17 Temmuz 1930 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 2

17 Temmuz 1930 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

v -—: 2 — VAKIT 17 Temmuz Türkiye ve iran Taymis gazetesi mühim bir makale neşretti “ Türkler tarafından gösterilen hiddet makul olmakla beraber Türk gazetecilerinin, İran ordusunun 35 bin askerden ibaret olduğunu unuttukları anlaşılıyor,, « Bir tarafın zafı, diğerinin şiddetli tenkitleri ve protestoları dostluğunun muhtel olması sulh ve komşuluk namına hiç arzu edilmez.. Bu ancak üçüncü bir devleti müstefit eder yüzünden Türk - İran Şark vilayetlerimizin bir kıs- mında zuhur eden isyan hareketi ü- zerine (Taymis) gazetesi bir baş- makale yazmıştır. Bu makalede hakiki vaziyete tevafuk etmiyen bazı cihetler olmakla beraber İngi- liz noktai nazarını göstermesi iti- barile çok şayanı dikkattir. Onun için mezkür makaleyi aynen tercü- me ediyoruz: “Türkiye hükümeti, Kürt kabi» lelerile tekrar ciddiyetle meşgul ol- maktadır. Geçen aym sonlarında, Bayezit ve Van'daki hükümet ma- kamatı, İran'dan gelen ve hudut muhafızlarile jandarmalardan mü- teşekkil ince perdeyi geçerek içeri giren çetelerin icrayi şakavet ettik- İerini.. ve Türkiye'de onlara taraf- tar olan Kürtlerin bunlara iltihak! ettiklerini haber vermişti. O za- dır, bu hususta lisanımızda ted- vin edilmiş öyle beş on tane «- ser de yoktur. Öğretenlerde ar- dır. Kn mühim mesele Türkçeye mahsus makinelerde sabit bir klavye tesbit dilmemiş olmasıdır. Bunun yüzünden hiç bir yerde usul ve kavaidine tevfikan dak- tilo öğrenmek kabil (o olamıyor. Meselâ birinci çıkan Mediha H. başka bir klavye önünde adeta ac»mi kalacaktır. Bu klavye hercü ercinin bir an evvel önüne ge- çi.mesini bilhassa alâkadarlardan rica ederiz. Çünkü no yapılırsa yapılsın işin esası bozuktur. Hatta bundan dolayıdır hi müsabakaya 70 - 80 kişi talip olduğu halde istedikleri klavyeyi bulamadıklarından ancak 25 - 30 kişi girebilmiştir. Bu müsabaka bu san'at sülük eden ve ticaret hayatının mü- him elemanlarından olan dakti- loları teşvik gayesile yapılır., Bu müsabakada (birincilikten yedinciye kadar derece kazanan hanımların ne suretle bu muvaf- fakiyeti ihraz ettiklerini gösteren mufassal cetvel (9) inci sayıfa- mızdadır. VAKITın tefrikası; 38 1930 Kürtler Türk arazisine münha- sır olsalardı, Ankara hükümetinin zerre kadar endişe göstermesine kalmazdı. Fakat Türkiye'ye münbasır değildirler. Türkiye Kürtlerinden bir son senelerde, Suriye'nin şimal bataklıklarında tavattun etmişli dir. Bunların bir kısmı Sovyet menistan'ında bulunuyorlar. | kın Musul vilayetinin başlıca se keneşi Kürttür, Fakat Türkiye ha ricinde yaşıyan Kürtlerin en mü him unsuru Şimali garbi İran'da ya: şar. Bunlar, Türk Kürtlerine çok rabrtalarla bağlıdırlar. Tür kiye'den kaçanlar buraya iltica e- der, ve Türkiye ile İran arasında şayanı dikkat gerginlikler vücud getirirler. Şunu da hatırlatmak zımdır ki Türkiye Kürdüstanınm mandanberi bu eşkiyanm akınları!razisi on dokuzuncu asrın ortaları Türkiye, Rusya ve İran hududu.|na kadar münazitin fih idi. Umum! nun birleştiği Ararat havalisinden! harpten sonra bile, sulh konferan bu dağın cenubundan 150 mil me-|sındaki İran murahhaslari, Erzu safede olan mühim İran şehri U-İrum ve Diyarbekir hakkında me rumya'nm garbma kadar imtidatitalip dermeyan etmişlerdi. Bun etti, dan başka, İranlılar, Türk askerle- Haber verildiğine göre bu teca-|rinin ve Rusların umumi harp es vüzlerin rehberleri, 1925 senesin-|nasında Urumya havalisine gird de Şarki Kürdüstan'dan firar eden|lerini unutmamışlardır. Bunlar tü reislerdir. 1925 te Diyarıbekir vel gazetelerinin tenkitlerini Türk hü Harput Kürtlerinin umumi kıyamı|kömetinin, hududu tashih ile | Türk hükümetinin. 70,000 kişilik/ran'daki kürtleri hâkimiyeti altına bir orduyu seferber etmeğe mecbur) almak arzu ettiğine delil telâkki e- eylemişti. iler bir takım ipti-İdebilirler. Türkler tarafından gös- dai muvafi.....'yetlerden sonra mağ-İterilen hiddet makul olmakla be lâp olmuşlar, bunların reisi Şeyhiraber oOTürk Ogazetelerinin Oİ- Sait ile 40 tan fazla diğer rüesa i-İran hükümetinin ordusunun 25 bin dam olunmuşlar, diğerleri İran'a!den fazla olmadığını unuttukları “en kaçmışlardı. Şeyh Saidin başladığı hareket, millt olmaktan ziyade di- ni idi. Ankara'nın yaptığı teced-! dütler köhne fikirli Kürtleri iğ- zap etmişti Fakat isyana iştirak eden Kürt- leri en çok müteessir eden nokti tarikatlerin tatil ve ilgası idi. Kürt- ler arasmda “'pir,, v e”şeyh,, ünva- nile tanılan dini rehberler, azim bir nüfuzu mahalliyi haizdiler. A- rından başka Kürt kabileleri reis- lernn akrabasidirler. Türk hükü- anlaşılıyor. Bu kuvvet Anadolu'- nun takriben iki misli olan bir mem leketin hududunu muhafazaya kü- fi değildir. Kürtler gibi, müsellah bedeviler, O kolaylıkla, zaptedile- mezler. Türkiye ile Rusya arasmdaki dostluğun, İran memleketine kar- 9 fena bir niyet beslediğine zâhip olmağa hiç bir emare bulunama- dığı gibi Kürtlerin Türk toprakla- kerlerinin İran toprağına tecavüz siler tarikatlara mensup lez tecavüz etmelerile Sovyet as- metinin zaferi üzerine Kürtleri türkleştirmek için ciddi teşebbüs- ler vukubuldu. Kürt âilelerinden bin kadarı Garbi Anadolu'ya nak- lolundu. Genç Kürtleri, genç Türk yapmak için, Türk munllimler gön“ derildi. Kürt şehirlerinde teced- dütler tatbik olundu. Bütün bu tedbirlere rağmen, ya- hut bu tedbirlerden ve Türkçülük! propagandasından dolayı. yeni re- jim, Şark vilâyetlerinde yerleşeme- di. Yarı bedevi çobanlar vergi tah- sildarlarından, O propagandacılar- dan, hattâ polislerden kaçmağı bi- liyorlardı. Çeteler memleketin bazı hava- sinde faal idiler. Kürt vilayet- İsrinde dolaşmak istiyen Avrupa- h seyyahların, Türk hükümetin- den gördükleri müşkülat, bu hava- linin Türk matbuatı tarafından id- dia olunduğu derecede teskin edil- mediğini gösteriyordu. üi MUHARRIRI: SELAHATTIN ENİŞ Niyazi Bey, Nihat Naci Beyi kendisine böyle bir evlât hediy. etmesinden çok memnun ve müfte- hirdi. Bir kere bu yüzden hürriye-i tin ilânına kacar Nihat Naci Besi ye istinat ederek ve ! - sından da uğraşmış, birçok delikanlıları ona ilanı aşka,, memur mu etmemiş, neler neler yapmamıştı?.. Fakat soysuz kız, hiç oralı ol- mamış, genç maşuka ve muhibbe- lerin aşkları ona genç âşıkların vi- Ta ;wet alarak o dev." “nuru dide,,İsalinden tatlı gelmişti... si olmuştu.. Şimdi de oğlunun yü) Ruhsar, hafta tatillerinde iki üç zü suyu hürmetine ricali devrin|arkadaşile eve gelir, odasına kapa- “pirayei meclisi,, olarak bulunuyor) nirdı. Orada bir fiskostur giderdi. du. Belli idi ki bu çocuk, istikbali | Ah Ruhsarın arkadaşları güzel açık bir çocuk idi. Ve daha şimdi-)kızlar olsaydı, bari... Hepsi erkek den ismi gibi muvakkar ve muhte-| yapılı gadubet, dik kafalı mah- remdi ve “mahbubu kulüp,, tü... | |luklardı. Gözlerini çevreliyen mor Mebrure Hanım oğlunu sevm©-| haleyle kimse bunlara bir kız diye sine rağmen kızma muğberdi: mexzdi.... Bir genç kızın bir genç kızı sev mesini Mebrure Hanımm kafasılrure Hanım, anahtar deliğinden bir türlü alamıyordu. Ruhsarla arkadaşlarının neler yap- Ruhsarı bu tabiatinden vaz gesltığını seyretmek istemişti de bunu girtmek için Mebrure Hanım az mı!yaptığına bin kere pişman olmuş, Bir gece merak saikasile Meb-! etmeleri arasında hiç bir münase- bet yoktur. i yetini tetkik içini geçen yaz topla nan Türk — İran hudut komisyonu- nun, yeni hâdiseleri tetkik için iç- tima edeceği anlaşılıyor. Bu içtima beklenebilir. o Ya bir tarafın zâfı, yahut diğerininlüzumsuz yere şid- detli tenkitleri veya protestoları i- le Türk — İran dostluğunun muh- tel olması, Orta şarkta sulh ve iyyen arzu edilmez. Türkiye ve İ- ran arasında gerginlik hasıl olma» sı ancak üçüncü bir devleti müste- fit eder. Bugünkü vaziyete göre bu hükümet, ihtilafa düşenler ara- İsında tavassut ederek, nüfuzunu kuvvetlendirmekten memnun olan, ve son zamanlarda Lozan muahe- desindeki Boğazlar itilafnamesine' muhalif bir surette Karadenizdeki donanmasını takviye eden Sovyet hükümet yasr zaradan elle- rini yüzüne kapıyarak kaçmıştı... Mebrure Hanım kızına bir gün nasihat vermeği düşünmüş, fakat nasihat verdiğine, vereceğine na- dim olmuştu. Zira Ruhsar'da kül- lü aybından başka, pabuç kadar da bir dil vardı. Ulu orta annesine: — Babam sana İstanbul'un dört bucağından erkek taşır, sen istedi- ğin âşıklarla yatarsın, Muvakkar! dilediği adamın kolunda gezer... Bunların hiç biri ayip olmaz da be- nim iki arkadaşımla biraz sıkı fıkı oluşum, ahlâksızlık olur, mes'ele o- lur, değil mi?... Kızının, âilenin bütün ayıbını annesinin yüzüne vurmasını Meb- rure Hanım mektebe, tahsile atfe- derken Ruhsara bu sözleri söyle- İten müesşsirin doğrudan doğruya i hali, kendi sui terbiyesi, Pezevenk bir babadan, orospu bir anadan, cinseyn rabıtalarında fail bir kızdan ve meful bir oğul- Bu hudut hâdiselerinin mesuli-| Telgrat haberleri YE ran topraklarında emniyet kalmadımı? Anadolu ajansı dün şu tel- 5| grafı tebliğ etmiştir: iskenderiye Askerle ahali çarpıst, 17 Kisi öldü, 130 kişi yaralı İskenderiye, 15 (A.A) — Bu- “ rada ahali ile asker arasında le ime i gayet şiddetli müsademeler ol gelmediğinden ( Bayazıt ) dan $| muştur. Kıyam eden ahaliden iran)a gönderilen posta Ba- Ujkişi ölmüş, 139 kişi yaralanmış- anıta ) avdet etmiştir tır. Yüksek rütbeli iki polis ami- ? Bu telgraf gerek bizim ve $| ti ile asker ve polisten bir çok gerek iranın dahili vaziyeti kimseler de yaralanmıştır. Sükün : noktai nazarından şayan dik- iade edilmiş gibidir. Vaziyete kattir. (Ağrı dağı) nin tepele- hâkim olan Mısır kıtaatı İngiliz inden maada şark vilâyetleri- kıtaatından muavenet talep et- miştir. mizin her tarafında olduğu gibi (Bayazıt) vilâyeti dabilin- Kahire, 16 (A.A) — Dün İs- de de tamamen asayiş avdet kenderiyede vukua gelen arbe- deler esnasında 2 avrupalı telef etmiş bulunduğundan mutat e. olan posta (Bayazıt) dan iran olmuş ve iki avrupalı da yara- lanmıştır. hududuna gitmektedir. Fakat 4 yukarıki telgraftan anlaşıldı- “Elehram,, gazetesine nazi- ran bükümet, “Elbelag, “Kev- ğına göre son defa gönderilen postayı almak için iran dahi- akibüşşark,, ve “Elyevm, gaze- etelerini$ tatil Oetmeğe karar indea postacı gelmemiştir. Onun için ( Bayazıt) dan pos- vermiştir. Bu 3 gazete Veft fır- tayı götüren Türk postac kasını naşiri efkârıdır. bir müddet hudutta bekledik- ten sonra geriye dönmüş, tek- rar (Bayant)a gelmiştir. Acaba (iran) dahilinden her vakit gelen postacı bu defa niçin: gelmemiştir ? Bunun için ilk hatıra gelen sebep iranın garp hudutlarında kâfi derece- | j de emniyet ve asayiş bulun- İ | i yg yy yy Ticaret odasında: Bir broşür Ticaret odası Fransızca ve ingilizce bir broşür çıkaracak Ticaret odası riyaset divanı İ dün sabah toplanmış, İngilizce ve Fransızca olmak üzere bir broşür neşrine karar vermiştir. Bu broşür Türkiyenin mühim ihracat (şehirlerindeki (ihracat tüccarlarınm isim ve adreslerini ihracat oemtiamızı ve bunlar hakkında mufassal malümat ve Türkiyenin harici iktısadiyâtina ait malümati ihtiva edecektir. | Broşür bütün dünya ticaret İ odalarına, iktısadive mali mües- maması olabilir, ihtimal ki iran hududu dahilindeki o müsellâh aşiretler ve hudut çeteleri iran postacısını vurmuştur. Yahut ostacı vaziyetin karışıklığın yi karlar disi” İşte yalnız bu hadise bile şarktaki eşkıya O yuvalarının temizlenmemesi - Türkiye için B nekadar mühim ise iran içinde ? ondan belki daha mühim oldu- 3 $ Zunu, bu itibar ile iran hükü- 3 : a yy gg yy yg metinin bu hususta Türkiye ile teşriki mesai etmesi lâzım gel- w Türk hissiyatını tatmin etmesili komşuluk menafii namına, Kati dan mürekkep olan Niyazi Bey ai- sese ve ticaretanelere meccanen gönderilecektir. — li £ i diğini gösterir. f yy yy gyo, Yunanlı Mihal Kaçakçılık yaparken yakalandı İzmir, 16 (Vakıt) — Kuşada- sı sahillerinde tutulan Yunanlı Mihale ait motörde üç çuval kaçak cıgara kâğıdı ile bazı eş- ya yakalandı. Temdit edildi Ankara 16 (Telefon) — İs- veçle akdedilip müddeti hitam bulan muvakkat ticaret muahe- desi temdit edilmiştir. Gümrükte, Çimento torbaları Kâğıt olursa daha fazla gümrük mü alınır? Norveçin Portlant çimentolar eskiden çuval içinde gelmekte idi. Son birkaç (o aydanberi kâ- ğıttan torbalar içinde gelmekte- dir. Gümrük idaresi kâğıt tor- balardan pek fazla resim alma- ğa başlamıştır. Bu vaziyet üze- rine ticaret odasının hakem- liğine müracaat edilmiştir. lesi, soyu, sopu, aslı, şeceresi işte böyle müstesna, necip bir aile idi... açlığın tevlit ettiği akibetler, cemi» Semtin şen konak diye tanıdığı|Yetin içtimai nizamı, ahlâki bünye- bu evin iç yüzü Rüştü için bütün a-|sini sarsmıştı. Bu netice elle tu- yıplarile, yüzler kızartan mesavisile|tulacak kadar ayân ve vazıhtı... malümdu. Kaç geceler, oradan ge- Sonra bu kâfi gelmiyormuş gi- cenin geç saatlerinde, ayakta du-/bi eme e rk mi ramıyacak kadar sarhoş, karılı er-|yetmiş iki milletin memerri hali- kekli kafilelerin Skliriiiğ hâttajni almıştı. Şehrin bir Bâbil kule- bunlar içinde nim üryan denecekisinden farkı yoktu. Beş kıt'anmn vaziyette bir takım kadınların bu-|sekenesi İstanbul'da, yakyana, © lunduğunu görmüştü... muz omuza geziyordu. Afrika nın Her defasında bu bedmest sü-| vabti sahalardan getirilmiş may» rünün kapı önünde otomobile bi-|mun suratlı, kara yüzlü, pide dır nişlerini, kalbi dişleri arasında ol- daklı Negrolarm yanlarında serv- duğu halde seyretmiş, bunlar ara- endam, Fe yedi elâ gözlü, Ie sında karısının bulunması ihtimaj)tâlyan 79 v iy tesadüf olumu ir heal kay A ir nl vüs'atile açıldığını hissetmiş- yeli bi Rl Sez oeğti.. tile 3 Dünyada siye nülekel BEYLİ kıyafetteki insahlarile bir ma- deki eğ yk lâmdan bir meçhule doğru akıyor- Giderken terkettiği İstanbulla, ei Şehir, adım Başında ağıl bugün belstiğ olduğu se mütareke mi? barlarile, kafeşantanlarile, a- devrinin İstanbulu arasında o ka-)lüfteler mecmar evlerle omuaz- dar müthiş ve gözler karartıcı bir)zam ve vâsi bir umuhune halini al- fark göze çarpıyordu ki kafası DEE iki İstanbulu mukayese ettiği za- ( Bitmedi )

Bu sayıdan diğer sayfalar: