—72 — VAKM 2 Temmuz karşılaşan bu karı koca arasında | adliye koridorunda olmuş, kadın mahkemeden sonra evine gelmiştir. Hapisten çıktık- tanberi eve alınmiyan Hikmet karısını takip etmiş ve bir müd- . det sonra kadının evine çamaşır almak münakaşa | Ülfet H. isminde bir | Üzere giden karısının, tenha bu- | lunan sokakta önüne geçmiştir. ie Hikmet bıçağını çekmiş, karısı- | nı sokakta ll ri derin olmak üzere yirmi yerinden bıçaklamış, öldürünce kaçmıştır. Vak'aya müddei umumi mua- | vinlerinden (İsmail Hakkı ve Ayasofya merkez memuru Fahri B.ler vazıyet etmişlerdir. Ayşenin anası bir fabrikada olduğu ve civardaki evlerde kimse olma- dığı için delâili cürmiyenin, mak- tul kadının hüviyetinin ve niha- yet katilin tesbit ve tayini için .ceset Üç saat sokak ortasında bırakılmıştır. o Cinayetin sureti vwuküunu görenleri meydana çı- karmak için mahalli vak'aya top- lanan halk abluka altına alınmış yüksek sesle olup olmadıkları (sorulmuştur. Toplanan halktan hiç kimse vak'- ayı görmemiştir. ç saat sonra on ev ileride oturan genç bir hizmetçi katilin maktul kadını takip ettiğini ve bir aralık (can kurtaran yok mu?) diye bir feryat işittiğini söyle- miştir . Saat dokuzda (Ayşe H. m annesi Emine kadın eve gelmiş, ölen kadının kendi kızı olduğunu söylemiştir. Fahri bey refakatine aldığı memurlarla ka- tilin bulunabileceği yerleri ara- mış, tahkikat oderinleştirilmiş, gece saat onda katil Kocamus- tafapaşada ufak bir kahvede üstü başı kan içinde yakalanmış” tr. Karısının cesedi kendisine gösterilince katil cürmünü itiraf eteiiştir, Hikmet (karısını o öldürünce Kumkapıya inmiş, sahili takiben Samatyaya gitmiş ve orada bı- çağını attıktan sonra saklandığı kahveye gitmiştir, Dün sabah katil Samatyaya | götürülmüş ve attığı yerde bıça- ğını aramışsa da bulamamıştır. Hikmet dün şunları söylemiştir: “Karımı çok seviyordum. O bana ihanet ediyordu. Onun yüzünden hapiste yattım. Mah- kemeden çıkınca eve gitmişti. Biraz sonra evin yanından ge- çiyordum. Karımı başkasile ko- nuşurken gördüm. Bundan son- rasını ise bilmiyorum. ,, Katil cinayeli bu kadar bun- pa ın tefrikası: 26 MAHALLE SELÂHATTIN ENİS A ii mL) MUHARRIRI : toy karılar, irgiliyorlar, geri geri gidiyorlardı. Fakat Yunus Ağa böyle toy orospuları omuzların- dan iterek: — Dehey kahpe!.. geberdiğin gün nerede vatacaksın ?... Diyordu... Hayrettin iskelesi rıhtımla- rnda yatın veya duvar diple- rine sığınarak uyuyan kanlar için mahalle mesçidinin tabutluğu bir kâşane kadar rahattı. Fakat çamaşırcı Şükranın kızı Naciyeyi buraya getirmek kabil değildi... Hem yalnız bukadarda değildi. Şu her gece kapılarının önün- den geçtiği evlerin, hatta şu | kahvesi içelim.. Parası benden. konakların içinde neler dönü- | yorduki bu'bey, paşa kızlarının cinayetin (şahidi | İ dince ne yaptığımı bilmiyorum.» 