1 Temmuz 1930 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 2

1 Temmuz 1930 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

tasfiye mi “Tek san'atkâr kendi 2 — VAKIK 1 Temmuz 1930 — -Sam'at âleminde “Darülbedayi kadrosu edilecek? başına muvaffak ola- maz, tiyatro artık sadece bir ( Vedet) ; meselesi olmaktan çıkmıştır Bir kaç gündür, Darülbedayi, teşkilâtını alâkadar eden bazı şayıalar işitilmektedir. Bunlara mazaran: müessese bir tasfiye arfesinde bulunmaktadır. » — Yeni bir kadro yapılmış, mü- rakabe heyetine verilmiştir. Bu - kadroya nazaran amatör sınıf - temamile ilga edildiği gibi iki erkek artist de (Ercüment ve Mahmut Beyler) hiç bir işe ya- ramadıkları sebebi ile kadro harici bırakılmaktadırlar. ” ie maada Raşit Rıza B. de Darülbedayi heyetine dahil olacak ve kendisine, dram, ko- medi isimlerile ikiye ayrılarak teşkilâttan bir kısmının idaresi tevdi edilecektir. Dün bu şayiaların hakikatle “me dereceye kadar alâkadar ol- duğunu tahkik etmek istedik, Darülbedayi rejisörü Ertuğ- “rul Muhsin Beyi görerek sorduk. Muhsin Beyin söylediklerine mazaran Darülbedayi için henüz ne yeni bir temsil proğramı, ne de bir kadro çizilmiş değildir ve , yeni sene tahsisatı da kabul “edilmeden müessesenin vaziyetini tesbit etmiye imkân yoktur. Bu münasebetle bir tasfiye haberini mevsimsiz. ve asılsız lâzımdır. ki etmek ilât meselesi de aslı ol- haberler sırasında adde- Ve sözünü ağır kesti: — Acıların en fenası bilme- mek.. İbrahim bey. Bilmemek.. Karşısındaki adamın uğradığı © büyük facia, İbrahim ie rik- —Okatini celbetmişti, Onu teselli mek istiyor, fakat söyliyecek amir gl daki insanin göz yaş- i Nr sarı yakut tanesi halinde kirpik- $ lerinin ucunda parl “Kalbine ani bir iman dolmuş- — Evet, onları e Dağ a kavuşmaz, insan in- ağ kavuşurdu. İbrahim bey onu teselli etti. Ailesini arıyacağını, tanıdıklarına aya soracağını, bir haber alır- o #a kendisine derhal malümat vereceğini vaadetti. z MAHALLE mektep açılırsa ayrıca bir ama- w sınıfına ihtiyaç kalmıyacak- a Rıza Beyin Darülbeda- yie avdeti veya iltihakı bahsine gelince, Raşit Rıza Beyin bu avdetinin müessese için bir ka- zanç olacağı muhakkaktır, Bu hakikat çok defa ihsas ve işa- ret olunmuştur. Bunun içindir ki müessese kendisine yeni bir davet yapmıya lüzum hissetme- mektedir. Bu nokta üzerinde Muhs'n Be- ye şahsi kanaatini de sorduk. « Muhsin B. Raşir Rızanın ergeç sahneye iltihak edeceği kanaa- tini taşıyor ve diyor ki: — Raşit avdet etmelidir ve tahmin ederim ki bu ergeç böy- le olacaktır. Aksi takdirde ha- riçteki calışmasının heder olma- sı tehlikesi vardır. Bir sahne ya- şatma' 1 müşkülâtı çok feci ve hazindir. Sahne bence herşeyden evvel bir ahenk, bir arkadaş işi- dir. Bir san'atkâr ne kadar yüksek bir şöhretin sahibi de olsa ken- disile beraber omuvaffakiyetle oynıyacak -artistler bulamadı mı “kaybetmiş demektir. Tiyatro ar- tık sadece bir vedet (yıldız) me- selesi olmaktan çıkmıştır. Halkın istediği umumi ahenktir. Halk tarafından az çok sevilen artistler Darülbedayide bulun- duğuna göre, Raşit Rıza beyin hariçte muvaffak olması pek güç, buna mukabil Darülbedayi» | deki yerini lata burası ça klarına dayıyarak o yanakların lık ve tatlı harareti içinde se nelerdenberi sürüp gelen acısını hicran ve hasretini dindirecekti... Hayatında hiç kimseye kötü- lük ve fenalık yaptığın hatır lıyamıyordu. Ah, ne olurdu, tek bir kimseye fenalık yapmış olsaydı... O vakit kalbi müsterih olacak, “ gördüğüm acı, yap- tığım fenalığın ceza mukabelesi- dir , diyerek müteselli buluna” caktı, Fakat hayatında en ufak bir fenalığın bile hatırası yoktu. O halde bu facia neydi?. Mektep kitaplarında okuduğu iyilerin mükâfat ve fenaların mücazat görecekleri hakkındaki ahlâki nasların, hayatın acı kakikatleri önünde ne kıymeti kalmıştı?.. Yatsıdan sonra semte geldi, Köşebaşında Numan ağa- İ yı kendisine muntazır buldu. Numan ağa 2 akal £ bir adamdı, yaş tahtaya ayak basmazdı: Yunus, Rüştünün izinli olarak Istanbula geçmiş olmasından is- tifade etmiş, şeytana uyarak mesçidin tabutluğuna bir kötü karı kapatmıştı. “Numan ağa onu bu fikrinden vazgeçirmek (için (çok A Lyme hemşerisine Sözünü ama m ğa Mİ yem meyli, | ifa tutar, kıp erken gelir belki... Dahiliyede Tevkif edildi Ren YAKET ın TELER MR | AR in AN — HABERLERİ "a ' N Kaymakamlar arasında > tebeddüller Ankara, 30 (Telefon) — Da- hiliyede kaymakamlar arasında şu tebeddüller yapılmıştır: Bozyüğe Ardahan kaymakamı Hint milli kongresi re- isi Pandit Allahabat, 30 (A.A) — Müh kongre reisi M. Pandit Motlal Nehru bugün tevkif edilmiştir Biraz sonra e mill kongrenin icra heyetinin gayri ks- nün bir teşekkül olduğunu ilân etmiş ür. Nehru, tevkifinden evel kongrede söylediği bir nutukta Hint meselesini tetkik etmek için toplanıcek olan kon. ferans, bütün milletlerin tem bir hürri- yet dairesinde iştirak ermiş vldukları Bondra deniz konferansının içtime etiği şersite benzer bir şekilde inikat ettiği takdirde kendisinin de bukonferansa gi- deceğini söylemişör. Nehru, milli kon. gtenin tanzimine İştirak etmiycceği iğ Mflar ve kararlarla kendini Dağlı “adde. demiveceğini de sözlerine ilâve etmiştir. mektupçusu Selâhattin, Bayendi re * sabik (Gemlik kaymakamı Remzi, Hopeye emniyeti umümife müfettişi Neşet, Pervarıya sabık Kiğı kaymakamı Kemal, Musta: fa Kemal Paşaya Sındırğı kay: makamı Vedat, yerine Mlazgirt kaymakamı Selâhattin, Yerine Mudanya kaymakamı Süleymar Faik, yerine Keban kaymakam Şükrü, yerine Balâ kaymakami Rasih, yerine Kövar kaymakami Hâmit, yerine Ermenaktan Fiksi, yerine Muradiyeden Ragıp, Yeri ne llgazdan Kâmil, yerine Sabık Ipsala kaymnkamı Fuat, Kigıya Akhisardardan (o Şefik, Yetine Çimişgezikten Zeki, yerine Şilden Vassaf, yerine Sarıkamıştanıh- san, yerine Karamürselden Ab- dürrahman Kâmil, yerine Bey- pazarından Nuri, Şirana Nazillden Osman Zeki, yerine Garzantan li Ali Rıza, yerine (oArduvalan müessese için bir nizamname ile Baba, yekine Kuru çaydan Kalri, sahne için bir talimatname vücu- | yerine Yalvaçtan Rifat, yerne da getirmek işi teşkil etmekte | iTopaktan Rüştü, yerine Karabeydet| dir. Vasfi, yerine Tortumdan Hilit | Hazırlanmakta olan nizamna- | İzzet, yerine Eğridirden Fikçi, | me müesseseye hukuki Obir | Eğridire Fuçadan Cevdet, Je- | mevcudiyet vörecek,- dahili bazı— yine Emniyeti umumiye şube? noksâhilâr'dâ ( talimatöâme ile | müdüaü Şevket, Bireciğe Sü halledilmiş bulunacaktır, gütten Fikri, yerine Bireciktea Tiyatro mektebi Zeki, İnce suya Gerzeden Avn, Tiyatro (mektebi (bahsinde | yerine İnce sudan Âdil, Dadayı e — Habeş kıralı Londra, 30 (A.A) — Habeş kıralı Tuffari'nin teç giyme merasiminin 931 ikinci kânununa bırakıldığı gazeteler tara» fından haber verilmektedir. bir kazanç olacaktır. Mürakabe heyeti Dün yukarda işaret ettiğimiz şayialar hakkında mürakabe he- yetile de temas ettik. Heyet te bu şayiaların asılsız olduğu nok- tasında ittifak etti, Heyetin bügünkü (mesaisini İ Edip, Tosyaya vekâlet hukuk | müşavir muavini Vasfi, Göreye Kars! Tamamen ! talilye edildi Paris, YY (A.A) ize R arazisi fovkalâds k kitatır tirfindan mezkür ti keyfiyetinin Yarin imami ikmal edilmiş olacağını tebliğ eylemiş! olduğunu yaz- Alman |komiserine | bu teblişita bulanmuştur. Mumgilevh, vaktinden pvvel yapılan bu tahliyenin ikt millet ayında Sulh siyase- tinin takibine dair meyot olan mlitekabil arzunun gimsali olmaşhı temenni eyle- mektedir. Paris, 30 (A.A) — Fransız gazeteleri Ren arazisinin tahliyesi işinin hiçbir hadise çıkmadan cereyan efnekte olmasından Baheşmektedir. Journal Memnun yele gazetesi divorki Anlaşma svasetine devam edilmesi ancak askeri işgal İle bilikte pazarbk üslünün de nihayet bulması ve Ren arizisinin bir rehine olarak işgal altında bulundutulması ted- birine mukabil eeğeisül edilecek yeğine çarenin Avrupadaki yeni bukukt vaziyetin tamamile gühafazaaşda alâkadar belünan bütün devletler aragndaki sıkı tesantidün tevidinden ibaret bilunduğu hususunun lâyikile (anlaşılmış tökdirinde “hayırlı neticeler verebilir. Mayence, 30 (A.A) — Jeneral, Göti- lavmatnın karargağında Fransız bayrak- ları bu sabah indişilmiş vs Rer arazisinin işgaline bu sureti te len nihayet len nihayez verilmiştir. Bir tay “ ro kazası Versaille,29 (â.A) — Okyanus atlası seferinde kiç ar etmiş olan tevyareci Lefevte, bir seyahat tayyaresini h ederken Şeine nehrine düşmüş Ve yaralanmıştır. Mumaileyh ile yanında bulunan yolcu ködini hastipeye kaldır. muşlardır. Mlasmafih, hez ikisi de akşam | üstü hastaneyi trketmişlerdir. Ankararadyosu Bu akşamki program Ankara, 30 (Viki) — Ağiriran rae. su Sa, Rivasdzğmime “MN * beyeri programı saat 19 binde; © 1 — Bize dvertur patri, 2 — Toma fantezi hamlet, 3 — Leharf entermerze İustike vitye. henüz müsbet bir vaziyet yok- | Fethiyeden Kenan, yerine De tur. Fakat tahsisat alınınca teş- | daydan Raşit, Şirvana İnebolu | kilâta başlanacaktır. Mektebe | dan Nuri, yerine Şirnak kay. | on talebe alınacak ve talebele- | makamı Ahmet Rasih Beyler nakil re ellişer lira maaş verilecektir. ve tayin olunmuşlardır. şaka söyldi : — Eh,. Ben de bir kahve içerim değil mi gayri?.. Yanım da buzukluğum yok, çözül A ğam, şu beşliği, bakalım Epeyce zaman vardı ki Yunuş | Ağa harama uçkur çözmemişti, Fakat bir gece evvel mahalledeki bakal uvan ustanın karısını bir İngiliz neferile birlikte mezar. lığın alt tarafındak arsada seyr- ederek hallenmişti, Hınzır gâvu- run orospu karısının (arsaâki vaziyeti onun beynini karışlır. mıştı, Tek oradan geçmiş olmas saydı ve o levhayı görmeseydi.. Yunus Ağa o geceyi pek heyecanlı geçirmişti, Mahallede, arka kapıdan zanpara, âşık alan bir çok evler tanıyordu. Fakat en lee bunlara aile evi deniyord Meselâ, şu çeşmenin ittisalin- deki evde bir ana kız vardıki anası olan Şükran Hanım evvelce şamaşırcılık yapardı; şimdi kızı | Naciye, tütün depolalından biri- i sine gidiyodu. Naciye, oynak bir kizdı, gün- deliği elli kuruş olduğu halde otuz liralık manto taşıyordu. Bu , gündelikle bu manto nasıl yapı ilirdi? Bunda düşünülecek ne rdı?, Kız, haftanm üç gece- dinletememişti. Eh, ne olacak?. Yunus kendisine nazaran deli- kanlı sayılırdı. Bekçi olmakla adamlıktan çıkmış değildiya.. Hey, o tabutluğun bir dili olsa kendi hakkında neler anlatmazdı. Numan ağa hemşerisine: — Yunus, demiş. (Rüştüyü telmih ederek) bu herif izinli, istirahatli, ama.. Yeri yurdu yok, serserinin biri.. Aklına uyar kal- Yunus da tastik (o etmişki bu nokta doğruyda. Numanın hakkı vardı. Şimdi ne yapıla- caktı?.. Yunus Ağanın gözleri karar- mıştı, İâf falan dinlemiyordu. Numan Ağa mecburen: — Sana bir eyilik yaparım, Yunusl.. dedi.. Fakat bir şartla.. | İşini çabukça görmelisin .. Yunus ; — Yaşa Ağam, varol. Diye mukabele etti.. Ne eylik ede- ceksin, bakalım ? — Mesçidin göşesinde bek- lerim.. Şayet o herif gelirse “kendisini kahveye götürür bir kahve ısmarlarım.. O vakte kadar de tezelden sen işini bitirirsin.. Böyle olursa ne şiş yanar, ne kebap. Yunus Ağâ neş'e ile hemşe- risinin sırtını sığazladı: - mantonotalık yapıyor, dört |, — Ona ısmarlıyacağın kahve | gecesinde orospuluk ediyordu. parasını veririm Ağa.. gönlün | ie Yunus ağanın şüphesi rahat etsin... / (yoktu. Evine zanpara aldığına da Numan Ağa yarı ciddi, yarı | emin idi. Hatta bunu gözlerile ıl * fin 4 — Ofenbah fantezi legran dujez. 5 — Ulviye metra fantezi neşidet İey- ii — Rolip sanson domars saat 20-40“ - al aberlefi saat 24, caz heyetiemra- dan mütetddit parçalar. görmüştü, Yalnız vesikalı o olsa sağlam kimselere dayanmakta bulunmasi itibarile bu kızın Ka- pısına balta olması doğru değildi. İ Hem bu kızı çağırmak isterse, otomobillerde, Hürriyet tepele- tinde, Maslak yollarında ömür geçiren bu karı, hiç bekçi kulü- Bee gelir mi idi? Kendisine Aşağı tabakadan bir karı lâzımdı. Ha aşağı tabaka, Ha yukarı york. Hepsi ayni değil mi idi? vvelkisinin vücudu palüzeden, İkineısisinki tahtadadan “pi ki, 4Hepsi ayni vücuttü. © Şu Rüştü denilen herif salak. leye gelmeden evvel Yunus ağa, Mesçidin tabutlağuna aşağı ta- bıkadan neler kapatmıştı ki vü- €ütları, cilveleri, değme kadın- İatın vücutlarına, cilvelerine oi #Smezdi. Noman Ağa ile birlikte eee zar kazarak, kapı kapı dola- #Pp sakalık edip odun keserek elde ettiği paralarla yaptırdıkları tabutluktaki O teneşir tahtasın, glitiz ölü yıkamağa tahs's etmek doğru mu idi?,. Üzerine bir battaniye örtüldüğü gibi munta. z8M bir yatak oluyordu. ri Pilhakika bu mütevazi Yatağın yanındaki dikine konulmuş ta. bu manzarasi fena gözükür a ne Yunus Ağa, ne de getirdiği karılar buna ehemmiyet veren takımdan değillerdi. Her nekadar tabutları gördükçe | Lazı i t re at

Bu sayıdan diğer sayfalar: