İNammkz DARI İ İrmak - Filyos. Hat üzerinde hum- malıbirfaaliyet var Husus muhabirimiz Çankırından #etyor: İrmak-Filyos hattında geceleri © gündüzlere © katarak bümma ile çalışanları seyrede Uzun bir otomobil yolcüluğu Yaptık ve şubat içinde ilkbu.har m güzel bir günün öğlesinde irkaç saat için Çankırıya indik. Geniş bir o meydanlıkta yeni Saşlanmış büyük bir binanın Yanında ihtiyar dir adam ağır Haltayı ile; yanıbaşında uyuyan v1 Uyandırmaktan O korkuyor Tibi ağır ağır odun yontuyordu. : isi harap ve kerpiç ev- lerin Aralarında gezen dar, kak dırımları bozulmuş sokaklardan Geştik. Mahalle çaşmelerinin önü- De dizilmiş yassı taşlar üstünde ve yüzleri sımsıkı ör- “imfiş, bacakları çıplak genç kadınlar o yumrukları ile vura vura ayakları ile tepe tepe ça- Maşır yıkıyor, yol boyunca akan kirli suların kenarında bakımsız maka çocuklar birbirleri ile oy- lardı. birer kucak odun yükletilmiş | *ekler bütün çarşıyı dolduru- Yor, büyük peştemallar ile baş- sarmış köylü kadınlar Pazar kurulan yere geldik ; be ceviz ve kuru yemiş dolu i yerlere döklüyorlar, Satıcılar terazilerinde taş ve de- Mir parçaları ile tartıyorlar, bir kâtip birkaç yerli ile, bir Av- bam me: . .— m... — RE sırma işlemeli, urun entarlaj üç Peşli birkaç gelin kadınla on bir tavuk için uzun Pazarlıklar yapıyorlardı. Şehirliler tahtadan birer oyuk Bibi basit dükkânlarında birkaç Mv derisi ile birkaç O çuvalm e küçük iskemlelere veya iki kutu ile birkaç sandık birkaç tabak armut ve Mar top kumaşın arkasında # kerevetlerin üzerine se- in fük postiarma bağdaş be mwütevekkil (oturuyor, lardı. olurken dükkânların f kepenkleri çoktan ka pan- bütün meydanlar ve 80- ıssızlaştı. Gece pek iler- en iH si dedi ine e e JNA; ile isli çıra deiken um mlar misafirlikten, kapısında Sr tunç halkalar asılı evjogi üler, kahvehanelerin İmiş alçak hasır iskemlelere uzun marpuçlarla nar. şal örneği bhırkalı ve li Eİ EŞ EŞ şi içen kunduralı efendiler kalın pantonlarıı taşlara mi ten- sokaklar içinde kayboldular. Pa sıra sıra ık ili ramazan kandilleri başlarını ancak petrol Bran ile aydınlat, k elek- VE imbala Mal O eceyi gündüze katarak hüm- | Se çalışanların beldesine İ | #7 ia |. dönen ve bakan en ve pek sathf gö- orum, fakat Çankırıyı, etrafı & an bir güneş doğmuş Ole, celmiş iken tenbel bir R. K : Mahpuslar kaçmak istediler Firara muvaffak olanlardan birisi kaçar vuruldu ve öldü Hadisenin bütün tafsilâtını naklediyoruz Egveki akşam Sultan Ahmet- te umumi tevkifaneden mevkuflar firara teşebbüs etmiş- ler, ikisi kaçmış, bunlardan biri takip esnasında öldürülmüştür. Şayanı dikkat olan bu firar hadisesi hakkında bir muharriri- mizin neticei tahkikatını yazıyo- Tuz: Jki mahküm Çatalcanın Haraççı köyünden Ahmet Besim şekavet ve katil- den yirmi altı buçuk seneye mahkümdur. Hakkındaki mab- keme kararı mahkemei temyize gönderilmiş ve Ahmet Besim mah- kemci temyizin kararını bekle- mek üzere tevkifaneye nakle- dilmiştir. Tevkifanede Ahmet Besim Aksaraylı Küçük Haydarla ah- bap olmuştur. Haydar geçen sene af kanunundan istifade ede- 'rek o hapisaneden çıkmış, bir müddet evvel gene sirkatten dolayı tevkifaneyi boylamıştır. ilk karar Bu iki adam diğer bazı mev- kuflarla o görüşmüşler, kaçmak çarelerini (o aramışlardır. Ağır hapse mahküm olan Ahmet Besim nakdi fedakârlık yapa- cağını da vadettiği için firar tesahhilalimae dilmiş, Oo gardiyanlardan birine elli lira verilerek bir eğe teda- rik olunmuştur. Teşebbüş ilerliyor Eğe © bulununca omevkufiar ! derhal faaliyete geçmişler, mü- Basip zamanı beklemiye Obaşla- mışlardır. Yapılan bir meşve- rette gece yarısı kaçılmaması möbetçilerin şüphe etmiyecekleri bir zamanda mevkii file konuk Sinemalar Sinema sahiple Dün sinema mediklerine göre, Ücretleri 1 değişmektedir. : Si sinemalar dır. Fakat bunun da sebebi hakikaten pahalı- | şudur : Türkiyede, ikisi İstanbul birisi İzmirde olmak Üzre Üç sesli film gösteren sinema makinesi var- dır. Bu itibarla Türkiyeye getirilen sesli filmler bir, nihayet iki sinemada gösterilebilmektedir. Yani sesli film parasınm bir sinemadan çıkarılmak meeburiyeti hasıl olmaktadır. Bundan başka sesli içinde henüz syeyor gördü > hem pahalı, hem de makine amortismanı ır. Sesli sinemaların azlığı da pabhalılığa sebeptir. | Ölen mevkuş Haydar masi kararlaştırılmıştır. Nihayet evvelki akşam Nihayet evvelki akşam üstü saat yedide Ahmet Besim yata- ının altına sakladığı eğeyi koy- nuna sokmuş, miş, aptesane penceresinin de- mirini eğelemiye başlamıştır. Ahmet Besim bu işle meşgul iken öte tarafta, Haydar ve diğer arkadaşlar, yatak ve yor- ganların yörlerini sökmüşler, on metre uzunluğunda kalın bir ip vücuda, getirmiş'erdir. Eğeleme İşi yarım saat sürmüş, her şey tamam olunca İyice açılan pen- cerenin pervazına yapılan ip sı- kıca bağlanmıştır. Ateş! Aptesane penceresi Adliye binasının arkasına tesadüf et- mektedir. Tevkifanenin bu cephesinde bir jandarma nöbet beklemek- tedir. pahalı mı, büyük ve I&ks sinemalarından biri vardır. aptesaneye git- | Mevkuflar, nöbetçinin pence- reye arkasını döndüğü zaman ipi sarkıtmışlar, evvelâ Ahmet Besim, sonra Haydar inmiştir. Bu sırada jandarma pencere- den birisinin indiğini görmüş, hemen mavzerini çevirerek ateş etmek istemiştir. Fakat iki kur- şun ateş almamış, firariler bah- çeye atlamışlardır. o Müteakip kurşunlar ateş almışsa da iki firari adliyenin bahçesinden kaç- mıya muvaffak olmuşlardır. Silâh sesleri üzerine diğer kaçmıya yeltenenler yerlerinde kalmışlardır. Tahkikat Hapisane müdüriyeti, müddei umumilik ve zabıta derhal ha- berdar edilmiş, saat dokuzda müddei umumi Kenan Bey biz- zat tahkikata başlamıştır. Tevkifanede gece tahkikat devam ederken zabıta firarileri aramıya başlamış, sabaha karşı saat dört buçukta Haydarın izi bulunmuştur. Haydarın (o saklandığı (o yer tevkifane arkadaşlarından birinin Balatta Şükrü Paşa akaretlerin- den dir evdir. Muhasara edilen iki ev Haydar tevkifaneden kaçınca derhal Balata gitmiş, arka- daşının oturduğu evin Oka- pısını çalmış kapıyı açan arka- daşının karısı Canan ismindeki kadıma vaziyeti anlatmıştır. Bw- nun Üzerine Haydar evde sak- lanmıştır. Saat dört buçukta polisler evin etrafını sarmışlardır. Bu vaziyet üzerine Haydar polisleri pencereden “çekilin, yakarım,, — VAKIT.10 Mart 1930 — İstanbul tevkifanesinde kanlı bir firar hadisesi i ken i Dün Maarif emanetin “Maarif vekili ve Darülfünunu ziya: ret etti Yarın Ankaraya gidecek Maarif vekili Cemal Hüsnü Bey, dün Maarif emanetini, Da- rülfünunu ziyaret etmiş, Darül- fununda (o müsafirin Oo köşkünde oturarak bazı hususi ziyaretler kabul etmiştir. Vekil Beyin avdet edeceği bugün Ankarava yazılmıştı, Fakat Cemal Hüsnü Bey seyahatini bir gün tehir ettiğinden yarın şehrimizden hareket edecektir. mimik Dişçi mektebinde Dişçi mektebinde dün prot»z ve ameliyatı sinmiye dersleri için birer muallim muavinliği imtihanı yapılacaktı. İmtihan bir kaç gün tehir edilmiştir. İhsan Abidin B. Karaca Beyden şehrimize gel- miş olan Ziraat müsteşarı İhsan Abidin B;, tetkikat yapmak üzere Zonguldağa gitmiştir. İh- san Abidin B. in refakatinde vekâlet erkânından bazıları da bulunmaktadır. disine teslim olması teklif edil- miş, Haydar bu teklifi kabul etmemiş, dama çıkarak evden kaçmıya (teşebbüs (o etmiştir. Kendisine müteaddit ; defalar durması emredildiği halde Hay- dar durmamıştır. Evi saran polisler silâh isti- mal etmek mecburiyetinde “kal- mışlar, Haydarı arkadan yarala- mışlardır. Haydar derhal ök ! kelimesile tehdit etmiştir. Kem a İse değil mi ? iddialara cevap ve-iyorlar Bazı küçük si- | met Besim yakalanmıştır. nema sahipleri gelecek sene- sesli film ma- kinesi getirtmi- ye karar ver- mişlerdir. Ge- lecek sene ses- li sinema üc- retlerinin ucuz- hyacağı kat'i yetle temin e- dilmektedir. Sessiz filmlere gelince: Bu si- nemalar geçen senelerdeki üc- retleri kısmen nuhufaza etmiş- lerdir. Bazı böyük ve lüks sinemaların yüksek Ücretlerine mukabil Beyoğlu ve İstanbul tarafında 25 kuruşa, hatta 17,5 kuruşa kadar sinemalar Sinemacılar diyor ki: «Dünyada sineması en ucuz varsa, oda Türkiyedir. Sesli film için bir bilet 5 dolârdır. Sinema ücretleri Fransada 15-20-25 franktır, Berlinde 2-3 mark Atinada 45 drahmidir. Tabii mevzuu bahsolan büyük, lüks sinemalardır.» kaymağı merhemidir, olan bir yer i çuktan veya enprenye kumaştan müştür. Sabahleyin Balatta müddei u- mumilik tarafından ayrıca tahki- İ kat yapılmıştır. Dün Kenan bey ve iki müd: dei umumi muavini, jandarma kumandanı ve polis ikinci şube müdür muavini AÂta Bey tars- fından hadise ehemmiyetle tah- kik edilmiş, bir gardiyanın tev- kifine lüzum gösterilmiştir. Ak Müddei umumi diyor ki Dün müddei umumi Kenan B. mesele etrafında şunları söy- lemiştir: “ Tevkifaneden iki mevkuf kaçmıştır. Mesele ehemmiyetle tahkik edilmektedir.,, Bir tashih Evvelki günkü nüshamızda intişar eden kimyager Nuri Refet Be- yin “Zehirli gazlara karşı sivil halkın korunması, ismindeki ma: kalede bir iki tertip hatası ol- muştur. Bunları berveçhi ati tashih ediyoruz: “Gaz maskeleri deriden ma- muldür,, cümlesi «deriden, kau- mamuldür» olacaktır. Filitreler tarafından (o tevkif (oolunamıyan «hamızı karbon» değil, humzu karbondur. Buna mukabil oksi- jenli cihazların içindeki kartuş- ların tevkif ettiği bumzu karbon değil, hamızı karbondur. İperit (Sarı salip) için kullanılan kireç