—— 4 — VAKJT 1 Nisan 1930 5'ü Mi) SIZAN “Kadın ii üjdi ler: > | Gr li lele cia onun mahsulü olan bu kadın ha- dın'ara intihap hakkı ve- | rildi. Küçücük, yumuk, yumuşak eller içten kopan bir sevinçle çırpındı. Kavuşulan yeni hak al- kışlandı. Kaç gündür, her meclisin ser- mayes: bu. Söz, bu yollarda dö- nüp dolaşıyor, hulyaların teme'- leri bu söz, bu hak üstüne ku- ru uyor. Tanıdığım hanımlardan bazı'arı rüya görmiye, o âlemler- de nutuklar söylemiye bile baş- lamışlar. Dün bütün bir sami- miyete itiraf edenleri dinledim. Bugünkü gazetelerde yeni bir bayrak (da galanıyor. Kadınlar birüği Halk Fırkasına müracaat etmiş. Sıyasi hakların icaplarına uymıya çalışanları elbette ayıp- lamak aklımızdan geçmez. Fakat onann bu yersiz heye- can arına takdirle baktığımızı da söyüyemiyeceğiz. Kadın'arın meb'us olmaları, memieketin kanunlarına fıkirleri- ni karıştırmaları, şüphesiz büyük bir hadisedir. Hee bu vakıanın -Caha dün kafes arkasında, torba içinde dörder ortak'arile yaşıyan bir zümreve ait oluşu büskütün ehemmiyetli bir mahiyet alır. Bu harikanın tarih dehlizınde gürültüsüz, İşaretsiz kalmasına imkân yoktur. Amma biliriz, ki her harika, bir dehanın vak'a, eser haline gelmiş temsilidir. Şu ha'de tarihin sahnesne emanet edeceğimiz bu çok parlak kadın ç zaferinin yanıbaşında hangi kadın in heykelini dikeceğiz? İngilterede süfrajetler, uzun yıllar kanun ve polis kuvvetlerile boğuşmıya (o katlanmışlardı. Bu mücadelenin “safları; meydan muharebeleri oldu. Zafer, ancak ondan sonra kadın mına âbide'er kurdu. Meşhur süfrajet Mis, yakın bir mazide kollarından zındanlara sürüklenmiştir. Bugün o meydanı heykelinin o gölgesi (o kaplıyor. Acaba bizim ilk kadın heykeli- miz nasıl ve niçin dikilecek? Tabii Kara Fatmalardan bahse- dilemez. Çünkü böyle bir dava, eğer kıymet alırsa milyonlarca Mehmedin heykeline, değil Türk vatanı, tekmil dünya sığmaz. Neysa ıster kadın hamleleri- nin eser,, ister erkek cömertii- ğinin hediyesi o sun, ortada bir hak kat var. Gönlüm istiyor ki bu hakıkate mes'ut sefetini ve- rebileyim. Sonra kadın bu yeni hakların çok geçmeden pek okadar öğü- Büp sevinmiye değer şeyler Ool- madığmı anlıyacak sanırım. Siyasi hak'ar, yarın başka va- zi'g'eri de peşine takıp onların | önüne yığacaktır. Bun arın ba- şarım-sı imkânsız deği'se bile | Tor asır etöelğ : VAKIT TI NSAN 1880 a rr sensen) Hanada 1abolunan Telgraf nam gazete bir müddertenberi hükümeti seniye aleyhinde garaz- kârane bir lisan kul an- dığından dolayı memaliki sevleti aliyeye o duhulü tahtı memnuiyete âlın- mıştır. hakları na- | Erkekler, müsterih olunuz! ma T Üstnrafı 1 inci sayıfımızdadır | reketi evve'â Büyük Gazi ve ar- kasından koşan kahraman asker- lerimizin attıkları temel taşı ile kurulmuştur. Fakat unutmamak ki, o temel taşını bağrına basa- rak sürüklemeğe yardım eden | Ankara abides nde timsalini gör düğümüz