( Ustarafi 1 inci sayılamızda | meşgul köylüleri silâhla tehdit edilerek hükümete karşı itaatsız- liğe ve isyana icbar edilmektedir. Bu suretle ölüm tehdidi altında isyana tahrik edilmiş köylüler şakilerden kurtulmak için Türk karakollarına iltica etmektedir. Vakıa daha evvel şark hudut- larımıza tecavüz eden eşkıyanın İran topraklarında techiz ve tes- lih edildiklerini biliyorduk, Fakat bu techiz ve teslih meselesinde İran hükümetinin doğrudan doğ- ruya mes'ul bir vaziyette bulu- nabileceğini tahmin etmiyorduk, İran hükümetinin garp mıntaka- larındaki oşiretler üzerine hâkim olamadığını, aralarda silâhlanıp hudutlarımızı tecavüz eden eşki- yanın da İran hükümetinin irade ve iktidarı haricinde vuku bul- duğunu zannediyorduk. Halbuki (Anadolu Ajansı) nın hususi muhabirinden aldığı ma- lâmat bu zannı esasından değiş- tirmiştir. Şark hudutlarımıza te- cavüz eden eşkiyayı açıktan açı- — ğa İranlıların teslih ettikleri ve erzak ve cephane gönderdikleri tesbit ve tahkik olunmuştur. Ay- © mi zamanda şimdiye kadar şark » hudutlarımızda arasıra çapulcu- luk yapan eşkiyanın bu defa — köylüleri isyana icbar etmek gibi fanliyet tarzın değiştirdiği de anlaşılmıştır. Şu halde bu mes'ele alelâde bir şekavet meselesi olmaktan çıkıyor demektir. Meselenin ma- “ hiyeti Iran devleti ile Türkiye cümhuriyetinin en esaslı münase- © batına teallik etmektedir. ran hükümeti Türkiyeye dost mıdır, ie” mıdır? Bu cihet her - şeyden evvel tayin edilmek lâ- zmdır. Meselenin bu günkü man- zârasına göre İran hükümetinin tarzı hareketini dostane telâkki © etmek mümkün değildir. Hükümetimizin teşebbüsü Ankara, 4 (Telefon) — Ağrı — da sıkacak. Suyunu çıkaracak. ç Fakat aceba bu tertipler tatbik ” a zaman gös- diki halde bütün bu tertip- ler, bütün bu oyunlar hep perde arkasındadır. Bir gün perde açı- — lacak, Cambazlar ortaya çıkacak. © Dünya siyaset sahnesinde misli miş oyunlar oynanacak, ipa asıl o vakit kimin daha ma- ol me; meye duğu meydana çı- 7 En o Halk, bu gürültü üzerine — derhal orada bir çember teşkil etmişt . © — Kaptanın bütün semtte belâlı bir şöhreti vardı, Dönük gözlerile . kendisini ihata eden kalabalığa - dikdik bakmakta idi. Ve sonra unf ve huşunetle elindeki bayrağı yırtarak tiyatro © sahibine heber yolladığı ada- mın suratına attı ve: © —Söyle ustan olacak herife... © Diye bağırdı.. Eğer gidip beni efendilerine | şikâyet O etmezse dünyanın en alçak adamıdır. Adresimi istiyorsa Mahmedin meybanesine “Kaptan, diye sorabilir. Ve sonra kendisini ihate eden çemberi ağır ağır yardı. Çem- ik a ği EE Ka MKE ma a AM MUHARRIRI: SELAHATTİN ENİS İran bize dost mu, dümman m? | dağı hadisesi üzerine ine hükümeti miz Hariciye Vekâleti vasıtasile Iran nezdinde bazı teşebbüsatta bulunmaktadır. Hükümet bilhassa şarkta se nelerden beri devam eden hudut soygunculuklarına (memleketin asayişi noktasından kat'i bir ni- bayet verilmesi azmindedir. Mem- leketin her tarafında emniyeti kaldıracak bir hareket olmadığı halde şark hududumuzun zamani zaman böyle hadiselere sahne olması, en fazla hudut vaziyeti nin soygunculara müsait olma- sından ileri gelmektedir. Bu gibi hadiselerde diğer komşu devlet- lerin gösterdikleri hassasiyetle temin edilen süküna mukabil İran hududunda bu vaziyetin husule gelmesi esbabi İran hüü- metinin bu şakileri tenkil edeme- diği, veyahut müsamahalar gös- terdiği kanaatini teyit etmek- tedir. Hükümet İran hükümetine mü- tekabil tedbirler teklif etmekte ve komşuluk münasebetlerine müsteniden bu hususta azami hüsnüniyet gösterileceğini ümit eylemektedir. Hududun tanzimi meselesi bu | teklif o dahilindedir. Bu, daha ziyade hadiselerin tekerrürü ih- timaline matuf bulunmaktadır. Adetleri 600 kadar olan bu soyguncular hali hazırda kuv- vetlerimiz (o tarafından şiddetle tenkil olunmakta, imha edilmek» te ve dağıtılmaktadır, — — İtalya kıralı Şehrimize geleceği hakkında resmi malü- mat yok Refiklerimizden birisi dünkü nüshasında İtalya kıralı Viktor Emanuel Hz. lerinin yeni Ro- manya kıralının taç giyme me- rasiminde bulunmak üzere Sa- voia yatile Romanyaya gideceği- ni, geçerken İstanbul sularında bir müddet duracağını yazmıştı. Bu haber etrafında selâhiyettar mahafilde tahkikat yaptık. Bu tahkikat neticesinde öğrendiği- mize göre bu meseleye dair şeh- rimizdeki İtalyan makamatma hiç bir iş'arda bulunulmamıştır. İtizar Selim Sırı B. in beden terbiyesi hak- kındaki mühim bir makslesi münderi- catımızın çokluğuna binaön yarınki sayı- mızda neşredilece kt ir, VAKIT ın tefrikası: 28 UM MAHALLE o Telgraflar. Sabık mulariplere TN Amerika Refsicümhuru mâ- him bir kanun lâyihası imzaladı Vaşingion, # (A.A.) — M. Hover, büvük harpten beri sivil havana bir türlü maişstlerini temine muvaffak ola- mamış olan sabık muhariplere 12-40 dolar tuhsisan şehriye bağlıyan kanun lâvihasını dün akşam imzu etmiştir. Ayan meclisi, beyaz sarayın kânon lâyihasına kargı veto hakkını Istimal etmek tehdidi muvacehesinde Dü babtaki mubalefet- kârane hareketinden vazgeçmiştir. M. Hover, kanunun İctasını temin için icap eden vasıta ve tedbirler hak» kında tetkikat icrasına memur komisyona mesaisinde devam edebilmesi için 4 müyonluk veni bir kredi bahşeden kanun lâvihasinıda imzalamıştır. m Renin tahliyesi Ruslar hararetli bir tebrik gönderdiler Moskova, 3 (A.A) — Hariciye komü seti, M. Von Curtivs'e bir telgrafname göndererek (o Alman toprağının cenebi askerleri tarafından tahliyesi münasebetile Sovvet şuralar hükümeti namın tebrikâtta bulunmuuştur. Bu telgrafta deniliyor kk (3 kânunu- sani 1993 tarihinde Alman toprağının işgalini cihan o muvacehesinde protesto etmiş olan Kovyet hükümeli Ren eyale tinde Alman hukuku hüüterabisinin yeni baştan tcesüsünü büyük bir mem nuniyeile Je Gari aske d. Fransızlar. Cezayiri ne zaman işgâl ettiler ? Cezayirin Fransızlar tarafından e yüzüncü senei devriyesi olayısile Fransızların fevkalâde şenlikler yaptıkları ve Fransa “rp huru M. Dömergin biz- ezayiri ziyaret eylediği tel- > malâmatı olarak bildirilmiş- ti, Fransizca gazeteler bu vesile ile hususi nüshalar o çıkarmışlar ve Cezayirin sureti zaptı | da bir çok mütalealar yürütmü lerdir, Biz bu mütalealardan mukad- dem cezayirin tarihi işgali hak- kında bir noktaya işaret edece- ğiz. Ahiren intişar eden kıymet- tar bir esere göre Cerayirin Fransızlar tarafından işgal tari- hinin yıl dönümü bugün i beş temmuzdur, Böyle olduğu halde senei devriyeyi evvelden tes'it ettikten ne gibi bir gaye mi örtim Mira yer ütalealarıu işgal tarihi, arr İkatali olduğunu söyle- vi de ayrıca bir vazife adde- Filbakika Fransızlar Cezayir izgi medeniyet âleminin be- devi insanlara karşı bir galebesi ibi göstermek istiyorlar. Halbu- ki Cezayir, Fransızların işgalinden mukaddem onların tasvir etmek istedikleri gibi bir korsan yatağı ee orada sağlam bir — Pezevenklerir,.., larrrrr ... keratalarrır!... Kâhveci öteden atıldı: — Hayrola Kaptan Bey gene deyyus- ber ürkek hareketlerle Kaptana yol açıyordu .. Bundan sonra Kaptanın neş'- esi kaçmıştı. Tekrar meyhaneye uğramış, | bir tek içtikten ve şişesini dok durduktan sonra semtin yolunu tutmuştu .. Yolda şişeyi yarı- | lamaşt .. Yolda hem yürüyer, hem kendi kendisine yüksek sesle küfürler savuruyordu. Kahveden içeri girdiği zaman başını iki tarafa sallıyarak yanaklarını şişirdi ve mutadı Ne Ve hala (rı) ları çatlatarak kendi kendisine söyleniyordu: Yasi Diye Mi ii Bk kain neye kızdın?.. Kaptan, yaptığı işi anlatmak kendisine biraz tefahür eder gibi geldiği için söylemek iste- medi, Lâkin kahveci ısrar etti, Zaten Kaptan çoşkundu : tiyatrosunun ka- pısına bir Fransız bayrağı asmış” lardı aşağıda... Bunu bir Petro, bir Manol, bir Yako, bir Haça tor asar. Fakat bir Türk bunu asamaz. Cevdet Efendi. Bir Türk bunu asamaz.. Ben henüz ölmedim. Cevdet Efendi; görü- yorsun ya işte yaşıyorum... Ve elini hızla masanın üstü- ne vurdu. Sonra, biraz evvel İngilizlerin memleket işlerini ele aldıkları takdirde düzeleceğinden bahs- ettiği karşı tarafta oturan Ni- yazi Efendiye sordu: ii iii mt bedi e iliş. A YA MM Mevsimin ilk deniz yarışı Dün büyük bir intizamla fakat kat sönükyapıldı. En heyecanlı yarış hanımların iştirak ettiği yarıştı Dün, mevsimin ilk deniz yarışı ! Altınordu ikinci, Beylerbey ü- Beykozda yapıldı. Büyük bir in- tizamla icra edilen müsabakalar güzel neticeler verdi, Yarışlara 6 kulüp - Galatasaray, Altınordu, Fenerbahçe, Beykoz, Beylerbeyi ve Haliç - iştirak ediyordu. Bey- kozlular, hakem heyetile çıkan bir ihtilâf yüzünden yalnız iki çifte dirsekli yarışına iştirak et- tiler ve müsabakanın da birinci- liğini aldılar, Yarışlara saat 11 de başlanıldı. Yarış sahasının etrafını çeviren ve muhtelif kulüplere ait olan merakip ve sahiller yüzlerce yâ- rış meraklıs'le dolmuştu. İlK ya- rışlar küçükler arasında yapıldı. Galatasaraylılar tek, iki ve üç çifte müsabakalarını hep birin- cilikle bitirdiler. Bundan sonra tek, iki ve üç cifteden ibaret müptediler yarışı yapıldı. Her üç müsabakayı da Galatasaray- lılar kazandılar, Günün en güzel ve heyecanlı yarışlarını hanımlar yaptılar. Seyirciler (o tarafından büyük bir zevkle takip edilen hanımla ra âit müsabakaların üçüncüsünü de Altinordunun epi bir zaman- dan beri intizamla çalışan spor- cu kızlar o kazandılar. Hem de rakiplerini uzun mesafelerle ge- ride bırakarak... En hararetli müsabaka üç çif- te kıdemsizlere ait olan yarıştı. | Bu müsabakaya Altınordu, Ge latasaray, Fenerbahçe ve Beyler- beyi girdi. Neticeyi Altınordu- lular kazandılar. Bütün bu yarış- | ları şöylece hulâsa edelim: Tek çifte küçükler (1200 yar- da): Galatasaray birinci, Beyler- beyi ikinci, Altınordu üçüncü. İki çifte küçükler (2000 yarda): Galatasaray birinci, Altınordu ikinci, Üç çifte küçükler (Çubuklu - Beykoz): Galatasaray ( birinci, a hükümet vücuda getirmişlerdi. Zaman, Türk harsının ne kadar inkişaflar (o gösterdiğini (ispat etmiştir. e Fransızların OCezayiti işgali ; tin, kendini müdafaadan âcize karşi tatbik ettiği bir gasp filinden başka bir şey değildi. Acaba pe Öyle değil mi, Niyazi Efen- | di, öyle değil mi?.. Sende henüz ölmedin. Sen de henüz yaşiyor- sun değil mi ?.. Kapılarına düş- man idaresinin bayrağını takan- lara biz bu memlekette yaşamak hakkını vermiyeceğiz değil mi?.. Söyle azizim,, Korkma. Ce- sur ol. Niyazi Efendi davet etti: — Gene sen bilirsin ama, zaman acayip Kaptan Bey... Dedi.. Yerin kulağı var derler, Sana bir fenalık gelmesin için söylüyorum .. Biraz sakin ol... Bu tavsiye Kaptanı kızdır mıştı : — Biraz sakin ol.. Biraz sa- kin ol. Herkes bunu söylüyor. Ne sakini ?, Sesi titriyordu.. Büyük ve artan bir heyecan içinde sözüne devam etti: — Ne sakini Niyazi Efendi.. Sen harp müddetince i onu itidale 5 ozamana nisbetle kuvve- | Cezayirin Fransızlar | terafidin işgali, Fransız gaze- | e ağ çüncü, Fenerbahçe dördüncü. Tek çifte müptedi (1200 yar- da): Galatasaray birinci, Beyler- beyi ikinci, Altınordu üçüncü, Haliç dördüncü. İki çifte müptedi (2000 yarda) Galatsaray birinci, Haliç ikinci, Beylerbeyi o üçüncü, o Altınordu ay ee ti e müptedi ( Çubuklu- Beyle)” Galiiemy: ri Altınordu: Ikinci, ie ENİ Üçüncü, Beylerbeyi: Dördün, Haliç: Beşinci. Tek çifte hanımlar (1200 yar- da): Altınordu birinci, Beylerbe- yi: Ikinci, Galatasaray son 200 metrede abandone etti, İki çifte hanımlar (2000) yar- da; yalniz Altınordu girdi. Re- kor: 12, 43,8. Üç çifte hanımlar; (Çubuklu- Beykoz): Altınordu: (Birinci, Be lerbeyi : ikiaci, ir çıfte kıdemsiz (1200 yar» da) Altınordu birinci, Beylerbe- yi ikinci, ki çifte kıdemsiz(2000 yarda) u o birinci, (Beylerbeyi ilani Macarlar Karşıyakayı vendiler İzmir 4 (Vakı! — Bugün Ma- carhlarla Karşıyaka. er ara; ıda yapılan maçta Macorllar Üçe karşı 4 ile galip geldiler, Ankarada atletizm Ankara, 4 ( Vakit) — in melis ide selen yim Bey kazanmıştır... İki haftadan beri devam eden atletizm müsabakasında 10 bin metre mukavemet koşusunda Çankayadan Himmet Bey, 1500 metrelik koşuda muhafız gü- cünden Fazıl, 800 metrelik ko- da e muhafız gücünden | Fani, v atmada Ma ve Mehmet, Gülle atmada Altınordu- dan Faik Beyler birinci gelmiş- lereir. telerinin iddia ettikleri (gibi Cezayir halkının temeddününe hizmet etmiş midir? Yoksa sırf Fransız istimlâk hırsını tatmin ile garp cümhuriyetine Afrikada İ bir işgal sahası açmaktan başka bir netice vermemiş midir? Bunu, imkânını bulunca tezallümü hal eden müstemliklerin bizden iyi takdir lir edeceği ise aşikârdır! nında yangeldin, key keyfine bak tın, Burnun kanamadı. Bir gece uykusuz kalmadım, Fakat ben biliyorsun ki yirmi üç yaşında fidan gibi bir evlât kaybettim. Niyazi Efendi.. Sen neyini kab- ettin? Külâhını mı, konduranı mı, neyini ?.. Çanakalede oğlumun kövsünde.. bir ubus parçalandı; kıt'ası cesedini değil, tırnağının ucunu bile bulamadı. o, fransız obüsile öldü. Niyazi Efendi!,. Sonra siz burada ba- na sakin ol diyorsunuz, Daha ne kadar sakin olayım ,. Kaptan son kelimeleri söyler- ken mütekallis dudaklarından kelimeler titriyerek çıkıyor ve gözlerinin membalarından kopan yaşlar, mütvali damlalar halinde yanaklarından oçenesin& doğru akıyordu .. Rüşt, görüyordu ki Kaptanla aralarında bir dert ortaklığı, (Bitmedi) Çankaya kulübünden —