istanbulda 10,000 di lenci var! Her yakalananın üstünde yüzlerce lira para çıkıyor Bunlardan hemen hepsinin halkı aldatarak kendilerini malül gösterdikleri anlaşılmıştır i Yal üstündeki dilenci, iri Şehrimizdeki & sakiz e lanmasına devam edil, i Dilencileri toplıyan ey zabıtai belediye memurları dün emanet muavini Hamit Beyi ziyaret . ederek mesaileri hak- ai o vermişlerdir. Hamit y memurlara i i vermiştir. İki Sıhhiye Kezer toplanan dilencileri Darülaceze- ye. taşmaktadır. Kamyonetlerin üçe iblâğı düşünülmektedir. Piyer caddelerde sıra sıra Ba unan dilencilere artık es- gibi tesadüf edilmemektedir. emu; görünce kaçanlarla ında dilenenlerin de cilerin top- > dir. Yapılan tahkikat neticesinde İstanbulda 10000 dilenci mev- cut olduğu ve bunların dilenci- / liği kendilerine meslek ittihaz , ettikleri anlaşılmıştır. Geçen se- ne zarfında 3500 dilenci yaka- lanmış, kısmen darülâcezeye ve kısmen memleketlerine gönderil- mişlerdir. Haziran ayında ise yakalananlar 300 ü geçmiştir. Bir kısım dilencilerin “bilhassa para kazanmak için Istanbula Anadoludan geldikleri anlaşıl- mıştır. oBunlar (o yakalandıkça memleketlerine — sevkedilmekte- dir. Birçok genç ve sağlam adam larm ayaklarına eski bezler sa- rarak, koltuklarına ikişer dey- nek alarak kendilerine malül süsü verdikleri meydana çıkarıl- mıştır. Sokaklarda herkesin acı- yarak para verdiği bu adamla- rip kazançlarının da külliyetli ol duğu anlaşılmıştır. Köprü üstün- de ve Beyoğlunda dilenenlerin günde vasati kazançları on lira- cilerin hemen hepsinin üzerinde 500 - 1500 liraya yakın para bu- lunmuştur. Anadoludan gelenlerin kazanç- larını kısım kısım memleketleri- ne gönderdikleri, Istanbullu di- lencilerin ise faize verdikleri tesbit. edilmiştir, Papas efendiler, kendinize gelin ! €neri gene siyasetle uğraş- miya bırakmayız Aydın metrengli, telerind polidi(!)nin rum gaze- Rum parki çıkan bir makalesi ti ç altında ipka edildiği RA e Lozan muahedesi mucibince gi. yasi ve dünyevi hususatia iştigal den memnu olan patrikane yal- nız din işlerile meşgul olacaktır. Halbuki, son günlerde Fener patrikanesi erkânından ye sinot meclisi azasından Aydın metro. polid.Yenadiyos efendinin Anek, sartitos gazetesinde siyasi maka. leler neşrettiğini görüyoruz. Bu metropolit kendi imzasile mez. kür gazetede neşrettiği başma- kalede Rum mekteplerinin vazi- yeti hazırasının Lozan muahede- si ahkâmına muhalif olduğunu iddia ediyor. Metropolit Yenadiyos ef. nin iki sütunu geçen bu uzun maka- lesinde Lozan mushadesi ahkâ- mına muhalif olarak bulduğu şey- ler, gülünecek derecede gariptir; eselâ maarif idaresi, mütevel- ileri tanımıyarak her mektepte | birer müdürü mes'ul bulunmasını istiyor ve bazı maarif müfet- tişleri de sınıflarda ayin yapılma- Sıra müsaade etmiyorlarmış ve bu hal Lozan muahedesine muga- yirmiş, Rum metropolitlerin muahaza- ları bunlardır. Buradaki rum mektepleri muallimleri o bizzat rumlar tarafından inha edildiği halde Garbi Trakyada türk mek- ş | selenin kendi sıfatı ruhaniyesi | teplerine törklükle hiç alakası | olmıyan firari çerkeslerden yöz- elliliklerden yunan hükümeti tarafandan muallim tayin edil diklerini bu metropolide hatırlat- mak bile lüzumsuzdur. ç Yalnız Yenadyos Ef. ye din işlerile alâkası olmıyan bu me- ve Patrikanenin Lozan muahe* desinde tespit ve tayin edilmiş vaziyetle kabili telif olmadığını hatırlatmak isteriz. Anadoluda yı bulmaktadır. Yakalanan dilen- | | İhsan Söai B. i Yarın hareket ediyor Dr. Ihsan Sami B. 20 temmuzda Pariste birinci beynelmilel mikrobiyoloji kongre- sinin toplanacağını ve bakte- riyolog Dr. Ihsan Sami Beyin de bu kongreye şahsen davet edil- diğini yazmıştık. Kongre 25 temmuza kadar devam edecek, üç faaliye şubesi üzerinde çalı- şacaktır. Bunlar tıbbi ve hayati mikrobiyoloji, serom, nebatat ve tufeyliyat şubeleridir. Bundan başka frengi, verem, bakteriyoloji, biyoloji, sari hum- ma, ve saire hakkında mütead- dit konferanslar verilecektir. Kongreye Oher memleketin beynelmilel şöhreti ha'z kıymetli ilim adamları davet edilmiştir. Memleketimizden çağırılan Dr. İhsan Sami B. yarın Parise ha- reket edecektir. Yerli mallar sergisi için ME Yi ni Heyet içtima halinde Yerli mallar sergisi heyeti dün ticaret odası murahhaslarının iştirakile Sanayi birliğinde top- lanarak sergi talimatnamesini gözden geçirmiştir. Rum kalmadığı halde fuzuli larak OAydın ometropolidi na- mını taşıyan (o Yenadyos efen- di Lozan muahedesinin ekal- liyetler hakiındaki (Omaddeleri yerine Fener patrikhanesine ait maddeyi tetkik etse daha doğru bir harekette bulunmuş olur, Her halde biz rum metrepolidinin bu makalesinde Fener patrikha- nesinin tekrar siyasetle uğraş- mağa matuf bir temayülünü se- zer gibi oliyoruz. Fakat şuna emin olmak icap eder ki hükü- metin böyle bir teşebbüse mü- saade etmesine imkân ve ihtimal yoktur. Ezcümle şehrimizde münteşir rumca (— “ Apoyevmatini,, o ve “Hronika,, gazeteleri de Yenad- yosun bü makalesini patrikhane- nin bugünkü “vaziyetile kabili telif görmemişler ve tenkit et- mişlerdir. Rum ruhanilerinin bu çığırtkanlıkları tekerrür ' ederse buna karşı alınacak tedbirler sarihtir. | rrirleri Y a » m 3 — VAKIT 10 Temmuz 1930 — . Her kelimes'ne bir şilin alan muharrir Şarlok Holrnes mübdui nasil j yaşadı, nasıl yazdı ? Konan Doyel seksen seneden fazla yaşamış, yazı yazdığı müddetçe «n yüksek ücret almış bir romancıdır Dünkü telgraflar, İngilterenin en meşhur muharrirlerinden Ser Artör Konan Doyelin vefat etti- gini bildiriyordu. İngiliz muha- içinde, Konan Doyel kadar bütün dünyada şöhret kazanmış olanlar azdır. Her memlekette, genç ihtiyar, erkek kadın tarafından okunan Konan Doyelin şöhreti, ölümünden sonra da devam edecek, geçmiş nesil- ler gibi gelecek nesiller de onu okuyacaklardır. Konan Doyel 1859 senesinde doğduğuna göre seksen seneden fazla yaşamıştır. Konan Doyel, (o Almanyanın Stonihurst mektebinde ve Eden- bire darülfünununda tahsil göre- rek doktorlukla neşet etmiş ve 1882 den 1890 senesine kadar tababet ile meşgul olmuştur. Konan Doyel tababet ile iştiğali arasında birkaç roman da yazmış, bunların rağbet gör- mesi Üzerine tababeti bıraka- rak hayatını edebiyata hasret- miştir. 1890 dan itibaren Konan Doyel eser yazmak ve neşretmekle meşgul olmuş, kırk senelik mü- temadi sâyinin mahsulü olarak büyük bir kütüpane vücuda getirmiştir. Bu kitapların yalınız isimlerini saymak, mühim bir yer işgal eder. Bu eserler içinde bilbassa Şarlok Holmesin mace- raları üzerinde tevakkuf etmek icap eder. Konan Doyel Şarlok Holmesin ilk macerasını 1892 de yazmış, eser intişarını müteakip büyük bir merakla okunmuş, bu merak nesilden nesle sirayet ederek mütemadiyen O basılmış Konan Doyel Halk Konan Doyelin bu eser- lerine tehalük gösterdiğinden gazete ve mecmua sahipleri onun eserlerini en yüksek ücretle ak mış, hatta onun her kelimesine bir şilin verdikleri olmuştur. Bu sayede Konan Doyel, İn- giliz muharrirlerinin en zengin lerinden biri olmuş ve birçok | bayırlı işlere iştirake imkân bul- muştu. z Konan Doyel, 1896 senesinde Sudana giderek İngiliz gazete- lerine muhabirlik etmiş, Boer | muharebesinde askerlik etmiş ve doktor olarak çalışmış, 1902 kendisine sörlük ünvanı edilmişti. ş Muhafazakârlar iki kere Konan Doyeli namzet göstererek onun parlâmentoya (ogirmesini temin etmek istemişlerse de, muvaffak olamamışlar, halk ona karşı azim bir muhabbet göstermekle bera- | ber kendisini meb'usluğa intihap İN 528 ve sahibine mühim bir servet | etmemiştir. 4 temin etmiştir. Konan Doyel, Umumi harpte oğullarından g Şarlok Holmes vadisini bütün | birini muharebede kaybeden ömründe © bırakmamış, İngiliz | Konan Doyel, ispirtizme ile mecmualarına ve gazetelerine | alâkadar olmuş, bununla pek fazla iştizal etmiş ve bu mez- ( Lâtfen sayıfayı çeviriniz ) Şoförler toplandılar Şehremanetinden fena halde şikâvet ediyorlar bu vadide tefrikalar ve hikâyeler yazmakta devam etmiştir. Şehrimiz şoförler cemiyeti azası dün gece onda Beyoğlu Halk fırkası salonunda toplanarak idare heyeti namzetlerini tesbit etmiş: ler, sonra da ihzari mahiyette görüşmüşlerdir. Şoförler bu arad bilhassa Şehremanetinden bir hayli şıkâyetler etmişler, para c larının keyfi alındığını söylemişler, kasketlere numara konm hakkındaki emir için de: “ Biz damgalı damızlık koyun muyuz ?, diye hararetle söylenmişlerdir. y Içtima, bütün bu şikâyetlerin âli makamlara bildirilmesi kara- rile nihayet bulmuştur "gi #