imanlı, fedakâr Anado'u kadınıdır. Gazinin dehası, asker erimizin ve Anadolu kadınının fedakâr- lığı hükümetim'zin dırayeti, ka- dın birliğinin faaliyeti, bütün bunlar on sene evvel aciz ve mağdur bir vaziyette bu'unan kadınlarımıza hakimiyeti milli- yeden kendilerine düşen bhis- seyi temin edep kuvvetli ami- lerdir. ,, Efzay'ş Suat H. kadınlık ka- biliyetile tevafuk eden beledi- i yeciik bakkında izahat vermiş, sıhhat ve ahiâk babsınde kadın polise intika ederek demiştir kı: — Birçok sui tefehhüm ve dedikoduya moruz kalan kadın po'ıs meselesinin hakiki manası üzerine bilhassa nazarı dkka- tinizi celbederim, Kadın polis zannedildiği gibi kasatura, re- volver gibi hiç bir aleti cariha laşımıyacak, müsademelere ka- rışmıyacak, sarhoşluk hadisele- rinde bazı kuvveti göstermiye- cek, yalnız zafa kapılan kadın- lara, doğru. you, , gösterecek, kimsesizlerin ham'si o'acak, s0- kak çocuklarının hayatını teftiş ile onlara bir ana gibi rehberlik edecek, böylelikle umumi ahlâkı vikaye ederken gizli hastalıkların önüne geçmiş o acaktır.,, Efzayiş Suat H. kadınların ! belediye vazifelerinden bahse- derken de bunları söylemiştir: İC — Memleketimizin yarısını biz i kadınlar teşkil ediyoruz. Bizden beklenilen hizmeti hüsnü ifa etmemiz için cümhuriyet hükü- i meli bize de hak veriyor. Bu hakkı istimal ederken bir çok- larının ihtiraz ettikteri gibi erkek- İcrin ellerinden işlerini almıya- cağız. Yalnız taksimi mesai kaidesine riâyet ederek yüklerini hafıf.eteceğiz. Ve gene bazılarınm zannet- tikleri gibi cinsimizi inkâr ede- rek erkek'eşmiyeceğiz. Bilâkis kadınlığımızdan bir zerre bile kaybetmiyeceğiz. ,, Efzayiş Suat H. kadınlara bu hakkı veren Gazi Hz.ne, Bü- yük Millet Meclisine şükranını beyan ettikten sonra konferan- İ sına mıhayet vermiştir. Konferanstan sonra bir kon- i ser verİmiştir. Konserden sonra da iki gün- İ dür şehrimizde bulunan cihan içki aleyhtarı kadınlar ittihadı umumi kâtibi Mis Aynes Slek tarafından bir konferans veril- mişlir, mutlaka pek güçtür. Kadını yavaş yavaş değiştirecek, erke- ğe rakip yapacak, güzelliğ'ni bozacak ve en tabi hakkı oan annelikten uzaklaştıracaktır. Halbuki ev ve çocuk kadının birinci ve sonuncu gayesi, zevki değil midir ? 1 | ya, “Ne âlâ olur"...,, Gözdelik makamının DüBarri ailesin- de kalması için güzel bir çare!.. Zampara Kıral Kiral kederlense, her hangi bir hüznünden dolayı apartımanında kalsa, Suilan hanım hemen haber | alır ve kıralın boşuna gidecek bir tarzda giyinirdi. Bazan su perisi gibi hazırlanır ve perişan bir halde kıralın odasına girerdi Kıral gözdeyi görünce gülmeğe başlar gamını unutur, aşkın oya- layıcı kolları arasma kendini bi- rakıverirdi. Kıralı eğlendirmek için fettan kadınım yapmadığı yoktu. Ma- şey yapmayınca “Parkoser,, deki kadınları müracaat ettiğine va- i kıfi. O bu dereceye düşmemiş- ti; fakat kıralın kendisinden âr- tık soğumasından korkuyordu. | Maamafıh «her kesten faza ma- hir olduğu bir san'atte» rakibi olamıyacağına emin bu'unduğun- dan zati şahanenin kolları arası na bulabildiği kurban arı atmek- tan çek'nmiyordu. On beşinci «Lui» bu geçici avlarla biraz eğlendikten sonra yaman gözde- nin yanına dönecek deği! mi idi? Rahip «Tere »nin eski metresi madam dö « Klarsi » den doğ- muş piç evlâdı o up yeni metresi baron döla “Gard,,ın bira- deri mösyö “Dümerval ,, ile- &vienen bir kadın vardı. Rabip bu kalın kıran Ooyatağına sokmağa âzmetmişti. Daha çocuk sayılacak bir yaşta ve şen, atesin, hoppa, güzel olan bu genç kadının o yıpranmış hükümdara can vereceği kanaatinde idi. Fakat rahip bu kadım bizzat tekif ederse ileride zarar göreceğini (o hesaplıyarak (o biz- zat madam dü “ Bari ,, yi iknaa muvaffak odu; bu suretle daima yenilik arzu eden bezgin zamparanın ağız değiştireceğini ve aynı zamanda mıdam dö “ Pompadur ,, a yapmış olduğu veçhile madam dü “Barri,, ye de sadık kalacağım anlattı. Madam (oDametval (o kontesin hoşuna gidecek, bizzat gönlünü eğliyecek yapıda bir şeydi. Kontes genç imi maiy- yetine aldı ve onunla olan mülâabelerine mükâfaten gayet kıymettar bir elmas gerdanlık verdi. Krala gelince bu cazip lokmadan tatıp tatmadığı meç- huldur. Tatmış; olsa bile ancak bir geçici muanaka ile kaldı. Diğer taraftan matmazel dö Turnonun kont “Jan dü Barri nin oğlu ile izdivacı için teşebbüsat- ta bulunulurken bu matmazelin de kıralın nazarı dikkatini cez- bedeceği hesap ediliyordu. Bu kız henüz on yedi yaşında idi. Yüksek bir aileye mensuptu, Fransanın ©n güzel kadını denmeğe lâyık olmakla beraber bütün yüksek ailelere mensuptu. Yegâne kusuru fakir olmaktı. Matmazel dö «Turnonun rağbet görebileceği kontes dü «Barri,,ye söylenince meserretle dedi ki: “Ne âlâ olur! Vıkontla evlen- dikten sonra kıra m metresi olur- sa gözdelik makamı yine «Barri» ailesinde kalır!,, yi © | tuştuğu genç dam dö Pompadurun bizzat bir | 68 Marşel dö “Rişölyö,, ve diğer bazı mukarriplerin iddiasına gö- re kontes akrabasını bizzat kı- ralın kolları arasına sokmuştur. Maamafih iki kadın arasındaki samimiyet bundan asa ziyan görmedi. Zaten madam dü kimsenin yardımına muhtaç ol- | maksızın kırat için cn müneb- bih eğlenceleri Okeştediyordu. O sırada bütün Parisin yanıp tu- ve güzel bir aktris kontesin nazarı dikkatini celbetti. Böyle bir rakibeden “Parri,, hiç i korkacak yeri yoktu. Bilâkis bu Kudret milletindir kızı, zatı şahanenin eskimiş vü- cudünü biraz canlandıracak bir ilâç makamında addediyordu. Bu arzusuna da muvaffak oldu. Zatı şahane genç aktrisin ro! a mış olduğu “Didon,, trajedisi- ni Komed'de seyretmek lütfü garibiude bu'undu. (Bimedi) Kunserler Ninon Vallin Evvelki gün iknci ve son konserini veren Ninon: Vallin dün Bu'garistana gitmiştir. Madam Ninon Vallin beynel- milel şöbreti olan bir muganni- yedir. Fransız t yatrosu, evvelki gün, pek de kalabalık olmamak- la beraber mümtaz samileri ih- tiva ediyordu. Yalnız, maalesef, ekseriyet ecnebilerde idi. Bunu da pek tabii görmek lâzım ise de, Nivon Vallin aya- rında bir san'atkârın ve “ses,in beynelmilel olduğunu söy ersek bir çok musiki meraklılarının mühim bir fırsat kaçırmış ol- duklarına işaret etmiş oluruz. Nivon Vallinin okuduğu par- çalardan O©n muvaffak olanı Rimski Korsakofun “ Chanson de Lel ,, i, Düprak'ın “İnvitation au voyage , 1 ve İspanyol şar- kılarıdır. Yalnız “ Bodler , in “ invita- tion au voyage , parçası beste- kâr tarafından musikisi yapılır- ken asıl kıymetinden kaybetmiş- tir. Programm Beyoğlunun mu- sevi sınıfını tatmin için sade İs- panyol ve İbrani havaardan yapılmış olması da işarete deger. <7 mir — eli | Üst tarafı 1 inet sayıfamızdadır) | “Asri ilim, beyne mileldir.Biz Türk kalmıya dikkat edeceğiz. Büyük Petro ıle mukayeseyi de kuvvetli bulmuyorum. Petro teceddüdü cebir ile tah- mi! etmiştir Türkler ise eski ve medeni bir mitlettirler. Biz, Mo- | olmadığımızı, Yunanlıların Bai yerleşmelerine tekaddüm eden bir ırka mensup olduğu- muzu ilmen ispat edecek bir vaziyetteyiz. ,, Bunu müteakip mus'kiden bah- i Deba gazetesi azminin ve eskiliklerle uzl8f yan kat'i kararlarının bir n MERA mame İ | Üsütsrari “1 inci ayıfamızdağı” Türk ada'etinin bugünkü 8 şekide tatbikine, belii başlı bepierden birisini de, Türk on istiklâlinde görmek iâi İsviçre kanunu (meden Türk oCümhuriyeti ta kabu'ü, Türk erin medeni girmelerine hiç bir şeyin olmıyacağını ve buna : tam ve kâmil bir kabili bulunduklarını gösterdi. Bu kanunun Türkiyeye i# ve tatbiki işi Mustafa Paşanın ( direktiflerinden ayrı'mıyan Mahmut Esat P sidir. iğ Bu kanun, İsmet Paşanın zan konferansında yüksek b gatle müdafaa ettiği Türk kuk tezini, yerine getiren eser oldu. Mahmut Esat B. bu $! vatanının ve diğer milyo Türklerin sevgisine hak Ki mıştır denebilir. Türk milleti, OCümburi! yeni hukukiyatını sevinçle etti, Çünkü, bilhassa Abdi devrinden itibaren, eski şer nunlarla, usullerle adalete ihanet edildiğini yordu. an © ri ei ie wee io ri Adliye Vekilinin, bizzat müfettişler vasıtasile fi lerin faaliyetini fasılasız bir * ette nasıl takip ettiğini, Tür de küçük, büyük ( bile” yoktur. , Teymis mubah Düyunu Umum meclisinin İstanbi' nakli tikrinde | Taya İstanbul dayinler vekillerinin avdeti münasebetile bir telgrafta şu mütaleai miyan ediyor: “Türkiye Cümhuriyeti, kadar, düyunu umumiye sini hasım bir vaziyette M. Vayt, Ankarada n temaslarının bu telâkkiyi hayli yardım ettiğini Hatta bitaraf e kiyetei borç meclisi ile alâkadar © bir müşahidin beyanma “ eskiden Osmanlı d gri lar meclisi, Türkiye cü: yardım edecek bir gelebilir. Bunu yapmak için düy" miye meclisinin Türkiy muvafık ve lâzım olu” bir hareket hem Türkiy©” ecnebi hamiller için 9087 deli olur.,,