14 Nisan 1930 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 4

14 Nisan 1930 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

— 4 — VAKIT M4 Nisân 1930 Zavallı sebiller! azete'erden birinde oku- dum. o Şehremâneti, verdiği kir karara göre, İstan- bulun bakımsızlıktan harap olan eserlerini tamir edecekmiş. Hatta bu sebeple seyyahları gezdiren rehberler idare heyetine müra- caat ederek bu gibi kıymetli yerleri öğrenmek istemiş, Kendi malını başkasından öğrenmek €piy acayip olamakla beraber, bu haber beni sevindirdi. Maddi, manev! biç bir güzelliği o. mıyan, daha doğrusu hiç bır şeye ben- zemiyen şu Çemberlitaş için sarfedilen boş emeklere nihayet veriliyor, ciddi mevzular üze- rinde ça ışı iyor denek. Allahbiir, amma Oo sivri taş hakkında yazılan kâğıtlar üstüs- te konu sa, abidenin kendisinden daha yüksek bir sütun hasıl our, sanırım. Demek şimdi ar- tık şehrin eski kiymetieri üstün- de zaman turnakarie açılan yaraar sarılacak. Allah sizdev razı olsun efendiler. Çok hayırlı bir iş peşindesiniz. ki Türk- lerin dehalarından doğmuş san'- at varlıklarını taktım etmek, yeni bir uyanışın müjdesidir. Çünkü birkaç sene evvel Beya- | zıtta açılan mermer kenarlı çu- kur münasebetile söylenen bir | nutukta : O“ Ecdadımız içinde asırlarca yaşadıkları bu şehre böyle muhteşem bir eser hediye edemediler !,, denilm'ş, bu tubaf bühtan, bütün meydanı gö'ge- sile kaplayıp ezen ulu mabedin içli kubbelerine çarpıp kırılmıştı. Şadırvan mus uklarını biliâr kahkahalar'a güldüren bu büh- tan bir kefarete muhtaçtı. Son karar ile bu da hasıl olmuştur denilebilir. bankasının köşe- sindeki sebilin tamirie başlıyan nun olmuştur. Kendi şükranımı ödemek için ben de bir bizmet etmek istiyorum. Gerçi tercü manlar cemiyetinde âza deği- lim, fakat me zararı var, güzel şeyin üstüne titriyen bir vatandaş sıfatile, şehrin kaniyan bir yarasını da ben göstereyim: Topanede camiin köşesinde nefis oymaları, mermer sülun- larile gözleri alan bir çift sebil vardır. Yakın zamanlara kadar için için kanıyan bu nefiseler sen günlerde birdenbire perişan oldular. Kurşun kubbelerini galiba haylaz mahalle çocukları koparıp leblebicilere | sattılar. Sütunlar benüz duruyor. Fakat eğer bir müddet daha bu halde bırakı- lacak olursa arsalarından başka hiç bir eser ka mıyâcak. Kıy'da, bucaktakiler neyse sma het gün önünden yüzbinlerce vatandaşın geçtiği cadde üstündeki ecdat yad gârlarının bu felâketli hali insana pek dokunuyor. Seyyah Yarım öser svelki 2? (4 NİSAN 1680 Eelediye dere ından lalardan ağır vergi alınaceğı işidi'miş isede sıhhat ve ecemi sıhhati bizce meçhul- dur. Memaliki ecnebiyede olduğu gibi İstenbulda da böyle şeylere vergi terho- lunnur ise hem belediyenin maserifat dairesine karşı- lık bulunmuş ve hem ce bir tekim adamların sabak:- ten ekşama kaler bir işle meşgul olmayıp vaktini tev- leya hasreylemeaine ihdası mümanaat kılınmış olur. son | Mısır meselesi Bu sefer hallolu- nacak mı ? 