26 Mart 1930 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 2

26 Mart 1930 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

— 2 — VAKIT 26 Mart 1930 n On ikide biri Kadar | (Üst tarafı 1 nci sayıfamazdadır ) halarda çalışan, bilhassa meş- rutiyetin i'ânından sonra Şevki, Benliyan, Hasan truplarında ve diğer bazı tiyatrolarda senelece komedilerde rol Simon Efendi Şimdi otuz sekiz yaşında dır. Boyu ancak bir metro, sik» leti yirmi iki kilodur. Simon efendi, şehrimize diğini yazdığımız 270 kilo Ml Alman matmazeli na Kozayı ziyaret etmiştir. 270 kli kadınla 22 kiloluk erkeğin telâkisi pek samimi ol- enayi “baar” Karla e e yanağını ol kendisine cana söylemiştir; fakat Almanca tutup yüzüne d kaldırmış, gözlerinin içine bâkarak işveli, işveli sesler nihayet ocaman dudaklarını yaklaştırıp tür. Yapılan bir hesaba nazaran Simon Efendi 23 yaşındaki Mat- mazelin cüsse itibarile on ikide biri kadardır; fakat Matmazel, Simon Efendinin hemen hemen yarı yaşındadır. Fotografçımız Simon Efendiyi Matmazel Anna Rozanım koca- ğına oturtmuş, yukarıya dercet- tiğimiz futografı almıştır. Anna Roza bu vaziyetten pek mem- nun görünüyordu. Resim çekil- dikten sonra Simon Efendiye intibamı sorduk. — Sorma... -dedi- Ben ona baktım güldüm, o bana baktı güldü. Ahali de bize baktı güldü. e maa dürdü. — Ne olacak, dedi, kadın “VAKIT,, için anket mevzuu, “Cumhuriyet içinde güzellik mü- sabakası olduğu gibi.. Bazıları için melek, bazıları için şeytan. Edebi hocam merhum Ahmet Hi Beye göre kadın “yarısı çiçek, yarısı meyve,, bir mahluktur! — Ya sizin için? — Benim için de... mademki denizci muharrir diye geçinip gidiyorum, benim için de kadın, denizdir. Yüzme © bilmiyenleri boğan bir deniz... » Ne iseki deniz mevsimi de geldi! Pa | VAKIT ın telgraf ve teleton haberleri Mm. Hano müşahede altında | ftalsa heyecanla ! İki müfettiş azledildi, çalınan in dosyeler Paris, 24 (A.A) — M. Pertnin hâkimlerle vuku bulan mülâkatı müteakip Madam Hanaunun Saint - Lazare hapisanesinde müşaba- de altında bulundurulması tahtı karara alınmıştır. Polis müdürü Madam Hanaunun nezaretine memur edilmiş olan ve mumaileyha- nın firarı anında mevkilerinde bulunmıyan iki müfettişi azlermniştir. Firar hadisesile alâkadar olan bir şahıs hakkında tahkikata baş lanılmıştır. Geçen cuma evrakı viddia namiyeyi tanzime memur müddei umumi muavininin uazıhanesinde bir takım vesaik kaybol- muştur. Bunları çalan adam müddei umumi muavininin dolabının anahtarını Adliye nazınna göndermiş ve şu pusulayı leffetmiştir: “Size müddei umumi muavininin dolabının anahtarını gönderi- yorum. Bu yüzden yukarıda hakkında tahkikat icrasına başlanmış olduğu söylenilen şahsın yeniden isticvabına başlanmıştır. Makedonya iltilölcileri ve ingiltere Bulgarlara nasihat etmişler Londra, (A.A) — Avam kamarasında Makedonya ihtilâlei- lerinin Vugoslavya toprağında yapmakta oldukları bombalı taarruz- ların tekerrürüne mani olması için Bulgar hükümeti nezdinde yapı- lan teşebbüsler hakkında irat edilen bir süale cevaben M. Hender- son İngiltere hükümetinin Fransa ve İtalya hükümetlerile beraber Sofya: i sefirleri vasıtasile Bulgar hükümetine lâzımgelen nasi- hatlerde bulunmuş olduğunu söylemiştir. Mumaileyh, sözüne devamla demiştir ki: — Son istihbarıma nazaran Bulgar hükümeti vaziyete hâkim olmağa ve mücrimleri cezalandırmağa şecaat vs maharetle çalışmaktadır. ük hükümet Yugoslavya hükümetinden sabır ve mü- samaha ile etmesini rica etmişlerdir. Her iki Balkan hü- kümeti vukua gelen hadiseleri mütekabil teşriki mesai zihniyetile tasfiye etmek teşebbüslerinde Büyük Britanya hükümetinin tevec- cühünden emin olabilirler. Beynelmilel bir itilii olmadıkça İngiltere ordusunda fazla tenzilât.. — yapmı:yacak ? Londra, 24 (A.A) — Avam kamarasında 600,000 lira mikta- rında tenzilât icra edilmiş olan ordu bütçesini tevdi eden harbiye müsteşarı 148,900 kişiye indirmiş olan askeri kuvvetin tedrici surette tenzil edilmekte olduğu, ndan bahsetmiştir. Mumaileyh, hü- kümetin beynelmilel bir itilâf husule gelmedikçe bu kuvvetleri da- ha ziyade söylemiştir. tenkis etmek niyetinde olmadığını açıktan açığa Mumaileyh, muhalif fırkanın şiddetli alkışları arasında sol ce- nahın mufrit mensupları tarafından tevdi edilmiş olan ve umumi bir tahdidi teslihat icrasını talep eden takrirde münderiç nazariyeyi takbih ve reddetmiştir. Hatip, İngiltere hükümetinin kat'i tahdidat icrası arzusunda bulunmakla beraber şimdiki halde tahdidi teslihat sahasındaki yekcihet hareketinde daha ziyade ileri gidemiyeceğin ilâve etmiştir. M. Shavv netice olarak, bu gibi vakitsiz tekliflerde bulunan- ların vahim bir maküs vatanperverlikten mustarip bulunmakta olduklarını söylemiştir NE VAKTI ın tetrikası: 130 Yazan Karı koca gene tutuştular. Kadın göz yaşlarile ıslak bir teessür içinde kopardığı matemi seslerle erkeğe galebe etti ve başladı : — Bir gün öğle tatilinde işimden evime döndüm, İkimizde de apartımanın birer anahtarı vardır. Kapıyı açtım. içeriye girdim .. Hilkat kesik, boğuk şikâyet- lerle ağlıyordu. Baktım henüz Bey gelmemiş, çocuğu beşiğin- den çıkardım. Susturdum. Onu yemeğe bekliyorum.. Bir çeyrek yirmi dakika geçti görünmedi. Geçirecek bol bir zamanımız yok. Nerede kaldı? Ne var ? Ben bu merakta iken telefonlu komşumuz gelerek: — Hanım bizim telefon sizi çağırıyor. Gelip bakar mısınız ? : Hüseyin Rahmi — Lütfünüze teşekkür ede- rim efendim. Dedim, çocuğu kucağımdan minder üzerine yatırarak koş- tum. Ahizeyi aldım: — Alo neresi efendim.. — XXX Bankası.. Siz kim- siniz ? — Sahire Saffet... — Efendim Saffet Bey müs- tacel bir hizmetle banka tara- fından Bursaya gönderildi. Bu- gün onu beklememeniz ve me- rak etmemeniz için haber veri- yorum. — Ne zaman dönecek Efen- dim? — Bilmiyoruz... Telefon önüne dona kaldım. Kocam (Bursaya gönderilmiş. I Ne zaman İ yatırdım. | Öğle ile akşam arası nöbetini döneceği malâm değilmiş. Neden bilmem bu haberde ben bir meşumiyet ko- kusu hisseder gibi oldum.. Ne- reme yediğimi bilmeden öğle taamını ettim. Çocuğu beşiğe Hizmetime döndüm. yaptım. o Gene işime gittim. Geldim. Gece oldu. Bursa ne kadar omesafede.. İçimde Beyin gene o gündön- mesi ümidi var. Gece ilerledi. Gelen giden yok... Yarı uyanık kâbuslu ağır bir gece geçirdim. Çocuk ta o akşam sanki inadına her vakitten ziyade huysuzlandı.. Ertesi gün ve gece Bey gene yok. Telefonla Bankadan sor- dum. Kat'i bir haber alamadım, Saffetin böyle memuren vilâyet- lere gönderilmesi (o izdivacımız müddetindenberi ilk defa vaki oan bir hadise.. Bu gaybubetin ikinci günü bu'unduğum ticaretaneden beni bir iş için Ortaköye gönderdi- ler. Tramvayla gidiyorum. Cad- deden hemen arabamıza sıyır- tırcasına bir otomobil geçti. Paris zabıtası uyuyor! Komünistler koca ceneralı Paristen Rusyaya nasıl kal dırmışlar Londra, 25 (A.A) — Deyli Meyle Paristen bildiriliyor : inin 23 ünde meç- bul eşhas tarafından esrarengiz bir surette kaçırılıp kaldırılan Paristeki Rus millicilerinin reisi ceneral o Kutyepofun Rusyaya naklolunduğuna ve elyevm Luti- yanka hapisanesinde mevkuf bu- lunduğuna dair Paris zabıtasınca en kavi delâli elde edilmiştir. Bu haber Fransada büyük bir heyecanı mucip olmuştur. Çün- kü Sovyetlerin Obu hareketi Fransanın hukuku bhükümranisi- ne karşı ağır bir tecavüz sure- tinde telâkki olunmaktadır. Ga- zetelerin bir çoğu Rusya ile derhal münasebatın kesilmesini şiddetle istiyorlar, Atina, 25 (Apo) — Ankara Yunan sefiri halledüecek mese- leler hakkında Türkiyenin nok- i nazar ve ifatını bariciye LZ naki telgrafla ile bildirmiştir. M, Polihronya- dis bu hususta Tevfik Rüştü B. tarafından kendisine tebliğ edilen Heyeti vekile mukarrera- tını da iş'ar ediyor. Salâhiyettar menabiden tebliğ edilğine göre Türkiyenin teklifat ve tadilâtı şayanı müzakere görülüyor. Teklif edilen tadilâtın en mü- himmi mübadil emlâk mesele- sine aittir. Türkiye bu mesele hakkında bitaraflar tarafından verilecek kararın iki tarafı bağ- lamamasını, fakat istişari bir mahiyette olmasını ve bitaraf- lar bu iştişari kararlarını verin- ceye kadar itilâfnamenin imza İçinde ne görsem beğenirsiniz. Mor ipek elbiseli genç bir kadın yanında bizim Bey.. kurşunla vurulmuşa omar Fakat e örüş geçiş ırımlamasına bir Süratle vuku büldu. Acaba o mu değil mi? İşte zihni ya- kan bir tereddüt... in Satfeti Otammakta ben alda- nır mıyım hiç? Artık tehammül edemedim. Ortaköyden ticaret- baneme dönmezden evvel haki- kati anlamak için XXX Banka- sına uğradım. Sordum. Saffetin Bursadan döneceği gün kestiri- lemiyor.. Sualime cevap veren memurun yüzünde gizli bir te- bessüm geziniyor gibidi. Hele ben onunla söyleşi korido- run öbür ucunda konuşan iki memurun arada bir yan erini bize kaydırarak £ gülüşmelerine hiç bir mana veremedim... Tutulduğum bu sademelerin altında bütün Kanun, ruhum zehirlendi. Akşam eve döndüm. Hâlâ bel em Saffetin gelmesine ir intizar helecanı var. Gece ilerledi. Bana bir az nefes aldı- ran bu ümit de bütün bütün söndü. Sıkıntıdan boğulacağım.. Saffet nerede? Bursada mı? genç yan hafif Dün Başvekilimiz tarafınd8 heyeti vekile kararile refedilmişti” Bitaraflar Mübadil emlâk meselesinde. reylerinin istişari mahiyette olmasını kabul edecekler mi? Türk teklifatı neymiş ? > Misafirımız şerafine bir zıyafet yeri Ankara, 25 (A.A) — Başvekil İsmet Paşa Hazretleri bugü? köşklerinde M.Valko cenapların? hususi bir öğle yemeği vermiştir. M. Valko öğleden sonra çıfliğini ziyâret etmiştir. Macar sefiri tarafından bU akşam Ankara palasta M. Valke i şerefine bir ziyafet verilmiştir. Ziyafeti bir suvare takip etmişti | İtilâfnamenin imzası! bekleniyor Ankara, 25 (Telefon) — Türk” Yunan itilâfının bugünlerde im zası beklenmektedir. Refedilen tekaütlük Ankar, 25 (Telefon) — İstas bul Darülmuallimininden mazi liyet maaşı almata iken tekatld? sevkedilen ve halen ayni mek” teptete tabliye bocalığında bs lunan Kemal B.in tekaütlüğü ve tastik edilmemesini teklif ediyor. Salâhiyettar o menabie gör€ Türkiyenin bu i ke İZ e im, bitarafların rolü istişari bir m9 biyete indirilmekte ve meselenif hallü faslı iki hükümete bırakı” maktadır. Fakat iki tarafın hü” nü niyeti malâm olduğu cihetl€ iki tarafı tatmin edecek nibsf bir çarei hal bulunacağı hakkı#" da burada mutlak bir nikbinlik hükümfermadır. Hariciye nezareti mahafilin? göre bitaraflar vaki olan ni resmi istimzaç üzerine hükü| mlerinin istişari olmasını k#” bul ediyorlar. lk DEF Telgraf heberlerımizif devamı Sinci sayıfamızdadıf”, Morlu karının döşeğinde mi? Hasta çocuk durmuyor, mızmızlanıyor. Ona birkaç şöyle haykırdım: — Sus yavrum.. Etrafı bir şeamet dolaşıyor amma kalım ne olacak? Galiba suzluk senin başıma kopacak.” Evvelkinden daha rahatsız gece geçirdim, Ama bu ıstırsf intizarım (aşkımın şiddetindi” değildi. Niçin çocuğu ta benim başıma bırakarak böf” muammalı bir şekilde ortadi” kayboldu. Bu vilâyet hizmeti Saffet amirlerinden kendi etmiş olacak: Çocuk bakıcı dan kurtulmak için gözel vesile Bursaya gönderildi. ', Pekâlâ amma Bursa meri Oaradan iki üç satırlık bir tupla beni meraktan kayar | izahatı veremez midi? Ya 9 ki mobil tesadüfü rüyada bulmadı. Araba ne süratl€ gi çerse geçsin morlu saffe İ yanında gördüğüm erkek i tin kendisi idi vesselâm: pe

Bu sayıdan diğer sayfalar: