri fırlamış olduğu halde, avaz avaz bağı- koşuşmaktadır. rarak caddede Yazan: $. $. Van Deyn — Canım mlbalâğa ediyor- sun, Vans! Tahkikatı evveliye dediğin elbette böyle olur. Bir dakika içinde meseleyi halletsin- ler mi istiyorsun? — Şüphesiz böyle birşey iste- memez, Fakat... — Anladım anladım, Hat ile yıldızlarınız barışmadı. Bu ada- mı bir türlü gözünüze kestire- mediniz. Halbuki o zeki bir me- murdur. — Belki... Her ne olursa “İsun, ben size, böyle bir sahne- ye şahit olmama yardım ettiği- niz için müteşekkirim. Markam artık lâkırdı etmedi. Vans'ın evine gelinceye kadar pencereden o dışarısını seyretti ancak duracağımız sıralarda: — Bu işi üzerime almaklığım hoşuma gitmedi, dedi. Muvaffa- Ve bir saniye içinde, çocuğun arkasında bir başka otomobil peyda oluyor. Şoför Hüseynin | idare ettiği bu otomobilde deh- şetli bir süratle gitmektedir. Şoför Hüseyin cadde üstünde çocuğu görmüştür. Fakat birinci şoferin gösterdiği âsap hakimi- yetini bu ikincisi göstemiyor. Otomobilin tekerlekleri zavallı çocuğu altına alıp çiğnemiştir. Beyni patlıyan cocuk, alkanlar içinde yerde yatarken, şoför Hüseyin 1012 numaralı otomo- mobilini daha müthiş bir surette alıp kaçıyor. Birkaç saniyenin içine sıkışan bu feci kaza, her kesin ve daha feci, çocuğun annesinin gözleri önün de cereyan etmişti. Siyah çarşaflı bir kadın, evvelâ derin bir hayret içinde sap sarı kesiliyor, bir müddet böylece duruyor, sonra ellerini havâya kaldırıp gözlerini çocuğunun ölü- süne dikiyor, düşünceye dalıyor. Fakat vak'aya şahit olanlar kü- çök ölünün üstünü bir kömür şuvalile örtüyorlar, ceseti anne- sinin gözlerinden gizlemek isti- yorlar. Kadın bir müddet daha ayni an ai ve Msi hayret ve Nakleden: Ömer Fehm kiyet belki de elde edilemiyeceki — Neden? kimse yok mu? — Ah olsa... Onu bir bula- bilsek! .. . Biliyormusunuz böyle ağır pe düşünüle düşünüle yapılan cinayetler çabuk halledil- mezler, Bu iş bana karışık gö- rünüyor, vesselâm| Vans arabadan inerken: — Aldanıyorsun âzizim, dedi, Mesele bence çok basit! Nb çel Şüphe ettiğiniz 1$ Haziran Onesartesi sebahı Cinayet bütün Amerika'da duyu- muş ve zanolunduğundan çok daha fazla gürültü yapmıştı, Hadisenin etrafını kaplayan es- rar herkese merak sardırıyodu, Önüne gelen bir şey söyledi, saçma sapan tahminlerde bulu- nuldu ve bu uydurma şeylerde İran sefareti muse| teşarının beyanatı! i Dört aylık. bir ta- (Üst tarafı Wiricisavıfamızda Iran devleti kemali ehömmi- yetle Türkiye © cümhuriyetinin emniyet ve ssayişine taraftar olup samimi olan bu dostluk revabıtı iran hükümeti için pek kıymettardır. Bu samimiyet ve dostluğun tarafeynin hüsnü zan ve niyetleri ile müesses olduğunu görmek ister. Iki komşu ve dost devletin hudut ve hemcivar vilâyetlerde ve bilhassa işirra meselesinde me- mafilari müşterek olup uzun müddetten beri iran hükümeti isyan gailesinin ref'i ve hbududun emniyet” ve selâmeti için çalış makla beraber her iki memleke- tin siyasi ve iktisadi 'mesailinde teşriki mesai etmek üzer vasi bir saha açılmasını arzu etmek- tedir, ”. VAKIT: Bu husustaki mütalea- | maz dördüncü sayfamızda baş İ makalemizdedir. Adliyede yaz tatili Adliyede yaz tatili dünden iti- | baren başlamıştır. Tatil esnasın- | da üçüncü ceza, birinci ticaret, dördüncü hukuk ağır ceza mah- kemeleri müstacel hususata ba- kacaklardır. Resmimiz mahkeme koridorlarından birinin dünkü halini gösteriyor. düşkünlük içinde bekliyor, sonra, i müthiş bir kahkaha... Ve koşmiya başliyor. Hay, hay... Zübeyri otomobil şiğnedi, çocuğum öldü, kah kah kah... Ve gözleri dönmüş bir halde, bir şarkı söylemiye baş- liyor. Çiğnenen çocuk 6 yaşındadır. Şoför Hiüaeyin YARMA karışmca i iş arap saçına döndü. Alven Benson gerçi bir sine- ma aktörü değildi. Fakat gene oldukça maruftu, Nevyork” 'un bir | çok zengin kulüplerine rçe | kardı. Bir çoklarınada bir çok defa reis intihap edilmişti. Eğ- lence ve sefahet yerlerindeki hareketleri başlı başına dedi kodu mevzuu olur, Brodvey se- fihlerinin çılgınlıkları ile satışla" rını arttıran pinar iki günde bir ondan bahsederlerdi. Alven Benson da, kardeşi An- toni de Benson ismi ile tanmırlar- | dı. Her ikiside mahir bir iş adamı olarak şöhret bulmuştu- lar. Alven Benson, Vol Strit'de 21 numaralı ticarethaneyi işleti- yordu . Benson kardeşlerden Alven zevk ve sefa düşkünü olmakla maruftu. Kabarelerin en hara- retli müdavimlerindendi. Karde- şi Antoni'ye gelince, harp esna” sında Till eden bu a- ! dam daha sâkin ve daha aris- tokratça bir hayat sürüyordu. Bütün gecelerini kulüplerde geçi- rir, ve macera iskandalleri- “ hiç olmazsa sık sık karişmaz- a, Bununla beraber her ikisi de Rad adyo tilden sonra Dün gece tekrar faaliyete Istanbul radyo merkezi Şehrimiz radyosu dört aylık bir süküttan sonra dün akşam tekrar neşriyata başlamıştır. Hazırlanan proğram mucibin- ce bundan sonra radyoda her akşam 20 den 22 ye kadar ala- turka bir heyet çalacak ve bu heyete Mes'ut Cemil B. riyaset edecektir. Heyete hanende Zeki, ke- mençeci Ruşen B. lerle birçok güzide san'atkârların iştiraki te- min edilmiştir. Şirket ecnebi bir grupla uyu- şunca programını daha zengin- 3 — VAKİT İl Temmuz 1930 Tarife komisyonu Dün toplanıp Şirketi Hay- rive raporunu tetkik etti Dün deniz ticareti müdürlü- ğünde toplanan tarifa komsiyo- İ mu Şirketi Hayriyenin raporu ile meşgul; olmuştur. Cumalardan mada günler için muteber olan ve tarifede muayyen ücretler Üzerinde kıymetlendirilen fotoğ- raflı kartlar bilâbedele cuma günlerine de teşmil edilmiştir. Üsküdar ve Beşiktaş seferleri mütekabilen Üsküdar ve köprü birinci mıntakanın birinci" kısmı- m ibtiva eden ayni O ücretlere tabi tutulmuştur. Bundan maada üsküdalra köprü arasınd sabah ve akşam 5 kuruş ücretle amele postaları tabrik edilmesi karar- laştınlarak şimdiki tarife aynen kabul edilmiştir. Tadilât, şirke- tin kendi e dahilindedir Kn e yp makinesinde çalışmak isteyenlere: Tertip makisüşizi öğrenmek ve çalışmak isteyenlerin Vakıt matbaası müdüriyetine müraca- atları. Pa mam ma monolog, operet par- çaları gibi mubtelif numaralar tertip edecektir. Felsefe şubesi mezunları Bu sene ğa eu edebiyat fakültesi felsefe şubesin- den 6 genç mezun olmuştur. Mezunlar Ahmet Faik, Nurettin, Ali Rıza, Enver Necati, Muzaffer Vedat, beylerle Nazlı H. dır. Resmi- miz mezun gençleri, arkadaşları ve hocalarile birlikte göstermekte - dir. Gençlerimize muvaffakiyet dileriz. Kandi, âlemlerinde takdir kazan- mieşretti ve tabii bütün bunlar mışlar, şölret bulmuşlar ve bu | bütün bu mü. ayl hiç bir ne- şöhret onlara bol bol müşteri yay vermedi. temin etmişti. Aksi gibi cinayet pek kısır, pek havadissiz bir zamana rastladı. Bu tesadüf neticesi hemen bütün gaze- teler ilk sayıfalarının mühim kısmını bu meseleye tahsis ettiler. Yazdılar çizdiler, şişirdiler. Ar- tık hizmetten çekilmiş eski polis hafiyeleri ile mülâkatlar mı yapıl- mıyordu, meçhul kalmış cina- yetler mi sayılıp o dökülmüyordu, falcılara, bakicılara mı müracaat edilmeyordu, uydurma resimler, re ma makaleler mi yazılma- du rik Yazılanların esasını mahut a- raba ile masanın gizli gözü ve smit vesson tabancası teşkil et- mekte idi. Gazete ressamları faaliyete geçtiler, bu arabayı ve hatta arabacıyı mükemmelen tecessüm ettirdiler, Onlar çalı- 'ken fotografçılar du- m mı? Onlar da e masasını, masanın gizli gözünü resme çektiler. o Hatta pazar günleri çıkan'bir resimli mecmu- a masalardaki gizli gözlere, çek- mecelere dair eli kalem tutan bir marangozun mekalesini bile Biz gittikten sonra Hat'n me- murları yeniden taharriyata başla- mıştılar Ev baştan aşağı tekrar arandı. oMaktulün (mektupları okundu, kitap ve defterleri ka- rıştırıldı. Yine de birşey buluna- madı. Herşey yerinde sayıyordu. Evet katil mutlak sokak kapu- sınndan girmiş olacaktı, Amma anahtar uydurarak mı, yoksa ka- pıyı Benson'a açtırarak mı? Velhasıl dediğim gibi daha bir adım bile ileri gidilememişti. Hat bu cihetten ümidini ke- since maktulün dostlarını isticva- ba koyuldu. Belki böylelikle çantanın sahibi olan kadın mey- dana çıkarılacaktı. Fakat aksili- ğe bakın ki yüzlerce kişiye so- ralduğu, Bensonun devam ettiği bütün eğlence yerlerine girip çıkıldığı halde ona o gece rastlamış bir tek adama tesadüf edilemiyordu. Benson geceyi ne- rede geçirmişti? o Duşmanları yoktu. ise ile kavga etmemişti Eyyy!.. şuhalde hadiseye intihar- mı demeli idi? Bundan başka yapılacak iş kalmıyor gibi idi. / Devamı var/