1922 senesinde İngiltere dev- leti Mısırın Oo istiklâin; oo ilân etmiş, istikâl beyannames iki tarafın münasip bir fırsatta dos- tane bir ittifak akt ve bu ittifak bir takım esaslı meseleleri hal- letmelerini icap etmişti. O zamandanberi bu ittifakın aktı ve bu meselelerin hali için dört defa teşebbüs edildi. Evvelâ merhum Zoğlül Puşa Londraya gitti ve M. Makdo- natle müzakereye girişti. En esaslı ihtilâf Süveyş kanalının müdafaası üzerinde hasıl olmuş- tu, Zoğlül Paşa Mısırın bu mü- dafaaya ştırak etmesini taep etmiş, Makdonald bunu kabul etmemiş ve müzakere kesilmişti. 1924 te vuku bulan bu mü- zakere'erden üç sens sonra Mı sır namına Servet paşa, sir Os- ten Çemberlenle yeni bir müza- kere kapısı açtı, Bu müzakere neticesinde Mısıra bir muahede teklif © unuyor ve muahedede İngiliz işgali Süveyş kanalına basrediiyor ve on sene sonra bu meselenin tekrar müzakeresi ve halli, balledilmediği takdirde Akvam cemiveline takdimi te- her | si talik ediyordu. Fakat bu tek- lifler Mısırda kabu olunmamış, bunun üzeine Mısır namına Mahmut paşa tarafından üçüncü bir teşebbüs vuku bulmuştu. Ma mut Paşa ie M. Makdo- nalt hükümet bulan müzakereler net'cesınde hazır.anan muahede projesinde İngilizler Süveyş kanalını işgal ediyor. Ecnebi erin hirnayesini Bö yasak Himktai Kürkcü eemi| Mısıra bırakıyor ve Sudana 1899 | dan beri devam eden vaziyet iade Ounuyor larma bu pProjevi veriyorken bunun İngi tere için “son bat, olduğunu da bildirmişti. Mahmutpaşa, bu muahede ile Mısır avdet ederek umumi 'n- tibabı ilân etmiş, Mısır halkı | bükümet başına Zaçlül Paşann balefi oan Nahhas Psşa onun fırkasını getrmiş, Nahhas P:şa dostane bir ruhun ilhamı o.an proje üzerinde müzakereye girişmek üzere Londraya hare ketetmiş ve oraya muvasalat etmiştir. Nahhas paşa Londraya hare- | ketinden mukaddem Mısır mec- İ sinden müzakere icrasıiçin salâ- hiyet istemiş ve bu salâhiyet kabir bir ekseriyetle verilmiştir. Bu suretle 1922 den beri Mı- sır meselesin bal için vukubulan teşebbüsier dörde varıyor. Nah- has Paşanın selefleri olan Ser- vet ve Mahmut Paşalar Mısırda birer ekseriyet sahibi o'madık “larından onlarm teşebbüslerin- iden bir netice beklenemezdi. Ha buki Nahhas paşa kahir İ bir ekseriyet sahibidir. ! nünla aktedilecek bir muahede | ten bekledikleri Ve o Mısırın tasdkine arzo'unabilir, Mısırlıların, bu son seyahat- çok o şeyler vardır. Süveyş kanalının işgal i müddetini tahdit etmek ve Su- dan meselesini münasip bir şekilde haletmek bunların başın- dadır. Aceba Nahhas paşa muvaffak o acak mı? En mühim nokta budur. Bütün Mısır bunu merak ve buna karrür ediliyor ve Sudan mesele- arasında vuku | ve Mısırdakı | k pitülasyonar ilga ediliyordu. | i M. Henderson Mısır murahhas- | ile | de NV Aya Cennet Fedailerinin hülâsası : | Salâhattinin yeğeni Hurremi kaçıran Bedil, memleketi Endülüse giderek orada bu kizla evlendi Salâhamin, yeğenini istirdat etmek için . çalışıyordu. Fakat Hürrem bir sene sonra ölmüş ve bir kız çacuğu barakmıştı. Sulâhastin bu kizi istirdada çalışıyor ve muvaffak olamıyor- du. Nihavet yirmi sene sonra Salâhattin, Eydülüse bir hevet gönderdi. Hurremin kızım kaçırdı ve bir gemiye bindirerek görürdü. Buna karşı Bedil, iki biraderzadesini Beruta gönderdi... Bunlar Şeyhülcebele müracant ederek amcalarının kızını istirdat için yardım istiyeceklerdi. İki genç Beruta gittiler ve ordda bir hana indiler. Han, esrarengiz bir kadın tarafından idare olunuyordu. İki kardeş bu kadının vardımını temin ederek cebele çıkmağı karar verdiler. | Bu kadın onlara dair bir çok şeyler biliyordu. Belliydi ki Cebel Şeyhinin bindikleri gemide ca- susları vardı. Yıne muhakkaktı i ki bu Mesrure, Cebel Şeyhinin İ adamı idi. O halde bu kadına güvenmek doğru miydi?..Nihayet | | bu uzun bahse Zeydunun şu | İ sözleriyle netice verildi ; — Birader, amcamız bize i Cebel şeyhini görüp onun yar | dımını rica etmemizi söyledi. | Onun sözünü yerine getrmek İ bizim © vazifemizdir. * Mademki i bütün yojlarımız diken'idir, bun- İ ların birinde yürümek zaruridir. — Çok doğru, o haide Mes- rurenin yasdımını temin edehm ve Cebele gideim. Bu yoda ölürsek mesele değiidir. —6-— Alev ve Duman Ertesi sabah iki birader ye- mek odasına indikleri zaman yalnız olmadıklarını gördüler. Bunların kimi Şama, kimi Ku- düse, kimi İskenderiyeye gide- cek yolculardı. İçlerinde yegâne i tanıdık sima, deniz yo cusu Sa- itti. Mesrure bunların her birine ikramda bulunuyor, her biri'e konuşuyor ve her birinn ihti- yaçlarile (mukayyet O oluyordu. iAceba bunların hepsi Cebel şey: hinin casusarı mı?.. Bunların hepsi öteden beriden topladık- ları malümatı mesrüreye yetiş- tirmek için mi buraya geliyor- lardı 2. idaresi altında mi işliyordu ?..Bu serbest dolaşması ve onların hepsine hizmet etmekle beraber hepsinden hürmet görmesi başka neye hamlo'unabilirdi?. He,halde bu işte bir takım sıralar vardı. Deniz arkadaşı Sait yemekte bir gün sonra Kudse gideceğini heyecanla o bekliyor. o Yeğâne ümit, Nahhas Paşanın şahsiyetin- dedir. Şayet Nahhas Paşa da bir muva'fakiyet kazanamiya- cak olursa, ozaman Mısırlılar, Mısır meselesinin gayri kabili hal- lolduğuna kani olacaklardır. O.R. Bü Beyet | Handa bir sürü misafr vardı | Bütün bu teşkilât bu kadınım | kadının bu kadar adam arasında | söylemişti. O gün Berutta dola- A a .. a i enne tr OKUN e olayvileri Muherriri : Öner Rıza , Birkadının idare ettiği casus teşkilâtı Her tarafa giden, gelen Cebel casus- ları aldıkları haberleri Beruttaki bu hana getiriyorlardı a şacaklardı. Haldun ile kardeşi isterlese ona refakat edebilirler- di. Haldun bu tekifi kabul | etmiş, kardeşi de ona uymuş- İ tu. Fakat ovların kanaatı bu adamın casus olduğu merkezinde lidi.Mesrureye,onların Cebeli ziya- i ret etmek istediklerini ilk haber veren herhalde bu adamdı. Burada denız arkadaşlarından, ondan başka bir kimse yoktu. Sait, bütün bu havaliyi gayet iyi tanıdığından onarı dolaştırmış ve vaziyeti onlara mufassai bir surette anlatmıştı. Bu sırada Lu- sigan, Kudüs hükümdarı olmuş- tu. Lusigan cüzam illetine uğr- i yan dördüncü Baidvinin kız kar- | deşi S billanın ikinci kocası idi. Cüzamlı kardeşinin (o çekilmesi Sibilla, bütün meziyeti yakı- şık ığından ibaret o an Lusiganı tahta geçrmiş, onun tahta geçmesine tehammül O edemi- yen Trablaslu Raymond ile ik'si- ni arasında muharebe vuku bulmak üzere idi Sonra bu sıralarda Salâhattin bazırlığım ikmal “etmek “ve kat'i bir. barekette.. bulumak... üzere idi. Mesrure iki