——4 — VAK'T. 11 Temmuz 1936 WAR İlnsoliisiiili makula makalesi (/Emanetdeğil, ei VAKITın dünkü haftalık ilâ- vesinde İtalya başvekili M. Mu- solininin bir makalesi vardı. Bu makale Fransız başvekili M. Briyan tarafından bütün Avrupa devletlerine teklif edilen Avrı- pa ittihadı hakkında Italya baş- vekilinin noktai nazarmı havi olması hasebile hususi bir kıy- meti haizdir. Bunun için VAKIT aynen bu makaleyi (o tercüme ederek okuyucularına takdim etmeği faydalı bulmuştur. M. Musolini hali hazırda Av- rupa devletleri arasında her hangi bir ittihat temini mümkün olamıyacağı fikrindedir. Maka- lesinde bu fikrini teyit için bir çok deliller göstermiştir. Fakat bu makalenin asıl mühim nok- tası Fransa ile İtalya #rasında mevcut siyaset ihtilâfınn ruhu- nu ifade eden son fıkralarıdır. M. Musolini burada şöyle di- yor: « Avrupa süratle bir sulh ve salâh devresine intikal etmek ihtiyacını şiddetle duyuyor, Hal- buki bugünkü ademi mernuni“ yetler, fenalıklar, haksızlıklar ber hangi bir Avrupa ittihadına manidir. Bütün Avrupa devlet- leri arasında müşterek gayeler yapabilmek için daha evvel mevcut muahadeleri ciddi ve samimi -sürette yeniden tetkik etmek lâzımdır. Harpten mu- zaffer çıkan bazı milletler mu- zafferiyetin kendilerine getirdiği şey ile iktifa edemezler. Şu hal de sulh ve sükünun temininden ..Memiskette Vukuat letleri arasındaki münasebata esas teşkil eden muahadeleri bir daha gözden geçirmek lâ- zım gelir.» Italya baş vekili Mösyö (Mu- #olini, iktidar mevkiine geçtiği gündenberi (Versây) muahade- sinin tesis ettiği statukodan merminin görünmemiştir. Fakat şimdiye kadar âdemi mernnuni- yetinin esbabını bu kadar açık sürette ifade eliemişti. Görü“ müyor ki artık italya ile Fransa arasında tebartiz eden siyaset karşısında söz söylerken Italya başvekili hiç bir diplomasi te- kayyüde Pre Ün ihtiyacını Vakıa M. (Musolini) huahede- lerini tadilinden bahsederken yal- nız bârpten muzaffer çiksış milletler namına memnuniyetsiz- lik gösteriyor. Bu suretle sadece İtalyanın tetmini lüzumunu kaste- det gibi görünüyor. Fakat sulh muahedeleri bir kere tadil için müzâkerat masası Üzerine ko- nursa tabii özdmen bunün ten- zimine iştirak eden devletlerin hepsi toplanacaktır. Bu süretle Alamanlar, Macarlar gibi mağ- Vip sınıfmda bulunan milletlerde ortaya (o çıkacaktır. Binaenaley hesabıma tadilât yapabil mek için bunların her birinede ayrı ayrı tavizat vermek İâzim gelecektir. Nitekim arasıra italyan başve- kili ile hariciye nazırının bu dev- letlerin de tatmini lehinde sözler söylemiştir. Bu itibarla M. (Mu- solini)nin açtığı dava yalnız bir İtalyan meselesi değil, hali hazır- da Avrüpada kendilerini mazur gören bütün devletlerin mesele- sidir. Şu vaziyete Göre bugün Av- Ge bir gazete, li- man şirketinin bir ema- net olacağını yazıyordu. Bir, iki gün sonra başka bir gazete Şehremanetinin liman şirketini eline almak istediğini haber ver- di. O halde, birinci haberde ufak bir lâhika eksikliği varmış: “Liman şirketi emanet ola- cak !,, değilmiş; (“Liman şir- keti Emanetin,, olacakmış. * Bir havuz e. H'üğün ğe ği ne dir, Hs oan oturmağı se- verim. Bu sevgi, arada bir, beni şair Nedimin oturmuş olduğu semte sürükler ve orada muay- yen bir bahçenin havuzu başın- da bana bir kaç saat geçirtir. Bu havuzun üzerimdeki tesiri okadar mütbiş ki burada kulla- nılan çatalların bayağılığını fiat- ların -kaderin müsaadesile- hayli yüksek oluşunu bile unutturuyor. Eski ve yeni müşahedelerime İinânmâk lâzim gelirse, bü havuz bâşınin tesiri yalnız benim Üze- rimde görülmüyor. Geçen sene bir akşam gare- tesinin pek asri olan baş mu- harriri orada bir şarkı gibiiçer- di. Bu sene de, kötasının üzeri- ne hayalen asma köprü kurmayı düşündüğü bu havüz başında Gayya şairesi hiç yapmadığı bir işi yapıyor, cigara içiyordu. Topla İğne Bor kazası mıntakacnda yolcülari 40 yan dört kişi adliyeye verilmiştir. © Kastamonunun © İbrahimli köyünde Hasan kansı Şerifeyi öldüren bir kiş! adliyeye verilmiştir. Bayburdun Niv köyünden | Bayrım oğlu Ferhadı ağır surette yaralıyan bir kişi adliyeye verilmiştir. Baybürdun Kurmaz köylüden iki ki. fi biribirini ağır surette yaraldtışlardır. Arişebirin Döğunhiser #ahtvesinde bir kadını öldüren iki kişi adilyeye veril- miştir. Mihaliççik Kazası hapisanesinden bir kişi kaçmıştır. Takip ediliyor. Köprü kazasının Cedit mahallesinden Mehmet oğlu Ahmedi öldüren bir kişi ddliyeye verilmişut. Köprisün Oruç köyünden İbeihim Saidi öldüren bir kişi adliyeye ve- öprünün Halilbaba köyünden Flü- seyin oğlu Şabanı ağır sirette yaralıyan bir kişi sdliyere verilmiştir. MENEMEN üaKEEKEMAR Ere, rupada mevcut olan milletler ve memleketler ikiye (ayrılabilir: Harbi umumi neticesinde akt- olunan Omuahödeletin tadilite taraftar olanlanlar ile bunâ mu- halıf bulunan devletler. Muahedelerin tödilini isteyen- lerin başına İtalya geçmiştir. Tabii Macaristan ve Almanya gibi ayni dert ile feryad eden diğer devletler önun etrafına toplanacaklardır. Buna mukabil Fransa da Çeko Islövakya, Yo- goslavya ve Romanya gibi peyk- leri ile beraber omünhedelerin tadilini isteyen devletler man- zümesine Karşı vaziyet alacaklar- dır. binaenaleyh yavaş yavaş bu iki devletler manzumesi arasındaki munasebatın cereyanı Âvrupa si- |dürtmek üzere kendilerini yaseti umumiyesinin mihverini teşkil edecektir. Mehmet Asım Mem e CENNET FEDAYİLERİ ——. ES Yezen: Ömer Kısa EEE Muhafızlarım mı beni vurâcak ? Salâhattin Haldun ile Zeydunun göstermiş oldukları cesareti fevkalâde takdir etti —öğ - Fedayilerin ikisi ölmüş, ikisi yaralanarak çekilmişti Geride kalan dört fedayi iki kardeşin üzerine atıldıkları zaman diş kapı yıkılmış, muhafızlar içeri dılmışlardı. Bir lahza sonra bunla- rın İ$i bitmiş, ikisi esir edilmiş, ikiside maktul düşmüşlerdi. Sul- tanın odası da açılmış, Selâhat- tin gecelik elbiselerile dışan fırlamış muhafızlarından bir ka- çının maktal düştüğünü görerek hayret etmiş ve bunun sebebini sormuşlu. Haldun cevap verdi; — Bunlar sizi öldürmek is- tiyorlardı, mani olduk. —Muhafızlarım mi beni öldür- mek istiyorlardı. Buna inanas mam. — Hayır, (o bunlar muhafız değil, bunlar muhafız elbisesi giymiş fedayi.. çe'rmiğ, »İ keşfettiklerini sormuştu. Hâldun tereddüt etmeden ân- a — Bunu bize Mesrüre haber vardi, Biz de ona göre tedbir allık, — Niçin bana haber verme- diri < Çünkü pek emin değildik. Övün işin size asli çıkmıyddik bir şey habar vermek istemedik. Bundan başka Sinanın fedayile- rinlen sekizine karşı duracağı- mıza emin bulunuyorduk. — Size çok teşekkür ederim. Fakat bâna haber verseydiniz daha iyi olurdu. o esrârs keğlerin 'zi mağlüp etmeleri çok mümkündü. o hali bu. Hiç umulmaz bir şey olur ve bu yüzden sizin gibi kıy metli insanlar zayi olut. Ben si- zin yüksek kalıramanlığınızı taks dir ediyor ve hayatımı size med yum olduğumu itiraf ediyorum. Selâhattin bu sözleri söyle dikten sonra iki genei, kücâk- İiyarak alınlarından öpmüş, ve istirahat etmelerini emretmişti. Haldun ile kardeşi odalarına döndükleri ozaman kendilerini müâyene etmiş, bir kaç yerle rinden yarali olmakla beraber bunların ehemmiyeti haiz olmâ- diğını görmüşler, yatalarini te mizledikten sonra rahat rahat üyumuşlardı. Ertesi gün esir düşen feda- yiler istievap ödilişler bunlar Şeyhul Cebelin Selâhettini öl rder- diğini, Selâhattini öldürdükten sonra Haldun ile Zeydunu öl le mükellef olduklarını itiraf et- mişler, bunlar idama mahküm olmuşlar, ondan sonra bütün şehir taharri olunarak şöpbeli şahıslar tevkif olunmuş, bunların — vin bii aldilar. irer birer er- Mi Bu Bu tedbirler neticesi olarak estarkeşler Şeyhihin göşü yılmış bu taraflara taarrurdan bir müd- det için vaz geçmeyi münasip görmüştü. Bu hadisenin bertara fedilme- sinden itibaren iki kardeşin saray- daki makamı ve itiban yüksel“ miş, Sultan Salâbattin oylara bir çok hediyeler, göndermiş, unvanlar — tevcih elmiş, ve onları memüuh etrek için elinden gelen her çeyi yap- müiştu. Sultan bununla da iktifi etmiyerek iki kardışi hüsüsi sörette huyunma davt «5 onların son ve en büyik ©“ lini de tahx'-kuk ettirmek İstemi onlara şu <“zleri söylemiştir: —Evlâtlarız! «'z Melike ile ev- lenmeğe en lâyık gençlersiniz. taşınmız ve onu benden isteyiniz. Ben de onunla istişare &dip cvep vereyim, Haldun bu sözün cevâbini kard bıraktı. Zeydun tered- e Seker va — Zatı ulyamıza evvelce de ona hizmet, diğerinn vazifesi onu tai Manasile hemşire tanır maktır. Binaenaleyh zatı ulyanız fikrini ediniz 2 istimzaç ettiriniz. Onun- zirhikh dalaşılıyordu. Zeydunun bu sözlerine sultan şu şekilde mukabele etmişti: — Ben Melike sultanla gö- rüştüm, hakkınızda ki fikrini an- lamak istedim. Bana sarih bir şey söylemedi. Bunun üzerine teyzelerindeh (o birini bu işle tavzif ettim. O da bir şey anla- mAâğa muvaffak olamadı, Bütün aldığımız cevap henüz böyle bir kararım zamanı hulül etmediğidir. Melikö sultana göre bütün mil let cihat için hazırlamıyorken ve sizin gibi kahramanlardan bu mücahede esnasmda büyük istifadeler temin etmek müm- künken böyle işlerle meşgul ol- mak reva değildir. Acaba siz de onun fikrinde misiniz. Sizde bu büyük mücahede de bize yar- dıma bazırmısığız.. İki kardeş birden cevap ver- diler. — Hazırız. — O hâlde size gâyet mühim bir vazife vereceğim.. En tehli- keli işi size ayırdım. Siz bura- dan aynlarak Frenklerin arası- na girecek ve bize oradan yâr- dım rağ Bunu yapmağa bazit mu Gene ii Lüklaş birden cevap verdiler: — Hazriz.. dürmekle ve Melikeyi götürmek: | Sultan iki kardeşe vereceği SUN “SEYAHAT Sokaklarımız gire: gün evvel yol mi vermiştim, dün b bir sel yatağından farksız * dede çamurlara bulandım. yolun gürel bir ismi var, * hetiye caddesi diyorlar. Vak bü sökaktan geğeh insan; van ve ârabâyla otomobil d& lece başka boyalara boyanıfı Geçende poytağlı bir gün yah giymeklâzım gelmişti. Ti vay yoluna inineiye kadat kı jaketim tahint bir retik lamış ve biçsre melonum farda bir kavuna dönmüştü kâağımızm bu tıldımli bali eşe dosta bahsedecek old Mağer bu marifet yalniz semte mahsus bir şey değil İstanbulun hemen her se: bu muciğeli varlığı görmek künmüş. Gerçekten bu böyledir. bu yıllardır, bir tek taşı miyen sokakta çukurlara mak, lastiklerimi çamurlar kâybetmimek için bit & gibi sektiğimi şimdi adı acı trliyorum. Bereket herkes şekilde hareket ediyor ve cürcuna içide işin çirkin Tünçlüğü (farkediliyor. o Yo yabanci bir göz, Bürasını ? yazıldığını aklma .g sik soytarılayına ze BiP şe diye bellerdi. “a sokak yağmur me rinde tam bir coğrafya serğ” dir. Sular dört taraftan etti mi yer yer göller, nehi adalar krnziii boği beliri. Bari oldu Meşe su hn "ü tarafına yapılırık mektep l tatbiko* sahası diye eril Madarahi yol a e . S3 mazsa vtcudundan bu istifade edilse... Yazdı'larım biraz şakaya b