1930 | YAKIT ın TELERAFv.TELEFON J ———— —ğ—ğ— —— — HABERLER Sehremanetinde Barem Yeni maaş cetveli hazırlandı , Sıhhiye ve fen heyeti memurlarına zam yapıldı Ankara, 1 (Telefon) — İstan- | luklardan 64 tanesinin daha bul Şehremaneti barem cetveli i münhal vuku buldukça tasarruf vekiller heyetine verildi. Şehre- | edilmesi tekarrür etmiştir. Ema- | maneli kadrosunda bir seneden- | netin sıhhiye ve nafıa kısımların. beri Dahiliye vakâletinin tebliğ- | daki memurlara teadül kanunu leri üzerine tasarruflar yapıl- İ mucebince mühim miktarda zam makta ve inhilâl eden memuri- | yetlere kimse tayin edilmemek- yapılmasına oOrağmen memur maaşları yekünunian oldukça te idi. Cetvelde bu münhal va- | zifeler (o lağvedilmiş, O bundan | , tasarruf temin olunmuştur. başka maaşlı ve ücretli memur- Vilâyetle (emanetin tevhidi kadrosu henüz hazırlanmaktadır. İ .|» . . ngiliz askeri tayyareleri Üç günden beri devam eden manevralar, 12 dakikada 7000 metreye Londra, 30 (A.A4.) — Hendon'da büyük tayyare © karargâhında bin seyirci huzurunda 3 günden beri yapılmakta olan askerflavvare man takrıben dün yeni bir takip W esi kemali muvaffakiyerle tecrübe edilmiştir. nduğu yerden amuden yükselmekte olan bu dakikada 3900, 8 dakikada 8000, (2 dakikada 7000 metre irüfaa çıkabilmektedir. are sağa, Sola, öne arkaya, nya, aşağıya steş edebilen elektrikli mitralyözler ile mücehhez bulunuyor. harekete getirmek için bir düyme Üzerine hasmak kâfidir. Bunları Rükipler maskeler, taği- maktadır*Bu maskeler, merbut horremlar müvellidilkumuza ihtiva eden bir mahfaza ya müncehi olmaktadır. Tayyarenin şür'atı 20 mil yani 262 kilometredir ine: Renden çekildiler Bir faraflan Fransız, bir faraffan Alman marşı... Mayence, 30 (A.A) — Ren memleketleri beynel müttefikin komisyonu reisi M. Tirard, ile çencral Guillaume: ve erkânı harbiyesi sabahleyin son işgal kıcasile buradan hareket ve müfarekar etmişlerdir. Fransız bayrağının götürüldüğü ve Marse'ilaise ete edildiği sırada Alman marşlarını söylemekte idi Polisler, istasvonda teşkil etmiş kordonu birakarak *Her mânya» marşını terennüm etmişlerdir. Bu osnada son Fransızlar götüren tren hareket etmiştir. abali die oldukları in fevkinde Alı , BOA. A. — Bütün matbuar, Ren eyaletinin cabliyesi mes'elesine uzun k başvekil M. Müller Berliner Tagblart gazetesine hatırasıni tes'it etmektedir. Sabık dahiliye nde yazdığı bir makalede 80 Haziranın bun- olduğunu kaydetmektedir. Bu zafer Alman milletinin eseridir. Mumaileyh, bu günün zen: zemanda beynelmildi sosyalizm için mühim bir gün olduğunu kaydetmektedir. amma Mm a harane şekilde nasıl yaptığı | Sinema yüzünden hakkındaki suale ise şu cevabı Neve-York, 1, (A. Ağ— Latin A vermiştir : | merikanın, Hollişvvood'ta yapılan si «Seviyorum. Kendimi kaybe- | filimleri vemtssile Amerika r protesto etmek üzere bir miting yapan komünistler ile kendilerinden o ruhsat vesikası soran polisler arasında dün bir çarpışma olmuştur. Birkaç nümayişçinin hücumuna maruz kalır polislerden biti silâha davranmiş ve mutaarrızlardan bi rini öldürmüştür. ti; çağırmışlar.. Nerdeyse şimdi ; gelir.. Dedi... Rüştü, Numan Ağadan şimdi- ye kadar böyle bir iltifat gör- mediği için hayrette idi. Bunda mutlaka biriş vardı: — Kederliyim bu gece Numan | baba!. dedi bırak gideyim... Odama kapanayım.. Orada ba- şımı dinlendireyim... Numan Ağa işi verdi : — Yahu kırma sözümü.. İşte içimden geldi, sana bir kahve ısmarlamak.. Numan Ağa . böyle demekle beraber Rüştüyü sürüklüyordu. Beraberce kahveye vardılar. Kahve nisbeten tenha idi: Doktor Nurullah Beyin oğlu Rasim, sarı evin oğlu Mehmet, ve Sait hocanın yeğeni Ekrem iskambil (oynuyorlardı. (Biraz ötede üç kişilik bir gurup konu- şuyorlardı . sis etmektedir. zdığı bir makalede M. Steresma'nın M. Severivg Vorwartz gazı onra Almanya için tarihi bi Müddei umumilik, zevce katili balıkçı Hikmeti istintak dairesine göndermiş, altıncı müstantik Sü- | reyya B. isticvap etmiş, hakkında İ tevkif mü ekkeresi kesmiştir. İmei yaptıklarını alimallah şu Hayrettin iskelesindeki kötü karılar yap mazdı... Numan Ağanın Yunusa dediği söz doğru çıkmıştı. Netekim köşebaşında Rüştüye rasgeldiği zaman kendisine söy- lendi: —Ulan Numan!.. bir adamsın... Ve Rüştüye sokularak dedi ki: — Ooo.. Hayrola Rüstü.. Bu gece erken geldin Ve sonra kendisini kahveye sürükledi : — Hele odamıza gitmeden evvel kahvede bir yorgunluk pişkinliğe Ferasetli Coştum bu gece.. senin için.. Yunus ta Merkeze kadar inmiş- Kayser Vilhelm “ Fakirane bir hayat sürüyormuş Harpten Ingiltere ve Rusva mı mes'ul? New-Vork, 30, A.AJ — Sabık Kayser ile dostldğu bulunan ve ker on zamdlarda uzun rüşmüş olan tarih alimlerinden dha 1 sebebivet vermiş dığını ynelmilel . bir fındân tayin ve tesbii duğunu sile uzadıya gü M.Bige- i bükümdern harbinir olup olma arzusunda bulun M eski Kayserle beraber üç gün üç imparator! ettikten «« Göylemiştir Bigelm a harpten eve ve saniyen İngilterenin sine » #armışlardır. Mesul ol rihşinasa na isşesile mükelleftir. İkinci Vilhelm, Alman milleri ken. disini hatırladığı takdirde yaşb olma tağmen tekrar tahta çikmiya &made ol duğunu beyan etmişdr. ına Maarif müsteşarı Bugün şehrimize geliyor Ankara, 1 (Telefon) — Mâarif Müsteşarı Emin ve hususi kalem müdürü Cemil Beyler Istanbula hareket ettiler. On gün sonra döneceklerdir. Maarif eminleri toplanıyor Ankara, | (Telefon) — Maarif eminleri kongresi İ4 temmuzda açılarak bir hafta devam ede- I Yeni bir harp m?? ram mi ELEM Uszarafi £ inci sayıfa madı | «Sinyor Muskoninin dün âyan meclisinde İtalyanıa, başk emi gibi, askeri istinrırat İ daha müfit ve sulh ve mihkeme tara | için fazla para harcetmek m>e- buriyetinde kalacağına dar vu ku bulan beyanatı Fransada tenevvür eden so» vaz.yel Je mu- kayese yapmağa imkân variyor. Italyada askeri istihzaratı kre“ olunan parayı artırmak umumi muvafakatle karşılanmaktadır. Bununla beraber bu paranın müsa- lemeti temine hadim yolarda sarfolunmaması da teessürü mucip | oluyor. İtalyanın askeri masarifini ne | derece tezyit edeceği hakkında cek, bundan sonra Türkçe ve | hocaları müzakere ede- edebiyat lisan me'elesini ceklerdir. Komünistler Borçlarını vermeğe amade CAA M. Süline, ine vermiş olduğu Ta» ni: krediler eld körrünist kongr porda Sov in mek şertile harpten hasında vücuda getirilmiş olan lerden öfiemmiyetle bahsetmiştir. M. Staline, fırkanın bugüne kadar bu kadar müttehit olmadığını ve belli başlı bir muhalefetin mevcut olmadığını söy. lemiştir Hilmi B. işe başladı Ankara, 1 (Telefon) — Nü- fus Umum Müdürlüğü üçüncü şube müdürlüğüne tayin olunan Istanbul nüfus müdürü Hilmi B, buraya gelerek işe başladı. Bunlar, aktar Burhanettin Efendi ile Jandarma yüzbaşı mütekaidi Hüseyin ve Saray baltacılığından O muhreç Niyazi Efendilerdi . Gençler aralarında hararetli hararetli oynuyorlar ve ikide bir şakalaşıyorlardı . — Ulan Mehmet.. sonra yakarım billâhi.. — Yakar mısın?.. Bu cıgara kâğıdı değil be.. Gelsin bir Çık kızı... toplanarak * | kongra komitesi reisi | şer #r papas da anlarsın bakalım, Han- | yayla Kanyayı .. — Sıkı mı?.. — Bir, okka dört yüz dirhemiz. Kaba kaba gülüşüyorlardı.. Beri tarafta aktar Burhanettin Efendi ; işlerin kesat gittiğinden | bahsediyordu : — Mütareke olsun.. açılacak, yoluna girecek diye neler umduk.. muz olmadı vesselâm.. diyordu. Saray baltacılığından mubreç Niyazi Efendi buna itiraz edi- yordu: İşler | Fakat umduğu- | henüz mevsuk malümat yoksa da bunun 500 milyon liret oldu'u anlaşılıyor. Her halde asıl rakam yakınla — anlaşılacaktır. Çünkü sinyor Moskoni için söz ve iş birlikte yürüdüğü gibi Fransanın vaziyeti hakkında vuku bulan İ son ifşaattan sonra İtalyada ken- di niyetlerini sarih bir surette ilân edebilmektedir. Fransanın askeri masarifine dair vuku bulan ifşaat İtalyada ademi memnuniyet tevlit etmiş, bu ademi memnuniyet Frânsa- daki siyasi fırkalar reislerinin M. Briyanın Fransa-Jtalya müza- keratına dair vuku bulan beya- natlarile zail olmamıştır. Yugos- lavyada vukuu haber verilen nü- mayişler de italyada hasıl olen sui tesiri arttırmıştır. Kalya matbuatı şayanı takdir bir sükünet göstermekte is&de vaziyet endişeli bir surette tet- kik olunmaktadır. Umumiyetle Fransanın İtalya- ya karşı büyük bir hüsnü niyet göstermesi icap ettiği söylen mektedir. ,, Maaş verildi Dairelerde Temmuz maaşı dün | verilmiştir. Hindistanda Petel milli hereket reis oldu Allahabat, 1 — (ACA Mini M. Mötlal Nehri ile komitenin kâö Seyir Mahmotçalti mahküm edilmişlerdir reisliği vazifesi M. Neb M. Partel tarafından deruh adi hapı Milliyetçilerin rusun yer ve edil — Daha ne istiyorsun Burhan Efendi 1.. Nankörlüğe lüzum yok gayri.. Ne çabuk vesika ile ek- mek satıldığı günleri uauttun.. Gene o herifler geldide bem- beyaz ekmek bulduk... Ve sonra telehhüfle ilâve eyli- yordu: — Bağırır mısın, Yaşasın Hür- riyet diye. Al sana hürriyeti işte,. Beğenmediniz gül gibi Cennetmekâm., Enverler, Niya- ziler, Telâtlar memleketi gül, gülüstanlık yapacaklardı, değil mi?.. Ne gülü, ne gülüstanı... Mısırı yediler, koçanını elimize verdiler .. Jandarma yüzbaşı mütekaidi Hüseyin Efendi bahse müdahale etti: — Haklısın Niyazi Efendi.. Haklısın.. Bak ayın bugün on sekizi.. “Henüz geçen aya ait yarım maaşı bile almak nasip olmadı.. Ben Cennetmekânın (piümezi)|