kardeşe bir hafta kadar beklemelerini söylemişti, Beş gün geçtikten sonra at alıp almıyacaklarını sordu. İki kar- deşin programında bu nokta pek mühimdi. Birer at sahibi olmadan cebe'e çıkmak ve ya her hanği işi görmek imkânsızdı. İyi bir ata sahip o mak ica- bında, cannını kurtara bilmek demekti. Onun için Mesrurenin sorduğu sunle verdiği cevap müsbetti, Esasen Mesrure iki at sipariş etmiş ve onları Haldun ile kardeşine göstermek için (ogetitmişti. müsbet o cevap | aşşağı 'nmeğe davet ve onlara refakat etti, Bahçede deve tü- vi bekliyordu. Haldun ile kar- deşi atları beğendikleri takdirde Mesrüre pazarlığı yapacak ve atları alacaktı. Bedevi, Haldunu görür görmez: gırdı. Arabın “lehip,, diye bağırma- kuyruklu, alnında bembeyaz bir benek parlıyan kuvvetli, küçük kafalı, geniş göğüslü, geniş bu- rünlu, iri kemikli fakat ince ve yuvarlak ayaklı bir attı. At kiş- neye kişneye sahıbinin yanina gelmiş ve durmuştu. Arap tekrar bağırdı: — Duhan! Yani düman. İkinci at hemen göründü. Bu kapkara bir hayvandı ve alnında bembeyaz bir benek vardı.Boyca bosca ötekinin aynı idi. Arap atlarını okşamış ve büyük sile nal sesleri duyuldu. Güze! | bir at şahlanarak geldi. Bu alev | kurşun renkli, uzun yelele'i, uzun | ! fzerine tahta geçmesi icap eden | Kendin var! nlattıkları doğru ise kemelerden b rinde © talâk davası olmuş. Zevce! vukatı bir erkek, zevcin bir kadın imiş. Kadın tarafının avukatı, cin aleyüinde birçok sözler lemiş. Buna mukabil 4ö5 kadın avukat da zevci uzun lu metetmiş. O Faziletleri bahsetmiş, o mahkemede ! bulunan ve kocasınn — da osa -- başka bir kadıf! rafından kulağı dibinde dildiğini gören zevce, kendil tamamış, kadın avukata di “— Bana bak hanım, € mademki bu adam, bu iyi imiş, bir an evvel ayır da kendin var ayol!» * , Kız kaçırma kidir, yahut üçtür, lerde okuyoruz: Otoi kız kaçırıyorlar. Yirsalnci fenninin her tarafta sül konfor dağıtmak için icat bu güzel vasıta, böyle vusta vari şekavetlere mi ' edilmeli? i Otomobilin değil, oto böyle şekavetlere tahsis rin başını ezmeli | Kardeşlerden ! alınca onları | yünden bir aba giyen bir bede- | — Lehıp! Yani alev diye ba | » i Kadın ne imiş. ir okuyucudan bir n aldım. Yazısından bi nım olduğunu anladığım bü'i yucum diyor ki: — Kadınlar hakkındaki # te verdiğiniz cevapların risi samimi ruhunuzdan # cevap değildir. Bazılarınığ” keten,--kiminiz ihtiyaten çoklarınız idareten ji siyeniz hilâlına cevaplar nizi anlıyorum. Şu müz'iç bı güç suale tarafınızdaf cevap vereyim de li masa bile derunü dilden 5 bir “Allah razı olsun,, def Kadın nedir? Anneciğim hitabından varak, gençlerine: Canım, “4 nım, ruhum hayatım; ort! lılarına : Baş belâsı; ihti) na: Hınzır cadı; dediğimi! lâk. Ti 1 m — — — Ze il bir servet sal eden gururu azemetle: e atlarım!.. det Atlar hakikaten güzel metil idi. Bunların bsi olabilirdi ; İki kardeş ilk evvel sordular, Arap; ayni gü ti — Efendiler, dedı, bu bahası yoktur. Gonlunü”” koparsa onu veriniz... “VAKIT INTA£Z Pazartesi o“) Nısan 1930 Güneşin doğuşu: 524 2 yı” ; Ayın doğuşu: 2053 a Namaz vakitler 3ateniz Öğe İkindi 34 1214 1558 açık olacattır.

Bu sayıdan diğer sayfalar: